Kategori arşivi: Kültür & Sanat

‘TAY’ 73. CANNES FİLM FESTİVALİ’NE KATILACAK

Fransa’da 12-23 Mayıs’ta yapılması planlanan 73. Cannes Film Festivali, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenmişti.

Fransa’da 12-23 Mayıs’ta yapılması planlanan 73. Cannes Film Festivali, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenmişti. Bu durumu fırsat bilen genç oyuncu Selçuk Yıldız,’Tay’isimli filmini yakında yapılacak olan yarışmaya sokmak için kolları sıvadı.
Bir süre önce çekimleri tamamlanan Murat Özen’in yönetmenliğini yapmış olduğu’Tay’ isimli sinema filminin fragmanı yayınlandı. Taşradan İstanbul’a gelen iki kardeşin yaşam savaşı ele alındığı filmin başrol oyuncusu Selçuk Yıldız, 73.Cannes Film Festivali için müracaatta bulunduklarını ve festivalde yer alacaklarını söyledi. ‘Tay’filminin yarışmada dereceye gireceğini iddia eden genç oyuncu,’İki kardeşin can alıcı hayat hikayesi izleyenleri büyüleyecek’dedi.

FREGMAN: https://www.youtube.com/watch?v=F6Or9QrBHgY

SELİN ÖZMEN TATİLDE

 İş ve cemiyet hayatının seçkin ailelerinden Özmen ailesinin büyük kızı Selin Özmen tatil için Türkiye’ye geldi.

Yılın büyük bölümünde İngiltere’de yaşayan Selin Özmen, anne ve babasıyla hasret giderdikten sonra kendine Ait olan Marmaris’teki oteline gitti. Şu sıralar deniz, güneş ve doğanın tadını çıkaran sosyetik güzel, “Ülkemde olmaktan dolayı çok mutluyum. Ailemle hasret giderdim. Şimdi de tatil yaparak enerji topluyorum. Şu an için her şey yolunda gidiyor ve çok mutluyum.” şeklinde konuştu.

LİKİT RUH

Saruhan Doğan’ın rüyalarının gerçeğe karıştığı, elinizde bırakamayacağınız yeni romanı!

Saruhan Doğan’ın rüyalarının gerçeğe karıştığı, elinizde bırakamayacağınız yeni romanı!

Raci Bey, on yıllar sonra İstanbul’a dönen eski öğrencisi Fehim, Fehim’in eski aşkı Deniz, Deniz’i terk eden kocası Güngör, artık sınıfta oturmaya tahammül edemeyen Cem, kahvede karşılaştığı uzun boylu esmer kız , Suriyeli öğretmen Fadi ve oğlu Halim, Cihangir’de çok soğuk 12 günde geçen bir hikâye. Fehim neden geri döndü? Geçmişin hayalleri bugün gerçek bazı mi? İlk romanı Hodbinler ile Saruhan Doğan’ın rüyalarının gerçeğinin karıştığı, elinizin bırakamayacağınız yeni romanı Likit Ruh .

“… Cıva nehirlerinde yüzdüğümüz, sabah uyanıp pencereden baktığımızda ufka kadar için çatı dağlarının kullanılabilir olduğumuz –ç arasında bir yolculukığımız bu şehrimizi sevmeyi öğrenmiştik– selüloz kirpiklerinin soluk ışıkta parlıyor gecelerinde televizyonları kapatıp diğerlaştırmaktır , haydi tahmin et Yadigâr, onun şey, onun şey yolundaymış … “

Saruhan Doğan

1967’de Stockholm’de doğdu, 3 yaşından sonra İstanbul’da yaşadı. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü sonrası Londra İktisat Fakültesi ekonomi master’ı yaptı. Sonraki yıllar yerli-yabancı bankalarda hazineci ve yatırım bankacısı olarak çalışarak geçti. Bugünse hem bir aracı kurumda yönetim kurulu üyeliği hem de sizinle yapıyor.

Hayykitap’tan yayımlanan kitapları:

Likit Ruh , Haziran 2020

Hodbinler, Haziran 2018

‘Likit Ruh’

Teknik Özellikler

Yazar: Saruhan Doğan

Yayınevi: Hayykitap 746

Kategori: Edebiyat 141

Türü: EDEBİYAT / Roman

Birinci baskı: Haziran 2020

Sayfa sayısı: 256

Ebat: 13,5 x21 santimetre

Fiyatı: 32 TL

ISBN : 978-625-7909-56-3

Barkod: 9786257909563

 

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

‘Resimli Tınılar’ Karşıyaka’da yankılandı

Kültür ve sanat kenti Karşıyaka, ‘KODA Yaz Konserleri’ kapsamında resim ve müziğin iç içe geçtiği unutulmaz bir sanat şölenine ev sahipliği yaptı.

Kültür ve sanat kenti Karşıyaka, ‘KODA Yaz Konserleri’ kapsamında resim ve müziğin iç içe geçtiği unutulmaz bir sanat şölenine ev sahipliği yaptı. Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası Quartet Grubu ile Ressam Kumru Çalışkan’ın eş zamanlı olarak performans sergilediği etkinlik, Mavişehir Denizkent Restoran yanındaki kır bahçesinde gerçekleştirildi.

RENKLER VE EZGİLER BİR ARADA

KODA Quartet konserde, Batı ezgilerinin Türk tınılarıyla harmanlandığı bir klasik müzik dinletisi sundu. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan ressam Kumru Çalışkan da müzisyenlerin arkasındaki tuval üzerinde resim çalışması yaptı. Çalışkan, bir gün önce hazırlıklarına başladığı ‘Gün Batımı’ temalı resmini konser sonuna kadar tamamladı. Etkinlikte canlı müziğin keyfini çıkaran konuklar, aynı anda renkli bir görsel şölene de tanıklık etti.

KONSERLERİN DEVAMI GELECEK

Ayrıca, gecede pandemi önlemleri eksiz olarak uygulandı. Oturma düzeni konuklar arasında sosyal mesafe olacak şekilde hazırlandı. Maskesi olmayanlara da Karşıyaka Belediyesi tarafından maske dağıtımı yapıldı. Hijyen kurallarına dikkat edildi. Yaz akşamlarına keyif katmak amacıyla Karşıyaka’nın farklı noktalarında düzenlenen konserlerin sezon boyunca devam edeceği belirtildi.

 

İZMİR / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

YENİ BİR BAŞLANGIÇ, İLKLERİN HEYECANI VE UNUTULMAZ ANLAR….

Dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti Netflix, ilk Türk orijinal yapımı Hakan: Muhafız’ın, 4 sezon başarıyla devam eden serüveninin, kamera arkasında yaşanan ilklerinin,heyecanlarının ve merak edilenlerinin yer aldığı kamera arkası videosunu basınla paylaştı.

Dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti Netflix, ilk Türk orijinal yapımı Hakan: Muhafız‘ın, 4 sezon başarıyla devam eden serüveninin, kamera arkasında yaşanan ilklerinin,heyecanlarının ve merak edilenlerinin yer aldığı kamera arkası videosunu basınla paylaştı.

4. sezonu ile final yapan dizinin başrol oyuncuları veyapım ekibinin yaşadıkları inanılmaz deneyimi tüm samimiyetleri ile aktardığı video, projenin beklenmedik ve zorlu anlarının dışında bugüne kadar paylaşılmamış pek çok detayı da gözler önüne seriyor.

Başrollerini Çağatay Ulusoy, Hazar Ergüçlü, Funda Eryiğit, Taner Ölmez, Okan Yalabık ve Burçin Terzioğlu yer aldığı Fantastik dizi Hakan: Muhafız 4. son sezonuyla sadece Netflix’te.

Netflix Hakkında:

Netflix, 190’dan fazla ülkede 183 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmetidir. Üyeler yayınları istedikleri kadar, istedikleri zaman, istedikleri yerde, internete bağlı tüm ekranlarda izleyebilirler. Yayınların tamamını reklamsız olarak ve herhangi bir taahhütte bulunmadan oynatabilir, durdurabilir ve daha sonra izlemeye devam edebilirler.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

İstanbul Modern Sinema yeniden açılıyor

Covid-19 salgını sebebiyle programlarına ara veren İstanbul Modern Sinema, kontrollü sosyal hayat sürecinde kapılarını yeniden açıyor.

Covid-19 salgını sebebiyle programlarına ara veren İstanbul Modern Sinema, kontrollü sosyal hayat sürecinde kapılarını yeniden açıyor. Salgın sebebiyle ara verilen “Ildikó Enyedi Hakkında Her Şey” adlı program 16-19 Temmuz tarihleri arasında kaldığı yerden devam ediyor

İstanbul Modern Sinema, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında izleyicilerin salonda güven içinde film izleyebilmeleri için bir dizi tedbir ve kurallarla kapılarını yeniden açıyor.

Yeni dönemin ilk programında çağdaş Macar sinemasının usta yönetmenlerinden Ildikó Enyedi’nin filmleri yer alıyor. Usta yönetmen için Türkiye’de ilk kez hazırlanan retrospektif, Türk Tuborg A.Ş.’nin katkıları ve Macar Kültür Merkezi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.

Sinemasında evren ile insan ruhunun esrarlarını çözmeye çalışan yönetmen bilimkurgudan büyüye, Yunan mitolojisinden halk masallarına farklı kaynaklardan beslenerek geleneksel Macar sinemasının sosyal gerçekçi üslubuna karşı ülke sinemasının tarihine yeni bir anlatı ve anlatım getirdi.

Michael Haneke ile başlayan, Krzysztof Kieślowski, Chantal Akerman, François Ozon ve Agnès Varda ile devam eden serinin altıncısı “Ildikó Enyedi Hakkında Her Şey” retrospektifi kapsamında yönetmenin filmografisinden dördü kısa olmak üzere sekiz film gösteriliyor.

Enyedi kimdir?

1955 doğumlu Ildikó Enyedi, Budapeşte’de önce ekonomi, sonra tiyatro ve film akademisinde okudu. 1979 yılından itibaren kısa filmler ve belgeseller çekmeye başladı. İlk uzun metrajı Köstebek (Vakond, 1987) dünya gezegenindeki insanların yaşamlarını anlamaya çalışan bir ajan üzerine fantastik ve romantik bir film. Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülen ve 20. yüzyılın şekillendirdiği yeni, modern dünyada kaderin cilvesiyle birbirlerinden ayrılan ikiz kız kardeşlerin hikâyesini masalsı bir dilde anlattığı Benim 20. Yüzyılım‘ın (Az én XX. Századom, 1989) ardından dört film yaptı: David Bowie’nin Benim 20. Yüzyılım‘ın büyüsüne kapılarak uygulayıcı yapımcılık rolünü üstlendiği ve şeytan tarafından yedi sihirli kurşun verilen bir avcının hikâyesini anlatan Büyü Avcısı (Büvös Vadász 1994), 31 Aralık 1999 gecesinde buluşmak için sözleşen madenci bir oğlanla onun yaz aşkı arasında geçen melankolik bir aşk filmi olan Tamás ve Juli (1997) ve Paris polisinin içinden çıkamadığı bir cinayet vakasını çözmek üzere şehre davet ettiği doğaüstü güçlere sahip bir büyücüyü anlatan Büyücü Simon (Simon Mágus, 1999).

Enyedi bu filmden sonra sinema ekranlarına ara verdiği 17 yıllık dönemde Macar televizyonu için çalışmaya başladı, HBO Macaristan için Terápia adlı Macar dizisini çekti, üniversitede sinema dersleri verdi.

2017 yılındaki geri dönüş filmi Beden ve Ruh (Testről és lélekről) ile Berlin’de Altın Ayı’yı kazandı ve Oscar yarışında ülkesi adına aday oldu. Romantizmin pek beklendiği bir yer olmayan mezbahada geçen yine rüyamsı bu aşk hikâyesi, Enyedi’yi daha genç bir kuşakla buluşturdu.

Güvenli bir sinema keyfi

Müze genelinde alınan önlemlere ek olarak, İstanbul Modern Sinema da her gösterim günü sonunda düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Her seans sonrası salondaki koltuklar özel dezenfektanlarla siliniyor ve salon havalandırılıyor. Tüm çalışanların sağlık durumu yakından takip ediliyor. Salona sınırlı sayıda (26 kişi) ve sadece maskeli izleyici kabul ediliyor.

Ildikó Enyedi Hakkında Her Şey Programı

BEDEN VE RUH (TESTRÖL ÉS LÉLEKRÖL), 2016

18 Temmuz 16.00

Macaristan

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Géza Morcsányi, Alexandra Borbély, Zoltán Schneider

Beden ve Ruh, içine kapanık bir adam ve kadın arasındaki mistik aşk hikâyesini konu alıyor. Budapeşte yakınlarında bir mezbahada finans müdürü olan Endre, denetime gelen Mária için daha ilk karşılaşmadan itibaren yoğun duygular beslemeye başlar. Ancak hislerini ne kendisine ne de Mária’ya açabilir.Aşırı detaycı ve titiz, bir o kadar da çekingen Mária ile Endre bir süre sonra tesadüfen aynı rüyayı gördüklerini fark eder. Gerçek hayatta dışa vuramadıkları aşkları, her gece buluştukları bu masalsı ortamda derinleşir. Enyedi’nin ara verdiği sinemaya 17 yıl sonra geri dönüş filmi olan ve şiirsel anlatım ile sert gerçekliği ustaca harmanlayan film, 2017’de Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’ya layık görülmüştü.

BÜYÜCÜ SİMON (SIMON MÁGUS), 1999

19 Temmuz 16.00

Macaristan, Fransa

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Péter Andorai, Julie Delarme, Péter Halász

Paris polisi, bir cinayeti aydınlatmaya yardımcı olması için doğa üstü güçlere sahip büyücü Simon’dan yardım ister. Simon, Paris’e adım attığı anda dikkatini çeken genç Jeanne’ı bir türlü aklından çıkaramaz. Cinayeti kolayca çözdükten sonra Paris’te kalmaya devam eder ve Jeanne’ı yeniden bulur. Bu ikili birbirleriyle aynı lisanı konuşamasalar da aralarında bir aşk doğar. Jeanne üç günlüğüne sınavlarına girmek için okula gittiği sırada, Simon’u kendisinin baş rakibi olarak gören Peter hazırlanmakta olduğu yeni bir numaraya Simon’u da dahil ederek onu düelloya davet eder. İldikó Enyedi, bu filminde İncil’de doğa üstü güçleri olduğu anlatılan “Büyücü Simon” (Simon Magus) hikayesini günümüz Parisi’ne uyarlayan fantastik bir drama imza atıyor.

TAMAS VE JULI (TAMÁS ÉS JULI), 1997

16 Temmuz 16.00

Macaristan, Fransa

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Márta Angyal, György Barkó, Csaba Czene

İldikó Enyedi, bu filmini Fransız televizyonu için, on farklı ülkeden yönetmenin katılımıyla gerçekleşen ….’nın Gözünden 2000 yılı (2000 Vu Par) adlı proje kapsamında çekti. Enyedi, farklı yönetmenlerin gözünden 20. yüzyılın getirdiği değişimleri işlemek isteyen bu seriye, madenci Tamas ile utangaç yuva öğretmeni Juli’nin engellerle dolu aşkını perdeye taşıyarak katıldı. Dönemin ulusal ve küresel endişelerini bir kenara bırakarak temelde insanın ihtiyaçlarına odaklanan yönetmen, 1999’u 2000 yılına bağlayan yılbaşı gecesinde buluşmak için sözleşen bu iki sevgilinin kasabadaki barda buluşma öyküsünü anlatıyor. Bir yüzyılın dönümünde biten, masum ama bir o kadar da çetrefil olan bu aşk öyküsü Enyedi’nin kendine has sosyal gerçekçi üslubuyla, büyülü bir görsellikle perdeye taşınıyor.

BENİM XX. YÜZYILIM (AZ ÉN XX. SZÁZADOM), 1989

16 Temmuz, 16.00;

Macaristan, Batı Almanya, Küba

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Dorota Segda, Oleg Yankovskiy, Paulus Manker

19.yüzyılın sonlarında, Budapeşte’de doğan ikiz kardeşler Dóra ve Lili küçük yaşta öksüz kalırlar. Yüzyıl dönümü olan 1900 yılının yılbaşı gecesinde, karlar altında kibrit satmaya çalışırlarken derin bir uykuya dalarlar ve uykularında iki esrarengiz adam tarafından alınarak birbirlerinden ayrılırlar. Yıl
lar sonra ise birbirlerinden habersiz, aynı trene binerler. Dóra lüks vagonda seyahat eden bir dolandırıcı, Lili ise çeşitli hayvanların da bulunduğu bir vagonda giden feminist bir anarşisttir. Trende tanıştıkları Esrarengiz Bay Z, iki kardeşe de aşık olur ve yüzyıllar arasında fantastik bir yolculuğa çıkarlar. Enyedi’nin, 20. yüzyılın modernitesinin temelini oluşturan Edison, Tesla gibi mucitlerin şekillendirdiği bir dünyada kadınların yerini sorguladığı, rüyayı andıran bir üslupla anlattığı filmi, 1989’da Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülmüştü.

KISALAR

16 Temmuz ,14.00; 19 Temmuz 14.00

İLK AŞK (ELSÖ SZERELEM), 2008

Macaristan

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Juli Droste, Pálma Pásztor, Anna Kis

Genç kız, daha önce hiç tanışmadığı bir erkekle karanlık ve ıssız bir otoparkta buluşur. İzleyici kendisi için garip, ama kız için hiç de şaşırtıcı olmayan bir durumla karşı karşıyadır. Kız aşık olmuştur, 16 yaşındaki biri için tek önemli şey bu aşktır…

FLÖRT: HİPNOZ (FLİRT: HİPNÓZİS), 1979

Macaristan

İldikó Enyedi, ünlü bir Macar doktor tarafından hipnotize edilir. Daha önceden oraya konumlandırılmış kamera ise bu süreci kaydeder. Enyedi, “Bir yönetmenin, ‘yokluğunda’ da kendisini sinema yoluyla ifade edebileceğini” kanıtlamak için bu filmi yaptığını söyler.

İSTİLA (INVÁZİÓ), 1986

Macaristan

Filmde kurmaca bir ülkenin kurmaca bir şehri ilkel görünümlü bir yaratık ordusu tarafından istila edilir. Onları ışıksız ve ısısız bırakmak için ana güvenlik binası dışında tüm elektrik hatları kapatılır. Ancak şehir çoktan istila edilmiştir. Şehrin sakinleri, büyük kürklü giysiler giyen, modern bir lisan konuşamayan bu yaratık istilasından korunmak için yerin altına saklanırlar.

AVRUPA’DAN AVRUPA’YA / FROM EUROPE INTO EUROPE: SEGMENT 8 (EURÓPÁBÓL EURÓPÁBA), 2004

Macaristan

Bu sıra dışı film, Macaristan’ın Avrupa Birliği’ne girişini belgeliyor. Macar sinemasının öne çıkan on yönetmeninin katılımıyla ortaya çıkan filmde, her yönetmen kendi kültürel mirasının Avrupa’ya neler katacağına ve Avrupa’nın da kendi kültürlerine katkılarından bahsediyor. Filmin İldikó Enyedi’ye ait bölümünde ise toplumun farklı kesim ve mesleklerinden kadınlar ön plana çıkıyor.

Beyaz Haber Ajansı (BHA)

PAUSE FİLMİNİN ÇEKİMLERİ 7 KITADA, 7 ÜLKEDE YAPILDI

Yeni dünya düzenine geçişin başladığı günümüzde, aklın sınırlarını zorlayan teknolojik gelişmeler ve buluşlar, bir taraftan insanoğlunun doğaya daha çok hâkim olmasını sağlarken, bir taraftan da dijital savaşların zeminini hazırlamaya başlamıştır.

Yeni dünya düzenine geçişin başladığı günümüzde, aklın sınırlarını zorlayan teknolojik gelişmeler ve buluşlar, bir taraftan insanoğlunun doğaya daha çok hâkim olmasını sağlarken, bir taraftan da dijital savaşların zeminini hazırlamaya başlamıştır. Bu dijital savaşlara vurgu yapan PAUSE 2020 filminin çekimlerine başlanmış, 50 dakikalık bölümü tamamlanmıştır.

Çekimler Toronto, Londra, San Francisco, Karadağ – Ulcinj, Mardin, Bolu, Adıyaman illerinde gerçekleşmiş, Avustralya ve Hindistan’da devam edecektir. Yapımcı ve yönetmen Caner Gül filme 7 kıta 7 ülke hedefi ile başlamış. 2020 yılının dünya düzeninde önemli bir yıl olduğunu anlatan PAUSE 2020 filmi, Avustralya’da başlayan yangınlarda verilen gizli mesajları ve Nemrut’tan Ayasofya’ya uzanan gizemli bir mesajı global bir şekilde anlatmaya çalışıyor.

Filmin birçok sahnesini yabancı oyuncular ile İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Sırpça çeken Caner Gül yaşanan pandemi sürecinde sinemaların kapalı olmasına rağmen projeyi dünya sinema piyasası üzerine planladığını söylüyor. Şu an ülkemizde gündemde olan dijital platformların önümüzdeki zamanlarda Türkiye’de daha da güçleneceğini, sinemaların kapalı olmasına rağmen insanların son 2 yıla oranla tv ve ekran karşısında geçirdikleri vaktin 10 kat arttığını, dolayısı ile film sektöründeki krizin geçici olduğunu düşünerek Türk sinemasını dünya sahnesine çıkarmayı planlıyor. Türkiye’nin toplam sinema bütçesinin pandemi öncesi yılda 150 milyon$ olduğunu söyleyen Caner Gül bu rakamın ABD veya Asya piyasasında bir filmin bütçesine eşdeğer olduğunu Türkiye’nin dış dünya ülkeleri ile ulusal bazda ortaklıklarla film sektöründe daha ileri seviyelere taşınabileceğine inanarak yeni içerikler üretmeye devam edeceğini söylüyor.

Projede İngiltere’nin tanınmış oyuncuların dan Bobby Davro, Türkiye’den Prof. Mim Kemal Öke gibi tanınmış isimler yer alıyor. Kurtlar Vadisi dizisinde 15 yıl süre ile ölmeden oynayan orta doğu ve Arap yarımadasında da sevilen Erhan Ufak, farklı bir karakter ile karşımıza çıkıyor.

PAUSE 2020 filmi, dünya üzerinde yaratılan korku imparatorluğu ve kimi zaman kadına şiddet, kimi zaman sentetik insan, kimi zaman yapay zekâ çeteleri üzerinden psikolojik teslimiyet kurmak isteyen küresel çetelerin varlığından toplumu bilinçlendirmek üzere hazırlanmaktadır. Yakın zamanda izleyici karşısına çıkacak olan PAUSE 2020 mutlaka izlenmeli.

Beyaz Haber Ajansı (BHA)

“Benim için tatil yeni yerleri keşfetmektir”

Parti vizörü olarak tanıdığımız, Instagram’ın sevilen simalarından Hürriyet yazarı Cihan Şensözlü bu yıl tatil rotasını MAG okurları için anlattı.

Parti vizörü olarak tanıdığımız, Instagram’ın sevilen simalarından Hürriyet yazarı Cihan Şensözlü bu yıl tatil rotasını MAG okurları için anlattı.

Geçtiğimiz yıllarda sıkça yurt dışı tatillerini tercih ettiğini belirten Şensözlü, pandemi süreci ile birlikte bu yıl tatilini ülkesinde geçireceğini belirtti. Seneye Sidney’i görmek istediğini söyleyen Cihan Şensözlü, “ Bu yıl pandemiden dolayı yurt içinde tatil yapmayı tercih ettim. Rotam tüm yaz için Bodrum olacak. Güzel ülkemizin henüz deneyimleme fırsatı bulamadığım yerlerini deneyipleyip fikir sahibi olacağım” dedi. Tatil tercihinde Bodrum ve Marmarisi seçtiğini belirten Şensözlü, dünyadan tatil rotaları önerilerini de röportajında paylaştı.

Wesida TV artık Youtube’da

Bünyesinde Asklepion Life,Devir,Roll Life ve Spor Life dergilerini bulunduran Wesida Medya Grubu YouTube üzerinden TV yayınlarına da başladı.Wesida TV Genel Müdürü Savaş Oktay” Wesidamedya kanalımızdaki programlarımızla fark yaratacağımıza inanıyoruz.

Bünyesinde Asklepion Life,Devir,Roll Life ve Spor Life dergilerini bulunduran Wesida Medya Grubu YouTube üzerinden TV yayınlarına da başladı.Wesida TV Genel Müdürü Savaş Oktay” Wesidamedya kanalımızdaki programlarımızla fark yaratacağımıza inanıyoruz. Deneyimli bir ekibe sahibiz.Yayına koyduğumuz programların gördüğü ilgi bizleri mutlu etmektedir.Yakında yeni yeni programlarımız da devreye girecektir”şeklinde konuştu.

Wesida TV’nin yayınladığı programlar arasında Gökdeniz Engin’in hazırlayıp sunduğu , ünlü hakemler Hasan Ceylan ve Metin Aydınoğlu’nun yorumlarıyla renk kattığı” Yakın Markaj”, Buket Işıkdoğan’ın hazırlayıp sunduğu ve her hafta ünlü bir şairin konuk olduğu “Buket Buket Şiir”, Eray Bozkurt’un hazırlayıp sunduğu birbirinden güzel şarkılarla renklenen müzik programı “Dönence” ve Beliz Aktan’ın haftalık burç yorumlarıyla yer aldığı “Dört Dörtlük Astroloji” dikkati çekiyor.

Wesida TV de ayrıca Zeynep Omay’ın seslendirdiği “Sesli Kitap” ile Ebrucan Arslan Aydoğdu ‘nun çocuklara masalları da yer alıyor.

Beyaz Haber Ajansı (BHA)

Trump Sahne perdelerini açıyor

Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda 17 Mart tarihinde gösterilerine ara veren Trump Sahne, kontrollü sosyal hayata geçiş kapsamında COVİD-19’a karşı tüm önlem ve tedbirlerini almış olarak 18 Temmuz’da perdelerini açıyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda 17 Mart tarihinde gösterilerine ara veren Trump Sahne, kontrollü sosyal hayata geçiş kapsamında COVİD-19’a karşı tüm önlem ve tedbirlerini almış olarak 18 Temmuz’da perdelerini açıyor.

Doğaçlama tiyatronun önemli temsilcilerinden Mahşer-i Cümbüş, 18 Temmuz Cumartesi günü saat 21:00’de Trump Sahne’de tiyatro severlerle buluşuyor. İnteraktif doğaçlama Mahşer-i CümbüşBurak Satıbol, Ayhan Taş, Dilek Çelebi, Ayça Işıldar Ak, Özlem Türay ve Yiğit Arı gibi oyuncularla izleyici karşısına çıkıyor, izleyenlere eğlenceli anlar vadediyor. İzleyenler de güldürürken düşündüren oyunda, hayatın içinden ve hayata dair birebir yaşadıkları örneklerle oyunları yönlendirebilecekler.

Yüzde 100 taze hava ile iklimlendirilen 500 kişilik Trump Sahne’de izleyiciler, birer sıra atlayıp üçer koltuk boş bırakarak oyunu izleyecekler. Girerken ateşleri ölçülecek olan tiyatroseverler, sürekli dezenfekte edilen salonda oyunu maskeli olarak izleyecek.

Biletler Trump Sahne gişelerinde ve Biletix’te…

Beyaz Haber Ajansı (BHA)