KO-MEK’in Kocaeli ve Turizm konulu resim yarışmasının kazananları 14 Haziran’daki İzmit ilçe sergisinde ödüllerini alacak

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

30 Mayıs Dünya MS Günü özelinde GEN’in koşulsuz desteğiyle ve Türkiye Multipl Skleroz Derneği’nin katkılarıyla, Multipl Skleroz (MS) hastalığı konusunda farkındalık oluşturmak adına klasik müzik konseri düzenlendi. Şef Aytuğ Ülgen yönetimindeki Internum Oda Orkestrası ve solist Oleksandr Samoylenko’nun yorumuyla Vivaldi ve Piazolla’nın eserleri seslendirildi. Ardından Yonca Lodi ve orkestrası izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı. Kendisi gibi MS ile mücadele eden müzisyen dostlarının orkestrada yer almasının MS’li bireylere de moral verdiğini ifade eden Şef Aytuğ Ülgen, “Bizler MS hastası sanatçılar olarak buradayız, hayatın içindeyiz, mesleğimizi icra etmenin yollarını arıyor, o yolları buluyor ve bunu yapabildiğimiz için kendimizi şanslı sayıyoruz.” diye konuştu.

 

Türkiye Multipl Skleroz Derneği, Multipl Skleroz (MS) hastalığını daha geniş kitlelere duyurmak ve farkındalık oluşturmak adına, 30 Mayıs Dünya MS Günü özelinde 29 Mayıs Pazar günü GEN’in koşulsuz desteğiyle “Sekiz Mevsim” konserini gerçekleştirdi. Kendisi de bir MS’li birey olan Şef Aytuğ Ülgen yönetimindeki Internum Oda Orkestrası, solist Oleksandr Samoylenko’nun yorumuyla Vivaldi ve Piazolla’nın eserlerini seslendirdi. Ardından Yonca Lodi ve orkestrası, basının ve izleyicilerin yoğun katılım sağladığı etkinlikte izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı.

 

Konser sonrası Türkiye MS Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Serkan Demir, orkestra şefi Aytuğ Ülgen ve GEN MS Birim Yöneticisi Ayşegül Eryılmaz Kıralı açıklamalarda bulundu.

 

DÜNYADA 3 MİLYON, ÜLKEMİZDE İSE 70 BİNDEN FAZLA MS HASTASI BULUNUYOR
Özellikle MS alanında son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Türkiye MS Derneği üyesi Doç. Dr. Serkan Demir, ”Dünyada yaklaşık 3 milyon, ülkemizde ise 70 binden fazla MS hastası bulunmaktadır. Son yıllarda hem hastalığın sebebinin aydınlatılmasına hem de tedavisine yönelik birçok gelişme kaydedildi. Günümüzde MS artık kontrol altına alınabilen bir hastalık durumuna geldi.” diye konuştu.

Harvard Üniversitesi'nin araştırmasına göre MS hastalığına dair güncel gelişmeler arasında Epstein-Barr virüsü (EBV) bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Serkan Demir sözlerine şöyle devam etti, “EBV ile MS ilişkisi bilinmektedir. Saygın bilim dergilerinden Science'da yayınlanan bir araştırma, tıp dünyasında oldukça yankı uyandırdı. 

 

UZUN VADELİ KORONAVİRÜS ETKİLERİNDE MS ENDİŞESİ

Araştırma sonuçlarına göre halk arasında "öpücük hastalığı" olarak bilinen enfeksiyona yol açan Epstein-Barr Virüsünün (EBV) MS riskini 32 kat artırdığını gösterdi. Neredeyse 50 yıldır MS hastalığının viral sebeplerle ortaya çıkabileceği yönündeki şüpheler, yüzlerce araştırmadan sonra ilk kez bu çalışmayla net olarak yanıtını bulmuş oldu. Yapılan çalışmada, öpücük hastalığını belirtili geçirenlerin belirtisiz geçirenlere göre MS'e yakalanma riskinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları, EBV enfeksiyonuna karşı bağışıklık sisteminin oluşturduğu reaksiyonun, bazı kişilerde MS hastalığına yol açtığını düşünüyor.

Şimdi asıl endişe ise, daha önce de MS nedeni olabileceği düşünülen koronavirüs ailesi virüslerinin, bu salgınla uzun vadede MS vakalarında bir patlamaya yol açıp açmayacağı.” dedi.

 

MS hastalığında, moral ve motivasyonun çok önemli olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Serkan Demir, “Hastanın psikolojisine bağlı olarak bazı semptomlar değişebilir. Bu sebeple hastaların hobilerinin olması, müzik ve resim gibi sanat dallarıyla ilgilenmesi, tedavide uyum ve yaşam kalitesini artırıyor. Bu sebeple biz de Türkiye MS Derneği olarak Dünya MS Günü’nde hastalarımıza hem moral vermek hem de MS farkındalığını artırmak için etkinlikler düzenlemekte ve onların yanında olduğumuzu hissettirmekteyiz.” dedi.

 

PROJEMİZLE İNSANLARA İLHAM VEREBİLMEYİ ARZULADIK

 Projeleriyle MS konusunda farkındalığın yanı sıra insanlara ilham da verebilmeyi arzuladıklarını ifade eden Şef Aytuğ Ülgen ise proje detaylarını aktardı, “MS ile mücadele eden müzisyen dostlarımızın orkestrada ve projede yer almasını bu bakımdan çok önemsiyorum. Başta ben olmak üzere pek çok kişi için ilham kaynağı olacaktır. Çünkü bizler buradayız, hayatın içindeyiz, mesleğimizi icra etmenin yollarını arıyor, o yolları buluyor ve bunu yapabildiğimiz için kendimizi şanslı sayıyoruz.” diye konuştu.

 

MS hastalığı ile bireysel olarak verdiği mücadeleyi anlatan Aytuğ Ülgen sözlerine şöyle devam etti “Siz kendinizi dışlamadığınız sürece sizi dışlayan bir dış etken olmadığını görüyorsunuz. Ben mesleğimi binlerce kişi önünde ve saatlerce ayakta durup ellerimi kollarımı havada sallayarak icra eden bir orkestra şefiyim. El kol hareketlerimle yaptığım jestlerin her biri çok uzun süre çalışılarak elde edilen büyük küçük sayısız anlamlı işaretten oluşuyor. En başından beri, bu yetilerimi zamanla ve ilerleyen aşamalar boyunca yitirmek en büyük endişemdi. Uzun opera veya senfonik eserlerde zaman zaman elimden bastonumu düşürdüğüm oluyor ve doğal olarak bu moralimi bozuyordu. Ancak ne büyük bir mutluluk ve ne beklenmedik bir uyanış ki mesleğimi icra edebilmek için gereken en önemli şeyin el kol hareketlerinden ibaret olmadığını farkına varabildim.” dedi.

 

GEN’in 1998’de ilk yola çıkışının MS hastalığı tedavisinde kullanılan bir ürün ile olduğunu hatırlatan GEN MS Birim Yöneticisi Ayşegül Eryılmaz Kıralı ise bu farkındalığa koşulsuz olarak destek oldukları için mutlu olduklarını belirtirken, hasta odaklı yaklaşımı ile GEN, MS hastalığının tedavisi için çalışmalarını durmaksızın sürdüreceklerini ifade etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Watsons Türkiye, enerji dolu renkli dünyasını gençlerle buluşturdu! Watsons Gençlik Festivali’nde bir araya gelen 10.000’den fazla genç; Athena, Gazapizm, Sufle, Nova Norda, İkiye On Kala, Deeperise konserleri ve özel DJ performansları ile tüm gün kesintisiz eğlencenin ve Watsons deneyiminin tadını çıkardı.

 

28 Mayıs’ta İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralİstanbul kampüsünde gerçekleşen Watsons Gençlik Festivali ile bir ilke imza atan Watsons Türkiye, gün boyu süren DJ performansları, konserler, etkinlikler ve deneyim alanları ile festival coşkusunu doyasıya yaşattı! 

 

Watsons’tan Bir İlk Daha…

Perakende kozmetikte ilklere imza atan Watsons Türkiye tarafından  düzenlenen ve tüm biletleri tükenen Watsons Gençlik Festivali, 10.000’in üzerinde katılımla gerçekleşerek gençlere kusursuz bir deneyim yaşattı. 

 

Watsons Gençlik Festivali’nde Deeperise’ın DJ performansı ile eğlenen gençler, Sufle, Nova Norda, İkiye On Kala konserleri ile müziğin keyfini çıkardı. Rap müziğin sevilen ismi Gazapizm Sağı Solu Kes, Pisliğin Üstüne Basmışlar gibi hit olmuş şarkılarını gençlerle beraber hep bir ağızdan seslendirdi.

 

Tüm gün çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan Watsons Gençlik Festivali, Türk rock müzik tarihinin en önemli gruplarından Athena konseri ile son buldu. Sahne performansı ile farkını her zaman ortaya koyan Athena; Arsız Gönül, Kafama Göre, Yaşamak Var Ya, Ben Böyleyim gibi dillerden düşmeyen şarkılarını festival alanını dolduran binlerce genç ile birlikte söyledi.

 

Watsons Gençlik Festivali’nde gençler, bir yandan müziğin ve eğlencenin keyfini çıkarırken bir yandan da festival alanında bulunan markaların deneyim ve sosyalleşme alanlarında unutulmaz bir gün yaşadı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi üniversite gençliğinin sınav stresini azaltmak için düzenlediği kampüs etkinlikleri ile gençlerin gönlünü fethetti.

 

 

ÜNİVERSİTELERE SINAV JESTİ

Üniversite öğrencilerinin sınav streslerini bir nebze olsa azaltmak, motivasyonlarını arttırmak, amacıyla Kartepe Belediyesi’nin Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu, Kartepe Turizm Meslek Yüksekokulu, KOÜ Turizm Fakültesi (Derbent Yerleşkesi), KOÜ Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi (Arslanbey Yerleşkesi), Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi (Arslanbey Yerleşkesi) ve Uzunçiftlik Nuh Çimento Meslek Yüksekokulu’nda düzenlediği kampüs günleri öğrenciler büyük ilgi gördü.

 

BAŞARILAR DİLİYORUM

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Kartepemiz eğitim bakımından önemli bir yerdedir. Üniversite eğitimi gören öğrencilerimizin yaklaşan finaller öncesinde moral depolamaları, stresten uzaklaşmaları amacıyla düzenlenen etkinliklerimize katılımları bizleri çok memnun etti. Genç kardeşlerimize geleceklerine yürüdükleri bu zor ve önemli süreçte başarılar diliyorum. Mustafa abilerinin her zaman yanlarında olduğunu unutmasınlar” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“SENİ SEVİYORUM…”

 

Show TV’nin Ay Yapım imzalı ilgiyle izlenen dizisi ‘Baba’nın heyecanla beklenen sezon finalinden ön izleme sahnesi yayınlandı. Büşra’nın İlhan’ı ilk tanıştıkları mekana götürdüğü sahnede ikili arasında duygu yüklü anlar yaşanıyor. İlhan’ın kötü biri olmadığına inanan Büşra sevdiği adamı iyileştirmek isterken her şeye yeniden başlamayı teklif ediyor. İlhan’ın Büşra’nın etkileyici sözleri karşısında ne cevap vereceği merak konusu oluyor.

 

‘BABA’NIN 15. BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK? 

İlhan, Kadir’den yediği darbeden sonra karşılığını vermek için harekete geçer. Servet karşı karşıya kaldığı gerçeklerden sonra dibe batarken Firuz’la yaptığı işbirliği bütün aileyi tehlikeye atar. Ailesinin yanına dönen Kadircan, Cansu’yla büyük bir yüzleşme yaşar. Bu yüzleşme onun hayatını tamamen değiştirirken Kadir bütün aileyi toparlamaya çalışır. Büşra, Ferit'in katilini bulmak için Elif’le el ele verir. Yaşar’ın Kadircan’la ilgili verdiği bir karar, Binnur ve Yaşar arasında büyük bir gerilime neden olur. İlhan ve Kadir kozlarını paylaşmak için karşı karşıya gelirken Büşra kendisini çok büyük bir tehlikenin içinde bulur.

 

‘Baba’nın hikayesini Gökhan Horzum ve Ekin Atalar, senaryosunu Ekin Atalar, yönetmenliğini ise Çağrı Bayrak üstleniyor.

 

‘Baba’ sezon finaliyle Salı akşamı saat 20.00’de Show TV’de!

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen “Sinema Söyleşileri” Atlas Sineması’nda devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

HİSART Canlı Tarih Müzesi; dünya tarihinin akışını değiştiren İstanbul’un Fethi’nin 569. Yıl dönümünde Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “FETİH İSTANBUL SERGİSİ” ile tarihe ışık tutuyor.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 28 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında ikincisi düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında, İstanbul’un Fethi’nin 569. Yıl dönümü münasebetiyle 29 Mayıs Pazar günü “FETİH İSTANBUL SERGİSİ” açılışı gerçekleşti.

 

Fetih İstanbul Sergisi’nin açılışı Atatürk Kültür Merkezi’nde 29 Mayıs Pazar günü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Misbah Demircan’ın katılımı ile gerçekleşti.

 

Hisart Canlı Tarih Müzesi tarafından hazırlanan Fetih İstanbul Sergisi; zafere giden yolda İstanbul’un Fethi’nin tüm aşamalarını gün yüzüne çıkaran Fatih Sultan Mehmet’in askeri dehasını yansıtan ve Osmanlı Ordusunun azmini canlandıran dioramalar, tablolar, fotoğraflar, objeler ve canlandırmaların yer aldığı 50 orijinal esere ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un Fethi’nin 569. yıl dönümünde, döneme ait eserlerle büyük kuşatmaya ve Fethe tanıklık eden ‘’Fetih İstanbul Sergisi’’ 12 Haziran 2022 tarihine kadar Atatürk Kültür Merkezi’nde meraklılarıyla buluşacak.

 

Fetih İstanbul Sergisi’nin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Misbah Demircan, “Sergi gerçekten çok güzel bir sergi. Bugünün önemine ve anlamına çok uygun” diyerek Hisart Canlı Tarihi Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu’nu tebrik etti.   

 

“Hisart Canlı Tarihi Müzeyi gezdiğimde son derece mutlu oldum. İnanılmaz malzemelerle gönülden yaptığı için kendisini tebrik ediyorum. Bu tip sergiler de tarihimizin önemli dönüm noktalarını, böyle görsellerle zenginleştirmek adına ciddi bir koleksiyon olduğunu yakından müşaade ettiğim için, kültüre verdiği kıymetten dolayı kendisine alkışlıyorum” diyen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Misbah Demircan günün anlam ve önemini şu sözleriyle belirtti; “Şimdi 29 Mayıs. Bizim toplumsal kültürümüz açısından, İstanbul açısından, bizim hayata bakışımız açısından anlamlı bir gün. Çünkü bir tarih dersi. Ama biliyoruz ki Fetih ile birlikte, burada aslında olan sevgiyle, ortak kültürleri kuşatma ve onları kucaklama, onları sarmalama, ötekileştirmeden hayatın içerisine katmaktır. Bir çağın kapatılıp bir çağın açılması olayı tam da budur. Dolayısıyla bu duygu ve düşüncelerle Sultan Fatih’i rahmetle anıyoruz ve onun mirasçıları olarak geçen yüzyıllar içerisinde aynı misyonla bu şehri herkese açıp, kucaklamaya devam etme duygumuzun da bundan sonra devam etmesi duygusuyla hepinize bu anlamda gençlere sevgilerimi sunuyorum” açıklamasında bulundu.

 

BU SERGİ FETİH'LE İLGİLİ İLK VE TEK SERGİ

Hisart Canlı Tarihi Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu ise; “Bugün biliyorsunuz, 29 Mayıs İstanbul’un fethinin yıldönümü. Bu bağlamda aslında Beyoğlu, İstanbul Beyoğlu Kültür Yolu projesi kapsamında Hisart Canlı Tarih Müzesi’nin gerçekleştirdiği Fetih İstanbul Sergisi’nin açılışını hep beraber yapmaktan büyük onur duyuyorum” diyerek, “Bu sergi Türkiye'de şu anda bildiğim kadarıyla yapılmış, Fetih'le ilgili ilk ve tek sergi olduğunu düşünüyorum. Bu sergilerin devamı olacak inşallah” diyerek “Kültür Yolu Projesi'nin İstanbul’a ve Türkiye’ye kazandırdığı çok şey olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

 

Konuşmaların ardından sergiyi dolaşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve Hisart Canlı Tarihi Müzesi kurucusu Nejat Çuhadaroğlu, ziyaretçilerle de hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi tarafından yapımı süren Sultan Baba Mescidi, huzur veren bir ibadethâne olmanın yanında; Gölcük’ün adını sanat tarihine yazdıracak.

 

Gölcük Belediyesi tarafından Örcün Sultan Baba Türbesi yakınındaki Hattat Ali Vasfi İzmidî Hüsn-i Hat Müzesi ile piknik alanı arasındaki yerde inşa edilen Sultan Baba Mescidi ilçenin sembol eserlerinden biri olacak. Çok sayıda akademisyen ve sanatçının verdikleri destekle yapımı devam eden Sultan Baba Mescidi; cesametiyle ters orantılı olarak, sanat tarihine adını yazdırmaya aday büyük bir eser olarak tamamlanma aşamasına geliyor.

 

HUZUR VEREN BİR MEKAN, ÖZGÜN YAPISIYLA MERAK UYANDIRAN BİR ESER

Taş, ahşap oyma, cam altı sanatı, hüsn-i hat gibi çok sayıda sanatı barındıran, Sultan Baba Türbesi’nin altında, Ali Vasfi İzmidî Hüsn-i Hat Müzesi’nin yanında yer alan mescit, haziran ayında ibadete açılacak. Sultan Baba Mesciti; huzur veren, manevî atmosferi olan bir mekanda yer almanın yanında, Gölcük’ün adını sanat tarihine yazdıracak.

 

KUR’AN-I KERİM’DE ADI GEÇEN BİTKİLER

Camilerde genelde, seramik üzerinde iç cephede ve minber çevresinde yer alan çiçek motiflerinin aksine; Kur’an’da bahsi geçen 17 meyve ve bitkinin, çiçekleri ve yaprak motifleri Sultan Baba Mescidi’nin ahşap pencerelerin camlarında yer alacak. Motifler; hem içeriden hem de dışarıdan aynı şekilde, çift yönlü olarak görülebilen, kırılmaz ve fırınlanmış camların içinde yer alacak. Cam altı sanatçısı İbrahim Boz tarafından Bartın’da yapılan bitki oluşan eserler, kısa bir süre sonra mescidin pencerelerini süsleyecek.

 

KÂBE ÖRTÜSÜ SERAMİK SANAT ESERİ İÇİNDE SERGİLENECEK

Her detayı ile ziyaretçilerini etkileyecek mescitte, Mustafa Özsoy tarafından hediye edilen Kâbe örtüsü de yer alacak. 19 santim çapındaki Kâbe örtüsü, mücevher sanatçısı Kocaeli Üniversitesi Ali Özbay Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlileri Adil Saraçoğlu ve seramik sanatçısı Öğr. Gör. Hakan Öcel tarafından birlikte imal edilen ve Kâbe’ye giden yolların sembolize edildiği seramik eser içinde sergilenecek. Eserde; Kâbe örtüsünün çevresinde yer alan, Kâbe-i Muazzama ile ilgili Al-i İmran Süresi 96. ayeti de, hüsn-i hat sanatçısı Mahmut Şahin tarafından yazıldı. Seramik üzerindeki oyulan yazılar, içi metal malzeme ile doldurulacak.

 

KİTÂBELERİ VE ESMA-ÜL HÜSNA HATLARI ÜNLÜ HÜSN-İ HAT SANATÇISI YAZDI

Zemin kat giriş kapısının üzerinde, mescidin adının yazılı olduğu kitâbe ve üst kat giriş kapısının üzerindeki mescitlerin imarı hakkındaki Tevbe Süresi 18. ayetin yer aldığı mermer kitâbe de ünlü hüsn-i hat sanatçısı Mahmut Şahin tarafından yazıldı. Esma-ül Hüsna’nın yazıldığı hüsn-i hatların kalem işçiliği ise nakkaş ve kalemkâr sanatçısı Mahmut Emekli tarafından devam ediyor.

 

MESCİDİN KAPILARI AHŞAP OYMA

Örcün Sultan Baba Mescidi’nin 5 cm kalınlığındaki 2 ağaç kapısının oyma deseni, en az 200 yıllık Saraylı Köyü Camii kapısıyla benzer motiflerle İstanbul’da yapıldı. Zemine katların şadırvan olarak düzenlendiği tarihî örneklerinin aksine; Nevşehir Taşı kullanılan Sultan Baba Mesciti’nde, her iki kat, kadın ve erkek için ayrı ayrı ibadet alanı olarak planlandı.

 

MESCİT 2 KATLI VE HER KATIN ZEMİN KOTUNDA GİRİŞ KAPISI BULUNUYOR

İki katlı mescitte, kot farkından faydalanılarak oluşturulan kadın ve erkekler için ayrı giriş kapısı bulunuyor. Köşk mescitlerdeki gibi merdiven ile üst kata çıkılması yerine; mescitin üst katına da, kot sayesinde zeminden giriliyor. Mescidin üst katın zemini ise sapelli ağacından 20 santimlik kirişler üzerine kaplanan 4 santimlik sapelli döşeme tahtasından yapıldı.

 

MESCİT KURUL TARAFINDAN ONAYLANAN PROJEYE UYGUN OLARAK YAPILIYOR

Sultan Baba Mescidi, Kocaeli Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından, 21.09.2021 tarihli, 5377 nolu kararla onaylanan projeye uygun olarak inşa ediliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağa Belediyesi Sanatevi (ASEV) Türk Halk Müziği (THM) Korosu unutulmaz bir müzik ziyafetine daha imza attı. ‘Ustalarla Muhabbet’ konserlerinin ilkinde dev koronun onur konuğu olarak sahne alan halk müziğinin duayen ismi Bedia Akartürk, hafızalara kazınan eserlerini Aliağalılar için seslendirdi. Halk müziği tutkunlarının yoğun ilgi gösterdiği ve türkü şöleninin yaşandığı geceye katılan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, seslendirilen eserlere türküseverlerle birlikte eşlik etti.

Ulaş Bayam Açıkhava Tiyatrosu’nda Sanat Yönetmeni Ali Hikmet Gökçen’in yönetmenliğinde düzenlenen konserde alkışlarla sahneye gelen usta sanatçı Bedia Akartürk, en nadide eserlerini ASEV THM Korosu ile birlikte söyledi. Kimi zaman hüzünlü kimi zaman neşeli türküler dinleyenleri mest etti. Sanatçının hayatından kesitler de barkovizyon eşliğinde seyirciyle paylaşıldı.

Konserin bir bölümünde sahnede Bedia Akartürk ve koristlerle karşılıklı oynayan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, ‘Ödemiş Kavakları’ isimli parçayı koroyla birlikte söyledi. ASEV THM Korosu ve usta sanatçı konser sonunda açıkhava tiyatrosunu tıklım tıklım dolduran Aliağalılar tarafından ayakta alkışlandı.

“BEDİA AKARTÜRK’Ü ALİAĞAMIZDA AĞIRLAMAKTAN BÜYÜK ONUR DUYDUK”
Konserin son bölümlerinde usta sanatçıya Helvacı Kilimi hediye ederek teşekkür eden Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, “Her şeyin ilki özel olur. Bu konserin de ilki çok özel olsun istedik. Bu nedenle ilk onur konuğumuz ülkemizin yaşayan efsanesi Bedia Akartürk olmalıydı. Bedia Akartürk’ü Aliağamızda ağırlamaktan büyük onur duyduk. Konserin hazırlanmasında büyük emekleri olan sanat yönetmenimiz Ali Hikmet Gökçen’e, koristlerimize ve açıkhava tiyatrosunu doldurarak yanımızda olan, her şeyin en iyisine layık Aliağa halkımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

“BURADA DUYGULANMAMAK, COŞMAMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Aliağa’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Bedia Akartürk ise, “Aliağa’da Türk Halk Müziğine gönül vermiş sanatseverler o kadar dikkatli ve o kadar candan hareket ediyor ki burada duygulanmamak, coşmamak mümkün değil. Türkülerimizde bizlere eşlik eden herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Didim Belediyesi'nin katkıları ile Didim Türkü Grubu tarafından düzenlenen "Türkü Türkü Türkiyem" konserine Didimliler ile yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösterdi.

 

Didim Belediyesi, kültür-sanat etkinliklerini hız kesmeden sürdürüyor.

 

Didimliler'in yakından tanıdığı Didim Türkü Grubu Türk Halk Müziği Korosu tarafından, Didim Belediyesi'nin katkıları ile, "Türkü Türkü Türkiyem" konseri  Didim Ticaret Odası Aytaç Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Türkiye'nin dört bir yöresinden unutulmaz türkülerin seslendirildiği konsere Didimli vatandaşlar ile yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösterdi.

 

Salonun tıklım tıklım dolduğu konserde Edirne'den Hakkari'ye, Kars'tan Muğla'ya uzanan ezgiler vatandaşlar ile buluşturuldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı