Türk Çağdaş sanatının en değerli isimleri, Türkiye’nin yeni dijital galerisi MAS’ta bir araya geliyor. Moris Sabaner, Albert Nahmiyas ve Sabiha Kurtulmuş’un ortak girişimi ile kurulan MAS, sanatseverlere birçok değerli eseri, online ortamdan kolayca inceleme ayrıcalığı sunuyor.

 

Fiziki katılımlarla gerçekleşen ve birebir etkileşimin yoğun olduğu, tiyatro, gösteri ve sergi gibi pek çok sanat etkinliği, günümüzde yerini dijital ortamda yapılan etkinliklere bıraktı. Hızla dijitalleştiğimiz bu dönemde, sanat dünyasında galerici ve sanat danışmanı olarak tanınan Sabiha Kurtulmuş, iş dünyasının saygın isimlerinden CNH Sanayi Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Albert Nahmiyas ve Marmara A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Moris Sabaner bir girişime imza attı ve sanatseverleri yeni bir online çağdaş sanat platformu ile buluşturdu. 

 

Türkiye’nin önemli çağdaş sanatçılarının güncel yapıtlarına yer veren MAS; sanat yapıtını ebatla sınırlandırarak izleyiciye sunuyor. Dijital sanat platformları arasında, eser seçimi ve sunduğu imkanlarla fark yaratacağını belirten Mas Kurucu Ortaklarından Albert Nahmiyas, dijitalin sanat severlere inceleme, araştırma ve kıyaslama fırsatı sunduğunu belirtiyor. Nahmiyas, “Günümüzün koşulları sadece sanatsal mekanları değil, aynı zamanda sanatçıyı da klasik iş yapma şeklinin dışına çıkararak çok yönlülüğe ve gerekli teknolojik donanıma sahip olmaya teşvik ediyor. VR ve AR teknolojilerinin gelişimi ve birçok sanatçı tarafından kullanılması dijital sanatın potansiyelini geliştirmekte oldukça etkili. Aslında amaç bir nevi sürdürülebilir bir sanat algısı oluşturmak. Biz sanat tutkumuzu, öngörülerimizi ve profesyonel yetkinliklerimizi bir araya getirerek MAS’ı hayata geçirdik. Bundan sonraki süreçte Türk çağdaş sanatının etkin isimlerinin küçük ebatlı güncel çalışmalarını aktif bir sanatsal platformda sanatseverlerle buluşturarak, bu alanda başarılarımızla sanatın mekandan bağımsız, daha geniş kitlelerle buluşmasına öncülük etmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Anadolu ezgileri, modern arabesk, Türk pop müziğinin melodi açısından en seçkin eserlerini repertuvarından bulunduran Rubato, çevrim içi canlı konseri ile hayranları ile buluşmaya hazırlanıyor. Rubato, pandemi kısıtlamaları nedeniyle evde kalan müzikseverler için 13 Mart Cumartesi akşamı saat 21.00’de Trump Sahne’de düzenlenecek online canlı konser ile evlere konuk oluyor.  

Albümlerinin yanı sıra canlı performanslarıyla da büyük ilgi gören Rubato’yu sahnede izlemek isteyenler www.passo.com.tr üzerinden biletleri satın alabilir ve kendilerine iletilen web adresi üzerinden tv, tablet ya da cep telefonu ile konseri keyifle izleyebilirler. 

Bayhan Prodüksiyon organizasyonu ile Trump Sahne’de gerçekleşecek online konserde Rubato, kendi anlayışlarıyla cover’ladığı şarkıların yanı sıra efkar dozu yüksek ama bir o kadar de eğlenceli eserlerini sevenleri için seslendirecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İş Sanat, mart programında çok özel bir konsere imza atıyor. Mucize Doktor dizisinden tanıdığımız Taner Ölmez’in solisti olduğu ve basgitarda ünlü aktör Serkan Keskin’in yer aldığı Barabar grubu Tıp Bayramı’nı İş Sanat sahnesinde kutluyor. Pandemi döneminin özverili kahramanları sağlık çalışanlarına bir teşekkür amacı taşıyan bu konserde grup, Anadolu’nun sevilen türkülerini kendisine özgü bir yorumla seslendiriyor. 

Türkiye İş Bankası iştiraklerinden Bayındır Sağlık Grubu’nun iş birliğinde düzenlenen konser, “Bahçe Duvarından Aştım”, “Lingo Lingo” gibi hareketli türkülerle neşeli dakikalar vadediyor. Barabar konserde “Feridem” gibi gençlerin kendilerinden dinlemeyi çok sevdiği eserlerini de söylüyor.

“Barabar”da Taner Ölmez ve Serkan Keskin’in yanı sıra müzisyenler Caner Malkoç, Cihan Tanrıverdi, Fırat İkisivri, Özgür Taş, Serkan Polat ve Sibel Altan da yer alıyor. 

Konser ilk gösteriminin yapılacağı 14 Mart saat 20.30’dan itibaren İş Sanat’ın YouTube kanalı ve internet sitesinden sezon boyunca ücretsiz izlenebilecek.

İş Sanat’ın mart ayındaki diğer etkinlikleri çevrim içi izleyicilerle buluşmaya devam edecek. Frank Sinatra ve Ella Fitzgerald’ın unutulmaz şarkıları “Caz Baharı” konserinde solistler Sibel Köse, Erdem Özkan ve Şenova Ülker Caz Orkestrası’nın yorumuyla 20 Mart’ta yayınlanacak. Klasik müzik serisinde 25 Mart’ta Camerata Barok İstanbul ile kontrtenor Kaan Buldular sanatseverlerle buluşacak.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir kadının isterse mucizeler yaratacağını gösteren ve aynı zamanda yürek yakan bir baba ve kız hikâyesini anlatan Aşkın Zengin Akkuş’un “Babamın Gölgesi” kitabı, Dark İstanbul Yayınları’ndan çıktı.

 

“Hayat, kötü haber aldığın bir gece kadar uzun; gülümsediğin bir an kadar kısaymış meğer” sloganıyla yayımlanan “Babamın Gölgesi” romanı, kitapçılarda ve online kitapçılarda okuyucularla buluşuyor.

 

Kitap arka kapak metni:

“Her şeyin var, öyle mi? Peki ya baban ya onun yokluğu?” Ben hiç babasız kalmadım ki! Görüşmüyor olsam da hep o babanın kızıydım… Ağladığım zamanlar, başımı onun omuzunda hayal edip teselli ederdim kendimi. Ona sığınırdım… Biliyor musun, yaşadığım birçok acıyı ona sarılarak aşmaya çalıştım. Anlayacağın; ben hep o babanın kızıydım… “Yıllardır bu ânı bekliyordum. İçimdeki o huysuz ihtiyar seninle arama engel koyuyordu. Fakat ona yol göründü. Artık aramıza giremeyecek, sana söz veriyorum…” 

“Hoş geldin, babacığım.” 

“Hoş buldum, kızım. Fakat uzun kalamayacağım.” 

“Anlamadım?” 

“Ölüyorum…” 

 

Aşkın Zengin Akkuş kimdir?

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve Açık Öğretim Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu olan yazar, iş hayatına bankacılıkla başlayıp özel bir şirketin işletme müdürlüğünü üstlenerek sürdürdü. Bu görev sonrasında, uzun yıllar çalıştığı bir firmanın finans bölümünde yöneticilik yapan Akkuş, bir dönem Risk Yönetim Danışmanlığı yaparak profesyonel iş hayatına devam etti. Şu sıralar kendini tamamen edebiyata adayarak yeni kitaplar ve projeler üzerinde çalışan yazarımız, aynı zamanda Dark İstanbul Kitap Bölümü’nün Yayın Kurulu’nda olup, Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürmektedir. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk, gelecek nesillere kaynak kitaplar bırakmak amacıyla yayın hayatına kazandırdığı prestij eserler serisine ‘Sanatın ve Sanatkârın İzinde’ kitabını ekledi. Kadim geleneğimizin günümüzdeki temsilcileri arasında yer alan ustaların maharetlerine ve birikimlerine ışık tutan kitap, 30 farklı sanat ve zanaat dalını detaylı şekilde ele alıyor, ustaları ve eserlerini sayfalarında misafir ediyor.

 

“Değerlerimizle büyüyoruz” anlayışıyla hareket eden Kuveyt Türk, gelecek nesillere kaynak eserler bırakmak amacıyla kültür sanat hayatına yönelik yeni kitaplar yayımlamaya devam ediyor. Kuveyt Türk’ün, kadim medeniyetimizin kültürel mirasına sahip çıkmak gayesiyle yayın hayatına kazandırdığı yeni prestij eseri ‘Sanatın ve Sanatkârın İzinde’ oldu. Araştırmacı-yazar İbrahim Ethem Gören tarafından yayına hazırlanan kitabının temelini, Kuveyt Türk Özel Bankacılık kültür-sanat portalında yayınlanmak üzere Ethem Gören’in sanatkâr ve zanaatkârla bugüne kadar yaptığı 240’ın üzerindeki mülakat ve yazıları oluşturuyor. 

 

Ahilik kültürü ve fütüvvet ahlâkı

Kuveyt Türk Kültür Yayınları’ndan çıkan kitapta, kadim geleneğimizi yansıtan 30 sanat ve zanaat dalıyla ilgili özgün bilgiler yer alıyor. Kitapta, yaptıkları eserlerle ve yetiştirdikleri öğrencilerle bilgi ve birikimlerini bugünden yarına miras bırakma gayretinde olan sanatkârlarla yapılan söyleşilere ve sanatkârların birbirinden eşsiz eserlerine de yer veriliyor. Kitabın sayfalarını aralayan sanatseverler, kadim geleneğimizin günümüzdeki temsilcileri arasında yer alan ustaların sanat anlayışlarına, hayatlarına, maharetlerine, birikimlerine ve sanat eserlerine yakından şahit oluyor. Kitapseverler aynı zamanda, ustaların gönül evlerinde yaşattıkları ahilik kültürünün ve fütüvvet ahlâkının umdelerini hâl ve kâl lisanıyla talebelerine nasıl aktardıklarını gözlemleme fırsatı buluyor.  

 

“Kıymetli eserler sanat ibriğinden süzülerek hayat bulmuştur”

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, eser hakkında yaptığı değerlendirmede, “Sanat, bir duygunun, tasarımın ve güzelliğin başka insanlara aktarılması çabalarının üst başlığıdır. Sanatı, hattan tezhibe, ebrudan minyatüre, çiniden kalemişine, musikiden edebiyata kadar estetik duyarlılığın, bir düşünüş ve zekâ formunun yetenekle diğer insanlara aktarılması olarak da ifade edebiliriz. Müslüman toplumlarda evden camiye, kütüphaneden medreseye gündelik hayatta yer alan birçok kıymetli eser, bir sanat ibriğinden süzülerek hayat bulmuştur. Hatla yazılmış bir kitapta, eseri kitap kurtlarından korumak ve estetik görünümü artırmak için ebru sanatına, sayfalarının etrafını süslemek için tezhip sanatına, sayfaları ve bütünlüğü korumak için ise cilt sanatına şahit olmaktayız. Sanatçılarımız yüzyıllardır süren geleneği ihyâ ederken, bizlere düşen görev, bu sanatları hayatımızın bir parçası kılarak sanatın ve sanatçı emeğinin devamını sağlamak, hayatımızı estetikle güzelleştirmek ve bu değerlerimizi gelecek nesillere aktarmaktır” dedi.

 

“Sanat dallarımızın kökleşmesini önemsiyoruz”

Kadim geleneğimizden beslenerek günümüze ulaşan sanat ve zanaat dallarının gelişmesini, kökleşmesini, yaygınlaşmasını ve gündelik hayatta daha çok yer almasını önemsediklerini ifade eden Ufuk Uyan, “Bu anlayışla hareket ederek, Sanatın ve Sanatkârın İzinde eserini kültür sanat dünyamıza kazandırdık. Bu eserimizle, kadim geleneğimizi yansıtan 30 sanat ve zanaat dalını günümüz insanımızın gündemine yeniden taşıyoruz. Sanatın ve sanatkârın izini titizlikle takip ederek bu kıymetli çalışmayı hazırlayan İbrahim Ethem Gören Bey başta olmak üzere eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu müstesna esere Kuveyt Türk’ün internet sitesinden e-kitap formunda erişilebileceği bilgisini tüm kitapseverlerle paylaşmaktan memnuniyet duyduğumu belirtir, kültür sanata gönül veren herkese keyifli okumalar dilerim” diye konuştu.

 

Sanat dünyasını okuyucuların irfanına sunan bir eser

408 sayfayla oldukça hacimli bir kaynak olan Sanatın ve Sanatkârın İzinde eserinin “Dünden Bugüne İki Usta” bölümünde, tezyîni sanatlara büyük hizmetleri geçen müzehhibe Fatma Rikkat Kunt Hanımefendi ile hat sanatının beyefendi şahsiyeti Prof. Dr. Ali Alparslan’ın örnek sanat, estetik ve çalışma hayatlarına ayna tutuluyor. “Bugünden Yarına İki Usta” bölümünde ise hat sanatının mektepli ve alaylı ustası, hocaların hocası Dr. Hüseyin Gündüz ile katı’, ebru ve tezhip sanatlarımızı yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da en iyi bir şekilde temsil eden Ahmet Çoktan’ın sanat dünyalarına nazar ediliyor.

 

Eserde yer alan sanat dalları ve sanatkârlar

Eserin ana eksenini oluşturan hüsn-i hat (Mahmut Şahin), tezhip (Faruk Taşkale), minyatür (Gülçin Anmaç), ebru (Alparslan Babaoğlu), cilt (Gürcan Mavili), katı’ (Ersin Yıldızhan), kalemişi (Semih İrteş), Dinî Türk Mûsikîsi (Ahmet Hakkı Turabi), çini (Ayşe Özkan), seramik (Meryem Uguz Kaplan), tesbih (Eymen Gürtan), naht (Mesut Dikel), ahşap oyma (Bekir Uslu), kündekârî (Şehmuz Okur), sedef kakma (Sinan Çiftci), bakır kakma (Ebubekir İnan), mücevher tasarımı ve tezyinatı (Uğur Karataş), vitray (Mustafa Topaloğlu), sıcak cam sanatı (Etem Geyik), cam süsleme (Rengin Alkın), dival işi / Maraş işi (İlkay Dilibağlı), tel kırma/Bartın işi (Meral Döngel), Bosna kilim sanatı (Amila Smajovic´), yazmacılık (Didem Öz), keçecilik/tepme keçecilik (Emel Oğuz), bastonculuk (Refa Gökbulak), kaligrafi (Bünyamin Kınacı), geleneksel ipek dokumacılığı (Yılmaz Büyükaşık), kitre bebek sanatı (Naciye Aksakaloğlu) ve yaprak oyma (İsmail Erdem) sanat ve zanaatlarına ayrılan bölümde ise birbirinden değerli sanatkârların sanat anlayışları, alın terleri, ustalıkları ve eserlerinden örnekler okuyucuların istifadesine sunuluyor. 

 

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Tezhip Ana Sanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Taşkale, Dr. Seyfettin Kurt,
genel koordinatör Dr. Bekir Cantemir, editör Sibel Cantemir, tasarımcı Yüksel Yücel, kaligraf Bünyamin Kınacı, fotoğraf sanatkârı Ahmet Bilal Arslan ve Dr. Ebubekir İnan gibi önemli isimlerin de katkıda bulunduğu Sanatın ve Sanatkârın İzinde adlı eser, matbu olmasının yanı sıra Kuveyt Türk web sitesinde e-kitap olarak da tüm okurların istifadesine sunuluyor.  

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Netflix, İKSV ve Sinema Televizyon Sendikası işbirliğiyle oluşturulan ‘COVID-19 Sinema ve Televizyon Sektörü Desteği’nde ikinci aşama başlıyor. Bu aşamayla birlikte Netflix’in pandemiden olumsuz etkilenen kamera arkası çalışanları için sağladığı destek 6 milyon TL’ye yaklaşacak.

 

Netflix, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve Sinema Televizyon Sendikası’nın kamera arkasındaki çalışanlar için oluşturduğu ‘COVID-19 Sinema ve Televizyon Sektörü Desteği’nde ikinci aşama başlıyor.

 

İlk aşaması Haziran 2020’de tamamlanan destek kapsamında Netflix tarafından oluşturulan 4 milyon TL’lik kaynak, başvuru kriterlerini karşıladıkları belirlenen sektör çalışanları ile paylaşılmıştı. Yeni oluşturulan yaklaşık 2 milyon TL’lik ek kaynaktan ise ilk aşamada destek alma imkanı bulamayan kamera arkası çalışanları faydalanacak. Desteğin yönetimini ve dağıtımını bir önceki aşamada olduğu gibi yine İKSV ve Sinema Televizyon Sendikası üstlenecek.

 

Mart ayı içerisinde başlaması planlanan ikinci aşama için yeni başvuru alınmayacak. Destekten yalnızca ilk aşamada gerekli kriterleri karşılayan başvurular yaptıkları belirlenen ancak bütçe limitine ulaşılması nedeniyle destek alamayan sektör çalışanları faydalanacak. Bu aşamanın da tamamlanmasıyla birlikte, kamera arkası çalışanlara sağlanan kişi başı 2500 TL’lik desteğin toplamı 6 milyon TL’ye yaklaşacak.

 

‘COVID-19 Sinema ve Televizyon Sektörü Desteği’ne serbest çalışanlar da dahil olmak üzere Türkiye çapında prodüksiyonların durmasından olumsuz etkilenen kamera arkası çalışanları başvurmuştu. Bu kapsamda kamera, ışık, ses, sanat yönetimi, makyaj, kostüm tasarımı ve ulaşımın da aralarında bulunduğu pek çok farklı birimde görev yapan çalışanlar yer alıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akbank Sanat kültür yeni dönemde de sanat etkinliklerini sosyal medya kanallarından sanatseverlerle buluşturuyor.

Akbank Caz Festivali’nin "Yıl Boyu Caz" konserleri kapsamında Nisan 2020 döneminde başlatılan “Evin Caz Hali” konserleri yeni programı ile devam ediyor.

Yoğun ilgi gören ve Ocak ayında yeniden başlayan “Evin Caz Hali” konserler serisinde Mart ayında  Çağla Karaali, Efe Artun Yüksel ve Oğulcan Akça’dan oluşan JAPA, 18 Mart Perşembe akşamı 18.00’de Akbank Sanat Youtube kanalında yer alacak.

 

18 Mart 2021 Perşembe

Saat: 18.00  

JAPA (Çağla Karaali, Efe Artun Yüksel, Oğulcan Akça) (vokal, davul-gitar-bas gitar)  

             

15 Nisan 2021 Perşembe

Saat: 18.00  

Bilge Günaydın Trio (Bilge Günaydın: Piyano, Cenk Erdoğan: Gitar, Ozan Musluoğlu: Kontrbas)

 

27 Mayıs 2021 Perşembe

Saat:18.00  

Eylül Ergül Trio (Eylül Ergül: Piyano, Vokal , Ozan Musluoğlu: Kontrbas , Serdar Barçın: Flüt ve Saksafon )

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pera Film, Mart ayının ikinci programında “Kristal Berraklığı” sergisinden ilhamla hazırladığı seçkiyi sinemaseverlerle buluşturuyor. Pera Müzesi web sitesi üzerinden gösterime sunulan “Kayıp Rüzgârlar” adlı programda, deneysel sinemanın önemli ismi Caryn Cline’ın botanicollage tekniğiyle oluşturduğu filmleri ile, ödüllü yönetmen Belma Baş’ın prömiyeri Toronto Film Festivali’nde yapılan Zefir filmi yer alıyor. 

Pera Müzesi Film ve Video Programları, Kristal Berraklığı sergisi kapsamında hazırladığı “Kayıp Rüzgârlar” adlı programı çevrimiçi olarak izleyiciyle buluşturuyor. Kristalin simgesel anlamlarının ötesine geçerek güncel sorunları gündeme taşıyan sergide işaret edilen insan-doğa ilişkisi bu kez, filmler aracılığıyla mercek altına alınıyor. Yirmi yılı aşkın süredir renk tonu ve ortam üzerinde deneyler yapan Caryn Cline, botanicollage tekniğiyle ürettiği 3 filmle, Belma Baş ise ilk uzun metrajlı kurmaca filmi Zefir ile seçkide yer alıyor. 

Doğal ve yapayın şaşırtıcı uyumu: Botanicollage
Film yapımcısı, küratör ve öğretmen Caryn Cline, renk tonu ve ortam üzerinde deneyler yaparak, tanıdık şeyleri yabancı bağlamlarda, farklı bir bakış açısıyla izleyiciye sunuyor. İlk kez Stan Brakhage tarafından kullanılan ve kendisinin botanicollage adını verdiği teknikle sıra dışı animasyonlar yaratan Cline, normalde gözden kaçan küçük doğal objelerin film karesini doldurduğunda nasıl etkileyici formlara dönüştüğünü gözler önüne seriyor. Çiçek ve yaprak gibi organik materyalleri film şeridine yapıştırarak deneysel eserler üreten yönetmen, bitkileri tanıdık olmadığımız ortamlarda sunarak “gerçekliği tamamen değiştirmeyi” hedefliyor ve bizi bitki dünyasıyla olan ilişkimizi sorgulamaya davet ediyor. Program kapsamında, İnsan Soyu Ota Benzer, Kayıp Rüzgârlar ve Kelebek Felaketi adlı kısa filmler Pera Film izleyicileriyle buluşuyor. 

Doğanın yanında her şey geçici… 
Belma Baş’ın ödüllü kısa filmi Poyraz’ı tematik olarak izleyen Zefir, yönetmenin ilk uzun metraj kurmaca filmi olma özelliğini taşıyor. Çekimleri Ordu'nun Çambaşı yaylasında gerçekleştirilen film, doğanın sürekliliği ile insanın geçiciliği arasındaki karşıtlığa mercek tutuyor. 11 yaşında başına buyruk bir kız çocuğu olan Zefir’in kayıp ve ölüm gibi temalarla kurmaya çalıştığı ilişkiyi, doğayla olan karşılaşmalar paralelinde izleyiciye aktaran filmin dünya prömiyeri Toronto Film Festivali’nde yapılmıştı.

Kayıp Rüzgârlar film programı, 12 – 26 Mart tarihleri arasında Pera Müzesi web sitesi üzerinden izlenebilir.    

Çevrimiçi film programı sadece Türkiye'deki izleyiciler tarafından izlenebilecektir. Film gösterimleri, aksi belirtilmediği sürece, +18 uygulamasına tabidir.

 

Gösterim Programı:
Kayıp Rüzgârlar 
12 – 26 Mart 2021

Zefir (93’)
Zephyr 

İnsan Soyu Ota Benzer (12’)
All Flesh is Grass 

Kayıp Rüzgârlar (3’)
Lost Winds

Kelebek Felaketi (6’)
Butterfly Disaster

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İş dünyasına yönelik programlarıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Endüstri Radyo, geçtiğimiz yıl 2 binin üzerinde program konuğu ağırladı.

Türkiye’de ilk dünyada ise birkaç örneği bulunan ST Endüstri Radyo, sadece şirketleri ilgilendiren programları ile dinleyicilerle buluşmaya devam ediyor.

Türkiye’nin sanayi şehirlerine öncelik vererek karasal yayınını genişleten Endüstri Radyo iş dünyasından yılda 2 binin üzerinde konuk ağırlayarak satıştan pazarlamaya, üretimden ihracata kadar birçok alanda yaptığı yayınlarla dinleyicilerle buluşuyor.

 

SEKTÖRLERİN NABZINI TUTUYOR

Enerji, makine, teknoloji, sanayi, otomasyon, endüstri, turizm, satış ve iş’te yaşam konularında sektörün önde gelen mensuplarını ağırlayan Endüstri Radyo, iş dünyasına dair gelişmeleri aktarırken, 40’tan fazla programcının yayınlarıyla sektörün nabzını tutmaya devam ediyor.

Dinleyici kitlesini şirket yöneticileri ile çalışanlar oluşturan ve hedef kitlesi şirketler olan markalara büyük fırsatlar sunan Endüstri Radyo, iş yönetimi, insan kaynakları, KOBİ’lerin finansmana erişimi, dijitalleşme, teşvik ve destekler, B2B pazarlama, üretim, teknoloji yatırımları, ihracat, yeni iş fikirleri ve şirketleri ilgilendiren diğer konular üzerinde de yayınlarına devam ediyor.

 

KARASAL YAYIN YAPIYOR

Hiç müzik yayını olmadan 24 saat sadece iş dünyasına yönelik konuların konuşulduğu ST Endüstri Radyo, karasal yayında İstanbul, Kocaeli ve Yalova’da 105.8, Manisa ve İzmir’de 102.8, Bursa’da 106.7, Balıkesir’de 106.6, Sakarya’da 102.0 ve Konya’da 95.4 frekanslarından yayın yapıyor.

 

PODCASTLER İŞ DÜNYASINDA

Son zamanların en popüler yeni medya türlerinden olan podcastler, Endüstri Radyo ile iş dünyasına ulaşıyor. Yalnızca karasaldan değil tüm dijital platformlardan dinlenebilen Endüstri Radyo’da, yayınlanan programların podcastleri web sitesinde yer alıyor. Podcastler, Türkiye’de ve dünyada iş yaşamında yaşanan gelişmeleri takip etmek isteyenlerden büyük ilgi görüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İnsanlığı ortak bir deneyimde buluşturan ve birlikte çözüm üretmenin önemini hatırlatan pandemi döneminde kitaplar, duygusal ve düşünsel dünyamızın en vazgeçilmez eşlikçisi oldu. Bu benzersiz dönemde sorunlara yaratıcı çözümler bulmanın ve gerçekçi umutlar üretmenin yollarını okurları, yazarları, çizerleri ve çevirmenleriyle omuz omuza arayan Tudem Yayın Grubu, 2021 baharını "herkese iyi gelecek" kitaplarla karşılıyor.

Hanzade Servi, Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) hakkında farkındalık yarattığı Kumsal'ın Çizgili Dünyası'yla; Koray Avcı Çakman, yayıma hazırlanan bir kitabın okura ulaşma serüvenini sayfalarına taşıdığı Bir Kitabın Macerası'yla; Mavisel Yener, günlük ve anı türlerine dair değerli bilgiler aktardığı Günlük de Neyin Nesi? adlı eseriyle; Pelin Güneş ise ilkgençlik heyecanlarına odaklandığı Sıkıldım, İki Hafta Yokum isimli romanıyla yeni yayın döneminde okurlarını selamlıyor.

Savaş Atı'nın yaratıcısı, eserleri onlarca dile çevrilen İngiliz yazar Michael Morpurgo, yeni romanı Gölge ile bu kez gözünü Asya kıtasındaki insanlık dramına çeviriyor ve Afgan bir çocuğun hayatta kalma mücadelesine odaklanıyor. Yayımlandığı günden bu yana on binlerce okurun beğenisini kazanan Üç Çocuk, Bir Öğretmen ve Unutulmaz Bir Gün'ün bol ödüllü yazarı John David Anderson, son yapıtı Tuhaflıklar Ailesi Yollarda ile gizemli bir serüven eşliğinde aile bağlarının ve duyguları ifade etmenin önemine değiniyor.

Büyük beğeniyle takip edilen ''Sen de Oku'' koleksiyonu yeni kitaplarıyla yoluna devam ediyor. Küçük Hekim ve Geceden Kaçış bu dönemin öne çıkan kitapları arasında yer alıyor. Ayrıca, okuma güçlüğü çeken, okumaya yeni başlayan ve okuma becerisini geliştirmek isteyen çocuklara yol göstermek amacıyla hazırlanan Okuma Güçlüğü'ne Yönelik Alıştırmalar -1 Ses Farkındalığı, sunduğu görsel, işitsel ve yazınsal alıştırmalarıyla okumayı oyun hâline dönüştürmeyi başarıyor. Koleksiyonun önemli bir uzantısı olarak, geçtiğimiz güz aylarında ilk meyvelerini veren ''Sen de Oku Klasikler'' seçkisi ise iyiden iyiye palazlanıyor. Hanzade Servi'nin tekrardan hayat verdiği Peter Pan, Mavisel Yener'in yeniden anlattığı Oz Büyücüsü ve Ümit Mutlu'nun duru bir yorum kattığı Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, bahar aylarında okurlarla buluşuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı