Kategori arşivi: Magazin

Mustafa Heper Yeni Projesiyle Seyirciyi Güldürmeye Hazırlanıyor

Türk sinemasının parlayan yıldızlarından Mustafa Heper, çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

Daha önce “Filme Gel” ve “C Takımı” gibi projelerdeki unutulmaz performanslarıyla beğeni toplayan genç oyuncu, yeni filminde de seyircilere kahkaha dolu anlar yaşatmayı hedefliyor.

Yakışıklılığı ve oyunculuk yeteneğiyle geniş bir hayran kitlesi edinen Mustafa Heper, sinemaseverlerin karşısına bu kez daha iddialı bir projeyle çıkmaya hazırlanıyor. Oyuncunun yeni filmi, şimdiden sosyal medyada komedi tutkunlarını heyecanlandırmış durumda. Yakışıklı oyuncu yeni filmdeki performansıyla yine adından çokça söz ettireceğe benziyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Batur’ film setine sağlıklı ziyaret

Yeni ve sağlıklı bir içecek olan “Bir Churchill” bu sefer de çekimleri Alanya’da olan Trend Medya ve Starworks imzalı “Batur Timi” film setindeydi.

Yapımcılığını Ahmet Uzunoğlu ve Selçuk Kılıç’ın üstlendiği; başrolleri Cahit Kayaoğlu, Selçuk Kılıç, Cem Cesur, Mustafa Zeren ve tüm ekip arkadaşlarına Churchill ikram ederek başarılar dilediler. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu da onları yalnız bırakmadı. Bir Churchill firma sahibi Özgür Tuncer ve yapımcı Emrah Erkoç her hafta başka bir etkinlikle buluşup “Bir Churchill” markasını bir dünya markası yapacağız” sözlerini yenilediler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KADER YILDIZ… “2025 BENİM YILIM OLACAK”

Çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan güzel oyuncu Kader Yıldız 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.

Daha önce Hırçın Kız ve Yüksek Sosyete başta olmak üzere bir çok projede yer alan ve sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan güzel oyuncu Kader Yıldız, başarılı oyunculuğunun yanı sıra, büyülü güzelliğiyle de dikkat çekiyor.

Hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyen güzel oyuncu Kader Yıldız “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.

‘Hakan Dağparçası’ sektöre yangın gibi girdi!

Küçük yaşlardan itibaren müziğe derin bir ilgi duyan ”Hakan Dağparçası”, kariyerinde önemli bir adım atarak ilk teklisi “Yangın Yeri”ni dinleyicileriyle buluşturdu. ”Yangın Yeri” yalnızca bir başlangıç değil, aynı zamanda genç sanatçının yaratıcı potansiyelini de gözler önüne serdi…

Sözü ve müziği genç sanatçının kendisine ait olan şarkının yenilikçi ve cesur aranjesi Mert Yıldız’ın usta dokunuşlarıyla hayat buldu.

Adana’nın sıcak ve samimi atmosferinde doğup büyüyen ”Hakan Dağparçası”, müzikle ilk tanışmasını ilkokul yıllarında ailesinin aldığı gitarla gerçekleştirdi. Zamanla şan eğitimini ve güzel sanatlar eğitimini tamamlayarak, müziği profesyonel bir alana taşıdı.

Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği sahne performansları ve geniş repertuvarı ile dikkat çeken ”Hakan Dağparçası”, yoğun sahne takvimiyle de adından sıkça söz ettirecek…

”Yangın Yeri” projesine klip yönetmenliği ve yapımcılığı ile katkıda bulunan müzik sektörünün değerli isimlerinden Yazgın Kaçak, izleyicileri etkileyecek bir klip ortaya çıkardı. Genç sanatçının sesi ve klipteki görseller arasındaki muhteşem uyum, her detayıyla göz kamaştırıyor.

”Hakan Dağparçası”nın yeni şarkısı ”Yangın Yeri” Fann Records etiketiyle tüm müzik platformlarında ve klibi Hakan Dağparçası Youtube kanalında yayında!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yalçın Konuk’un yeni hikayesi Paris’in Gizemli sokaklarından albüm olarak sesleniyor: Le Soleil Noir – Thème Principal”

Yalçın Konuk, “Le Soleil Noir – Thème Principal” çalışmasını single olarak; yine On Air Music Co. etiketiyle yayımladı.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Parisin gizemli sokaklarından gelen melodilerin yansıdığı eser; Yalçın Konuk’un yakında çıkacak albümün ilk teklisi olarak müzikseverlerle buluşuyor. Bu eser, Konuk’un hayali bir film noir hikâyesine müzikal bir hayat kazandırmak amacıyla ortaya çıktı ve her bir katmanıyla bestecinin içsel dünyasını, güçlü bir anlatının müzikal ifadesiyle buluşturuyor.

Le Soleil Noir”, Yalçın Konuk’un Fransız sinemasına olan tutkusunu yansıtan, Jacques Deray (La Piscine) ve Jean-Pierre Melville (Le Cercle Rouge) gibi ustaların sinemasından ilham alarak kurguladığı hayali bir yapım. Filmin yönetmeni Jacques Melville, bu iki efsanevi sinemacının adlarının birleşiminden esinlenerek yaratıldı ve yönetmenin sinema tarihine olan saygısını yansıtıyor. 

Albüme konu olan -hayali- filmin kısaca konusu ise şöyle: İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1952 yılında, Paris’in labirentvari sokaklarında, eski dedektif Victor Renard, antikacı dükkânı işleterek huzurlu bir hayat sürerken aldığı esrarengiz bir mektup, onu son davasının çözülmemiş sırlarına geri çeker. Mektup, dağılmış sanılan bir suç örgütüne işaret eder. Ünlü tiyatro oyuncusu Claire Moreau ise bu soruşturmanın merkezinde yer alır. Victor, ihanet ve tehlikelerle dolu bu suç dünyasında kendi içsel şeytanlarıyla yüzleşirken, gerçek ve aşk arasında kalmak zorunda kalır.

Yalçın Konuk, “Le Soleil Noir – Thème Principal” ile ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:
Orkestrasyon kullandığım bu eserimde, özellikle yaylıların legato geçişlerinin müziğe duygusal bir akışkanlık katmasını, yer yer kullanılan pizzicato teknikleri ile beklenmedik ve etkileyici vurgular yaratmasını hedefledim. Sessizliği ve müzikal boşlukları ise bilinçli kullanarak, dinleyicinin hayal gücünde derinlikli bir etki bırakmaya, her dinleyişte farklı katmanların keşfedilmesine olanak tanımaya çalıştım.”

“Le Soleil Noir” albümünün geri kalanı da bu derin ve dramatik hikâyeyi sürdürecek… Bu yolculukta şimdiden yerini almak isteyen müzikseverler eseri tüm dijital platformlardan dinleyebilir.

 

Yalçın Konuk Hakkında:

Yalçın Konuk, yenilikçi projeleriyle müzik dünyasında farklı projeleri ile dikkat çekmeyi hedefleyen bir sanatçı. Le Soleil Noir – Thème Principal”, onun müzik ve sinema arasındaki yaratıcı füzyonunun farklı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Dinleyicileri Paris’in kayıp aşklarına, gizli sırlarına ve karanlık sokaklarına götürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hande Yener, Cumhuriyet Coşkusunu Küçükçekmece’de Zirveye Taşıdı


Küçükçekmece’de Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları kapsamında, ünlü sanatçı Hande Yener sahne aldı. Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen konserde, Hande Yener ve dansçıları enerjik sahne performanslarıyla Cumhuriyet coşkusunu zirveye taşıdı.

Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenlediği Cumhuriyet bayramı kutlamaları, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi önünden konserin gerçekleştirileceği Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’ne düzenlenen cumhuriyet yürüyüşüyle başladı.

Yürüyüşe CHP Milletvekili Engin Altay, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi,  Cumhuriyet Halk Partisi PM üyesi Turgay Özcan ve yüzlerce vatandaş ellerinde Türk bayraklarıyla eşlik etti. Hep bir ağızdan söylenen marşlar ve şarkılarla, cumhuriyet coşkusuyla dolup taşan Küçükçekmece sokakları, Küçükçekmece Belediyesi tarafından bayrama özel Türk Bayrağı ve Atatürk afişleriyle donatıldı. 

Başkan Çebi: Cumhuriyet bana belediye başkanı seçilme fırsatı verdi

Konser alanında sona eren yürüyüşün ardından vatandaşlara seslenen Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de Cumhuriyet Bayramı mesajında,  “Ne mutlu ki bize bugün cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Bugün, sadece bir yönetim biçimini değil, aynı zamanda halkımızın iradesini, eşitliğimizi, özgürlüğümüzü ve haklarımızı kutluyoruz.  Cumhuriyet bize fırsat eşitliği tanıyor. Örneğin bana müthiş bir fırsat eşitliği tanıdı. Ben Cumhuriyet ile gözlerimi açtım. Ondan sonra bana devlet okullarında okuma fırsatını verdi. Daha sonra yaşadığım kentin bir milyona yaklaşmış olan nüfusu ile belediye başkanı seçilme fırsatını bana cumhuriyet verdi. Bu sebeple cumhuriyete borçlu hissediyorum. Bizler, zorlu zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde birlik ve beraberliğimize daha sıkı sarılarak, cumhuriyetimizin temel ilkelerine ve Atatürk’ün çizdiği yola sadık kalarak, demokrasimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Hande Yener’den unutulmaz Cumhuriyet konseri

Ardından sahne alan Hande Yener, şarkılarıyla hayranlarına unutulmaz bir bayram anısı bıraktı. Sahne performansı ve danslarıyla gece boyunca keyifli anlar yaşatan Hande Yener’i YKB’de yaklaşık 20 bine yakın kişi dinleyerek, şarkılarına hep bir ağızdan eşlik etti. Ünlü sanatçı Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak, hayranlarına  “Bugün bütün dünya bizi izliyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Ben de her Türk vatandaşı gibi Türkiye Cumhuriyeti aşkıyla yanıyorum. Ve bizlerle gurur duyuyorum. Bugün milyonlar sokakta. Hepimizin ayağına, kalbine sağlık. Gurursunuz”sözleriyle seslendi.

Konser sonunda Başkan Çebi, ünlü sanatçı Hande Yener’e teşekkür ederek, günün anısına plak ve Atatürk portresinden oluşan bir karakalem tablo çalışması takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İHSAN TAŞ İLE SİNEMA ÜZERİNE ÇOK ÖZEL

Daha önce hayata geçirdiği başarılı projelerle isminden sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile Türk Sinemasından, Hollywood’a uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

 

İhsan Taş kimdir ve nerelidir?

İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.

 

Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?

İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.

 

Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…

 

– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.

 

– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?

İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.

 

– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?

İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…

 

– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?

İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…

 

Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?

İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.

 

– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?

İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)

 

“DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?

İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.

 

– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?

İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.

 

– Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?

İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…

 

– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?

İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.

 

– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?

İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.

 

– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?

İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…

 

– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?

İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…

 

– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?

İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.

 

– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?

İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…

 

– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?

İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…

 

– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?

İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.

 

– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?

İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.

 

KADER YILDIZ İLE ÇOK ÖZEL SOHBET

 

 

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız? Sizi bu alana iten ne oldu?

 

Kader Yıldız:  Teşekkür ederim, hoş buldum. Aslında oyunculuk serüvenim henüz 11, 12 yaşlarındayken mahallede kızlarla toplanıp evimizin arka bahçesinde çeşitli kostümlerle tiyatro gösterileri yapardık. Burda keşfettim oyunculuğumu. Sonrasında okul hayatım boyunca hep tiyatro kollarında yer aldım.

 

 

Soru 2: Aldığınız eğitimler kariyerinize nasıl katkı sağladı?

 

Kader Yıldız:  Eğitimlerden önce zaten okul kollarında dediğim gibi tiyatro sahnelerinde her zaman yer alıyordum fakat yaşım ilerledikçe artık bunu oyunculuk anlamında profesyonel olarak devam etmek istedim ve buna istinaden kamera önü oyunculuk eğitimlerimi tamamladım. Eğitimin bana kattığı elbette çok şey var her şeyden önce değerli hocalarımız bizlere iyi kalpli olmamızı ve samimi olmamızı gerektiğini gösterdiler. Bende buna çok inanıyorum.

 

 

Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?

 

Kader Yıldız: Evet hatırlıyorum. Değerli usta oyuncumuz Zuhal Olcay ile bir sahne vardı. Yan yana oturup ikimizde ezber çalışıyorduk ama bir yandan Zuhal Olcay’ı gizliden izliyordum. Yanında oturmak bile bana güç vermişti çok heyecanlıydım.

 

 

 

Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

 

Kader Yıldız: Her zaman mesleğimin hakkını vermem gerekiyor düşüncesi var bende. Hep bu yönde kendimi geliştirip seminerlere gitmeyi, tiyatro izlemeyi, spor yapmayı, nefes egzersizleri yapmayı meditasyon yaparak güne başlıyorum. Doğayla iç içe olmayı çok seviyorum.

 

 

Soru 5: Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?

 

Kader Yıldız:  Aslında önce benimle olan uyumuna bakıyorum. Enerjisine bakıyorum içime sinen bir karakterse benliğime alıyorum. Önce sessizliğin getirdiği huzura kaçıyorum. Müziğini dinliyorum. Daha sonra çalışmalarıma devam ediyorum böylelikle…

 

 

Soru 6: Sizce bir oyuncunun kariyerinde en önemli unsurlar nelerdir? İyi bir oyuncu, hangi yeteneğini geliştirmesi gerekir?

 

Kader Yıldız: Bence önce kendi kişiliğimiz önemli bu noktada…

Ne kadar farklı bir karakter olsakta, kendimizden kattığımız tizler var. Onlar aslında seyirciyle bağ kuruyor. Bunu yakalamak çok önemli. Belirli bir yetenek üzerinden gitmek doğru değil ona bakarsanız. Oyunculuk yapıyorsak, her yeteneğin bizlerde olması gerekiyor diye düşünüyorum.

 

 

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje veya oynamak istediğiniz bir rol var mı?

 

 

Kader Yıldız: Elbette var. Mardin’li bir aşiret kızını oynamayı çok isterim, galiba Mardin’e gitmek istiyorum. Daha önce hiç gitme fırsatım olmadı ama orayı, insanlarını çok merak ediyorum. Mutlaka gideceğim.

 

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

 

Kader Yıldız: Çok var tabi ki… Başlıca; Jonny Depp, Al Pacino, Haluk Bilginer, Nebahat Çehre gibi isimlerden her zaman ilham almışımdır.

 

 

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

 

Kader Yıldız: Nebahat Çehre! der susarım:)

 

 

Soru 10: Çocukken okuyup etkilendiğiniz bir kitap var mı?

Veya izleyip unutmadığınız bir film sahnesi var mı?

 

Kader Yıldız: Uçurtma Avcısı! Çok etkilenmiştim!

 

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

 

Kader Yıldız: Halk Oyunları ve Latin danslarla ilgileniyorum.

 

 

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz, Dizi veya Sinema filmi projeniz var mı?

 

Kader Yıldız: Evet şuan okuduğum bir proje var bakalım.

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

 

Kader Yıldız: Pes etmesinler… Hayallerinin peşinden gitsinler.

 

– Çok teşekkür ederiz bu keyifli sohbet için. Başarılarınızın devamını diliyorum… Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

 

Kader Yıldız: Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…

GÜZEL OYUNCU GÜLCAN KALKAN İLE SİNEMA TADINDA SOHBET

Son dönemlerin yıldızı parlayan genç ve güzel oyuncularından Gülcan Kalkan ile oyunculuk serüveninden tutun, özel hayatına kadar çok güzel ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 

GENÇ OYUNCU GÜLCAN KALKAN İLE ÇOK ÖZEL RÖPORTAJ

 

Soru 1: Öncelikle hoş geldiniz, nasılsınız? Oyunculuk serüvenine nasıl başladınız?

 

Gülcan Kalkan: Hoş buldum… Çok teşekkür ederim iyiyim.

 Çocukluğumdan beri sanat içerisinde büyüdüm babam müzisyen olduğu için hep iç içeydik ailece. Babam odasında prova yaparken bende ona yönetmenlik yapardım. Çocukluk işte, küçüklüğümden beri yeteneğim ve hevesim vardı. Okulda ne zaman bir tiyatro etkinliği haberi duysam hemen rehberlik odasına koşardım.  

 

Soru 2: Bu güzelliğinizi neye borçlusunuz herhangi bir spor yapıyor musunuz aktif olarak

 

Gülcan Kalkan: Çok teşekkür ederim çok incesiniz evet spor yapıyorum 7 yıllık bir geçmişim var atletizm uzun mesafe koşucusuydum 4. Sınıftan beri sporcuyum hala aktif olarak maraton gibi birçok yarışmalarda yer alıyorum. 

 

Soru 3: Yer aldığınız ilk projeyi hatırlıyor musunuz? O deneyim sizin için nasıl bir dönüm noktasıydı?

 

Gülcan Kalkan: 12 yaşındayken “Karagül” ve “Yedi güzel adam” dizilerinde küçük rollerde oynadım. Küçük bir deneyimdi belki ama güzel ve heyecan vericiydi.

 

Soru 4: Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz bir şeyler var mı? Boş zamanlarınızda nelerle vakit geçirmekten hoşlanırsınız?

 

Gülcan Kalkan: Müzik yapıyorum ve söylüyorum. Dans okuluna gidiyorum. Dans etmeyi çok seviyorum ve yıllardır dansçıyım. Film izlemeyi ve yemek yapmayı çok seviyorum.

 

Soru 5: Rolünüze çalışırken nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz? Canlandıracağınız karakterle aranızda nasıl bir bağ kuruyorsunuz?

 

Gülcan Kalkan: öncelikle senaryoyu okurken onun içinde kendimi bulmaya çalışıyorum. Karakterime yakınsa o an sanki gerçekten ben oynuyorum gibi hissediyorum. Hissetmek ve okumak arasında dağlarca fark var, hatta çoğu zaman kendime yakın senaryoları okuduğumda o role o kadar odaklanırım ki ağlarım. Dramda daha başarılı olduğumu düşünüyorum.

 

Soru 6: Sizce iyi bir oyuncu nelere dikkat etmeli ve hangi yeteneğini geliştirmeli?

 

Gülcan Kalkan: Büründüğü karakteri en etkili şekilde seyircilere geçirebilmeli bence. Ezberinin iyi olması, diksiyon jest ve mimikler bu alanda çok önemli ve tabi ki özgüven…

 

Soru 7: İleride yer almak istediğiniz özel bir proje var mı?

 

Gülcan Kalkan: Evet ilk en büyük projem SÜRGÜN…

2025 benim yılım olacak inşallah…

 

 

Soru 8: Oyunculuk kariyerinizde size ilham veren kişiler oldu mu? Kimleri kendinize örnek alıyorsunuz?

 

Gülcan Kalkan: Elbette başta saygı değer İHSAN TAŞ hocam ve sonrasında ailem. Oyunculuk serüvenim yeni başlıyor aslında. Ben daha yolun başındayım ve heyecan doluyum. Oyunculuğunu örnek aldığım isimler ise Türkan Şoray, Nebahat Çehre ve Afra Saraçoğlu…

 

 

Soru 9: Birlikte oynamak istediğiniz oyuncular var mı, varsa kimler?

 

Gülcan Kalkan: Aras Bulut İynemli ve eğer yaşasaydı Kemal Sunal… Mekânı cennet, ruhu şad olsun…

 

Soru 10: Çocukken izleyip unutmadığınız bir dizi var mı?

 

Gülcan Kalkan:  “Öyle bir geçer zaman ki” dizisini izlerdik ailecek. Osman’ı da çok severdim.

 

Soru 11: Sanatın başka hangi dallarından hoşlanıyorsunuz? Bilmediğimiz yönleriniz var mı?

Gülcan Kalkan: Müzik ve dansı çok seviyorum. Babamdan dolayı sesim güzeldir, öyle söylerler. Hatta yakın zamanda kendi bestelediğim şarkımı çıkaracağım. Bu da benim ilk albümüm olacak, çok heyecanlıyım…

 

Soru 12: Yakın bir zamanda kamera önüne geçeceğiniz bir projeniz var mı?

 

Gülcan Kalkan: Evet beklemede kalın… Sürpriz olsun…

 

Soru 13: Son olarak genç oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

 

Gülcan Kalkan: İnanmak başarmanın yarısıdır. Hayallerinizin, hedeflerinizin peşinden koşun, tıpkı benim gibi… Bende çok taze bir çiçeğim, umarım bu yolda hep güzel projelere imza atarım. Her şey gönlümce ve gönlünüzce olsun.

 

– Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz. Yeni röportajlarda görüşmek dileğiyle…

Gülcan Kalkan: Ben teşekkür ederim. Görüşmek dileğiyle…

Baba Beni Güldürsene filminin basın toplantısı yapıldı

Yapımcılığını Wovie, Retropro ve DMC ‘nin yaptığı, yönetmen koltuğunda Emrah Aguş’un oturduğu, senaryosunu ise Dinar Kahveci’nin kaleme aldığı ‘Baba Beni Güldürsene’ filminin basın toplantısı yapıldı.

Kızına göre “sıkıcı bir baba” olan Murat’ın, “yılın en komik babası” olabilme çabasının anlatıldığı, aksiyon ve macera dolu Yeşilçam tadında bir aile komedisinin anlatıldığı “Baba Beni Güldürsene” filminin basın toplantısı Levent The Tamtam’da yapıldı. Basın toplantısında çocuk oyuncular Aylin Akpınar, Ali Semi Sefil, Arven Beren, Kaan Alp Dayı, Ela Şafak ile birlikte kameralar karşısına çıkan Ahmet Kürşat Öçalan, Merve Sevi, Levent Özdilek, Ceyhun Fersoy, Tolga Canbeyli ve Tevhide Dadı soruları yanıtladı.

 

Kaybettiğimiz değerleri anlatıyor

Sözü ilk başlayan Merve Sevi, çekimlerde çok eğlendiklerini söyleyerek, “Herkesi çok eğlenceli, çok güzel bir film bekliyor. Son derece kıymetli bir kadromuz var. Ben de filmde, son derece zeki bir kızın annesini oynadım. İzleyenlerin mutlu olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Baba Beni Güldürsene, kaybettiğimiz değerlerimizi bize çocuklar üzerinden anlatan kıymetli bir film” diyerek sözü rol arkadaşı Ahmet Kürşat Öçalan’a devretti.

 

Eğlenerek çalıştık

Güzel bir aile filmi olduğunu dile getiren Ahmet Kürşat Öçalan, “Ben filmde hem eşiyle hem de kızıyla arasını düzeltmeye çalışan bir babayı canlandırıyorum. Karakterin temel amacı, daha eğlenceli bir baba olmaya çalışmak. Ekip olarak son derece eğlenerek çalıştık ve güzel bir ürün ortaya koyduk. Herkesi filmimize bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Aileler çocuklarını alıp gelsin

Filmde dedeye hayat veren usta oyuncu Levent Özdilek, “Ailelerin çocuklarını da yanlarına alarak izlemesi gereken bir işe imza attığımızı ifade edebilirim” diyerek, sinemaseverlerin ailecek izleyebileceği bir film olduğunu söyledi.

 

Bende onların yaşında mesleğe başladım

Filmin Vahap karakterine hayat veren Ceyhun Fersoy, “Ben bu filmin karikatür tarafına oynadım. Biraz üçkağıtçı bir karakterdi. Bu filmde olduğum için çok mutluyum. Filmin ne kadar gişe yapacağından ziyade, çok güzel bir arşiv filmi. Ailelerin hep birlikte gidebileceği bir film oldu. İzleyenlerin yüzünde bir tebessüm bırakabilirsek, ne mutlu bize. Küçük kardeşlerimizle keyifle oynadık, bir anda kendimi gördüm. Ben de onların yaşında başladım bu mesleğe” diyerek eski günlerini yad etti.

 

Vizyon ve doğum günü aynı anda

Filmde Şahap karakterine hayat veren Tolga Canbeyli, “Filmin vizyon tarihi benim doğum günümle aynı. Bana hediye almak isteyen filme gitsin” diyerek espri yaptı.

 

Ekip olarak güzel bir uyum yakaladık

Altın Kelebek ödüllü çocuk oyuncu Aylin Akpınar, filmin çok eğlenceli olduğunu ifade ederek, “Ekip olarak çok güzel bir uyum yakaladık. Herkesin ailesiyle beraber gelebileceği bir film oldu. Biz çekerken çok güldük. İzleyenlerin de güleceğini düşünüyorum” dedi.

 

Aile dizilimi meselesini ele aldık

Yönetmen Emrah Aguş, “Burada, son dönem herkesin gündeminde olan ‘aile dizilimi’ meselesinin yansımalarını izliyoruz. Baba karakterinin kendi babasıyla yaşadığı sıkıntıların, kızıyla ilişkisine yansıdığını gördüğümüz bir hikayemiz var. Filmimizin, sadece çocukların değil, ailelerin izlemesi gereken bir yapım olduğunu düşünüyorum. Herkesin fazlasıyla güleceği, bazı anlarda da hüzünleneceği çok güzel bir aile filmi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Yapımcı Özgür Akbaş, sinemaseverleri, çocukların merkezde olduğu bir aile komedisinin beklediğini belirterek, filmin bir baba ile kızının ilişkisine odaklandığını vurguladı. Akbaş, “Karşımızda hayatla ilişkisi biraz problemli, uyum sorunları yaşayan bir baba var. Kızı ise bunun tersine, son derece akıllı ama okulunda arkadaşları tarafından zorbalık görüyor. Akran zorbalığı şu anda çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar bu durumu ailelerinden saklayabiliyor. Filmde de babanın bütün bu sorunları nasıl çözdüğünü ve kızının arkadaşlarıyla bağını yeni baştan nasıl kurduğunu izliyoruz. Baba Beni Güldürsene, son derece eğlenceli ve güzel animasyonların olduğu bir aile filmi oldu” dedi.

Baba Beni Güldürsene 8 Kasım 2024’te sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu eğlenceli maceraya tanık olmaya hazır olun!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı