Belçim Bilgin ‘Kelebeğin dönüşümü olarak gördü yaşadığımız süreci’

Oyunculuğu, zarifliğiyle herkesin beğenisini toplayan biri Belçim Bilgin..

Oyunculuğu, zarifliğiyle herkesin beğenisini toplayan biri Belçim Bilgin… Bilgin, yaşadığımız bu süreci sürreal bir biçimde anlatmak üzere yola çıkarken, içinde bulunduğu duyguları, hayallerini bu hafta ALEM dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gözde Yörükoğlu Ersu’ya anlattı.

Belçim Bilgin gerçekleştirdiğimiz çekim ile ilgili “Tarihi zamanlardan geçerken alışık olduğumuz bir çekimin ötesine gitmek istedim. Tabii bu çekimi birlikte yaptığım çok sevdiğim oyun arkadaşım ve aynı zamanda iş ortağım, yönetmen ve yapımcı Mowrez’ciğimin varlığı da çok önemliydi. Öznesi Belçim olmasın istedik bu hikayenin öznesi insan olsun” dedi.

Pandemi döneminden sonra nasıl bir değişim geçirdiğimizi sorduğumuzda Bilgin “Nerden başlasam değişimin yörüngesini anlatmaya… Artık ciddi ciddi tehdit altında olduğumuz iklim krizinin eşiğindeyken hepimizin evlere sığınması ile kendini yenilemeye başlayan doğadan mı, ne yaşadığımızı anlamaya çalışan ruhlarımızdan mı çok yönlü bir değişim… Ben en başından beri bir metamorfoz olarak, kelebeğin dönüşümü olarak gördüm yaşadığımız süreci. Hala da dönüşüm hızla devam ediyor. Değişim şarttır, önlenilemezdir, geliştiricidir eğer yönü pozitife giderse bizimki ütopyaların gerçekliğine inanan, optimist bir değişim masalı…” diyerek duygularını anlattı.

“RODİN’in benimle kalmayacağı belli oldu.”

Başarılı oyuncu “Karantina dönemi başladıktan üç hafta sonra Rodin’in benimle kalmayacağı belli oldu. Çünkü köyde kuzenleriyle birlikte güvenli olduğunu bildiğim koşullarda benden uzaktaydı. Rodin’imin yanımda olmadığı garip günlerde Mowrez’i aradım ve dedim ki, tatlı hayal arkadaşım karantinayı acaba gelip benimle mi geçirseniz bu garip zaman belki üretmekle bizi daha güven duyduğumuz yerlere getirir. Bunun üzerine Mowrez ve Baktash ile durmadan hayal ürettik.” dedi.

“3 öğün yemek yemesek de olabileceğini, mutlu olmak için paraya ihtiyaç olmadığını…”

Bu süreçte Belçim Bilgin “Bambaşka dünyalar olabileceğini, üç öğün yemek yemesek de olabileceğini, mutlu olmak için paraya ihtiyaç olmadığını, kalbimizle vicdanımızla ne kadar barışırsak o kadar mutlu olabileceğimizi anladık her birimiz. O yüzden tüm süreci bir kelebek gibi hissettim sanki bir kozaya girdik ve oradan umarım ki uçarak çıkacaktık. Hepimiz kendi ördüğümüz dünyalara, kendi kozalarımıza girdik orası bizim evimiz oldu sonra oradan uçamayacağımızı anladık ve bir şekilde kendimizi ve çevremizi iyice algıladık, hiç bu kadar aynı anda ve birlikte durmamıştık daha önce düşünsene. Kendimizi yeniden tanıma, tanımlama fırsatı bulduk. Aslında bu sürecin bir kazanımı, bizlere her şeyi sorgulatması. Hiç kendimize sormadığımız soruları sorduk.” diyerek ne gibi duygulardan geçtiğini anlattı.

” Ne kadar samimiyiz kendimize, ona uyanmak lazım.”

Oyuncu sosyal medyada yaratılan kimliklerin bizi yönetmeye başladığını anlatırken “Bilmiyorum ne kadar farkındayız ama sosyal medyada yarattığımız personalar bir şekilde bizi yönetmeye başlıyor. Biz aslında Instagram ve Twitter’da sevincimizi, üzüntümüzü bir şekilde fotoğraflara dönüştürüp aktarıyoruz. Aktarmak çok güzel ama ne kadar samimiyiz kendimize, ona uyanmak lazım” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Şahabettin Aydın’dan Gülben Ergen sürprizi

Başarılı şarkıcı Şahabettin Aydın, ‘Yaşamak Bu Değil’ adlı teklisiyle müzik dünyasına iddialı bir giriş yaptı.

Yeni teklisi ‘Yaşamak Bu Değil’i tamamlayan başarılı şarkıcı, müzik dünyasına güzel bir giriş yaptı.

Güzel sanatçı Gülben Ergen, Şahabettin Aydın’ın klibinde yer alarak büyük destek oldu.

Gülben Ergin’in hem yönetmen koltuğunda oturduğu, hem de oynadığı klibin sözü Burhan Bayar, müziği ise Yılmaz Tatlıses’e ait.

Şahabettin Aydın’ın ilk teklisi ‘Yaşamak Bu Değil’ YouTube’da müzik severlerin beğenisine sunuldu.

Klip kısa sürede binlerce kişi tarafından izlendi…

 

Kaynak: BEYAZ HABER AJANSI 

 

 

Nedret Hotun’dan Fotoğraf Ustaları Belgeseli

Bursa Fotoğraf Sanatçıları Derneği (BUFSAD) üyelerinden gazeteci Nedret Hotun, Önce Vatan Gazetesi’ndeki köşesinde ‘‘Türk Fotoğrafına İz Bırakanlar’’ adlı bir dizi röportajlar hazırlıyor. Bu çalışma bittiğinde Türk fotoğrafına büyük emekleri geçmiş 35 fotoğraf ustasının kadın gözü bakışıyla hazırlanan belgesel tadında bir röportaj dizisi olacak.

Bu röportaj dizisini hazırlamak nereden aklınıza geldi ve bu dizi hakkında neler söylemek istersin diye sorduğumuz soruyu içtenlikle uzun uzun yanıtlayan Nedret Hotun: Yaşar Bey sizde bir fotoğraf duayeni olarak biliyorsunuz ki Gerçek bir siyah beyaz fotoğraf; Işık kaynağı, bir karanlık kutu (Kamera), film, fotoğraf kağıdı, ve Hidrokinon Bromür, Sodyum Karbonat, Sodyum sulfat, hipo sulfat gibi bir kaç kimyasal maddeyi birleştirerek elde edilen bir materyaldir. Yaklaşık 20 yıl kadar önce hayatımıza girmeye başlayan dijital fotoğraf sonrasında bugün analog fotoğraf dönemi tamamen sona erdi. İşte ben bugün dijital fotoğraf çeken bir gazeteci olarak analog dönemde gerçek fotoğraf yapan ve Türkiyenin adını dünyaya tanıtan, bu büyük ustalara karşı büyük bir hayranlığım var. Bu hayranlığımdan yola çıkarak hayatta olan ve kaybettiğimiz yaklaşık 35 fotoğraf ustasına belgesel tadında bir dizi röportaj yapma kararı aldım. Bu röportajlarım sona erdiğinde bütün bu ustaları bir arada bulabilecekleri bir de kitap olarak yeni nesil fotoğrafçılara ulaştırmak istiyorum. Ustalara sorularımı hazırlarken bir kadın ruhu ile oluşturarak hazırlamaya çalışıyorum. Biliyorum bu röportajları yapan ne ilk nede son gazeteci ben olmayacağım ama benim röportajlarımda bu ustaları az evvel de söylediğim gibi bir kadın gözünden okuyacaksınız. Ben bile bu ustaların gerçekten çok yakın bir hayranı olarak onları o kadar az tanıyormuşum ki, bu yazı dizisni hazırlarken kendime çok kızdım ama yapabileceğim de bir şey yoktu onlarla ilgili o kadar az döküman varki, sizlerde bu röportajları okurken o ustalar hakkında daha çok şeyler duyup şaşıracaksınız. Ben dilerim ki benim gibi daha bir çok gazeteci arkadaşım da bu ustalarla röportajlar yaparak onlara farklı bakış açıları ile sorular yönlendirerek gelecek kuşaklara dökümanterler bıraksınlar. Unutmayalım ki bu ustalar Analog fotoğrafın son temsilcileri ve onlarla birlikte ‘Gerçek Fotoğraf’ tarihin derin sayfalarına gömülecek… Dedi. Ben de tam 46 yıllımı fotoğrafa vermiş bir usta olarak Nedret Hotun hanımı ve bu konuya emek veren bütün gazetecileri/yazarları gönülden kutluyorum.

BHA;  Yaşar ŞENYÜZ

 

Güzel sanatçı Simge “Şampiyonlar Liginde”

İlk defa Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser veren güzel sanatçı Simge, sahne şovu ve performansıyla rüştünü ispatladı.  

Pop müziği son starı Simge , organizasyonunu Bayhan Prodüksiyon’un gerçekleştirdiği “Yıldızlar Geçidi” konserleri kapsamında önceki gece Harbiye Açıkhava sahnesindeydi.

 

Her şarkısı hit olan müzik listelerini alt üst eden Simge, önceki gece enerjisi, dillerden düşmeyen şarkıları ve sahne performansıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda unutulmaz bir konsere imza attı.

 

Organizasyonunu Bayhan Prodüksiyon’un üstlendiği yazın en çok ses getiren etkinliğinde Simge geçmişten günümüze en sevilen şarkılarını seslendirdi. Özel tasarlanmış sahnesinde izleyicilerine görsel bir şölen sunan Simge, şarkılarıyla olduğu kadar kıyafetleri ve danslarıyla da büyük beğeni topladı.

 

Yaklaşık 1,5 aydır konseri için geceli gündüzlü hazırlık yapan Simge 30 şarkı seslendirdi.  Son hiti “Öpücem” i seslendirdikten sonra büyük alkış alan Simge “Harbiye hayatımın konseri oldu. Bugünü çok beklemiştim. Ölsem de gözüm açık gitmeyecek.” diyerek mutluluğunu ifade etti.

 

Gülşah Saraçoğlu imzasını taşıyan üç farklı kıyafetle sevenlerinin karşısına çıkan Simge, sahnede üç saat kaldı. Sesiyle olduğu kadar cesur kıyafetleriyle de göz dolduran Simge ayakta alkışlandı.

 

Müzik eleştirmenleri tarafından “Yeni Nesil 4 Büyüklere” adını yazdıran Simge ilk Harbiye Açıkhava Konserindeki sahne performansı ve şovuyla rüştünü ispatladı yorumu alan Simge, ‘Bu yorumlar beni onare ediyor. Daha da iyi olacağım’ dedi.

 

Simge ‘nin ilk  Harbiye konserine ünlü isimler de büyük ilgi gösterdi. Konseri izlemeye gelenler arasında Hande Ünsal, Aynur Aydın, Samsun Demir, Gülşah Saraçoğlu, Seçkin Süngüç gibi ünlü isimler  vardı.

 

Simge gelen yoğun istek üzerine 28 Eylül Pazartesi gecesi 2’nci defa Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne’ de olacak.

 

Kaynak: BEYAZ HABER AJANSI

 

Play Cast Ajans Dizi ve Sinema Sektörüne yeni yüzler kazandırmaya devam ediyor

Sektörde 3. yılını geride bırakan ve sektöre kazandırdığı bir birinden başarılı yeteneklerle isminden sıkça söz ettiren Play Cast Ajans, Dizi ve Sinema filmlerine yeni yüzler kazandırmaya devam ediyor.

Dizi ve Sinemaya gönül veren insanların ilk uğradığı yerlerden biri haline gelen Play Cast Ajans,kısa zamanda yaptığı başarılarla yükselmeye devam ediyor…

Aldığı tüm işleri başarılı bir şekilde teslim eden Play Cast Ajans, çalıştıkları bir çok ünlü yapımcı ve yönetmenlerden tam not aldı.

Bir çok güzel projelere imza atan Kubilay Eraslan yönetimindeki Play Cast Ajans, Güleryüzlü çalışanlarıyla da, Ajans sektörüne yepyeni bir soluk getirdi.

 

Kaynak: BEYAZ HABER AJANSI

AJANSIN WEB SİTESİ:
http://www.playcastajans.com/

İki Aşık İki Düşman kitabıyla gündem oldu

İki Aşık İki Düşman isimli kitabını 2017 senesinde çıkaran ve o dönemden beri gündemdeki yerini koruyan Duygu Derin şimdi ise Psikolog olarak kariyerine devam ediyor.
‘İki Aşık İki Düşman’ isimli kitabını 2017 senesinde çıkaran ve o dönemden beri gündemdeki yerini koruyan Duygu Derin şimdi ise Psikolog olarak kariyerine devam ediyor. Okurları tarafından merakla yeni bir kitap yazması beklenen Duygu Derin’den ise şu anda yeni bir kitapla alakalı ses çıkmıyor.

Duygu Derin Kimdir?
Duygu Derin 1 Mayıs 1995 yılında, İstanbul’da dünyaya geldi. Okul öncesi yıllarında buz pateni ve piyano dersleri alarak sanatsal faaliyetlerine ilk adımı attı.

İlköğrenimini Kent State Koleji, ortaöğrenimini ise Kültür Koleji’nde tamamladı. Bu dönemlerde; İngilizce, İspanyolca ve Almanca dillerine ağırlık verdi. Liseyi Özel Beykent Fen Lisesi’nde tamamladı ve Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünü %50 burslu kazandı. Bölümü başarıyla bitirerek, ‘Psikolog’ ünvanını aldı.
Kendini her anlamda geliştirmeyi hedefleyen Derin, birçok özel kurum ve alanında profesyonel kişilerden oyunculuk eğitimi aldı. Mart, 2017 de yayınlanan ‘İki Aşık İki Düşman’ adlı eserini okurla buluşturdu. Egzersiz yapmayı yaşam biçimi haline getirmeyi ilke edinmişti. Bu yüzden ‘Kapsamlı Pilates Eğitmenliği’ sertifikası alarak başarılarına bir yenisini ekledi. Aynı zamanda sanat yolunda kendisini daha da ustalaştırmak adına bir de Oyunculuk eğitimi alan Duygu Derin dizi ve sinema filmlerinde oynamaya hazır profesyonel bir oyuncudur.

Halen her geçen günün ışığında, kendini yenilemeye devam etmekte…
BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Asuman Dabak’tan Bali Adası’nda klip!

Doğası ve tropikal iklimi ile ünlü Bali Adası, Asuman Dabak’ın Hayat Bi’ Gün şarkısının klip çekimine ev sahipliği yaptı. 

Doğası ve tropikal iklimi ile ünlü Bali Adası, Asuman Dabak’ın Hayat Bi’ Gün şarkısının klip çekimine ev sahipliği yaptı.

Yaz sıcaklığında bir klip!

Tatil için sık sık gittiği Bali’de ilk şarkısına enerji dolu ve yaz sıcaklığında bir klip çeken Asuman Dabak, hem sesi hem de fiziği ve güzelliği ile ilgi odağı oldu.

Pandemi öncesi çekilen klipten arta kalan vakitlerde Bali’de bol bol gezen sanatçı, piton yılana dokunduğu ve kaldığı odada gekkoların yaşadığı macera dolu ve unutamayacağı anlar yaşadı.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Selçuk Ural Pinon Sahnede Yeni Şarkılar Müjdesi Verdi.

Pandemi dolayısı ile sahnelere ara veren ünlü sanatçı Selçuk Ural gecen akşam sahne aldığı Pinon restaurantta gelen davetlileri en güzel şarkıları ile yine büyüledi. Yılların tecrübeli sanatçısı geniş repertuarı ile göz doldururken salonu dolduran misafirlere pandemi döneminde aylarca boş durmayıp yeni projeler için çalıştığını ve bu hafta stüdyoya girerek yeni şarkılar için okuma yapacağını müjdeledi. Selçuk Ural’dan yeni şarkıları için bir ipucu istememize karşılık olarak Bekleyin sürpriz olsun çok az kaldı eminim yeni şarkılarımı çok beğeneceksiniz diyerek oldukça iddialı konuştu. Eski radyocu, Menajer ve Sanatçı danışmanı Umut Uzer’in doğum gününü de kutladığı gecede sanatçı Uzer için bir de doğum günü şarkısı seslendirdi… Selçuk Ural’ı hayranları, her 15 günde bir Cumartesi akşamları Pinon Restaurant sahnesinde olacağı öğrenilen sanatçıyı burada dinleyebilirler.

BHA; Yaşar ŞENYÜZ

 

Kişisel ve profesyonel hayatına yenilik katmak için ‘Ruhunu Giydir’

Bazımız ruhlarımızdaki boşlukları doldurmadan yıllarca gardroplarımızı doldurduk… Bazımız da diğer uca gittik ve kendimize bakmayı unuttuk.

Bazımız ruhlarımızdaki boşlukları doldurmadan yıllarca gardroplarımızı doldurduk… Bazımız da diğer uca gittik ve kendimize bakmayı unuttuk. Şimdi ikisini de derleyip toplama zamanı… Zira birini seçmemiz gerekmediği gibi ikisi de birbirini etkiliyor. Biz ruhumuzdan bedenimize, içimizdeki bilinmeyenden, dışımıza gösterdiğimizle bir bütünüz.

Yazarı Başak Bilgen Camgöz olan “Ruhunu Giydir” kitabı, Kişisel Gelişim kategorisinde okuyucularıyla buluştu. Kitap; iş hayatı ve sosyal hayatta, kişisel etkimizi geliştirmeye katkı sağlamak üzere tasarlanmış. Kitapta hem “Ruhunu Giydir Stil”hem de “Ruhunu Giydir İletişim” bölümleri yer alıyor. İçten dışa stilini oturtmak isteyenlere de, stilini sadece gözden geçirip, iletişim becerileri ile desteklemek isteyenlere de hitap ediyor.Kitapta didaktik anlatım kadar, okuyucuya ilham olması için, gerçek hayattan küçük örnekler ve okuyucunun kendi kendine çalışabilmesi için keyifli alıştırmalar da var. Stil bölümünün sıralı olarak okunması ve tüm alıştırmaların yapılması durumunda; “Nasıl görünüyoruz?” dan “Nasıl görünsek daha iyi olur?” yolculuğunu tamamlayabilir, temel stilinizi oluşturabilirsiniz. Kitap bu konuda çalışmanıza engel olan taraflarınıza da bir iç gözlem fırsatı sunuyor.İletişim bölümünde ise; yazara göre hayatımızın en temel konusu olan “İçimizdeki çocuk”, “Hangi parçamızdan iletişim kuruyoruz?”, “Etkili konuşma” gibi konular yer veriliyor.

Yazar 1977 Yılında İstanbul’da doğdu. Erken yaşta, ailesinin karşı çıkmasına rağmen çalışmaya heveslendi ve bunu hemen yapabilmek için, İstanbul Üniversitesi’nde Turizm İşletmeciliği bölümünü bitirdi. Sonrasında İşletme de okuyacaktı. Erken yaşta başladığı çalışma hayatında yirmi yılını geçirdi. Uluslararası otel ve hizmet firmalarında, satış ve müşteri yönetimi alanlarında çalıştı ve yöneticilik yaptı. Bu ona çok fazla insanla temas ve gözlem fırsatı verdi. Hayatın anlamını yirmili yaşlarda sorgulamaya başlamıştı. Bunu bulmak için, sayfaları dolduracak sayıda eğitime katıldı. Otuzlu yaşların ortasında, kendi anlamının başkalarına katkı sağlamak olduğunu anladı. Koçluk eğitimleri ve psikolojik tabanlı eğitimler aldı. Bu sırada kendini dönüştürmeden kimseyi dönüştüremeyeceğini de anladığı için, uzun yıllar koçluk ve terapi aldı. Kurumsal hayatı bırakarak, kurumsal eğitmenlik ve bireysel koçluk yapmaya başladı. Yönetici ve adayları ile çalışırken, yol bir şekilde onu, bireysel çalıştığı bazı kişilere giyim kuşamla ilgili fikir vermeye getirdi. Hem kişisel olarak keyif almasından, hem çalıştığı kişilere katkısı olur düşüncesiyle, “İmaj Danışmanlığı” eğitimi aldı. Böylece stilin içten dışa sürecini netleştirdi. Yıllardır çok sevmesine rağmen, basit gördüğü için bastırdığı bu yeti ve ilgi alanının, stil denilen konunun, kılık kıyafeti değiştirmekten ibaret olmayacağına emin oldu. Koçluk araçları ile stil konusunu birleştirdi ve bu konuda “Ruhunu Giydir” adında atölyeler yapmaya başladı. İlgi görmesi üzerine bunu daha çok kişiyle buluşturmak için kitaba dönüştürmeye karar verdi. Kısa bir süre önce okuyucularıyla buluşan kitap farklı anlatım tarzıyla, kişisel veya profesyonel hayatına yenilik katmak isteyenler için güzel bir kaynak.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Murat Evgin’den 2 dilde 2 klip

Söz yazarı ve besteci Murat Evgin geçtiğimiz ay İspanyolca, Boşnakça, Litvanca, Türkçe olmak üzere 4 dilde hazırlanan kapağıyla 20 ülkede müzikseverlerle buluşturduğu “Yaralı Kuşlar” soundtrack albümünü kliplendirdi.

Söz yazarı ve besteci Murat Evgin geçtiğimiz ay İspanyolca, Boşnakça, Litvanca, Türkçe olmak üzere 4 dilde hazırlanan kapağıyla 20 ülkede müzikseverlerle buluşturduğu “Yaralı Kuşlar” soundtrack albümünü kliplendirdi.

2 klip birden

Sanatçı 28 parçadan oluşan albümünün ilk video klibini; sözü, müziği ve düzenlemesi kendine ait olan, İspanyolca diline çevirisi Tahir Kaynar tarafından yapılan “Aşk Her Şeye Rağmen – Amor a Pesar de Todo”  isimli şarkısına çekti. Türkçe ve İspanyolca olmak üzere 2 dilde çekilen, 2 klip Murat Evgin YouTube kanalında yayınlandı.

Yazdı, yönetti, oynadı

“Yaralı Kuşlar” dizisinin başrol oyuncuları Ali Yasin Özegemen ve Gizem Arıkan’ın sahnelerinden görüntülerin de kullanıldığı video klipler İstanbul’da Galata Kulesi’ni çevreleyen sokaklarda, Galata Köprüsü’nde, Haliç semtinde ve İstanbul Filmmaker’s Studio’da çekildi. Kliplerin görüntü yönetmenliğini Varol Şahin, yönetmenliğini Murat Evgin üstlendi.

 

NEDRET HOTUN / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)