Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Tiyatro Bölümü öğrencileri, pandemi dolayısıyla sergileyemediği mezuniyet oyunuyla 28 Kasım Pazar günü, Yıldız Kenter Sahnesi'nde seyirciyle buluşacak.

 

Sanatın pek çok dalında akademik düzeyde hizmet veren Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı’nda tiyatro eğitimi alan öğrenciler sahnede yeteneklerini sergileyecek. Birbirinden değerli isimlerden ders alan konservatuarın tiyatro bölümü öğrencileri Rus Yazar Anton Çehov'un üç kısa oyununu bir araya getiren “Çok Yaşa Çehov”u sahneleyecek. 

ÜCRETSİZ SAHNELENECEK

Yönetmenler Deniz Büyükuysal Lişesivdin ve Deniz Yılmaz Karaoğlu tarafından bir tablo gibi işlenen oyunun sanat danışmanlığını Gözlem Kurt yaptı. Cihan Şarlak, Habibe Saçlı,  Hale Koyun, Osman Demir ve Ömer Baysar’ın rol aldığı oyun Yıldız Kenter Sahnesi’nde 28 Kasım Pazar günü saat 20.30’da ücretsiz olarak izleyici ile buluşacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Turizm Şehri Kocaeli” temalı 4 Mevsim Kocaeli 10. Ulusal Fotoğraf Yarışmasının sonuçları açıklandı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Atölye Modern’deki “Sanat Yapıtlarının Gizleri” seminer programı, modern ve çağdaş sanat yapıtlarının nasıl çözümlenebileceğine ve yorumlanabileceğine dair yöntemler sunuyor

 

İstanbul Modern’in yetişkinlere yönelik atölye ve seminer programı Atölye Modern çevrimiçinde devam ediyor.  “Sanat Yapıtlarının Gizleri” başlıklı  seminerin her bir dersi tanımlama, çözümleme ve yorumlama adımlarıyla katılımcılara sanat yapıtlarını incelemede her zaman uygulayabilecekleri bir model aktarıyor.   

Dr. Öğr. Üyesi Fırat Arapoğlu yönetiminde düzenlenen programda ele alınan çalışmalar, malzeme özellikleri, taşıdıkları örtük ve açık anlamlar, dönemlerini temsil eden ve aşan özellikleri, üretim yöntemleri gibi farklı açılardan analiz ediliyor.

Katılım belgeli seminerler

 

Bu seminer, birbirine bağlı dört dersten oluşuyor. Dersleri tamamlayan katılımcılara Atölye Modern Katılım Belgesi veriliyor

 

SANAT YAPITLARININ GİZLERİ  

 

1, 8, 15, 22 Aralık 2021, 

Çarşamba günleri, 19.30 – 21.30 

 

 

Birinci ders, Edouard Manet’nin “Kırda Piknik” (1863) ve Vincent van Gogh’un “Yıldızlı Gece” (1889) yapıtlarının çözümlenmesine odaklanır. Yapıtlarla birlikte 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanatın nasıl evrildiğine dair ipuçları sunar. 

 

İkinci ders, Marcel Duchamp’ın “Çeşme” (1917) ve Hannah Höch’ün “Cut With the Kitchen Knife Dada Through the Last Weimar Beer-Belly Cultural Epoch in Germany” (1919-20) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir. Bu sanat yapıtlarından yola çıkarak modern sanatta avangard kavramına ve bu kavramın eleştirisine odaklanır.

 

Üçüncü ders, Yoko Ono’nun “Painting to be stepped on” (1960-61)  ve Hans Haacke’nin “MoMa Poll” (1970) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir.  20. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanat üretim pratiklerine dair gelişen büyük dönüşümü işler. 

 

Dördüncü ders, Felix Gonzalez-Torres’in “Untitled (Portrait of Ross in L.A.)” (1991) ve Kara Walker’ın “A Subtlety, or the Marvelous Sugar Baby, an Homage to the Unpaid and Overworked Artisans Who Have Refined Our Sweet Tastes From the Cane Fields to the Kitchens of the New World on the Occasion of the Demolition of the Domino Sugar Refining Plant” (2014) yapıtlarının çözümlenmesiyle gerçekleşir. Malzemesi, sergilemesi ve üretim süreçleriyle günümüz sanatının ifade zenginliğine değinir ve sanatsal söylemin politik izdüşümlerini irdeler. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sivas Belediyesi kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği programlarına bir yenisini daha ekledi. Mehmet Ercan’la Sultanşehir Akşamları şiir gecesinin konuğu ise ünlü şair, televizyoncu ve yazar İbrahim Sadri oldu.

 

Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde sahne alan İbrahim Sadri en sevilen şiirlerini ve şarkılarını dinleyicileriyle buluşturdu. Şiirin yanı sıra muhabbetin de bol olduğu konserde İbrahim Sadri, şiirleriyle izleyenlere duygusal anlar yaşattı.

 

Programa Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve eşi İlkay Bilgin, Başkan Yardımcıları, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, İl Kültür ve Turizm Müdürü Teoman Karaca, Tarım ve Orman İl Müdürü Seyit Yıldız, Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

Salonu dolduran Sivaslılara teşekkür eden Sadri, “Sultanşehir’de, emin şehirde bulunmaktan çok mutluyum. Bizleri sizlerle buluşturan Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e de teşekkür etmek istiyorum. Şiire, edebiyata, sanata ilgi duyulması bizleri çok mutlu ediyor. Kendi şiirlerimizi ve üstatların şiirlerini bugün seslendirmeye çalışacağız ve bir kez daha sizlerle anlamaya çalışacağız. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.” dedi.

 

Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ise; İbrahim Sadri’yi Sivas’ta ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bizlere unutulmaz bir akşam yaşattınız. Programımıza katılım sağlayan izleyicilerimizle birlikte şiir dünyasının kapıları bir kez daha araladık. Gecemize anlam katan sizlere ve orkestra arkadaşlarımıza, emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum. Sultanşehir Akşamları programlarımız devam edecek. Hemşehrilerimiz, gençlerimiz kimi isterse bizler onların isteklerini yerine getireceğiz.” dedi.

 

Program sonunda Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, ünlü şaire plaket ve Sivas el sanatları ürünlerinin yer aldığı hediyeyi takdim etti.

 

Programın bir sonraki konuğu 17 Aralık 2021 Cuma günü Bahadır Yenişehirlioğlu olacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM, 2022 yazına damga vurmaya hazırlanan yepyeni konser serisi PSM Loves Summer konserlerine yeni isimler eklemeye devam ediyor. Alternatif rock, shoegaze ve post-punk gibi türlere kendine özgü yorum getiren Amerikalı indie rock topluluğu DIIV, PSM Loves Summer kapsamında 16 Haziran 2022’de 100 Studio’da olacak. 

 

 

Son yıllarda shoegaze/dream pop türlerini indie rock ile başarılı şekilde bir araya getiren gruplardan biri olan DIIV, 2012’de çıkardığı ilk albümü Oshin ile kendine kısa sürede hayran kitlesi yarattı. Zachary Cole Smith’in solo kayıt projesi olarak başlayan grup, vokalde Zachary Cole Smith, gitarda Andrew Bailey, bass gitarda/klavyede Colin Caulfield ve davulda Ben Newman'dan oluşuyor. Oshin (2012), Is the Is Are (2016) ve son olarak Deceiver (2019) ile 3 stüdyo albüm kaydeden grup, shoegaze’in huzur dolu melodilerini grunge’ın katarsis yaklaşımını harmanlayan bir müziğe imza atıyor. DIIV, 2022 Avrupa turnesinin kapanışını PSM Loves Summer kapsamında 16 Haziran 2022’de, Zorlu PSM 100 Studio’da yapacak. Etkinliğin biletleri 29 Kasım’da passo üzerinden satışta olacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

22- 27 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 7. Âlemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali’nin endüstri bölümü olan

Son Taslak kapsamında “You All Are Captains”, “Mimosas” ve “Fire will Come” gibi filmleriyle tanıdığımız İspanyol yönetmen Oliver Laxe, ustalık sınıfı etkinliği gerçekleştirdi.

 

25 Ekim Perşembe günü, Atlas 1948 Sineması’nda düzenlenen etkinlikte İspanyol yönetmen deneyimlerini aktardı ve izleyicilerin sorularını yanıtladı. Etkinliğin moderatörlüğünü ise Son Taslak Direktörü Belkıs Bayrak yaptı.

 

“Ustaların bu işi dini eğitimsel duygular ve inançla yapıyorlardı”

Üç uzun metraj filminin prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan ve üç filmiyle de Cannes’den ödül kazanan Laxe sözlerine ilk olarak ustaların yaptığı sinema ile gençlerin yaptığı sinemayı ustaca olmadığını düşündüğünü dile getirerek başladı. Bir aktörün işini kalbiyle yapması gerektiğini, bu işi yapan kişilerin karşısındaki insanlarda bir şey uyandırması gerektiğinin altını çizen yönetmen, eskiden bu işlerin daha ciddi olduğunu, ustaların bu işi dini eğitimsel duygular ve inançla yaptıklarını vurguladı.

 

“Yolunuza bir çocuk olarak devam ettiğinizde korkularınız olmuyor, inancınız oluyor”

Başarısının sırrının kendisinin değişmemesinden ve masumluğunu hala koruması olduğundan bahseden Oliver Laxe; “Hala bir çocuk olarak yoluma devam ediyorum. Yolunuza bir çocuk olarak devam ettiğinizde korkularınız olmuyor, inancınız oluyor. Benim buradaki arkadaşlarıma tavsiyem içlerindeki çocukla bağlantıyı kurabilirlerse faydalı olur.” dedi.  Sinemasının ontolojisinin daha çok görüntüye dayalı olduğunu, sinema hayatına 16 mm bir kamera ile başladığını ve bu süre içinde büyüyerek ve olgunlaşarak yoluna devam ettiğini paylaşan Laxe, şu an yaptığı sinemanın duygularını ve düşüncelerini sinema aracılığıyla kafasındaki bazı şeyleri kapatmak olduğunu dile getirdi. Sinemasındaki kaynakların özellikle aile ve kırsal köylüler olduğunu da belirten Laxe, sinemasının yakalamak istediği o saf yaşantı olduğunu anlattı ve sözlerine; “Bunu sanat anlamı ile ve kişisel anlamda yapıyorum. O hayata dönüş anlamına geliyor benim için. Mesela benim en büyük örneklerimden biri benim büyükannem. Onun anlattıklarından bazı şeyler yakalıyorum. O ses tonundan çok şey çıkarıyorum. Bu açıdan bakınca köylülerin ve anonimlerin yüzlerine baktığınızda hissettiklerimi filme işlemeyi seviyorum” dedi. 

 

Belkıs Bayrak’ın; “Öze dönmek ve ritmi durdurmak mı istiyorsun?” sorusu üzerine başarılı yönetmen; “Şu an baktığınızda insanlar o zamandaki duygularını yitirmiş durumda. Fakat hala bunlar zaman içinde karşılaştığınız insanlar. Sizler gibi kültürü oturmuş ülkelerde bu insanlardan çok var. İnsanlar bana soruyor; ‘Neden dijital kamera ile çekim yapıyorsun?’ diye. Ben de ‘İçimde bulunduğum dönemi temsil ediyorum.” diye yanıt veriyorum.” dedi. “Birçok sanatçıda geçmiş gelecek çarpışmaları var. Bu noktada benim eskiye dönük yaşama isteğim ile içerisinde bulunduğumuz dönem bana izin vermediğinde burada bir nostalji doğuyor.” diye sözlerine ekleyen Laxe; her seferinde sinemasını nostaljiyi azaltarak devam ettiğini, içinde bulunduğumuz dönemi öğrendikçe nostaljiyi kaybetmeye başladığını da ekledi. 

 

“Mimozalar filmini bir sinemacı olarak denemeden ölemezdim.”

 

7. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali’nin açılış filmi olan “Mimozalar” filmini yaparken ki motivasyonuyla ilgili soruya da “Birçok şey var. İnanç üzerine bir film yapmak istiyordum. Bütün hoşuma giden filmleri düşündüm. Tarkovski, Rossellini gibi yönetmenlerin filmlerini düşünüyordum. Benim için örnek teşkil ettiler. Yapımcıma inanç üzerine bir film çekmek istediğimi söylediğimde; ‘Bunu nasıl yapacağız? Müslümanlarla ilgili bir film olduğu için bu bir kamikaze olabilir.’ dedi. Tehlikeli bir film olduğunu biliyordum. Ama bunu üstlendim. Ben böyleyim benim hoşuma giden bu. Bunu yaparken bir sinemacı olarak denemeden ölemezdim. Ben böyleyim değişemiyorum. Bu tür bir film isteğim vardı. İnançsal olarak film yaparak bunu hatırlatmak istedim. Filmin bir tarafında bir ışık bir de karanlık gölgede kalan bir tarafı var. Orada sinema yapımcısı olarak dikkat etmek gereken nokta bunu hissettirmek söylememek. Sen bir sinema yapımcısı olarak fikirlerin olabilir ama bunu yaparken parmak izlerini silmen gerekli. Kafandakiler oraya yansımasın. İdeolojik olmasın. O yüzden burada denge kurulmalı.” diye yanıt verdi.

 

“Şu an dünya sinema camiasında kuraklık var.” 

Son olarak bir sinemacı olarak herkes gibi yüzmeyi öğrendiğini, olgunlaştığını ve bunun yanı sıra anlatım dilini çok da farklı hale getirmek istemediğini belirten Laxe; “Benim çalışma şeklimde birtakım delilikler var. Bu yaptığım filmlerin delilik taşımasına sebep oluyor ve kurgumun dışına çıkarıyor. Film beni kontrol ediyor. Filmlerimde birçok hata var. Bu hatalar size karizmatik gelebilir. Ben de böyle düşünüyorum. Filmim oradan güç alıyor. Hepimiz aynı filmi yaparsak fabrikasyon sanatına dönüşür. Benim filmlerim o yüzden biraz değişik. Şu an dünya sinema camiasında kuraklık var. O yüzden benimkilerdeki farkındalık sayesinde bu kuraklık görünmüyor.” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Müzikli komedi oyunu ‘Tarla Kuşuydu Juliet’, 28 Kasım Pazar saat 18:00’de Trump Sahne’de izleyiciyle buluşuyor. 

Tarla Kuşuydu Juliet'te; Shakespeare'in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon'un yeni kurgusunda günlük yaşantı ve çığrından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor.

Engin Alkan’ın hem yönetip hem oynadığı oyunda ayrıca Sevinç Erbulak, Fatih Al ve Mert Şişmanlar rol alıyor. 

İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenip bir de çocuk sahibi olan kıdemli aşıklar kimsenin öngöremediği bir hayatı sürdürürler. Bu dünyanın yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner ve olaylara müdahale etmek üzere eve gelir. Romeo ve Juliet’in trajik öyküsüne mizahi bir bakışla yaklaşan yapımda “Aşk nasıl olur da bu hale gelir?” sorusuna cevap aranıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Adalet temasıyla, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Şişli Belediye’sinin katkıları ile düzenlenen "11. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali" Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Evi'nde gerçekleşen açılış töreniyle başladı. Sinema ve sanat dünyasından önemli isimlerin katılımıyla yapılan açılışı Pınar Altuğ Atacan ve Hakan Bilgin sundu.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da "Adalet" temasıyla düzenlenen festivalin açılış programı, sinema ve sanat dünyasından önemli isimlerin katılımıyla Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Evi'nde gerçekleştirildi. Açılış töreninde; Niki Karimi, Sahraa Karimi, Dina Duma, Antonija Belazelkoska, Mira Staleva, Reem Saleh, Bohdan Zhuk, Almas Jiwani, Sargun Ali Tont, Shabnam Nadimi, Bertash Sanaeeha, Maryam Moghaddam, Nataly Gutorova, Naegar Eskandarfarkendi, Farhad Eivazi, Babak Karimi, Zeynep Atakan, Vuslat Saraçoğlu, Levent Erden ve bir çok sinema dünyası ismi hazır bulundu.

Festival Başkanı Adem Sözüer: " Kadına yönelik şiddete hep birlikte hayır diyoruz"

Festivalin 11.ci yılına gelene kadar bir çok konuyu gündeme getirdiklerini anlatan festival başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer Festival Başkanı Adem Sözüer Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’e ev sahipliği ve destekleri için teşekkür plaketi takdim etti ve açılış konuşmasında şunları söyledi: "Türkiye’de ilk kez hep birlikte hayır diyoruz. Kadına yönelik şiddete hayır diyoruz. Türkiye’de herkesin bir araya gelmesi çok umut verici."

Akademik Program

Festivalde her yıl akademik program İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenliyor. "Herkes İçin Çevre Adaleti" teması ile bu yıl katılımcılar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde uzaktan ve yüz yüze 18 oturum eşliğinde ağırlanacak. 11. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin akademik programı, 26 Kasım – 02 Aralık 2021 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi merkez bina doktora salonunda yüz yüze ve uzaktan katılımla hibrit yöntemiyle düzenlenecek.

Onur Ödülleri Sahraa Karimi ve Reis Çelik'e

Pınar Altuğ Atacan ve Hakan Bilgin'in sunuculuğunu üstlendiği programda, tüm direnen Afgan kadınları ve sinemacıları adına Afgan’lı yönetmen Sahraa Karimi’ye 'Onur Ödülü'nü festival direktörü Bengi Semerci verdi. Jüri üyelerine plaket takdiminin yanı sıra "Sinema Onur Ödülü" Vuslat Saraçoğlu tarafından Reis Çelik'e, "Akademik Onur Ödülü" Prof. Dr. Fethi Gedikli tarafından Sargun Ali Tont'a, Sinemaya Katkı Ödülü ise Zeynep Atakan tarafından Hülya Uçansu'ya verildi.

Festival Direktörü Bengi Semerci: "Sinema salonlarına dönmüş olmaktan çok mutluyuz"

Bu yıl 11.’si 26 Kasım-02 Aralık 2021 tarihlerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Şişli Belediye’sinin katkıları ile düzenlenen Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali direktörü Bengi Semerci festival kapsamında gösterilecek filmlere ilişkin bilgi vererek "Sinema salonlarına dönmüş olmaktan çok mutluyuz. Tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz." diye konuştu. Semerci katılımcılara festival hakkında ayrıntılı bilgiler vererek konuşmasını sonlandırdı.

Sahraa Karimi :"Taliban, güçlü Afgan kadınlarla karşılaşmaktan korkuyor"

Tüm direnen Afgan kadınları ve sinemacıları adına onur ödülüne layık görülen Afgan’lı yönetmen Sahraa Karimi teşekkür konuşmasında şunları söyledi: "Her zaman kadın olmaktan gurur duydum. Ataerkil toplumlarda kadınlar daha çok savaşıyor. Afganistan'da kadın olmak için çok cesur olmak gerekiyor. Afgan kadınsanız öndersiniz. Afganistan'da film yapmak batıda film yapmaya benzemiyor. Afgan kadınları dünyanın en güçlü kadınlarıdır. Sıradan olmak için değil kimlik sahibi olmak için savaşıyorlar. Taliban, güçlü Afgan kadınlarıyla karşılaşmaktan korkuyor. Taliban'ı lütfen desteklemeyin"

Film gösterim takvimi paylaşıldı

Bu yıl film gösterimleri her yıl olduğu gibi Türk ve Dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan filmlerden oluşuyor. 'Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda 10 film yarışacak. Yine Türk ve Dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan filmler 'Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması’nda yerini bulacak. Bu bölümde 10 film yarışacak. Bu yıl 'Adalet Terazisi' yine seyirciye ulaşacak. Adalet Terazi’si bölümünde 16 tane dünya sinemasının seçkin örneklerinden film yer alıyor. Adalet temalı kısa filmlerin oluşturduğu 'Belgesel Seçkileri'nde ise 6 film gösterime sunulacak. Kısa film yönetmenleri ile söyleşiler programın önemli bir parçasını oluşturuyor. Törende film gösterim takvimi de katılımcılara sunuldu.

Açılış filmi “Anima”  

Tören, Çin’li yönetmen Cao Jinling’in yönettiği “Anima” filminin gösterimi ile son buldu. Festival filmleri 26 Kasım sabahından itibaren Kadıköy Sineması ve Beyoğlu Atlas 1948 Sinemalarında izlenebilecek. Festival komitesi öğrencilere tüm gösterimler için bilet fiyatlarını 5 TL olarak açıkladı. 19.00 ve 21.15 gösterimleri 10 TL ve diğer gösterimler herkes için 5 TL olarak belirlendi. Biletler Biletix'ten temin edilebilir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin sevilen yerli çizgi film karakteri Niloya, arkadaşları Mete ve Tospik, ‘Sürpriz Yumurta Müzikali’ kapsamında hayranları ile buluşmaya devam ediyor. Sevimli kahramanlar 27 Kasım Cumartesi saat 12.00 ve 14.00’da Trump Sahne’de,  28 Kasım Pazar günü saat 13.00’da ise Mall of İstanbul MOİ Sahne’de en yakın dostları ile bir araya gelecek.

 

Her bölümünde birbirinden farklı maceralara yelken açan, hiç bitmeyen merakı ile öğrendikçe mutlu olan Niloya ve arkadaşı Tospik,   ‘Sürpriz Yumurta Müzikali’ ile eğlenceye kaldığı yerden devam ediyor. Kahramanların bu seferki durağı; 27 Kasım Cumartesi saat: 12.00 ve 14.00’da Trump Alışveriş Merkezi Trump Sahne,  28 Kasım Pazar günü saat 13.00’da ise Mall of İstanbul MOİ Sahne olacak.  Sevilen çizgi karakterler sahne şovları, müzikleri ve hikâyeleriyle çocuklara eğlenceli bir hafta sonu yaşatacak.

 

Eğlenceli Bir Maceraya Davet Ediyor

Niloya ve arkadaşı Mete tesadüfen buldukları ve yumurta olduğundan emin oldukları renkli bir sürprizle karşılaşırlar. Buldukları şeyin neyin yumurtası olduğunu bulmak için eğlenceli ve maceralı bir yolculuğa çıkarlar. Günün sonunda ise ummadıkları bir cevap onları beklemektedir. Cevabı öğrenmek isteyenlere keyifli bir 50 dakika sunan Niloya müzikali, herkesi eğlenceye davet ediyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bilkent Center, yenilenen salonları ile ziyaretçilerine sağlık ve konfor dolu bir sinema deneyimi yaşatıyor. 26 Kasım’da açılan Bilkent Sinema Cinederin ile sinema keyfi kaldığı yerden devam ediyor.

Bilkent Sinema Cinederin; pandemi koşullarına uygun olarak yenilenen salonlarında kaliteli, konforlu ve keyifli bir sinema deneyimi yaşatıyor. 5 büyük ve 1 VIP salona sahip salonlarda sinemaseverlerin sağlığı ön planda tutuluyor. 100 temiz hava iklimlendirme özelliği ile salonlarda düzenli olarak temiz hava akışı sağlayan Bilkent Sinema Cinederin, sezonun en gözde filmlerini sağlıklı bir ortamda ziyaretçileri ile buluşturacak.

Bilkent Sinema Cinederin ile “Kusursuz ve Kaliteli Sinema Keyfi”

Toplam 6 salondan oluşan Bilkent Sinema Cinederin, 679 koltuk kapasitesi ile hizmete açılıyor. VIP salonunda yatak formuna da gelebilen konforlu koltuklar, sinemaseverlere konforu ve kaliteyi birlikte sunuyor. Yüksek teknolojiye sahip salonların koltuklarında USB şarj giriş ünitesi imkânı da yer alıyor. 

Bilkent Center AVM Müdürü Ayhan Aytekin “Bu sene 25.yılını kutlayan Tepe Emlak Yatırım A.Ş.’nin varlıkları arasında yer alan Bilkent Center’da, kültür sanat etkinliklerine büyük önem veriyoruz. Bugüne kadar uluslararası sanat festivallerini, değerli ressamların canlı performanslarını, geçtiğimiz yıl açtığımız ve tiyatro oyunlarıyla buluşma noktası olan             Bilkent Sahne AST, başta olmak üzere birçok farklı proje ve etkinlikle sanata ve sanatçıya verdiğimiz değeri ziyaretçilerimizle paylaştık. Sinema hepimizin hem kültürel hem sosyal hayatının vazgeçilmezi. Bilkent Sinema Cinederin’in markalarımız arasına katılmasının mutluluğu içindeyiz. Pandemi döneminde sürdürdüğümüz önlemler ile ziyaretçilerimize güvenli, kaliteli ve konforlu bir ortamda sinema deneyimi sunacağız. ” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı