Kategori arşivi: Kültür & Sanat

Alışverişten Gastronomiye, Eğlenceden Sanata 42 Maslak’ta Yaşam Daima Bambaşka

Kent içinde bir kent, her an yaşayan bir merkez ve kendine has, özel bir stil… Mimarisi, ferah meydanları, şehir yaşantısının gerekliliklerine cevap veren hizmetleri ve farklı lezzet durakları… Maslak’a değer katan; karma yaşam projesi 42 Maslak, alışverişten gastronomiye, eğlenceden sanata uzanan geniş perspektifi ve sıkı hijyen kurallarıyla ziyaretçilerine özel bir deneyim sunuyor.

 

Normalleşmeyle birlikte yeniden hareketlenen sosyal hayatımızda önceliğimiz sevdiğimiz, ziyaretçilerine yeni bir deneyim sunan ve pek çok şeyi aynı anda yapabilmemize olanak tanıyan yaşam merkezleri oldu. Alışverişten gastronomiye, eğlenceden sanata kadar pek çok alanda ziyaretçilerini dinamik bir sahneye davet eden 42 Maslak, pandemi boyunca hayalini kurduğumuz pek çok şeyi hijyenik ve steril bir ortamda sunmasıyla bu dönemde bir kez daha dikkatleri üzerine çekti.* Maslak’ta yoğun geçen bir ofis gününün ardından, 42 Maslak Shopping Mall içerisinde yer alan Türk Lezzet Müzesi’nde bir öğlen ya da akşam molası vermek ve geleneksel mutfağımızın özel tatlarını tatmak, daima iyi bir fikir. Ya da üç farklı spor alanıyla fark yaratan 42 Maslak’ta sporla stres atıp ardından birbirinden güzel kafelerde kendinizi bir akşam yemeğiyle ödüllendirmek de. 

 

Türk Lezzet Müzesi’yle Gastronomik Yolculuk 

42 Maslak’ı bölgedeki bir gastronomi üssüne çeviren faktör, 42 Maslak Shopping Mall’un içerisinde yer alan ve 6 bin 600 metrekare alana yayılan; açık terasıyla da dikkat çeken Türk Lezzet Müzesi. Türkiye’nin mutfağıyla dikkat çeken illerinden pek çok geleneksel tadı modern, hijyenik ve steril bir ortamda ziyaretçilerle buluşturan Türk Lezzet Müzesi, yurdu gezip özel lezzetleri tatmak isteyen ancak buna vakit bulamayanlar için de biçilmiş kaftan. Çünkü Türk Lezzet Müzesi’nin koridorlarını gezdiğinizde Türkiye’nin bütün kentlerini ve köylerini aynı anda ziyaret etmiş gibi hissetmeniz mümkün. Üstelik çok yakında pek çok yeni lezzet durağının da Türk Lezzet Müzesi’nde ziyaretçilerle buluşması planlanıyor. 

 

Yüzü Aşkın Marka ve Tasarımcının On Binden Fazla Ürünü Modül İstanbul’da

Alışveriş merkezinin ferah ve geniş mağazalarında özlediğiniz alışveriş ortamını yeniden deneyimlemek, mağazalar arasında geçiş yaparken bir sanat galerisinde güncel sergileri takip etmek 42 Maslak Shopping Mall’u çekim merkezi haline getiren unsurlar arasında. zü aşkın marka ve tasarımcının on binden fazla ürününü tüketicinin beğenisine sunan Modül İstanbul ise Türkiye’deki iyi yaşam, fonksiyonel tasarım ve yaratıcılığın öncüsü markaları ziyaretçilerle buluşturuyor. Yeni nesil tasarımcıların eser niteliğindeki üretimlerine ev sahipliği yapan bu tasarım vahasında ev tekstili, giyim, aksesuar, çanta, özgün takılar ve çocuklara yönelik ürünler başta olmak üzere hemen her kategoride aradığınızı bulmanız mümkün.

 

Eğlence ve Spor Bir Arada

42 Maslak’ı özel ve kendine has bir yaşam merkezine çeviren ise bölgenin sosyal hayatının merkezinde olması. 3 bin 800 metrekarelik bir alana yayılan, düzenlediği e-spor organizasyonlarıyla dikkat çeken Esa Esports Arena, içerisindeki oyun odaları, VIP Lounge’ları, takım ve hakem odaları, ürün satış mağazası ve önemli şefler tarafından tasarlanan, sporcu performanslarını artıran menüleriyle iyi vakit geçirmenin garanti olduğu donanımlı bir merkez.

 

Sporun kalbi Mac Fit, yeni nesil boks dersleri sunan Smash Boxing ve fonksiyonel antrenmanlarıyla dikkat çeken Urban Riders ise 42 Maslak’ı gündüzden geceye uzanan ritmiyle dinamik kılıyor. Klasik otomobil tutkunlarına hitap eden Klasik Otomobil Müzesi ve sanatın merkezi Art!SPACE Gallery çatısı altındaki Artopol Art Gallery, Yiğit Yazıcı Galeri ve Luca Fine Art gibi alanlar da ziyaretçilerinin sosyal yaşantısını güçlendirmeyi hedefleyen 42 Maslak’ın ayırt edici özellikleri arasında yer alıyor. 

 

Farklı konseptteki yeme-içme mekanlarıyla da hemen her zevke hitap eden 42 Maslak, Starbucks’tan yeni nesil kahveci Rawster’a, İtalyan mutfağı ve kahveleriyle La Pianta’dan Caffe Verganano 1882 ve fast food’un vazgeçilmez adresi Dobby’s’e kadar pek çok ünlü lezzet durağıyla da dikkat çekici. Eğlencenin Maslak’taki adresi olan Barock Bar ise iyi müzik ve sıra dışı kokteylleriyle ünlenen; müdavimleriyle fark yaratan bir gastropub. 

 

Ailelerin çocuklarıyla birlikte rahatça vakit geçirebileceği bir ortam sunan 42 Maslak Shopping Mall’da ayrıca Macro Center, Nezih, Watson, Neva Eczanesi, Saç İstanbul, Smart Car ve Mösyö Kuru Temizleme ile her türlü temel ihtiyacınızı karşılamanız mümkün. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

30 Ağustos’ta Tatilin Tadını Bu Rotalar ile Çıkarın

Yaz biterken kısa ve keyifli bir seyahat yapmak istiyorsanız 30 Ağustos tatilini mutlaka değerlendirmelisiniz. Türkiye’nin lider uçak ve otobüs bileti sitesi Enuygun’un sizin için derlediği birbirinden özel üç günlük rotalar ile tatilin tadını doya doya çıkarabilirsiniz.

 

İçimizdeki yeni yerler keşfetme isteği, bizi resmi tatilleri izin alarak çoğaltmaya ya da tarihler el verirse hafta sonu ile birleştirerek seyahate çıkmaya itiyor. Özellikle hafta sonlarıyla birleştirebildiğimiz tatiller bizi çok mutlu ediyor. Bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın pazartesi gününe denk gelmesi bizlere 3 günlük bir tatil yapma fırsatı sunuyor. Enuygun, bu kısa tatilde gidebileceğiniz birbirinden güzel yerleri sizin için araştırdı.

 

Tirilye / Mudanya / Cumalıkızık / Gölyazı

Türkiye’nin en kalabalık 4. ili olan Bursa, kısa tatiller için ideal bir şehir. Özellikle birbirlerine yakın konumdaki Tirilye, Mudanya, Cumalıkızık ve Gölyazı destinasyonları eşsiz bir 3 günlük rota… Trilye’de manzarası, ismini aldığı mis kokulu çamlar ve taze lezzetlerle dolu kahvaltısıyla Çamlı Kahve, Tirilye seyahatini unutulmaz kılmak için sizi bekliyor. Burada Osmanlı döneminde eğitim alanında reformların yapıldığı süreçte inşa edilen Taş Mektep'i gezmelisiniz. Tirilye Kültür Merkezi, Postane, Fatih Cami, Avlulu Hamam, Dündar Evi ve Aya Yani Manastırı da görmeniz gereken yerler arasında. 

 

Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı Mudanya Mütareke Evi Müzesi’ni, el işi tezgâhları ve rengarenk sokaklarıyla ünlü Girit Mahallesi’ni mutlaka görmelisiniz. Eğer seyahatiniz esnasında yüzmek de isterseniz Mudanya’da halk plajları bulunuyor.

 

Bursa’da kahvaltı etmeniz gereken bir diğer yer de Cumalıkızık Köyü. Kerpiç, tahta, taş karışımıyla yapılan evlerle dolu, betondan yapılan evlerin bulunmadığı köyde kahvaltı edebileceğiniz çok yer bulunuyor. Uzun bir kahvaltının ardından nostaljik sokakları, Küpeli Ev’i, Cumalıkızık Camisi’ni ve Cin Aralığı’nı da ziyaret edebilirsiniz.

Bursa’nın en zengin antik yerleşimlerinden Gölyazı bir zamanlar Apollon Krallığı’nın da başkentiydi. Uluabat Gölü üzerinde yüzermiş gibi görünen bu adayı baştan başa yürümek aslında 15 dakika. Siz de Gölyazı’da gün doğumu ya da batımını izleyebilir, Uluabat Gölü’nde sandal turu yapabilir, Zambak Tepe’ye çıkabilir, Ağlayan Çınar’ın önünde güzel bir fotoğraf çekilebilirsiniz. 

 

Kaz Dağı/ Cunda/ Ayvalık

İsviçre Alpleri’nden sonra dünyanın en temiz havasına sahip olmasıyla bilinen Kaz Dağı, yakınlarındaki Cunda ve Ayvalık ile eşsiz bir rota. Seyahat için İstanbul’a yaklaşık 5 saatlik uzaklıktaki bu rotaya bir otobüs bileti alabilir böylelikle temiz havaya doyabilir, Marmara’nın serin sularında yüzebilir ve her akşam enfes deniz ürünleri tadabilirsiniz.

 

Bu rotanın Kaz Dağı kısmında görmeniz gereken ilk yer tabii ki yeşilin binlerce tonuna sahip Kazdağı Milli Parkı. Dağın en yüksek noktasında yer aldığı için tüm manzaraya hakim olabileceğiniz Sarıkız Türbesi’ni, hikayesine dair bir film yapılmış Hasanboğuldu Şelalesi’ni, yürüyüş yapmayı sevenlerin beğenisini kazanan doğal güzellik Darıdere Tabiat Parkı’nı ve güzel fotoğraflarınızda harika bir arka fon olacak Şahinderesi Kanyonu’nu gezebilirsiniz. Buradayken keşkek, börülce ekşilemesi ve höşmerim gibi lezzetleri de tadabilirsiniz. 

 

Rotanın Cunda ayağı sevdiklerinize çok güzel hediyelikler alabileceğiniz, enfes deniz ürünleri ve mezeler tadarak kendinizi şımartabileceğiniz durağı.  Buradan Agios Yannis Kilisesi’ne çıkmadan, Ayışığı Manastırı’nı görmeden, Despot’un Evi’ne uğramadan ve Rahibe Okulu’na gitmeden ayrılmamanız gerek.

 

Rotanın son ayağı Ayvalık, bölgenin meşhur tostuna ve Susurluk ayranına doyacağınız yer. İlçede görmeniz gereken ilk yer tabii ki Ege adalarının manzarasını ve gün batımını izleyebileceğiniz seyir terası Şeytan Sofrası. Sarımsaklı’yı, Saatli Camii’yi, Ayazma Kilisesi’ni, Badavut Sahili’ni ve Ayvalık Çarşısı’nı da görmelisiniz.

 

Gaziantep/ Halfeti

Üç günde mutfağı UNESCO tarafından tescillenmiş Gaziantep’i ve ünü sınırlarımızı aşan Halfeti’yi gezerek hem tarihi açıdan hem de gastronomik açıdan tatmin edici bir gezi yapmanız mümkün. Gaziantep enfes lezzetleriyle öne çıkan bir yer. Hatta yalnızca bir günlük seyahat için uçak bileti alıp şehrin enfes tatlarını deneyimleyip geri dönenler bile var. Gaziantep’te küşleme, Alinazik, yuvalama, simit kebabı, içli köfte, katmer, lahmacun, baklava ve künefe yemeniz gerek. Gastronomi gezisinin ardından Zeugma Mozaik Müzesi’ni, şehrin kültür mozaiğine dair önemli ipuçları veren Şahinbey Savaş Müzesi’ni, bakır kapların diyarı Bakırcılar Çarşısı’nı, baharat ve otantik hediyelikler alabileceğiniz Zincirli Bedesten Çarşısı’nı gezmelisiniz.

 

Şehirde Gaziantep Kalesi, Hamam Müzesi, Medusa Arkeolojik Cam Eserler Müzesi, Zeugma Antik Kenti, Tahmis Kahvesi, Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi, Kaleoğlu Mağarası da görülmeyi bekliyor. Tüm şehri keşfetmek 3 gün sürebilir ama şehre yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Halfeti’yi görmezseniz geziniz eksik kalır. Antep’ten Halfeti’ye geçmek için 3 kez toplu taşıma değiştirmeniz gerekiyor. Bu nedenle araç kiralamayı ya da taksi ile gitmeyi seçebilirsiniz. 

 

Kara güllerin doğal olarak yetiştiği tek yer olan Halfeti, Rumkale’nin geçmişte harap olmasıyla yerleşimin karşı kıyıya taşınması sonucu oluşmuş bir yer. 2000 yılında Birecik Barajı’nın yapımı sırasında Halfeti’nin yarısı sular altında kaldı. Siz de Gaziantep’e gitmişken Halfeti’yi de görmeli hatta gölde bir gezi yaparak bölgeyi derinlemesine keşfetmelisiniz.

 

Safranbolu/ Amasra

Hem tarihi açıdan zengin hem de yeşilliklerle dolu sıradaki rota Batı Karadeniz’den… Keyifli bir 3 gün için Safranbolu ve Amasra rotasını izlemeyi tercih edebilirsiniz. Karabük ilinin tarihi ve turistik ilçesi Safranbolu, klasik Osmanlı mimarisini yansıtan evleriyle eşsiz bir bölge. Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’nde yer alan 9 kültürel varlıktan biri olan Safranbolu’da öncelikle cumbalı evlerle dolu sokakları gezerek keşfetmeniz gerek. Çünkü sokaklarda yürümek bile bölgeyi anlamanız için oldukça yeterli olacak. Burada sokakların yanı sıra Cinci Han ve Hamam’ı, koruma altındaki müze köy Yörük Köyü’nü, Kristal Teras’ı, kireç taşlarının binlerce yıl aşınmasıyla oluşmuş Tokatlı Kanyonu’nu ve doğal varlık kabul edilen Bulak Mağarası’nı görmenizi tavsiye ediyoruz. Rotanın Safranbolu ayağında ıspanak ya da pazı ile hazırlanan bükmeyi, lezzetli kuyu kebabını, safranlı lokumları ve kahvaltıların baş tacı su simidini tatmalısınız. 

 

Martı seslerini dinleyebileceğiniz ve gidenlerin “huzur” kelimesiyle tanımladığı Amasra ise gezinizi daha da unutulmaz kılacak bir rota. Çoğu kişi tarafından Karadeniz’in en güzel sahil kasabası olarak görülen ilçede gezilecek ve görülecek çok şey var. Amasra’nın ilk ve tek müzesi olma özelliğine sahip Amasra Müzesi, ilçenin simgelerinden Kemere Köprüsü, gözyaşı döküyormuş gibi görünen Ağlayan Ağaç, iki ana kütleden oluşan Amasra Kalesi’ni ve yüzmeyi seviyorsan Bozköy Plajı’nı görmeli, şehrin simge yiyeceklerinden Amasra salatası ve Amasra pidesini mutlaka tatmalısınız.

 

Eskişehir/Ankara

Son rotamız önce Eskişehir’i detaylıca gezip sonrasında Ankara’ya giderek Atamızı ziyaret etmek isteyecekler için ideal. Keşfedilecek yer hiç bitmesin isteyenler için eşsiz bir rota olacak Eskişehir’de Odunpazarı evlerini, Şazova Parkı’nı, Porsuk Çayı’nı, Kurşunlu Cami ve Külliyesi’ni, Kent Park’ı ve Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nı gezmelisiniz. Çiböreği, göbeteyi, met helvayı, balaban köfteyi ve cevizli haşhaşlı ekmeği yemeden Ankara’ya geçmemelisiniz. Başkentte ise Zafer Bayramı ruhunu en coşkulu şekilde yaşayacağınız Anıtkabir’i, Etnografya Müzesi’ni, Kurtuluş Savaş Müzesi’ni ve Ankara Cumhuriyet Müzesi’ni kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Vaktiniz kalırsa Kızılay Meydanı’nı, Atakule’yi, Seğmenler Parkı’nı ve Atatürk Orman Çiftliği’ni de gezmenizi öneriyoruz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boş kalan koltuk genç İstanbullunun

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’ndaki etkinliklere gençleri davet ediyor. Sahnenin boş kalan koltuklarını genç İstanbullu dolduruyor. ‘Koltuk Senin’ projesiyle 24 yaş ve altı gençler, eşsiz performanslarla ücretsiz buluşuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Kültür AŞ, bu yaz gençleri heyecanlandıran özel bir projeyi başlattı. Kültür sanat sektörünün işbirliğiyle Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahipleri tarafından kullanılmayan koltukları 24 yaş ve altı İstanbullulara ayrıldı. Projeyle İstanbullu gençler kültür sanat etkinlikleriyle ücretsiz buluşuyor. Herhangi bir ücret ödemeden sevdiği sanatçıyı sahnede izleme fırsatı ediyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gençleri heyecanlandıran uygulamayla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım gerçekleştirdi. “Konserlerde boş kalan koltuklar artık gençlerin” diyen İmamoğlu, gençlerin İstanbulKart ile bu olanaktan ücretsiz faydalanabileceğini duyurdu.

‘KOLTUK SENİN’

Temmuz ayında başlayan “Koltuk Senin” ile bugüne kadar yüzlerce öğrenci 36 etkinliğe ücretsiz katıldı. Yaz boyu Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda gençlere unutulmaz performanslar izleten proje, sonbaharda da devam edecek. Kış için ise farklı etkinlik merkezleri, yine aynı proje kapsamında gençlere açılacak.

‘Projeden yararlanmak isteyen gençlerin, etkinlikten 1 saat önce etkinlik alanının girişinde bulunan “Koltuk Senin” masasına başvurması gerekiyor. HES Kodu doğrulaması yapılmış İstanbul Kart ile sıra numarası alan gençler, uygun koltuk kapasitesi değerlendirilerek etkinlik başladığında içeri alınıyor. Görevliler tarafından uygun koltuklara yönlendiriliyor. Daha çok kişinin bu olanaktan tan faydalanması için gençlerin ayda bir kez etkinlik izleme hakkı bulunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Evlere sığmayan sessiz bir ”çığlık”

Çok yönlü ve sanatçı kişiliğiyle tanınan Burcu Yılmaz'dan, dış dünyanın belirsizlikleri ve bilinmezliklerine karşı görsel bir manifesto: Evden Çıktığımda.

2019 Tudem Edebiyat Ödülleri'nde ikincilik ödülüne değer görülen bu ''sessiz'' kitap, her yaştan okurunu, kendi güvenli alanının dışına çıkıp günlük yaşamın tekinsizliğiyle yüzleşmek zorunda kalan bir çocuğun gündüz düşlerine ortak ediyor.

Belirli şeylere karşı istemsizce geliştirilen endişe ve korkuların kişiye özel olmadığına ve pek çok insanın bu hislerle kuşatılabileceğine vurgu yapan eser, duygu dünyamızı olumsuz etkileyen durumlardan arınmanın yolunun empati kurabilmekten geçtiğini hatırlatıyor.

Evimiz en güvenli kalemiz, sığınağımız…
Peki ya dışarıdaki yaşam? Gökyüzünü saran bulutlar, ağaçların dallarına konan kuşlar, parkları dolduran çocuklar.
Dışarıdaki hayat evdekinden farklı akıyor; hayaller, umutlar, hevesler farklı anlamlar kazanıyor.

Burcu Yılmaz'ın, tek bir sözcük dahi kullanmadan resimlerle ilmek ilmek dokuduğu Evden Çıktığımda, Grimm Kardeşler'in Hansel ve Gretel'ine saygı duruşunda bulunan, tekrar okumalarda bambaşka keşifler yaşatan, çok katmanlı bir görsel anlatı sunuyor. İçine kapanık, dış dünyaya karışmaktan ürken bir çocuğun duygularını çizgiler eşliğinde öyküleştiren kitap, korkularla yüzleşme ve cesaretini toplama hususlarında okurlara önemli paylaşımlarda bulunuyor. Sanatçının resimlerinde hayat bulan ''sessiz'' sözcükler, duygularının ipini çeken endişeli ama bir o kadar da özgür ruhlu bireylerin, kendilerini gerçekleştirme serüvenlerine kılavuzluk ediyor.

Evden Çıktığımda, atılması gereken cesur adımları ve deneyimlenmesi gereken gerçeklikleri dev bir düşünce bulutu altında topluyor, göğe salıyor; ruhumuzu kemiren ve adımlarımızı geri geri çeken tüm karamsarlıkları bertaraf ediyor. Hayatın getirdikleri ve götürdüklerine dair farkındalığımızı artırıyor.

Öyleyse… bir an önce evden çıkmak için daha ne bekliyorsunuz?

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnsanın habitatı ile ilişkisine bakış: “Çiçeklenme” Atelier Marvy’de

Club Marvy’nin sanat galerisi Atelier Marvy, değerli sanatçıları ağırlamayı sürdürüyor. Çalışmalarında genel olarak insanın habitat ile olan bağına odaklanan Begüm Mütevellioğlu, art residency programı kapsamında çalışmalarını 1 ay boyunca Atelier Marvy’de yürütecek. Mütevellioğlu’nun “Çiçeklenme” isimli sergisi 25 Eylül’den itibaren galeride görülebilecek.

 

Resimlerinde genellikle insanın yaşadığı mekan ile bağına odaklanan Begüm Mütevellioğlu, 25 Eylül itibarıyla Atelier Marvy’de görülebilecek “Çiçeklenme” isimli sergisinde, bu kez doğayı kompozisyonlarına dahil ediyor ve insanın onunla ilişkisini öznel şekilde yorumluyor. Sergi seçkisi mekânsal elemanların kişileştirilmesine odaklanarak yaptığı işlerden oluşuyor. 

 

“Çiçeklenme” başlığı altındaki çalışmalarda sanatçı, evlerin ve pencerelerin açıldığı görünümlerin, odaların, ev eşyaları, bitkiler, çalışma gereçleri ya da bahçelerin, eserin içinde yer aldıklarında taşıdıkları tüm özelliklerin dışında bir ruha ya da karaktere sahip elemanlara dönüşebildiklerini anlatıyor. Eserlerin tümünde sahiplenilen bir doğa ve onunla ilişki içinde olan figürler ve nesneler görülebiliyor. Sanatçı son dönem çalışmalarında ise yalnızca bir bitkinin ilham veren hikayesine, şehrin içinde beklenmedik şekilde oluşmuş yabani küçük botanik alanlara ya da doğadan rastgele parçalara odaklanıyor.

 

Atelier Marvy’nin art residency programı kapsamında, farklı sanatçılar Club Marvy’nin eşsiz doğasında çalışma, düşünme ve üretme fırsatı buluyor. Sanatı, yerel zanaatı ve doğal olanı sahiplenen Club Marvy ise, bu değerli isimlerin üretimlerini deneyimleme imkanı sunarak, misafirlerine ilham veriyor.

 

Begüm Mütevellioğlu Hakkında

 

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olan Begüm Mütevellioğlu, yüksek lisansına MSGSÜ Güzel Sanatlar Enstitüsü resim programında devam ederken 2013’te öğrenci değişim programıyla Universidad Complutense de Madrid’e gitti. Sanatçı halen MSGSÜ Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde doktora programına devam ediyor. Begüm Mütevellioğlu’nun resimlerine baktığımızda karşılaştığımız mekanlar izleyiciye bazı ipuçları sunuyor. Orada yaşayanın kimliğini anlatıyor, yaşanmışlıkların izini taşıyor. Onun için bir ev ya da oda sadece dört duvarla çevrili bir alan değil. Tuhaf manzaraları, bahçelere açılan pencereleri, anıları, düşleri, düşünceleri içinde barındıran özel bir mekan. Mütevellioğlu, tüm bu halleri sunan mekanları eserlerine taşıyarak, sanatın günlük hayatla kurduğu ilişkiyi de açık ediyor. 

 

Atelier Marvy Hakkında

 

Atelier Marvy, kapılarını 2017 yaz sezonunda sanat galerisi ve residency programı olarak misafirlerine açtı. Yaratıcılığın ve hayal gücünün merkezine alan Atelier Marvy, bilinen galeri mekanı algısını yeniden okuyarak sanatı doğayla bir araya getirdi. Sanat yönetmenliğini Döne Otyam’ın üstlendiği Atelier Marvy, geçtiğimiz üç yılda sezon içinde gerçekleştirdiği 15 sergi ile çağdaş sanat alanında 25 değerli sanatçının çalışmalarına ev sahipliği yaptı. Multidisipliner sanat yaklaşımı ile Atelier Marvy’de şu ana kadar resim, fotoğraf, heykel, baskı teknikleri ve video alanında gerçekleştirdiği pek çok çalışma ile bugüne kadar yüzlerce Club Marvy misafirine ilham verdi. Sergi sanatçılarının yanı sıra Residency programı ile misafir edilen sanatçılar, Atelier Marvy’nin yer aldığı Club Marvy’nin eşsiz doğasında çalışma, düşünme ve üretme fırsatı buldular. Residency kapsamında sanatçılar, kolektif bir ruhun içinde yaşadıkları coğrafyadan, aşina oldukları yaşam alanlarından uzakta bir Ege kasabasında yeni bir dil ve diyalog kurabilecekleri bir çalışma düzeni kurdular.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

22 Ağustos’taki dolunayın güzelliğini izlemek için Assos Sunaba Kasrı Otel doğru adres!

Gökyüzünün bir renkten diğerine geçiş yaptığını görmek ve gecenin karanlığı tamamen hâkim olana kadar manzarayı seyretmek benzersiz bir deneyim. Güneşin çekilmeye başladığı anlarda dört bir yanı saran görsel şöleni izleyebileceğiniz Assos Sunaba Kasrı Otel; eşsiz doğası, yemekleri, denizi ve tarihi mirasları ile misafirlerini ağırlıyor. 

Ağustos’ta Gökyüzünde Şölen Var

Eğer güzel bir tatil akşamını doğayla iç içe yaşamak, akşamüstü buluşmalarının ve gece boyu devam edecek keyifli sohbetlerin tadını çıkarmak istiyorsanız Sunaba Kasrı Otel doğru adres…Şehrin ışıklarından uzak, yıldızların çıplak gözle görülebildiği Sunaba Kasrı Otel’de    22 Ağustos’ta meydana gelecek dolunayın güzelliğini izleyip, güneşi kıskandıran manzaranın tadını, ikram edilen ilk içeceklerinizle birlikte çıkarabilirsiniz. Çıplak gözle gözlemlenebilecek bu gökyüzü şölenini izlemek ve kayan yıldızlara bakıp dilek tutmak için en güzel yerlerden biri de Sunaba Kasrı Otel olacak.

Kozlu sahilindeki özel plajı ile köy sessizliğinde ev sıcaklığını tam anlamıyla yaşatan Sunaba Kasrı Otel, bölgenin yerel üreticilerinden tedarik edilen malzemelerle hazırlanan lezzetli yemekleri, çiçeklerle bezenmiş bahçesi ve terası ile misafirlerine huzurlu, sakin ve doğayla iç içe bir ortam sunuyor. 

Sunaba Kasrı Otel; İstanbul’a 420 km, Çanakkale’ye 80 km, Ayvacık ilçesine 13 km, Assos Antik Kente 8.5 km, Kadırga koyuna 7.5 km ve anlaşmalı olduğumuz Kozlu sahildeki Şamata plaja 10 dakika uzaklıkta.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Elli Kelimelik Mektuplar” 10 Eylül’de sinemalarda

Emir Khalilzadeh’in yönetmenliğini yaptığı başrollerini Gizem Karaca, İlker Kızmaz, Tekin Temel, Derya Alabora ve İlhan Şeşen’in paylaştığı “Elli Kelimelik Mektuplar” filmi 10 Eylül’de vizyona giriyor.

Yapımcılığı İstanbul Medya Akademisi ve Medya Fikir Kulübü tarafından yapılan Elli Kelimelik Mektuplar filmi; Adnan Menderes döneminde Ulaştırma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Bayındırlık Bakanlığı görevlerinde bulunan Tevfik İleri’nin 27 Mayıs darbesiyle Yassıada’ya sürgün edilişini ve ailesinin başından geçen olayları anlatıyor. 

27 Mayıs darbesini gerçekleştiren askeri cunta yönetimi tarafından Yassıada’ya sürülen ve aylarca kötü muameleye maruz kalan Tevfik İleri’nin sadece elli kelime yazma hakkı verilen mektuplarla hayata tutunmasını anlatan film, halkın gözünden uzak yargılanmalara ve dönemin haksızlıklarına ışık tutuyor. Darbeyle beraber olumsuz anlamda değişen hayatları ve askeri cuntanın yönetimi ele alıp her şeyi kontrol altına almasını perdeye yansıtacak Elli Kelimelik Mektuplar, bu zorluklarla dolu ortamda oluşan bir aşk hikayesine ve hukuk mücadelesine odaklanıyor.

Gerçek Bir Hayat Hikayesi

Sadık Yalsızuçanlar’ın “Vefa Apartmanı” kitabından serbest uyarlanan Elli Kelimelik Mektuplar filmi, gerçek bir hikayeden yola çıkarak Türkiye’nin 1950 ve 60’lar döneminin gergin günlerini anlatıyor.Gizem Karaca’nın  Tevfik İleri’yi savunan idealist bir avukatı, İlker Kızmaz’ın ise; cuntayı kızdıracak haberler yapan bir gazeteciyi canlandırdığı film seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor.  

Oyuncu Kadrosunda Birçok Ünlü İsim Bulunuyor

Elli Kelimelik Mektuplar filminin yönetmen koltuğunda Adanış: Kutsal KavgaAdam MısınEski Sevgili gibi filmlerin yönetmenliğini yapmış Emir Khalilzadeh otururken, oyuncu kadrosunda ise; Gizem Karacaİlker KızmazTekin Temelİlhan ŞeşenDerya AlaboraZafer Kırşan gibi ünlü isimler bulunuyor.   

Yeni normal düzenle beraber sinema perdelerin açılmasıyla Elli Kelimelik Mektuplar filmi 10 Eylül’de vizyona girerek sinemaseverlerle buluşacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İstinye Üniversitesi İHA Takımı Teknofest’e hazır

İstinye Üniversitesi’nin Quantum Dynamics Robotik ve Mekatronik Kulübü çatısı altında kurulan İHA Takımı zorlu kavramsal tasarım aşamasını 80 puanla geçerek bu yıl gerçekleşecek olan Teknofest’e katılmaya hak kazandı. İHA Takımı’nın başarısıyla ilgili konuşan İSÜ Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Şenol Pişkin, “Takımımız mühendisliğin temel basamaklarından olan tasarım, analiz, üretim ve test gibi bütün aşamaları kendileri gerçekleştirerek hem oldukça önemli düzeyde bir tecrübe kazandılar hem de uluslararası çapta işlere imza atabileceklerini gösterdiler” dedi.

 

Birçok farklı disiplinde çağın bilgisini üretmenin yanında öğrenci kulüpleriyle de dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ), teorik bilginin yanında öğrencilerini kulüpler ve laboratuvarlarla birlikte pratik bilgiyle de donatıyor. İSÜ’nün Quantum Dynamics Robotik ve Mekatronik Kulübü de bunlardan biri. Kulüp çatısı altında kurulan İHA Takımı ise çalışmalarını hızla sürdürüyor. İlk prototipi Ata-Bürküt PT1'i başarıyla üreten takım, yaşadığı zorluklara rağmen ilk uçağını, ilk uçuş testinde kırımsız ve yarışma gereksinimlerine uygun olarak uçurmayı başardı. İSÜ İHA Takımı, zorlu kavramsal tasarım aşamasını 80 puanla geçerek bu yıl gerçekleşecek olan Teknofest’e katılmaya hak kazandı. İHA Takımı’nın amacı ise gelecek yıl ABD’de de düzenlenecek olan uluslararası yarışmalarda İSÜ’yü ve ülkemizi başarıyla temsil etmek.

 

“İHA ekibimiz oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor”

 

Takım çalışmaları hakkında bilgi veren İstinye Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Şenol Pişkin, mühendisliğin temel basamaklarından olan tasarım, analiz, üretim ve test gibi bütün aşamaları takımdaki öğrencilerin gerçekleştirdiğini belirterek şöyle konuştu:

“Uygulama yapmak mühendislik eğitiminin en önemli parçalarından biri. Bu durum günümüzde daha da önem kazanmış durumda. Artık ders yüklerinin azaltılması ve öğrencilere aktif çalışabilecekleri ortam hazırlamak modern üniversite anlayışının ortaya çıkardığı bir yaklaşım oldu. Ayrıca, belirli bir disiplinle kısıtlanmayan interdisipliner çalışmaların da takım çalışmasıyla birlikte oldukça verimli olduğu anlaşıldı. Bu çerçevede fakültemizde İHA, robotik, biyomedikal, tıbbi yapay zekâ gibi alanlarda çalışma yürüten öğrenci kulüpleri oldukça aktif faaliyet gösteriyorlar. Özellikle İHA ekibimiz oldukça başarılı sonuçlar elde ederek diğer takımlara da ek motivasyon sağladı. Farklı bölüm öğrencilerinin bir araya gelerek oluşturduğu İHA Takımı, mühendisliğin temel basamaklarından olan tasarım, analiz, üretim ve test gibi bütün aşamaları kendileri gerçekleştirerek hem oldukça önemli düzeyde bir tecrübe kazandılar hem de uluslararası çapta işlere imza atabileceklerini gösterdiler.”

 

“Uluslararası temsile hazırız”

 

İHA Takımı Başkanı İSÜ Bilgisayar Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Ege Kutlu, takımlarının uluslararası arenalarda ülkemizi temsil etmeye hazır olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bu projeye başlarken başlangıçta birçok zorlukla karşılaşacağımızı biliyordum. Ama en başından beri bu projenin bana kattığı, öğrettiği şeylere çok güvendim. Organizasyonel beceri ve mühendislik tasarım sürecini öğrenmenin bu projede bana ve tüm takım arkadaşlarıma çok şey kattığı düşüncesindeyim. Bu becerileri kullanarak üretime başladık. Teorik olarak çalıştığımız şeylerin (uçuş dinamiği, aerodinamik hesaplar, kavramsal tasarım) pratikte denediğimizde farklı sonuçlar almamız ve ona göre tasarımı değiştirmemiz aslında mühendislik tasarım sürecini tanımlar nitelikteydi. İHA'nın mekanik tasarım ve üretimi, tüm devrelerinin tamamlanması ve tüm alt-sistemlerin bitmesinden sonra Ata-Bürküt PT1 uçuşa hazır haldeydi. Çok büyük bir heyecanla takımımızla birlikte Hezarfen Havaalanı’ndaki ilk uçuşumuzda, kırımsız ve başarılı bir uçuş gerçekleştirdik. Bu yaptığımız ilk İHA'da bu başarıyı almak bizi daha da cesaretlendirdi. Bu sene takım olarak Teknofest’e hazırlanıyoruz. Bu başarı sayesinde gözümüzü ABD’de yapılacak olan SUAS benzeri yarışmalara çevirmiş durumdayız. Ülkemizi ve üniversitemizi temsil etmeye hazırız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Madrigal, Garanti BBVA ile Sesini Aç’ta

Garanti BBVA’nın, pandemiden en fazla etkilenenler arasında yer alan müzik sektörüne destek vermek amacıyla İpek Atcan’ın sunumuyla hayata geçirdiği “Garanti BBVA ile Sesini Aç” sezon finalini alternatif rock grubu Madrigal ile yapıyor.

 

Grup, ilk albümünün ilk canlı performans kaydını “Sesini Aç” için gerçekleştirirken, yine ilk kez genç trompet sanatçısı Dilan Balkay ile “Neden Diye Sorma” ve “Hepsi Kafamda” şarkılarında aynı sahneyi paylaştı. 

 

2007 yılında Kocaeli’nde kurulan Madrigal, vokalde Anıl Erdem Cevizci, gitarda Ceyhun Kaan Karakaş, klavyede Burak Emir Kamacı, basgitarda Kaan Alıcı ve davulda Sanlı Akgün’den oluşuyor. 2010 yılında İstanbul’a gelerek 2014’e kadar cover şarkılar söyleyen ve birçok etkinlikte sahne alan grup, 2014 yılından sonra kendi şarkılarını bestelemeye başladı. Grup, 2015 yılında ilk EP’si “Neden Diye Sorma” yı yayınladı. Bunu, “Sonunda”, “Yapboz”, “Kelebekler”, “Seni Dert Etmeler” ve “Aynadaki Görüntün” isimli teklileri izledi. Madrigal ilk albümü “Neogazino” yu ise Nisan 2021’de dinleyicileriyle buluşturdu. 

 

Pandemi döneminde de kültür sanata verdiği desteği sürdüren Garanti BBVA’nın, sanatçılara yeni üretimler yapacakları alanlar sağlamak için Youtube’da hayata geçirdiği müzikli sohbet serisi “Garanti BBVA ile Sesini Aç”, Ekim ayından itibaren müzikseverleri sevdikleri sanatçılarla buluşturmaya devam edecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Show Tv’nin Yeni Dizisi “İÇİMİZDEN BİRİ”nin Setinden İlk Kareler Yayınlandı

Yapımcılığını Süreç Film’in üstlendiği, yeni sezonda Show TV’de yayınlanacak olan, başrollerinde Bora Akkaş, Mustafa Avkıran, Özge Yağız, Derya Alabora ve Renan Bilek’in yer aldığı “İçimizden Biri” dizisinin Marmaris’teki setinden ilk kareler yayınlandı. 

Konu ile ilgili basın bülteni ve fotoğrafları değerlendirmelerinize sunarım.

SHOW TV’NİN YENİ DİZİSİ “İÇİMİZDEN BİRİ”NİN SETİNDEN İLK KARELER YAYINLANDI

Yabancı Değil “İÇİMİZDEN BİRİ”

Yapımcılığını Süreç Film’in üstlendiği, yeni sezonda Show TV’de yayınlanacak olan, başrollerinde Bora Akkaş, Mustafa Avkıran, Özge Yağız, Derya Alabora ve Renan Bilek’in yer aldığı “İçimizden Biri” dizisinin Marmaris’teki setinden ilk kareler yayınlandı. 

Çekimlerine Marmaris’te başlanan İçimizden Biri dizisinde Bora Akkaş, Mustafa Avkıran, Özge Yağız, Derya Alabora, Renan Bilek’e; Asuman Dabak, Benian Dönmez, Burak Satıbol, Deniz Cengiz, Ceren Karakoç, Korhan Herduran, Faruk Akgören, Ozan Can Yiğit, Metin Çanak, İrem Tuncer, Pelin Şükrüoğlu, Nil Kılınçoğlu, Hira Nur Eyigün gibi başarılı isimler eşlik ediyor. 

Geçtiğimiz günlerde maalesef talihsiz olaylar yaşadığımız yurdumuzun cennet köşesi Marmaris’te çekimleri devam eden İçimizden Biri dizisinin genel hikaye, senaryo ve yönetmenliğini ise başarılı isim Ersoy GÜLER üstleniyor. 

Genel Hikaye:

Yabancı Değil “İÇİMİZDEN BİRİ”

Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun ve bu hikayelerden çok önce, Havva ile Adem. Bizim hikayemiz de onlarla başlamaktadır. Geleceğin Âdem’i, şimdilerin İrlandalı Adam’ı ile Türk kızı Havva’nın imkanlı kılmaya çalıştıkları aşk hikayesiyle… 

Adam ile Havva, ayrı dünyaların insanlarıdır. Biri İrlandalı Ortodoks bir papazın oğlu; diğeri geleneklerine bağlı Müslüman ve Türk bir ailenin kızıdır. Hayat, onları birbirinden çok uzak iki yörüngeye yerleştirmişse de kader, onları bir araya getirir. Çünkü İrlanda ekonomik bunalımdayken onlara yardımı Osmanlı padişahı yaptığı için Adam’ın papaz olan babası William, birçok Drogeda’lı gibi bir Türkiye hayranıdır ve hatta yıllar önce tatil için geldiği Marmaris’e de hayran kalır ve oraya yerleşir.  Üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan Adam, Havva’yı görür görmez aşık olmuştur. Havva da ilk defa kalbini eriten bu duyguya kayıtsız kalmamış, var oluşundan beri aradığı diğer yarısını sonunda bulmuştur. Adam Havva’ya evlenme teklif eder fakat Havva’nın kalbi istese de dudakları babası Hacı Hünkar’dan ötürü hayır diyecektir çünkü Adam ne Türk ne de Müslüman’dır. Adam aşkı için din değiştirmeyi göze alsa bile Havva’nın babası Hacı Hünkar, kız kardeşleri ve eşleri bu işin olmaması için elinden geleni yapacaklardır. Tüm imkanlarını Havva okusun ve profesör olsun diye döken Hünkâr’ın gelecek planlarında hiç mi hiç Havva’ya bir damat adayı bulmak yoktur. Havva gözünü karartarak babasının karşısına çıkıp bir İrlandalı’ya aşık olduğunu söylediğinde korktuğu şey başına gelmiş olur. İki aşık, aşklarını ailelerine kabul ettirmek için her yolu denerler. Adam’ın ailesi de iki aşığa açılan savaşta yadsınamayacak bir cephedir. Havva ile Adam, aşklarına kör olan gözleri ve sağır olan kulakları elbet bir gün açacaktır. Yani onlar buna inanmaktadır…

“İÇİMİZDEN BİRİ''

KANAL: Show TV

YAPIM: Süreç Filmcilik

YAPIMCI: İnci GÜNDOĞDU – İsmail GÜNDOĞDU

YÖNETMEN: Ersoy GÜLER

GENEL HİKAYE & SENARYO: Ersoy GÜLER

GENEL KOORDİNATÖR: Aynur BAŞGÖK

UYGULAYICI YAPIMCI: Kazım GÖK

GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ: Erçin KARABULUT

2. YÖNETMEN: Kağan GÜLER

MÜZİK: Jingle TV Yapım Prodüksiyon

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı