Yazar arşivleri: editör

BAŞARILI YAPIMCI İHSAN TAŞ İLE ÇOK ÖZEL

Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının efsane isimlerinden ilham aldığını belirten Genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, başarıları ve azmiyle Türk sinemasında dikkat çekmeye ve Yeşilçam’ın büyüsünü günümüz sinemasına taşımaya devam ediyor.

 

Batman doğumlu olan Taş, 1996 yılında İstanbul’a yerleşerek sinemaya olan ilgisini profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başarmış. “Kaçış 1950” ile başlayan sinema serüveninde, filmlerinde yalnızca sanatsal bir başarıyı değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan yapıtlar ortaya koymayı amaçlıyor.

 

Topluma fayda sağlayacak çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de imza atan ve kendine özgü çizgisi ve insancıl yaklaşımıyla sektördeki zorluklara karşı direnen yönetmen, Türk sinemasını uluslararası platformlarda da başarıyla temsil etmeyi arzuluyor.

 

Söyleyişimizde, projelerinde yer almak istediği oyuncuları ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Taş, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü yapıtlar sunmaya kararlı.

 

Türk sinemasında özgün projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile geniş bir sohbet gerçekleştirdik. Taş, sinemaya olan çocukluk tutkusunu, sektördeki yolculuğunu ve Türk sinemasının uluslararası alanda yükselmesi için hayallerini paylaştı. Samimi bir atmosferde geçen bu söyleşide, Taş’ın Yeşilçam’dan aldığı ilhamla sinemayı daha ileri taşımak adına üstlendiği projelerden ve kariyerindeki önemli dönüm noktalarından konuştuk… Sizi bu keyifli sohbet ile baş başa bırakıyoruz…

 

İhsan Taş kimdir ve nerelidir?

İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.

 

Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?

İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.

 

Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…

 

– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.

 

– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?

İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.

 

– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…

 

– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?

İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…

 

Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?

İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.

 

– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?

İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)

 

“DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.

 

– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?

İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.

 

– Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?

İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…

 

– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?

İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.

 

– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?

İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.

 

– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?

İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…

 

– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?

İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…

 

– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.

 

– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?

İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…

 

– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?

İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…

 

– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?

İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.

 

– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?

İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.

Alpaslan Arslanca, 2025 Hedeflerini Açıkladı…

Ankara merkezli Arslanca Enerji, sahibi Alpaslan Arslanca’nın yönetiminde faaliyet göstermekte olup, enerji sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunmak amacıyla kurulmuş bir şirkettir. Alpaslan Arslanca’nın liderliğinde, şirket başta güneş ve rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları alanında öncü bir konum elde etmeyi hedeflemektedir. Enerji tedariği, iletimi, dağıtımı ve altyapı alanlarında sağladığı hizmetler ile sektörde güvenilir ve kaliteli bir hizmet sağlayıcı olarak tanınmayı amaçlamaktadır. Müşteri odaklı hizmet yaklaşımı ile sektörün öncü isimlerinden biri olmayı hedefleyen Arslanca Enerji, çevre dostu uygulamaları ve teknolojik yenilikleri teşvik ederek hem yerel hem de uluslararası alanda rekabetçi bir konuma ulaşmayı amaçlamaktadır.

 

Yenilenebilir Enerjiye Verilen Önem ve Hedefler

Yenilenebilir enerji, sınırsız doğa kaynaklarından elde edilmesi ve fosil yakıtlara kıyasla karbon salınımını minimuma indirgemesi bakımından, günümüz dünyasında büyük önem taşımaktadır. Alpaslan Arslanca’nın çevresel sürdürülebilirlik vizyonuyla hareket eden Arslanca Enerji, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek sağlama hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarını merkeze koyarak hareket etmektedir. Şirket, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne katkıda bulunarak enerji bağımsızlığını artırmayı ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmayı misyon edinmiştir. Arslanca Enerji, bu amaç doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisi alanlarında büyük ölçekli projelere yatırım yapmayı sürdürmektedir.

 

Şirket, Türkiye genelinde Çorum, Kırklareli, Antalya ve Bilecik bölgelerinde toplamda 88.5 MWm kapasiteli güneş enerjisi ve depolama yatırımları planlamaktadır. Bu projelerle yalnızca enerji üretimi değil, aynı zamanda enerji depolama çözümleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı sağlanarak enerji arz güvenliği artırılmaktadır. Alpaslan Arslanca’nın sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, Arslanca Enerji, bu projelerle yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı, enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı ve karbon ayak izini en aza indirerek çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

 

Lisanslar ve Faaliyet Alanları

Arslanca Enerji, Alpaslan Arslanca’nın stratejik yönetimi altında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) aldığı çeşitli lisanslarla enerji piyasasında geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Elektrik piyasasında sahip olduğu tedarik lisansı (23.06.2022 tarihli, ETS/11031-12/05171 no.lu) ile güvenilir enerji tedariği yapabilmektedir. Doğal gaz piyasasında ise spot gaz ithalat lisansı (10.11.2022 tarihli, DIT/11374-4/543 no.lu) ve Bulgaristan’a yönelik doğal gaz ihracat lisansı (14.09.2023 tarihli, DIH/12065-1/566 no.lu) bulunmaktadır.

 

Ayrıca, Arslanca Enerji bugüne kadar toptan elektrik ithalat lisansı ile Gürcistan ve Azerbaycan’dan Türkiye’ye toplamda 15.000.000 MWh elektrik ithalatı gerçekleştirmiştir. Şirket, Türkiye’deki enerji taleplerine yanıt olarak toptan ticaret yoluyla elektrik sağlamaktadır. Bu lisanslar, Arslanca Enerji’nin enerji ticaretinde esneklik kazanmasına ve yurt içi ile yurt dışı enerji talebini karşılamada daha etkin olmasına katkıda bulunmaktadır.

Gelecek Hedefleri: Güneş, Rüzgar ve Hidrojen Enerjisi

Arslanca Enerji, yenilenebilir enerji alanında büyüme stratejileri doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisinde daha geniş ölçekli projelere yatırım yapmayı planlamaktadır. Şirket, enerji depolama çözümlerinin önemine vurgu yaparak, yenilenebilir enerji kaynaklarının dalgalı doğasından kaynaklanan zorlukları aşmayı ve sürekli enerji arzını sağlamayı amaçlamaktadır. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisindeki yatırımları artırarak, ülkenin yenilenebilir enerji altyapısını güçlendirmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedeflemektedir.

 

Bunun yanı sıra, Arslanca Enerji gelecekte hidrojen enerjisine yönelik önemli yatırımlar yapmayı planlamaktadır. Hidrojen enerjisi, fosil yakıtlardan bağımsız, temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Şirket, bu alanda yeşil hidrojen üretimi gibi çevre dostu çözümleri hayata geçirerek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve fosil yakıtların yarattığı çevresel etkileri azaltmayı hedeflemektedir. Arslanca Enerji, hidrojen teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip ederek, bu alandaki inovasyonları ve sürdürülebilir projeleri desteklemeyi, böylece yenilenebilir enerji yelpazesini genişletmeyi planlamaktadır.

 

Bu şekilde, Arslanca Enerji, yenilikçi ve çevre dostu enerji çözümleriyle Türkiye’nin enerji sektöründe lider bir konuma gelmeyi, enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçlamaktadır.

BURAK KAYA, HALİL ERGÜN’LE BULUŞTU

Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün, geçtiğimiz gün yapımcısı İhsan Taş’ın ofisinde genç oyuncu Burak Kaya ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan yakışıklı oyuncu Burak Kaya, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.

 

SEKTÖRDE KALICI OLMANIN YOLLARI

Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.

 

GELECEK İÇİN GÜÇLÜ ADIMLAR

Burak Kaya, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve aydınlık olacak.” diye konuştu.

MUSTAFA HEPER 2025 İÇİN İDDİALI HAZIRLANIYOR

Türk sinemasının parlayan yıldızlarından Mustafa Heper, 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce “Filme Gel” ve “C Takımı” başta olmak üzere bir çok projede yer alan Mustafa Heper, sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alarak gelecek için umut vaad ediyor.

Yakışıklılığı ve oyunculuk yeteneğiyle geniş bir hayran kitlesi edinen Mustafa Heper “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

İHSAN TAŞ: YILMAZ GÜNEY’LE ÇALIŞMAK İSTERDİM!

Son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile büyük bir başarıya imza atan ve bir anda dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ödüllü yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, Yılmaz Güney’i idolü olarak gördüğünü açıkladı.

20 Eylül’de vizyona giren ve gişede milyon dolarlık bütçeli Hollywood yapımları başta olmak üzere tüm rakiplerini geride bırakarak, gişenin zirvesine yerleşen “Dedemin Gözyaşları” tam yirmi hafta sonra, hafta sonu listesinin zirvesinde yer alan ilk yerli film olmayı başardı. Filmin yapımcısı ve yönetmeni İhsan Taş, kendisine sinemayı sevdiren ismin Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney olduğunu ve kendisine hep örnek aldığını belirtti.

Projelerinde Yeşilçam’ın ruhunu yaşatmaya özen gösterdiğini vurgulayan Taş, “Yılmaz Güney, Türk sinemasında bir devrim yaratan ve bizim gibi genç sinemacılara ilham veren büyük bir ustaydı. Onun bıraktığı mirası yaşatmak ve Türk sinemasını daha parlak yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

İHSAN TAŞ İDOLÜNÜ AÇIKLADI

Son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile büyük bir başarıya imza atan ve bir anda dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ödüllü yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, Yılmaz Güney’i idolü olarak gördüğünü açıkladı.

20 Eylül’de vizyona giren ve gişede milyon dolarlık bütçeli Hollywood yapımları başta olmak üzere tüm rakiplerini geride bırakarak, gişenin zirvesine yerleşen “Dedemin Gözyaşları” tam yirmi hafta sonra, hafta sonu listesinin zirvesinde yer alan ilk yerli film olmayı başardı. Filmin yapımcısı ve yönetmeni İhsan Taş, kendisine sinemayı sevdiren ismin Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney olduğunu ve onu kendisine hep örnek aldığını belirtti.

Projelerinde Yeşilçam’ın ruhunu yaşatmaya özen gösterdiğini vurgulayan Taş, “Yılmaz Güney, Türk sinemasında bir devrim yaratan ve bizim gibi genç sinemacılara ilham veren büyük bir ustaydı. Onun bıraktığı mirası yaşatmak ve Türk sinemasını daha parlak yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

 

 

HALİL ERGÜN’DEN GENÇ OYUNCU HÜMEYRA TOPSAKAL’A ALTIN DEĞERİNDE TAVSİYELER

Geçtiğimiz gün genç oyuncu Hümeyra Topsakal, yapımcı İhsan Taş’ın ofisinde, Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün’le samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan güzel oyuncu Hümeyra Topsakal, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.

 

“GENÇ OYUNCUYA GELECEĞİ İÇİN YOL GÖSTERDİ”

Halil Ergün, genç oyuncu Hümeyra Topsakal’a, oyunculuk kariyerindeki en önemli unsurların sabır ve disiplinden geçtiğini belirterek, “İyi bir oyuncu, içindeki kabiliyeti doğru şekilde değerlendirebilmelidir. Oyuncu kameraya karşı rahat olmalı, kendini kaybetmeden, rolünün hakkını vererek duyguyu doğru şekilde yansıtmalı” dedi.

 

“HALİL ERGÜN’DEN OYUNCULUK SIRLARINI ÖĞRENDİ”

Genç oyuncu Hümeyra Topsakal ise usta oyuncu Halil Ergün’ün söylediklerine büyük bir saygı göstererek, ” Bu sohbet, kariyerim için muhteşem bir anı olacak. Bu kadar değerli bir duayenin tavsiyelerini alıyor olmak, benim için gerçekten çok kıymetli. Kendimi geliştirebilmek için, Halil Ergün hocamızın deneyimlerinden faydalanmak, çok önemli bir fırsat.” diye konuştu.

Samimi bir şekilde devam eden sohbetin ardından genç oyuncu Hümeyra Topsakal ile Halil Ergün arasında güçlü bir dostluğun temelleri atıldı. Bu anlamlı buluşma, genç oyuncunun kariyerinde önemli bir dönüm noktası olarak anılarda yer aldı.

 

METİN YILDIRIM: “SİHİRLİ PİYANO KİTABINA BAYILDIM”

Türk Sinemasının önemli oyuncularından Metin Yıldırım, yapımcı ve yönetmen arkadaşı İhsan Taş’ın kaleme aldığı “Sihirli Piyano” kitabını büyük bir ilgiyle okuduğunu belirtti.

Asmalı Konak, Sağır Oda, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk ve Filme Gel gibi başarılı projelerle tanınan usta oyuncu Metin Yıldırım, Bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini konu alan “Sihirli Piyano” kitabıyla ilgili duygularını dile getirdi.

 

METİN YILDIRIM “OKURKEN GÖZLERİM DOLDU”

Metin Yıldırım, kitabın duygusal yoğunluğuna ve karakterlerinin içsel yolculuklarına da değinerek “Çok sevdiğim değerli kardeşim İhsan Taş’ın yazdığı bu kitap, bir insanın kalbine dokunabilecek kadar derin. Dede ile torun arasındaki bağın, sevginin ve dostluğun bu kadar güzel anlatılabileceğini hiç düşünmemiştim. Kitapta her şey o kadar doğal ve içten ki, karakterlerin iç yolculuklarına tanıklık etmek insana, kendini de sorgulatıyor. Sihirli Piyano kitabı, sadece bir hikâye değil, bir yaşamın derin izlerini taşıyan çok özel bir eser. Okurken hem güldüm hem de gözlerim doldu” dedi.

İhsan Taş ise, kitabın bu kadar değerli bir oyuncu tarafından takdir edilmesinin kendisi için büyük bir onur olduğunu belirterek, “Metin Yıldırım’ın bu güzel incelemelerini beni çok mutlu etti. Teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

“Os Zeus Alkolsüz Şampanya Türkiye Çapında Genişliyor, İstanbul’da Gücüne Güç Katıyor”

Türkiye’nin birçok ilinde varlığını sürdüren Os Zeus, özellikle İstanbul’da güçlü bir konuma sahip. Şehrin %70’ine tedarik sağlayan marka, 8 deposu ile çoğu prestijli mekanda tercih ediliyor. Markanın sahibi Sümeyye Günenç, “İstanbul’da elde ettiğimiz başarıyı tüm Türkiye’ye yaymayı hedefliyoruz,” diyor ve 2025’te her ilde Os Zeus markasını görmek istediklerini belirtiyor.

 

Ekol Tv’den Büyük Transfer ”Selver Gözüaçık”

Selver Gözüaçık:
20 Eylül 1969’da doğdu. Rizeli olan Gözüaçık, ilkokulu Artvin Yusufeli’de okudu. Orta eğitimini Adana Seyhan Ortaokulu ardından Adana Borsa Lisesi’nde tamamlayan Selver Gözüaçık, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basım Yayımcılık bölümünden 1991 yılında mezun olur olmaz hemen muhabir olarak çalışmaya başladı. 1992 Ağustos- 1993 Ağustos arası Askerlik görevini 227. Dönem Jandarma Komando Asteğmen-Tim Komutanı olarak Şırnak Uludere Andaç köyünde ifa eden Gözüaçık, Kasım 1993 te istisna akitli muhabir olarak TRT’de çalışmaya başladı. 1994 yılında açılan kurum içi sınavla kadro almaya hak kazanan Selver Gözüaçık, bu tarihten itibaren kesintisiz 30 yıl boyunca TRT’de çalıştı. Bu süre içerisinde muhabirliğin yanı sıra program yapım yardımcılığı program yapımcılığı haber editörlüğü haber Müdürlüğü Spor Müdürlüğü son olarak da sabah haberleri sunucusu olarak görev yaptı.

Yaptığı haberler ve programlarla birçok ödüle layık görülen Gözüaçık,Bosna-Hersek’teki savaş başta almak üzere Afganistan ve Irak savaşlarında muhabir olarak görev yaptı, Yaklaşık 6 yıl boyunca defalarca görevli gittiği savaş bölgelerinden yüzlerce haber ve canlı yayın yaptı. 2009 yılından itibaren de TRT’nin ekran yüzlerinden biri olan Selver Gözüaçık, TRT Haber’de Günsonu ve Sabah Haberleri TRT-1’de de 1’de Sabah programlarını hazırlayıp sundu. 2 Ekim 2024’te TRT’den emekli olan Selver Gözüaçık 3 Ekim 2024’ten itibaren Türkiye’nin en genç haber kanalı Ekol Tv’de Selver Gözüaçık ile Günaydın programını sunuyor. Sürekli Basın Kartı sahibi Gözüaçık Diş Hekimi Seda Gözüaçık ile evli olup 1 çocuk babasıdır.