Başarılı oyunculuğuyla isminden sıkça söz ettiren Jale Ak, bir süre önce piyasaya sürdüğü albümünün ilk klipi için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.
Fettan bakışları, muhteşem güzelliğiyle nefes kesen güzel oyuncu Jale Ak oyunculuktaki başarısını müzik dünyasında da sürdürmeye kararlı. Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran “Bunun Adı Aşk” isimli şarkısına klip çekmeye hazırlanan Jale Ak “yakın gelecekte herkes benden söz edecek. Sesime güveniyorum” diyor.
Ayrıca güçlü bir oyuncu olan güzel sanatçı Belgin Doruk’a olan benzerliği ile de dikkat çekiyor. Birçok dizi ve sinema filminde rol alan ayrıca tiyatro sanatçısı olan Jale Ak yakında yepyeni bir proje ile de ekranlarda olacağını müjdeliyor…
Yapımcılığını Hann Yapım’ın yönetmenliğini ise Gökhan Murat Toktamışoğlu’nun üstlendiği korku üçlemesinin ilki ‘İlk Seans: NMSM’ 11 Mart Cuma günü sinemaseverlerle buluşacak.
Film için özel yaratık tasarlandı
Korku filmi için özel bir ekiple çalışan Hann Yapım 3D modelleme ile yaptırdığı yaratıkla da bu alanda Türkiye’de bir ilke daha imza attı. Profesyonel ekip tarafından ilk önce konsept çizimleri yapıldı. Yaratığın modellenme aşamasında dünyada yapılan örnekler incelendi. Filmde görülmesi istenen biçimine dair düzenlemeler, eklemeler çıkartmalar şeklinde gerçekleşti. Modelleme aşamasından sonra yaratığın doku kaplamaları yapıldı. Değişik deri formları, göz biçimleri, diş yapıları denendikten sonra kaplaması hazırlanan model filmde görüleceği şekle ulaştı. İstenen model oluşturulduktan sonra yaratığın hareket etmesi için iskelet sistemi yapıldı. İskelet sistemi yaratığın yapacağı tüm hareketlere göre oluşturulduktan sonra hareket testlerine başlandı. Seyirciyi tasarım ve modelleme ile çok şaşırtacak yaratığın hazırlık süresi 5.5 ayda tamamlandı.
11 Martta Cuma günü vizyona girecek olan İlk Seans: NMSM sadece 14 gün vizyonda kalacak.
Beşiktaş ruhuna hayran olan ve takıma gönül vermiş onlarca ünlü ismi bir araya getiren Aşkın Saati 19:03 sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor.
Yapımcılığını Sowa Yapım’ın, dağıtımcılığını da CGV Mars’ın üstlendiği Aşkın Saati 19:03 filminin ilk teaserı yayınlandı. Beşiktaş taraftarını, hem de sinemaseverleri heyecanlandıran teaser için binlerce taraftar tezehurat yapmaya başladı.
Bir dedenin torununa işlemek istediği Beşiktaşruhunun anlatıldığı film, hikayesi ve senaryosuyla dikkat çekiyor. Ön hazırlık çalışması büyük bir titizlikle yürütülen Aşkın Saati 19:03 Mayıs ayında sete çıkacak.
Türkiye’nin en önemli isimlerinin buluştuğu filmin çekimleri 4 haftada tamamlanacak.
1974 yılında Adıyaman, Besni’de dünyaya gelen Mustafa Özlüdağ 1995’te İstanbul’a yerleşti. 1997’de sanat camiasına giriş yaptı ve ilk profesyonel işi “Ayrılsak ta Beraberiz” dizisi oldu. Bu projeden sonra hedeflerine emin adımlarla ilerleyen ve bir birinden kaliteli işlere imza atan Mustafa Özlüdağ; Siyah İnci, İzmir Çetesi, Ya Nasip, Ya Kısmet, Bodrum Mektupları, Düşman Kardeşler ve Vay başımıza gelenler 2,5 başta olmak üzere binden fazla bölüm Dizi, Sinema, Belgesel, Tv Filmi ve Reklam filmlerinde görev aldı.
Elde ettiği başarılarla, yıllardır isminden sıkça söz ettiren başarılı görüntü yönetmeni Mustafa Özlüdağ, mesleğini başarıyla sürdürmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda çekimleri tamamlanan “Dedemin Gözyaşları” isimli sinema filminin ilk teaseri yayınlandı.
18 Mart 2022’de vizyona girecek olan ve oyuncu kadrosunda Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Ali Kürşat Uzun, Cem Kılıç, Seda Tosun, Elif Kaya, Turgay Tanülkü, Ali İpin, Aliye Uzunatağan, Sinem Yıldırım, Kubilay Eraslan, Eylül Akdağ, Kıvanç Erkan, Elif Güçkıran, Sinan Bengier, Hüseyin Elmalıpınar, Can Kolukısa, Yavuz Karakaş, Kerem İçyer, Evrim Polat ve Emrah Doğan gibi bir birinden başarılı isimlerin yer aldığı “Dedemin Gözyaşları” isimli sinema filminin senarist ve yönetmenliğini İhsan Taş üstlendi.
Taş Film & Öndeş A.Ş ortaklığıyla büyük bir bütçeyle çekilen “Dedemin Gözyaşları” gerek duygu yüklü senaryosuyla, gerekse de güçlü oyuncu kadrosuyla, 2022’nin en iddialı yapımlarından biri olmaya aday…
FİLMİN KONUSU:
Henüz bebekken, anne ve babasını trafik kazasında kaybeden Mustafa, küçük ve şirin bir sahil kasabasında Dedesi Kemal’in yanında sevgiyle büyümektedir. Torunu Mustafa’nın henüz 10 yaşlarındayken lösemiye yakalanmasıyla, hayatının şokunu yaşayan Dede Kemal torununu hayatta tutabilmek için olağanüstü bir mücadeleye girer.
Sevginin ve gerçek dostluğun gücünün, dürüstlüğün başrolde olduğu filmde, izleyiciler, hem hüzünlenecek hem de büyük bir duygu yoğunluğu içinde sevdiklerine sahip çıkmanın önemini kavrayacaktır.
Duayen oyuncu Halil Ergün’ün canlandırdığı Dede Kemal karakterinin komşusu Fatma karakterini oynayan Evrim Polat’a Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Ali Kürşat Uzun, Cem Kılıç, Seda Tosun, Elif Kaya, Turgay Tanülkü, Ali İpin, Aliye Uzunatağan, Sinem Yıldırım, Kubilay Eraslan, Eylül Akdağ, Kıvanç Erkan, Elif Güçkıran, Sinan Bengier, Hüseyin Elmalıpınar, Can Kolukısa, Yavuz Karakaş, Kerem İçyer ve Emrah Doğan gibi bir birinden başarılı isimler eşlik ediyor.
Gerek tiyatroda, gerekse de sinemada birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan Evrim Polat, hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü “Çok güzel bir film oldu… Böylesine duayen isimlerin olduğu bir projede yer aldığım için çok mutluyum. Filmin bazı sahnelerinde, tüm ekip gibi bende çok duygulandım… Ekip olarak biz ağladıysak, o samimiyetin izleyiciye de geçeceğine inanıyorum. Umarım hak ettiği değeri görür.” diye konuştu.
İlk oyunculuk deneyimini 6 yaşında Usta oyuncu Erdoğan Sıcağın sergilediği tiyatro oyununda yaşayan Kıvanç Erkan küçük yaşına rağmen sahnede sergilediği yeteneğiyle dikkatleri üzerine çekti. Daha sonra bir çok dizi ve reklam filminde yer aldı.
Bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini konu filmde, lösemiye yakalanan Mustafa karakterinin en yakın arkadaşı Ali karakterini canlandıran Kıvanç Erkan oyunculuk kariyerinde emin adımlarla ilerliyor.
Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Ali Kürşat Uzun, Cem Kılıç, Seda Tosun, Elif Kaya, Turgay Tanülkü, Ali İpin, Aliye Uzunatağan, Sinem Yıldırım, Kubilay Eraslan, Eylül Akdağ, Elif Güçkıran, Sinan Bengier, Hüseyin Elmalıpınar, Can Kolukısa, Yavuz Karakaş, Kerem İçyer, Evrim Polat ve Emrah Doğan gibi bir birinden başarılı isimlerle aynı projede yer aldığı için çok mutlu olduğunu belirten Kıvanç Erkan, filmde başarılı bir performans sergileyerek yönetmeninden tam not aldı.
‘Güneş dillerinin ilki olan Türkçe ve Türkçe lehçelerini konuşan ülkeler arasında kültür birliği oluşturmak’ amacıyla ilk kez düzenlenen İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali, Geceyle gündüzün mücadelesinde gündüzün (iyilik, aydınlık) galip gelmesini sembolize eden eski Türk geleneği Nartugan’dan ilham alan INFF, değişik tema ve kategorilerde filmlere ev sahipliği yaptı.
Yönetmen Gültekin Bayır’ın direktörlüğünü yaptığı Erol Aydın, Güven Atılgan ve Serkan Yakın’ın da komitesinde yer aldiğı festivale 122 ülkeden 3 bin 125 film başvurdu. İnternetten yapılan başvurularda Hindistan’dan 470, İran 350, ABD 154, Brezilya 151, Fransa 127, İspanya 115, İtalya 99, Arjantin 81, Rusya 80 film yer aldı. Türkiye’nin 330 eser ile üçüncü olduğu İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali’nde 254 uzun metrajlı, 2 bin 124 kısa metrajlı, 580 kısa metraj belgesel, 167 uzun metraj belgesel film bulunuyor. Kozzy AVM’nin ev sahipliği yaptığı Kadıköye Belediyesi’ne ait Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezi Gönül Ülkü – Gazanfer Özcan Sahnesi’nde 50 filmden oluşan seçki sinema severlerle ücretsiz buluşurken 20 Aralık gecesi yapılan ödül töreni ile En İyi Film, En iyi Kısa Film, En iyi Yönetmen gibi bir çok kategoride ödüllerin sahipleri ile bulurken ülkemizin ve dünyanın güzide bilim insanlarından olan Sayın Muazzez İlmiye Çığ hanımefendi adına ‘’ Muazzez İlmiye Çığ Kadim Kültürlere Katkı Sağlayan Eser’’ ödülü de Göbeklitepe’de önemli çalışmalarda bulunan ve hayatını kaybeden Arkeolog Prof. Klaus Schmidt’in adına eşi Arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt’e verildi.
Bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini konu alan “Dedemin Gözyaşları” isimli sinema filminde, Dede Karakterini oynayan Halil Ergün’ün komşusu Mehmet’e hayat veren Kerem İçyer, ekibe olan uyumu ve başarılı performansıyla yönetmeninden tam not aldı.
“Sahneler çekilirken, yeri geldi gözyaşlarını tutamayıp, gerçekten ağladığını söyleyen Kerem İçyer, sözlerini şöyle sürdürdü “Çok güzel bir film oldu… Ekip olarak biz ağladıysak, o samimiyetin izleyiciye de geçeceğine inanıyorum. Filmin bahtı açık, gişesi de bol olsun inşallah” diye konuştu.
Uzun zamandır ekranlarda yer almayan Halil Ergün, Dedemin Göz Yaşları isimli sinema filminde Erkan Petekkaya’nın yanı sıra Turgay Tanülkü ve Cem Kılıç gibi herkesin sevdiği başarılı oyuncularla aynı yapımda yer aldı. İhsan Taş’ın yazıp yönettiği, Taş Film ve Öndeş Yapım ortaklığı ile hayata geçirilen proje 18 Mart 2022’de sinema perdesinde izleyicisi ile buluşacak.
Sinema ve TV izleyen herkesin yakından tanıdığı duayen oyunculardan Halil Ergün, izleyenlerin gönlünde taht kuracak ‘Dede Kemal’ karakteriyle beyazperdede yer alacak. Mustafa isimli karakterin dedesine can veren Halil Ergün, torun sevgisinin yanı sıra onun için vermiş olduğu yaşam mücadelesiyle de uzun bir zaman hafızalardan silinmeyecek. Oyunculuk kariyerinde ilk defa dede rolünde olduğunu ifade eden duayen oyuncu ‘Babalıktan dedeliğe terfi ettim. Çok mutluyum. Benim hiç dedem olmadı. Anne baba azarladığında hiçbir zaman bir dede tarafından kayrılmadım. Dedelerimle ilgili hiçbir anım yok maalesef. Bu projeyi çok sıcak, samimi olduğu için kabul ettim. Bu projeyi tüm dede-torun-oğul ilişkilerine ithaf ediyorum’ dedi.
Halil Ergün’e Erkan Petekkaya, Cem Kılıç, Ali Kürşat Uzun, Seda Tosun, Elif Kaya, Turgay Tanülkü, Ali İpin, Aliye Uzunatağan, Sinem Yıldırım, Kubilay Eraslan, Eylül Akdağ, Kıvanç Erkan, Elif Güçkıran, Sinan Bengier, Hüseyin Elmalıpınar, Can Kolukısa, Yavuz Karakaş, Kerem İçyer, Evrim Polat ve Emrah Doğan adlı önemli oyuncular eşlik ediyor.
Filmin Konusu
Henüz bebekken, anne ve babasını trafik kazasında kaybeden Mustafa, küçük ve şirin bir sahil kasabasında dedesi Kemal’in yanında büyük bir sevgiyle büyür. Ne yazık ki, 10 yaşında yakalandığı Lösemi hastalığı ile, hem dedesinin hem mahallelinin ve hastanede tanıştığı yeni dostlarının desteği ile mücadele eder. Sevginin ve gerçek dostluğun gücünün, dürüstlüğün baş rolde olduğu filmde, izleyiciler, hem hüzünlenecek hem de büyük bir duygu yoğunluğu içinde sevdiklerine sahip çıkmanın önemini kavrayacaklar.