Kategori arşivi: Magazin

CRR Şubat'ta 12 Konserle Müzikseverlerle Buluşuyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda, Şubat ayında klasik müzikten Türk musikisine, cazdan dünya müziğine uzanan seçkide 12 konser müzikseverlerle buluşacak. 

CRR’de ayrıca “Girişte Solda” başlıklı müzik söyleşileri, her Çarşamba saat 17.00’de gerçekleşen “Beş Çayı Konserleri” ve müzik öğrencilerinin CRR fuayesinde konser vererek dinleyiciyle buluşma imkânı buldukları “Genç Müzisyenlere Destek Projesi” konserleri Şubat ayı boyunca ücretsiz olarak sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. 

İşte konserler:

ALAFSAR RAHIMOV – 2 ŞUBAT CUMA – 20.00

Balaban Meets Jazz 2 Şubat’ta CRR’de

Caz ve Mugam’ın benzersiz birleşimi olan Alafsar Rahimov’un “Balaban Meets Jazz” konseri, 2 Şubat Cuma akşamı saat 20.00’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda müzikseverlerle buluşuyor. Balabanın etkileyici sesiyle cazın modern ritimlerinin harmanlandığı bu özel gecede, Rahimov’a sahnede Kaan Bıyıkoğlu (piyano), Enver Muhamedi (bas gitar), Burak Durman (davul) ve Tümer Uluçınar (elektro gitar) eşlik edecek.

Önce Louvre Müzesi’nde Şimdi CRR’de

Alafsar Rahimov, geleneksel Azerbaycan müziği ile cazı birleştirerek, kendi bestelerini ve dünya müziklerini deneysel bir yaklaşımla sunuyor. “Balaban Meets Jazz” farklı kültürlerin ve müzik tarzlarının birlikteliğinin mümkün olduğunu ve müziğin evrensel bir dil olduğunu gösteriyor. Rahimov, “Balaban Meets Jazz” ile 2021’de Paris Louvre Müzesi’nde konser vermişti. 

Biletler 200, 165, 100 ve 50 TL fiyat seçenekleriyle CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

ALEJANDRO DEL ANGEL & CRR SENFONİ ORKESTRASI “ROMA KARNAVALI” – 3 ŞUBAT CUMARTESİ – 20.00

Jacobo Brusa – şef      

Alejandro Del Angel  – tenor

İstanbul’da Bir “Roma Karnavalı” 

Sahnedeki karizması ve etkileyici vokal performanslarıyla opera dünyasında kendine sağlam bir yer edinen, eleştirmenler tarafından “parlayan tenor” ve “olağanüstü bir şarkıcı” olarak nitelendirilen Meksikalı tenor Alejandro Del Angel, “Roma Karnavalı” ile 3 Şubat Cumartesi akşamı CRR’de.  Del Angel’e CRR Senfoni Orkestrası’nın eşlik edeceği konserde orkestrayı yetenekli İtalyan şef Jacobo Brusa yönetecek. 

CRR Konser Salonu’nda 3 Şubat Cumartesi akşamı Alejandro Del Angel’in büyüleyici tenor sesi ve Brusa’nın dinamik orkestra yönetimiyle Hector Berlioz’un tarihi “Op. 9 Roma Karnavalı Uvertürü” eseri icra edilecek. Konser repertuvarı, Giuseppe Verdi’nin derin ve etkileyici aryalarından Francesco Cilea, Gaetano Donizetti, Pietro Mascagni ve Georges Bizet gibi ünlü bestecilerin unutulmaz eserlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Alejandro Del Angel ve Jacobo Brusa’nın bu olağanüstü performansıyla dinleyicilere müzikal bir Roma seyahati vadeden konserin biletleri 90 ve 40 TL seçenekleriyle CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

SELİN ŞEKERANBER & YUDUM ÇETİNER – DUO BLANC & NOİR – “IMAGINE” – 4 ŞUBAT PAZAR – 11.30 

 “IMAGINE” ile Çocuklar Müziğin ve Konserin Parçası Oluyor

Eğitimci piyanistler Selin Şekeranber ve Yudum Çetiner’den oluşan Duo Blanc & Noir, 4 Şubat’ta saat 11.30’da CRR Konser Salonu’nda gerçekleşecek “IMAGINE” adlı interaktif konserleriyle çocukları ve ailelerini müziğin büyülü dünyasına davet ediyor. Bu özel etkinlik, 0 ile 7 yaş arası çocuklara klasik müzikle tanışma fırsatı sunarken, onları hayal gücünü besleyen bir müzikal maceraya sürüklüyor. Yaklaşık 60 dakika sürecek bu benzersiz deneyimin biletleri 30 TL olarak satışa sunuldu.

“IMAGINE” projesi, 0 ile 7 yaş arası çocukları klasik müziğe adım attırarak, bu alanda bir duyarlılık geliştirmeyi amaçlıyor. Şekeranber ve Çetiner’in müzikal liderliğinde, çocuklar ve aileleri, eğlenceli ve eğitici bir ortamda müziği keşfedecekler. Konserde, IMAGINE albüm ve kitabından özel seçilmiş ninni ve hikayeler ile çocuklar, müzikal bir yolculuğa çıkacak ve kendilerini bilmedikleri bir dünyada bulacaklar.

Bu interaktif deneyim, çocukların müziği sadece duymakla kalmayıp, aynı zamanda keşfetmelerini ve müziğe aktif olarak katılmalarını sağlayacak. Piyano eşliğinde, şarkı söylemek, müzik dinlemek, dans etmek ve müziğe ritim ile eşlik etmek gibi yaratıcı aktiviteler, konseri çocuklar için unutulmaz bir deneyim haline getirecek. Ayrıca, çocuklar piyanoyu bir enstrüman olarak tanırken, katılımcı aktiviteler ile müziğin, konserin ve aksiyonun bir parçası olacaklar.

Duo Blanc & Noir, sanatta birden çok disiplini bir araya getirerek, çocuklara müziğin iyileştirici ve hayal gücünü geliştirici etkilerini sunuyor. Tüm dijital müzik platformlarında yer alan IMAGINE albümleri ve notalarını içeren kitapları ile sanat ve eğitimin gücünü birleştiren bu proje, çocukların müziği sevmeleri ve anlamaları için özgün bir fırsat sunuyor.

Konserin biletleri 30 TL olarak CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

RANDY ESEN  & CRR CAZ ORKESTRASI – 9 ŞUBAT CUMA – 20.00

Randy Esen, 9 Şubat’ta CRR’de!

Caz sahnelerinin parlayan yıldızı Randy Esen, 9 Şubat’ta saat 20.00’de CRR Konser Salonu’nda, Nail Yavuzoğlu yönetimindeki CRR Caz Orkestrası ile konser verecek. Aydın Esen, Bob Moses, Kerem Can Dündar gibi önemli isimlerle iş birliği yapmış ve ‘Not Alone’ EP’si ile büyük beğeni toplamış olan Randy Esen, caz vokal sanatının en etkileyici temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor.

Sahnedeki olağanüstü sesi ve performansı ile önde gelen caz vokalistleri arasında yer alan Randy Esen, solo kariyerinde de pek çok başarıya imza atmış bir sanatçı. CRR’de gerçekleşecek konserde, Esen’in güçlü ve eşsiz sesine eşlik edecek olan CRR Caz Orkestrası’nın dinamik performansı, caz severlere unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak.

Konser biletleri 90 ve 40 TL olarak CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

QUARTETTO DE CREMONA & PABLO BARRAGÁN – 10 ŞUBAT CUMARTESİ – 20.00 

Oda Müziğinin Büyüleyici Ustaları 10 Şubat’ta CRR ‘de!

Oda müziğinin seçkin temsilcileri Quartetto di Cremona ile sahne karizması ve derin müzikal anlayışıyla tanınan, dünyaca ünlü klarnet virtüözü Pablo Barragán, 10 Şubat’ta saat 20.00’de CRR Konser Salonu’nda unutulmaz bir konserle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 2000 yılında kurulan ve uluslararası alanda saygın bir yere sahip Quartetto di Cremona, keman sanatçıları Cristiano Gualco ve Paolo Andreoli, viyola sanatçısı Simone Gramaglia ve viyolonselci Giovanni Scaglione’dan oluşuyor. 

Konser, G.F. Malipiero’nun Yaylı Sazlar Dörtlüsü no.2 “Stornelli e Ballate”, M. Ravel’in Yaylı Sazlar Dörtlüsü, Fa majör, ve J. Brahms’ın Klarnet Beşlisi, Op. 115, Si minör eserlerini içeriyor. Quartetto di Cremona, evrensel övgü toplayan yorum sanatları ve dünya çapında tanınan sanatçılarla işbirlikleriyle dikkat çekiyor. 2019’da İtalya ve dünya genelinde oda müziğinin tanıtımına katkılarından dolayı Franco Buitoni Ödülü ile ödüllendirilen grup, aynı zamanda “Friends of Stradivari” adlı uluslararası projenin elçileridir. Pablo Barragán ise zanaatkarlığı ve enstrümanının rafine sesini ustalıkla harmanlayan, uluslararası müzik sahnesinde önemli bir figür olarak göze çarpan bir sanatçı.

Yaklaşık 100 dakika sürecek konserin biletleri 150, 120, 90 ve 40 TL olarak CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

SEZEN AKSU TRIBUTE BY EZGİ KÖKER – ALATURKA  PROJECT – 14 ŞUBAT ÇARŞAMBA – 20.00 

CRR’den Müzikseverlere Sevgililer Günü Hediyesi Niteliğinde Bir Konser: Sezen Aksu Tribütü

Sezen Aksu’nun eşsiz eserlerine saygı duruşunda bulunacak olan Ezgi Köker, özel projesi “Sezen Aksu Tribute By Ezgi Köker ‘Alaturka Project’” ile 14 Şubat Sevgililer Günü’nde CRR konser verecek. 

Cumhurbaşkanlığı Türk Müziği Korosu Sanatçısı ve İnceSaz Grubu solisti olarak müzik yaşamını sürdüren Ezgi Köker, konserde pop ile Türk müziğinin özgün söylem biçimlerini harmanlayarak Sezen Aksu’nun geniş oktavlı ve Türk Müziği tınılarına sahip eserlerini yorumlayacak. Sezen Aksu ile yıllarca çalışmış isimlerle birlikte sahne alacak olan Köker bazı eserlere ud ile eşlik edecek.

Köker’e sahnede Erdem Sökmen (gitar), Can Kandaz (ud), Eylem Pelit (bas gitar), Türker Çolak (davul, perküsyon) ve Burak Dursun (trompet-trombon) eşlik edecek. Ezgi Köker ve Alaturka Project, bu özel gecede Sezen Aksu’nun az bilinen şarkılarını, zengin bir müzikal dokuya sahip performansla sunacaklar.

Konserin biletleri 150, 120, 90 ve 40 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

FERHAT FERAT/MAHARET – 16 ŞUBAT CUMA – 20.00

AYDIN ESEN OKAY TEMİZ/BOB FRANCESCHINI/FERHAT FERAT/ÇAĞDAŞ ORUÇ/KRISTIAN LIND/SELİM GÖKSU/HURİ ALİEFENDİOĞLU

Caz ve Anadolu Müziğinin Buluşması “Maharet”

Caz müziğiyle Anadolu’nun ritmik ve melodik zenginliklerini birleştiren “Maharet” projesi, 16 Şubat’ta saat 20.00’de CRR’de buluşuyor. Bu etkileyici projenin lideri olan Ferhat Ferat, elektronik gitarının yanı sıra besteci ve düzenleyici kimliğiyle de öne çıkıyor. Konserde Ferhat Ferat’a dünya litaratürüne girmiş araştırmacı müzisyen Okay Temiz, caz piyanosunun dev ismi Aydın Esen, Amerikalı caz saksafoncusu Bob Franceschini, saksafonist Çağdaş Oruç, İsveçli basçı Kristian Lind, baterist Selim Göksu ile ud ve vokalde Huri Aliefendioğlu eşlik edecek

“Mahalet” projesi, Ferhat Ferat’ın “Maharet”, “Azer”, “Kelemeneje”, “Sembol”, “Okay”, “Fall”, “Onno” (Onno Tunç anısına), “Zartaboz”, “Acaip Blues” ve “Laz Gelin” bestelerini içeriyor. Ferhat Ferat, bu projede Türkiye’nin çeşitli müzik kültürlerini cazın evrensel dili ile buluşturarak, kendi sanat algısı ve projeye katkıda bulunan değerli müzisyenlerin ruhlarıyla yansıtmayı amaçlıyor.

Konserin biletleri 200, 165, 100 ve 50 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

LURA – 17 ŞUBAT CUMARTESİ – 20.00

Cabo Verde’nin Büyüleyici Sesi Lura: “Best Of Lura” ile 17 Şubat’ta CRR’de!

Cabo Verde’nin hasret, aşk ve deniz kokan şarkılarını tüm dünyaya ulaştıran ve beraber düet yaptığı Çıplak Ayaklı Diva Cesaria Evora gibi son yıllarda dünya müziğinin kazandığı en özel isimlerden biri haline gelen Lura “Best Of Lura” albümü ve kariyerinin en iyi şarkılarını seslendireceği konseri ile 17 Şubat’ta CRR’de hayranlarıyla buluşacak.  

1975’te Lizbon’da dünyaya gelen ve 1996’da müzik kariyerine başlayan Lura ilk albümünden itibaren farklı sanatçılarla yaptığı düetlerle dikkat çekti. Lura 2004’te çıkardığı “Di Korpu ku Alma” albümüyle uluslararası alanda tanınırlığını arttırdı. Bu albümüyle 2005 BBC Dünya Müzik Ödülleri’ne aday olan sanatçı, “M’bem di Fora” ve “Eclipse” albümleriyle de büyük beğeni topladı ve dünya çapında turneye çıktı.

Lura, Cabo Verde kültürünü yeniden genç kuşaklara tanıtarak, Portekiz pop müziği, caz, Afrika müziği ve Amerikan Soul’un farklı türlerini başarıyla harmanladı. Carlos Saura’nın “Fados” filminde seslendirdiği “Flor di nha esperanca” ile uluslararası alanda büyük ilgi gören sanatçı, 2010 tarihli “Best Of Lura” albümüyle dinleyici kitlesini daha da genişletti. Lura’nın müziği, anavatanının geleneksel ezgilerini modern müzikle ustalıkla birleştiriyor.

Cesaria Evora’yı kaybetmeden kısa bir süre önce sanatçı ile “Moda Bo” isimli şarkıyı kaydeden 

Lura, Evora’nın mirasını devam ettiren önemli bir sanatçı olarak kabul ediliyor. İngiliz Independent gazetesi, Lura için “Uluslararası kariyeri hız kazandığında, stadyumları doldurup taşıracak” şeklinde övgü dolu yorumlarda bulundu.

Konserin biletleri 200, 165, 100 ve 50 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

NILS PETTER MOLVAER & GÜLŞAH EROL QUINTET – 23 ŞUBAT CUMA – 20.00

Doğaçlama Cazın Dorukları: Nils Petter Molvaer ve Gülşah Erol Quintet’in Eşsiz Buluşması: 

Caz ve doğaçlama müziğin usta isimleri, trompet virtüözü Nils Petter Molvaer ve Türkiye’nin önde gelen çellist ve bestecilerinden Gülşah Erol, 23 Şubat’ta CRR Konser Salonu’nda bir araya geliyor. Bu özel gecede, Molvaer’in elektronik ve caz müziğindeki yenilikçi yaklaşımları ile Erol’un çeşitli müzik tarzlarını birleştiren benzersiz yorumu, cazseverlere unutulmaz bir deneyim sunacak.

Gülşah Erol, akustik ve elektrik enstrümanları ustalıkla kullanması, farklı müzik tarzlarına olan hakimiyeti ve bestecilik yeteneği ile tanınırken; Nils Petter Molvaer, caz müziğinde trompetin sınırlarını zorlayan ve elektronik müziğin öncüsü olarak kabul edilen bir sanatçı. İkili, crr’de verecekleri konserde “Jazz For My Little” albümünü yeni bir renk ve tını ile yeniden yorumlayacak.

Gülşah Erol Quintet’in, Erol’un kendi besteleri ve dünya müziğinin farklı renklerini içeren repertuvarı, cazın zenginliğini ve çeşitliliğini ortaya koyacak. Molvaer ve Erol, caz müziğinin geleneksel sınırlarını aşarak, doğaçlama sanatının doruklarına ulaşacakları bir performans sergileyecekler.

Konser biletleri 150, 120, 75 ve 40 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

CRR TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU – YÜZYILIN YÜZLERİ – KÂMURAN YARKIN – 24 ŞUBAT CUMARTESİ – 13.00

CRR Türk Müziği Topluluğu, “Yüzyılın Yüzleri” etkinlikleri kapsamında “Kâmuran Yarkın” özel konseriyle 24 Şubat 2024 Cumartesi günü saat 13.00’te konser verecek. Şefliğini Hakan Talu’nun üstlendiği bu konserde, Kâmuran Yarkın’ın tanburi ve bestekâr olarak Türk müziğine sunduğu değerli eserler, solo ve koro performanslarıyla icra edilecek. 

Çiğdem Yarkın, İbrahim Suat Erbay ve tanburi Murat Aydemir’in misafir solist olarak yer alacağı konserde, Kâmuran Yarkın’ın mızraplı ve yaylı tanbur icrasındaki benzersiz tarzını yansıtan ve halk tarafından sevilen şarkıları icra edilecek. 

Konser biletleri 90 ve 40 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

MEHMET ALİ SANLIKOL & CRR SENFONİ ORKESTRASI – 24 ŞUBAT CUMARTESİ – 20.00

Ney, piyano ve vokaldeki ustalığı ile tanınan, cazdan klasik müziğe, geleneksel Türk müziğinden modern kompozisyonlara uzanan geniş bir yelpazede eserler veren 

Mehmet Ali Sanlıkol, 24 Şubat’ta CRR’de. Sanlıkol’a konserde orkestra şefi Murat Cem Orhan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Konserde, Sanlıkol’un “Bir İstanbul Çelebisi” adlı eseri başta olmak üzere, G.F. Handel’in “Julius Caesar Mısır’da Uvertürü” ve Béla Bartók’un “Çelesta, Vurma Çalgılar ve Yaylılar için Müzik” gibi seçkin eserler yorumlanacak. Bu konser, Sanlıkol’un müzikal derinliğinin ve orkestranın eşlik yeteneğinin bir araya geldiği bir müzik şöleni sunacak.

CRR Senfoni Orkestrası konserin başlangıcını, 300 yıl önce ilk kez temsil edilen Handel’nın “Julio Ceasare” operasının uvertürü ile yapacak, ardından Mehmet Ali Sanlıkol’un özgün bestesi “Bir İstanbul Çelebisi” ve Béla Bartók’un “Çelesta, Vurma Çalgılar ve Yaylılar için Müzik” eseri icra edilecek.

Sanlıkol’un “Bir İstanbul Çelebisi” adlı yapıtı Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi”nden esinlenerek yazılmış Bu eserde, Çelebi’nin seyahatleri sırasında karşılaştığı deneyimleri müzikal bir dille anlatıyor. Eserde, Çelebi’nin Viyana’ya gidişinde dikkatini çeken otomatik saatler, Kaya Sultan’ın vefatının konu edildiği “caz baladı”, Afrika’da karşılaştığı Bektaşi “vejetaryen dervişler” ve Büyük İskender hakkında Çelebi’nin yazdığı bilgiler konu ediliyor.

Béla Bartók’un “Sz. 106 Çelesta, Vurma Çalgılar ve Yaylılar için Müzik” eseri ise, bestecinin yenilikçi müzik dilini ve benzersiz orkestrasyonunu sergileyen bir çalışma. Eser, sofistike dokuları, ritmik karmaşıklığı ve zıt tınıların canlı kullanımıyla dikkat çekiyor ve Bartók’un 20. yüzyıl müziğine etkilerini ve katkılarını gözler önüne seriyor.

Konser biletleri 90 ve 40 TL kategorilerinde CRR Gişesi ve Biletix’te satışta.

YESARİ ASIM ARSOY ANMA KONSERİ – MÜNİP UTANDI – 28 ŞUBAT CUMA – 20.00 

CRR Konser Salonu, 28 Şubat akşamı Türk müziğinin eşsiz ismi, Yesari Asim Arsoy’u anma konserine ev sahipliği yapacak. Saat 20.00’de başlayacak bu anma gecesi, Arsoy’un unutulmaz eserlerini ve müzikal mirasını onurlandıracak. Türk müziğinin değerli ismi Münip Utandı’nın solist olarak yer alacağı konserde Merve Utandı Kalkan, Aybige Demir Okan, Taner Yalçın, Taha Aras ve Nilsu Kalkan vokallerde sanatçıya eşlik edecek.

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun emekli şefi Fatih Salgar ise bu özel anma konserinde konuşmacı olarak yer alacak. 

Yesari Asım Arsoy, 1896’da Drama’da doğdu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında müzik sahnesinde önemli bir yer edindi. İstanbul’a yerleştikten sonra, müzikal yeteneklerini daha da geliştirdi ve Columbia müzik şirketiyle yaptığı 33 yıllık anlaşma sayesinde birçok eserini plaklara kaydetti.

Arsoy’un müziği, gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında geniş bir hayran kitlesi kazandı. Bestekârlık ve ses icracılığının yanı sıra şairlik yetenekleriyle de tanınan Arsoy, Türk müziğinin son döneminin üslûp sahibi mûsikişinasları arasında yer aldı. Kendi bestelerini, şarkı formunu kendi müzik anlayışı ve üslûbu çerçevesinde geliştirerek, bir romantizm ve lirizm hâkimiyetiyle sundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Deniz Uğur, Ekranlara Geri Dönüyor!

Türk televizyon dünyasının sevilen isimlerinden Deniz Uğur, yepyeni bir formatla sizlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Televizyon kariyerine damga vuran oyuncu ve sunucu, izleyicilerle buluşmak için 24’te yeni bir heyecanla ekranlara geri dönüyor.

Deniz Uğur, beslenmeden psikolojiye, eğitimden mutfağa, sağlıktan teknolojiye kadar hayatın içinden tüm merak ettiklerinizi 24 ekranlarında sizinle paylaşmaya hazırlanıyor. Deniz Uğur’la keyifli sohbetler için 24  ekranlarını bekleyin.

Deniz Uğur çok yakında 24’te…

 

Deniz Uğur Kimdir?

Deniz Uğur, 17.10.1973 Ankara doğumludur.

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunudur. Birçok sinema, tiyatro, tv programı ve dizi yapımlarında oyuncu/sunucu olarak yer almıştır. Seslendirme sanatçısı, köşe yazarı, senarist ve haber spikeri olarak birçok profesyonel tecrübesi vardır. Evli ve üç çocuk annesidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TÜRKÇEYİ SADECE 72 SANİYEDE ÖĞRETİYOR

Dünyanın yapay zekâ ile çalkalandığı günümüzde yapay zekayla yarışan bir Türk öğretmenin bu

Müthiş 72 saniye keşfi öğrenciler arasında sevinçle karşılandı. Türkçe öğretmeni Cansu Bolat’ın bu

Müthiş keşfi, kendi instagram sayfasında tam 5 milyon kez izlendi. 72 saniye metodunun özü soyutu

Somutlaştırmak. Böylece öğrenci her gramer kuralını 72 saniyede net bir şeklide öğreniyor.

Anlam karmaşasına son veren bu metot ile öğretmen Cansu Bolat, aslında 72 saniyede öğrencilere

Örneklerle bir bulmaca çözdürüyor. Örnekler vererek çözülen bu bulmaca sonucunda anlatılmak

İstenen her gramer bilgisi öğrencinin hafızasına yerleşiyor. Böylece öğrenci benzeri sorularda bu

Çözüm yöntemiyle sorulara doğru cevap verir hale geliyor.

Bu yöntemle sadece öğrencilere değil tüm bireylere gramer ve Türkçe öğrettiğini söyleyen Cansu

Bolat “ Aslında bu yöntemle paslanmış beyinleri şok örneklerle aydınlatıyorum. Bu da sadece 72

Saniyede gerçekleşiyor. Çarpıcı örneklerle edat, sıfat, zamir, çekim eki, yapım eki gibi gramer

Kurallarının özündeki bilgiyi hafızalara yerleştiriyorum. Sadece ilk orta lise öğrencileri değil KPSS, LGS

ÖSYM sınavlarına giren tüm bireyler bu yöntemle 72 saniyede tüm Türkçe sorularını kolaylıkla

Çözebiliyorlar.

Dünyadaki tüm eğitim kurumlarının bu yöntemi kısa sürede uygulamak isteyeceklerini söyleyen

Türkçe Öğretmeni Cansu Bolat, bu muhteşem keşfini bir örnekle şöyle anlatıyor:

“Mesela “Cansu ve Kerem fil gibi yemek yediler” cümlesi. Bu cümlede “BAĞLAÇ” ile “Edatı 72

Saniyede şöyle hafızalara aktarıyoruz. Cümlede tek başına anlam ifade etmeyen kelimeler yuvarlak

İçine alınır. Burada tek başına anlamı olmayan ve gözümüzde hiçbir şey canlandırmayan “VE” ile

“Gibiyi yuvarlak içine alıyoruz. Burada şok örneğimiz ise “EDAT” şarj aleti olsun “BAĞLAÇ” da cep

Telefonu kılıfı. Mesela kılıf olmadan cep telefonu kullanılır mı evet kullanılır kılıf şart değil. Bu

Durumda cümlemiz “Cansu, Kerem fil gibi yemek yediler” olarak kurulabilir. Burada “VE” bir

“BAĞLAÇ”. Ancak şarJ aleti olmazsa telefon çalışır mı çalışmaz. Bu cümlede “Cansu ve kerem fil yemek

Yediler” cümlesi anlam ifade eder mi etmez. Burada “GİBİ” yani “EDAT” olmazsa bu cümle anlamlı olur

mu olmaz. Öğrenci “BAĞLAÇ”ı cep telefonu kılıfı ile “EDAT”ı da cep telefonu şarJı örneği ile hafızasına

Kaydedince, daha sonraki örneklerde bu metodu uygulayınca neyin “BAĞLAÇ” neyin “EDAT”

olduğunu kolayca bulabiliyor. ” Bu tür anlamlı örneklerle sadece 72 saniye de her bir gramer bilgisini

öğrencilerin hafızasına kazıyan bu metot sayesinde artık sınavlarda Türkçe sorularını yanıtlamak

herkes tarafından çok kolay hale gelmiş oluyor.

Türkçe öğretmeni Cansu Bolat, bu müthiş keşfinin tüm örneklerini “72 Saniye” isimli bir kitapta

anlatıyor. ONDA ON yayınevi tarafından piyasa çıkan bu kitap, sembolik olarak 72 TL’ye satılıyor.

Ayrıca Cansu Bolat kendi instagram ve youtube hesapları üzerinden de milyonlarca takipçisine bu

Metodu detaylarıyla çektiği videolarda anlatıyor.

Mabel Matiz üç gün sürecek bir müzik yolculuğu hazırlığında

Türk Pop Müziğin en başarılı isimlerinden Mabel Matiz başarılı Avrupa Turnesinin ardından Türkiye’deki hayranları ile buluşmaya hazırlanıyor.

Büyüleyici sesi, samimi tavırları ve enerjik sahne performansı ile Avrupa Turnesinde hayranlarını büyüleyen sanatçı Türkiye’de üç gece üst üste olağanüstü bir performansa imza atacak.

14- 15 Şubat tarihlerinde VW Arena’da konser verecek olan Matiz, yoğun istek üzerine 16 Şubat’ta da yine aynı sahnede hayranları ile buluşacak. Üç gün üst üste aynı sahnede konser vererek bir ilke de imza atacak Matiz, hayranlarına çok özel bir sahne tasarımı ve şovu hazırladığını belirterek özel konuklarının da olacağının sinyallerini verdi.

Mabel Matiz’i üç günde yaklaşık 15 bin hayranı izleyecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Parodontax'ın yeni reklam kampanyasının yüzü Demet Akbağ oldu.

Diş eti uzmanı Parodontax’ın reklam kampanyasının yüzü ünlü oyuncu Demet Akbağ oldu. Diş eti problemleri ve diş eti kanamaları gibi sorunlara yönelik özel formüle sahip olan Parodontax, yeni reklam filmiyle tüketicileri diş etleri için harekete geçmeye davet ediyor.

 Düzenli kullanımla plak bakterilerini uzaklaştıran ve birinci haftadan itibaren diş eti onarımına başlayan Parodontax Aktif Diş Eti Onarımı diş macunu için çekilen yeni reklam filminde ünlü oyuncu Demet Akbağ rol aldı. 

Parodontax reklam filmi, dişlerini fırçalarken diş eti kanayan Selin’in aynada Demet Akbağ’ı görmesi ve Akbağ’ın da “Yine diş etlerin kanadı di mi? Sana Parodontax Lazım” önerisiyle devam ediyor.  

TV ve dijital kanallarda yayına giren reklam filmi WPP ve Grey imzası taşıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bella Şans yeni yılda yeni sürprizlere hazır

Sözü ve müziği kendisine ait olan “Sürprizlerle Doluyum” isimli tekli çalışmasıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başaran güzel şarkıcı Bella Şans, yine söz ve müziği kendisine ait olan ve gelirini kimsesiz çocukların yararına bağışladığı ”Vatan Aşkı” isimli yeni çalışmasıyla müzikseverlerle tekrar buluştu.

Prodüktörlüğünü kendisinin üstlendiği çalışmanın nasıl  oluştuğu ve kendisindeki yerinin önemini dile getiren Bella Şans;“Ben 6 yıl boyunca uçaklarda kabin amiri olarak görev aldım ve bu süreçte bir çok ülkeyi yakından tanıma  şansım oldu. Ülkemin ne kadar eşsiz ve ne kadar farklı güzelliklere sahip olduğunu ve kendi insanlarımızın vatanına ne kadar bağlı ve nasıl sahip çıktığınıı her bulunduğum farklı ülkede her dafasında bir kez daha hissettim ve bu duygularla bu eseri oluşturdum“ …dedi.

Sözlerine ;
“Ülkem ve ülkemin güzel insanları için şarkima çok emek verdim, herşeyin en mükemmeli için eksiksiz olması için uğraştım ve Inaniyorumki bu ülkenin güzel insanları da şarkımı begenecek ve sahip çıkacaktır.Bu şarkı ülkemizi seven herkesin şarkısı olsun istiyorum”
dedi …

Şarkının tüm gelirlerini kimsesiz çocuklara bağışlayan sanatçı  “vatan aşkına yapılmış şarkının kazancıda ancak  bu güzel vatanın çocuklarına yakışır diye düşündüm” diyerek bir de müjde veren sanatçı çok yakında yine sözü ve müziği kendisine ait olan “Bir aşk istiyorum” isimli şarkısının remix versiyonuyla dinleyiciyle buluşacak olmanın heyecanını yaşadığını belirtti.

Amerikan kolejini ve konservatuar bölümünü bitiren  sanatçı , işini yaparken şöhret amaçlı değil başarı odaklı çalışmaların artı getireceğine inananlar arasında… Bella Şans ilgi gören şarkılarının ardından 2024’te yeni sürprizlerinin de olacağını müjdeledi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aziz Özer, Yaratıcı Klipleriyle Müzik Dünyasına Yön Veriyor

Aziz Özer, Türkiye’nin önde gelen müzik video yönetmenleri arasında kendine sağlam bir yer edinmiş ve kariyerine damgasını vurmuş bir isim olarak dikkat çekiyor. Müzik dünyasına yön veren klipleri ve sanatçılara sunduğu özgün yönetmenlik tarzıyla, Aziz Özer, sektördeki başarılarına bir yenisini daha ekliyor.

Kendine özgü estetik anlayışı ve kreatif yaklaşımıyla Aziz Özer, birçok ünlü sanatçının kliplerini yöneterek müziğin görsel dilini zenginleştiriyor. Özer’in imzasını taşıyan klipler, sanatçıların şarkılarını daha etkileyici ve unutulmaz kılıyor.

Aziz Özer’in yönetmenlik kariyerinde yer alan bazı dikkat çeken klipler şunlar:
Hakkı Bulut, Şerif Kayran, Kenan Çallı, Fuat Bahçeci, Derya Can, Ertuğrul Polat, Gökhan Bağır & Tülay Maciran, Özgür Kaplan & Gökhan Doğanay, Mehmet Karabudak, Zeynel Vardık, Ferman Akdeniz, Enver Çelik, Dilberay, vb. sanatçıların klipleri Birçok müzik platformda yerini almıştır..

Sinema ve televizyon eğitimini Almanya’da alan başarılı Yönetmen ⁠15 yıldır kendi prodüksiyonu ÖZER FİLM ile yüzlerce müzik klibi, ve birçok kısa ve uzun metraj filmler, reklam/ tanıtım filmleri, başta TRT olmak üzere birçok ulusal ve yerel TV kanallarına programlar çekmiştir..

Özer, müziğin farklı türlerinde çalışarak geniş bir yelpazede deneyim kazanmış ve her bir projesinde sanatçının tarzına özel bir atmosfer oluşturmuştur. Sanatçılar, Özer’in yetenekleri ve özgün bakış açısı sayesinde kliplerinde müziğiyle birlikte izleyicilere görsel bir şölen sunmaktadır.

Aziz Özer’in başarılı kariyeri sadece müzik dünyasında değil, reklam ve film sektörlerinde de kendine sağlam bir yer edinmesine olanak sağlamıştır. Özer, sadece müzik videolarında değil, geniş bir projeler yelpazesinde başarı elde eden bir yönetmendir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk moda endüstrisi ihracattaki kötü gidişe dur demek için Almanya yolcusu

Dünya ekonomisindeki resesyon, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve düşük döviz kuru nedeniyle sancılı bir süreçten geçen, 2023 yılında ihracatta yüzde 9 kan kaybı yaşayan Türk moda endüstrisi, ihracattaki düşüşü durdurmak için 2024 yılında pazarlama atağını en güçlü pazarı Almanya’dan başlatıyor.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 23-25 Ocak 2024 tarihlerinde Almanya’da gerçekleşecek Munich Fabric Start the Source Fuarı’na 10 firmayla milli katılım organizasyonu gerçekleştiriyor.

Almanya’nın konfeksiyon ithalatı yüzde 11,5 düştü

Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Üyesi ve Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Türkiye’nin konfeksiyon ihracatındaki düşüşle, Almanya’nın konfeksiyon ürünleri ithalatındaki düşüşün birbiriyle uyumlu olduğuna dikkati çekti. Sertbaş, “Almanya 2022 yılında 52 milyar dolarlık hazırgiyim ürünleri ithal etmişken, 2023 yılındaki ithalatı yüzde 11,5’lik daralmayla 46 milyar dolara indi. Bizim hedefimiz daralmaya rağmen Almanya pazarındaki konumumuzu korumak, Munich Fabric Start the Source Fuarı’nda bu amaçla 3 gün boyunca 2025 yılı ilkbahar-yaz koleksiyonlarımızı perakende zincirlerinin satın almacılarının beğenisine sunacağız” diye konuştu.

Türk hazırgiyim sektörünün 2023 yılındaki tüm olumsuz koşullara rağmen 19 milyar 253 milyon dolarlık ihracat performansıyla en çok ihracat yapan üçüncü sektör olduğu bilgisini paylaşan Sertbaş, dünya ekonomisindeki resesyonun geçmesi, savaşların sona ermesi, Türkiye’de yüksek enflasyonun kontrol altına alınması ve döviz kurlarının üzerindeki baskının kalkması halinde 2024 yılının ikinci yarısından umutlu olduklarını sözlerine ekledi.

Uğuz: “4 fuar, 1 alım heyeti planlıyoruz”

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, EHKİB’in ihracatındaki erimeyi durdurmak ve tekrar artışa geçirmek için 2024 yılında Almanya ve Fransa’da 4 fuara milli katılım organizasyonu yapacaklarını, İtalyan alıcılarla Türk ihracatçılarını da İzmir’de Alım Heyeti Organizasyonunda bir araya getireceklerini dile getirdi.

Türk moda endüstrisi olarak 2023 yılında Almanya’ya 3 milyar dolarlık ihracat yaptıkları bilgisini veren Uğuz, “Almanya’ya EHKİB’ten yaptığımız ihracat ise 300 milyon dolar oldu. Almanya hem Türkiye genelinde hem de Ege Bölgesi’nde en büyük ihraç pazarımız. Almanya’nın konfeksiyon ürünleri ithalatında üçüncü büyük tedarikçiyiz. Ekonomiler güçlendiğinde talep oluştuğunda ithalatçıların tercihi olabilmek için Almanya’da fuarda yerimizi alacağız” şeklinde konuştu.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, pazarlama faaliyetlerine şubat ayında Fransa’da düzenlenecek olan PV Paris Fuarı’yla devam edecek. EHKİB, PV Paris Fuarı’nda 26 firma ile Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştirecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ressam Adyali'nin “As Beni” projesi ve manifestosu

‘‘As Beni’’ 2023 Eylül’de İstanbul’da Adyali tarafından gerçekleştirilen performatif bir resim enstalasyonu. Resimlerinin izleyiciyle buluşmasını hedefleyen Adyali, 48’i kanvas tablodan ve 17’si kağıt üzerine yapılmış akrilik resimlerinden oluşan toplamda 65 adet resmini sokaklara ‘‘As Beni’’ yazan etiketlerle yerleştirip, izleyicinin beğenisine sundu. Resimlerini atölyesinden çıkarmak olan bu performansın amacı; eserlerini beğenen veya ilgilenen kişilerle karşılaşmak, bu kişilerce Adyali resimlerinin sokaktan ücretsiz olarak alınıp sahiplenilmesidir.

Adyali, ‘‘Ürettiğim eserler, bir depoda tozlanacağına çoktan dolaşıma girsin istedim. Gerek sanatsever biri alıp evine götürsün; gerek geri dönüşüme değer veren biri alıp üstüne boyasın; gerekse bir eskici arabasında hiç yoksa materyali pahasına satılmak üzere devam etsin yolculuğu… Kim bilir oradan nereye varacak tablolarım. Kanımca bu noktada önemli olan, üretmeme sebep olan o hissin bedenimden geçip kanvasa yansımış olması ve benden çıkarak yeni yerini bulmaya doğru yola çıkmış olması.’’ diyor.

Günümüz sanat tüketimini eleştiren Adyali ‘‘Tıpkı sosyal medyada gezinirken karşımıza çıkan bir görsel gibi resimlerim de insanların karşısına çıksın istedim. Bir galeri ortamında olmadan, günlük yaşamın içinde, beklenmedik bir stüdyo ziyareti gibi hissettirsin istedim. İzleyen beğenisini dile getirebilsin, merakını tabloya temas ederek giderebilsin, isterse eline alıp arkasını önünü çevirip bakabilsin ve ‘‘kim bilir almaya kalksam ne kadardır’’ düşüncesiyle kendiyle bağdaştırdığı eseri evine götürmekten vazgeçmesin diye çareyi yine sokağın özgürlüğünde buldum.’’ diye ekliyor.

Sanatın kalıplaştırılmasına karşı hareketle devam ediyor ‘‘Bu performansla, sanatın sıkıştırıldığı kalıplardan taşmasını izlemeyi diliyorum. ‘Sanatçı ona denir, buna denir.’ kalıplarından uzaklaşılmasını diliyorum. Hisler ve düşüncelere aracılık eden bir şeyin akademi diliyle tanımlanmasına ve yalnız belli birikimler sonucu erişilebilir olmasına karşı olduğumu ve karşı olunması gerektiğini göstermek istiyorum. Eğer biri tabloma baktığında kendinden bir şey buluyor, bir süredir üzerine düşünmediği şeyi düşünüyor veya bu benim olsa nerede tutacağımı çok iyi biliyorum diyorsa… buyursun.’’

‘‘Bu hisleri yaşamak için bir gününü galeri gezmeye ve hiç sahip olamayacağı bir eserin, telefonuyla yalnız bir fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşmaktan ötesine geçebilsin kişilerin sanatla olan ilişkisi. Sanat herkes tarafından tüketilebilmeli, gerektiğince bağ kurulabilmeli ve çıkartılan o mertebeden sanatı indirmek için sanatçılar üstüne düşeni yerine getirebilmeli.’’

Gerçekleştirdiği performans sonucu karşılaştıklarını şöyle dile getiriyor: ‘‘En nihayetinde, 4 gün süren bu rastlantısal enstalasyon süreci sonucunda ürettiğim 65 adet ‘aracı’ kıldığım resimlerim sokaklara dağıtıldı. Sergi süreci boyunca birçok olumlu yorum aldım. Olumlu yorumlar arasında, merakla bana yaklaşarak ne yaptığımı soran, yaşça nazaran daha büyük insanların etkileşimleri de bulunuyor. Bu kazanımlarım ışığında artık yeni bir bakış açısıyla üretmeye ve kendimden sokağa ve yaşantıya katmaya devam edeceğim.’’
Adyali aynı zamanda projesinin manifestosunu da yayımladı. 

   

– As Beni Manifesto –

Ben Adyali.

2018’den bu yana biriktirdiğim tablolarımı ve kağıt üzerine yaptığım 65 resmimi, atölyemden çıkartıp üzerine ‘‘As Beni’’ yazan etiketlerle sokaklara yerleştirdiğim ve 4 gün süren performatif bir sergi enstalasyonu gerçekleştirdim. Bana ilham olan sokaklara, benden ve atölyemden geçen hisler ve düşüncelerle ürettiğim eserlerimi geri bıraktım.

Amacım, sanatla karşılaşmayı beklemeyen kitlelere beklenmedik bir sergi deneyimi yaşatmak ve muhtemel izleyici kitlemden etkileşim toplamak ve eserlerimin dolaşıma girmesini sağlamaktı.  Atölye sonrası yolculuklarının nerede devam edeceğini kestiremesem de, eserimi sanatsever birinin alıp evine asması veya bir eskici arabasında kanvasının para edecek olması için satılması bile benim için çok değerli. Çünkü en nihayetinde resimlerimi yaşamın içinde dolaşıma kazandırdığımı biliyorum.

Bu enstalasyonun diğer bir hedefi ise, herhangi birinin geçebileceği herhangi bir sokakta herhangi bir sanat eserinin bulunmasının, dijitalleşmenin zirvesini yaşadığımız bu dönemde sosyal medyada gördüğümüz bir görselin, gerçek boyutuyla ve temas edilebilecek bir aracı konumuna gelmesiyle sanatla olan etkileşimi artırmaktı.

İzleyicilerin, eserleri müze, galeri ve sanat alanları dışında, düzenlenmemiş ve steril olmayan ortamlarda görmesi ve istenirse eserlere temas edebilmesi benim için genel anlamda sanatla olan ilişkinin gelişmesi açısından büyük önem arz ediyor. Beğenildiği takdirde eserlere bila bedel sahip olabilmelerinin ise günümüz sanat tüketiminde irdelenmeye ihtiyaç duyulan bir başka önemli konu olduğunu düşünüyorum.

En nihayetinde, sanatçı ilham almakla, his ve düşünceleriyle yoğrulmakla ve üretmekle meşgul olmalıdır. Sanatçılardan satış ve pazarlama becerileri beklenmemelidir. Her ne kadar rekabet dolu bir alan olsa da, bu iş dünyası beklentileri, herkesin ve her şeyin birer ürüne ve markaya dönüştüğü bu dönemde sanatçıdan hariç tutulmalıdır.

 Sanat alanları dışında da sanatın sergilenebileceği anlayışıyla yola çıktığım ikinci performansım As Beni, İnsargi sokak sergisine benzer motivasyonlar taşıyor. Çünkü ben, sanatın, salt seçkin gruplarca anlaşılabilecek, tartışılabilecek ve sahip olunabilecek bir insan aktivitesinden çok daha ötesinde ve sanıldığının aksine hisseden ve düşünen herkese hitap ettiğine inanıyorum.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SERPİL BENAY İLE HOŞ SEDA PROGRAMI NORTHGATE MEDYA İLE YAYINDA

SERPİL BENAY İLE HOŞ SEDA PROGRAMI NORTHGATE MEDYA İLE YAYINDA

Ünlü ses sanatçısı Serpil Benay uzun süren bir sessizlik döneminden sonra yepyeni programı ile sevenlerinin karşısında yerini aldı. Ankara’da yayına başlayan ve yeni bir yapılanma ile medyaya merhaba diyen NORTHGATE MEDYA konuklarını ağırlamaya başlayan Serpil Benay Hoş Seda isimli programı ile sanat, spor, magazin, siyaset, sağlık, iş dünyası, moda, tekstil ve inşaat gibi birçok alanda konuklarını ağırlayarak gündeme dair konulara parmak basıyor. Deneyimli sanatçı uzun süredir ekranlardan uzak kaldıktan sonra start verdiği medyaya ve ekranlara hızlı bir dönüş yaptığını Ankara’da Northgate Medya ve özel kurulan stüdyo ve teknik ekip ve ekipmanlara dört dörtlük yayınlara hazır olduklarını ileride daha büyük planlamalar ile NORTHGATE MEDYA / YOUTUBE kanalında buluşmaya devam edeceklerini söylüyor.