Kategori arşivi: Kültür & Sanat

Cumhuriyet Bayramı Menderes’te coşkuyla kutlanacak

Menderes Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla ilçe genelinde birbirinden renkli etkinlikler düzenleyecek.

 

Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, “Cumhuriyet’imizin 99. yılında hemşehrilerimizin coşku dolu bir bayram geçirmesi için Menderes Belediyesi olarak tüm hazırlıklarımızı tamamladık” dedi.

 

Etkinliklerle dolu bir bayram olacak

Kutlamalar kapsamında birbirinden renkli ve coşkulu etkinliklere ev sahipliği yapacaklarını belirten Özkan, şunları kaydetti:

 

“Dolu dolu geçecek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı programımız saat 17.00’de Cumhuriyet Koşusu ile başlayacak. Daha sonra saat 19.30’da belediye binamızın önünden 19 Mayıs Stadına kadar görkemli ve coşkulu Fener Alayı ve kortej yürüyüşü yapılacak. Böylece Cumhuriyet’imizin 99. Yıl coşkusunu hep birlikte yaşamış olacağız.”

 

Coşku dolu Atiye konseri

Bayram coşkusunun yaşanacağı etkinliklerin Atiye konseri ile sonlanacağını ifade eden Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Kutlamalar kapsamında saat 20.00’de ‘DJ Uğur Erdoğan & Rapsodi’ performansıyla eğlenceli vakit geçirecek olan Menderesliler, saat 20.30’da Atiye konseriyle Cumhuriyet’in 99. Yılını coşkuyla kutlayacaklar. Tüm halkımızı bayram coşkumuzu paylaşmaya davet ediyorum.” 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hastane sınıflarında eğitim alan öğrencilerin eserleri sergi oldu

‘Hastanede Çocuk Olmak’ resim ve fotoğraf sergisi açıldı
 

 İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) desteğiyle düzenlenen “Hastanede Çocuk Olmak” resim ve fotoğraf sergisi 24 Ekim’de Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde ziyarete açıldı. Sergide, tıbbi gereksinimleri nedeniyle hastanede eğitime devam eden öğrencilerin yağlı boya eserleri ve öğretmenlerin fotoğrafları görülebilecek.

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde Şubat 2019’dan itibaren yürütülen “Öğretmenim Elimi Tut Projesi” kapsamında İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) desteğiyle düzenlenen “Hastanede Çocuk Olmak” resim ve fotoğraf sergisi 24 Ekim’de Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde ziyarete açıldı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verilerine göre, İstanbul genelinde 14 hastanedeki hastane sınıflarıyla, çocuk servislerinde yer alan 1109 yatakta anaokulu, ilkokul, orta okul, lise branşlarında 86 öğretmenle birlikte eğitim faaliyetleri devam ediyor. Hastane sınıfı öğrencileri yıl boyunca, klinik psikolog ve sanat terapisti danışmanlığında, hastane görsel sanatlar öğretmenleriyle birlikte yağlı boya resim çalışmalarını gerçekleştirdi. Öğrencilerin bu çalışmaları “Hastanede Çocuk Olmak” adlı sergide bir araya getirildi. Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde ziyarete açılan sergide tıbbi gereksinimleri nedeniyle hastanede eğitime devam eden öğrencilerin yağlı boya eserleri ve öğretmenlerin fotoğrafları görülebilecek.

 

“Çocuklarımız gayretleriyle birçok kişiye örnek oluyor”

 

İstinye Üniversitesi (İSÜ) Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, projeyi desteklemekten dolayı mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi:

“Hastane sınıflarında eğitim alan çocuklarımız, gayretleriyle birçok kişiye örnek olurken aynı zamanda ürettikleri eserlerle de takdiri hak ediyorlar. Çocuklarımız resim yaparken bir an da olsa hastane ortamından uzaklaşıp içlerindeki dünyaya yolculuk yapıyorlar. Yaptıkları bu yolculukla kaynaklarını, baş etme becerilerini keşfetme ve gösterme imkânını buluyorlar. Projeyi hayata geçiren İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum. ‘Öğretmenim Elimi Tut Projesi’ çok değerli bir proje. İstinye Üniversitesi olarak bu proje kapsamında hayata geçen ‘Hastanede Çocuk Olmak’ sergisini desteklemekten dolayı mutluyuz. Umuyorum ki hastanede sınıfındaki çocuklarımız bir an önce sağlıklarına kavuşur ve eğitimlerinde okullarında devam edebilirler. Öğretmenlerimiz başta olmak üzere projede ve sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Kitap Fuarı’nda tarım politikaları konuşuldu

Gemlik Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Gemlik Kitap Fuarı dördüncü gününde kitapseverleri ünlü yazarlarla buluşturmaya devam ediyor.

 

Bugünkü program yazarlar Pelin Batu ve Ali Murat İrat’ın katılımıyla başladı. Aşkın Tarihini Yazsak Yeniden adlı panelde aşkın tarihi ve mitolojide aşk gibi konular tartışıldı. Yazarlar panelin ardından okurlarıyla buluşup kitaplarını imzaladı.

 

Ardından Gazeteciler Seda Selek, Ali Ekber Yıldırım ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu’nun katıldığı panelde Türkiye’nin tarım politikaları konuşuldu. Panele Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan da katıldı.

 

‘Devlet çiftçiye destek vermiyor’

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu iktidarın tarım politikalarını eleştirdi. Solakoğlu, “Devletin çiftçiye destek falan verdiği yok. Bakanların tek gayesi Cumhurbaşkanı’na şirin gözükmek. Son bir yılda 2 binin üzerinde çiftlik kapandı. Çiftçi kahvehanede oturarak değil, çalışarak batıyor” dedi.

 

‘Çiftçiyi hedef göstermek topu taca atmaktır’

Solakoğlu’nun ardından söz alan gazeteci yazar Ali Ekber Yıldırım da konuya ilişkin şunları söyledi:

“Çiftçiyi hedef göstermek topu taca atmaktır. Bu dönemde Türkiye tarımda çok önemli fırsatlar yakalamıştı ama gerçekten tarıma destek verilseydi bu fırsata çevrilebilirdi. Hem üretici kazanırdı hem de tüketici bu fiyatlara alışveriş yapmazdı. Hükümet değişmese bile bakan değiştikçe politika değişiyor. Tarım politikaları çok geri plana atıldı. Türkiye’nin tarım anlamında çok büyük bir potansiyeli var. Topraklarımızda yetişmeyen bir ürün yok. Çiftçi tarımı bırakıyorsa gerçekten para kazanamadığı içindir.”

 

Yıldırım piyasada birçok ürünün organik adı altında pazarlandığını şu sözlerle anlattı:

 

“Organik olmayan birçok ürün organik diye satılıyor. Aldığınız çoğu zeytin de Gemlik zeytini diye satılır. Bu aslında Gemlik’in gücünü gösteriyor ama bir yandan da Gemlik’in değerinin kaybolmasına neden alıyor. Gemlik zeytini olmayı hak etmeyen zeytinin Gemlik zeytini diye satılması Gemlik zeytinine zarar veriyor.” 

 

‘Tarımda satışa yönelen belediye kavramını uygulayacağız’

Panelin ardından söz alan Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan “Belediye başkanı olmadan önce tarım politikalarıyla alakalı bir şey yapabilir miyim diye düşündüm. Türkiye’de 186 milyon zeytin ağacı var bunun sadece 2 milyon 400 bin civarı zeytin ağacı Gemlik’te. Maalesef bir sürü sebeple öyle bir küçüldü ki artık ticaretinin yapılması zorlaştı. 12 bin parsel sadece bir zeytin üreticisine ait. Zeytin üreticisi yerelde 20-30 TL’ye bile zeytin satmakta zorlanıyor. Ancak markalaşmayla ve sosyal medya aracılığıyla çok daha fazla rakamlara satılabilir. Bu modeli zeytin üreticisiyle de paylaştım. Tarımda markalaşma ve satışa yönelen üretici belediye kavramını uygulamak istiyoruz” diye konuştu.  Konuşmasının ardından gelenlere teşekkürlerini ileten Sertaslan, yazarlara zeytin fidanı armağan etti.

 

Fuar 30 Ekim’e kadar çeşitli etkinliklerle devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

10. Boğaziçi Film Festivali’nde “Hara” Filminin Gösterimi Gerçekleşti

10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden olan “Hara”, sinemaseverlerle buluştu.

 

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Hara” filminin ekibi, 24 Ekim Pazartesi günü AKM Yeşilçam Sineması’nda gerçekleşen gösterim sonrasında seyirciyle bir araya geldi. Söyleşiye filmin yönetmeni Atalay Taşdiken’in yanı sıra oyunculardan Aydın Orak ve filmin ekibi katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü ise sinema yazarı Gökşen Aydemir üstlendi.

 

İlk sözü alan yönetmen Atalay Taşdiken, 2015’te gazetede okuduğu bir röportajın filme ilham olduğunu söyledi. Sakat doğup uyutulması düşünülen Renk isimli atın, iyileşerek Gazi Koşusu’nu kazanmasının kendisini çok etkilediğini dile getiren Taşdiken, uzun bir hazırlık sürecinin ardından filme son şeklini verdiğini ifade etti.

 

Oyuncu seçimleri sırasında ilk olarak 13 yaşında ve at binen küçük bir kız çocuğu aradıklarını belirten Atalay Taşdiken, aradığı ismi Amerika’da bulma macerasını anlattı. Taşdiken, büyük bir çabanın ardından istedikleri oyuncuyu bulsalar da küçük kızın Türkçe bilmemesi dolayısıyla aylarca dil dersi aldığını kaydetti. 

 

Müzikleriyle de dikkat çeken filmiyle ilgili Taşdiken, “Arthouse filmlerde müzik konusu büyük bir risk olsa da ben seviyorum. Sinemanın işitsel yanı da var. Doğru şekilde kullanılan müziğe olumlu bakıyorum.” diyerek karşılık verdi. Ayrıca filmin müziklerini yapan Cihan Güçlü’ye “20-25 yıl önce toplanıp dağılan bir rock grubunun müziği nasıl olabilir sorusundan yola çıkalım.” dediğini belirtti.

 

Atalay Taşdiken’in yönettiği “Hara”, atlarla birlikte büyüyen Beste’nin, çiftliğin kapatılma kararına karşı dururken en sevdiği atın satılmasını ve aynı dönemde ailesinin de dağılmasıyla giderek zorlaşan hayatını konu alıyor.

 

Festival Biletleri Mobilet’te! 

10. Boğaziçi Film Festivali’nin film gösterimleri fiziki olarak Atlas 1948 SinemasıAtatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması ve Kadıköy Sineması’nda gerçekleşecek. Festival biletleri 30 TL, belgesel ve kısa film gösterimleri ise 20 TL olmak üzere mobilet üzerinden satışa sunuluyor. Ayrıca biletler, festival süresince Atlas 1948 Sineması ve Kadıköy Sineması gişelerinden de alınabilecek.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği, VakıfBank’ın Ana Sponsorluğu, TRT’nin Kurumsal İş Ortaklığı, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortaklığı ile gerçekleşecek “10. Boğaziçi Film Festivali” ile ilgili tüm gelişmelere ve festivale dair güncel haberlere bogazicifilmfestivali ve festivalin resmî sosyal medya hesapları üzerinden erişilebilir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

CKM Klasik Bat Müziği Serisi’nin İlk Konseriyle Yeni Sezon Açılışını Yapıyor

Caddebostan Kültür Merkezi, yeni sezonuna İran asıllı İtalyan çağdaş besteci ve piyanist Kiann ve Trio’su konseriyle başlıyor. Echoes of Life – Hayatın Yankıları adlı konser, “CKM Klasik Batı Müziği Konserleri” kapsamında 26 Ekim Çarşamba günü saat 20.00’de gerçekleşecek.  

 

Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi yeni sezon programı Klasik Batı Müziği Konserleri serisiyle açılışını yapıyor. Sezon boyunca devam edecek serinin ilk konuğu İran asıllı İtalyan çağdaş besteci ve piyanist Kiann ve Trio’su olacak. Sinematik müziklerin bestecisi de olan sanatçı Contemporary müzik projesini 2014 yılında başlattı ve kendi çağdaş enstrümantal müziğiyle ürettiği eserleri kısa zamanda çok geniş kitlelere ulaştı.  Kiann’a sahnesinde çelloda Pelin Odabaşı, kemanda Aliya Okeeva ve mezzosoprano Aylin Odabaşı eşlik edecek. Konserin biletleri online bilet satış mağazalarında. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yenilenen Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde ilk sergi heyecanı

Konak Belediyesi’nin restorasyon ve bakım onarım çalışmalarıyla yenilediği Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, yeni yüzüyle sanatseverleri ağırlamaya başladı. Müze yeni dönemini Tasarımcı Cenk Mommarje’ın oyuncak bebek koleksiyonu sergisiyle açtı.

 

Konak Belediyesi’nin yapılan çalışmalarla yeniden tasarladığı Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde yeni dönem Tasarımcı Cenk Mommarje’ın oyuncak bebek koleksiyonu sergisiyle başladı. Müzenin yeni tasarımıyla hizmete alındığı ve Mommarje’ın oyuncak bebek koleksiyonu sergisinin açıldığı törene Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte, 2004 yılında müzeyi kuran Seramik Sanatçısı Ümran Baradan’ın kızı Yasemin Baradan Dündar, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, ilçe yöneticileri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, aralarında kadın derneklerinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ile sanatseverler katıldı.

 

Batur: Çok önemli bir müze

Törendeki konuşmasına ilçede düzenlenecek birçok etkinlikle Cumhuriyet Haftası’nın Konak’ta doyasıya kutlandığını belirterek ve tüm kentlilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak başlayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Oyun ve Oyuncak Müzesi’nin dünyaca ünlü seramik sanatçısı Ümran Baradan tarafından kente kazandırıldığını hatırlattı. Müzenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Batur, “Müzemiz çağdaş kadınlarımızın, Cumhuriyet kadınlarımızın çok önemli bir temsilcisi, kentimizin en önemli isimlerinden Seramik Sanatçısı merhum Ümran Baradan’ın kente bağışladığı, onun organizasyonuyla yapılan bir müze. Kendisini rahmetle anıyoruz. Müzemiz onun gibi çağdaş kadınların ülkemize neler kattığının en güzel örneklerinden bir tanesi“ diye konuştu. Konak Belediyesi’nin aralarında Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nin de bulunduğu beş butik müzesinin tamamının restorasyon ve bakım onarım çalışmalarıyla yenilediğine, geçtiğimiz hafta da Karikatür Müzesi’nin yeni yerinde hizmete açıldığına dikkat çeken Batur, “Mevcut müzelerimizin yeniden elden geçirilmesi, yıllardır süren hizmetler sonucunda yıpranan, değişim gereken noktalarında bir rotasyon yapılması gerekiyordu. Tüm müzelerimizde işin uzmanlarıyla birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni bir müzeye de başlıyoruz. Kemer Tren İstasyonu’nun hemen arka tarafında bulunan hangar binasını Devlet Demiryolları’ndan tahsisli olarak aldık. Mimar bir belediye başkanı olarak Mimarlar Odamız ve Serbest Mimarlar Derneği’yle birlikte o mekânı da bir mimarlık müzesi haline getiriyoruz. Çalışmayı bir yıl içinde bitireceğiz ve kentin mimarisinin yaşayacağı, gelecek kuşaklara mimarlık mesleğinin tanıtılıp sevdirileceği çok güzel bir müzeyi en kısa sürede kentin hizmetine sunacağız. Konak sanatla, kültürle, sosyal yaşantısıyla önemli bir ilçe. Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte kentin sanatına, kültürüne katkı sunacak çalışmaları birlikte omuz omuza gerçekleştiriyoruz” dedi.

 

Mommarje: Deli cesaretiyle buna kalkıştım

Tasarımcı Cenk Mommarje da kendisi için yarattığı dünyayı müzenin ziyaretçilerine açtığını ifade ederek, “Çok uzun bir süre sevgiyle koruduğum benim kızlar ve oğlanlar görücüye çıkıyor. Konak Belediye Başkanı’na ve ekibine müteşekkirim. Türkiye’de bir ilki başarıyoruz. Ben de deli cesaretiyle buna kalkıştım. Kendim için yarattığım küçük, mutlu dünyayı şimdi sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayat yeterince zor ve hepimizi zorluyor. Kendim için açtığım küçük pencereyi belki birileri için de açabilirim ya da birileri için de umut olabilirim. Buna vesile olduğunuz için tekrar gönülden teşekkür ederim. Çok sabırla biriktirdiğim, hazırladığım işleri keyifle gezmenizi umuyorum. Güzel anılarla ayrılmanızı diliyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

1 Kasımda Ekranları Gangsterler Basacak

Ekranı Gangsterler Bastı! 

Armand Assante ve Steven Bauer, “Mister Mayfair” ile 1 Kasım’da Türkiye’de

 

Başrollerini Armand Assante ve Steven Bauer’in paylaştığı, 10 bölümden oluşan FilmBox orijinal yapımı “Mister Mayfair”, 1 Kasım itibariyle SPI International’ın televizyon kanallarından FilmBox ile çevrimiçi film ve dizi izleme platformu FilmBox+'ta izleyiciyle buluşuyor. Dram, komedi, aksiyon, gizem ve aşk, bu yepyeni, 10 bölümden oluşan dizide! 

 

 “Gotti”, “American Gangster”, “The Mambo Kings” gibi filmlerin usta oyuncusu Armand Assante ile “Scarface” filmi ve “Ray Donovan” dizisiyle tanınan Steven Bauer’i buluşturan FilmBox orijinal yapımı “Mister Mayfair” dizisi, 1 Kasım’da başlıyor. Dram, komedi, aksiyon, gizem ve aşk, bu yepyeni, 10 bölümden oluşan dizide! 

 

Türkiye’de ekran prömiyeri olarak yayına girecek olan FilmBox orijinal yapımı “Mister Mayfair”, 1 Kasım itibariyle FilmBox+ ve FilmBox Extra ekranlarında izlenebilecek.

 

Peki, Kimdir Bay Mayfair? 

Max Mayfair, “iyi bir hayat” yaşayan, 65 yaşında bir işletmecidir. Londra’da bir gece kulübü işleten Bay Mayfair, hep ışıltılı, göz alıcı kalabalıklarla bir arada ta ki meçhul torunu Barbara gelene kadar… New Yorklu eski bir gangster olarak da geçmişi peşini bırakmıyor; Bay Mayfair’in! Mafya üyesi eski ortakları; Mike ve Armen, bir adamı öldürdükten sonra New York’tan kaçar. Barbara’nın onu Rus mafyasından milyonlar çalmaya ikna etmesiyle de Max Mayfair, Portekiz'de bir soyguna karışır. Artık tehlikeli bir düşman kazanmıştır. Ailesini korumasının tek yolu ise geçmişinde kaldığını sandığı suç dünyasına geri dönmesidir. 

 

Mister Mayfair’in yönetmeni ve yapımcısı; Christian Bale, Jean Claude Van Damme, Steven Seagal gibi Hollywood efsaneleriyle çalışmış, aksiyon filmleri ve diziler konusunda “uzman” olan Philippe Martinez… Philippe Martinez, kısa süre önce de yine SPI International için “My Dad's Christmas Date”i yönetmişti. Dizinin diğer yapımcılarından biri de SPI International Başkanı Loni Farhi. Ünlü yönetmen Philippe Martinez, Mister Mayfair’in, kendisinin de çok sevdiği bir dönem olan 60’lar Amerikası’na saygı duruşu niteliğinde olduğunu söylerken konsepti önce yapımcı ortağı Loni Farhi’ye anlattığını vurguluyor: 

 

“60’lar Amerikası’na bir şekilde sıkışıp kaldım, sanırım! Çok büyüleyici bir dönem. Konsepti, önce yapımcı ortağım Loni Farhi’ye anlattım ve biraz da nostaljik bir şov olmasını istediğimi söyledim. Nostaljik olduğu kadar müzikal de…”  

 

Emmy Ödüllü Ünlü Oyuncu Armand Assante: “Max Mayfair, Tam Bir Büyücü!”

Altı kez Altın Küre’ye aday gösterilen ve 1996 yılında Emmy Ödülü kazanan Armand Assante, dizide hayat verdiği Max Mayfair’in 50 ve 60’lardaki tiplemelerin mükemmel bir kombinasyonu olduğu görüşünde: “O, profesyonel bir kasa hırsızı, bir büyücü! Ve bir gün elde ettiği başarılar ona diyor ki yeter! Sorun şu ki geçmişinizden asla kaçamazsınız.”

 

Portekiz ve İngiltere’de çekilen diziye, usta oyuncuların hayranlarının da ilgisi büyüktü. Çok eğlenceli geçen çekimlerde Assante ve Bauer’e, Borat'ın yapımcısı Azamat Bagatov rolüyle tanınan, Luciano Pavarotti’yi de başarılı bir şekilde canlandıran Amerikalı karakter oyuncusu Ken Davitian da eşlik etti. 

 

Türkiye ekran prömiyeri olarak yayına girecek olan “Mister Mayfair”, 1 Kasım itibariyle FilmBox+ ve FilmBox Extra ekranlarında! Bu muhteşem diziyi kaçırmayın! 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

10. Boğaziçi Film Festivali “Eflatun” Filminin Ekibini Ağırladı

10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan ve dünya prömiyerini festivalde yapan “Eflatun” filmi izleyicilerle buluştu. 

 

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden olan “Eflatun”, dünya prömiyeri yaptı. Cüneyt Karakuş’un yönetmenliğini üstlendiği filmin gösterimi, 24 Ekim Pazartesi günü Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleşti. Gösterim sonrası düzenlenen söyleşide filmin yönetmeni Cüneyt Karakuş, ortak yapımcısı Melis Dumantepe, oyunculardan İrem Helvacıoğlu, Kerem Bürsin ve film ekibi yer aldı. Söyleşinin moderatörlüğünü ise festivalin ulusal film programcısı Ebubekir Elkatmış üstlendi.  

 

Festivalde Akli Film tarafından verilecek “En İyi İlk Film Ödülü” için de yarışan “Eflatun” filminin yönetmeni Cüneyt Karakuş, daha önceki projesinde yer alan sarı şemsiyenin burada da bulunmasıyla ilgili “Sarı bana sonbahar ve hüznü hatırlatır. İlk profesyonel kısa filmimde şemsiye atölyesinde çalışan bir adamın öyküsünü anlatmıştım. Aslında o öykü üç parçalı uzun metrajdı ve o parçaların bir tanesi de şimdi adı ‘Eflatun’ olan izlediğiniz filmdi.” diye konuştu. Hüznün insana dair bir duygu olduğunu ve o duygunun da katmanlarının varlığına inandığını söyleyen Karakuş, “Öykümde o katmanları deşmek istedim aslında. Umarım seyirciye geçmiştir.” ifadelerini kullandı.

 

Filmin başrol oyuncularından İrem Helvacıoğlu da senaryo ve oynadığı karakterle ilgili “Burada bir görme engellinin dramından bahsedilmiyor, aksine onun hayata nasıl tutunduğunu anlatmaya çalışıyor.” diyerek, asıl etkilendiği kısmın da bu olduğunu söyledi. Role hazırlık sürecini anlatan Helvacıoğlu, beyaz renkte bir lens alıp, o lensle nasıl bakabileceğini denediğini ifade ederken, “Eğer görmüyor olsaydım, sesleri nasıl dinlerdim, nasıl ilerlerdim diye düşündüm.” dedi.

 

Bir diğer başrol oyuncusu Kerem Bürsin ise konuşmasında filmin en sevdiği yönünün melodrama yer vermemesi olduğunu söyleyerek, “Burada kör bir kadının hikayesini anlatmak ve bunu acındırmadan yapmak gibi gerçekler var.” sözlerine yer verdi.

 

Cüneyt Karakuş’un ilk uzun metraj filmi olan “Eflatun”, görme yetisini küçük yaşta yitiren Eflatun’un baba yadigarı bir saat dükkanında tanımadığı ama sesine aşık olduğu bir adamı bekleyişini anlatıyor. 

 

Festival Biletleri Mobilet’te!

10. Boğaziçi Film Festivali’nin film gösterimleri fiziki olarak Atlas 1948 SinemasıAtatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması ve Kadıköy Sineması’nda gerçekleşecek. Festival biletleri 30 TL, belgesel ve kısa film gösterimleri ise 20 TL olmak üzere mobilet üzerinden satışa sunuluyor. Ayrıca biletler, festival süresince Atlas 1948 Sineması ve Kadıköy Sineması gişelerinden de alınabilecek.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği, VakıfBank’ın Ana Sponsorluğu, TRT’nin Kurumsal İş Ortaklığı, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortaklığı ile gerçekleşecek “10. Boğaziçi Film Festivali” ile ilgili tüm gelişmelere ve festivale dair güncel haberlere bogazicifilmfestivali ve festivalin resmî sosyal medya hesapları üzerinden erişilebilir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

10. Boğaziçi Film Festivali’nde “UÇUŞ 811” Filminin Gösterimi Gerçekleşti

10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden olan “Uçuş 811”, dünya prömiyerini festivalde gerçekleştirdi.

  

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 10. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alan “Uçuş 811” filminin ekibi, 24 Ekim Pazartesi günü Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirilen gösterim sonrasında izleyicinin sorularını yanıtladı. Söyleşiye filmin yönetmeni Hakan Kerim Karademir, ortak yapımcısı Ahmet Edebali, görüntü yönetmeni Hakkı Kaplan, oyunculardan Burcu Kara, Emre Karayel, Ömer Akgüllü, çocuk oyuncular Bade Arazlı ve Zeynep Ela ile filmin ekibi katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü sinema yazarı Gökşen Aydemir gerçekleştirdi.

 

Boğaziçi Film Festivali’nde Akli Film tarafından verilecek “En İyi İlk Film Ödülü” için de yarışan “Uçuş 811”in yönetmeni Hakan Kerim Karademir, küçük bir mekanda tek solukluk bir film çekmek isteğiyle bu filmin ortaya çıktığını söyledi. Karademir, “Çok huzurlu bir setimiz yoktu. Paramız da olmadığı için filmin çekimlerini fabrikada gerçekleştirdik.” dedi. “Biz ne çekiyoruz?” sözünü çekim sırasında çok fazla duyduklarını belirten Karademir, zorlu ve stresli bir süreç geçirdiklerini ifade etti. Karademir, ayrıca festivalde arthouse olmayan bir filmle yer aldıkları için de çok memnun olduklarını dile getirdi. 

 

Filmin oyuncularından Burcu Kara, rolü için özel bir çalışma süreci geçirip geçirmediği sorusuna karakterinin psikolojisini anlamak için profesyonel yardım aldığı şeklinde yanıt verdi. Kara, “Oyuncu olarak böyle karakterler önümüze çok az düşüyor. Düz olmaktansa çift kademeli, birkaç çeşit duygu dünyası olan bir karakter çok daha iyi.” diyerek bu yüzden senaryoyu okuduğunda oynamayı çok istediğini ifade etti. Burcu Kara, duygu devamlılığı noktasında rolünün kendisini zorladığını söyledi.

 

Filmin bir diğer oyuncusu Emre Karayel, daha önce oynadığı rollerin aksine ciddi bir tavra hayat vermesinin nasıl bir duygu olduğu sorusunu var olmayan birisini oynamanın güçlüklerine dikkat çekerek cevap verdi. Karayel, bu filmde duygusuz ve nötr bir hale büründüğünü ifade etti.

 

Hakan Kerim Karademir’in yönetmenliğini yaptığı “Uçuş 811” filmi, müzayede için İstanbul’dan New York’a giden bir çiftin de bulunduğu uçağın kuşkulu bir ölümle kaderleri değişen yolcularını anlatıyor. 

 

Festival Biletleri Mobilet’te!

10. Boğaziçi Film Festivali’nin film gösterimleri fiziki olarak Atlas 1948 SinemasıAtatürk Kültür Merkezi (AKM) Yeşilçam Sineması ve Kadıköy Sineması’nda gerçekleşecek. Festival biletleri 30 TL, belgesel ve kısa film gösterimleri ise 20 TL olmak üzere mobilet üzerinden satışa sunuluyor. Ayrıca biletler, festival süresince Atlas 1948 Sineması ve Kadıköy Sineması gişelerinden de alınabilecek.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği, VakıfBank’ın Ana Sponsorluğu, TRT’nin Kurumsal İş Ortaklığı, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortaklığı ile gerçekleşecek “10. Boğaziçi Film Festivali” ile ilgili tüm gelişmelere ve festivale dair güncel haberlere bogazicifilmfestivali ve festivalin resmî sosyal medya hesapları üzerinden erişilebilir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Geleceğin Ustaları’ Belli Oldu

Zeytinburnu Belediyesi’nin Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması çatısı altında 9 yıldır düzenlediği Hüsn-i Hat, Minyatür, Tezhip, Çini ve Kalem İşi eserlerin kabul edildiği “Geleceğin Ustaları” yarışmasında dereceye giren eserler belli oldu.

 

Zeytinburnu Belediyesi’nin bu yıl 9’uncusunu düzenlediği, içerisinde Hüsn-i Hat, Minyatür, Tezhip, Çini ve Kalem İşi eserlerin yer aldığı “Geleceğin Ustaları” yarışmasında kazanan eserler belli oldu. Zeytinburnu Belediyesi'nin 2022 Geleneksel Sanatlar Tasarım Yarışması başlığı altında düzenlediği “Geleceğin Ustaları” yarışmasında 5 kategoride toplam 42 eser ödül almaya hak kazandı.

 

Amatör veya profesyonel olarak ayırt etmeksizin yarışmaya başvuru yapan tüm eserlerin kabul edildiği ve dereceye girenlerin seçici kurul tarafından seçildiği Geleceğin Ustaları Yarışması’nda, iki kategoriye ayrılan Hüsn-i Hat dalında birinciliği Ahmet Ali Namazi ve Züleyha Öztürk Yaylakçıoğlu’nun eserleri kazandı. Çini branşında Zeynep Çelik’in çalışması birinci olurken, Tezhip’te Roya Şeykbu, Minyatür kategorisinde Selahattin Görkem Çağrı Dizdar, Kalem İşi eserlerde ise Arzu Altınbaşak’ın çalışması birinciliğe layık görüldü. 

 

26 Kasım 2022 Cumartesi günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek sergi açılışındaki törenle ödüllerin dağıtılacağı Geleceğin Ustaları Yarışması’nın kategori birincilerine; 30 bin TL, ikincilere 20 bin TL, üçüncülere ise 15 bin TL para ödülü dağıtılacak. Teşvik ödülü kazanan eserler ise 10 bin TL para ödülü alacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı