Fıratcan’dan “Nankör ” Şarkısına Yeni Yorum

Sesiyle ve müziğiyle duyguları derinlemesine işleyen genç sanatçı Fıratcan dinleyicileriyle bu kez etkileyici bir Coverle merhaba dedi.
Söz ve müziği ünlü besteci ve şarkıcı Güven Baran’a ait ve dillerden düşmeyen “Nankör ” şarkısını Fıratcan’ın kendine özgü yorumuyla yeniden hayat buldu.
Enerjik ve güçlü sesiyle Fıratcan bu çalışmasında hem güçlü bir duygusal bağ kurmayı hem de parçaya modern bir soluk getirmeyi hedefliyor.Yeni düzenlemeyle öne çıkan “ Nankör ” şarkısı dinleyiciyi ilk notadan itibaren içine çekiyor.
“Nankör”şarkısının Cover düzenlemesini Nurettin Çolak’ın yaptığı yönetmen koltuğunda Emrah Özbilen’in oturduğu ve Karaköy’ün ara sokaklarında çekilen klip Net d müzik kanalında ve internet mecralarında yerini aldı .Yetenekli isimlerle çalışan Fıratcan, parçanın ruhunu bozmadan çağdaş bir atmosfer yaratmayı hedefledi.

Sıcak çarpması, acil müdahale gerektiren ciddi bir durum…

Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyrettiği günlerde sıcak çarpması riskine dikkat çeken Atlas Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ramazan Güven, sıcak çarpmasının vücudun aşırı ısınması sonucu oluşan ve acil müdahale gerektiren ciddi bir durum olduğunu söyledi. Sıcak çarpmasında vücudun kendini serinletemez hale geldiğini ve organların zarar görebileceği uyarısında bulunan Güven, sıcak çarpmasında ilk müdahalenin önemini vurguladı. İlk müdahalede kişinin hemen gölgeye ya da serin bir yere taşınması, üzerindeki fazla giysilerin çıkarılması, vücudun soğuk suyla silinerek soğutulmaya çalışılması, bilinci açııksa su içirilmesi ve mutlaka tıbbi yardım alınması gerekiyor. 

Atlas Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ramazan Güven, sıcak çarpması, nedenleri ve alınabilecek önlemlere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sıcak çarpmasında organlar zarar görebilir
Sıcak çarpmasını “vücudun aşırı ısınması sonucu oluşan, acil müdahale gerektiren ciddi bir durum” olarak tanımlayan Güven, “Sıcak çarpmasında vücut kendini serinletemez hale gelir ve organlar zarar görmeye başlar. Sıcak çarpmasının belirtileri 40 derece ve üzeri yüksek ateş, kafada karışıklık, sersemlik-konuşma bozukluğu ya da bayılma, terleyememe veya aşırı terleme, kuru, sıcak ve kırmızı cilt, baş ağrısı, mide bulantısı, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, kas krampları veya nöbet geçirme şeklinde sıralanabilir” dedi.
Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlar daha fazla etkleniyor
Yüksek sıcaklıkların herkesi etkileyebileceğini ancak bazı grupların daha fazla risk altında olduğunu kaydeden Güven, “Özellikle 65 yaş üzerindeki yaşlılar, bebekler ve küçük çocuklar, kalp, böbrek ve şeker gibi kronik hastalığı olanlar, açık havada çalışanlar ya da spor yapanlar, özellikle tansiyon ya da ruh sağlığı ilaçları olmak üzere ilaç kullananlar, evinde serinleme imkânı olmayanlar (klima, vantilatör yoksa) risk altındadır” dedi.
Doç. Dr. Ramazan Güven, sıcak çarpmasından en fazla kalp ve tansiyon hastaları, diyabet hastaları, ağır ilaç kullananlar, hamileler ve yaşlıların etkilendiğini belirterek “Özellikle ileri yaş grubundaki kişiler, sıcağa karşı daha hassastır. Az terlerler, su içmeyi ihmal edebilirler ya da vücutları ısıyı dışarı atmakta zorlanır” dedi.
İlk müdahalenin doğru yapılması önemli
Sıcak çarpmasında ilk müdahalenin önemli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ramazan Güven, ilk müdahalede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
-Kişiyi hemen gölgeye ya da serin bir yere taşıyın.
-Üzerindeki fazla giysileri çıkarın.
-Vücudunu soğutmaya başlayın: Soğuk suyla silin, vantilatör tutun, buzla koltuk altı-boyun gibi bölgelere kompres yapın.
-Bilinci açıksa su içirin ama zorla içirmeyin.
-112’yi arayın. Çünkü sıcak çarpması ciddi bir durumdur, mutlaka tıbbi yardım gerekir.
Soğutma işlemleri uygulanır, damardan sıvı verilir
Sıcak çarpması vakalarında hastanede uygulanan tedavi yöntemlerinden bahseden Doç. Dr. Ramazan Güven, “Hızla soğutma işlemi başlatılır. Buz banyosu ve serin hava üfleme gibi yöntemler kullanılır. Su ve mineral kaybı damardan sıvı verilerek giderilir. Sıcak çarpmasının böbrek, karaciğer, beyin gibi organlara zarar verip vermediği kontrol edilir. Gerekirse hasta yoğun bakıma alınabilir. Tedavide en önemli nokta, vakit kaybetmeden müdahale etmektir” dedi.
Bu uyarılara dikkat!
Aşırı sıcak havalarda alınması gereken önlemlere dikkat çeken Doç. Dr. Ramazan Güven, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
-Gün içinde özellikle 11.00–17.00 saatleri arasında dışarı çıkmayın.
-Bol, açık renkli ve pamuklu giysiler giyin.
-Bol su için, susamayı beklemeyin.
-Gölge ya da serin yerlerde kalın, klimayı doğru kullanın.
-Spor yapacaksanız sabah erken saatleri tercih edin.
-Yaşlı ve yalnız yaşayan yakınlarınızı sık sık kontrol edin.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gezici Kütüphane çocukları masallar ile buluşturdu

Osmangazi Belediyesi, Gezici Kütüphane bünyesinde düzenlediği ‘Masal Dinletisi’ etkinliği ile Yiğitali Köyü çocuklarına, mutlu anlar yaşattı.

Osmangazi’nin merkeze uzak mahallerindeki çocukları kitap ile buluşturan Gezici Kütüphane, yaz tatili döneminde çocuklar için birbirinden eğitici ve eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Çocukların tatillerini en iyi şekilde değerlendirmeleri adına Gezici Kütüphane bünyesinde düzenlenen ‘Masal Dinletisi’ etkinliğine çocukların ilgisi yoğun oldu. Pelin Yılmaz’ın katılımları ile Yiğitali Köyü’nde gerçekleştirilen ‘Masal Dinletisi’ etkinliği ile çocuklar unutulmaz bir gün yaşadı. Yılmaz, dedelerinin ve nenelerinin masallarından yoksun kalan çocuklara birbirinden güzel masallar okudu. Çocuklar da anlatılan masallarla birlikte hayal dünyasının kapılarını araladı. Anlatılan masalları pürdikkat dinleyen çocuklar, adeta büyülü bir yolculuğa çıktı. Çocuklar, keyifli anlar yaşayarak hem öğrendi hem de eğlendi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Altay, BM’de Konuşma Yapmak İçin Bulunduğu New York’ta 15 Temmuz Anma Programında Konuştu

UCLG Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Birleşmiş Milletler Üst Düzey Siyasi Forum kapsamında düzenlenen Yerel ve Bölgesel Yönetimler Forumu için bulunduğu New York’ta düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı. Türkevi’ndeki Türkiye’nin New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda konuşan Başkan Altay, “Birlik ve beraberliğimizin daim olmasını temenni ediyorum. Bu tür olayları unutmazsak geleceği çok daha güçlü ve güvenli bir şekilde bakacağız. 15 Temmuz’u unutmayalım, unutturmayalım” dedi.


UCLG Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Birleşmiş Milletler Üst Düzey Siyasi Forum kapsamında düzenlenen Yerel ve Bölgesel Yönetimler Forumu için bulunduğu New York’ta 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programına katıldı.

Türkevi’nde, Türkiye’nin New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda konuşan Başkan Altay, “Biz biliyoruz ki başta Dışişleri mensuplarımız olmak üzere ülkemizin resmi görevinde bulunan herkes ve burada yaşamayı tercih etmiş, burada ekonominin parçası olmuş herkes ülkemizin geleceği için çok yoğun bir çaba sarf ediyor, çok önemli bir temsil görevi yerine getiriyor. Bayrağımızın ve şehitlerimizin hakkını veriyorlar. Onun için ben de tüm insanlarımız adına size, sayın büyükelçimize ve burada yaşamayı tercih eden, bir vesileyle burada bulunan herkese teşekkür ediyorum. Birlik ve beraberliğimizin daim olmasını temenni ediyorum. Bu tür olayları unutmazsak geleceğe çok daha güçlü ve güvenli bir şekilde bakacağız. 15 Temmuz’u unutmayalım unutturmayalım” değerlendirmesinde bulundu.

Programa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) New York Temsilcisi Mehmet Dana, yerli ve yabancı diplomatik misyon çalışanları ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ve vatandaşlar katıldı.

Darbe girişimini anlatan video gösteriminin ardından, Türkevi’nin giriş katında açılan 15 Temmuz sergisi de davetliler tarafından gezildi.

Öte yandan, New York’ta 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) binası, Türkevi gibi kurumların bulunduğu bölgelerde üzerinde Türk halkının 15 Temmuz darbe girişimine karşı sergilediği direniş ve mücadeleyi anlatan görsel ve yazıların yer aldığı LED ekranlı araçlar dolaştı.
 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sünnet şöleni öncesi çocuklar sünnet edilmeye başlandı

Kemer Belediye Başkan yardımcısı Semih Top ve Kemer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü sorumlusu Arzu Dursun ile sağlık personeli, hastane girişinde sünnet çocuklarını ve ailelerini karşıladı.

Ailelerle ve çocuklarla sünnet işlemi öncesi sohbet eden Başkan yardımcısı Semih Top, ailelere Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun selamlarını iletti.

Çocukların sünnetinin yapıldığı Yaşam Hastanesi’ne ve tüm çalışanlarına da teşekkür eden Başkan yardımcısı Semih Top, “Sağlık İşleri Müdürlüğü’müze bu sene 74 çocuğumuz için başvuru yapıldı. Kayıtların tamamlanmasının ardından Antalya Opera Yaşam Hastanesi’nde çocuklarımızın sünnet işlemlerine başlandı. Hem çocuklarımıza hem de ailelerimize Başkanımız Sayın Necati Topaloğlu’nun selamlarını ilettik. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Renault Group, 2025 ilk yarı ön finansal rakamlarını açıkladı

Renault Group bu bağlamda, ürün lansmanlarını korurken hacimden çok kârlılığa odaklanan ticari yaklaşımını sürdürmeye devam ediyor. Bu doğrultuda uygulanan sıkı politika, birim başına değer yaratmayı öncelik haline getiriyor. Aynı zamanda Renault Group, kısa vadeli maliyet azaltma programını güçlendirirken, daha yapısal verimlilik kaldıraçları üzerinde de çalışmalarını hızlandırıyor. Bu kapsamda, genel yönetim giderlerinin azaltılmasıyla birlikte üretim ve Ar-Ge alanlarında tasarruf sağlayacak önlemler devreye alınıyor.

Rekabetçi pazarda güçlü temellere dayalı esnek yapı

Giderek daha rekabetçi hale gelen küresel otomotiv pazarında karşılaşılan zorluklara karşı Renault Group, esnek iş modeli ve sağlam operasyonel altyapısıyla avantaj sağlamaya devam ediyor. Grup, enerji dönüşümünün hızından bağımsız olarak içten yanmalı, hibrit ve elektrikli araçlara yönelik talebi karşılayabilecek çevik üretim yapısıyla pazardaki dalgalanmalara uyum sağlayabiliyor. Ürün gamını sürekli yenileyen Renault Group, 2024 yılında piyasaya sunduğu 10 yeni model ve 2 makyajlı versiyonun ardından, 2025 yılı boyunca 7 yeni model ve 2 makyajlı model daha sunarak Avrupa ve uluslararası pazarlarda güçlü bir ürün yelpazesi oluşturuyor.

Avrupa’daki perakende müşterilere odaklanan kârlı satış stratejisiyle, pazar ortalamasının 15 puan üzerinde bir performans sergileyen Grup, yüksek kalıntı değerleri konusunda da rakiplerine kıyasla 4 ila 13 puanlık bir üstünlük sağlıyor. Ürün başarısının bir diğer göstergesi olan sipariş defteri ise yaklaşık iki aylık satış hacmini temsil edecek seviyede bulunuyor. Tüm bu dinamiklere ek olarak, sağlıklı stok yönetimi ve %90 seviyelerine ulaşan fabrika kullanım oranı da Renault Group’un sürdürülebilir büyüme ve operasyonel verimlilik hedeflerini destekliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sony Future Filmmaker Awards 2026 Başvuruları Başladı!

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Sony Future Filmmaker Awards, sinemanın geleceğini şekillendiren yetenekli yönetmenleri ödüllendirmeye devam ediyor. Sony iş birliğiyle Creo tarafından hayata geçirilen bu uluslararası kısa film programı, dünyanın dört bir yanından yükselen yeteneklere kariyerlerinde ilerleme fırsatı sunuyor ve onları küresel sinema topluluğunun bir parçası hâline getiriyor.

Finale kalan yönetmenler, 8-11 Haziran 2026 tarihleri arasında Los Angeles’taki Sony Pictures Studios’ta düzenlenecek özel bir endüstri programına katılmak üzere davet ediliyor. Dört gün sürecek bu yoğun program; etkileşimli oturumlar, ustalık sınıfları, özel film gösterimleri ve atölye çalışmalarıyla sinema dünyasının dinamiklerine derinlemesine bir bakış sunuyor. Katılımcılara sektör profesyonelleriyle birebir temas kurma ve perde arkasındaki yaratım süreçlerini yakından deneyimleme imkânı buluyor. Program, 11 Haziran 2026’da düzenlenecek görkemli bir gala gecesiyle sona ermesi planlanıyor.

Sony Pictures yöneticileri tarafından yürütülen oturumlarda; prodüksiyon süreçlerinden oyuncu anlaşmalarına, film satın alımından basın danışmanlarıyla çalışmaya, ileri teknoloji demolarından animasyon tekniklerine ve hikâyeyi müzikle anlatmanın inceliklerine kadar sektöre dair pek çok önemli başlık ele alınıyor. Program, dünya genelinden sektör profesyonelleri ve yaratıcı isimlerle buluşma imkânı sunuyor ve alanında eşsiz bir deneyim vadediyor.

Sony Future Filmmaker Awards, sunduğu bu özel ödülle kariyerlerinin dönüm noktasındaki yeni nesil yönetmenlere ilham veriyor, onları güçlendiriyor ve cesaretlendiriyor.

Yönetmenler, kısa filmlerini dört farklı kategoride yarışmaya gönderebiliyor:

  • Kurgu kategorisi, özgün bir kurmaca hikâye ya da olayı anlatan, anlatı odaklı kısa film başvurularını kabul ediyor. Gönderilen filmlerin süresi 5 ila 20 dakika arasında olması gerekiyor. Finale kalan ve 10 yönetmen arasından seçilecek kişi, Sony Dijital Görüntüleme ekipmanlarının yanı sıra 5.000 ABD doları nakit ödül kazanıyor.
  • Belgesel kategorisi, içeriği ağırlıklı olarak gerçek olaylara ve bilgilere dayanan, sadece 5 ila 20 dakika uzunluğundaki filmleri kabul ediyor. Finale kalan 10 yönetmen arasından seçilecek yarışmacı, Sony Dijital Görüntüleme ekipmanları ile birlikte 5.000 ABD doları nakit para ile ödüllendiriliyor.
  • Animasyon kategorisi, stop-motion, motion graphics, bilgisayar animasyonu, film üzerine çizim, rotoskoping ve deneysel animasyon dâhil olmak üzere tüm tekniklerle hazırlanmış, 2 ila 20 dakika uzunluğundaki animasyon filmleri kabul ediyor. Finale kalan beş yönetmen arasından seçilen kişi, Sony Dijital Görüntüleme ekipmanları ve 5.000 ABD doları nakit ödül kazanıyor.
  • Öğrenci kategorisi, dünya genelinde kayıtlı bir kurumda diploma veya lisans düzeyinde sinema eğitimi alan yönetmenleri ödüllendiriyor. Finale kalan okullar, kıtalar bazında seçilerek küresel yetenek çeşitliliği sağlıyor. Gönderilen filmler her türde olabiliyor ve 5 ila 20 dakika uzunluğunda olması gerekiyor. Finale kalan beş yönetmen arasından seçilen kişi ve bağlı olduğu eğitim kurumu, Sony Dijital Görüntüleme ekipmanlarıyla destekleniyor.

Dört kategori birincisi, sektörün önde gelen isimlerinden oluşan jüri tarafından belirleniyor ve 11 Haziran 2026 tarihinde Los Angeles’ta düzenlenecek törende açıklanması planlanıyor.

Bu yılki ödüller kapsamında tekrar yer alan Sürdürülebilirlik Ödülü ise, Creo ve Sony iş birliğiyle; çevre, erişilebilirlik, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığın, gezegenimizin olumlu bir geleceği için birlikte hareket edilmesine nasıl teşvik edebileceğini yaratıcı bir şekilde anlatan kısa filmleri öne çıkarıyor.

Kazanan, 5.000 ABD doları nakit ödülün yanı sıra Sony Dijital Görüntüleme ekipmanları ve Sony Future Filmmaker Awards platformları ile web sitesinde tanıtım hakkı kazanıyor.

2026’YA ÖZEL YENİLİK

Future Format Yarışması: Dikey Format
 Future Format yarışması, cesur ve yenilikçi hikâye anlatımının yaratıcı olanaklarını keşfetmeleri için yönetmenleri teknik bir brief’e yanıt vermeye teşvik ediyor. Bu yıl yarışma, yeni bir brief ile geri dönüyor. Katılımcılar, özellikle dikey izleme (9:16 en-boy oranı) için hazırlanmış kısa filmler göndermeye davet ediliyor. Gönderimlerin 2 ila 5 dakika uzunluğunda olması gerekiyor. Her türde olabiliyor ve herhangi bir cihazla çekilebiliyor. Kazanan, Haziran 2026’da Los Angeles’ta düzenlenecek dört günlük atölye programına katılmaya hak kazanıyor ve 2.500 ABD doları nakit ödül ile Sony Dijital Görüntüleme ekipmanlarının sahibi oluyor.

2026 Ödülleri için başvuruların son tarihi, 16 Aralık 2025 saat 07:00 (CST)’dir.

Detaylı bilgi almak ve başvuru yapmak için sonyfuturefilmmakerawards.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediyesi’nin Açık Hava Konser ve Sinema Gecesi coşku dolu anlara sahne oldu.

Canik Belediyesi, ilçede Canik Açık Hava Konser ve Sinema Gecesi düzenledi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte vatandaşlar, Canik Belediyesi Adnan Menderes Demokrasi Meydanı’nda kurulan dev ekranda açık havada sinema keyfini sürdü. Sinema gösterimi öncesinde düzenlenen konserde ise vatandaşlar, sanatçılar tarafından seslendirilen şarkılara Türk bayraklarıyla eşlik etti. Kültür ve sanat alanında birbirinden özel etkinlikler düzenlemeye devam ettiklerini ifade eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Hemşehrilerimizi kültür ve sanat etkinlikleriyle buluşturmaya devam ediyoruz” dedi.

Kültür ve Sanatta Öncü Şehir Canik

Canik Belediyesi ve Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen etkinliğe katılan yüzlerce vatandaş, açık havada gerçekleştirilen konserin ve sinema gösteriminin tadını birlikte çıkardı. Canik Açık Hava Konser ve Sinema Gecesi’ne vatandaşların büyük bir ilgiyle katıldığına işaret eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canik’imizde düzenlediğimiz etkinliklerle kültür ve sanatta öncü olmaya devam ediyoruz. Canik Açık Hava Konser ve Sinema Etkinliğimizle, kültür ve sanat programlarımıza bir yenisini daha ekledik. Ailelerimizle ve gençlerimizle birlikte heyecana ve sevince ortak olduk. Yaz aylarına özel birçok etkinlikle hemşehrilerimizi buluşturmaya devam edeceğiz. Etkinliğimize ilgiyle katılan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Canik Belediyesi, ayrıca etkinliğe katılan vatandaşlara ikramlarda bulundu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CARBONKEY ile Bodrum’da Karbon Nötr Konaklama Başladı

Teknoloji yatırımlarını sürdürülebilir gelecek temelinde de şekillendirmeye devam eden Fibabanka, kurum içi girişimi c0mmited ile Bodrum’daki otellerde karbon nötr konaklama hizmeti sunulması için Bodrum Otelciler Derneği (BODER) ile CARBONKEY projesine imza atmıştı. Bölge ekolojisini destekleyecek ilk karbon nötr turizm projesi, Bodrum’daki otellerde kullanılmaya başladı.

Geleceğin teknolojilerine ilişkin çalışmalarıyla yenilikçi ürün ve hizmetler hayata geçiren Fibabanka, kurum içi girişimi c0mmited ile çevresel sürdürülebilirliğe katkı için de çözümler geliştirmeye devam ediyor. Daha önce Bodrum Otelciler Derneği (BODER) ile ilk karbon nötr turizm projesi olan CARBONKEY’e imza atan c0mmited’ın çözümü, Bodrum’daki anlaşma yapılan otellerde kullanılmaya başlandı.

Anlaşma kapsamında Fibabanka altyapısıyla Bodrum’daki otellerde karbon nötr konaklama hizmeti sunuluyor. Ayrıca, Bodrum’daki karbon önleme/azaltma projelerine kaynak aktarılarak turizmin bölge ekolojisine uyguladığı baskının azaltılması hedefleniyor.

CARBONKEY’in sağladığı çözümle; konaklama sırasında ortaya çıkan her kg CO₂, uluslararası sertifikalı karbon kredileriyle dengeleniyor. Misafirler, konaklamaları sonrasında dijital sertifikalarını alarak bireysel çevresel ayak izlerini görebiliyor. BODER üyesi tüm oteller, yıllık dengeleme verilerini sürdürülebilirlik raporlarında kamuoyu ile paylaşıyor.

CARBONKEY pilot uygulamasının ilk katılımcıları olarak ‘karbon nötr’ odalar sunmaya başlayanlar arasında Akana Hotel & Suites, Xanadu Island Hotel, Duja Bodrum, Arın Resort & Spa, VeryChic, Mivara Luxury Resort & Spa, La Blanche Hotel Bodrum, Rammos Hotel bulunuyor. 2026 yılına kadar tüm BODER üyesi otellerin projede yer alması planlanıyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doç. Dr. Pelin Önder Erol, “Aile, toplumsal düzenin temel direğidir”

Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi dolayısıyla Ege Üniversitesinde de ailenin güçlendirilmesine yönelik farkındalığı artıran, ailenin sosyo- kültürel gelişimine katkı sunan önemli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Başta aile sosyolojisi olmak üzere doğurganlık, yaşlanma sosyolojisi ve kuşaklar arası ilişkiler üzerine birçok akademik çalışması bulunan aynı zamanda “İzmir’de Aile ve Doğurganlık” kitabının yazarı olan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Pelin Önder Erol, Türkiye’deki aile yapılarının ve doğurganlık oranlarının zamanla nasıl değiştiğini, sosyo-ekonomik faktörlerin aile kurumuna nasıl etki ettiğini anlattı.

Türkiye’de 2025 yılının Aile Yılı olarak ilan edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Pelin Önder Erol, “Türk toplumu tarih boyunca aileyi, toplumun temel yapı taşı olarak görmüştür. Aile, sadece bireylerin biyolojik ilişkilerinden ibaret değil, aynı zamanda kültürel değerlerin, geleneklerin ve toplumsal normların kuşaklar arası aktarılmasını sağlayan bir kurumdur. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi, bu önemli yapının toplumsal bilinçle ele alınmasının önünü açacaktır. Ailenin güçlendirilmesi, yalnızca bireylerin yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun genel sağlık, eğitim ve refah düzeyini de doğrudan etkiler. Türkiye’de geleneksel olarak bireysel gereksinimlerin karşılanmasında başat kurum olan ailenin hızla zayıflaması, bireyi toplumsal ve ekonomik sorunlar karşısında güçsüz kılacaktır. Güçlü bir aile yapısının varlığı, güçlü bir toplumun temellerini atar ve bireyler arasında daha sağlam bağlar oluşturur. Türk toplumunun, aileyi kolektif bir değer olarak gördüğünü unutmamak gerekir. Ailenin sağlam kalması, toplumun dayanışma gücünü artırır, toplumsal sorunlara karşı daha dirençli bir toplum yapısı oluşturur. Bugün karşı karşıya kaldığımız hızlı değişim, aile yapısının güçlenmesini zorunlu kılmaktadır. 2025, bu anlamda aileyi yeniden merkezine alarak, toplumsal yapıyı güçlendirmek için bir fırsat sunmaktadır. Aile, sadece bireyleri bir arada tutan değil, aynı zamanda toplumsal düzenin de temel direğidir” diye konuştu.

Doğurganlık oranındaki düşüş aile yapısını olumsuz etkiliyor”

Ülkemizdeki doğurganlık oranındaki düşüşe işaret eden Doç. Dr. Pelin Önder Erol, “Türkiye’de özellikle son yıllarda doğurganlık oranlarındaki düşüş, ailenin yapı, işlev ve dinamiklerini etkileyen ve aynı zamanda bunlardan etkilenen önemli bir faktör haline gelmiştir. Yapmış olduğum bilimsel araştırmalar, özellikle evli olan ve çocuk sahibi olma niyeti taşıyan çiftlerin çocuk bakımına dair ekonomik ve sosyal yükleri kaldıramadığında bir baş etme stratejisi olarak ya çocuk sahibi olmamaya ya da doğurganlığını sadece bir çocukla sınırlandırmaya başvurduklarını göstermiştir, bu durum da doğurganlık oranlarında düşüş olarak kendini göstermektedir. Bu nedenle, doğurganlık hızını artırmak için toplumsal düzeyde zorunlu adımlar atılması gerektiği kanaatindeyim. Örneğin, kurumsal çocuk bakımının yaygınlaştırılması ve bu hizmetin ücretsiz ve kaliteli hale getirilmesi, çiftlerin aile kurma ve çocuk yetiştirme konusunda daha istekli olmalarını sağlayabilir. Çocuk, Türk toplumunda ailenin meyvesi, tamamlayıcısı olarak görülür ve her ailenin bu ‘meyveyi’ yetiştirmeye yönelik imkanlara sahip olmasının temin edilmesi gerekir. Ailelerin çocuk yapma konusunda daha az endişe duyması sağlandığında, doğurganlık oranlarının artması ve toplumdaki demografik dengesizliklerin minimize edilmesi mümkün olacaktır. Doğurganlık oranlarındaki düşüşle mücadele edebilmek ve aile yapısını sürdürülebilir kılmak için, çocuk bakımına yönelik yapılan uygulamalarda daha kapsamlı kurumsal düzenlemeler gerekmektedir” dedi.

“Aile sosyolojisinin önemi her geçen gün daha da artmaktadır”

Doç. Dr. Pelin Önder Erol, “Akademik kariyerim boyunca aile sosyolojisi üzerine birçok önemli çalışma gerçekleştirdim ve bu alandaki araştırmalarım sürekli olarak toplumsal değişimlerin izini sürmeyi amaçladı. Aile yapısı, toplumun temel yapı taşı olduğu için, aile içindeki dinamiklerin değişimini anlamak, toplumu anlamakla doğrudan bağlantılıdır. Özellikle doğurganlık, yaşlanma sosyolojisi ve kuşaklar arası ilişkiler üzerine yaptığım çalışmalar, toplumsal yapının nasıl dönüştüğünü ve bireylerin bu dönüşümde nasıl şekillendiğini ve bu dönüşümü nasıl şekillendirdiğini irdelememi sağladı. Bu alanda en önemli çalışmalarım arasında İzmir’de Aile ve Doğurganlık kitabım da yer almaktadır. Kitap, İzmir’deki aile yapılarının ve doğurganlık oranlarının zamanla nasıl değiştiğini, sosyo-ekonomik faktörlerin aile kurumuna nasıl etki ettiğini detaylı bir şekilde ele almaktadır. Aile, sadece bireylerin bir arada yaşadığı bir birim değil, aynı zamanda toplumsal normların, değerlerin ve kültürel kodların aktarıldığı bir mekanizmadır. Türkiye’de toplumun geleceği, ailelerin sağlıklı ve güçlü olmasına bağlıdır; bu yüzden aile sosyolojisinin önemi her geçen gün daha da artmaktadır” diye konuştu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı