Ana Sayfa Yaşam 5 Haziran 2021 261 Görüntüleme

Rönesans Holding’in “Trend Topic: Sürdürülebilirlik” Webinarı Yoğun İlgi Gördü

Rönesans Holding’in üniversite öğrencilerine sürdürülebilirlik kültürünü kazandırmak amacıyla 2015’ten bu yana düzenlediği “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” yarışmasının bu yılki kazananları belli oldu. “Trend Topic: Sürdürülebilirlik” webinarı kapsamında gerçekleşen törende 10 farklı kategoride proje ödüle layık görüldü. Webinar kapsamında alanında uzman kişiler ve sosyal girişimciler ufuk açan konuşmalar da yaptı. 

 

Mühendislik, gayrimenkul, sağlık, enerji ve petrokimya alanındaki yatırımlarıyla 28 ülkede 75 bin kişiye istihdam sağlayan Rönesans Holding, gelecek nesillerin daha sağlıklı ve çevre dostu yapılarda yaşam sürmesi vizyonuyla bu yıl “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” yarışmasının 7’ncisini düzenledi. Geleceğin mimar, mühendis ve şehir planlamacısı adaylarının katılımıyla gerçekleşen yarışmanın bu seneki konsepti “Pandemi ile Değişen Yaşam Alanları” olarak belirlendi. Türkiye genelindeki 60’tan fazla üniversiteden 649 öğrencinin katıldığı yarışmada 10 kategoride ödül verildi.  

 

Rönesans Holding, bugüne kadar sürdürülebilirlik kültürünü yaygınlaştırmak hedefiyle üniversitelerde düzenlediği seminerlerde 100 binden fazla gence ulaştı. 

 

Yarışmanın finalinde gerçekleştirilen Trend Topic: Sürdürülebilirlik isimli webinara katılan her kişi adına ise TEMA Vakfı’na fidan bağışında bulunuldu.

 

Webinarda, Next Academy Kurucusu ve Akademisyen Levent Erden ve Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır ilham veren sohbetleriyle geleceğin mimar, mühendis ve şehir planlamacısı adayları için ufuk açıcı konuşmalar yaptı. Türkiye toplumunun genel ortalamasının gelecek denildiğinde önümüzdeki 10 yılı, gençlerin ise sadece 3 yılı düşündüğünün altının çizildiği sohbette, çevre için yapılacak çalışmaların sonucunu 10 yılda görmenin mümkün olmadığı vurgulandı. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile ortaya konan 2050 sera gazında sıfır salınım hedefi örneği verilerek planlamaların şimdiden önümüzdeki 30-50 yılı kapsaması gerektiği belirtildi. Ayrıca sürdürülebilirliğin hava, su, toprak ilişkisinden öte bir toplumsal esenlik konusu olduğu vurgulandı. Karbonun sadece basit bir ayak izi olmadığı ve herkesin karbon hassas bir yaşama geçme zorunluluğu bulunduğuna dikkat çekildi. 

 

Konuşmanın sonunda Erden ve Ağırdır, genç arkadaşlara, sadece en iyi bildikleri şeylere takılı kalmak yerine farklılıklara açık olup onlarla işbirliği içinde olmalarını önerdi. 

Koçan: “Gençler kendi yollarını kendileri çizecektir.”
Doğayla ve bulunduğu coğrafyayla uyumlu mimarisiyle farklılaşan Baksı Müzesi hakkında keyifli anlatımıyla izleyicileri bilgilendiren Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ise gençlere sürdürülebilirlik kapsamında farklı bakış açıları sunarak “Baksı, her insanın buluşacağı bir kültür tepesidir. İnsanların farklılığına, biricikliğine hepimiz özen göstermeliyiz. Siz özgün bir şey üretirseniz ve bunda ısrarlı olursanız merkezde ve başarılı olabilirsiniz. Bir kültürün arkasında tarih, coğrafya ve çağ vardır. Biz Baksı’da gelenekleri yan yana getirdik, coğrafyanın verilerine dikkat çektik, çağın mimarine uyum sağladık. Kadının üretime katılması doğuda 12, batıda ise 50 civarında. 12 olan bu oranı artırmalıyız. O yüzden biz kadın ve çocukları her zaman öncelik olarak görüyoruz. Her sene atölyelerimizde çevre illerdeki çocukları toplayıp onlara burslar veriyoruz. Baksı bize insanın çok derin bir varlık olduğunu öğretti. İnsanlara kendisini temsil etme imkânı sunmamız gerekiyor. Gençler kendi yollarını kendileri çizecektir. Kadın ise hatırlayan, dayanıklı, sürdürülebilirliği olan ve yeniliğe açıktır, kadın gelecek umududur” dedi.

Koçan: “Sürdürülebilirlik genç bir çocukla dedenin el sıkışmasıdır”

Yaşam, sürdürülebilirlik bir canlılıktır, enerjidir diyerek sözlerine devam eden Koçan; “Geçmişten gelip geleceğe giden bir hikayemiz var bu nedenle geçmiş ve geleceği birbirine bağlamamız gerekiyor. Gelecek, sevgiyle üretilen bir şeydir. Yaşama sevinciniz varsa barışı, iletişimi, farklı insanların zenginliğini arıyorsunuz. Yaşama gelecek umuduyla bakılması gerektiğine inanıyorum. Sürdürülebilirlik bir üretimdir, olmayan bir şeyi sürdüremezsiniz. Geçmişi hatırlayacağız ve özleyeceğiz. Geleceğimiz için ise adanmışlık duygusuna, masumiyete, vicdana ve yaşama sevincine ihtiyacımız var. Kısaca sürdürülebilirlik genç bir çocukla dedenin el sıkışmasıdır” şeklinde sözlerini sonlandırdı.  

Help Steps kurucusu Gözde Venedik, Tarla.io kurucusu Kerem Erikçi ve ZOOP Shared Mini-Mobility kurucusu Kerem Odabaşı’nın katılımıyla gerçekleşen panelde ise sosyal girişimcilik konusu ele alındı. Girişimlerin sürdürülebilir olması, sponsor desteği bulunması ve sürdürülebilir gelir modelinin oluşturulması konularına yönelik paylaşımlar yapıldı. 

 

Birbirinden değerli jüri üyeleri yenilikçi fikirleri değerlendirirken zorlandı

Jüri, doğal kaynakların verimli kullanılması, çevreye saygılı ve sürdürülebilir olması ve sosyal girişimciliği öne çıkarması kriterlerine göre projeleri değerlendirdi. Jüri üyeleri, öğrencilerin yenilikçi bir sürdürülebilir bakış açısıyla oluşturduğu projeleri değerlendirirken zorlandıkları belirtildi. Yüzlerce öğrencinin, 350 proje ekibiyle yarışmaya katıldığına dikkat çekilirken, ön eleme sonucu 32 projenin finale kaldığı ve 10 projenin ödül almaya hak kazandığı açıklandı. Jürinin yaptığı değerlendirme sonucunda ödüle layık görülenler ise şöyle:

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tema Tasarım | Osgaka.com