Kategori arşivi: Kültür & Sanat

İbb Şehit Tiyatroları’nda Bu Hafta (17-21 Kasım 2021)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Kasım ayının yeni haftasında 15 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

 

Bu hafta tiyatroseverleri 19. yüzyıl Amerikan edebiyatından yeni yazarların oyunlarına zengin bir repertuvar bekliyor.

 

Ay Carmela, Geçit, Moby Dick, Hastalık Hastası, 12. Gece, Hayat Der Gülümserim, Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, Tatlı Kaçık, Melek, Çın Sabahta ve çocuk oyunları Benim Güzel Pabuçlarım, Bekçi ile Postacı(Yeni Oyun), Pollyanna, Karagöz Çiftlik Bekçisi, Elma Kurdu Kırtık oyunları Kasım ayının yeni haftasında seyirciyle buluşacak.

 

Bu Haftanın Programı (17-21 Kasım 2021)       

AY, CARMELA!

İspanya’da Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler arasında geçen iç savaş dönemini anlatan oyunda,  iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino, Franco önderliğindeki Milliyetçiler tarafından rehin alınır. Belçite şehrinin işgalini kutlayan Milliyetçiler tarafından istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu zorlamanın sonucunda içinde bulundukları savaşı, “gösteri yapılmalı mı, yapılmamalı mı?“  sorusuyla sanatı ve sanatçıyı sorgulamaları, işleri gereği güldürmeyi, eğlendirmeyi hedefleyen bu iki oyuncunun isyanları, gelgitleri, kayıpları anlatılır. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Yalçın Baykul’un çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Erkan Akkoyunlu rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

GEÇİT

Çıktıkları yolculukta dağ başında mola veren bir ağa ve maraba, saklandıkları yerden kontrol noktasını izlerler. İki kişi arasındaki ilişki aslında insanlığın varlığından beri mücadele ettiği mülkiyetçilik ve ezen-ezilenlerin hikâyesinin özeti gibidir.

Cem Düzova’nın yazdığı Nihat Alpteki’nin yönettiği oyunda Gürol Güngör, Hasip Tuz, Emre Narcı, Müslüm Tamer rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde.

MOBY DİCK

Genç bir denizci olan Ishmael, dünyayı görmek için Kaptan Ahab’ın balina gemisine yazılır. Balina avcısı Ahab, bir av sırasında tek bacağını kaybettikten sonra ölümüne bir intikam duygusuyla yaşar ve denizlerin en büyük, bilge canlısı beyaz balina Moby Dick’in peşinde okyanuslar geçer. Ishmael, heyecan dolu bu yolculukta, bir balina gemisi kaptanının doğayla olan içgüdüsel savaşının tragedyasına tanık olur.

Herman Melville’in aynı adlı romanından Sebastian Armesto’nun uyarladığı, Seza Güneş’in yönettiği oyunda Arda Alpkıray, Berna Oğuzutku Demirer, Cem Baza, Deran Özgen, Direnç Dedeoğlu, Elif Verit, Hakan Örge, Pınar Pamuk rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

HASTALIK HASTASI

Argan hastalık hastasıdır. Evde bir doktor bulunursa hem istediğim zaman tedavi olurum, hem de cebimden beş kuruş çıkmaz düşüncesiyle, kızını bir doktorla evlendirmeye karar verir. Kızı ise bir başkasına âşıktır. Argan’ın sırf parasını seven karısı ise onu hem aldatmakta, hem de elinde avucunda ne varsa almaya çalışmaktadır.

Evin, her şeyden haberdar olan son derece zeki ve iş bilir hizmetçisinin gönlü bu duruma razı olmaz. Hakikatin ve aşkın kazanması için elinden geleni yapar.

Aşk gülücüklerinin sahtesini, gerçeğinden ayırmak zordur.

Hastalık Hastası, Klasik Fransız Tiyatrosu’nun kurucularından Moliere’in (1622 – 1673) yazdığı son oyundur. İlk kez 1673 yılında sahnelenen oyunda Moliere, eleştirilerini mesleğini kötüye kullanarak zengin hastalarını sömüren doktorlara yöneltir.

Moliere’in yazdığı Tolga Yeter’in yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Besim Demirkıran, Çağrı Büyüksayar, Çiğdem Gürel, Elif Verit, Ersin Sanver, Gün Koper, Hüseyin Tuncel, Sevinç Erbulak, Şirin Asutay, Şükrü Türen, Tuğçe Açıkgöz rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

12. GECE

Shakespeare'in en sevilen komedilerinden biri olan 12. Gece'de, ikiz kardeşler Viola ve Sebastian, bir gemi kazasından sonra, birbirlerini öldü sanıp ayrı düşerler. Viola, Illyria dükü Orsino'nun hizmetine girebilmek için erkek kılığına girer. Orsino adına güzel Olivia'ya kur yapmakla görevlendirilir. Olivia ise kardeşinin ölümünden sonra yastadır ve ayağına gelen herkesi geri çevirmektedir, ta ki şimdi erkek kılığındaki Viola'ya aşık olana dek. Bu sırada, Olivia'nın dayısı Tobi, tutucu hizmetkâr Malvolio'ya şamatalı bir oyun oynarak, bu cümbüşlü kimlik yanılması ve karşılıksız aşk hikâyesini iyice kızıştırır. William Shakespeare’in yazdığı,  Serdar Biliş’in yönettiği oyunda Ali Gökmen Altuğ, Bennu Yıldırımlar, Doğan Şirin, Emrah Özertem, Ersin Umulu, Gürkan Başbuğ, Mehmet Avdan, Neşe Ceren Aktay, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Özge Özder, Seda Fettahoğlu, Senan Kara Tutumluer, Tolga Yeter rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

HAYAT DER GÜLÜMSERİM

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

SEN İSTANBUL'DAN DAHA GÜZELSİN

Bir ailenin üç kadını; anneanne, kız ve torun… Üçünün ortak yazgısı, aynı mekanda, dile gelenlerden daha çok içlerinden sessiz sedasız geçen cümlelerde gizli… Erkeklerin yalnız ve eksik bıraktığı yaşamlarında, birbirlerine tutunurken ve giderek birbirine benzerken, geçmiş, şimdi ve gelecek içiçe geçiyor. Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, İstanbul fonunda Ayfer, Başak ve Melis’in hikâyesini anlatıyor. Kadının değişmeyen hikâyesini…

“Kucağıma almışım seni… yürümüşüz beraber, çelik tellere bakmışım, çimentoya, karşıdan yeni yeni çıkan uzun binalara… yerdeki asfalta bakmışım… yolun yarısında yorulanların sigara dumanları arasından geçmişiz, ter kokusu her yer Allah kahretsin, “boğaz havasının içine ettiniz” diye bağırdım. ‘gel kız eve gidiyoruz, sen İstanbul’dan daha güzelsin’ O gün hayatımın en güzel günüymüş, meğerse…”

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı, anlatı geleneğiyle tiyatronun çağdaş araçlarını buluşturan oyun, “üç anlatıcı’lı bir kurguyla ilerliyor. Mekânın birliğine hikayenin parçalanmışlığı ekleniyor ve farklı bir kurgu ortaya çıkıyor. Bu kurgu, geçmiş, gelecek ve şimdide çakılı kalmış üç hikâyeyi birleştiriyor. Zamanla üç hikâye de tekleşiyor ve ‘kadın’ın hikâyesine dönüşüyor…

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği oyunda Esin Umulu, Şebnem Köstem, Yeliz Şatıroğlu rol alıyor. Oyun, 18-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

TATLI KAÇIK

 

Mr. Tanner ile paylaştığı evinde, çöp toplayarak yaşayan, çevresindeki her şeye sonsuz bir sevgi ve şefkatle bağlı Opal’in kendi halindeki yaşamı üç davetsiz misafirin gelişi ile umulmadık şekilde değişir. Sol, Gloria ve Brad kendi hesaplarının peşinde Opal’in huzur dolu yaşamına giriverirler. Kendi kendine yetmeyi becerse de yalnızlıktan muzdarip Opal onları hayatına almak konusunda en ufak bir tereddüt bile duymaz ancak sonsuz bir iyi niyetle evinin kapılarını açtığı misafirleri sevgilerini paylaşmak konusunda Opal kadar istekli değildirler. John Patrick’in yazdığı, Ahmet Levendoğlu ve Hasan Levendoğlu’nun çevirdiği, Naşit Özcan’ın yönettiği oyunda, Ayşe Kökçü, Çağlar Polat, Eylül Soğukçay, İbrahim Can, Mehmet Soner Dinç, Mert Aykul rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

MELEK

Aktris Melek Kobra’nın günlüklerinden yola çıkılarak yazılan oyunda, kısacık bir ömre sığdırılan büyük aşk ve acılara tanıklık ederken, 1930’ların sanat hayatının içinde bir primadonnanın uyuşturucu bağımlılığı, hastalık, parasızlık ve yalnızlığa sürüklenişini izliyoruz.

Rüstem Ertuğ Altınay’ın yazdığı Jale Karabekir’in yönettiği oyunda Yeşim Koçak rol alıyor. Oyun, 17-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Müze Gazhane Büyük Sahne’de.

ÇIN SABAHTA

Zengin bir ailede yetişen Güneşi, ailesinin dayatmalarından kaçarak, kendi özgür yaşamını kurmak için mütevazı bir daireye taşınır. İdeolojilerine sıkı sıkıya bağlanmış olan Güneşi’nin boşlukta debelendiği yaşamına, hemen yan dairesine taşınan Feriha girer. Ömrü boyunca hayalini kurduğu ‘damı akmayan eve’ taşınmayı nihayet başaran Feriha’nın umudu ve mutluluğu, Güneşi’nin dünyasına pek çok yenilik getirecektir. Nezihe Meriç’in yazdığı Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda, Ayşe Günyüz Demirci, Hülya Karakaş rol alıyor. Oyun, 19, 20 Kasım 2021 tarihlerinde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde.

ÇOCUK OYUNLARI

 

BENİM GÜZEL PABUÇLARIM (3+)

Günün birinde sirke, bir robot palyaço gelir ve sevimli palyaço sirkten kovulur. Bu kadarıyla da kalmaz, parası olmadığı için çok sevdiği pabuçları elinden alınır. Palyaçomuz pabuçlarını geri almak için iş aramaya başlar. Girdiği işlerden çocuksu duyarlılığı nedeniyle bir bir kovulur. Pabuçlarına asla kavuşamayacağını düşünüp umutsuzluğa kapıldığında, imdadına çocuklar yetişir ve onların desteğiyle pabuçlarına ulaşır. Yeniden çocuklarla birlikte kahkaha dolu gösterisini gerçekleştirmeye devam eder. Dersu Yavuz Altun’un yazıp yönettiği oyunda Ayşe Günyüz, Çağrı Büyüksayar, Oğuzhan Oğuz, Gülsüm Alkan, Samet Silme, Sefa Turan rol alıyor. Oyun, 21 Kasım 2021 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

BEKÇİ İLE POSTACI (Yeni Oyun)

Postacı Piero ile Gece Bekçisi Marcello adlı çocuk kitabından uyarlanan eserde bir bekçi ile bir postacı ev arkadaşlarıdır. Biri gece diğeri gündüz çalıştığından hiç görüşemezler. Soğuk bir kış günü ikisi de hastalanınca, evi aynı anda paylaşmaları gerekir. Lodovica Cima, Gabriele Clima’nın yazdığı Ceylan Özçapkın’ın çevirdiği, Derya Yıldırım’ın oyunlaştırıp yönettiği oyunda Besim Demirkıran, Cafer Alpsolay, Melisa Demirhan, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor. 21 Kasım 2021 tarihinde Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

POLLYANNA (7-77 Yaş)

Annesi yıllar önce yaşamını yitirince, yardım derneği himayesinde yaşamaya başlayan Pollyanna, babasını da kaybettiği haberini alır. Bu hayat dolu küçük kız, katı ve kuralcı biri olarak tanınan Polly Teyzesiyle birlikte yaşayacaktır. Pollyanna’nın konağa gelmesiyle beraber çevredeki herkesin hayatı değişmeye başlar. Dünya çocuk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Pollyanna, her tür olumsuz durumda bile ”mutluluk”un yaratılabileceğini; çözüm üretebilme yeteneği kazandıktan sonra hayata umutla bakılabileceğini anlatıyor. Eleanor H.Porter'ın aynı adlı eserinden Binnur Şerbetçioğlu'nun uyarlayıp yönettiği oyunda; Aslı Menaz, Yılmaz Aydın, Berk Samur, Destan Batmaz, Dolunay Pircioğlu, Emrah Derviş Soylu, Ezgim Kılınç, Nazan Yatgın Palabıyık, Onur Şirin, Ömer Barış Bakova, Serap Doğan, Yeşim Mazıcıoğlu Bulut, Bahar Çebi rol alıyor. Oyun, 21 Kasım 2021 tarihinde Ümraniye Sahnesi’nde.

KARAGÖZ ÇİFTLİK BEKÇİSİ (3+ Yaş)

Karagöz uzun zamandır işsizdir ve iş aramaktadır. Sonunda kendisine bir çiftlikte iş bulur. İşi hayvanların bakımını yapmaktır. Ama ortada bir sorun vardır. Karagöz, hayvanları tanımamaktadır. Özgür Atkın’ın yazıp yönettiği oyunda İrem Erkaya ve Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 21 Kasım 2021 tarihinde Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

ELMA KURDU KIRTIK (4-7 Yaş)

Elma Kurdu Kırtık 7 yaş altı çocuklara yönelik, kuklaların kullanıldığı, canlı müzik eşliğinde oynanan eğlenceli bir çocuk oyunudur. Haylaz bir elma kurdunun mükemmel elmayı bulmak için çıktığı yolculuğu anlatır. Sahip olduklarına değer vermeyen, çevresindekileri hor gören Kırtık bu yolculukta aradığı mükemmel elmaya ulaşmak yerine çok daha kıymetli bir şeyin farkına varır. Çocukların sosyal çevreleriyle olan ilişkilerine dikkat çeken oyun somut nesnelerle soyut kavramları ilişkilendirerek çocuğun algısını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çocuğun günlük yaşamında yaşadığı çelişkileri renkli bir hayal dünyasında yeniden yaratan oyun çocuğa kendi gerçekliğine dışarıdan bakabilme şansı verir. B. Çağatay Çakıroğlu ve Ö. Barış Bakova’nın yazıp B. Çağatay Çakıroğlu’nun yönettiği oyunda; Elyesa Çağlar  Evkaya ve Seda Çavdar rol alıyor. Oyun, 21 Kasım 2021 tarihinde Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde.

İyi seyirler…

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

The Green Planet: Daha Yeşil Bir Gezegen için Harekete Geçme Vakti

BBC, Glasgow’da düzenlenen COP26 iklim zirvesi öncesinde, Pacific Quay IMAX'ta davetlilere "Bitkilerin perspektifinden dünya gezegeni" olarak tanımladığı The Green Planet adlı yeni doğa tarihi serisini sundu. The Green Planet, 2022 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’deki izleyicilerle BBC Earth kanalında buluşacak.

 

BBC Studios'un Doğa Tarihi birimi tarafından BBC için hazırlanan beş bölümlük, dönüm noktası niteliğindeki yeni serisi The Green Planet’de ünlü belgeselci Sir David Attenborough, bitkilerin hayatta kalmak ve her ortamda gelişmek üzere nasıl evrimleştiğini keşfetmek için, tropik bölgelerden soğuk kuzeye, dünyayı dolaşıyor. Seri, kullandığı öncü yeni çekim teknolojisiyle izleyicileri mistik bir dünya yolculuğuna çıkarıyor. Bitkilerin yaşamlarının hayvanlar kadar rekabetçi, saldırgan ve dramatik olduğunu gösterirken, bir yandan bitkilerin iklimi ve ekosistemlerimizi korumada oynadığı kritik rolü gözler önüne seriyor.  

 

Game of Thrones oyuncusu ve çevre aktivisti Maisie Williams, gösterimden önce dizinin konusu hakkında açıklama yaptı. Williams, dizinin sunucusu Sir David Attenborough da dahil olmak üzere, konuklara, "Bugün sizi gözlerinizi açmaya ve sadece bakmaya değil, aynı zamanda çevremizdeki yeşil dünyayı görmeye davet ediyorum. İnsanlar hayvanlara bitkilerden daha fazla değer vermeye eğilimli. 'Bitki körlüğü', gitgide yaygınlaşan bilişsel bir önyargı haline geldi. Bitkiler, bu gezegendeki yaşamın olmazsa olmazı. Kendimizi en güçlü müttefiklerimizden ne kadar uzaklaştırırsak, o kadar çok zorluk içinde oluruz. The Green Planet’in bir değişime katkıda bulunmasını; her birimize gezegene yeşil bir mercekten, daha yakından bakmamız için ilham vermesini umuyorum."

 

Maisie Williams, 95 yaşındaki doğa bilimciye atıfta bulunarak, "Çevreye olan ilgim Sir David Attenborough'yu izlemekle başladı. Filmleri, ekosistemimizin karmaşıklığının yanı sıra, dünyadaki yaşamın ne kadar şaşırtıcı ve kırılgan olduğunu bana gösterdi. Doğal dünyanın acımasızlığını ve adaletsizliğinin yanı sıra, asıl acımasız ve adaletsiz olanın insanlar olduğunu gözler önüne serdi. Pek çok kişide olduğu gibi, beni de dünyamızı korumaya yardım etmek istemem için bana ilham verdi."

 

Williams, yeni dizinin arkasındaki dünyaca ünlü yapımevi hakkında şunları söyledi: "Kalbim her zaman bir Bristol'lu olacak. Bu nedenle, Bristol’da tohumları atılan BBC Doğa Tarihi birimine ilgim her zaman ayrı oldu. Ben de çoğumuz gibi onların doğal dünya hakkında inanılmaz hikayeler sunduğu filmlerini izleyerek büyüdüm. Bu yapımlar, doğaya karşı meraklı olan bizleri bir araya getirdi. Dünyanın faunasını, karalarını, okyanuslarını ve bitkilerini keşfettikçe gözlerimiz şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı. Bizi eğitirken aynı zamanda dünyamıza yönelik tehditleri de anlamamızı sağladı” dedi. 

 

COP26'da ilk ziyaretini gerçekleştiren Sir David Attenborough, “The Green Planet galasının COP26 sırasında yapılması çok anlamlı. Yıllarca iklim değişikliği tartışılırken bitkilerin yaşamı göz ardı edildi, ancak izleyicilerin The Green Planet’i izlerken keşfedeceği gibi, yeşil ekosistem dünyadaki tüm yaşamın merkezinde yer alıyor. Bu nedenle hem biyolojik çeşitliliği hem de iklim değişikliğini birlikte ele almamız çok önemli” dedi.

 

BBC İçerikten Sorumlu Başkanı Charlotte Moore, "The Green Planet, bitkilerin karşılaştığı en büyük riskle, yani insanların çevrede yarattığı etkiyle yüzleşmeye başladığımız hayati bir dönemde karşımıza çıktı. Sir David'in “Bitkilerin Özel Yaşamı” adlı yapımı, ilk olarak yirmi altı yıl önce BBC'de yayınlandı ve bize yalnızca gerçekleri vermekle kalmadı, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri duygularına seslendi; neredeyse yetmiş yıldır doğayı korumak için harekete geçirmeye teşvik etti. BBC, izleyicileri doğayla ilgili bilgilendirmek ve ilham vermek için önemli çalışmalara imza atıyor. Bu çalışmalarla aynı zamanda izleyicinin duygularına da sesleniyor. Çünkü bir şeyi ancak hissettiğimiz zaman değerini bilme ve koruma konusunda daha istekli oluyoruz" dedi.

 

BBC Studios Doğa Tarihi birimi tarafından ZDF ve The Open University iş birliğiyle hayata geçirilen 5 bölümlük seri, BBC One ve PBS ortak yapımı olarak ekranlara gelecek. Mike Gunton’ın uygulayıcı yapımcısı olduğu serinin yönetim ekibinde BBC İçerikten Sorumlu Başkanı Charlotte Moore, BBC Komisyon Bilim ve Doğa Tarihi Başkanı Jack Bootle, PBS Programlama ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bill Gardner yer alıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bayrampaşa Musiki Cemiyeti’nden ATATÜRK’ün Sevdiği Türküler Konseri

Bayrampaşa Belediyesi Musiki Cemiyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 83. yıl dönümünde ‘Kahramanlık Türküleri’ konserinde, Atatürk’ün sevdiği türküleri seslendirdi. Büyük beğeni toplayan koro, performansı ile göz doldurdu.

Bayrampaşa Belediyesi Musiki Cemiyeti Türk Sanat Müziği Korosu, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 83. yıl dönümünde Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde sahne aldı. ‘Kahramanlık Türküleri’ konserinde Atatürk’ün sevdiği türküleri seslendiren koro performansı ile büyük beğeni topladı. Konsere Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ve eşi Melahat Aydıner’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

“ATATÜRK’ÜN ‘EN BÜYÜK ESERİNE’ SONSUZA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Konserde konuşan Başkan Atila Aydıner, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 83. yıl dönümünde saygı ve minnetle andık. Musiki Cemiyetimiz de günlerce hazırlanarak Atatürk’ün sevdiği türküleri kapsayan bir konser verdi. Konsere emek veren ve katılan herkese teşekkür ediyorum. Atatürk’ün kurduğu ve bizlere emanet ettiği, ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Rahmi M. Koç Müzesi – Dünya Bebekleri’nin öyküsü anlatılıyor

Rahmi M. Koç Müzesi, ‘Dünya Bebekleri Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. Sergideki bebekleri genişçe anlatan ‘Çağlar Boyu Bebek’ isimli kitap ise okurla buluştu. Yapı Kredi’nin katkılarıyla basılan ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları tarafından hazırlanan kitapta Antik Çağ’dan günümüze yüzlerce bebeğin öyküsü anlatılıyor. Avrupa, Asya ve Afrika bebeklerinin yanı sıra Antik Yunan, Orta Çağ, Rönesans bebekleri ile ahşap, plastik, balmumu bebekler ve oyuncak üreticileri sayfalarca sıralanıyor 

Oyuncak bebeklerin Antik Çağ’dan günümüze uzanan yolculuğunu aydınlatan “Dünya Bebekleri Sergisi”, Rahmi M. Koç Müzesi’nde sanatseverlerin büyük beğenisini kazanmaya devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 2 bin 200 bebeğin bir araya getirilmesi ile oluşturulan serginin hazırlık aşaması üç yıla yayılan kapsamlı bir çalışmayla tamamlandı.Yapı Kredi’nin katkılarıyla hazırlanan ‘Çağlar Boyu Bebek’ kitabı da bu bebeklerin öyküsünü tarihi süreçleriyle ele alıyor. İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi ile Yapı Kredi Yayınları mağazalarında okurla buluşan kitapta Çin, Japon, Hint ve Türk bebeklerinden Almanya, İtalya, Fransa bebeklerine kadar özel bir seçki sunuluyor. Serginin küratörü Serra Kanyak’ın yazdığı ‘Çağlar Boyu Bebek’in önsözü ise Rahmi M. Koç tarafından kaleme alındı. 

Türkiye: Kapadokya-Soğanlı bebekleri 

70’li yıllarda başlayan turizm hareketi ile ortaya çıkan Kapadokya-Soğanlı Bebekleri, yöreye gelen turistlerin ilgi göstermesiyle geliştirildi. Günümüzde ince tel, gazoz veya kavanoz kapağı ile bez parçaları kullanılarak üretilen bebeklerin erkek ve kadın figürler bulunuyor. Soğanlı bebekleri kıyafetlerine göre fesli bebek, testili bebek ve fistanlı bebek gibi isimlerle biliniyor. 

İngiltere: Norah Wellings bebekleri 

İngiltere’nin en ünlü bebekleri arasında bebek tasarımcısı Norah Wellings’in yaptığı modeller yer alıyor. Küçük çocuk veya hatıra bebeklerinin boyu 18-23, daha lüks bebeklerin boyu 60-74 cm’yi buluyor. 1926’dan 1959’a kadar üretilen bu bebeklerinin yapımında keçe ve kadife gibi kumaşlar kullanılırken, gözleri genellikle boyanarak oluşturulurdu. 

Afrika: Çocuk isteyen bebek oynasın 

Genellikle büyü ve kadın hayatıyla ilişkili olan Afrika’daki bebek figürleri, birçok amaç doğrultusunda tercih ediliyor. Kitapta, şu satırlar kaydediliyor: “Afrika toplumlarında erkek çocuk sahibi olmak çok istendiğinden erkek oyuncak bebek taşıyıp oynayan hamile kadınların erkek çocuk doğuracağına inanılır. Bu şekilde bir bebekle ilgilenmek ve onunla zaman geçirmek, stres ve kaygıyı iyileştiren etkiler yaratır.” 

Avrupa: Modayı takip ettiren Pandora 

Moda dergileri ortaya çıkmadan önce Pandora bebekleri vardı. 18’inci yüzyılda terziler Pandora bebeklerine dönemin en beğenilen veya yeni çıkan kıyafetlerini giydirir, bu bebekleri modayı takip eden kadınlara gönderirdi. Kadınlar arasında bir çift bebek edinmek zamanla moda oldu. Pandora bebekleri ayrıca Aristokrat aileler arasında birer statü simgesi halini aldı. 

Japonya: Kültürü yansıtan bebekler 

Antik dönemde yalnızca oyun objesi olarak tasarlanmayan Japon bebekleri çeşitli hikâyeler anlatırdı. Toplumun kültürünü ve destansı öykülerini yansıtan bu bebekler ilerleyen süreçte sanat eserlerini andırırcasına yapılırdı. Tasarımında kâğıt, kâğıt hamuru, karton, talaş ve bambu gibi birçok malzemenin kullanıldığı bebekler, özellikle 19’uncu yüzyıla gelindiğinde Avrupa’da da popüler oldu. 

Hindistan: Oynamak köklü bir gelenek 

Bebeklerle oynamanın köklü bir gelenek olduğu Hindistan’da, canlı renkleriyle dikkat çeken bebekler hoş kıyafetlerle rekore ediliyor ve birçoğu eğlence için yapılıyor. Fakat bazıları Hint tarihinden öyküler de anlatıyor. Hint bebeklerinin yapımında ise en çok kil kullanılırken, inek gübresi, ahşap, bez parçaları, bitki lifleri, talaş ile kâğıt hamuru yine kullanılanlar arasında yer alıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Atatürk “Bir Nefes” Başlıklı Konserle Anıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda 10 Kasım akşamı Gedik Filarmoni Orkestrası Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına “Bir Nefes” başlıklı konser verdi. Orhun Orhan şefliğinde gerçekleşen konserde; Mithatcan Öcal’ın “Sergi ve Koda” isimli eserinin dünya prömiyeri; Özkan Manav’ın üflemeli çalgılar, timpani ve ksilofon için Sinfonietta eserinin Türkiye prömiyeri yapıldı. 

CRR’de, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 83. yılında Gedik Filarmoni Orkestrası’nın verdiği konserle anıldı. Konseri kuşağının önde gelen orkestra şeflerinden olan Orhon Orhun yönetti. 

Genç Besteci Müthatcan Öcal’dan Sergi ve Koda

Genç besteci Mithatcan Öcal, konserde dünya prömiyeri gerçekleşen eseri Sergi ve Koda’yı şöyle anlatıyor: “Müziğin bitmiş haline sonradan baktığımda, kuşbakışı iki parçadan ibaret bir forma sahip olduğunu fark ettim. İlk parça, bizlere direkt olarak konuşan, nispeten eğlenceli, ne söylediği belli olan köşeli hatlara sahipken, ansızın gelen minör ton ve uzun sesler ile bu eğlence yerini, durağan ve cebir ile pârelere ayrılmış zamanın algısıyla tespit edilemeyen dokusal kesitlere bırakıyor. Sonrasında müzik, usulca yükselerek yaptığı zirvenin ardından sönerek yok oluyor.

30 Yıl Aradan Sonra Türk Müzisyenler Tarafından İlk Kez Yorumlanan Eser: Özkan Manav’dan Sinfonietta

Konserde Türkiye prömiyeri gerçekleşen eser ise Adnan Saygun’un öğrencisi olan Özkan Manav’ın üflemeli çalgılar, timpani ve ksilofon için Sinfonietta idi.  Eser, “Meno mosso”,  “Lento”, “ Vivo” ve  “Più mosso” olarak dört bölümden oluşuyor. Sinfonietta’nın ilk seslendirilişi 1991 yılı sonbaharında Kişinev, Moldova’da yapılmış. Türkiye’deki ilk seslendirilişi Kişinev konserinden iki hafta sonra, 7 Aralık 1991’de İstanbul’da CRR Konser Salonu’nda yapılan yapıt, Türkiye’deki ilk seslendirilişinden tam 30 yıl sonra Türk dinleyicisiyle yine CRR Konser Salonu’nda buluşmuş oldu. 1991 yılında Moldova Filarmonik Senfoni Orkestrası üyeleri, 1993 yılında ise Moskova Yeni Müzik Topluluğu ile Ankara Yeni Müzik Festivali’nde seslendirilen Sinfonietta, ilk kez Türk müzisyenler tarafından yorumlanmış oldu. 

“Bir Nefes” başlıklı bu özel konserde son olarak; Strauss'un gençlik döneminde yazmış olduğu melodik,  lirik bir eser olarak bestecinin karakterini yansıtan Wind Serenade Op. 7 icra edildi.

Konser salonu dolduran müzikseverlerin yoğun alkışlarıyla sona erdi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeldeğirmeni Sanat’ta Ücretsiz Flamenko Atölyesi

Yeldeğirmeni Sanat, yeni sezonunda ücretsiz Flamenko Atölyesi’ne yer veriyor. Atölye’ye katılım için 17 Kasım’a kadar Kadıköy Rasimpaşa’daki Yeldeğirmeni Sanat’a giderek kayıt yaptırmak gerekiyor. 

Kadıköy Belediyesi’nin Yeldeğirmeni Sanat’ta sezon boyunca gerçekleştireceği ücretsiz Flamenko Atölyesi’ne 12 yaş ve üzeri, kronik bir sağlık sorunu olmayan herkes katılabilecek. Atölyeler 20 Kasım Cumartesi başlayacak. Atölye programında her Perşembe Endülüs ve Flamenko tarihi, bölgelere göre Palo’lar, Flamenkocu aileleri tanıyalım gibi teorik dersler de yer alıyor.  Pandemi nedeniyle kontenjanın sınırlı olduğu atölyeye katılmak isteyenlerin kayıtlarını 17 Kasım’a kadar Yeldeğirmeni Sanat’a giderek yaptırmaları gerekiyor. 

İSPANYA’DAN GELEN DANS 

Flamenko dansının kökeni İspanya'ya dayanıyor. Dansın kökenine ilişkin iki görüş var. Bazıları İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinde ortaya çıktığını söylerken, bazıları da bu bölgeye Çingeneler tarafından Pakistan ve Hindistan'dan geldiğini söyler. Flamenko dansı gitar eşliğinde yapılır. Dansta el çırpma ve ayak hareketleri baskındır. Flamenko dansçısının dansı kadar giysileri de önemli. Bu nedenle atölyeye katılmak isteyenlerin bu giysileri de edinmeleri gerekiyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir Çift Mavi Gözün Işığında O’na Çalan Kemanla ATA’yı Andılar

Kemanıyla sık sık Atatürk’e Tosca’dan ‘E lucevan le stelle’ adlı aryayı çalan Enver Kapelman’ın kemanındaki notalar bu kez İzmir Amerikan Koleji’nde yankılandı. “Atatürk’e çalan keman”, dünyaca ünlü keman sanatçısı Hakan Şensoy'un ellerinde yeniden hayat bulurken, öğrenciler Atatürk’ün hayranlıkla dinlediği aryalar eşliğinde O’nu saygı ve özlemle andılar

 

Cumhuriyet’in ilanına tanıklık etmiş bir eğitim kurumu olan İzmir Amerikan Koleji (ACI), 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde çok özel bir konsere ev sahipliği yaptı. Lisenin öğrencileri, kemanıyla sık sık Atatürk’e Tosca’dan ‘E lucevan le stelle’ adlı aryayı çalan Enver Kapelman’ın tarihi kemanıyla Atalarını andılar.

 

ATA’YA ÇALAN KEMAN TARİHİ AMFİDE

Kemanıyla sık sık Atatürk'ün huzurunda Tosca'dan aryalar çalan Enver Kapelman’ın kemanı, keman sanatçısı Hakan Şensoy'un ellerinde bir kez daha hayat buldu. Atatürk'e çalan kemanın notaları bu kez İzmir Amerikan Koleji’nin tarih kokan amfisinde yankılandı. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’nde düzenlenen bu özel konserde, Atatürk’ün her defasında hayranlıkla dinlediği eserler, dünyaca ünlü opera sanatçımız, aynı zamanda İzmir Amerikan Koleji 1993 mezunu Levent Gündüz tarafından seslendirildi. Piyano sanatçısı Tuğçe Doruk'un da piyanosuyla eşlik ettiği bu anlamlı konserde, öğrenciler bir çift mavi gözün ışığında, Ata’ya çalan kemanı dinleyerek Ulu Önder’i saygı ve özlemle andılar.

 

BİR KEZ DAHA İZMİR’DE

Keman yapımcısı Mehmet Tangör tarafından onarılan ve satın alınan keman, keman sanatçısı ve dünyaca ünlü orkestra şefi Hakan Şensoy’a hediye edilmişti. Tarihi keman, kırk yıl sonra ilk kez 10 Kasım 2019’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği anma etkinliğinde çalınmıştı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Mahşer-i Cümbüş’ 13 Kasım Cumartesi Trump Sahne’de

Doğaçlama tiyatronun önemli temsilcilerinden Mahşer-i Cümbüş, 13 Kasım Cumartesi günü saat 20:30’da Trump Sahne’de tiyatro severlerle buluşmaya devam ediyor.

Kurulduğu günden bu yana Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde gösteriler sergileyen ve festivallere katılan interaktif doğaçlama Mahşer-i Cümbüş izleyenlere eğlenceli anlar vadediyor. İzleyenler de güldürürken düşündüren oyunda, hayatın içinden ve hayata dair birebir yaşadıkları örneklerle oyunları yönlendirebiliyorlar.  

Doğaçlama tiyatronun gösteri biçimlerinden biri olan “Tiyatro Sporu”nu Türkiye’de ilk defa seyirci ile buluşturan ekip, bugüne kadar 2000'ün üzerinde “Tiyatro Sporu”, 300’ün üzerinde “Beyin Fırtınası” gösterisi yaptı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Atatürk’ün Ardında

İstanbul Okan Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nin düzenlediği “Atatürk’ün Ardında” adlı sergi Tuzla Kampüsü Bekir Okan Kültür, Sanat ve Kongre Merkezi Olympos Sergi Salonu’nda açıldı.

 

Sergi ziyaretçilerini, Cumhuriyet'in ilk 30 yılına ve Atatürk'e dair gazete arşivlerinde bir yolculuğa çıkarıyor. Sergide 10 Kasım 1938 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Atatürkümüzü Kaybettik” manşetli orijinal baskısı da yer alıyor.

 

“Atatürk’ün Ardında” sergisini 10 Aralık 2021 tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölcüklü Miniklere Sağlıklı Beslenme Tiyatro Sahnesinden Anlatılacak

Gölcük Belediyesi, kültür-sanat etkinlikleri kapsamında sahnelenecek “Sağlık Beslen Sağlıklı Yaşa” adlı tiyatro oyunu ile çocuklara, sağlıklı yaşamın önemi aktarılacak.

Gölcük Belediyesi, çocukların sağlıklı yaşam konusunda bilinçlenmelerine katkı sunacak. Gölcük Belediyesi kültür-sanat etkinlikleri kapsamında, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin de desteği ile sahnelenecek “Sağlık Beslen Sağlıklı Yaşa” adlı tiyatro oyununda, ilçede yaşayan 3 yaş ve üzeri çocuklara sağlıklı yaşamın önemi aktarılacak. Dengeli ve sağlıklı beslenme ile sağlıksız beslenme arasındaki farkı anlatan oyunda, çocukların beslenme konusundaki hatalarıyla birlikte, yapması gerekenler hakkında bilgiler anlatılacak. Sağlıklı beslenmenin faydalarını konu alan ve müzik eşliğinde sahnelenecek oyun, çocuklara neşeli anlar yaşatacak. Gölcük Belediyesi, ilçede yaşayan tüm çocukları ücretsiz sahnelenecek oyuna davet etti.

KAZIKLI KERVANSARAY, ÇOCUKLARI TİYATRO SAHNESİNDE BULUŞTURACAK

Kazıklı Kervansaray Kültür Yapısında 14 Kasım Pazar günü saat 14:00’da sahnelenecek oyuna, 3 yaş ve üzerine çocuklar katılım sağlayabilecek. Oyunu izlemeye gelecek olanların alana giriş için güncel HES kodunuzu hazır bulundurmaları gerekiyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı