Kategori arşivi: Kültür & Sanat

İsmet Değirmenci ile suluboya resim üzerine bir atölye

İstanbul Modern, Borsa İstanbul’un sponsorluğunda gerçekleştirilen Sizin Perşembeniz Sanatçı Atölyeleri’nde katılımcıları sanat dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatseverler 11 Mart’ta İsmet Değirmenci ile çevrimiçi bir araya gelerek suluboya tekniğinin inceliklerini öğrenecek ve kendi resimlerini oluşturacak

“Sizin Perşembeniz” Çevrimiçi Sanatçı Atölyeleri’nin mart ayı konuğu İsmet Değirmenci olacak. Değirmenci’nin üretim pratiğinden yola çıkan atölyede katılımcılar, suluboya tekniğinin inceliklerini öğrenirken, doğanın ritmini, düzenini ve saflığını hissedip, iç dünyalarına dönerek anlamlar üretip resimlerini oluşturacak.

Sanatçının suluboya çalışmalarının inceleneceği bir sunum ile başlayan atölye, Değirmenci’nin doğayla iç içe yaşamına; doğa yürüyüşlerine, doğanın döngüsüne ve ortak duygularımıza uzanan kısa bir söyleşiyle devam ediyor. 

İsmet Değirmenci kimdir? 

1964 doğumlu sanatçı, 1991’de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel bölümünden mezun oldu. 1994 – 2020 yılları arasında kişisel sergiler gerçekleştiren Değirmenci, Ankara, Kıbrıs ve yurtdışında karma sergilere katıldı. 1995’te Esbank, XII. Yunus Emre Resim yarışmasında başarı ödülü aldı. 2002’den itibaren Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. 2020’de İstanbul, Galeri Bu’daki “Doğa Konuşur” sergisine ev sahipliği yaptı.

Sanatçının dünyasına yolculuk

Kısa söyleşiler ve sanat uygulamalarından oluşan atölye programları sanatçıların yaratım süreçlerini ve sanatsal deneyimlerini katılımcılarla paylaşmalarını sağlıyor. Sanatçıların dünyasında bir yolculuğa çıkaran “Sizin Perşembeniz” Çevrimiçi Sanatçı Atölyeleri’ne herkes ücretsiz olarak kayıt yaptırabiliyor. Katılımcılar, rezervasyonun ardından gönderilen ön bilgilendirme formuyla listelenmiş malzemeleri etkinlik gününde hazırlayıp, yine aynı formda iletilen adresten çevrimiçi uygulamaya girerek, programa dâhil oluyor. 

Tarih: 11 Mart 2021

Saat: 16.00-17.00

Çevrimiçi canlı konferans yoluyla gerçekleştirilen programa katılım 25 kişiyle sınırlı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Performans Sanat Konuşmaları’’ Seminer Dizisi Başlıyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Güncel Sanat Kulübü, performans sanatını geniş bir perspektiften ele almak amacıyla ‘’Performans Sanat Konuşmaları’’ isimli bir seminer dizisi başlatıyor. Düzenlenecek seminer dizisi kapsamında; performans sanatının gelişimi Türkiye ve dünya nezdinde ele alınacak; güncel konular, kurumlar ve kolektif yapılanmalar ile aynı zamanda sanatçı pratiklerine odaklanılacak seminerler ve atölyeler gerçekleştirilecek. Mart ayı boyunca devam edecek seminerler ve atölyelerde ülkemizde performans sanatı alanında yapılan çalışmalar katılımcılarla buluşturulacak.

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü öğrencileri tarafından kurulan Güncel Sanat Kulübü’nün düzenlediği seminer dizisinde Şükran Moral, Tuğçe Tuna, Ayça Ceylan, İ. Ata Doğruel, Dicle Doğan,  Eylem Abalıoğlu, Leman Sevda Darıcıoğlu, Azra İşmen, Simge Burhanoğlu ve CANAN gibi isimler söz alacak. Serinin “Performans Sanatının Gelişimi” başlıklı ilk etkinliği Şükran Moral ve Tuğçe Tuna'nın katılımıyla, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serhan Ada'nın moderatörlüğünde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü akşamı saat 18:00'da online olarak düzenlenecek. Seminer dizisi 27 Mart Tiyatrolar Günü saat 14:00’da Ayça Ceylan’ın “Bir Performans Nasıl İnşa Edilir?”  atölyesi ile son bulacak.

 

Program:

8 Mart 2021, saat 18:00

Performans Sanatının Gelişimi 

Konuşmacılar: Şükran Moral, Tuğçe Tuna

Moderatör: Serhan Ada

Zoom ve BİLGİ Güncel Sanat Kulübü Youtube Kanalı (Eş zamanlı)

 

11 Mart 2021, saat 18:00

Nasıl bir şey bu Performans Sanatı?

Konuşmacı: Ayça Ceylan

Moderatör: Şafak Arda Arslan

Zoom ve BİLGİ Güncel Sanat Kulübü Youtube Kanalı (Eş zamanlı)

 

12 Mart 2021, saat 18:00

Sanatçı Konuşması

Konuşmacı: İ. Ata Doğruel

Moderatör: Pırıl Kurbetçi

Zoom ve BİLGİ Güncel Sanat Kulübü Youtube Kanalı (Eş zamanlı)

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Milliyet Foto Muhabirlerinin Objektifinden ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’

Sanatseverlerin kültür-sanat haberlerini yakından ilgiyle takip ettiği Milliyet Sanat Dergisi, bu sene 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ adlı özel bir ek çalışması ile günün anlam ve önemine vurgu yapıyor. Milliyet foto muhabirlerinin çektiği farklı iş kollarında ve yaşam alanlarındaki kadınların fotoğraflarıyla hazırlanan seçkiden oluşan ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ özel ekinde foto muhabirlerin fotoğrafı çekerken hissettiği duygular kendi hikayeleriyle yer alıyor. 

 

Türkiye’de kültür-sanata dair her türlü güncel içeriği sanatseverlerle buluşturan 49 yaşındaki Milliyet Sanat Dergisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ adlı özel ekiyle kutluyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için, Milliyet foto muhabirlerinin çektiği farklı iş kollarında ve yaşam alanlarındaki kadınların fotoğraflarıyla hazırlanan seçkiden oluşan ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ özel ekinde her fotoğrafın hikayesi sanatseverlerle buluşuyor. 

 

Milliyet Sanat Dergisi’nin bu özel ekinde; kadınların tarladan, mülteci kamplarına, uçaklardan, trenlere, lale bahçelerinden, yaylalara, hastanelerden, spor salonlarına hayatın içindeki birbirinden farklı çok özel anlarının fotoğrafları Milliyet foto muhabirleri Ozan Güzelce, Oğuz Yeter, Can Erok, Ünal Çam, Hüseyin Özdemir, İbrahim Maşe ve Uğur Can’ın objektifinden ve onların duygularıyla yer alıyor. 

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların azimlerine, gözü pekliklerine, çalışkanlıklarına, dik duruşlarına, şefkat ve merhametleriyle hayata kattıkları ruhlarına, emeklerine ve yaratıcılıklarına değinen Milliyet Sanat dergisi ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ ile tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor.

 

Milliyet Sanat Dergisi ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ özel ekine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Turkcell Dergilik üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Netflix, Zack Snyder'in yeni filmi Ölüler Ordusu'nun tanıtım fragmanını paylaştı

Ölüler Ordusu, 21 Mayıs’ta tüm dünyayla aynı anda sadece Netflix’te

 

Las Vegas'ta meydana gelen bir zombi salgınının ardından bir grup paralı asker, karantina bölgesine girerek tarihin en büyük soygunlarından birini gerçekleştirmek için harekete geçer.

 

Yönetmen: Zack Snyder 

Hikaye: Zack Snyder

Senaristler: Zack Snyder, Shay Hatten, Joby Harold  

Yapımcılar: Deborah Snyder, Wesley Coller, Zack Snyder

Oyuncu Kadrosu: Dave Bautista, Ella Purnell, Omari Hardwick, Ana De La Reguera, Theo Rossi, Matthias Schweighöfer, Nora Arnezeder, Hiroyuki Sanada, Garret Dillahunt, Tig Notaro, Raúl Castillo, Huma Qureshi, Samantha Win, Richard Cetrone ve Michael Cassidy

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Panik atak duası

Türkiye’de her 100 kişiden 4’ünün yaşadığı panik atak problemine karşı bir destek de manevi dünyadan geldi.  İlahiyatçı Yazar Dr. Arif Arslan’ın kaleme aldığı, Vesvese isimli kitapta, panik atak için okunacak dualara yer veriliyor. Panik atak rahatsızlığı için öncelikle psikiyatriste gidilmesi önerilen kitapta, tedavi çabalarına destek için dua okunması öneriliyor. Dr. Arif Arslan, Sena Yayınları’ndan çıkan kitabında, panik atağa karşı Şahmeran duasının 21 gün boyunca günde 21 defa okunmasını tavsiye ediyor. 

 

Kitapta yer alan Şahmeran (Şah-ı Merdan) duasının okunuşu şöyle:

 

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hayyu’l-Kayyûm!

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Aliyyu’l-Hâkim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’s-Semiu’l-Alim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Rahmanü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Vahidu’l-Ehad.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Ferdü’l-Vârid

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Raufü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Azizü’r-Rahim.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’z-Zâhiru’l-Bâtın.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Ehadü’s-Samed.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Fettâhu’l-Alîm.

Allah’u lâ ilahe illa Hüve’l-Azizü’l-Alîm.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hannânü’l-Mennânü’d- Deyyan.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Kâdiru’l-Kâhir. Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Râfiü’l-Alîm.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’r-Rabbü’l-Arşi’l-Azîm. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Melikü’l-Kuddüs. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hakku’l-Mübin. Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Bâisü’l-Vâris.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Esmaû’l-Hûsna.

Allahu lâ ilahe illa Hüve’l-Hayyu lâ ilâhe illâ Hüve Fâdıü’l- Muhlisîne lehü’ddin. Sübhane birahmetike yâ Erhame’r- Rahimin. Ve’l-Hamdü lillahi Rabbi’l-Âlemin.

 

“Vela havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azim” tesbihi de eklenebilir, etkili olur.

NOT: Seçkin hattatların da yazdığı orijinal Şahmeran duası budur. Okunuşu da yukarıda verdiğimiz gibidir. Birkaç arkadaşımla görüşüp bir yeri tartıştık: Yirmi birinci satırdaki, “Fâdiü’l-Muhlisine” kısmını araştırdık. Normalde “Fadlü’l-Muhlisîne” olması lazımken, yazılı nüshalarda metinde olduğu gibi yazılmıştı. Biz de dokunmayıp olduğu gibi bıraktık. Ancak o kısmın “Fadlü’l-Muhlisine” diye okunması, anlam bakımından daha doğru olur diye düşünüyoruz.

 

KİMLER OKUMALI?

 “Şahmeran Duası önemli ve etkili bir duadır, okuyan hiçbir kimse hiçbir zaman mahrum kalmaz. Çok denenmiştir” diyen Dr. Arslan, bu duanın kimler tarafından okunması gerektiği konusunda şu bilgileri verdi: “Şahmeran duasını her kim ki kısmet için okursa kısmeti açılır. Satılmayan mal için okunursa en kısa bir zamanda malı satılır. Herhangi bir niyet için okunsa buna evham, vesvese, korku, depresyon, panik atak gibi ruhsal rahatsızlıklar da dâhil olmak üzere, o niyeti gerçekleşir, muradına erer. Bu duanın en az okuma miktarı olan şekliyle bile olsa aralıksız yedi gün okumaya devam eden kimse istediğini elde eder. Bazı işler için okuma miktarları tecrübeler sonucunda şöyle belirlenmiştir: İş için 7 (yedi) gün, satılmayan mal için 11 (on bir) gün, kısmet açmak için ise her gün sabah akşam veya sadece birinde 21 (yirmi bir) defa okunmalıdır.”

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünde

Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği Youtube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, yeni bölümünde tiyatronun deneyimli ve yetenekli yönetmenleri İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek’i bir araya getirdi. Pandemi koşullarında tiyatro sanatının geleceği ve sahne anıları üzerine sohbet ettikleri “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünü Zorlu PSM Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

 

Yeni formatlardaki dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyim sunmayı sürdüren Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu paylaşıyor. 

 

Kısıtlamaların içinden hep yaratıcılık ürer…

 

Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatçıların, birbirlerine merak ettiklerini sordukları ve sahne tozu yutmanın kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin Youtube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; tiyatro sahnesinin tecrübeli isimleri İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek keyifli sohbetleriyle kamera karşısına geçiyor. 

 

Pandemi koşulları sebebiyle tiyatro performanslarının askıya alınmasının kendileri için nasıl bir süreç yarattığını anlatan deneyimli isimler; tiyatronun geleceğine yönelik öngörülerini de paylaştı. Tiyatro sanatının en büyük kozunun insanla kurduğu ilişki ve etkileşim olduğunu ifade eden İpek Bilgin, “Bu süreçte insanlar birbirlerini özledi, pandemi sonrası tiyatro için çok daha verimli olabilir.” ifadeleriyle konuya yaklaşımını paylaştı.

 

Geleceğe yönelik tiyatro alanındaki planlarını da izleyicilerle paylaşan deneyimli isimlerden Çağ Çalışkur yeniden öğrenciliğe dönmek istediğini belirtirken, “Hangi disiplin olduğu önemli değil, öğrenci olma durumunu yeniden yaşamak istiyorum. O farklı disiplinler bünyeme girdikten sonra yeniden sanata dönmenin hem bana hem de yapacağım işlere daha faydalı olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı. 

 

Son zamanlarda Zorlu PSM Youtube kanalındaki Dijital Sahne projesi ile dikkat çeken genç ve başarılı tiyatro yönetmenleri arasında adı anılan İbrahim Çiçek ise pandemi sürecinde bir dizi yazdığını ve bu sürecin bitmesiyle birlikte ilk hedefinin dizisinin çekimlerine başlamak olacağını anlattı.

 

İpek Bilgin, Çağ Çalışkur ve İbrahim Çiçek keyifli ve bir o kadar da içten sohbetini izleyebileceğiniz “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümünü Zorlu PSM YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Moskovalı İzleyicinin Türk Filmlerine İlgisi Artıyor

Yunus Emre Enstitüsü, Yozgat Blues filmini Moskovalı sinemaseverlerle buluşturdu. 

 

Başrollerini Ercan Kesal, Ayça Damgacı ve Tansu Biçer’in paylaştığı, Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği “Yozgat Blues” Moskovalı izleyicilerin beğenisine sunuldu.

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, T.C. Moskova Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Sinemacılar Birliği ve Moskova Yunus Emre Enstitüsü iş birliği ile düzenlenen etkinlik kapsamında ayın filmi “Yozgat Blues” oldu. Yönetmenliğini Mahmut Fazıl Coşkun’un üstlendiği dramatik komedi filmi, salgın tedbirleri çerçevesinde salonda yerlerini alan Moskovalı sinemaseverlerden tam not aldı. 

 

Gösterim öncesi açıklamalarda bulunan T.C. Moskova Büyükelçiliği Müsteşarı Zeynep Savaş Suca: “Pandemi şartlarına rağmen son dönemde üç Türk filmini daha Moskovalı sinemaseverlerle buluşturmaktan memnuniyet duyuyoruz. Gereken önlemlere özenle uyularak Türk sinemasının seçkin eserlerini Moskovalı izleyicilerin beğenisine sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

 

Rusya’nın başkenti Moskova’da gösterimi gerçekleştirilen Türk filmlerine, sinemaseverler büyük ilgi gösteriyor. Salgın koşullarında belirlenen önlem ve yönetmelikler çerçevesinde gerçekleştirilen gösterimlere ülkenin tarihi sinema salonlarından “Dom Kino” sineması ev sahipliği yapıyor. 

 

Yıl boyu devam etmesi planlanan etkinlikte gösterilen filmler Rusça alt yazılı olarak Moskovalı sinemaseverlerin beğenisine sunulmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mart Ayında FilmBox Ekranlarında Kadın Yıldız Yağmuru

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranları heyecan ve eğlenceyle aydınlatıyor. 

8 Mart Kadınlar Günü ve Mart ayının diğer Pazartesileri, dünyaca ünlü aktrislerin başrolde olduğu, heyecan, romantizm ve eğlence dolu birbirinden güzel filmler, keyifli filmlerin adresi FilmBox ekranlarında yer alacak; kadın yıldızların ışığı 21:30’da ekranlara yansıyacak.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Duvak (The Painted Veil) – 1 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

1 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmde İngiltere doğumlu aktris Naomi Watts’a, Edward Norton eşlik ediyor. Filmin öyküsü, Küçük bir Çin köyünde kolera salgını ile savaşan bir doktorun, bir yandan da evliliğindeki sorunlarla yüzleşmesi üzerine kurulu.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Acımasız Tanrı (God of Carnage) – 8 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

8 Mart Kadınlar Günü gecesinin ekran bombası, Akademi ödüllü iki kadın yıldızı bir araya getiriyor. Oscar’lı Kate Winslet ve heykelciği iki kez kaldırma başarısı gösteren Jodie Foster’ın büyük bir oyunculuk gösterisi sergilediği filmin öyküsü, iki haşarı çocuğun parkta kıyasıya kavgasıyla başlıyor. Ebeveynler, bu sürtüşmeyi bir ev davetiyle modern bir biçimde çözmeye ve tatlıya bağlamaya çalışır. İlk başta medeni biçimde konuşarak sorunu çözmeye çalışsalar da sonrasında işler sarpa sarar ve herkesin birbirinden sakladığı foyası meydana çıkar. Hiç beklenmedik, acımasız bir yüzleşme başlamıştır ve bundan hiç kimsenin kaçması mümkün değildir.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Aşk Yeniden (Hope Springs) – 15 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı’nın. 15 Mart gecesi yayınlanacak filmde, Oscar ödüllü efsane aktris Meryl Streep’e bir diğer Oscar ödüllü efsane, Tommy Lee Jones eşlik ediyor. Filmin öyküsü, 30 yıllık evliliğin ardından ilişkilerini düzeltmeye çalışan, çok yoğun geçecek ve bir hafta sürecek olan bir evlilik danışmanlığı programına giren bir çift üzerine kurulu.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Dumplin (Dumplin) – 22 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

22 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmde başrolü, sevilen aktris Jennifer Aniston üstleniyor. Film, farklı karakterlere ve özelliklere sahip bir genç kız ve annesinin güç birliğini öyküleştiriyor. Annesinin Dumplin', arkadaşlarının da kısaca Will diye çağırdığı Willowdean, fazla kilolu bir genç kızdır. Ancak fazla kiloları onda asla güven eksikliği yaratmamıştır ve halinden çok memnundur. Annesi Rosie ise gençliğinde güzellik kraliçesi olmuş bir kadındır. Kilosuyla dalga geçilmesini pek umursamayan Will, günün birinde Bo adında bir çocukla tanışır ve ona hissettikleri derinleştikçe kendi bedeni hakkında tereddütlere düşmeye başlar. Güvenini tazelemek için gençler arası güzellik yarışması Miss Teen Blue Bonnet'e katılmaya karar veren Will ve annesi Rosie, bu süreçte aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp birbirlerine destek olmak zorundadır.

FilmBox Kadın Yıldızlar Kuşağı: Unutma Beni (Still Alice) – 29 Mart Pazartesi – Saat: 21:30

29 Mart Pazartesi gecesi ekranlara gelecek filmin başrolünde, Hollywood’un en güzel aktrislerinden Julianne Moore yer alıyor. Filmde, kendisine konulan Alzheimer teşhisiyle aile bağları test edilmeye başlayan bir dilbilim profesörünün öyküsü anlatılıyor.

FilmBox izlemek isteyen sinema severler, seçkin TV platformları, Vodafone TV Kanal 15 ve KabloTV Kanal 336, D-Smart Kanal 19 üzerinden kanala ulaşabiliyor. FilmBox içeriklerine ayrıca, FilmBox websitesi ve FilmBox + uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.

SPI International, FilmBox'un yanı sıra Türkiye’de yayın yapan diğer kanallarıyla da kaliteli yapımlar sunuyor. SPI International bünyesinde, ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan FilmBox, popüler TV dizileri, gişe rekorları kıran Hollywood filmleri, yılların eskitemediği klasikler gibi farklı türlerde içerik sunuyor. SPI International kanalları arasında, canlı karşılaşma heyecanı da sunan dövüş sporu kanalı FightBox, adrenalin sporu yarışmalarını ekrana taşıyan Fast&FunBox, ödüllü belgeseller sunan DocuBox, dünyanın ilk HD moda kanalı olan FashionBox yer alıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Copland: Perdenin Önü, Arkası” Konseri CRR Youtube Kanalında

20. yüzyılın en büyük bestecilerinden, senfonik Amerikan müziğinin babası olarak kabul edilen Aaron Copland ‘ın tiyatro ve sinemaya bakışını sergileyen “Perdenin Önü, Arkası” konseri 25 Şubat Perşembe akşamı,  Cemal Reşit Rey(CRR) Konser Salonu YouTube kanalından yayınlandı.  

Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası  şef Cem Mansur yönetimindeki konserde, Copland’ın müzik dilinin tipik örneklerini yansıtan birbirinden farklı iki eser seslendirdi. “Music for the Theater”, 1925 yılında, belli bir oyun için değil, müzikal anlatıma teatral yaklaşımından dolayı bu adı almış. “Music for Movies” (1942) ise, Copland’ın üç ayrı film için bestelediği müziklerden oluşmuş. 

Cem Mansur, konser öncesi Amerika’da senfonik müziğin gelişiminde Aaron Copland’ın yerini ve eserlerin hikayelerini müzikseverler için anlattı. 

 

Bu keyifli konseri bir hafta boyunca CRR YouTube kanalından izleyebilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Türker Kılıç’ın yeni kitabı çıktı

Beyin Cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın merakla beklenen yeni kitabı raflardaki yerini aldı. Prof. Dr. Kılıç, “Bağlantısallık” bilimsel metodolojisi ile “Yaşamdaşlık kültürü” adını verdiği kavramları daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyor.

 

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın, Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan yeni kitabında beyinbilim alanında son 100 yılda, özellikle de son 10 yılda kaydedilen gelişmelerin de ışığında yaşam bilimlerinden toplum bilim alanlarına hatta uzay bilimlere kadar artık bir bilim metodolojisi olarak bağlantısallığın öne çıktığını, herkesin anlayabileceği duru bir dille anlatıyor. Yeni bir bilimsel paradigma olarak tümdengelim ve tümevarımın üzerine Bağlantısallığı yerleştiriyor, bu yeni bilimsel metodolojinin de yeni bir kültür olarak Yaşamdaşlığı hayatımıza sokacağını, hatta soktuğunu iddia ediyor.

 

Prof. Dr. Kılıç, “Yaşam”daki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu, bilgi işleyen her sistemin er ya da geç zekâ ürettiği düşüncesinden yola çıkarak, bu bağlantıyı paylaşan her şey ve herkesin arasında yeni bir kavramsal ağ ortaya koyuyor, bu ağı da “Yaşamdaşlık” olarak niteliyor. Kitabında atıf yaptığı kaynakların zenginliği, farklı bilim alanları arası kurduğu bağlantılar ve (hem insanda hem sistemlerde) yaratıcılığa dair söyledikleri, bilim insanlarının da keyifle okuyacağı bir çalışma meydana getirmiş. Ayrıca uzmanı olmadığı halde ilham aldığı bilim alanlarından bahsederken gösterdiği tevazu ve okuyucuyu yer yer isim bile vererek alan uzmanlarına yönlendirmesi, kitaba samimi bir hava verirken mesajını “sezdirmeye” çalıştığı okuyucusuna duyduğu saygıyı da gösteriyor.

 

“En yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi”

 

Prof. Dr. Kılıç, kitabının önsözünde ise şöyle diyor: “Yola çıktığımızda en yetkin bilgi işleme sisteminin insan beyni olduğunu düşünüyorduk, şimdi anlamaktayız ki en yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi. İşte bu kitap bu bilimsel serüveni anlatıyor. Yeni bir bilimsel yöntem olarak bağlantısallık ve bu bilimsel anlayış dönüşümünün sonucunda insanlığın karşısına bir yaşama biçimi seçeneği olarak ortaya çıkan yaşamdaşlık bu kitabın konusu.”

 

Kitabın ikinci bölümünde Dr. Kılıç farklı mecralarda çıkmış yazılarını da bir araya toplamış. Özellikle Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin 218. sayısında çıkan ve SARS-CoV-2 virüsünü “Yaşamdaşlık”  kültürüne bir dönüşümün kavşağı olarak tanımladığı yazısında, Kılıç, içinden geçtiğimiz döneme “insanlık için bir antrenman” gözüyle bakıyor, “yaşam en sabırlı öğretmendir” diyor.

 

Prof. Dr. Türker Kılıç hakkında: Prof. Dr. Türker Kılıç; beyin cerrahisi profesörü ve anatomi bilim doktorudur. Hacettepe, Marmara ve Harvard Üniversitelerinde eğitim alan Prof. Kılıç 2015 yılında Avrupa Bilim ve Sanat Akademisine seçilmiş, 2019’da Dünya Bilim ve Sanat Akademisi üyeliğine aday gösterilmiştir. 2012’den bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı olarak da eğitim çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Kılıç, başta Harvard Tıp Fakültesi, Yale ve Johns Hopkins Üniversiteleri olmak üzere 10’dan fazla üniversitede konuk öğretim üyesi olarak ders vermiştir. Kılıç, 100’ün üzerinde mesleki başarı ödülüne layık görülmüş olup, bu ödüller arasında 1999’da aldığı Avrupa Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma Ödülü ile 2001’de aldığı Amerikan Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Tümör Araştırma Ödülü bulunmaktadır. H-indeksi (Aralık 2020) 34 olan ve 200+ bilimsel yayını 3.800+ atıf almış olan Dr. Kılıç, çeşitli beyin ameliyatı yöntemleri ve bazı beyin tümörlerinde kullanılan Glivec isimli ilacın buluşuna önemli katkı sahibidir. Türkiye'de Gamma-Knife Işın Cerrahisi, Beyin-Tümör Bankası, Ameliyathane MR tekniği uygulamalarını ilk başlatanlardandır. Bilimsel araştırmaları yanında, Tıp ve Bilim Eğitimi alanlarında da çalışmakta olan Prof. Dr. Türker Kılıç’ın bilim ve bilim eğitimi konulu konuşmaları internet üzerinden 10 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Dr Kılıç 2020’de kurulan Nörolojik Bilimler Enstitüsünün de kurucu başkanıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı