Son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile büyük bir başarıya imza atan ve bir anda dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ödüllü yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, ilk defa idolünü açıkladı.
20 Eylül’de vizyona giren ve gişede milyon dolarlık bütçeli Hollywood yapımları başta olmak üzere tüm rakiplerini geride bırakarak, gişenin zirvesine yerleşen “Dedemin Gözyaşları” tam yirmi hafta sonra, hafta sonu listesinin zirvesinde yer alan ilk yerli film olmayı başardı. Filmin yapımcısı ve yönetmeni İhsan Taş, kendisine sinemayı sevdiren ismin Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney olduğunu ve onu kendisine hep örnek aldığını belirtti.
Projelerinde Yeşilçam’ın ruhunu yaşatmaya özen gösterdiğini vurgulayan Taş, “Yılmaz Güney, Türk sinemasında bir devrim yaratan ve bizim gibi genç sinemacılara ilham veren büyük bir ustaydı. Onun bıraktığı mirası yaşatmak ve Türk sinemasını daha parlak yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün, geçtiğimiz gün yapımcısı İhsan Taş’ın ofisinde genç oyuncu Burak Kaya ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.
Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan yakışıklı oyuncu Burak Kaya, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.
Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.
Burak Kaya, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve aydınlık olacak.” diye konuştu.
Bizde Türkiye Haber Merkezi ailesi olarak genç oyuncu Burak Kaya’ya başarılarının devamını diliyoruz…
Genç ve güzel oyuncu Melike Akdağ geçtiğimiz gün yapımcısı İhsan Taş’ın ofisinde Türk sinemasının duayen isimlerinden Halil Ergün ile biraya geldi ve samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
Sinemaya yıllarını adamış olan usta oyuncu Halil Ergün, deneyimlerini ve mesleki birikimlerini paylaşarak, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanan genç meslektaşına yol gösterici tavsiyelerde bulundu.
Çocukluğundan beri hayalini kurduğu oyunculuk alanında başarılı bir kariyer inşa etmeye çalışan güzel oyuncu Melike Akdağ, usta oyuncunun tavsiyelerini can kulağıyla dinledi.
Halil Ergün, genç oyuncuya sektörde uzun soluklu bir kariyerin sırlarını paylaştı. Ergün, oyunculuğun sadece yetenekle sınırlı olmadığını, disiplin, sabır ve sürekli kendini geliştirmek gerektirdiğini vurguladı. Sektörde kalıcı olmanın yolunun, her yeni projede kendini aşmaya çalışmak ve mesleğine olan saygıyı asla kaybetmemekten geçtiğini belirtti.
Melike Akdağ, Halil Ergün’ün paylaştığı bu deneyimlerin kariyerine ışık tutacağını ve gelecekteki projelerinde ona rehberlik edeceğini belirterek “Oyunculuğa başladığımdan beri yaşadığım bu yolculuk, benim için bir rüya gibiydi. Bu yolda attığım her adım, beni önce hayallerime sonra da beyazperdeye daha da yaklaştırdı. Kendime inandım, hayallerimi gerçekleştirmek için başarı merdivenlerini bir bir çıkıyorum. Bu, sadece bir başlangıç ve biliyorum ki önümdeki yol çok daha güzel ve parlak olacak.” diye konuştu.
Başarılı yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile büyük bir çıkış yakalayarak sinema dünyasının dikkatini üzerine çekti. Ödüllü yönetmen, Türk sinemasının efsane isimlerinden Yılmaz Güney’i idolü olarak gördüğünü ve onunla çalışma hayalini dile getirdi.
20 Eylül’de vizyona giren “Dedemin Gözyaşları”, gişede büyük başarı elde ederek milyon dolarlık bütçeli Hollywood yapımlarını geride bıraktı ve gişe liderliğine oturdu. Tam yirmi hafta sonunda hafta sonu gişe listesinin zirvesinde yer alan ilk yerli film olmayı başaran yapım, Taş’ın adını sektörde daha da öne çıkardı.
Sinemaya olan tutkusunu ve ilham kaynaklarını paylaşan İhsan Taş, “Yılmaz Güney, Türk sinemasında devrim yaratan ve bizim gibi genç sinemacılara ilham veren büyük bir ustaydı. Onun bıraktığı mirası yaşatmak ve Türk sinemasını daha parlak yarınlara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz,” diyerek Yeşilçam ruhunu projelerine yansıtma çabasını vurguladı.
Taş, bu yeni filmle elde ettiği başarının, Türk sinemasının ulusal ve uluslararası alanda daha güçlü temsil edilmesi için önemli bir adım olduğunun altını çizdi.
Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz isimlerinden Hüner Coşkuner, ölümünün üçüncü yılında şarkıları ve anılarıyla anılıyor. 4 Şubat 2021 tarihinde, 57 yaşında hayata veda eden Coşkuner’in, vefatından kısa bir süre önce hazırladığı “Allah Çıkardı Seni Karşıma” adlı eseri, yapımcılığını Muhteşem Candan’ın üstlendiği Elenor Müzik etiketiyle YouTube ve dijital platformlarda yayınlandı.
Hastalığını öğrendiğinde bile müziğe ve hayata olan tutkusunu kaybetmeyen sanatçı, yeni albüm hazırlıkları için üç yeni beste yapmış ve yeni fotoğraf çekimleri gerçekleştirmişti. “Allah Çıkardı Seni Karşıma” bu bestelerden ikincisi olarak dikkat çekiyor. Coşkuner, bu eserin tamamlanmasından kısa bir süre sonra yoğun bakıma kaldırılmış ve kısa süre sonra yaşamını yitirmişti.
Yapımcı Muhteşem Candan, bu çalışmanın Coşkuner’in hayata ve sanata olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu belirterek, “Hüner Coşkuner, tüm çalışmaları ile sanat dünyasının ölümsüzleri arasında yer alacak. Bu son çalışmasını ve yaşam dolu fotoğraflarını sevenleriyle paylaşmanın buruk mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Hüner Coşkuner, ölümünün ardından sevgi, saygı ve rahmetle anılıyor. Onun güçlü sesi ve duygulu eserleri, Türk Sanat Müziği severlerin gönüllerinde yaşamaya devam edecek.
Kıbrıs Girne, dünyaca ünlü medikal estetik markası JEAN D’ARCEL’in yeni kliniğine ev sahipliği yapmaya başladı. Ayfer Yılmazcan’ın direktörlüğünde ve Hayriye Vurdu’nun organizatörlüğünde gerçekleşen muhteşem açılış, Kıbrıs halkını ve seçkin konukları bir araya getirdi. Açılışta kurdele, KKTC eski Meclis Başkanı Zorlu Töre, JEAN D’ARCEL Direktörü Ayfer Yılmazcan ve Kıbrıs’ın tanınmış iş insanı Ayhan Kış tarafından kesildi.
JEAN D’ARCEL, estetik ve medikal alanlarda kalitesiyle tanınan ve dünyanın birçok ülkesinde prestijli kliniklerde hizmet veren bir markadır. Almanya’da son teknolojiye sahip üretim tesislerinde, en yüksek etkinlik ve tolere edilebilirlik standartlarında üretilen ürünler, JDA’nın Ar-Ge uzmanları tarafından tasarlanmaktadır. Farklı ve etkili aktif bileşenlerin kombinasyonları, en iyi sonuçları sunarak bu alanda fark yaratmaktadır.
Yılların deneyimi ve güçlü akademik altyapısı ile JEAN D’ARCEL, düzenli eğitim programları ve modern laboratuvar ekipmanları sayesinde estetik tıp, dermatoloji ve kozmetik cerrahideki son bulguları etkili cilt bakımına uygulamaktadır. JEAN D’ARCEL CLINIQUE, bu anlayışla dünya genelinde kazandığı itibarı Kıbrıs’taki kliniğine de taşıyarak, hastalarına en yüksek standartta hizmet sunmaktadır.
Klinikte kullanılan son teknoloji cihazlar, kesin sonuç odaklı ve sağlıklı güzellik uygulamaları, uzman doktor kadrosunun titiz çalışmaları ile birleşerek Girne’de estetik ve medikal hizmetlerin çıtasını yükseltmeyi hedefliyor.
Yugoslav Kökenli Bir Ailenin İkinci Çocuğu 1997 yılında Yalova’da dünyaya gelen Beril Aslanyay, Yugoslav göçmeni bir ailenin ikinci çocuğu olarak büyüdü. Eğitim hayatına Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Aşçılık-Pastacılık bölümünde başlayan Aslanyay, Akdeniz Üniversitesi’nde Turizm ve Otel İşletmeciliği eğitimi aldı. Şu anda aynı üniversitede Halkla İlişkiler, Reklam ve Pazarlama bölümü son sınıf öğrencisi.
Kendi Yolunu Çizen Bir Kişilik Beril Aslanyay, enerjik ve eğlenceli yapısı, öğrenmeye olan hevesi ve komediye duyduğu ilgi ile kendini tanımlıyor. Müzik aşkı, farklı atmosferlerde bulunma isteği ve psikolojiye olan ilgisi onun kişisel ve profesyonel gelişimini şekillendiren unsurlar arasında. Seyahat etmeyi, yeni yerler keşfetmeyi ve insanlarla etkileşimde bulunmayı bir yaşam biçimi olarak gören Aslanyay, kendisini “ası, çılgın ruhlu” bir kadın olarak ifade ediyor.
Mesleki Serüvenin Başlangıcı Aslanyay, psikoloji ve kişisel gelişim alanına olan ilgisini fark ettiğinde bu sektöre adım attı. Okuduğu kitaplardan edindiği bilgileri ve doğal yeteneklerini harmanlayarak kişisel gelişim alanında ilerledi. 2019 yılında Antalya’dan İzmir’e taşınması hayatının dönüm noktası oldu ve bu şehir ona, özünü ve geleceğini şekillendirmede önemli katkılar sağladı. İzmir’de aldığı yaşam ve ilişki koçluğu eğitimleriyle bu alandaki yetkinliğini artırdı ve öğrendiklerini arkadaşları üzerinde denemeye başladı.
Yaşam ve İlişki Koçluğuna Türkiye’de Bakış Türkiye’de yaşam ve ilişki koçluğuna bakış açısının çeşitlilik gösterdiğini belirten Aslanyay, toplumun bir kısmının bu mesleği doğru anlamadığını ifade ediyor. “Psikoloğa gitmeyi delilik zanneden bir toplumun bu önyargı kalıplarını nasıl kıracağımızı çok sorguluyorum,” diyerek bu alandaki zorluklara dikkat çekiyor.
Kariyer mi, Aşk mı? Kariyer basamaklarını çıkarken aşkın önceliği hakkında konuşan Beril Aslanyay, aşkın kendisi için ön planda olduğunu vurguluyor. “Ruhum aşkla beslendiğinde, kariyerimde keyifle yol alabiliyorum,” diyor. Ancak, kariyerinde bazı kırmızı çizgileri de var. Aileden danışan almayı ve cinsellik üzerine danışmanlık vermeyi reddediyor.
Örnek Aldığı İsimler ve Ailesinin Desteği Özellikle Doğan Cüceloğlu’nu örnek aldığını söyleyen Aslanyay, kendini sürekli geliştirmek için çabalıyor. Ailesinin her zaman destekçi olduğunu ve mesleğini hoşgörüyle karşıladıklarını da ekliyor.
Kendisini Eleştirdiği ve Övdüğü Yanları Beril Aslanyay, tez canlılığını ve keyfine düşkünlüğünü eleştiriyor. Öte yandan, insanları anlayabilme yeteneği ve iletişim becerileri ile övünüyor. “Ne yaşarsam yaşayayım, kendimi olduğum yerden daha iyisine taşıyabilme gücüme bayılıyorum,” diyerek, içsel gücünü ve azmini dile getiriyor.
Gelecek Planları ve Mesleki Hayaller Mesleğini severek yapan Aslanyay, farklı sektörlerde de var olmayı arzuluyor. Özellikle çello çalma gibi sanatsal etkinliklerle ilgileniyor. “Hiçbir zaman tek bir yöne odaklanmayı sevemedim,” diyerek çok yönlülüğünü ve farklı alanlara duyduğu ilgiyi vurguluyor.
Haber Portallarına Bakış Açısı Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri ve trendleri takip eden Beril Aslanyay, haber portallarının yaşam kültürünü yükseltmedeki başarısını takdirle karşılıyor.Profesyonel Yaşam ve İlişki Koçu Beril Aslanyay, geniş bir vizyonla sektörde fark yaratmaya devam ediyor.
Sezen Aksu’nun unutulmaz parçası Aldatıldık‘ı muhteşem sesi ve enerjisiyle yeniden yorumlayarak dinleyicilerinin beğenisini kazanan Sevtuğ, sahnelerden sahnelere koşmaya devam ediyor. Son dönemde hızlı bir yükseliş yakalayan sanatçı, bu performansını sayısız ödülle taçlandırarak müzik dünyasında adından sıkça söz ettiriyor.
Festivaller ve yurt içi-yurt dışı konserlerinde büyük bir ilgi gören Sevtuğ, farklı mekanların da aranılan sanatçısı olmayı başardı. Gittiği her şehirde kalabalık izleyici gruplarının karşısına çıkan Sevtuğ, arabeskten popa, sanat müziğinden türkülere ve rocka uzanan geniş repertuarıyla her tarzda başarılı performanslar sergileyerek izleyicilerinden tam not alıyor.
Sanatçının kariyerindeki bu hızlı yükselişe yeni bir soluk getirecek olan OH BE isimli teklisi ise dinleyicilerle buluşmak üzere. Hayranlarının merakla beklediği bu çalışma, Sevtuğ’un müzik dünyasındaki etkisini daha da pekiştirmesi bekleniyor. Heyecan dorukta, Sevtuğ’un güçlü yorumlarıyla müzikseverlerin kalbini bir kez daha fethetmeye hazırlanıyor.
Dünyaca ünlü sanatçı Baby Brown, müziğe olan tutkusu ve yaratıcı enerjisiyle bir kez daha hayranlarını etkilemeyi başardı. Son projesi olan “Rompe”, yetenekli sanatçılar JSnake ve Shine Rivera ile gerçekleştirdiği işbirliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Bu üçlünün güçlerini birleştirerek ortaya koyduğu bu eser, dünya çapında müzik listelerinde zirveye oynamayı hedefliyor.
Baby Brown, kendine özgü tarzı ve müziğe yenilikçi yaklaşımıyla çağdaş müziğin en önemli figürlerinden biri olarak tanınıyor. “Rompe”, bu yaratıcı dehanın bağlılığını ve enerjisini en iyi yansıtan projelerden biri. Şarkının prodüksiyonunda ünlü aranjör Boby Purakal’ın imzası bulunuyor. JSnake’in hit ritimleri ve Shine Rivera’nın karizmatik vokalleri, Baby Brown’ın müziğiyle birleşerek şarkıya eşsiz bir dinamizm ve tazelik katıyor. Bu işbirliği, müzikte kolektif üretimin gücünü vurgulayan bir şaheser olarak kulüplerde ve radyo istasyonlarında yankı bulmaya hazırlanıyor.
2024 yılı boyunca üretkenliğiyle göz dolduran Baby Brown, yıl sonunu 3 yeni hit şarkı ile kapatmayı planlıyor. Sanatçının 2025 yılı için hazırlıkları da şimdiden başladı; toplam 46 yeni şarkının yer alacağı iddialı projeleriyle müzik dünyasını adeta sallamaya hazırlanıyor. Aralık ayında çıkması planlanan “I’m a Bozz” şarkısıyla bu yılı güçlü bir kapanışla bitirecek.
Sanatçının uluslararası başarısı da ödüllerle taçlanıyor. 15 Kasım’da Ankara’da düzenlenen Altın Kariyer Ödülleri’nde “Best International Artist” ödülünü kazanan Baby Brown, kariyerine bir prestij daha ekleyerek müziğinin evrensel etkisini bir kez daha kanıtladı.
Baby Brown, JSnake ve Shine Rivera’nın birlikteliğiyle ortaya çıkan “Rompe”, modern müzik sahnesinde kalıcı izler bırakacak gibi görünüyor. Şarkı, sanatçının üretkenliği ve sanata olan bitmek bilmeyen tutkusunun parlak bir örneği olarak hafızalarda yer edecek.
1977 yılında Rize’de dünyaya gelen Gülşah Öztürk, aslan burcu ve sanat aşığı bir kişiliğe sahip. “Hayat, paylaştıkça güzeldir” sözünü hayatının mottosu olarak benimseyen Gülşah, siyah ve beyazın netliğini tercih ederken grinin belirsizliğinden hoşlanmıyor. Samimiyetsiz bakışlardan ve bahanelerden uzak duran, içtenliğe ve gerçekliğe önem veren bu özel isim, modellikte cesaretiyle unutulmaz anlar yarattı. Birçok dizide diyaloglu rolleriyle iz bırakan Gülşah Öztürk, sanata olan tutkusunu her daim sürdürüyor.