Kategori arşivi: Kültür & Sanat

Samsung Eco-Package Sergisi Akaretler’de Açıldı

Akaretler, fark yaratan sergi ve projelerine devam ediyor!

Televizyon kutularının özgün tasarımlara dönüştüğü 

Samsung Eco-Package Sergisi, Akaretler’de Açıldı.

 

Samsung’un çevresel sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında ileri dönüştürülebilir televizyon kutularını kullanarak, altı tasarım stüdyosu ve ‘In-Between Tasarım Platformu’ küratörlüğünde geliştirdiği ‘Eco-Package’ projesi Akaretler No:37-39’da sergilenmeye başladı. 

 

 

Tarihi dokusunun yanında dinamik yapısıyla da İstanbul’un en önemli kültür sanat destinasyonlarından olan Akaretler, yaz sezonunda da sergi proje ve programlarına hızla devam ediyor. Televizyon kutularının özgün tasarımlara dönüştüğü Samsung Eco-Package Sergisi, Akaretler’de 30 Haziran tarihine kadar meraklılarını bekliyor. 

 

Samsung, ‘Doğaya Dönüş’ vizyonu doğrultusu ve kapsamda, In-Between Tasarım Platformu küratörlüğünde gerçekleşen ‘Eco-Package’ projesinde Beril Ateş, Figure, Onaranlar Klübü, Ottan Studio, Öykü Baştaş ve Herkes İçin Mimarlık Derneğii adına Serap Kaçmaz ve Kubilay Ercelep, Samsung televizyon kutularını gündelik yaşamlarımızda kullanabileceğimiz işlevsel ve dekoratif ürünler olarak yeniden tasarladı. Sergideki tasarımlar, 16 yıldır hem Türkiye'de hem de dünyada pazar lideri olan Samsung’un, tüketicilerin televizyon kutuları ile yapabileceklerine ilham olmak amacıyla hayata geçirildi.

Samsung Eco-Package projesinde tasarımcılar ve sanatçılar yenilikçi fikirler geliştirdi

Her geçen gün dönüşen üretim ve tüketim pratikleri; küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi, gelir adaletsizliği ve temel ihtiyaçlara erişimin azalması gibi sosyal ve çevresel problemleri de beraberinde getiriyor. Gelecek nesillere, bugünün seçimlerinin sonuçlarını yaşamayacakları bir dünya bırakabilmek için ürettiğimiz atıkların geri dönüştürülmesi giderek daha büyük önem kazanıyor. Bu kapsamda Samsung Eco-Package projesi, atık malzemenin potansiyelini ortaya çıkararak, sosyal ve çevresel duyarlılığa sahip, özgün fikirleri bir araya getiriyor.

 

Projeyle her televizyon kutusu farklı bir tasarıma dönüştü

Samsung’un yeni televizyon kutuları, tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden, yeniden işlevlendirilmek amacı ile üretildi. Eco – Package projesinde her televizyon kutusu farklı bir tasarıma dönüşürken sıfır atıkla üretime dikkat edildi. Tasarımların farklı mekanlara adapte olabilmesi için modüler fikirler geliştirildi. Samsung, çevreye duyarlı ambalaj yaklaşımı ile yeni televizyon kutularında 90 daha az mürekkep kullanıyor. Böylece hem atıkların azalmasına hem de geri dönüşüm merkezlerine katkıda bulunuyor. Bu kapsamda tasarımcılar da, tasarımlarında renk kullanımını minimize ederek, televizyon kutularının üzerindeki çizgi, renk ve tipografi gibi grafik öğeleri kullandılar. Samsung televizyon kutularında zımba teli kullanılmadığı için, tasarımcılar da kutuların birleşim yerlerinde yapıştırıcı yerine farklı atık malzemeler kullanarak, karbon ayak izini azaltan çevreci bir yaklaşım benimsediler.

 

Ürün planlamasından ürünün nihai olarak sunulmasına kadar tüm aşamalarda çevreyi korumaya en üst düzeyde öncelik veren Samsung, ürettiği ürünlerin çevresel potansiyel etkisini baştan sonra analiz ediyor. Kaynakları korumanın, yeni ve yenilikçi ürünler üretmenin yanı sıra marka, çevre dostu olduğu kadar işlevsel ve ileri dönüştürülebilir ürünler üretmek için çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yalın ve Güçlü Bir Dram: Zin ve Ali’nin Hikayesi

2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali tüm hızıyla devam ediyor
Mehmet Ali Konar’ın yönetmenliğini yaptığı, ‘’Zin ve Ali'nin hikayesi’’ sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Festivalin Ulusal Yarışma başlığı altında gösterilen film, oğlu İstanbul’da öldürülen Bingöl’ün köyünde yaşayan bir kadının bütün toplumsal ve politik baskılara rağmen oğlu için bir düğün halayı kurma mücadelesini anlatıyor.
Sinema eleştirmeni ve yazar Burak Göral moderatörlüğünde film söyleşisi yapıldı. Söyleşide filmin Yönetmeni Mehmet Ali Konar, “Yaklaşık iki yıl oldu filmi çekeli. Genelde bu tarz filmler yapıyorum. Hisler, insanlar, aileler genelde bu tür konuları işlemeyi seviyorum. Beni sinemaya iten şey bu… Oyuncu arkadaşlarıma da bunun bir yas filmi olduğunu, bu dilde nadir bir örnek olacağını anlattım. Bunu yaparken de temel yolumun fantastik öğelerle, bu yas fikrini hikayesini belgelemek istediğimi söyledim. Bana göre çok hassas olan bir mevzuya girmek istedim. Böyle şeylerden kendi kendime korkmadığımı ispat etmek istedim ve böyle bir film çıktı” diye konuştu.
Erdem Tepegöz’den Distopik Bir Film: Gölgeler İçinde
Yönetmen Erdem Tepegöz’ün sınırları aşan filmi Gölgeler İçinde, Festivalin Ulusal Yarışma başlığı altında gösterildi. Film  zamansız ve mekânız distopik bir hikayeden oluşuyor. Bilim-kurgu türündeki filmde, ilkel bir teknolojiyle yönetilen bir fabrikada çalışan maden işçisi, çalıştığı makinenin sorun çıkarmasıyla içinde bulunduğu sistemi sorgulamaya başlar ve fabrikanın bilmediği derinlikleriyle yüzleşir.
Film gösteriminin ardından Sinema eleştirmeni ve yazar Burak Göral moderatörlüğünde film söyleşisi yapıldı. Söyleşide Erdem Tepegöz, “Bende bir İzmirli olarak bu salonda filmi göstermekten çok müteşekkirim. Filmin hikayesi aslında benim pandemiden önce temel olarak sorduğum bir soru vardı kendime; Neyin içindeyiz? sorusu. Biraz onu anlatmak istedim. Alegorik olarak anlatmak istedim. Bir ‘’kapalı sistemde ya yalnızsak! ve duvarın arkasında ne olduğunu sorguluyorsak’’ düşünceleriyle çıkmıştı film. Cevabını bulmakta biraz zorlanıyordum ve soruyu da izleyicilerle birlikte sormak istediğim için bu film ortaya çıktı” diye konuştu.
Bitmeyen Bir Masalı Yaşamaktan Bıkmayanların Hikayesi
Tayfun Belet’in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği, belgesel filmi Unkapanı: Bitmeyen Masal izleyicisi ile buluştu. Tayfun Belet, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın yeni yüzünü belgesel haline getirdi. Kaset ve CD piyasasının çöküş yaşaması, yerini tamamen dijitalleşmeye bırakması sonucu bir zamanların şöhret kapısı olarak görülen Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın koridorlarının boşalmasını anlatan film, bitti denilen masalı hayalleri uğruna terk etmeyen insanların trajikomik hikayesini anlatıyor.
Vecdi Sayar moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Tayfun Belet; “ Çok heyecanlıyım çünkü çocukken ilk sinemaya geldiğim yerdeyim. İnşallah filmi çok beğenirsiniz. Belgesel benim hep aşkım olarak devam ediyor. Gerçekten inanarak bir film yapmak için elimizden geleni yapıyoruz. İstanbul'da yaşamaya başladığımdan beri Unkapanı Plakçılar çarşısı hep aklımdaydı. Kaset yok, CD yok. Dijitalleşti her şey. Ama bu insanlar ne yapıyor? Sorusu belgeselci içgüdüsüyle ortaya çıktığında bir gidip bakalım dedik. Ve böyle bir süreç gerçekleşti. Film biraz zorlu oldu ama bitirdik”  dedi.
İşçi Göçünün Tarihini Müzikal Açıdan Anlatan Film: Aşk Mark ve Ölüm
Aşk Mark ve Ölüm belgesel filmin yönetmeni Cem Kaya ile Film söyleşisi yapıldı. Film, Almanya'ya 1961 yılında başlayan işçi göçünün tarihini müzikal açıdan anlatıyor.
Film, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden başlayan göç dalgasıyla birlikte, Almanya’nın en büyük yeraltı müzik sahnesinin anlatılmamış hikâyesini gözler önüne seriyor. Cem Kaya söyleşide, “Filmin konusu Almanya’da gurbetçilerin müzikleri ama aynı zamanda da Almanya’ya göçün tema olarak hikayesi. Onu harmanlayarak anlatmaya çalıştık, filmi üçe böldük; Aşk Mark ve Ölüm. Bir aşk bölümü var ilk jenerasyonu anlatan. Bir mark bölümü var orada ekonomik durumu anlatıyoruz. Hem paralar nasıl kazanılıyor? Nasıl harcanıyor? Eğlence kültürü, gazino; Bir de ölüm bölümü var. Onu biz farklı yorumladık. Çünkü Almanya'daki doksanlı yıllardaki yabancılara karşı saldırılar sonucu çok fazla insan öldü. Oradan da yeni bir müzik kültürü, ikinci ve üçüncü jenerasyonun yaptığı rap müzikler ortaya çıktı. Özellikle doksanlı yıllarda bu Türkiye'ye de yansıdı. Filmi bu üç bölüme böldük. Şimdi de festivallerde geziyor” diye konuştu.
Cazın Gücünün Irk Ayrımcılığa Karşı Mücadelesi
Ümran Safter’in yönetmenliğini yaptığı belgesel filmi Kapıyı Açık Bırak sanatseverler ile buluştu. Belgesel film, ırk ayrımcılığının yoğun olduğu dönemde, Amerika'ya giden iki gencin (Ahmet ve Nesuhi) müziğin yardımıyla ırk ayrımcılığına karşı mücadelesini anlatıyor. Filmden sonra yönetmen Ümran Safter ile söyleşi yapıldı. Ümran Safter konuşmasında, “ 2018 yılında bir Amerikan gazetesinde Ahmet Ertegün ile ilgili küçük bir haber okumuştum. Hepimiz Ahmet Ertegün’ü biliyoruz; Çok önemli bir müzik adamı. Onun 1930 ve 1940’larda Amerika’da ırk ayrımcılığının çok yoğun olarak yaşandığı dönemde müziğin gücüyle ırk ayrımcılığına karşı nasıl mücadele ettiğine ilişkin çok bilgim yoktu. Haberde, bunu anlatıyordu. Çok ilgimi çekti. Bu müthiş bir belgesel olur dedim. Kısa sürede aile ile irtibat kurdum hem de Amerika’da ki cazla ilgili çalışan prodüktörlerle, yazarlarla, gazetecilerle konuştum ondan sonra da çekim süreci başladı” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sincanlılar Hüseyin Kağıt Konseriyle Coştu

BAŞKAN ERCAN’DAN YENİKENTLİLERE MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE
 

Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan’ın Sincanlılarla ünlü isimleri buluşturduğu konserlerin bu haftaki konuğu, Ankara türkülerinin ünlü ismi Hüseyin Kağıt oldu. Sanatçı Hüseyin Kağıt söylediği türkülerle keyifli bir akşam yaşatırken, Başkan Ercan’ın da Sincanlılara müjdeleri vardı…

 

Sincan Belediyesi düzenlediği açık hava konserleriyle birbirinden ünlü isimleri ağırlamaya devam ediyor. Bu hafta söylediği türkülerle milyonların gönlüne taht kuran ünlü sanatçı Hüseyin Kağıt Sincanlılarla buluştu. Yenikent’te gerçekleşen konserde Hüseyin Kağıt şarkılarını Sincanlılar için söyledi.

Sincanlıların unutulmaz bir akşam yaşadığı konserde Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan da vatandaşa müjdeler verdi.

Yenikent’i böyle coşkulu görmek beni ayrı duygulandırdı. Biliyorsunuz ben de Yenikentliyim. Yenikentliler olarak hep birlikte olmak ne güzel.” diyen Başkan Ercan sözlerine şöyle devam etti:

 

“HÜSEYİN KAĞIT SİNCANIMIZIN ÇOCUĞU, KARDEŞİMİZ”

 “Bu pandemi denen illet nedeniyle 2 seneyi aşkın bir zamandır evlerimizde kapalı kaldık. Gerçekten zor günlerdi. Sevdiklerimizin bizim için ne anlam ifade ettiğini daha iyi anladık. Çok şükür bitti. Bu sene Ramazan inanılmaz geçti. Ve Ramazan sonrası etkinlikler inanılmaz devam ediyor. Vatandaşımızla birkaç yıldır bu pandemiyle birlikte geçen süreçte birlikte etkinlik yapamadık. Sonrasında pandemi bitince vatandaşımızın ruhuna hitap edecek programlar yapmaya başladık ve devam ediyoruz. Bugün de buradayız ve Hüseyin Kağıt kardeşimiz bizimle birlikte. O herhangi biri değil bizim için; kardeşimiz, Sincanımızın çocuğu. Kendine has esprileriyle, sahneye hakimiyetiyle, coşkusuyla hep beraber coşacağız Yenikent.

 

YENİKENT’E MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE

 

Sevgili Yenikentliler. Sizlere birkaç haberim var. Buraya yüzme havuzu yapıyoruz, bu bir.  İkincisi Pazar alanının karşısına hanımlar Güngörmüşler için konak yapıyoruz.

Ve bir de gençlerimiz için Millet Kıraathanesi yaptık onu da hizmete açtık. Yani kütüphane ve çalışma ofisleri 6 taneydi. Şimdi bir tane daha açtık.

 

“YAKINDA KAZMAYI VURACAĞIZ”

 

Yaklaşık 500 dönümlük bir arazi çay boyunca, orayı çok güzel bir rekreasyon alanına dönüştürüyoruz. Burası çok zor bir alan, uzun süredir üzerinde çalışıyoruz. Görüşmediğimiz yer kalmadı. Yakında kazmayı vuracağız. Bana dediler ki “burası çok büyük bir alan siz Sincan Belediyesi olarak bunun altından nasıl kalacaksınız? Bunun Büyükşehir bile altından zor kalkar”

 

Ben de dedim ki “sizin inadınıza yapacağım. Çünkü Sincan Belediyesi olarak biz çok zor işlerin altından kalktık bununda altından kalkarız.

Sizlerin desteği ve duasıyla bereketleniyor. Dualarınızı eksik etmeyin”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye punk sahnesinin efsanesi Cemiyette Pişiyorum 19 Haziran’da Zorlu PSM’de!

Türkçe punk’ı grunge, ska ve reggae tınılarıyla harmanlayan, Türkiye punk sahnesinin efsanesi Cemiyette Pişiyorum 19 Haziran’da Zorlu PSM 100 Studio Sahnesi’nde sevenleriyle buluşacak.

 

Öncesinde ise sahne solo punk rock projesi olan Holistic Tsunami’nin olacak!

 

2015 yılında Lila Records etiketiyle piyasaya sürdükleri “Hayvanat Bahçesi” albümlerinde yer alan Süper Aşk Şarkısı adlı parçalarıyla oldukça sevilen ve Türkçe punk’ı grunge, ska ve reggae tınılarıyla harmanlayan ve İstanbul Beyoğlu kökenli bağımsız post-punk trio Cemiyette Pişiyorum, 19 Haziran Pazar saat 21.00’de 100 Studio Sahnesi’nde punk enerjisini yaşatacak.

 

Solo punk rock projesi Holistic Tsunami ise saat 20.00’de gecenin açılışında 100 Studio’da olacak. 

 

Cemiyette Pişiyorum konser biletleri passo.com.tr üzerinden satışta. 

 

Kapı Açılış: 19.00 

Holistic Tsunami: 20.00 

Cemiyette Pişiyorum: 21.00 

 

Bilet Fiyatları: Ön Satış Fiyat:121,00 TL

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mudanya 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması Ödülleri Verildi

Mudanya Belediyesi tarafından “Geçmişten Bugüne Mudanya’da Zamansız Fotoğraflar” temasıyla düzenlenen Mudanya 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması ödülleri Tirilye Sanat Evi’nde düzenlenen sergi ve ödül töreniyle sahiplerini buldu. Jüri üyeleri Aykut Güngör, Engin Çakır, Ercan Arslan, Mustafa Seven ve Özgür Çakır’ın değerlendirdiği 786 fotoğraftan dereceye girenler, Mudanya Belediyesi Başkan Vekili Servet Usta, Başkan Yardımcısı Nisa Yılmaz Kartaltepe, CHP İlçe Başkanı Ömer Aydın, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Sevgi Ursavaş, belediye meclis üyelerinin katıldığı törenle ödüllendirildi.

 

Yarışma jürisi Ercan Arslan ve Özgür Çakır da, Fotoğraf Atölyesi kursiyerlerine iletişim çağında fotoğrafçılığı ve anın büyüsünü anlattı. 30 eser sergilenmeye değer görüldü. Mudanya 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması sergi ve ödül törenimizin ardından Mümin Bayram’ın Zamanın İzleri isimli karikatür sergisi ile Bursa Suluboya Derneği’nin resim sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Yarışmanın birincisi Eray Kara olurken, Arif Miletli ikinci, Ahmet Çetintaş ise üçüncü oldu. Ömer Faruk Güler ve Özkan Çörek de mansiyon ödülüne değer görüldü.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bayındır Balcılar Kiraz Festivali 10. Yılında

Bayındır’ın Balcılar Mahallesi Kiraz Festivali 12 Haziran Pazar günü 10. kez kutlandı. 

 

Festivale, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Bayındır Kaymakam Vekili Fatih Aksoy ve Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen'in yanı sıra ilçenin daire müdürleri, belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, muhtarlar, üreticiler ve vatandaşlar katıldı. 

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan festival AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Bayındır Kaymakam Vekili Fatih Aksoy ve Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen’in konuşmaları ile devam etti. Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen konuşmasında; “İlçemizdeki tüm kiraz üreticilerimize, mahallerimize bol ve bereketli bir sezon dilerim. Kiraz gibi emek emek işlediğimiz bir sevgiyle 10.Balcılar Kiraz Festivalimizi büyük bir coşku ile gerçekleştiriyoruz. Öncelikle Balcılar mahallesi sakinlerimize, tüm hemşerilerimize, tüm misafirlerimize, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ederim.” dedi.

 

Şenlik Bayındır Müzekke Susamcıoğlu Anaokulu öğrencilerin mehter ve Bayındır Belediyesi Halk Oyunları Ekibi’nin folklor gösterileri ile devam etti

 

Festival kapsamında düzenlenen En İyi Kiraz ve Kiraz Güzeli yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.

 

Festivalde son olarak ünlü sanatçı Öykü Gürman sahne aldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dingin ve ipeksi sesiyle müzikseverlere düşler kurduran Nilipek. 23 Haziran’da Zorlu PSM’de!

‘Son Mektup’, ‘Gözleri Aşkla Gülen’, ‘Bildiğim Gibi’, ‘Gömülür’ gibi sevilen parçalara imza atan, çalışmaları müzik yazarlarınca yılın en iyi albümleri arasında gösterilip 2019’da“Biz Böyleyiz” filmine getirdiği müzik yorumuyla alternatif sahnenin sevilen ismi Nilipek., 23 Haziran akşamı dinleyicilerini duygudan duyguya sürükleyeceği beklenen konseri 100 Studio’da!

 

2017 yılında, gitarda Can Aydınoğlu, tuşlularda Ozan Tekin, bas gitar ve synth bas’ta Umut Çetin ve davulda Berkay Küçükbaşlar’dan oluşan ekibiyle “bireysel şehir mitolojisi” olarak tanımladığı Kabak & Lin etiketiyle yayınlanan albümü “Döngü”yü kaydeden, Nisan 2018’de “Gözleri Aşka Gülen” yorumunu, Haziran 2018’de ise sözü ve müziği kendisine ait olan “Beraber”i tekli olarak yayınlayan ve 2019’un sonunda Caner Özyurtlu’nun yönettiği “Biz Böyleyiz” sinema filmi için bestelediği müziklerden sonra beşer şarkılık iki kısımdan oluşan üçüncü stüdyo albümü “Mektuplar”ı yayınlayarak hem bir şarkı yazarı, hem de yorumcu olarak başarısını kanıtlayan Nilipek., 23 Haziran’da dinleyicilerine müzikal bir şölen yaşatmak için 100 Studio Sahnesi’ne konuk oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkent’te “Blockhainden Sinemaya” Konuşuldu

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen “Sinema Söyleşileri” tüm hızıyla devam ediyor.

 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Sinema Söyleşilerinde birbirinden ünlü oyuncu ve yönetmenler konuk olmaya devam ediyor. Söyleşiler kapsamında sinema ve film sektörüne emek vermiş değerli birçok isim 03 Haziran’dan itibaren 12 Haziran’a kadar sanatseverlerle buluşuyor.

 

Blockhainden Sinemaya Giden Yol

CSO Ada Ankara Mavi Salon’da gerçekleşen Sinema Söyleşileri dün, “Blockhainden Sinemaya” başlıklı oturumla devam etti. Gazeteci Bülent İpek’in moderatörlüğünde; Wideangle kurucularından oyuncu Umut Tanyolu’nun katılımıyla gerçekleşti. Başarılı isim Blockhain teknolojisinin sinema sektörüne yansıması hakkında bilgi verdi.

 

 

Öncelik: Şeffaflık

Blockhain teknolojisinin film endüstrisine entegrasyonu ile kurulacak yeni ilişkileri ve avantajları hakkında bilgi veren Umut Tanyolu, “Bu teknoloji her şeyden önce şeffaflığı sağlıyor. Güvene dayalı olmayan ve birbirlerini tanımayan iki veya daha fazla paydaşın etkileşim kurmasını sağlayan akıllı kontratlar, blockchain üzerinde çalışan belirli kurallara uyması gereken dijital anlaşmalar/programlar olarak tanımlanabilir. Bu sayede aracısız, güven tesisine gerek kalmadan blockchain üzerinden taahhütler verilebilir.  Bu ağ da çerçeveleri daha belli projeler geliyor” dedi.

 

Kişiye Özel Çözümler Gerekir

İnsan faktörü giren her duruma, kişiye özel çözümler üretmeniz gerekir. Sanat da böyle bir alan. Biz bunu finanse ederken projelere özel çözümler üretip kullanmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Söyleşi katılımcıların soru cevaplarıyla sona erdi.

 

Sinema söyleşileri sona eriyor…

Sinema Söyleşileri 12 Haziran tarihinde Ömür Sabuncuoğlu’nun moderatörlüğünde ünlü oyuncular Özge Özder ve Gülenay Kalkan Ünlüoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek ‘’Ankara’dan Parlayan Yıldızlar’’ söyleşisi ile sona erecek. Söyleşi saat 15:00 de Cermodern!de gerçekleşecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Edebiyat Müzesi’nde fanzin kültürü ve edebiyatı ele alındı

Nilüfer Belediyesi Edebiyat Müzesi,  “Yukarı Bak” isimli sergi etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Türkiye’nin Yeraltı Suları: Fanzin Edebiyatı” başlıklı söyleşiye ev sahipliği yaptı. Söyleşide fanzin kültürünün tarihçesi ve Türkiye’deki gelişimi ele alındı.

 

“Yukarı Bak” isimli sergi etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’nin en kapsamlı Fanzin sergilerinden birinin düzenlendiği Nilüfer Belediyesi Edebiyat Müzesi, fanzin kültürünün ele alındığı bir söyleşiye de ev sahipliği yaptı. Söyleşide, adını İngilizcedeki “fanatic” ve “magazine” kelimelerinin kısaltmasından alan ve genel tanımı “Finansal kaynaklardan ve hiyerarşik yapılardan uzak, alternatif, kar amacı gütmeden farklı yöntemlerle çoğaltılan basılı materyaller” olarak özetlenen fanzin terminolojisi ve fanzinlerin tarihi gelişimi ele alındı. Aynı zamanda Edebiyat Müzesi’ndeki fanzin sergisinin küratörü olan şair ve çevirmen Onur Sakarya yürütücülüğündeki söyleşinin konukları şair, yazar Altay Öktem ve Fanzin Apartmanı Kolektifi Genel Koordinatörü yazar Efe Elmastaş oldu.

 

Fanzin kültürünün doğuşundan, günümüze dek uzanan tarihsel yolculuğu içindeki evreleri hakkında bilgi veren Efe Elmastaş, bu kültürün 20. yüzyılın başlarında ABD’de ve 1940’lı yıllarda Rusya’da çeşitli edebi türler ile güncel olay kroniklerini içeren yayınlarla birlikte doğduğunu ifade etti. Fanzinlerin birbirinden bağımsız birçok kaynaktan beslendiğini söyleyen Elmastaş “Fanzinler bu süreçte bilim-kurgu yayınları ve 1970’li yıllarla birlikte punk kültürünün de katkısı ile gelişti ve bu yayın türü sansürsüz anlatım, tüketim toplumu karşıtlığı ve finansal özgürlük ilkeleri ile günümüze kadar ulaştı” dedi.

 

Şair ve yazar Altay Öktem ise fanzinlerin Türkiye’deki gelişimi,alanındaki ilk örnekleri, dinamikleri ve beslendiği kaynaklar hakkında bilgi verdi. 1970’li yıllarda Türk edebiyat dünyası ve güncel yazın alanlarındaki toplumcu gerçekçiliğin hakimiyeti ve ülkenin içinde bulunduğu sosyo-politik açıdan çalkantılı sürece rağmen 1971 yılında “Antarest” isimli bilim-kurgu temalı yayının ilk fanzim örneği olduğunu ifade eden Altay “Bu fanzinin ardından 1981 yılında Zühtü Bayar’ın çıkardığı sikkeler hakkında teknik bilgileri içeren Zolta isimli fanzin ve sonrasında punk kültüründen beslenen Mondotrasho isimli fanzimler alanının ilk örnekleriydi. Bu fanzinleri, insanların hayranlık duyduğu müzik türü, müzik grupları ve ilgi alanları çerçevesinde oluşan fanzinler izledi. Bu kültür; metal müzik, müzik magazin, sinema, çizgi roman, politik-anarşist ve edebiyat fanzin örnekleri ile günümüze kadar devam etti. Hemen hepsinin ortak yönü ise yerleşik sistemin içinde var olmamak ve sahip oldukları isyankar duruşlarıydı”dedi.

 

Söyleşinin ardından müzede fanzin atölyesi gerçekleştirildi. Yazar Efe Elmastaş yönetimindeki atölyede katılımcılar tasarladıkları dergi kapaklarını kolaj ve kes-yapıştır tekniğiyle oluşturdu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali devam ediyor

2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali devam ediyor
 

2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin ikinci günü Ulusal Yarışma , özel seçki film gösterimleri, söyleşiler ve Müzik Konulu Kısa Film Atölyesi ile devam etti.

Uluç Bayraktar’ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği, senaryosunu Damla Serim ile yazdığı sıra dışı bir film 9,75 sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Festivalin Ulusal Yarışma başlığı altında gösterilen film, Mehmet Eroğlu’nun beyazperdeye uyarlanan 9,75 Santimetrekare kitabının derinliklerini en ince ayrıntısına kadar işliyor. Film, Güneydoğuda yaşayan Zinar ve ailesi ile batıda yaşayan ve yakın zamanda öleceğini bilen, kendiyle savaş halindeki travmaları olan yazar Ahmet (Nejat İşler)’in hikâyesini anlatıyor.
Film gösteriminin ardından film eleştirmeni ve yazar Burak Göral’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye, filmin oyuncularından Şükran Aktı ve film müziğinin bestecisi Avi Medina katıldı.

Şükran Aktı söyleşide; “Filmin kısa ama çok etkili sahnelerine sahibim. Çok sevdiğim severek çalıştığım bir rol ve film oldu” dedi. Avi Medina ise konuşmasında; “Filmi çok cesur buldum. Filmin Türkiye’de kolay kolay anlatılamayacak bir hikaye anlattığını düşünüyorum. Filmde bence en önemli şey anlattığı hikayenin cesurluğu” diye konuştu.

 
Müzik Temalı Kısa Film Geliştirme Atölyesi Başladı
Proje sahipleri Festival kapsamında İzmir Sanatta beş gün boyunca Kısa Film Proje Yarışması’nın seçici kurul üyeleri; Işıl Özgentürk, Tahsin İşbilen, Cumhur Bakışkan, Nihat Durak, Hilmi Etikan, Vecdi Sayar ve Prof. Lale Kabadayı’nın danışmanlığında gerçekleşecek atölyenin ardından filmlerini çekecekler.

Müzik Temalı Kısa Film Geliştirme Atölyesi’ne katılan 10 film projesinin sahipleri sahneye çıkıp kendilerini tanıttı, filmlerini anlattı. Sonrasında Kısa Film Proje Yarışması’nın seçici kurul üyeleri, proje sahiplerine 5 gün süresince neler yapacaklarına dair bilgiler verdi.

Jüri üyesi Işıl Özgentürk yarışma hakkında; “Atölye; kurmaca, belgesel ve animasyon olarak çeşitli bölümlere ayrıldı ve herkes senaryosuyla geldi. Senaryoları daha ileri bir düzeye altlatıyoruz. Son derece keyifli bir atölye” diye konuştu.

 
Proje yarışmasında seçilen projeler ve yönetmenleri şunlar:
 
– Sensiz Senler/ Nisa Nemutlubakış
– Radyodaki Şarkı/ Aslı Coşar
– Nokta/ Hakan Gül
– Mardin Diller ve Dinler Korosu/ Elif Yiğit Aygün
– Sevgili Marsias/ Simge Günsan
– Musiversalism/ Orçun Buldaç
– Notalar Susmaz/ E. Kemal Mert
– Playback/ Onur O. Akşit
– Bosna Gece ve Müzik/ Şenol Çöm
– Elbet Bir Gün/ Enes Yıldız.

Nino Rota üzerine söyleşi
İzmir Sanatta Federico Fellini’nin Otto e Mezzo filmi öncesinde, Vecdi Sayar moderatörlüğünde  Nino Rota söyleşisi yapıldı. Fetay Soykan söyleşi hakkında “Nino Rota’yı biz Fellini’nin ve diğer İtalyan Yönetmenlerin filmleriden biliyoruz. Nino Rota çok sağlam bir müzik eğitimi almış bir müzisyendir. 150 kadar yerli ve yabancı film müziği beslerinin yanı sıra ünlü film Baba’nın müziğini de bestelemiştir” dedi. Söyleşinin ardından Federico Fellini’nin Ottto e Mezzo filmi izlendi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı