Ünlü sanatçı Yıldız Tilbe, önceki akşam Cahide Palazzo’da sahne alarak dinleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı.
Uzun süredir saçlarını doğal haline bırakan Tilbe, sahnede aksesuar olarak peruk kullanıyordu. Şarkıcı, 4 yıl aradan sonra ilk kez saçlarını boyadı ve kaynak yaptırarak uzattı. Yeni bakır saç rengi ve enerjisiyle göz dolduran sanatçı, performansıyla izleyicilerden büyük alkış topladı. Tilbe, gece boyunca şarkılarıyla mekânı coşturdu. Dinleyiciler, sanatçının sahne enerjisine hayran kaldı.
Ekim ayının başında spiritüel danışman Macide Zühre Ağırbaş, gazeteci Özlem Uçar ile Youtube’da gerçekleştirdiği Kadim Sırlar programında önemli bir deprem uyarısında bulunmuştu. Ağırbaş, açıklamasında “Büyük yangın ve depremler olacak. Güneş tutulması eşittir deprem. Yıldıznamede büyük deprem olacağı çıkıyor. Ama 3 ay içerisinde olur ama kışın ortasında olur, ama 15 gün içinde olur. Onu bilemem. Büyük bir deprem bekliyoruz” demişti. Bu açıklamadan 15 gün sonra, Malatya’da 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Süper Dolunay’da Neler Olacak?
16 Kasım’da gerçekleşen Süper Dolunay, Boğa burcunda ve Uranüs etkisinde yaşandı. Özlem Uçar ve Macide Zühre Ağırbaş, Youtube’da Kadim Sırlar programında dolunayın etkilerini değerlendirdi. İkilinin açıklamalarında, bu dönemin sarsıcı olaylara gebe olduğu belirtildi.
İran’da Rejim Değişikliği ve Sınav
Ağırbaş ve Uçar, Ortadoğu’da süren savaşların hız kesmeyeceğini ve İran merkezli büyük bir deprem beklediklerini belirttiler. “Bu dönemde çocuklarımızı daha fazla koruma altına almamız gerekli. Hava olayları, kazalar, dijital alanda bir takım olaylar da hayatımızı etkileyecek” diyen Ağırbaş, İran’ın büyük bir sınav vereceğini ve rejim değişikliğine sahne olacağını öngördü. Bu değişikliklerin, 2025 yılında bölgedeki dengeleri ciddi şekilde değiştirmesi bekleniyor.
Türkiye’de Siyasi Kaos Beklentisi
Ağırbaş ve Uçar, Türkiye’de de siyasi kaosun devam edeceğini ifade etti. Belediyelere kayyım atamalarının sürmesinin, ülke genelinde gerginliği artıracağını ve bireysel sıkıntıları tetikleyeceğini belirten ikili, “Bu Süper Dolunay’da kavgadan ve gürültüden uzak durun, aksi takdirde bedelleri ağır olabilir” uyarısında bulundular.
Bu açıklamalar, önümüzdeki dönemin hem Türkiye hem de Ortadoğu için kritik ve karmaşık bir süreç olacağını gösteriyor.
Gülnar Belediye Başkanı Fatih Önge, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla önemli bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini duyurdu. Başkan Önge, yaptığı açıklamada, ilçede ikamet eden 18 yaş altı Tip-1 diyabetli çocuklara yönelik olarak 1 yıl boyunca Libre Sensör Şeker Ölçüm Cihazı hediye edeceklerini belirtti.
Başkan Önge, bu projenin hem ailelere hem de çocuklara destek olmayı ve toplumda diyabet farkındalığını artırmayı amaçladığını ifade etti. “Eski tip ölçüm cihazlarıyla, parmağa iğne batırarak yapılan klasik şeker ölçümleri günde 9-10 defa tekrarlanıyordu ve bu süreç çocuklarımızın parmaklarının zarar görmesine sebep oluyordu. Ayrıca bu durum, günlük yaşamlarını ciddi şekilde etkiliyordu,” diye konuşan Önge, belediyenin çocukların daha konforlu bir hayat sürmelerini sağlamak amacıyla bu projeyi başlattığını belirtti.
Yeni nesil teknolojiye sahip Libre Sensör Şeker Ölçüm Cihazı ile çocuklar, koluna bir kez uygulanan sensör sayesinde 14 gün boyunca ölçümlerini cep telefonu ya da elektronik cihazlar üzerinden yapabilecek. Başkan Önge, cihazların yurt dışından ithal edildiğini ve çocukların günlük yaşam kalitesini büyük ölçüde artıracağını vurguladı.
Bu proje, Gülnar Belediyesi’nin toplum sağlığını ve çocukların refahını desteklemeye yönelik örnek çalışmaları arasında yer alıyor.
Ödüllü Yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile Türk sinemasında önemli başarılara imza attı.
Bir Dede ile lösemi hastası torunun duygu yüklü hikâyesini beyaz perdeye taşıyan İhsan Taş, son filmi “Dedemin Gözyaşları” ile gişede, milyon dolarlık Hollywood yapımlarını bile geride bırakarak zirveye yerleşti. Film, aynı zamanda tam yirmi hafta sonra gişenin zirvesine yerleşen ilk yerli yapım olmayı başardı. Daha önce çektiği projelerle de dikkatleri üzerine çeken Taş, son filmiyle elde ettiği başarı, sadece Türk sinemasında değil, uluslararası alanda da kendine sağlam bir yer edinmiş durumda.
Başarılı kimliğinin yanı sıra mütevazı kişiliğiyle de tanınan başarılı yapımcı İhsan Taş, her projeye ayrı bir tutkuyla yaklaşıyor ve sinemada hep daha büyük hedefler peşinde koşuyor. Sinemaya olan derin bağlılığını şu sözlerle vurgulayan Taş: “Sinema, gelecek kuşaklara yazılmış en güzel canlı mektuplardır bence. Her hikâye, izleyicilerin kalbine dokunma gücüne sahip. Sinema, hayalleri gerçeğe dönüştürme yolculuğudur. Her projemde izleyicilere farklı dünyalar sunarak onlara dokunmayı, onlarla bağ kurmayı hedefliyorum.” diyen İhsan Taş, gelecekteki projeleriyle de, sinema dünyasında iz bırakmaya devam edeceğini vurguluyor.
Ünlü sanatçı Coşkun Sabah’ın, “Kaliteli şarkı çıkmıyor, kaliteli besteci de yok” şeklindeki açıklamaları müzik camiasında geniş yankı uyandırdı. Bu açıklamalara ilk tepki, TRT’nin sevilen sanatçısı ve keman virtüözü Talat Er’den geldi.
Talat Er, Sabah’ın açıklamalarına dair yaptığı açıklamada, “Coşkun bey, Türkiye’nin saygın sanatçılarından biri, buna söylenecek bir sözümüz yok. Ancak bestecileri küçümseme hakkına da sahip değil,” dedi. Eleştirilerini sürdüren Talat Er, dikkat çekici bir serzenişte bulundu: “Coşkun bey madem öyle, yıllar önce neden benim bestem olan ‘Okyanus’u okuyup albümüne isim olarak seçti? ‘Best of Okyanus’ albümünü kendi bestelerinin dışında benim bestemi de içerecek şekilde yayımladı.”
Bu sözler, müzik dünyasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşlerken, Coşkun Sabah’ın vereceği cevap merakla bekleniyor.
İş insanı ve ünlü organizatör Enes Furkan BİLGİÇLİ imzalı 2024 yılının son ödül töreninde yine ilkler gerçekleşti. SVADBA’nın ana sponsorluğunda , İstanbulun en gözde ve kaliteli mekanlarından LEİLA CABARET İstanbulda düzenlenen gece, sanat , siyaset , medya , magazin ve cemiyet dünyasını bir araya getirdi. Sunuculuğunu ünlü sanatçı ve manken TUĞBA ÖZAY ve ENES FURKAN BİLGİÇLİNİN üstlendiği ve kırmızı halı yerine şiddete farkındalık yaratmak amacıyla mavi halı konsepti uygulandı. Törende yıldızlar geçidi yaşandı.
Törenin kırmızı halı sunucuları iste Türkiyenin önde gelen isimlerinden oluşuyordu. Ünlü sanatçı Sevtuğ Kasapbaşoğlu , ünlü model Buse Ilgaz ve yine ünlü top model Ecem Gül kırmızı halıda boy gösteren sunuculardı.
Şiddetin her türlüsüne dur de ! temasıyla farkındalık yaratmak amacıyla bir araya gelen davetliler arasında Tuğba Ekinci pankart açarak “KADINA HAYVANA ÇOCUĞA ŞİDDETE DUR DE” pankartı açarak ülkemizdeki tüm şiddetlere karşı protesto gösterisi yaptı.
“ Global Starlar Ödülle Taçlandı “
Geceye ünlü modacı Muammer Ketenci , Taladro , Sevtuğ Kasapbaşoğlu Murat Övüç , Pelin Suade , Ayçam, Jansowah , Ceybesk , 50fifty, Beyaz Ana Haber , Kanal d Konuştukça programı ve Ece erkenle en iyisi – Gülnur Genç ve Tuğba Ekinci gibi duayen isimlerde katıldı.
Ayrıca gecede ödül alan Türkiyenin öncü isim ve kuruluşları şöyle ;
Türk Sinemasının sevilen oyuncularından Metin Yıldırım, kariyerine bir yenisini daha eklemek için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.
Daha önce Asmalı Konak, Sağır Oda, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk ve Filme Gel gibi unutulmaz projelerde sergilediği başarılı oyunculuğuyla kendini sevdiren usta oyuncu Metin Yıldırım, daha önce oynadığı karakterlerden çok farklı bir rolle izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
“BU PROJE BENİM İÇİN ÖZEL”
Yeni film hakkında konuşan Yıldırım, “Bu proje benim için çok özel; senaryo beni derinden etkiledi. Bu rolde kendimden bir parça buluyorum. Bu sefer seyirciye daha önce görmedikleri bir yönümü göstereceğim. Bu karaktere hazırlanmak için, uzun süredir çalışıyorum. Umuyorum ki izleyicilerde beğenirler” diyerek sözlerini noktaladı.
Yakında başlayacak olan film, sürükleyici hikâyesi ve güçlü oyuncu kadrosuyla sinemaseverleri derinden etkilemeyi hedefliyor.
Hayranları, Yıldırım’ın bu yeni projesini büyük bir merakla bekliyor.
Çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan güzel oyuncu Kader Yıldız 2025 yılı için iddialı olduğunu söyledi.
Daha önce Hırçın Kız ve Yüksek Sosyete başta olmak üzere bir çok projede yer alan ve sergilediği başarılı oyunculuğuyla, birlikte çalıştığı yönetmenlerden tam not alan güzel oyuncu Kader Yıldız, başarılı oyunculuğunun yanı sıra, büyülü güzelliğiyle de dikkat çekiyor.
Hayattaki en büyük tutkusunun oyunculuk olduğunu söyleyen güzel oyuncu Kader Yıldız “Oyunculuk benim için sadece bir meslek değil, ruhumun bir parçası. Her yeni projeye başladığımda, farklı karakterlere hayat verecek olmam, beni inanılmaz heyecanlandırıyor. 2025 benim için bir dönüm noktası olacak. Bunun için var gücümle çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının efsane isimlerinden ilham aldığını belirten Genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, başarıları ve azmiyle Türk sinemasında dikkat çekmeye ve Yeşilçam’ın büyüsünü günümüz sinemasına taşımaya devam ediyor.
Batman doğumlu olan Taş, 1996 yılında İstanbul’a yerleşerek sinemaya olan ilgisini profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başarmış. “Kaçış 1950” ile başlayan sinema serüveninde, filmlerinde yalnızca sanatsal bir başarıyı değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan yapıtlar ortaya koymayı amaçlıyor.
Topluma fayda sağlayacak çeşitli sosyal sorumluluk projelerine de imza atan ve kendine özgü çizgisi ve insancıl yaklaşımıyla sektördeki zorluklara karşı direnen yönetmen, Türk sinemasını uluslararası platformlarda da başarıyla temsil etmeyi arzuluyor.
Söyleyişimizde, projelerinde yer almak istediği oyuncuları ve gelecekteki hedeflerini paylaşan Taş, izleyicilere hem eğlenceli hem de düşündürücü yapıtlar sunmaya kararlı.
Türk sinemasında özgün projeleriyle adından sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile geniş bir sohbet gerçekleştirdik. Taş, sinemaya olan çocukluk tutkusunu, sektördeki yolculuğunu ve Türk sinemasının uluslararası alanda yükselmesi için hayallerini paylaştı. Samimi bir atmosferde geçen bu söyleşide, Taş’ın Yeşilçam’dan aldığı ilhamla sinemayı daha ileri taşımak adına üstlendiği projelerden ve kariyerindeki önemli dönüm noktalarından konuştuk… Sizi bu keyifli sohbet ile baş başa bırakıyoruz…
– İhsan Taş kimdir ve nerelidir?
İhsan Taş: 1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.
– Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?
İhsan Taş: Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.
– Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?
İhsan Taş: Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…
– İlk Sinema deneyiminiz nerede ve nasıl başladı?
İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.
– Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?
İhsan Taş: Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.
– Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?
İhsan Taş: O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları…
– Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?
İhsan Taş: Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…
– Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?
İhsan Taş: Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.
– Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?
İhsan Taş: Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)
– “DEDEMİN GÖZYAŞLARI” filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?
İhsan Taş: İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.
– Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?
İhsan Taş: Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.
İhsan Taş: Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…
– Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?
İhsan Taş: Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.
– Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?
İhsan Taş: Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.
– Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?
İhsan Taş: Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…
– Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?
İhsan Taş: Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…
– Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?
İhsan Taş: Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.
– Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?
İhsan Taş: Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…
– Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?
İhsan Taş: Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…
– Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?
İhsan Taş: Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.
– Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?
İhsan Taş: Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan 4,5 tane ünlü isimler de var ve yeni yüzlerde… İnşallah gerçeğe dönüşür.
Ankara merkezli Arslanca Enerji, sahibi Alpaslan Arslanca’nın yönetiminde faaliyet göstermekte olup, enerji sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunmak amacıyla kurulmuş bir şirkettir. Alpaslan Arslanca’nın liderliğinde, şirket başta güneş ve rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları alanında öncü bir konum elde etmeyi hedeflemektedir. Enerji tedariği, iletimi, dağıtımı ve altyapı alanlarında sağladığı hizmetler ile sektörde güvenilir ve kaliteli bir hizmet sağlayıcı olarak tanınmayı amaçlamaktadır. Müşteri odaklı hizmet yaklaşımı ile sektörün öncü isimlerinden biri olmayı hedefleyen Arslanca Enerji, çevre dostu uygulamaları ve teknolojik yenilikleri teşvik ederek hem yerel hem de uluslararası alanda rekabetçi bir konuma ulaşmayı amaçlamaktadır.
Yenilenebilir Enerjiye Verilen Önem ve Hedefler
Yenilenebilir enerji, sınırsız doğa kaynaklarından elde edilmesi ve fosil yakıtlara kıyasla karbon salınımını minimuma indirgemesi bakımından, günümüz dünyasında büyük önem taşımaktadır. Alpaslan Arslanca’nın çevresel sürdürülebilirlik vizyonuyla hareket eden Arslanca Enerji, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek sağlama hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarını merkeze koyarak hareket etmektedir. Şirket, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne katkıda bulunarak enerji bağımsızlığını artırmayı ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmayı misyon edinmiştir. Arslanca Enerji, bu amaç doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisi alanlarında büyük ölçekli projelere yatırım yapmayı sürdürmektedir.
Şirket, Türkiye genelinde Çorum, Kırklareli, Antalya ve Bilecik bölgelerinde toplamda 88.5 MWm kapasiteli güneş enerjisi ve depolama yatırımları planlamaktadır. Bu projelerle yalnızca enerji üretimi değil, aynı zamanda enerji depolama çözümleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı sağlanarak enerji arz güvenliği artırılmaktadır. Alpaslan Arslanca’nın sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, Arslanca Enerji, bu projelerle yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı, enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı ve karbon ayak izini en aza indirerek çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Lisanslar ve Faaliyet Alanları
Arslanca Enerji, Alpaslan Arslanca’nın stratejik yönetimi altında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) aldığı çeşitli lisanslarla enerji piyasasında geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Elektrik piyasasında sahip olduğu tedarik lisansı (23.06.2022 tarihli, ETS/11031-12/05171 no.lu) ile güvenilir enerji tedariği yapabilmektedir. Doğal gaz piyasasında ise spot gaz ithalat lisansı (10.11.2022 tarihli, DIT/11374-4/543 no.lu) ve Bulgaristan’a yönelik doğal gaz ihracat lisansı (14.09.2023 tarihli, DIH/12065-1/566 no.lu) bulunmaktadır.
Ayrıca, Arslanca Enerji bugüne kadar toptan elektrik ithalat lisansı ile Gürcistan ve Azerbaycan’dan Türkiye’ye toplamda 15.000.000 MWh elektrik ithalatı gerçekleştirmiştir. Şirket, Türkiye’deki enerji taleplerine yanıt olarak toptan ticaret yoluyla elektrik sağlamaktadır. Bu lisanslar, Arslanca Enerji’nin enerji ticaretinde esneklik kazanmasına ve yurt içi ile yurt dışı enerji talebini karşılamada daha etkin olmasına katkıda bulunmaktadır.
Gelecek Hedefleri: Güneş, Rüzgar ve Hidrojen Enerjisi
Arslanca Enerji, yenilenebilir enerji alanında büyüme stratejileri doğrultusunda güneş ve rüzgar enerjisinde daha geniş ölçekli projelere yatırım yapmayı planlamaktadır. Şirket, enerji depolama çözümlerinin önemine vurgu yaparak, yenilenebilir enerji kaynaklarının dalgalı doğasından kaynaklanan zorlukları aşmayı ve sürekli enerji arzını sağlamayı amaçlamaktadır. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisindeki yatırımları artırarak, ülkenin yenilenebilir enerji altyapısını güçlendirmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedeflemektedir.
Bunun yanı sıra, Arslanca Enerji gelecekte hidrojen enerjisine yönelik önemli yatırımlar yapmayı planlamaktadır. Hidrojen enerjisi, fosil yakıtlardan bağımsız, temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır. Şirket, bu alanda yeşil hidrojen üretimi gibi çevre dostu çözümleri hayata geçirerek Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve fosil yakıtların yarattığı çevresel etkileri azaltmayı hedeflemektedir. Arslanca Enerji, hidrojen teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip ederek, bu alandaki inovasyonları ve sürdürülebilir projeleri desteklemeyi, böylece yenilenebilir enerji yelpazesini genişletmeyi planlamaktadır.
Bu şekilde, Arslanca Enerji, yenilikçi ve çevre dostu enerji çözümleriyle Türkiye’nin enerji sektöründe lider bir konuma gelmeyi, enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçlamaktadır.