Yazar arşivleri: admin

Halk Süt Projesi’yle on binlerce miniğe temel destek

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çocukların sağlıklı gelişimine destek olmak amacıyla hayata geçirdiği Halk Süt Projesi, Dünya Süt Günü’nde yine adından söz ettirdi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in çocuklar sağlıkla büyüsün diyerek hayata geçirdiği projeden, şimdiye kadar yaklaşık 30 bin çocuk faydalandı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, vatandaşın yükünü hafifletmek amacıyla 2020 yılında hayata geçirdiği Halk Süt projesi, 5 yılda 30 binden fazla çocuğa ulaştı. İhtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ücretsiz olarak ulaştırılan sütler,  çocukların temel besin ihtiyacını karşılamakla birlikte, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, şehrin ve ülkenin geleceği olan çocuklara verdiği değerin de bir göstergesi oldu. Aileler, çocukların en temel ihtiyaçlarından biri olan sütün, ücretsiz şekilde dağıtılmasından dolayı çok memnun.

30 BİN ÇOCUK FAYDALANDI

Gazipaşa’dan Kaş’a kadar Antalya’nın 19 ilçesindeki çocukların sağlıklı yetişmesi için sürdürülen projede şimdiye kadar, toplam 3 milyon 750 bin litre süt, yaklaşık 30 bin çocuğa ulaştırılırken, 2025 yılının ilk 5 aylık bölümünde ise yaklaşık 290 bin litre sütten, 9 binden fazla çocuk fayda sağladı.

BAŞVURULAR TİTİZLİKLE İNCELENİYOR

Proje kapsamında, 2-5 yaş aralığındaki çocuklara her ay 8 litre ücretsiz süt desteği sağlanıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri, özenle hazırlanan süt paketlerini ailelerin evlerine kadar götürerek miniklerin sağlıklı şekilde büyümesine katkı sunuyor. Ailelerin başvuruları sosyal hizmet uzmanları ve sosyologlar tarafından titizlikle incelenerek, süt yardımı, gerçekten ihtiyaç sahibi olan ailelere ulaştırılıyor.

ONLİNE BAŞVURU

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Süt Projesi’ne başvurmak isteyen ailelerin, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesi olan antalya.bel.tr adresinden başvuru formunu doldurarak, online başvuru yapması gerekiyor.

   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Deri ihracatçılarından vatandaşlara çağrı; “Kurbanınızın eti kadar, derisine de sahip çıkın”

Deri ihracatçıları, Kurban Bayramı öncesinde kurban derilerinin katma değere dönüşmesi için kurban kesen vatandaşlara, “Kurbanınızın eti kadar, derisine de sahip çıkın, deri 2 milyar dolarlık ihracatımızın ana hammaddesi” çağrısında bulundu.

Deri konfeksiyon, ayakkabı ve saraciye sektörlerinin ana hammaddesinin deri olduğunu vurgulayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, kurban derilerinde ekonomik kaybın yüzde 40-50 arasında olduğunun altını çizdi.

Türkiye’de Kurban Bayramı’nda ortalama 1 milyon büyükbaş, 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesildiğini aktaran Zandar, “Küçükbaş derilerden deri konfeksiyon ürünleri üretiliyor. Son dönemde deri sektörünün ihracatında düşüş yaşanırken, deri konfeksiyon ürünleri ihracatımızda artış var. 2024 yılının dört aylık döneminde 31 milyon olan deri konfeksiyon ihracatımız 2025 yılının aynı döneminde yüzde 44’lük artışla 45 milyon dolara çıktı. Deri konfeksiyon ürünlerinde katma değer çok yüksek. Kilogram başına ihraç fiyatımız 150 dolara ulaşıyor. Deri konfeksiyon ürünleri içinde işçilik oranı düştüğü için ihracatımızı artırma şansımız yüksek. Küçükbaş hayvanların derileri düzgün yüzülüp tuzlanmadığı için deriler işe yaramaz hale geliyor. Dünya genelinde zaten bir resesyon var. Deri konfeksiyon ürünlerinde hammaddenin çöpe gidiyor olması bizi üzüyor” diye konuştu.

Ham deri ithalatımızı 20 milyon dolar azaltabiliriz

Türkiye’nin yıllık 120 milyon dolarlık ham deri ithal ettiği bilgisini veren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, kurbanlıkların derilerinin makineli yüzüm yapılması ve tuzlanarak korunması halinde ithalatın 20 milyon dolar düşürülebileceğini ifade etti.

Kurban Bayramı’nda kesilen büyükbaş kurbanlıkların derilerindeki kaybın önlenmesi halinde ortaya çıkacak tabloyu özetleyen Gündoğdu; “Kurban Bayramı’nda 3 günlük süreçte, yanlış deri yüzümü ve zamanında tuzlama yapılmadığı için 500 bin büyükbaş hayvan derisi heba oluyor. Bu derilerle 10 milyon çift ayakkabı, 3 milyon kadın çantası üretilebilir. Jelatin ve kolajen fabrikalarının hammadde kaybı da yaşanıyor” şeklinde konuştu.

“Derilerimizi ekonomiye kazandırarak sürdürülebilir bir sanayi yapısına katkıda bulunabiliriz”

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Gizem Dönmez Gürkan, Kurban Bayramı’nda elde edilen deri hammaddesinin, deri konfeksiyon sektörü için büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.

“Kurban derileri düzgün şekilde toplandığında ve uygun işleme süreçlerinden geçtiğinde yüksek katma değerli mamullere dönüşmektedir” tespitinde bulunan Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurban derilerinin işlenip katma değerli moda ürünlerine, ceketlere, dış giyime dönüştürülmesi, yalnızca deri sektörümüz için değil, ülke ekonomisine katkı sağlamak, yerli kaynağımızı kullanmak ve yerli üretim gücümüzü arttırmak için büyük bir fırsattır. Bu bilinçle hareket edersek, sürdürülebilir bir sanayi yapısına katkıda bulunabiliriz. Bu yolda hep birlikte çalışarak hem ülkenin hem de sektörümüz adına büyük farklar yaratabileceğimize inanıyoruz” dedi.

Kurban derilerinin ekonomiye kazandırılması için atılması gereken adımlar şöyle sıralandı;

– Kurbanlık hayvan satanlara koyun adedi başına 2 Kg, sığır cinsi hayvan adedi başına da 6 Kg kaba tuz bulundurmak ve alıcıya vermek zorunluluğu getirmelidir.

– Kesim yapacak kasaplar için kesim ve yüzümün nasıl yapılacağı, bağırsakların nasıl temizleneceği deri ve bağırsakların nasıl tuzlanacağı ve muhafaza edileceğine dair bilgileri ihtiva eden bir sayfalık bir açıklama notunun ilgililere dağıtılması sağlanmalıdır.

– Koyun ham derisi tulum halinde kesiksiz olarak çıkarılmalıdır,

– Koyun ham derileri için 2 Kg, sığır cinsi ham deriler için 6 Kg kaba tuz deriye iyice yayılmalıdır,

– Bağırsaklar temizlenip, tuzlanarak plastik bir torbaya konulmalıdır,

– Ham deri ve bağırsaklar hayır kurumlarına teslim edilene kadar serin ve gölge bir yerde muhafaza edilmelidir,

– Ham deri hayvandan ayrıldıktan sonra üzerinde et parçalanmamalıdır,

– Ham deri tuzlandıktan sonra naylon poşete konulmamalı ve açık havada muhafaza edilmelidir.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Çerçioğlu, 100 Bine Yakın Kitapseveri Fuar Aydın’da Buluşturdu

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Fuar Aydın alanında düzenlenen 2. Aydın Kitap Fuarı sona erdi.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından kamulaştırılarak vatandaşların hizmetine açılan Aydın Tekstil Park içerisinde yer alan Fuar Aydın alanı dev bir organizasyona daha ev sahipliği yaptı. Aydın Kitap Fuarı, 2’nci kez Aydınlılar ile buluştu. Edebiyat dolu geçen fuarı Aydın’dan ve çevre illerden gelen 100 bine yakın vatandaş ziyaret etti.

2. Aydın Kitap Fuarı’nda sevilen yazarlar, sanatçılar ve bilim insanları söyleşiler düzenledi, imza günlerinde okurları ile buluştu.  Sunay Akın, Mustafa Balbay, Saygı Öztürk, Anooshirvan Miandji, Pelin Batu, Şükrü Erbaş, Sinan Meydan, Yoshinori Moriwaki ve daha onlarca sevilen yazar, sanatçı ve bilim insanının Aydınlılar ile buluştuğu 2. Aydın Kitap Fuarı’nda yerel yazarlar da yer aldı. Birçok yayınevi ve sahafın katıldığı fuarda vatandaşlar, edebiyatın her alanından kitapları bulma ve başka yerlerde bulamadıkları eserleri inceleme fırsatına erişti. 2. Aydın Kitap Fuarı’na katılan vatandaşlar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.

Aydın Kitap Fuarı’na bir kez daha ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirten Başkan Çerçioğlu, “Aydın Kitap Fuarı’nı bir kez daha vatandaşlarımız ile buluşturmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Yüz bine yakın vatandaşımızın ziyaret ettiği fuara katılan yazarlarımıza, sanatçılarımıza ve bilim insanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rebeteos Dance Academy’den Uluslararası Arenada Büyük Başarı!

Seferihisar’da kurulan Rebeteos Dance Academy, yurt içi ve yurt dışında katıldığı kültür, sanat ve kutlama etkinliklerinde sergilediği özgün koreografilerle izleyenleri büyülemeye devam ediyor. Sunduğu dans eğitimlerinin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine de katkı sunan akademi, pek çok festival ve sanatsal etkinlikte Seferihisar’ı başarıyla temsil ediyor.

Son olarak, Bulgaristan’ın Sofya kentinde düzenlenen Uluslararası Zeibekiko ve Yunan Dansları Festivali’nde boy gösteren Rebeteos Dance Academy ekibi, tamamı Seferihisarlı dansçılardan oluşan kadrosuyla büyük bir başarıya imza attı.

 Grup kategorisinde birincilik kupasını ülkemize kazandıran ekip:

  • Başak Bozkurt Duru
  • Cevat Alp Evin
  • Ebru Topçu
  • Hülya Ertürk
  • İsmail Hakkı Ertürk

 Solo Zeibekiko kategorisinde ise:

  • Cevat Alp Evin: Birincilik
  • Ebru Topçu: Teknik ve müzikalite dallarında iki ikincilik
  • Sefer Topçu: Üçüncülük madalyası

Bu büyük başarı, antik çağlardan bu yana sanatın, sahne sanatlarının ve ilk dansların doğduğu topraklar olarak anılan Seferihisar’ın kültürel mirasına yakışır nitelikte.

Rebeteos Dance Academy’nin tüm dansçılarını ve eğitmenlerini içtenlikle kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Zeyrek Alaşehir Uluderbent’te Kiraz Festivali Coşkusuna Ortak Oldu

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Alaşehir programı kapsamında ilçedeki muhtarlarla bir araya gelip ardından Uluderbent Kiraz Festivali etkinlikleri kapsamındaki konsere katıldı.

Programa, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in yanı sıra Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Kırkağaç Belediye Başkanı Üstün Dönmez, Köprübaşı Belediye Başkanı Fatih Taşlı, Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez, Denizli Güney Belediye Başkanı Mehmet Ali Eraydın, MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar da katıldı.

“Gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz”

Konserde halka hitap eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Alaşehir çok şanslı bir ilçe. Çünkü Ahmet Başkan var. Ahmet Başkan’ın, geçtiğimiz dönemde aldığı hizmetler eksik kaldı. Yanında Büyükşehir yoktu. Büyükşehir’in, desteğinden, hizmetinden faydalanamıyordu. Şimdi ise birlikte, tüm imkanlarımızla Alaşehir için gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi.

Uluderbent’in Altyapı Çalışmaları Başlıyor

Uluderbent’in altyapı sorununa da değinen Başkan Zeyrek, “Altyapı ve üstyapı sorunlarını çok iyi biliyorum. İnşallah bu hafta İller Bankası onayını alıp Uluderbent’in altyapı çalışmalarına başlayacağız. Bulunduğum dönem içinde bu yatırımı yapıp bitirmenin sözünü vermeye geldim” ifadelerini kullandı.

Zeyrek, “Bana teşekkür ediyorlar, ama asıl ben size teşekkür ediyorum. Bu hizmetleri Manisa’ma ulaştırmak için 14 ay önce emaneti verdiniz. Her sabah o emanetle uyanıyorum. Asıl ben size binlerce kez teşekkür ediyorum. Bu hizmetleri yapmaya sizler vesile oldunuz. Gülen yüzünüz hiç solmasın. Hep gülün, hep eğlenin, hep neşeyle kalın ki biz de gece gündüz demeden çalışmaya devam edelim, hep birlikte böyle sevgiyle, güler yüzle kalalım” diye konuştu.

Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu da “Büyükşehir’in, Başkanımız Ferdi Zeyrek’in desteğiyle artık yalnız değiliz. Büyükşehir’in ve Alaşehir Belediyesi’nin gücüyle, el birliğiyle ilçemize daha fazla hizmet etmek, daha fazla üretmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Festivalimiz de dostluğu, kardeşliği, üretimi ve emeği büyütsün. Hepinize katılımınız için teşekkür ediyorum” dedi.

Konuşmaların ardından, festivale katılanlar, Türk halk müziğinin güçlü sesi Songül Karlı’nın türküleriyle unutulmaz bir gece yaşadı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe’ye Hayran Kaldılar

Sancaktepe İyimaya Kız Öğrenci Yurdu’ndan öğrenciler, Kartepe’nin güzelliklerini keşfetmek, doğayla iç içe bir gün geçirmek için Kartepe’ye geldi. Kartepe Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonda gençlere Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, AK Parti MKYK Üyesi Serdar Kılıç da eşlik etti.

Ormanya’da Unutulmaz Bir Gün

Program kapsamında ilk durak, Türkiye’nin en büyük doğal yaşam alanlarından biri olan Ormanya oldu. Doğayla iç içe yürüyüş gerçekleştiren öğrenciler, yeşilin ve huzurun tadını çıkararak keyifli anlar yaşadı.

Osmanlı Günlük Yaşam Müzesi ve Hikmetiye Camii’ne Ziyaret

Kartepe Belediyesi Osmanlı Günlük Yaşam Müzesi ve Hikmetiye Camii’ni ziyaret eden grup, tarihi mekânları yerinde görme fırsatı buldu. Müze kafede ikram edilen kahveler eşliğinde kısa bir mola verildi. Günün son bölümünde ise Kartepe Teleferiği ile Derbent’ten zirveye yolculuk eden öğrenciler, manzaranın keyfini çıkarttı.

Etkinliğe katılan öğrenciler, Kartepe’de geçirdikleri bu dolu dolu günün kendileri için unutulmaz bir deneyim olduğunu ifade etti.

Bakan Yardımcısı Boyraz: “Gençlerin gelişimi önceliğimiz”

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, gezinin ardından yaptığı açıklamada, “Gençlerimizin tarih ve doğayla iç içe, bilinçli bireyler olarak yetişmesi en büyük arzumuz. Bu tür etkinliklerle onların sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Kartepe doğal güzellikleri ile ön planda bir ilçemiz. Gençlerimiz Kartepe’yi çok sevdi, doğayla iç içe unutmayacakları bir gün yaşadılar. ” ifadelerini kullandı.

Kılıç: “Unutulmaz bir tecrübe oldu”

AK Parti MKYK Üyesi Serdar Kılıç, “Bu organizasyonda emeği geçen başta Kartepe Belediyesi olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Genç kardeşlerimizin hayat yolculuklarında bu gibi deneyimlerin unutulmaz bir yer edineceğine inanıyorum” dedi.

Başkan Kocaman: “Gençlerimizle gurur duyuyoruz”

Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman da programla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Gençlerimiz bizim umudumuz, geleceğimiz. Onların tarihimizle, doğamızla ve kültürel mirasımızla bağ kurmaları için bu tür programlara büyük önem veriyoruz. Kartepe Belediyesi olarak yalnızca şehircilik alanında değil, sosyal ve kültürel gelişime katkı sunacak projelerde de sorumluluk üstleniyoruz. Öğrencilerimizi Kartepe’mizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duydum. Her birinin gözlerindeki heyecan, doğru yolda olduğumuzu gösterdi” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayramda Şeker Göze Vuruyor

Uzmanlar, özellikle tüketiminin arttığı bayram döneminde şekerin gözler üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilere dikkat çekiyor. Özellikle diyabet hastalarının, bu dönemde fazla şeker tüketimi yüzünden diyabetik retinopati riski taşıdığının altını çizen Op. Dr. Fevzi Akkan, “Özellikle hali hazırda diyabeti olan kişiler, bayram döneminde şeker tüketimini kontrol altında tutmalılar. Bayram süresince normal seviyelerin üzerinde gerçekleşen şeker tüketimi sebebiyle, gözlerde diyabetik retinopati oluşma riski ciddi olarak artış gösterebilir. Dünyada körlüğe sebep olan bir numaralı rahatsızlık olan diyabetik retinopatiye, özellikle diyabet hastaları ve gizli diyabet şüphesi bulunan kişilerin özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Rahatsızlığın oluşmasındaki en temel faktör, kontrol altına alınamayan diyabettir. Kan şekerinin yüksek olması veya yüksek tansiyon, kan akışınızın artmasına sebep olur. Aynı zamanda, yüksek kolesterol ve gebelik dönemleri de diyabetik retinopati oluşması için uygun koşulları sağladığı için bu grupların da düzenli şekilde göz muayenelerini yaptırmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

Diyabet hastaları için göz dibi muayenesi şart!

Hastalığın tanısı için bir göz doktoru tarafından gerçekleştirilecek göz dibi muayenesi yapılması gerektiğini belirten Op. Dr. Akkan, “Özellikle diyabet hastaları ve risk grubunda bulunan kişilerin, yılda en az bir defa detaylı göz muayenelerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Hastalığın tanısı ne kadar erken yapılırsa, tedavinin etkili olma şansı da o kadar yüksek olur. Teşhisin konulmasının ardından, hızlıca tedaviye başlanarak görme kaybının engellenmesi ve var olan görme seviyelerinin muhafaza edilmesi amaçlanır. Tedavide geç kalınması, 1-2 yıl içerisinde körlüğe varabilecek ciddi sonuçların doğmasına yol açabilir. Tüm bu nedenlerden ötürü, bayram süresince şeker tüketimine dikkat edilmesini ve halihazırda diyabet hastası olanların kontrollerini kesinlikle aksatmamasını tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ODAŞ, genç yetenekleri Odaspeople.com’da buluşturuyor

ODAŞ, gençlerin fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri, yaratıcı projelerle toplumsal farkındalık yaratabilecekleri yepyeni bir dijital platform kurdu: odaspeople.com. Üniversite öğrencilerine yönelik yarışmalar, tasarım projeleri ve fikir üretimi süreçlerine ev sahipliği yapacak bu platform, gençlerle daha samimi, üretken ve sürdürülebilir bir iletişim kurma hedefiyle hayata geçirildi. Platformun ilk adımı ise, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) temalı “Dikkat: Fikir Çıkabilir! Afiş Tasarım Yarışması” oldu. 

“Odaspeople.com, gençlerin sesiyle şekillenen bir dünya hayalimizin ilk adımı”

odaspeople.com’un ODAŞ’ın gençlerle kurduğu yeni iletişim alanı olduğunu belirten ODAŞ Kurumsal İletişim Yöneticisi Yasemin Aydınlar, şunları söyledi: “odaspeople.com yalnızca bir yarışma platformu değil; gençlerin potansiyellerini görünür kılabilecekleri, fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir alan olarak tasarlandı. Bu platform aracılığıyla gençlerle empati kuran, onları anlayan, eşitlikçi ve dinamik bir iletişim yaklaşımı benimsiyoruz. Sadece dinleyen değil, birlikte üreten, birlikte öğrenen bir yapı kurmayı hedefliyoruz. odaspeople.com, gençlerin sesiyle şekillenen bir dünya hayalimizin ilk adımı. İSG temalı bu yarışmayla başladık ama önümüzde pek çok farklı temada birlikte üretip fark yaratacağımız yeni projeler var.”

Toplamda 220.000 TL ödül verilecek

“Dikkat Fikir Çıkabilir” sloganıyla başlatılan afiş tasarım yarışması, gençlerin enerjisi ve özgün bakış açısıyla güvenli çalışma kültürünü görünür kılmayı hedefliyor. Yarışma kapsamında katılımcılar “İş Sağlığı ve Güvenliği” mesajı içeren özgün afişler tasarlayacak. Yarışma hakkında konuşan Aydınlar, “Dikkat: Fikir Çıkabilir! mottosuyla başlattığımız afiş tasarım yarışmasıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği konusuna yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyoruz. Çünkü İSG, yalnızca sahada değil; zihinde başlar. Bu yarışma, gençlerin yaratıcı bakış açılarını bu hayati konuya yansıtmalarını sağlayacak. Bir fikir, bir afiş, hatta sadece bir görsel çağrışım bile bir hayatı değiştirebilir. Biz de bu değişimi, gençlerle birlikte başlatmak istiyoruz.

Son başvuru tarihi 29 Haziran 2025 olan yarışmanın değerlendirme süreci 3 Temmuz’da tamamlanacak, sonuçlar ise 14 Temmuz’da açıklanacak. Birinci olan afiş tasarımcısına 100.000 TL, ikinciye 60.000 TL, üçüncüye 30.000 TL ve jüri özel ödülünü kazanan katılımcıya 20.000 TL para ödülü verilecek. 

Seçici Kurul:

Dr. Yaşar Şekerci – Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi (Jüri Başkanı ve Proje Danışmanı)

Cemil Ada (Clutch Kreatif Head)

Sefa Gül (ODAŞ İş Sağlığı ve Güvenliği Yöneticisi)

Yasemin Aydınlar (ODAŞ Kurumsal İletişim Yöneticisi)

Ela Nur Şakir (ODAŞ Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı)

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelecek için bugünü değiştirmek: Sürdürülebilirlikte zaman daralıyor

Sürdürülebilir Gelecek Zirvesi’nde Ayşegül Dinçkök, Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen, Aslıhan Koruhan Sabancı, Prof. Dr. Bestami Özkaya, Elif Haykır Hobikoğlu, Deniz Şafak ve Mehmet Uygun panelistler arasında yer aldı. Sıfır atıktan denizlerdeki mikro plastiğe, endüstriyel dönüşümden toplumsal farkındalığa uzanan geniş bir yelpazede düzenlenen panel, sergi ve sunumlarla geleceğe yönelik sürdürülebilirliğin kritik önemi vurgulandı.

“Bizler gelecek kuşaklardan bugünü ödünç alıyoruz”

Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, sürdürülebilirliğe olan kurumsal bağlılığın ve üniversitenin toplumsal sorumluluk vizyonunun altını çizdi. Prof. Dr. İbiş, yalnızca çevreyi korumanın ötesinde, sürdürülebilirliğin sosyal, ekonomik ve toplumsal boyutlarına da şu sözlerle değindi: 

“Bizler gelecek kuşaklardan bugünü ödünç alıyoruz. Bugünü planlarken, geleceğin yaşanabilir dünyasını da gözetecek stratejik planlamalar yapmalıyız. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarımızla geleceğe dönük ortak bir vizyon ile ilerlememiz kritik önem taşıyor.” 

“Sürdürülebilir politikalar uygulansa bile geleceğimiz risk altında”

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim ve Deniz Bilimleri Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan iklim bilimci Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen’in “Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği” konulu sunumu iklim değişikliğinin geleceğine ışık tuttu. Prof. Dr. Şen, şöyle konuştu:

“Geleceğe yönelik projeksiyonlara göre, sürdürülebilirlik politikalarını tam olarak uygulasak bile, 2050’de azot dengesi, iklim değişikliği ve biyosfer çeşitliliğinde yüksek risk alanında olacağız.”

“Gıdanın yolculuğu çok önemli”

Sürdürülebilir kaynaklar doktora araştırmacısı Aslıhan Koruhan Sabancı, gıda sektörü ve beslenme alanında sürdürülebilirliğin önemini vurguladı:

“Sağlık sorunlarım gıda ve beslenme alanında araştırmalarımı körükledi. Gıdanın satın alma ve tedarik zincirinden, soframıza gelinceye kadarki yolculuğu çok önemli. Fitoterapi ile bitkilerin tarihsel kullanımını, günümüze yönelik sürdürülebilir çözümler için araştırmaya devam ediyorum”  

“Çocuklarımıza temiz bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğu”
 İklim ve deniz bilimleri alanındaki etkileyici sunumlar, katılımcılara çevreyle ilgili güncel sorunlara dair yaratıcı çözümler sundu. Profesyonel dalgıç, su altı fotoğrafçısı ve yazar Ayşegül Dinçkök’ün “Deniz Temizliği ve Görsel Aktivizm” başlıklı gösterimi büyük ilgi gördü. Dinçkök, şöyle konuştu:

“Görsellerimle insanlara örnek olmayı hedefleyen bir aktivistim. Çocuklarımıza ve torunlarımıza hak ettikleri, temiz bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğu.”

Genç girişimciler projelerini sergileme fırsatı buldu
 Zirve boyunca katılımcılar, sürdürülebilir inovasyon örneklerini inceleme ve genç girişimcilerin projeleriyle tanışma fırsatı buldu. Sergi ve Demoday oturumları, fikirlerin somut çözümlere dönüşmesini teşvik eden etkileşimli bir platform sundu. Zirvede gerçekleşen panel oturumları, endüstriyel dönüşüm süreçlerinde sürdürülebilirliğin rolünü irdeledi. İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya ve Dr. Öğr. Üyesi Özgenur Reyhan Güler’in moderatörlüğündeki oturumlarda Çevre TV yetkililerinin de katılımıyla, çevresel farkındalık, sürdürülebilir ambalaj, plastik kullanımı ve tedarik zincirinde sürdürülebilirlik gibi başlıklar derinlemesine tartışıldı. Panellerde, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir finans, sıfır atık politikaları ve yeşil girişimcilik çok yönlü bir biçimde ele alındı. Alanında uzman konuşmacılar, sürdürülebilir yaşam pratiklerinin farklı sektörlerdeki yansımalarını aktardı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Latmos Ultra Maratonu’nda Sporcular ve Öğrenciler Buluştu

Türkiye’nin dört bir yanındaki 30 enerji santrali ve 4.000 MW’a yaklaşan kurulu gücüyle faaliyet gösteren, temiz enerji geleceğini bugünden inşa eden Enerjisa Üretim, “Yaşama saygı duyarak daha güzel bir gelecek için enerji üretiyoruz” vizyonuyla, yer aldığı coğrafyada doğayla uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşamın da temellerini atıyor. Bu vizyonun son yansıması ise Enerjisa Üretim’in ana sponsorluğunda hayata geçirilen Latmos Ultra Maratonu oldu. Antik Karya Medeniyeti’nin izlerini taşıyan kadim patikalarda gerçekleşen maraton, karakteristik kaya oluşumları, tarihi Latmos Kaya Resimleri ve Bafa Gölü’nün manzarası eşliğinde doğa ve spor tutkunlarını bir araya getirdi. Etkinlik, katılımcılara bölgenin doğal dokusunu ve tarihi mirasını birebir deneyimleme fırsatı sunarken, Latmos’un kültürel ve turistik değerlerini de geniş kitlelere taşıyarak farkındalık yarattı.

Latmos Maratonu 300’ü aşkın katılımcıyla bölge ekonomisine değer kattı

Enerjisa Üretim’in ana sponsorluğunda düzenlenen Latmos Ultra Maratonu, 300’ü aşkın katılımcısıyla bölgenin sosyal ve ekonomik yaşamına katkı sağladı. Kapıkırı, Bağarcık, Sakarkaya ve Kayahayıt gibi köylerden geçen parkur boyunca yerel halkla sporcular arasında samimi bir etkileşim ortamı oluştu. Etkinlik süresince gerçekleşen konaklama, ulaşım ve yeme-içme faaliyetleri, bölgedeki ekonomik canlılığa destek oldu. Latmos’un doğal ve kültürel zenginlikleri eşliğinde gerçekleşen organizasyon, bölge turizminin gelişimine katkı sunarken yerel topluluklarla sürdürülebilir iş birliklerine de zemin hazırladı.

Üniversite öğrencileri deneyim yürüyüşünde buluştu

Enerjisa Üretim’in desteğiyle bu yıl Latmos Ultra Maratonu kapsamında üniversite öğrencilerine yönelik özel bir “deneyim yürüyüşü” gerçekleştirildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden 100’e yakın öğrenci, tarihi Antik Karya rotası üzerinde düzenlenen yürüyüşe katılarak bölgenin doğal ve kültürel mirasını yakından tanıma fırsatı buldu. Gençlerin tarihle ve yerel yaşamla etkileşim kurduğu bu özel yürüyüş, spor aracılığıyla çevresel duyarlılık kazanmasına ve sürdürülebilirlik kavramını yerinde deneyimlemesine olanak sundu. Deneyim yürüyüşü, öğrenciler açısından fiziksel bir etkinliğin yanı sıra, tarihi coğrafyada kazanılan değerli bir öğrenme süreci olarak öne çıktı.

 “Her etkileşimde, her adımda topluma dokunan bir hikâye örüldü”

Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, “Latmos Ultra Maratonu, bir spor etkinliğinin ötesinde; tarih, doğa ve insan arasında kurulan güçlü bağları görünür kılan anlamlı bir iletişim zemini sundu. Enerjisa Üretim olarak bu projeye katkı sunarken, sürdürülebilirliği ve sosyal etkiyi yalnızca söylemde bırakmayıp, sahadaki gerçek deneyimlerle hayata geçirmeye önem verdik. Gençlerle aynı parkurda yürümek, yerel halkla birebir temas kurmak ve bölgenin kültürel-turistik değerlerini ön plana çıkarmak, bizim için toplumsal faydayı büyüten anlamlı adımlardı. Her etkileşimde, her adımda topluma dokunan bir hikâye örüldü. Yürüyüş boyunca atılan her adımı, doğayla ve insanla kurduğumuz bağın bir sembolü olarak görüyoruz. Latmos’ta yaşadığımız bu deneyim, enerjiyi yalnızca üretimle sınırlı görmediğimizi; topluma, doğaya ve kültürel mirasa bütüncül bir yaklaşımla değer katmayı önemsediğimizi bir kez daha gösterdi. Bu maraton, enerjinin gerçek anlamını; kurulan ilişkilerde, hissedilen bağlarda ve birlikte yaşanan anlarda bulduğunu bizlere hatırlattı. Bu hikâyenin bir parçası olmaktan, toplumla birlikte kalıcı izler bırakmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

 “Latmos’ta sadece koşmadık; aynı zamanda toplumsal faydayı da büyüttük”

Her adımda sürdürülebilirliğe, her durakta ise sosyal faydaya temas ettiklerini vurgulayan Enerjisa Üretim Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Direktörü Murat Eröz, “Latmos Ultra Maratonu, bizim için bir spor organizasyonundan çok daha fazlasıydı. Enerji üretimini yalnızca santrallerle sınırlı bir süreç olarak görmüyoruz; bu üretimin, toplumsal katkı ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen adımlarla birlikte anlam kazandığına inanıyoruz. Bu yaklaşım, sosyal etkiyi merkezine alan ‘çoklu fayda modeli’mizin yaşayan bir örneği olarak sahada karşılık buldu. Enerji üretiminin ötesine geçerek topluma ve doğaya dokunduğumuzda gerçek etkiyi yarattığımıza inanıyoruz.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı