Yazar arşivleri: admin

Tüik: Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %32,24 arttı, aylık %1,29 arttı

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %32,85 arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %40,11 artış, imalatta %32,85 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %20,47 artış ve su temininde %43,19 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %31,79 artış, dayanıklı tüketim mallarında %39,17 artış, dayanıksız tüketim mallarında %41,48 artış, enerjide %14,54 artış ve sermaye mallarında %33,84 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %1,61 arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %0,85 artış, imalatta %1,61 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %1,56 azalış ve su temininde %1,55 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %1,52 artış, dayanıklı tüketim mallarında %2,82 artış, dayanıksız tüketim mallarında %1,90 artış, enerjide %0,56 azalış ve sermaye mallarında %0,67 artış olarak gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suç Temalı Yeni Dizi ‘The Artful Dodger’ 6 Kasım İtibarıyla Her Çarşamba FX Ekranlarında!

1850’lerin Avustralya’sında, The Artful Dodger olarak da bilinen eski düzenbaz Jack Dawkins kendini saygın bir genç doktor olarak kabul ettirir. Fakat eski bir tanıdığın yeniden ortaya çıkmasıyla, geçmişi onu rahatsız etmek için geri gelir ve suç dünyasına olan tutkusu yeniden ortaya çıkar. Dodger, yüksek sosyetede imkânsız bir aşk ile içten içe özlediği suç dünyasının cazibesi arasında kalır. 

Yeni dizi ‘The Artful Dodger’, yeni bölümleri ve tekrarlarıyla 6 Kasım itibariyle ay boyunca her Çarşamba 21.30’da FX ekranlarına gelmeye devam ediyor.

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizde Yaklaşık 35 Bin Kişi Organ Bağışı Bekliyor!

İnsan hayatının kutsal olduğundan hareketle gösterilen duyarlılığın önemli bir şeklini organ bağışı oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı’nın Ekim 2024 verilerine göre; ülkemizde 25 bin 246 hasta böbrek nakli, 2 bin 650 hasta karaciğer nakli ve bin 477 hasta kalp nakli bekliyor. Akciğer ve ince bağırsak gibi diğer organların nakilleri için bekleyen hastalar da eklendiğinde toplam 33 bin 498 hastanın organ bağışı için umut taşıdığı görülüyor. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın son 12 yıllık verileri, beyin ölümü gerçekleşen 23 bini aşkın kişiden sadece yüzde 23’ünde organ bağışı yapıldığını gösteriyor. Ayrıca istatistikler ülkemizdeki organ bağışının 2018 yılından bu yana yarı yarıya düştüğünü gösteriyor. 85 milyon nüfusu olan ülkemizde bir yılda sadece 300 kadar organ bağışı yapıldığı belirtiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, ülkemizde kadavra bağışının son derece düşük olması nedeniyle organ nakillerinin çoğunun canlı vericilerden yapıldığına işaret ederek  “2024 yılı esas alındığında ülkemizde böbrek ve karaciğer nakillerinin yüzde 90’ının canlı vericilerden yapılması ve kadavra bağışının sadece yüzde  10 gibi düşük bir oranda sınırlı kalması çok üzücü bir durumdur” diyor.

Organ bağışıyla ikinci bir yaşam şansı! 

Bekleme listelerindeki ölüm oranları da göz önüne alındığında, organlara ihtiyacı olan kişilerin hayata tutunmalarının tek yolunun organ bağışı olduğuna işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı  “Organ bağışı konusundaki duyarlılık, deyim yerindeyse bir ülkenin temel medeniyet göstergelerinden biridir. Hassasiyet ve kararlılıkla yaklaşarak, organ nakli ihtiyacı olan kişilere ikinci bir yaşam şansı sunma imkanına sahibiz. Bir gün kendimizin veya bir yakınımızın benzer bir sorunla karşı karşıya kalması durumunda ne yapacağımızı ve ne hissedeceğimizi düşünerek hareket etmemiz karar vermemizi daha kolay hale getirecektir” diye konuşuyor.

Dünyadaki zorlu vakalar ülkemizde nakil oluyor!

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı,   ülkemizde  gerek erişkin gerekse çocuk hasta gruplarında yapılan nakillerde oldukça yüksek başarı oranları elde edildiğine dikkat çekerek “Hatta bu başarılar tüm dünyaca bilindiği için her yıl  üstelik de önemli bir kısmı zorlu vaka olan çok sayıda yabancı hasta nakil olmak için ülkemize geliyorlar. Yurt dışından gelen bu hastaların önemli bir kısmının organ nakli açısından zor vakalar olması da ayrıca dikkate değerdir. Ülkemiz canlı vericili organ naklinde çok başarılı olsa da önemli olan organ bağışının kadavradan yapılmasıdır” diyor. 

Hedef kadavradan organ bağışını artırmak! 

Organ bağışında esas hedefin “kadavradan organ bağışını artırmak” olduğuna dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı “Her canlı vericili ameliyat için sağlıklı bir birey de ameliyat ediliyor. Vericinin güvenliği hep birinci sırada tutulup hassasiyet gösterilse de bu ameliyatı yapmak zorunda kalmamak organ nakli ekiplerinin en büyük arzusudur. Kadavra bağış oranları, bir ülkenin toplum sağlığı konusunda duyarlılığının en temel göstergelerinden biridir. Her hastanın uygun canlı verici bulamadığı, kalp gibi bazı organ bekleyen hastalarda canlı verici şansı olmadığı ve bekleme listelerindeki ölüm oranları göz önüne alındığında, bu duyarlılığın yaygınlaştırılması çok önemlidir” diye konuşuyor.

En temel nedeni yetersiz ve yanlış bilgiler!

Ülkemizde organ bağışının çok düşük düşük olmasının en temel nedeninin yetersiz ve yanlış bilgiler olduğuna işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı “Örneğin, beyin ölümünün ne anlama geldiği bilinmiyor. Beyin ölümü ‘beyin fonksiyonlarının geri dönüşsüz bir şekilde tamamen durması’ anlamına geliyor. Beyin ölümü yaşayan kişi tıbben ölü kabul ediliyor ve diğer organları yoğun bakımdaki makine desteğiyle sadece kısa bir süre canlı tutulabiliyor. Organ nakli de ancak bu sürede yapılabiliyor. Bu süreç organ bağışı için kullanılabilecek çok önemli bir dönemdir” bilgisini veriyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, ülkemizin organ bağışından nakline kadar tüm süreçte dünyaca kabul edilmiş en güvenli ülkelerden birisi olduğuna dikkat çekerek, organ nakli sisteminin sıkı denetlenen şeffaf bir sistem olduğunu belirtiyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Ekşi, kendi geliştirdiği eğitim simülatörünü öğrencilerin eğitiminde kullanmaya başladı

Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Ekşi, Ege TEKNOPARK bünyesinde yer alan Ar-Ge firmasında geliştirdiği “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü”nü öğretim üyesi olduğu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) programı öğrencilerinin eğitiminde kullanmaya başladı.

Simülatörü, yerli ve milli bir ürün olarak Türkiye’ye kazandırmış olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Prof. Dr. Ali Ekşi, “Türkiye’de 400’ün üzerinde mesleki sağlık eğitimi verilen yükseköğretim kurumu bulunmakta ve 100 binin üzerinde öğrenci bu alanda eğitim almaktadır. Son yıllarda tıp eğitiminde humanist eğitimin ön plana çıkması ile birlikte öğrencinin hasta ile temas etmeden ya da hastaya bir girişim yapmadan ilgili uygulamayı eğitim maketleri ve simülatörler üzerinde öğrenmek durumundadır. Ayrıca eğitimde niteliğin artırılması için eğitim simülatörlerinin kullanılması çok önemli hale gelmiştir. Sağlık profesyonellerinin eğitiminde kullanılan eğitim simülatörlerinin küresel pazar değeri bugün yaklaşık 2 Milyar USD olup, pazarın 2026 yılında 3,4 Milyar USD’ye ulaşması beklenmektedir” dedi.

“Yerli üretiminin öneminin farkındayız”

Türkiye’de de bu konuyla ilgili büyük bir sektör geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Eksi, “Ülkemizde son yıllarda devlet ve vakıf üniversitelerinde sağlık eğitimi verilen bölüm sayısının hızla artması ile birlikte, ülkemizde eğitim simülatörleri ile ilgili ithalata dayalı çok büyük bir sektör gelişti. Özellikle pandemi sürecinden sonra küresel pazarlarda yaşanan tedarik sorunlarından ve dalgalanmalardan dolayı eğitim simülatörlerinin fiyatlarında döviz cinsinden dahi fahiş yükselmeler oldu ve yükseköğretim kurumlarımızın eğitim simülatörlerine ulaşması zorlaştı. Ayrıca bu durum, dış ticaret dengesi açısından da önemli bir unsur haline geldi. Yıllardır mesleki sağlık okullarında öğretim üyeliği ve idarecilik yapan bir araştırmacı olarak, bu konuda ar-ge çalışmalarının ve yerli üretimin artırılmasının ülkemiz için öneminin farkındaydım. Başta kendi derslerimde kullanabileceğim simülatörlerin geliştirilmesi, yerli üretimin desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi, aynı zamanda sektörün gelişmesi ile birlikte ülkemizin küresel pazardan pay alabilmesi hedefleri ile Yüksek Makine Mühendisi Mehmet Arda Özden ile birlikte, Ege TEKNOPARK bünyesinde ‘PhST Medikal’ firmasını kurduk. Firmada birçok ürün üzerinde ar-ge çalışmalarına devam etmekle birlikte ‘Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü’ ürünleşen ilk çalışmamız oldu” diye konuştu.

“Öğrenciler pratik yapıp bilgilerini sınayabiliyorlar”

Geliştirdikleri simülatörün özelliklerini anlatan Prof. Dr. Ekşi, “Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü bir eğitim stetoskopu ve mobil cihazlarda kullanılabilen bir aplikasyondan oluşmaktadır. Simülatör sayesinde öğrencilerimiz hem normal hem de patolojik akciğer ve kalp seslerinin öğrenilmesi ile ilgili pratikler yapabilmekte, sanal stetoskop özelliği ile patolojik seslerin yaygın duyulduğu odakları öğrenebilmekte ve quiz uygulaması ile öğrendiklerini sınayabilmektedir. 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı ile birlikte ‘Akciğer ve Kalp Sesleri Eğitim Simülatörü’nü kendi derslerimde kullanmaya başladım. Bu benim yıllardır hayalini kurduğum bir durumdu. Ege Üniversitesi olarak son yıllarda birçok başarıya imza attık. Bu başarılar tabi ki tesadüf değil. Başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın sadece bilgiyi ve teknolojiyi tüketen değil, bilimin merkezi olarak aynı zaman da üreten bir üniversite olma hedefinde yaptığı uygulamalar, bizler için çok önemli motivasyon kaynağı olmaktadır. Bu simülatörün yerli üretim konusunda yeni çalışmalara ışık olmasını umut ediyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk ihracatçıları Çin seferine çıkıyor

Dünya’nın en büyük ithalat fuarı ve Çin’in en prestijli fuarı olan “CIIE – Çin Uluslararası İthalat Fuarı 2024” Türkiye Milli Katılım organizasyonuna Ege İhracatçı Birlikleri (EİB)’nin Türkiye Milli Katılım organizasyonuyla 13’ü gıda sektöründen 15 firma katılıyor.

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2024 yılında 13 uluslararası fuara milli katılım organizasyonu yaptıklarını, CIIE – Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın 2024 yılının son organizasyonu olacağını dile getirdi.

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından bizzat planlanan, önerilen ve teşvik edilen önemli bir etkinlik olduğu bilgisini veren Eskinazi, “Çin’in yıllık ihracatı 3,38 trilyon dolara ulaşsa da, yıllık ithalatı da 2,56 trilyon dolar seviyesinde. Çin başka bir ifadeyle devasa ithalat yapıyor. Türk ihracatçıları için Çin ithalat yapmak için uzak değilse, ihracat yapmak içinde uzak bir ülke değil. Çin’e karşı verdiğimiz 41,6 milyar dolarlık dış ticaret açığını kapatmak için çalışıyoruz ve Çin İthalat Fuarı’nı dış ticaret açığımızın kapanması için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Çin ile karşılıklı siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek Hükümetimizin de öncelikleri arasında. Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek 6-8 Kasım 2024 tarihlerinde Çin’i ziyaret edecek. Bu siyasi ilişkilerdeki olumlu ortamı ihracat rakamlarımıza yansıtmak istiyoruz” diye konuştu.

 

 

Ertan: “Çin-Avrasya Expo Fuarı’na da Milli Katılım Organize etmek istiyoruz”

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Çin pazarına yönelik yaptığı çalışmaların 2018 yılı sonrasında hız kazandığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Çin’i gerek yüzölçümünün büyüklüğü ve 1,5 milyarlık nüfusundan dolayı bir ülke değil bir kıta gibi değerlendirmek gerektiğinin altını çizdi.

 

 

Ticaret Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle 26-30 Haziran 2024 tarihlerinde Urumçi’de Çin Ticaret Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti tarafından ortaklaşa düzenlenen “8. Çin-Avrasya Expo” Fuarı’na katıldıklarını hatırlatan Ertan, “İpek Yolu’nun yeni fırsatlarını sunan ve Avrasya’nın yeni dinamiklerini harekete geçirecek fuara 2025 yılında Türkiye Milli Katılım Organizasyonuyla daha güçlü katılmak istiyoruz. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında çok önemli bir rol oynuyor. Çin’i Orta Asya ve Avrupa’ya bağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bölgede demiryolları, karayolları ve havalimanları gibi önemli altyapı projeleri gerçekleştirilmiş ve halen gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Özellikle Çin-Avrupa demiryolu hatları, Sincan üzerinden geçmekte. Urumçi, Çin-Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye’den geçen orta koridor hattı boyunca ve Çin-Avrupa ticaretinde önemli bir lojistik merkezi konumunda.  Bölge, Orta Asya’dan Çin’e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçiş noktası. Kuşak ve Yol İnisiyatifi projeleri sayesinde bölgede üç tane serbest bölge kurulmuş, ekonomik aktivite artmış, istihdam olanakları genişlemiş bulunmakta. Bu gelişmelerin heyecanını her kesimde gözlemlemek mümkün. Biz Türk ihracatçıların ve yatırımcıların bu bölgeye şimdiden ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır. Dünyada denize en uzak şehir olan Urumçi; denizden uzaklığına rağmen, İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi. Çin hükümeti bölgenin gelişimine özel önem vermekte ve Çin’in batıya açılan kapısı olarak görülmekte” şeklinde konuştu.

 

 

Işık: “Çin, gıda ihracatına büyük fırsatlar sunuyor”

 

 

Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında Çin’e yönelik pazarlama faaliyetlerine yoğunlaşmak istediklerini dillendiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Çin’in gıda ihracatçıları için büyük fırsatlar sunduğunu kaydetti.

 

 

CIIE – Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na 2024 yılında Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’yla katılan 15 firmanın 13 tanesinin gıda sektöründen olduğu bilgisini veren Işık, “2024 yılının ocak – eylül döneminde Çin’e yaptığımız gıda ürünleri ihracatı 163 milyon dolardan 171 milyon dolara çıktı. Kuru meyve, zeytinyağı, şarap, hububat bakliyat yağlı tohumlar, su ürünleri, fındık meyve sebze mamulleri, sert çekirdekli meyvelerde Çin’de pazarda var olabileceğiz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Bitki Sağlığı Sertifikası anlaşmaları için sürdürdüğü görüşmeler olumlu sonuçlandığı takdirde orta vadede Çin’e gıda ihracatımız 1 milyar dolara ulaşabilir” ifadelerini kullandı.

 

 

Alimoğlu; “Çin’e ihracatın yüzde 55’ini madencilik sektörümüz yapıyor”

 

 

Türkiye’nin Çin’e yaptığı ihracatın yüzde 55’inin madencilik sektörünce yapıldığını söyleyen Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, 2024 yılının dokuz aylık diliminde Çin’e yaptıkları ihracatın yüzde 10,4’lük artışla 1 milyar 141 milyon dolardan 1 milyar 259 milyon dolara yükseldiğini paylaştı.

 

 

Çin’de 12 yıldır Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na Milli Katılım Organizasyonu yaptıklarını hatırlatan Alimoğlu, “Ekonomistler, Çin ekonomisinin eski büyüme rakamlarını yakalayamasa da büyümesini sürdüreceğini öngörüyor. Türk ihracatçılarımızı Çin pazarına odaklanmaya davet ediyoruz. Çin büyük bir ithalatçı ülke. Bu pazarda başarılı olunabileceğini Madencilik sektörü olarak ortaya koyduk” dedi.

 

 

2023 yılında, toplam 360.000 m2’lik sergi alanında gerçekleşen ve 128 ülkeden 3.400 firma ve 394.000’den fazla profesyonel ziyaretçinin katıldığı, 154 ülkeden katılımcı ve 72 ülke pavilyonunun yer aldığı CIIE Fuarında (www.ciie.org) “Hizmetler, Otomobil, Akıllı Endüstri ve Bilgi Teknolojileri, Tüketici Ürünleri, Medikal Ekipmanlar ve Sağlık Ürünleri, Gıda ve Tarımsal Ürünler adı altında “Business Exhibition” holleri bulunuyor.

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı için Çin’e gidecek olan Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları fuar boyunca yoğun temaslarda bulunacaklar. 6 Kasım 2024 tarihinde Nanjing Belediyesi yetkilileriyle Türkiye standında bir araya gelecek olan EİB Başkanları, 7 Kasım 2024 tarihinde Çin Gümrük Müşavirleri Derneği’nin “Yüksek Kaliteli Tarım ürünlerinin ticaretinin kolaylaştırılması” konulu panelinde yer alacaklar. 8 Kasım 2024 tarihinde öğleden önce Şanghay CCPIT ile görüşecek olan EİB Başkanları, aynı gün öğleden sonra Türkiye’nin Şanghay Ticaret Müşavirliğimizin ofisinde Çin’li ithalatçı/distribütörlerin katılımıyla bir tadım etkinliği gerçekleştirecekler. 9 Kasım 2024 tarihinde Suzhou’da bulunan “Bir Kuşak Bir Yol Ticaret Merkezi” ziyareti yapacak olan EİB Başkanları, 10 Kasım 2024 tarihinde Şanghay Konsolosluğumuzun 10 Kasım Atatürk’ü Anma programına katılacaklar.

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na Türkiye’den şu firmalar katılıyor; “Aydın Kuruyemiş Sanayi ve Ticaret A.Ş., Başhan Agro Gıda San ve Tic. A.Ş., CLK İpekyolu Lojistik ve Ticaret A.Ş., Hasan Türek Çiftliği Hayvancılık ve Tarım İç ve Dış Tic. A.Ş., Işık Tarım Ürünleri ve Sanayi Ticaret A.Ş., Kırdağ Tarım Ür. Ve İnş. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti., K.F.C. Gıda Tekstil Sanayi İthalat ve İhracat Yatırım A.Ş., Kavaklıdere Şarapları A.Ş., Lidya Nuts Gıda Anonim Şirketi, Noor Asia Turkey Gıda San. A.Ş., TYC İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A.Ş., Yörükoğlu Süt ve Ürünleri San. Tic. A.Ş., Akkon Denizcilik Nakl. ve Tic. A.Ş. ve Yarım İç ve Dış Ticaret A.Ş.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijital Oyun Bağımlılığı Gençleri Nasıl Etkiliyor?

Çocuklar çeşitli oyunlar kurarak doğal yollardan öğrenir ve birçok beceri geliştirirler. Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte çocukların oyunları da değişti. Dijital oyunlar artık sek sek, körebe, evcilik gibi oyunların yerini aldı. Yapılan çalışmalarda artık çocuklarımızın hayatına 4 yaşından itibaren bilgisayar ve bilgisayar oyunları girmektedir. Bu yaş grubunda küçük kas motor becerileri ve el-göz koordinasyonlarını geliştirmelerine katkıda buluna oyunlar tercih edilmelidir. Daha ileri yaşlarda ise çocuklarımıza duygularını yönetebilme yetisi kazandıran hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkıda bulunan ve sosyal becerilerini geliştirmesine imkân sağlayan oyunlar tercih edilmelidir.

Aşırı oyun oynama çocuğun ve gençlerin gelişimini nasıl etkiler? 

Aşırı dijital oyun oynama, sosyal medya ve internet kullanımı sosyal, psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etki oluşturabilmektedir. Fizyolojik olarak; Sedanter yani hareketsiz yaşamın getirisi kilo artışı hatta obezite, postür bozuklukları (kamburluk), sırt boyun ağrıları gibi ortopedik sorunlar yaşayabilirler

Saatlerce bilgisayar başında zaman geçiren çocuk ve erişkinler; içine kapanmakta, kendilerini sosyal ortamda ifade etmekte güçlük yaşamakta ve bunun sonucunda sosyal ortamdan uzaklaşarak bir kısır döngüye girebilmektedir. Ayrıca sorun çözme yolları şiddet içerikli olduğu için akranlarıyla sorunlar yaşayabilmektedirler. Sıklıkla okul veya sosyal gruplarından disiplin cezaları, şikâyet, uzaklaştırma cezaları alabilmektedirler.

Şiddet içeren bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerin psikolojini nasıl etkiler?

Şiddet içerikli dijital oynayan çocuklarda ve ergenlerde şiddete eğilim artmaktadır. Hatta şiddeti normal bir problem çözme yolu olarak algılamaya başlarlar. Şiddet içerikli dijital oyunlarda verilen bencillik ve soğukkanlılık temaları karmaşa yaratarak, empati kurma becerisini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca bu çocuklarda ve erişkilerde internet ve oyun bağımlılığının yanında uyku bozuklukları (uykusuzluk, şiddet içerikli kâbuslar görme), depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklar daha fazla görülmektedir.

 

Hangi yaş grubu kaç saat oyun oynamalı?

4 – 6 yaş arası genelde günde en fazla 1 saat bilgisayar başında zaman geçirmesi önerilmektedir. Ayrıca bu grup için seçilen oyun içeriklerinin özellikle dikkat, problem çözme becerisi gibi gelişimlerine katkıda bulunması önemlidir. 6-9 yaş grubu için online ders dışında en fazla 1-1.5 saat, 9-13 yaş grubu ise sınavların olduğu ve sorumlulukların arttığı bir dönem olduğu için olumsuz etkilenmemeleri adına günde en fazla 1.5-2 saat veya haftada 5 saat şeklinde oluşturulmuş bir program uygun olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta bilgisayar ve oyunla geçirilen sürenin yanında maruz kaldıkları içerik (Şiddet, cinsellik, korku vs)  önemlidir. 

Çocuklarımızın oyunlardan etkilenmemesi için neler yapmalı? 

Dijital oyunları veya interneti yasaklamak, cezalandırmak gibi yöntemler çözüm yerine sorunun daha da büyümesine neden olmaktadır. Onun yerine çocukların ve gençlerin neden buna yöneldiğini anlamak ve beraber çözüm üretmek gerekmektedir.

Ailelere bu süreçte ne önerilir?

İnternet ve oyunlarda geçirilen sürenin artmasıyla birlikte tüm bu olabilecek olumsuz durumlar dikkate alındığında, çocuk veya ergenlerde oyuna ayırılan süre ve oyunların içerikleri (şiddet, korku, cinsellik, ırkçı içerikler vs.)  değerlendirilerek aile tarafından kontrol sağlanmalıdır. Ayrıca bu riskler ile ilgili çocuklarımızı uygun dille bilgilendirmek gerekmektedir Böylece kendilerini daha rahat ifade edebilirler, gerektiğinde “hayır” diyebilirler ve tehlikeyi fark ederek durdurmak için ailelerinden yardım isteyebilirler. 

Yalnızlaşan çocuk ve gençler; sosyalleşmek için sanal dünyayı kullanmakta ve kendilerini ancak bu ortamda var edeceklerine inanmaktadır. Ailelerin bu durumu fark etmeleri çocukları ile kaliteli iletişim kurdukları gibi onları sosyalleşebilecekleri ortamlara, gruplara veya çocuk kulüplerine yönlendirmeleri önemlidir.  

Yetkililer bu süreçte nasıl önlemler almalı?

Başta bakanlıklar olmak üzere yetkililer dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği ve oyun bağımlılığıyla ilgili toplumsal farkındalık oluşturulmalıdır. 

Medya okuryazarlığının yaygınlaştırılmalı ve anne-babalara farkındalık oluşturmak için eğitim verilmelidir. 

Çocuklar ve gençler için sosyal ortamların sağlandığı okullar ve mekânlar geliştirilmelidir. 

Ailelerin Dijital oyunların içeriklerini takip edecekleri müdahale mekanizmasının olduğu bir sistem kurulmalıdır. 

Öğretmen, dijital oyunlar konusunda çocuklara uygun rol model olmalı ve aile ile iş birliği yapmaları gerekmektedir.

Dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği gibi konularda öğretmenleri ve psikolojik danışmanlar iş birliği yaparak, öğrencileri ve aileleri bilgilendirmelidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AydınFest’in Son Gününde 60 Binden Fazla Aydınlı Coşkuyu Birlikte Yaşadı

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Aydınfest Gençlik Festivali coşkulu kutlamalar ile sona erdi.

Festivalin son gününde sevilen sanatçı Emre Fel ile Dolu Kadehi Ters Tut ve Şirket grupları Aydınlılar ile buluştu. Festivale katılan on binlerce vatandaş, sanatçılara eşlik ederek şarkıları birlikte söyledi.

Tekstil Park, Color Party ile renk cümbüşüne döndü

Festivalin üçüncü gününe 60 binden fazla Aydınlı katıldı. Festival boyunca güzel vakit geçirdiklerini belirten vatandaşlar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Festivalin son gününde gerçekleştirilen “Color Party” renkli görüntülere sahne oldu. Coşkunun doruğa çıktığı etkinlikte Aydın Tekstil Park, renk cümbüşüne döndü.

Başkan Çerçioğlu: Kültür ve sanat etkinliklerimiz devam edecek

Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen kültür ve sanat etkinliklerinin devam edeceğini belirten Başkan Çerçioğlu, “Geleneksel hale gelen Aydınfest Gençlik Festivali’ni bu yıl da vatandaşlarımız ile buluşturduk. Kentimiz genelinde kültür ve sanat etkinliklerimiz devam edecek. Güzel kentimiz için hemşehrilerimiz ile ortak akılla güç birliği içerisinde çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Grubu, EcoVadis Sürdürülebilirlik Raporu’nda İlk Yüzde 1’lik Dilimde

Geçen yıla göre skorunu 3 puan artıran Vodafone Grubu, incelenen şirketler arasında ilk yüzde 1’lik dilime girdi.

Vodafone Grubu‘nun Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) performansı, şirketlerin sürdürülebilirlik performansını değerlendiren lider ve bağımsız kuruluş EcoVadis tarafından bir kez daha yüksek puanla değerlendirildi. EcoVadis’in 2024 raporundaki genel değerlendirmelerden 100 üzerinden 83 puan alan Vodafone, 2023’teki skorunu 3 puan artırarak, incelenen şirketler arasında ilk yüzde 1’lik dilime girmeyi başardı. 

 

Konuyu değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi:

 

“Vodafone Grubu, sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalarla EcoVadis’in raporunda ilk yüzde 1’lik dilimde yer aldı. Türkiye’de de bu konuda önemli çalışmalar yapıyoruz. Çevresel hedeflerimize ulaşma yolunda en büyük önceliğimiz, enerji verimliliği projeleri aracılığıyla enerji tüketiminin ve buna bağlı karbon emisyonlarının azaltılması. Enerji ihtiyacımızı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamaya, yapay zekâ kullanımı ve benzeri uygulamalar ile enerji tüketimini düşüren teknolojilere yatırım yapmaya önem veriyoruz. Bugün Çevresel, Sosyal, Yönetişim alanında bütüncül bir bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan 10’una doğrudan katkı sağlıyoruz.”

 

Hedef, tüm değer zincirinde net sıfır operasyon

 

Vodafone Grubu’nun EcoVadis değerlendirmesinde kaydettiği puan artışında, karbon emisyonlarıyla mücadeleye yönelik bilime dayalı hedefleri, birden fazla kaynaktan yenilenebilir enerji sağlamaya odaklanması ve Mayıs’ta başlattığı İklim Geçiş Planı gibi alanlarda elde ettiği ilerlemeler etkili oldu. Potansiyel tedarikçilerini değerlendirirken çevresel faktörlere önem veren Vodafone, bu tedarikçilerin kendi karbon azaltma hedeflerine ve raporlamalarına sahip olmasını zorunlu kılıyor. Şirketin “sürdürülebilir satın alma” konusundaki bu çabaları da EcoVadis tarafından göz önüne alındı. Vodafone Grubu, 2028 yılına kadar Avrupa’da, 2035 yılına kadar Afrika’da ve 2040 yılına kadar tüm değer zincirinde net sıfır operasyona ulaşmayı hedefliyor.

 

130 binden fazla şirket yer alıyor

 

Çevre, Çalışma ve İnsan Hakları, Etik ve Sürdürülebilir Tedarik olmak üzere 4 ana temayı değerlendiren EcoVadis, kuruluşların bu alanlardaki politikalarını gözden geçiriyor; bu alanda verilen sözlerin tutulup tutulmadığını, alınan önlemleri, sertifikaları ve raporlamaları inceliyor. EcoVadis’in veritabanında 180 ülke ve 220 sektörden 130 binden fazla şirket yer alıyor.

 

Türkiye’de enerji ihtiyacı yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor

 

Vodafone, Türkiye genelinde 12 veri merkezi, 15 ofis binası ve 25 binden fazla baz istasyonunda tükettiği elektriğin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyor. İstanbul ve Adana’daki teknoloji merkezlerinde çatı tipi güneş enerji sistemleri ile yenilenebilir enerji üreten şirketin, baz yılı olan 2020’ye göre baz istasyonu başına enerji tüketimi %2, mobil veri başına enerji yoğunluğu %56 azaldı. Vodafone Türkiye, yürütülen verimlilik çalışmaları, elektrik ihtiyacının tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi gibi faaliyetlerle Kapsam 2 emisyonlarını sıfırlarken, baz yıl olan 2020’den bu yana Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının toplamını %95 oranında azalttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AydınFest Gençlik Festivali’ne İkinci Gününde 50 Binden Fazla Aydınlı Katıldı

Başkan Çerçioğlu Sevilen Sanatçıları Aydınlılar İle Buluşturmaya devam ediyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Aydınfest Gençlik Festivali devam ediyor. Geçtiğimiz gün konserler, çeşitli etkinlikler ve kutlamalar ile başlayan festivalin ikinci gününde de coşku devam etti. Her yıl on binlerce vatandaşın katıldığı festivalde bu yılda eğlence doruğa ulaştı.

50 binden fazla vatandaşın katıldığı Aydınfest Gençlik Festivali’nin ikinci gününde sevilen sanatçılar Gazapizm ve Ceylan Ertem ile Aydın Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı sahne aldı. Festivale katılan on binlerce Aydınlı, şarkılara hep bir ağızdan eşlik etti.Festivale katılan vatandaşlar, Aydınfest Gençlik Festivali’ni kendileriyle buluşturduğu için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.

Aydınfest Gençlik Festivali, 3’üncü gününde düzenlenecek “Color Party” ile son bulacak. Festivalin final gününde Emre Fel ile Dolu Kadehi Ters Tut ve Şirket grupları Aydınlılar ile buluşacak
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EİB’den ekim ayında 1 milyar 619 milyon dolarlık ihracat

Ekim ayında Türkiye’nin ihracatıysa yüzde 3,6’lık artışla 22,8 milyar dolardan 23,6 milyar dolara yükseldi.

EİB’nin ekim ayındaki 1 milyar 619 milyon dolarlık ihracat seviyesi, 2024 yılının geride kalan 10 aylık diliminde aylık bazda rekor olarak kayıtlara geçti.

EİB, 2024 yılının 10 aylık diliminde yüzde 1’lik artışla 15 milyar 233 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.

9 birlik ihracatını artırdı, 6 birlik 100 milyon dolar barajını aştı

EİB çatısı altındaki 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesi 2023 yılı ekim ayına göre ihracatlarını artırmayı başarırken, 3 ihracatçı birliği 2023 yılı ekim ayı performansının gerisinde kaldı. 12 birliğin 6 tanesi ihracatta 100 milyon dolar barajını geçmeyi başardı.

Ege İhracatçı Birlikleri, ekim ayında sanayi ürünleri ihracatını yüzde 4’lük artışla 756 milyon dolardan 786 milyon dolara taşırken, tarım sektörlerinin ihracatı yüzde 14’lük artışla 627 milyon dolardan 716 milyon dolara ilerledi. Egeli madenciler, 2024 yılındaki başarılı performanslarını ekim ayında da sürdürdüler ve yüzde 41’lik ihracat artışıyla Türkiye’ye kazandırdıkları döviz tutarını 82,8 milyon dolardan 116,6 milyon dolara taşıdılar.

Demir ve demirdışı metaller ihracatı zirvede yerini korudu

EİB bünyesinde uzun yıllardır ihracat şampiyonu olan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, ekim ayında ihracatını yüzde 3’lük artışla 179 milyon dolardan 184 milyon dolara çıkarırken, EİB çatısı altında zirvedeki yerini korudu.

Zeytin ve zeytinyağı ihracatı ihracat artış rekortmeni oldu

475 bin ton zeytinyağı ve 750 bin ton sofralık zeytin rekoltesiyle 2024/25 sezonuna giren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ekim ayında ihracatını yüzde 51’lik artışla 30 milyon dolardan 45,3 milyon dolara yükseltti. EZZİB bu performansıyla ekim ayında EİB bünyesinde hem ihracat artış rekortmeni oldu hem de önümüzdeki aylarda kıracağı yeni ihracat rekorlarının sinyalini verdi.

Gıda ihracatının lideri su ürünleri ve hayvansal mamuller

Su ürünleri, kanatlı eti, yumurta, süt ürünleri ve bal ihracatını bünyesinde barındıran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ekim ayında ihracatını yüzde 21’lik artışla 128,7 milyon dolardan 156,4 milyon dolara taşıdı ve EİB bünyesinde zirve ortaklığını korudu. 

Kuru meyve ihracatçıları vites artırdı

Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı gıdalar listesinde yerini alan kuru meyveleri dünyanın dört bir tarafına ihraç eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde 2024/25 sezonunun başlamasıyla ihracatta yoğun bir dönem yaşıyor. EKMİB, ekim ayında ihracatta vites artırarak 122 milyon dolarlık ihracatı 144 milyon dolara çıkardı.

Yaş meyve sebze ve mamullerinde 129 milyon dolarlık ihracat

Ekim ayında satsuma mandalina ihraç sezonunu başlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 2023 yılı ekim ayında 127 milyon dolar olan ihracatını 2024 yılı ekim ayında yüzde 2’lik artışla 129 milyon dolara yükseltti.

Madenciler 2023 yılında yaptıkları ihracattan daha fazlasını 2024 yılında 10 ayda yaptılar

2024 yılında her ay ihracat rekorları kıran Ege Maden İhracatçıları Birliği, ekim ayında rekorlara yeni bir halka ekledi. EMİB’in ekim ayındaki ihracatı yüzde 41’lik artışla 82,8 milyon dolardan 116,5 milyon dolara ilerledi. EMİB, 10 aylık dönemde de ihracatını yüzde 23 geliştirerek 886 milyon dolardan 1 milyar 91 milyon dolara taşıdı ve 2023 yılının tamamında yaptığı 1 milyar 65 milyon dolarlık ihracatı 2024 yılının 10 aylık diliminde geçti.

 

Egeli konfeksiyon ihracatçıları 4 aydır ihracatlarını artırıyor

Türkiye’de döviz kurlarındaki artışın enflasyon rakamlarının gerisinde kalması sonrasında emek yoğun sektörler ihracatta karanlık bir tünele girmişti. İhracatta kan kaybeden sektörlerin başında yer alan hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü Türkiye genelinde ihracatının uzun zaman sonra ekim ayında yüzde 5,5 artırmayı başarırken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği üst üste 4 aydır ihracatını geliştirmeyi sürdürdü. EHKİB, ekim ayında ihracatını 94 milyon dolarda 112 milyon dolara çıkardı ve ihracatını yüzde 19 büyüttü.

Tütün ve mamulleri ihracatı 1 milyar dolara koşuyor

Ege Tütün İhracatçıları Birliği, ekim ayında ihracatını yüzde 21 ileri taşıyarak 72,8 milyon dolardan 88,3 milyon dolara taşıdı. 10 aylık ihracatı yüzde 5’lik artışla 746 milyon dolardan 784 milyon dolara çıkan ETİB, 1 milyar dolar ihracat hedefine bir adım daha yaklaştı.

Mobilya kâğıt ve orman ürünleri ihracatı yüzde 17 arttı

Mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörlerini bünyesinde buluşturan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ekim ayında ihracatını yüzde 17 artırdı ve 79 milyon dolarlık ihracatı kayda aldı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 70,2 milyon dolarlık ihracatla ekim ayını geride bırakırken, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği 46,1 milyon dolarlık, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 12 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu.

Kimya ihracatı yüzde 15 arttı

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde birliği olmayan sektörler içinde kimya sektörü 134 milyon dolar ola ihracatını yüzde 15’lik gelişimle 154,4 milyon dolara çıkardı. Kimya sektörünü 90 milyon dolarlık ihracatla otomotiv yan sanayi sektörü, 61 milyon dolarla elektrik – elektronik sektörü, 47 milyon dolarla makine sektörü, 45 milyon dolarla iklimlendirme sektörü izledi. 

Almanya zirvedeki yerini korudu

Ekim ayında Ege İhracatçı Birlikleri’nden en çok ihracat 151,6 milyon dolarlık tutarla Almanya’ya yapıldı ve Almanya zirvedeki yerini korudu. Amerika Birleşik Devletleri 129,3 milyon dolarlık ihracatla Almanya’yı takibini sürdürürken, üçüncü sırada 106,7 milyon dolarlık Türk malları talebiyle İtalya yer aldı. Bu ülkeleri 105 milyon dolarla İspanya, 86 milyon dolarla İngiltere, 66 milyon dolarla Hollanda, 64 milyon dolarla Fransa, 60 milyon dolarla Rusya, 48 milyon dolarla Belçika ve 40,8 milyon dolarla Irak izledi. 

Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 816 milyon dolar 

Ege Bölgesi, 2024 yılı ekim ayında ihracatını yüzde 8’lik artışla 2 milyar 601 milyon dolardan 2 milyar 816 milyon dolara çıkarmayı başardı.

İzmir, 1 milyar 488 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi’nin ihracatını domine etmeyi sürdürürken, Ege Bölgesi’ndeki iki serbest bölge İzmir’in ihracatına 288 milyon 80 bin dolarlık katkı sağladı.

Manisa, 515 milyon dolarlık ihracatını 522 milyon dolara çıkarırken, Denizli’nin ihracatı yüzde 16’lık artışla 334 milyon dolardan 386 milyon dolara yükseldi.

Kuru incir üretiminin başkenti Aydın, ekim ayında 111,4 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösterirken, Türkiye’nin su ürünleri ihracat lideri Muğla 104,5 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Muğla’yı 102,4 milyon dolarlık ihracatla Balıkesir izledi.

Porselen ihracat şampiyonu Kütahya 38,3 milyon dolarlık ihracat yaparken, Doğal taş ihracatında öne çıkan Afyonkarahisar 33,5 milyon dolar, ihracatını battaniye ve halı sektörlerinin domine ettiği Uşak 30 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdılar. 

Eskinazi: “İhracatçılar OVP’ye destek veriyor”

Türkiye’nin orta vadeli istikrar programında başarılı olabilmesi için ihracat hedeflerine ulaşmasının şart olduğunu dikkati çeken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin ekim ayı ihracat performansının OVP’yi desteklediğine dikkati çekti.

“İhracatta daha başarılı bir tablo ortaya koyabilirdik” diyen Eskinazi, “Türk ihracatçısı dünya pazarlarında resesyonun yaşandığı bir dönemde ihracatta başarılı bir tablo ortaya koydu. Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri olarak Türkiye ortalamasının da üzerine çıktık. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve ülkemizde 2025 yılında alınacak faiz indirim kararları Türk ihracatçısının finansmana erişimine olumlu katkı sağlayacak. 2025 yılının ikinci yarısında dünya genelinde ihracatçılarımız açısından daha uygun bir iklim oluşacağına inanıyoruz. OVP’de 2025 yılı için ortaya konulan 279,6 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız. Gemileri yüzdürmek zorundayız” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı