Yugoslav Kökenli Bir Ailenin İkinci Çocuğu 1997 yılında Yalova’da dünyaya gelen Beril Aslanyay, Yugoslav göçmeni bir ailenin ikinci çocuğu olarak büyüdü. Eğitim hayatına Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Aşçılık-Pastacılık bölümünde başlayan Aslanyay, Akdeniz Üniversitesi’nde Turizm ve Otel İşletmeciliği eğitimi aldı. Şu anda aynı üniversitede Halkla İlişkiler, Reklam ve Pazarlama bölümü son sınıf öğrencisi.

Kendi Yolunu Çizen Bir Kişilik Beril Aslanyay, enerjik ve eğlenceli yapısı, öğrenmeye olan hevesi ve komediye duyduğu ilgi ile kendini tanımlıyor. Müzik aşkı, farklı atmosferlerde bulunma isteği ve psikolojiye olan ilgisi onun kişisel ve profesyonel gelişimini şekillendiren unsurlar arasında. Seyahat etmeyi, yeni yerler keşfetmeyi ve insanlarla etkileşimde bulunmayı bir yaşam biçimi olarak gören Aslanyay, kendisini “ası, çılgın ruhlu” bir kadın olarak ifade ediyor.

Mesleki Serüvenin Başlangıcı Aslanyay, psikoloji ve kişisel gelişim alanına olan ilgisini fark ettiğinde bu sektöre adım attı. Okuduğu kitaplardan edindiği bilgileri ve doğal yeteneklerini harmanlayarak kişisel gelişim alanında ilerledi. 2019 yılında Antalya’dan İzmir’e taşınması hayatının dönüm noktası oldu ve bu şehir ona, özünü ve geleceğini şekillendirmede önemli katkılar sağladı. İzmir’de aldığı yaşam ve ilişki koçluğu eğitimleriyle bu alandaki yetkinliğini artırdı ve öğrendiklerini arkadaşları üzerinde denemeye başladı.

Yaşam ve İlişki Koçluğuna Türkiye’de Bakış Türkiye’de yaşam ve ilişki koçluğuna bakış açısının çeşitlilik gösterdiğini belirten Aslanyay, toplumun bir kısmının bu mesleği doğru anlamadığını ifade ediyor. “Psikoloğa gitmeyi delilik zanneden bir toplumun bu önyargı kalıplarını nasıl kıracağımızı çok sorguluyorum,” diyerek bu alandaki zorluklara dikkat çekiyor.

Kariyer mi, Aşk mı? Kariyer basamaklarını çıkarken aşkın önceliği hakkında konuşan Beril Aslanyay, aşkın kendisi için ön planda olduğunu vurguluyor. “Ruhum aşkla beslendiğinde, kariyerimde keyifle yol alabiliyorum,” diyor. Ancak, kariyerinde bazı kırmızı çizgileri de var. Aileden danışan almayı ve cinsellik üzerine danışmanlık vermeyi reddediyor.

Örnek Aldığı İsimler ve Ailesinin Desteği Özellikle Doğan Cüceloğlu’nu örnek aldığını söyleyen Aslanyay, kendini sürekli geliştirmek için çabalıyor. Ailesinin her zaman destekçi olduğunu ve mesleğini hoşgörüyle karşıladıklarını da ekliyor.

Kendisini Eleştirdiği ve Övdüğü Yanları Beril Aslanyay, tez canlılığını ve keyfine düşkünlüğünü eleştiriyor. Öte yandan, insanları anlayabilme yeteneği ve iletişim becerileri ile övünüyor. “Ne yaşarsam yaşayayım, kendimi olduğum yerden daha iyisine taşıyabilme gücüme bayılıyorum,” diyerek, içsel gücünü ve azmini dile getiriyor.

Gelecek Planları ve Mesleki Hayaller Mesleğini severek yapan Aslanyay, farklı sektörlerde de var olmayı arzuluyor. Özellikle çello çalma gibi sanatsal etkinliklerle ilgileniyor. “Hiçbir zaman tek bir yöne odaklanmayı sevemedim,” diyerek çok yönlülüğünü ve farklı alanlara duyduğu ilgiyi vurguluyor.

Haber Portallarına Bakış Açısı Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri ve trendleri takip eden Beril Aslanyay, haber portallarının yaşam kültürünü yükseltmedeki başarısını takdirle karşılıyor.Profesyonel Yaşam ve İlişki Koçu Beril Aslanyay, geniş bir vizyonla sektörde fark yaratmaya devam ediyor.

​​​​​​​

Sezen Aksu’nun unutulmaz parçası Aldatıldık‘ı muhteşem sesi ve enerjisiyle yeniden yorumlayarak dinleyicilerinin beğenisini kazanan Sevtuğ, sahnelerden sahnelere koşmaya devam ediyor. Son dönemde hızlı bir yükseliş yakalayan sanatçı, bu performansını sayısız ödülle taçlandırarak müzik dünyasında adından sıkça söz ettiriyor.

Festivaller ve yurt içi-yurt dışı konserlerinde büyük bir ilgi gören Sevtuğ, farklı mekanların da aranılan sanatçısı olmayı başardı. Gittiği her şehirde kalabalık izleyici gruplarının karşısına çıkan Sevtuğ, arabeskten popa, sanat müziğinden türkülere ve rocka uzanan geniş repertuarıyla her tarzda başarılı performanslar sergileyerek izleyicilerinden tam not alıyor.

Sanatçının kariyerindeki bu hızlı yükselişe yeni bir soluk getirecek olan OH BE isimli teklisi ise dinleyicilerle buluşmak üzere. Hayranlarının merakla beklediği bu çalışma, Sevtuğ’un müzik dünyasındaki etkisini daha da pekiştirmesi bekleniyor. Heyecan dorukta, Sevtuğ’un güçlü yorumlarıyla müzikseverlerin kalbini bir kez daha fethetmeye hazırlanıyor.

1977 yılında Rize’de dünyaya gelen Gülşah Öztürk, aslan burcu ve sanat aşığı bir kişiliğe sahip. “Hayat, paylaştıkça güzeldir” sözünü hayatının mottosu olarak benimseyen Gülşah, siyah ve beyazın netliğini tercih ederken grinin belirsizliğinden hoşlanmıyor. Samimiyetsiz bakışlardan ve bahanelerden uzak duran, içtenliğe ve gerçekliğe önem veren bu özel isim, modellikte cesaretiyle unutulmaz anlar yarattı. Birçok dizide diyaloglu rolleriyle iz bırakan Gülşah Öztürk, sanata olan tutkusunu her daim sürdürüyor.

 

TÜRKİYE HABER MERKEZİ

Daha önce yer aldığı projelerle sergilediği başarılı performansıyla isminden sıkça söz ettiren genç oyuncu Burak Kaya ile Türk Sinemasından, Hollywood’a uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?

Burak Kaya: Hoş buldum çok teşekkür ederim. Oyunculuk serüvenine çocuk yaşlarda başladım diye biliriz ilk okul yıllarında okulda arkadaşlarla kendi aramızda tiyatro yapardık ve daha sonra lise çağlarımda edebiyat derslerinde ders içerisinde öğretmenimizin bize vermiş olduğu hikâyeleri okurduk ben o hikayedeki kahramanları okurken canlandırarak okurdum ve bu öğretmenimizin hoşuna giderdi kesinlikle tiyatro yapmamı söylerdi.  O yıllarda oyunculuk yolculuğum başladı.

 

 

Soru 2: Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?

Burak Kaya: Ben işi mutfağında usta isimlerden öğrendim bursa devlet tiyatrolarına emek vermiş çok ciddi isimlerden bire bir eğitimler aldım ve usta oyuncu Yeşilçam yıldızı hocam Eşref Kolçak’ında bu alanda bana çok katkısı oldu. Tabi bu kadar önemli isimlerden öğrenmiş olduğum deneyimlerde sahnede bana çok ciddi katkı sağladı.

 

Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?

Burak Kaya: Yer aldığım ilk proje Kaçış 1950 oldu. Çok güzel isimlerle çalışma fırsatı buldum. Benim için çok önemli bir projedir hani insanın ilk göz ağrı unutulmaz derler ya, benimde öyle… Sinema alanında ilk göz ağrım ve benim için hiç bir zaman unutulmaz bir proje. Sinema adına bir çok şeyi filmin genel yönetmeni ve yapımcısı olan İhsan Taş’tan öğrendim bu alanda bana çok ciddi katkısı ve öğretisi olmuştur.

 

Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

Burak Kaya: Oyunculuk dışında ilgilendiğim çok bir şey yok diyebilirim Genel sanat yönetmeni olan Arda Mat ile beraber Bursa Nilüfer bölgesinde bir tiyatro atölyesi işletiyoruz. Zamanımızın büyük bir bölümünü burası alıyor, arta kalan zamanımı ise ailemle geçirmeye çalışıyorum.

 

Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

Burak Kaya: Canlandıracağım karakteri önce hayal ediyorum iyi ve kötü yanlarına bakıyorum sonuçta her insanın içinde iyi ve kötü tarafları vardır ben ise canlandıracağım karakterde Burak olsa bu yönü nasıl olurdu önce ona bakarak bağ kurmaya çalışıyorum. Rolüme çalışırken çevremde iyi bir gözlem yaparak ve o karaktere yakın insanların duygularını gözlemleyerek karaktere uyumlamaya çalışıyorum.

 

Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?

Burak Kaya: Kariyerdeki en önemli unsur doğru projelerde yer almak diye düşünüyorum. İyi bir oyuncu oyunculuk yeteneğini her zaman geliştirmelidir öğrenmeye açık olmalıdır.

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?

Burak Kaya: Var tabi ki kendi doğmuş olduğum topraklarda bir proje de yer almak isterim.

 

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

Burak Kaya: Kariyerimde örnek aldığım isimler tabi ki var duruşlarıyla oyunculuklarıyla insanlara yaklaşımları ile her izlediğimde beni heyecanlandırıyor, sinemayı onlarla sevdim. Eşref kolçak, Kemal Sunal, Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Tarık Akan, Ediz Hun, Kartal Tibet ve niceleri… Türk sinemasına çok güzel eserler bıraktılar. (Vefat etmiş olanları ruhları şad olsun inşallah)

 

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

Burak Kaya: Başarılı olan her oyuncu ile oynamayı çok isterim. Nedeni ise onlardan öğrenebileceğim çok şey olabilir.

 

Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı? Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?

Burak Kaya: Çocukken; Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya isimli şiirini okumuştum çok anlamlı bir şiir beni etkilemişti ve hala unutmam.

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

Burak Kaya: Çocukken çok güzel resim çizerdim. Zamanla bu alana yönelmediğim için, bu yeteneğim şu an yok. Müziğe çok merakım var, müzisyen olmak isterdim

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?

Burak Kaya: 2025 yılı içerisinde şu anda netleşen 3 projem var. Hepsi de sinema filmi…

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Burak Kaya: Kendilerini her alanda geliştirmelerini tavsiye ederim. En önemlisi usta çırak ilişkisini devam ettirmeliler ve tabi ki Atamızın söylemiş olduğu şu sözleri kendilerine kılavuz edinmeliler. “Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

 

– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

Burak Kaya: Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…

 

 

 

RÖPORTAJ: TÜRKİYE HABER MERKEZİ

 

Türk müziğinin sevilen sesi ve bestecisi Elvan Buldaş, hayranlarının merakla beklediği yeni albümü “Kördüğüm” ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Türkiye’nin en başarılı müzisyenlerinin katkıları ve usta aranjör Sedat Sakaryayönetiminde hazırlanan bu albüm, tüm dijital platformlarda yerini aldı.

“Kördüğüm”, Elvan Buldaş’ın içten sözleri ve bestelerinden oluşan 8 özel parçayı bir araya getiriyor. Albüm, sanatçının duygusal derinliği ve kendine özgü müzik tarzıyla, dinleyicilere unutulmaz bir müzik yolculuğu vaat ediyor.

Albümün çıkış parçası olan ve adını taşıyan “Kördüğüm”, İstanbul Boğazı’ndan esinlenerek yazıldı. Duygusal yoğunluğu ile dikkat çeken bu parça, dinleyicilerin kalbine dokunmayı hedefliyor. Öne çıkan diğer parçalar arasında, özlem dolu melodileriyle “Turnalar” ve flamenco esintileri taşıyan “Zalim”bulunuyor.

Albümle ilgili duygularını paylaşan Elvan Buldaş, “Her notasıyla içimizdeki düğümleri çözen bir albüm: Kördüğüm… En derin hislerimle dinleyicilerle buluşmaya hazırım” ifadelerini kullandı.

Duygusal temaları ve etkileyici anlatımıyla “Kördüğüm”, Elvan Buldaş’ın müzikal kariyerinde önemli bir dönüm noktası olacağa benziyor. Albüm, dinleyicilerine hem yeni tatlar hem de tanıdık hislerle dolu bir deneyim sunuyor.

Cemiyet hayatının tanınmış simalarından, spor, sanat ve iş dünyasının önemli isimlerine kadar geniş bir yelpazeye hitap eden Green Spa, şehrin yeni gözde mekanı olarak dikkat çekiyor. Eşsiz konsepti ve üstün hizmet anlayışıyla Türkiye’de benzeri görülmemiş bir spa merkezi olan Green Spa, misafirlerine hamam, sauna, masaj ve dinlenme alanları gibi özel bölümler sunuyor. Ayrıca, zarif tasarımıyla dikkat çeken restoran bölümü de konuklardan tam not alıyor.

Bu özel spa merkezinin kurucusu ve işletmecisi olan Dilek Eren, sektördeki başarısını kısa sürede elde ettiklerini ve sundukları yüksek kaliteli hizmet sayesinde “sosyete spacısı” olarak anılmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor. Green Spa, modern tasarımı ve profesyonel ekibi ile lüks ve rahatlığın adresi olmaya devam ediyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen ve Film Yönetmenleri Derneği tarafından organize edilen Film Yapım & Yönetim Akademisi, Beyoğlu Sineması’nda sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Bu uluslararası atölye, sektörün önemli isimlerini bir araya getirerek katılımcılara film yapım ve yönetimine dair kapsamlı bilgiler sunuyor.

Akademi, film eleştirmeni Alin Taşçıyan moderatörlüğünde Venedik Film Festivali programcısı Paolo Bertolin‘in katılımıyla başladı. M. Tafur Aydın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda ise Ezgi Baltaş ile cast yönetimi üzerine önemli tartışmalar yapıldı. Ayrıca, Perihan Taş Öz‘ün moderatörlüğünde yapımcı Yamaç Okur, yaratıcılık ve yapımcılık alanındaki tecrübelerini aktardı. Çiğdem Vitrinel‘in yönetimindeki söyleşide yönetmen Tolga Karaçelik, yönetmenlik ve senaryo yazımı hakkında detaylı bilgiler verdi. Kıvanç Terzioğlu moderatörlüğünde ise görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki katılımcılara görüntü yönetmenliğinin inceliklerini anlattı.

Bu etkinlik, sinema profesyonellerini ve sinemaseverleri bir araya getirerek katılımcılara ilham verici bir deneyim sunuyor. Film yapım ve yönetimine ilgi duyan herkes için önemli bir platform oluşturan Film Yapım & Yönetim Akademisi, sinema sanatının farklı yönlerini keşfetmek ve sektörde yeni ufuklar açmak adına devam ediyor.

​​​​​​​

Genç oyuncu Gülşah Yavuz geçtiğimiz gün Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün ile yapımcı İhsan Taş’ın ofisinde samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan güzel oyuncu Gülşah Yavuz, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.

 

SEKTÖRDE KALICI OLMANIN YOLLARI

Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.

 

GELECEK İÇİN GÜÇLÜ ADIMLAR

Gülşah Yavuz, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve parlak olacak.” diye konuştu.

 

KAYNAK: TÜRKİYE HABER MERKEZİ