Kategori arşivi: Kültür & Sanat

TV 8.5 ”Kadın Demek” Programı Burçin Parasayar’a Emanet

Daha çocuk yaşlarda mikrofonla tanışarak başarılı radyo ve televizyon projelerinde yer alan Burçin Parasayar, iyi bir Beslenme Uzmanı olmak yolunda kariyer yapmak için Televizyonların büyülü dünyasından uzak kalmaya özen göstermişti. Geçen yıl Oyuncu Murat Parasayar ile evlendikten sonra sonra eşinin en büyük yardımcısı olarak yanında durunca güzelliği ile tekrar televizyoncuların dikkatini çekti. Gelen hiçbir teklife sıcak bakmayan Burçin hanım Tv 8.5 tan gelen Kadın Demek adlı programını sunma teklifine eşinin de sıcak bakması ile evet diyerek imzayı atınca programın mikrofonu ona emanet edilmiş oldu. Pandemi sırasında evlere kapandığımız günlerde can sıkıntısından cep telefonu ile kısa videolar çekip Instagram sayfasında paylaşan Burçin Parasayar TV 8.5 ‘ta ki yapımcıların da dikkatini çekmiş, Anlaşmayı yaptıktan sonra şimdi yeni sezonda yayınlanmaya başlayacak olan Kadın Demek adlı program için harıl harıl araştırma yapan Burçin hanım’ın bu süreçte en büyük yardımcısı ise tabiki eşi Murat Parasayar oluyormuş. Daha şimdiden televizyonun büyülü dünyasına kendini yeniden kaptıran çiçeği burnunda yeni gelinin bu heyecanı akıllara Parasayar çiftinin birlikte bir projede yer alabileceklerini gösteriyor. Bekleyip göreceğiz…

BHA Yaşar ŞENYÜZ

Gülümse’nin yaratıcısına iki Eisner Ödülü birden!

Gülümse, Kardeşim ve Ben, Hayaletler gibi çoksatan grafik romanlarından tanıdığı Raina Telgemeier, çizgi roman dünyasının en saygın ödüllerinden biri olan Eisner Ödülleri kapsamında iki ödüle birden değer görüldü.

Gülümse, Kardeşim ve Ben, Hayaletler gibi çoksatan grafik romanlarından tanıdığı Raina Telgemeier, çizgi roman dünyasının en saygın ödüllerinden biri olan Eisner Ödülleri kapsamında iki ödüle birden değer görüldü.

Haydi Biraz Cesaret (Guts) isimli kitabıyla ”En İyi Yazar” ve ”En İyi Çocuk Yayını” dallarında ödül alan Amerikalı sanatçı, Eisner Ödülü’nü dördüncü kez, üstelik iki ayrı kategoride birden kucaklama başarısını elde etti.

Dünya çapında büyük yankı uyandıran Gülümse kitabının devamı niteliğindeki Haydi Biraz Cesaret (Guts), Desen Yayınları’nın 2021 bahar yayın planında yer alıyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Nedret Hotun’dan Fotoğraf Ustaları Belgeseli

Bursa Fotoğraf Sanatçıları Derneği (BUFSAD) üyelerinden gazeteci Nedret Hotun, Önce Vatan Gazetesi’ndeki köşesinde ‘‘Türk Fotoğrafına İz Bırakanlar’’ adlı bir dizi röportajlar hazırlıyor. Bu çalışma bittiğinde Türk fotoğrafına büyük emekleri geçmiş 35 fotoğraf ustasının kadın gözü bakışıyla hazırlanan belgesel tadında bir röportaj dizisi olacak.

Bu röportaj dizisini hazırlamak nereden aklınıza geldi ve bu dizi hakkında neler söylemek istersin diye sorduğumuz soruyu içtenlikle uzun uzun yanıtlayan Nedret Hotun: Yaşar Bey sizde bir fotoğraf duayeni olarak biliyorsunuz ki Gerçek bir siyah beyaz fotoğraf; Işık kaynağı, bir karanlık kutu (Kamera), film, fotoğraf kağıdı, ve Hidrokinon Bromür, Sodyum Karbonat, Sodyum sulfat, hipo sulfat gibi bir kaç kimyasal maddeyi birleştirerek elde edilen bir materyaldir. Yaklaşık 20 yıl kadar önce hayatımıza girmeye başlayan dijital fotoğraf sonrasında bugün analog fotoğraf dönemi tamamen sona erdi. İşte ben bugün dijital fotoğraf çeken bir gazeteci olarak analog dönemde gerçek fotoğraf yapan ve Türkiyenin adını dünyaya tanıtan, bu büyük ustalara karşı büyük bir hayranlığım var. Bu hayranlığımdan yola çıkarak hayatta olan ve kaybettiğimiz yaklaşık 35 fotoğraf ustasına belgesel tadında bir dizi röportaj yapma kararı aldım. Bu röportajlarım sona erdiğinde bütün bu ustaları bir arada bulabilecekleri bir de kitap olarak yeni nesil fotoğrafçılara ulaştırmak istiyorum. Ustalara sorularımı hazırlarken bir kadın ruhu ile oluşturarak hazırlamaya çalışıyorum. Biliyorum bu röportajları yapan ne ilk nede son gazeteci ben olmayacağım ama benim röportajlarımda bu ustaları az evvel de söylediğim gibi bir kadın gözünden okuyacaksınız. Ben bile bu ustaların gerçekten çok yakın bir hayranı olarak onları o kadar az tanıyormuşum ki, bu yazı dizisni hazırlarken kendime çok kızdım ama yapabileceğim de bir şey yoktu onlarla ilgili o kadar az döküman varki, sizlerde bu röportajları okurken o ustalar hakkında daha çok şeyler duyup şaşıracaksınız. Ben dilerim ki benim gibi daha bir çok gazeteci arkadaşım da bu ustalarla röportajlar yaparak onlara farklı bakış açıları ile sorular yönlendirerek gelecek kuşaklara dökümanterler bıraksınlar. Unutmayalım ki bu ustalar Analog fotoğrafın son temsilcileri ve onlarla birlikte ‘Gerçek Fotoğraf’ tarihin derin sayfalarına gömülecek… Dedi. Ben de tam 46 yıllımı fotoğrafa vermiş bir usta olarak Nedret Hotun hanımı ve bu konuya emek veren bütün gazetecileri/yazarları gönülden kutluyorum.

BHA;  Yaşar ŞENYÜZ

 

Play Cast Ajans Dizi ve Sinema Sektörüne yeni yüzler kazandırmaya devam ediyor

Sektörde 3. yılını geride bırakan ve sektöre kazandırdığı bir birinden başarılı yeteneklerle isminden sıkça söz ettiren Play Cast Ajans, Dizi ve Sinema filmlerine yeni yüzler kazandırmaya devam ediyor.

Dizi ve Sinemaya gönül veren insanların ilk uğradığı yerlerden biri haline gelen Play Cast Ajans,kısa zamanda yaptığı başarılarla yükselmeye devam ediyor…

Aldığı tüm işleri başarılı bir şekilde teslim eden Play Cast Ajans, çalıştıkları bir çok ünlü yapımcı ve yönetmenlerden tam not aldı.

Bir çok güzel projelere imza atan Kubilay Eraslan yönetimindeki Play Cast Ajans, Güleryüzlü çalışanlarıyla da, Ajans sektörüne yepyeni bir soluk getirdi.

 

Kaynak: BEYAZ HABER AJANSI

AJANSIN WEB SİTESİ:
http://www.playcastajans.com/

İki Aşık İki Düşman kitabıyla gündem oldu

İki Aşık İki Düşman isimli kitabını 2017 senesinde çıkaran ve o dönemden beri gündemdeki yerini koruyan Duygu Derin şimdi ise Psikolog olarak kariyerine devam ediyor.
‘İki Aşık İki Düşman’ isimli kitabını 2017 senesinde çıkaran ve o dönemden beri gündemdeki yerini koruyan Duygu Derin şimdi ise Psikolog olarak kariyerine devam ediyor. Okurları tarafından merakla yeni bir kitap yazması beklenen Duygu Derin’den ise şu anda yeni bir kitapla alakalı ses çıkmıyor.

Duygu Derin Kimdir?
Duygu Derin 1 Mayıs 1995 yılında, İstanbul’da dünyaya geldi. Okul öncesi yıllarında buz pateni ve piyano dersleri alarak sanatsal faaliyetlerine ilk adımı attı.

İlköğrenimini Kent State Koleji, ortaöğrenimini ise Kültür Koleji’nde tamamladı. Bu dönemlerde; İngilizce, İspanyolca ve Almanca dillerine ağırlık verdi. Liseyi Özel Beykent Fen Lisesi’nde tamamladı ve Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünü %50 burslu kazandı. Bölümü başarıyla bitirerek, ‘Psikolog’ ünvanını aldı.
Kendini her anlamda geliştirmeyi hedefleyen Derin, birçok özel kurum ve alanında profesyonel kişilerden oyunculuk eğitimi aldı. Mart, 2017 de yayınlanan ‘İki Aşık İki Düşman’ adlı eserini okurla buluşturdu. Egzersiz yapmayı yaşam biçimi haline getirmeyi ilke edinmişti. Bu yüzden ‘Kapsamlı Pilates Eğitmenliği’ sertifikası alarak başarılarına bir yenisini ekledi. Aynı zamanda sanat yolunda kendisini daha da ustalaştırmak adına bir de Oyunculuk eğitimi alan Duygu Derin dizi ve sinema filmlerinde oynamaya hazır profesyonel bir oyuncudur.

Halen her geçen günün ışığında, kendini yenilemeye devam etmekte…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kişisel ve profesyonel hayatına yenilik katmak için ‘Ruhunu Giydir’

Bazımız ruhlarımızdaki boşlukları doldurmadan yıllarca gardroplarımızı doldurduk… Bazımız da diğer uca gittik ve kendimize bakmayı unuttuk.

Bazımız ruhlarımızdaki boşlukları doldurmadan yıllarca gardroplarımızı doldurduk… Bazımız da diğer uca gittik ve kendimize bakmayı unuttuk. Şimdi ikisini de derleyip toplama zamanı… Zira birini seçmemiz gerekmediği gibi ikisi de birbirini etkiliyor. Biz ruhumuzdan bedenimize, içimizdeki bilinmeyenden, dışımıza gösterdiğimizle bir bütünüz.

Yazarı Başak Bilgen Camgöz olan “Ruhunu Giydir” kitabı, Kişisel Gelişim kategorisinde okuyucularıyla buluştu. Kitap; iş hayatı ve sosyal hayatta, kişisel etkimizi geliştirmeye katkı sağlamak üzere tasarlanmış. Kitapta hem “Ruhunu Giydir Stil”hem de “Ruhunu Giydir İletişim” bölümleri yer alıyor. İçten dışa stilini oturtmak isteyenlere de, stilini sadece gözden geçirip, iletişim becerileri ile desteklemek isteyenlere de hitap ediyor.Kitapta didaktik anlatım kadar, okuyucuya ilham olması için, gerçek hayattan küçük örnekler ve okuyucunun kendi kendine çalışabilmesi için keyifli alıştırmalar da var. Stil bölümünün sıralı olarak okunması ve tüm alıştırmaların yapılması durumunda; “Nasıl görünüyoruz?” dan “Nasıl görünsek daha iyi olur?” yolculuğunu tamamlayabilir, temel stilinizi oluşturabilirsiniz. Kitap bu konuda çalışmanıza engel olan taraflarınıza da bir iç gözlem fırsatı sunuyor.İletişim bölümünde ise; yazara göre hayatımızın en temel konusu olan “İçimizdeki çocuk”, “Hangi parçamızdan iletişim kuruyoruz?”, “Etkili konuşma” gibi konular yer veriliyor.

Yazar 1977 Yılında İstanbul’da doğdu. Erken yaşta, ailesinin karşı çıkmasına rağmen çalışmaya heveslendi ve bunu hemen yapabilmek için, İstanbul Üniversitesi’nde Turizm İşletmeciliği bölümünü bitirdi. Sonrasında İşletme de okuyacaktı. Erken yaşta başladığı çalışma hayatında yirmi yılını geçirdi. Uluslararası otel ve hizmet firmalarında, satış ve müşteri yönetimi alanlarında çalıştı ve yöneticilik yaptı. Bu ona çok fazla insanla temas ve gözlem fırsatı verdi. Hayatın anlamını yirmili yaşlarda sorgulamaya başlamıştı. Bunu bulmak için, sayfaları dolduracak sayıda eğitime katıldı. Otuzlu yaşların ortasında, kendi anlamının başkalarına katkı sağlamak olduğunu anladı. Koçluk eğitimleri ve psikolojik tabanlı eğitimler aldı. Bu sırada kendini dönüştürmeden kimseyi dönüştüremeyeceğini de anladığı için, uzun yıllar koçluk ve terapi aldı. Kurumsal hayatı bırakarak, kurumsal eğitmenlik ve bireysel koçluk yapmaya başladı. Yönetici ve adayları ile çalışırken, yol bir şekilde onu, bireysel çalıştığı bazı kişilere giyim kuşamla ilgili fikir vermeye getirdi. Hem kişisel olarak keyif almasından, hem çalıştığı kişilere katkısı olur düşüncesiyle, “İmaj Danışmanlığı” eğitimi aldı. Böylece stilin içten dışa sürecini netleştirdi. Yıllardır çok sevmesine rağmen, basit gördüğü için bastırdığı bu yeti ve ilgi alanının, stil denilen konunun, kılık kıyafeti değiştirmekten ibaret olmayacağına emin oldu. Koçluk araçları ile stil konusunu birleştirdi ve bu konuda “Ruhunu Giydir” adında atölyeler yapmaya başladı. İlgi görmesi üzerine bunu daha çok kişiyle buluşturmak için kitaba dönüştürmeye karar verdi. Kısa bir süre önce okuyucularıyla buluşan kitap farklı anlatım tarzıyla, kişisel veya profesyonel hayatına yenilik katmak isteyenler için güzel bir kaynak.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

‘Harem Kabare’ Müzikali 14-15 Ağustos’ta Trump Sahne’de

Okan Bayülgen’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Harem Kabare’ adlı oyun 14 Ağustos Cuma ve 15 Ağustos Cumartesi günleri saat 21:00’de Trump Sahne’de seyirciyle buluşuyor.

Okan Bayülgen’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Harem Kabare’ adlı oyun 14 Ağustos Cuma ve 15 Ağustos Cumartesi günleri saat 21:00’de Trump Sahne’de seyirciyle buluşuyor.

Bu müzikli, eğlenceli komedi oyununda; Ödül Turan, Zeynep Köse, Ceren Taşçı, Deniz Bolışık, Gizem Dinç ve Aybüke Albere çok farklı ve eğlenceli kadın hikâyeleriyle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Şehrin koşuşturmasına ilaç gibi gelecek, tiyatronun sihirli dünyasında yer almanın mutluluğunu yaşatacak müzikal izleyenlerin akşamına renk katacak.

Trump Sahne, kontrollü sosyal hayata geçiş kapsamında COVİD-19’a karşı tüm önlem ve tedbirlerini almış olarak kapılarını açıyor. Yüzde 100 taze hava ile iklimlendirilen 500 kişilik Trump Sahne’de seyirciler, birer sıra atlayıp üçer koltuk boş bırakarak oyunu izleyecekler. Girerken ateşleri ölçülecek olan izleyiciler, sürekli dezenfekte edilen salonda müzikali maskeli olarak izleyecek.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Haldun Dormen ve Kibarlık Budalası Bahçe Tiyatro’da

“KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu”, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak tasarlanan yeni sahnesinde 13 Ağustos’ta Saat 21.00’de, Türk Tiyatrosu’nun yaşayan efsanesi Haldun Dormen’in başrolünü üstlendiği “Kibarlık Budalası” oyunuyla kapılarını açıyor.

“KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu”, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak tasarlanan yeni sahnesinde 13 Ağustos’ta Saat 21.00’de, Türk Tiyatrosu’nun yaşayan efsanesi Haldun Dormen’in başrolünü üstlendiği “Kibarlık Budalası” oyunuyla kapılarını açıyor. İstanbulluları havaların serinlediği sonbahar akşamlarına kadar açık havada tiyatronun iyileştirici gücüyle buluşturacak.
Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Haldun Dormen’in, yıllar sonra yeniden sahnelere döndüğü KİBARLIK BUDALASI ‘nı Hakan Altıner sahneye koydu. Oyunun , Kostüm Tasarımı Türkan Kafadar, Dekor Tasarımı Gizem Gürsel – Sedef Kermen, Işık Tasarımı Cengiz Özdemir ‘e ait; HALDUN DORMEN, GÖKSEL KORTAY, HAKAN ALTINER, DAMLA CERCİSOĞLU, EFE YEŞİLAY, ANIL YÜLEK, SADİ ÖZEN, REYHAN AYDINSEL ve BURCU AKYÜREK rol alıyorlar.

17. yüzyıl Fransa’sında, cahil, saf ama çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain’in bir tek amacı vardır: Asilzade olmak.. Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alır, anlamlı-anlamsız, yararlı-yararsız ama mutlaka masraflı her çabayı gösterir. Gülünç duruma düşer, alay konusu olur ama hiç yılmaz. Hedefi bellidir: Soylu sınıfa girebilmek, soylu bir Markiz’i baştan çıkarabilmek için her şeyi yapmak ve biricik kızını  da mutlaka bir “soylu” ile evlendirmek. Oysa kızı bir başka gence aşıktır. Moilere, yarattığı bu olağanüstü tiplemenin etrafını, onu sömürmeye çalışan Kont, ayakları yere basan karısı, sağduyunun ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi ve uşak ile bir dantel gibi örer.  Neredeyse her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda.

NEDRET HOTUN / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Pandemi Dönemi Komedi Dizisi Oldu

SÜT VE KURABİYE ÇOK YAKINDA !

Yeni komedi dizisi “Süt ve Kurabiye” izleyiciyle buluşmak için gün sayıyor

Pandemi dönemi eski sevgilisinin gelmesiyle, evde kalan çiftin yaşadıklarını mizahi bir dille anlatan, başrollerinde Mustafa Arslan, Zeynep Elçin Ve Bülent Çolak’ın yer aldığı dijital platformda yayınlanacak olan Süt ve Kurabiye izleyici ile buluşmaya hazırlanıyor. Çekimleri tamamlanan dizinin yapımcılığını Arte Film Medya’nın üstleniyor. Senaryosu Kamuran Süner ve Osman KAYA ya ait olan dizinin yönetmen koltuğunda da Osman Kaya oturuyor

 

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Sanatçılara üretim ortamı sağlayan SAHA Studio yeni yaşını kutluyor!

SAHA Derneği’nin güncel sanat alanındaki üretim ve etkileşim ortamlarını desteklemek için geçen yaz kurduğu SAHA Studio, birinci yılını kutluyor. 

SAHA Derneği’nin güncel sanat alanındaki üretim ve etkileşim ortamlarını desteklemek için geçen yaz kurduğu SAHA Studio, birinci yılını kutluyor. SAHA Studio’nun Mart’ta başlayan ikinci dönemine davet edilen sanatçılar Kerem Ozan Bayraktar, Borga Kantürk, Gülşah Mursaloğlu, Metehan Özcan ve Dilek Winchester ile programın ilk üç ayı pandemi nedeniyle çevrimiçi buluşmalar ve araştırmayla geçerken program Kasım sonuna dek uzatılıp halka açık etkinlikler sonbahara ertelendi.

Geçtiğimiz yaz Beyoğlu’nda açılan SAHA Studio, farklı kentlerden davet ettiği sanatçılara en az altı ay boyunca atölye ve etkinlik ortamı sunarken yapmak istedikleri araştırma, üretim, sunum ve etkinlikler için danışmanlık ve kaynak sağlıyor. Buluşmalar, toplantılar, sergi ve atölye ziyaretleri, portfolyo değerlendirmeleri ve araştırma gezileriyle sanatçıların bilgi ve bağlantı geliştirmelerine katkıda bulunuyor. Ayrıca, yurtdışından farklı sürelerle ağırladığı küratör ve kurum temsilcilerinin SAHA Studio sanatçılarıyla ve İstanbul sanat ortamıyla etkileşimini sağlayıp araştırmalarını destekliyor.

SAHA Studio’ya Çelenk Bafra, Hera Büyüktaşçıyan ve Vasıf Kortun’dan oluşan seçici kurulun davet ettiği ilk dönem sanatçıları Larissa Araz, Alper Aydın, Özgür Demirci ve Sibel Horada’nın program boyunca ürettiği yapıtlar, 20-22 Şubat 2020 tarihlerinde SAHA Studio’da bir seri söyleşi, panel ve performans eşliğinde sergilenmişti.

SAHA Studio Mart – Aralık 2020 Sanatçıları:

Kerem Ozan Bayraktar (1984, İstanbul), Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde yüksek lisans ve sanatta yeterlik eğitimini tamamlayan Bayraktar’ın çalışmaları fiziksel ve kavramsal anlamda çevre kurmak ile ilgilidir. Bayraktar, dijital görselleştirmeler, fotoğraflar, animasyonlar, maketler, gündelik nesneler, metinler ve grafikler kullanarak doğal ve yapay sistemlerin davranışlarına, tıkanma noktalarına, sınırlarına, çöküşlerine, mutasyonlarına ve onları kavrama biçimlerimize yoğunlaşır. Bayraktar, çeşitli kurumlarda dijital imgeler, sanat teorisi, fotoğraf ve baskı teknikleri üzerinde dersler vermekte, farklı mecralarda sanat metinleri yazmakta ve sunumlar gerçekleştirmektedir.

Borga Kantürk (1978, İzmir), Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde 1995-1999 yılları arasında Resim bölümünde lisans eğitimini tamamlayan sanatçı, küratör ve akademisyen. DEÜ, GSF resim bölümü yüksek lisans (1999-2003) ve ardından sanatta yeterlik eğitimini tamamlayan Kantürk, Resim bölümünde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktadır. KUTU taşınabilir sanat mekanının kurucularındandır (2002), K2 SanatMerkezi’nin kurucu ekibinde yer alan (2003) Kantürk bu mekânın proje direktörlüğü görevini 2004-2007 yılları arasında sürdürmüştür. Ayrıca, 6x6x6 İzmir kolektifinin (2017) ve KARANTİNA sanat mekanının kurucu üyelerindendir. (2018)

Gülşah Mursaloğlu (1989, İstanbul), Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde lisans eğitimini bitirdikten sonra School of the Art Institute of Chicago’da yüksek lisansını tamamladı. Çalışmalarında genellikle maddesellikle, maddenin iradesiyle ve hem insanların hem de diğer türlerin zamanla kurduğu ilişkilerle ilgileniyor. Uzun ve kapsamlı bir araştırma sürecinin ardından ortaya çıkan yerleştirmeler, sergilendiği halleriyle stabil formlarda kalmıyor, sergiye yayılan süreçsel uzamlarıyla dinamik ve değişken sistemlere dönüşüyor.

Metehan Özcan (1975, İstanbul), Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nde lisans eğitimi aldıktan sonra Bilgi Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarımı üzerine yüksek lisans eğitimi tamamlamıştır. Çalışmalarında modernist mekânın varoluşunu ve temsiliyetini sorgulayan Özcan, insanların çevreleriyle yaşadıkları yabancılaşmayı da göz önüne alır. Çeşitli üniversitelerde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışan Özcan, İstanbul’da çalışıyor ve yaşıyor.

Dilek Winchester (1974, İstanbul) Central Saint Martin’s College of Art and Design’da tamamladığı lisans eğitiminin ardından Marmara Üniversitesi’nde heykel anasanat dalında Sanatta Yeterlilik derecesini aldı. 2013 yılından beri İstanbul Okan Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Dilek Winchester’ın çalışmaları dil, çeviri, alfabe reformları, sözlü tarih ve duyguların ifade biçimleri üzerinedir. Araştırma konuları arasında alfabeler, alfabe reformu, edebiyat kanonu, Karamanlıca ve Ermenice harfli Türkçe romanlar bulunmaktadır. İstanbul’da çalışıyor ve yaşıyor.

SAHA Derneği Hakkında
Bir sivil toplum kuruluşu olarak 2011 yılında kurulan SAHA, Türkiye’nin çağdaş sanat üretimini ve uluslararası tanınırlığını artırmak amacıyla kâr amacı gütmeyen uluslararası sanat projelerine karşılıksız destek veriyor. Ayrıca kurduğu uluslararası ortaklıklarla yurtdışındaki misafirlik (residency) programlarına Türkiye’den sanatçı ve küratörlerin katılımını sağlıyor. SAHA’nın yeni projesi SAHA Studio ise sanatçılara çalışma ortamı ve küratöryel desteğin yanı sıra projeleri için üretim, araştırma ve sunum bütçesi ile çalışmalarını sürdürebilecekleri bir mekân sağlıyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)