Bağışıklık Nedir, Nasıl Güçlendirilir?

Gerçekçi olalım … İnsanlığın bundan sonraki mücadelesi bağışıklık sistemi ve enfeksiyon ajanları arasında. Covid-19 antiviral ilaç bulunamıyor, aşı tedavisi için zaman gerekmesi ve geliştirilemez.

Gerçekçi olalım … İnsanlığın bundan sonraki mücadelesi bağışıklık sistemi ve enfeksiyon ajanları arasında. Covid-19 antiviral ilaç bulunamıyor, aşı tedavisi için zaman gerekmesi ve geliştirilemez.

Bağışıklık sistemimiz muhteşem bir organizasyondur. Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir zararlı bakteri veya virüsle temas ettiğimizde buna cildimiz, vücut salgılarımız ve mikrobiyom adı verilen ve toplam 100 trilyon mikroptan oluşan doğal bariyerimizle cevap veririz. Eğer yabancı virüs veya bakteri bu savunmaları geçerse, beyaz kan hücreleriimizle uğraşması gerekir. Daha sonra bağışıklık sistemimizin bel kemiği olan lenfositler olay yerine çağrılır. Sayıları ve yeterli yeterliyse, virüs ve zararlı bakterileri ‘özel tim’ gibi tek tek saptar ve öldürürler ve bu zararlıların eşkâlini hafızalarına alırlar. Bunu, kullanırken daha sonra bunlarla tekrar karşılaşırsak, farkına bile varmadan bağlanma sistemimiz onlarla başla başa çıkar.

Fakat …

Bazen bu zararlı virüs ve bakteriler bağışıklık sistemimizin savunma mekanizmalarını atlatabilir. İşte bunu engellemek için endüstriyel yaşama geçmiş insanın bozulmuş olan bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını normalleştirmek şu aşamada acil yapılması gerekenlerin başında geliyor. Bu bağlamda bağışıklık sistemimizin işleyişini öğrenmeye ve vitamin, mineral ve süper gıdalarla dengeli ve sağlıklı bir beslenme planına ihtiyacımız var.

Süper Gıdalarla Süper Bağışıklık kitabı işte bu ihtiyacımıza cevap veriyor! İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin 20 soruda virüslere karşı nasıl korunabileceğimizi ve süper bağışıklık için yapmamız gerekenleri, bilimsel veriler ışığında anlatıyor. Aktarlar Derneği Başkanı ve Tıbbi Bitki Uzmanı Ayhan Ercan da antiviral etkili 20 süper gıdayı yine son bilimsel veriler ışığında ele alıyor.

 

Prof. Dr. Canfeza Sezgin

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 1993 mezunudur. 1999 yılında aynı fakültede İç Hastalıkları Uzmanı, 2001 yılında Tıbbi Onkoloji Uzmanı, 2006 yılında Tıbbi Onkoloji Doçenti, 2013 yılında da Tıbbi Onkoloji Profesörü unvanını almıştır. Mart 2016’da Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Tıbbi Onkoloji Kliniği’nin kurulmasına öncülük etmiştir. Halen İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Kanserin tıbbi tedavisinin yanı sıra tamamlayıcı tedavilerinin de beraber uygulandığı integratif tedavileri yürütmektedir. Kanserde kişiye özel tedavi planlaması, immünoterapi, kanser aşıları, Küba aşısı, ozon uygulaması, kanserin derin doku hipertermi tedavisi, bitkisel tedavi, yüksek doz C vitamini uygulaması, hedefe yönelik yeni nesil tedaviler ile ilgilenmektedir. Meslek hayatına İstanbul’da devam etmektedir.

Kendisinin özellikle kanser hücre hatları üzerinde yapılmış araştırmaları, meme kanseri başta olmak üzere çeşitli konularda yazılmış yüzü aşkın uluslararası ve ulusal dergilerde yayımlanmış makaleleri, kitap bölümleri ile toplantılarda sunulmuş araştırmaları bulunmaktadır.

Kanserde tamamlayıcı tıp uygulamaları konusuna özel ilgisi olması nedeni ile 2006 ve 2016 yılında fitoterapi eğitimini, 2007 yılında hipnoz eğitimini tamamlamıştır. 2016-2020 yıllarında T.C. Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirmesi ile tıp doktorlarına yönelik Bezmialem Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi’nde düzenlenen sertifikalı fitoterapi eğitiminde “Onkolojide Fitoterapi” eğitimini vermiştir.

2016 yılında Almanya’da Kanserde Tamamlayıcı Hipertermi Tedavi Eğitimi’ni almıştır. 2017 yılında Ozon Uygulaması Eğitimi’ni tamamlamıştır.

Bitkisel ürünler ile ilgili ARGE çalışmaları yapmakta olup İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde 5 yıllık araştırma sonucu geliştirdiği “zerdeçal karabiber tarçın sıvı ekstraktı”, “teknolojik ürün” sertifikası almıştır. Ayrıca dünyada ilk defa geliştirilen nanoteknolojik çift katmanlı “curcumin/piperin”in patentini almış, bu ürünle yapılan 2 adet in vitro bilimsel makaleyi ARGE ekibiyle beraber yayımlamıştır. Halen çalışma arkadaşlarıyla beraber Yeditepe Üniversitesi’nde hayvan çalışmasını yürütmektedir.

Hangi Kansere Hangi Bitki? isimli kitabı 2010 yılında yayımlanmıştır. Türkiye’nin kendi alanında uzman 13 bilim insanı ile birlikte yazdığı Kansere Çözüm Var isimli kitabı da 2011 yılında basılmıştır. 2012 yılında Türkiye Klinikleri Dergisi Tıbbi Onkoloji Özel Sayısı olan “Onkolojide Tamamlayıcı-Destek Tedaviler Özel Sayısı Editörlüğü”nü yapmıştır. 2016 yılında 952 sayfadan ve 2000’i aşkın bilimsel referanstan oluşan, Tam Şifa isimli kitabı yayımlanmıştır. Tam Şifa isimli kitapta, hastalıklarla mücadelede yaşam/beslenme değişiklikleri, tıbbi tedaviler ve bitkisel reçetelere yer verilmiştir.

Mart 2019’da kanser ile ilgili en çok merak edilen konuların ve iyileşen gerçek hasta hikâyelerinin paylaşıldığı Kanserde Doğru Bilinen Yanlışlar isimli kitabı yayımlanmıştır. Kitapta bilimsel kanser tedavileri ve tamamlayıcı tedavilerle iyileşen gerçek vaka sunumlarına da yer verilmiştir.

T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Bilimsel Danışma Kurulu’nda görev almaktadır. 2017 yılında kurulan Fitoterapi Derneği’nin başkanlığını yürütmektedir. Uluslararası Klinik Hipertermi Derneği Yönetim Kurulu üyesidir.

Hayykitap’tan yayımlanan kitapları:

Süper Gıdalarla Süper Bağışıklık (ortak yazarlı), Temmuz 2020

Kanserde Doğru Bilinen Yanlışlar, Mart 2019

Tam Şifa, Nisan 2016

Kansere Çözüm Var (ortak yazarlı), Ekim 2011

Hangi Kansere Hangi Bitki, Eylül 2010

 

Ayhan Ercan

4 Kasım 1970 yılında İstanbul’da doğmuştur. Çocukluk döneminde, okul tatillerini babası Recep Bey’in Eminönü’ndeki aktar dükkânında, tıbbi bitkilerin kaynağında şifalı bitkileri, şifalı otları, baharatları öğrenerek geçirmiştir. Babasının vefatından sonra işletmeyi kendi üzerine alarak baba mesleğini devam ettirmiş, bitkiler ve etkileri üzerinde çeşitli araştırmalar yapmıştır.

Kısacası, aktarlık mesleği aile mesleği olduğundan dolayı doğduğu günden bu yana bitkiler ile iç içe olan Ayhan Ercan TABDER’in (Tüm Aktar Baharatçı Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiricileri Derneği) fikir babası olduğu gibi başkanlığını da 11 yıldır sürdürmektedir.

Aktar ve baharatçıların günümüz şartlarına ayak uydurmasını sağlayıp meslekte kalite çıtasını yükseltmek adına birçok çalışmaya imza atmış, ülkemizde ilk kez aktar ve baharatçıların devletimiz tarafından tanınmasını ve derneğin temsil hakkına sahip olmasını sağlamıştır. Dernek ve meslek grubu üyeler için çeşitli eğitim faaliyetleri düzenlemesini sağlayıp konusunda uzman doktor, eczacı, kimya mühendisi, gıda mühendisi ve tıbbi ve aromatik bitki uzmanlarınca aktarların bilinçlenmesi adına organizasyonlara imza atmıştır. TABDER başkanı olarak mesleki konularda çıkarılan kanun çalışmalarının yürütüldüğü komisyonlarda fiilen görev almaktadır.

Ayhan Ercan, 1999 yılında kendi hazırlayıp sund
uğu 39 bölüm televizyon programı çekmiş, 2000 yılından bugüne dek beş yüzden fazla tv programına konuk olarak katılıp toplumun aydınlanmasında büyük rol oynamıştır. Yanlış bilinenleri düzeltmek ve halkımızı aydınlatmak adına birçok tv programına katılan Ayhan Ercan, yabanmersini diye satılan yapay şekerli ürünleri deşifre etmiş, altınçilek meyvesini halkımıza ilk kez sunmuş ve faydalarını anlatmış, Himalaya tuzunu ilk kez anlattığı gibi rafine tuzlar konusunda halkımızı bilinçlendirmiş ve tansiyon hastalarının zeytin, turşu, balık gibi tuzlu ve salamuralı ürünlerle barışmasını sağlamıştır.

Özellikle yoğunluğunun az olduğu yaz sezonunda Anadolu’nun fakir orman köylüleriyle bir araya gelerek köylüleri şifalı bitki toplama, kurutma yöntemleri konusunda eğiterek ve köylülerin ürünlerini pazarlamaları konusunda yön göstererek kendi sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirmeye başlamıştır.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Berhan Arısoy’un müzik tutkusu dur durak bilmiyor.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktor Berhan Arısoy, yeni şarkısı “İhanet Vakti”yi sevenlerinin beğenisine sundu.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktor Berhan Arısoy, yeni şarkısı “İhanet Vakti”yi sevenlerinin beğenisine sundu. Alakuş Müzik etiketiyle yayınlanan şarkının sözü Cengiz Atabay’a müziği Arısoy’a ait. Aranjesini Toylan Kaya’nın üstlendiği eserin mix’i Enver Akarcalı, mastering’i ise Emre Kıral imzası taşıyor. Erkan Güneş yönetmenliğinde gerçekleşen video klip, Alanya’da çekildi. Gerçek hayatta da evli olan Birke Muratal Doğan ve Mustafa Erman Doğan parçanın duygusal yoğunluğunu yansıtmak adına yüzlerce oyuncu arasından özenle seçildi. “İhanet Vakti”nin gizli kahramanları olan, Selahattin Güzelel(gitar), Sergen Güzelel(bass), Özdemir Güz(ud) ve Aykut Sütoğlu(klarnet) stüdyoda Arısoy’a eşlik etti.

Bir üniversite hastanesinde çalışan sanatçı, “Tıp ve müzik sayesinde insanlara hem bedensel hem de ruhsal şifa sağlamak istiyorum. Sabahları fizik tedavi akşamları ise beste yapıyorum. Ne olursa olsun müzikten vazgeçmeyeceğim.” dedi.

Kısa sürede 400 bin izlenme sayısına ulaşan Arısoy, hayranları tarafından romantik şarkıların buğulu sesi olarak tanımlanıyor.

NEDRET HOTUN / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kaş’ta klip çekti

Soner Arıca’nın geçtiğimiz hafta müzikseverlerle buluşturduğu, söz ve müziği kendisine ait olan “Çözelim Düğümü” isimli yeni single’ı kliplendi.

Soner Arıca’nın geçtiğimiz hafta müzikseverlerle buluşturduğu, söz ve müziği kendisine ait olan “Çözelim Düğümü” isimli yeni single’ı kliplendi.

Soner Arıca “Çözelim Düğümü” single’ına şarkının duygusuyla örtüşen, hikayesi olan bir video klip çekmeyi tercih etti. Gökhan Özdemir’in yönetmenliğinde, Kaş’ta yapılan çekimler 4 günde tamamlandı. Arıca’nın anlatıcı rolünü üstlendiği, gençlerin bir yaz tatilini anlatan renkli, kısa film tadındaki klipte sevgili olan çifti Arjin Merthatun ve Canberk Bağ; birbirine açılamayan çifti ise Aslı Sunar ve Taylan Özgür canlandırdı.

NEDRET HOTUN / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

KINA GECELERİ BAŞLIYORRRR…

ŞEN OLA DÜĞÜN ŞEN OLA

Pandemi dolayısı ile en büyük krizi yaşayan yeme içme ve eğlence sektörüne bağlı çalışan, düğün, nişan ve kına organizasyonları yapan firmalar da zor günler yaşıyorlar. Yaşanan krizde ki zor günleri gören bir organizatör Erol Yıldırım krizi avantaja çevirmek için kolları sıvadı. Tiyatral bir gösteri hazırlayan grup Baltalimanı Portex’te gerçekleştirdikleri basın tanıtımında bir de gösteri canlandırdılar.

 

Düğün organizasyonlarda yeni bir boyut!

Pandeminin etkilediği sektörlerin başında gelen, eğlence sektörü yeni bileşenlerle, yeni mecralar arayışları sürüyor. Sosyal mesafenin insanları birbirine yaklaşmasını engellemesi, birçok eğlence türünün değişime ve dönüşüme uğramasını zorunlu kıldı.. Bu ve buna benzer gerekçelerden dolayı; kendi alanında Türkiye’nin ilklerinden olan Erol Yıldırım ve tiyatro sanatçısı Veysel Diker, sektörlerinin yeni bir modelleme yaratmasında öncü oluyorlar.

Düğün, kına ve benzeri organizasyonlarda eğlenceye yeni bir boyut getiriyorlar.

 

Türk Tiyatrosu motiflerinden uyarlandı.

Grup bir evlenme parodisi olan “Ah Evlendim Vah Evlenemedim” oyununu kına ve düğün organizasyonlarda oynamak üzere yeniden uyarladılar.. Geleneksel Türk Tiyatrosu motiflerinden oluşan oyun, dönemin; kabaret, düettolar ve müzikallerinin şarkıları oyunda canlı olarak seslendiriliyor.

Kadınla erkeğin tanışması, evlenmesi ve ileriki yılları oyunun ana konusunu oluşturuyor. Sahneye gerçek kayınvalidelerin, gelinin ve damadın oyuna uygun gelen yerlerde monte edilmesi ile yüksek enerjili kahkaha tufanı yakalanıyor, Geniş bilgi kina.com.tr den alınabilinir

BHA Yaşar Şenyüz…

Doyamadığı kızı için şarkı besteledi

Baba olmanın sevincini yaşıyordu Taşer Küçükkahraman. Doktorlar 19 haftalıkken “kaybedebiliriz. 27 haftalığa kadar yaşarsa şansı olabilir” demişti.

Baba olmanın sevincini yaşıyordu Taşer Küçükkahraman. Doktorlar 19 haftalıkken “kaybedebiliriz. 27 haftalığa kadar yaşarsa şansı olabilir” demişti. Armin 27 hafta direndi annesinin karnında. Doktorlar 28’nci haftada “Anneyi zehirleyebilir” diyerek erken doğum kararı verdi ve Armin babasıyla buluştu. Bu buluşma 3 dakika sürdü. Doktorları bu kadarına izin vermişlerdi. Armin bu kısacık sürede basanının parmağını tutarak adeta “yaşayacağım” mesajı vermişti. Çift bebeklerine Armin adını koymayı planlamışlardı ve minik bebek dünyaya gözlerini açtığında “İnşallah yaşar” diye dua ediyorlardı.

Tam 12 saat dayandı minik Armin yaşamak için. Çift kızlarının yaşaması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Ama olmadı, 12 saat sonra doktorlar o acı haberi verdiler çifte. Minik kız hayata tutunamamıştı.Kimlik kartı bile vefatından sonra çıkarılmıştı. “Armin” adı öldüğünde konulabilmişti minik yavruya.

Babası minik kızına son görevini yerine getirirken annesi hastanede tam anlamıyla perişandı.Babası kızını toprağın altına koyarken söz vermişti. “Seni hiç unutmayacağım kızım” demişti. Taşer Küçükkahraman kızı için bir başka söz daha vermişti Onun için şarkı yapacaktı. Ve bu sözünü de yerine getirdi ve “Pembe Kapüşon (Armin)” isimli şiiri yazıp besteledi.

Taşer Küçükkahraman duygularını da şu sözlerle ifade eti: “Canım kızım; sana babalık yapabileceğim kadar tanıyamadım. Ama aksak ritimli kalp atışlarını dinleyişim ve pembe kapüşonlu anlarını hayal edişim kaldı bana. Şimdi oyuncaklarla dolu beyaz çerçevende huzurla uyuman ve inşallah kavuşacağımız o cennet kapısında seni ilk gördüğüm merhabayı beklemen dileğiyle..”

Kerem İçyer yeni rolüyle çok konuşulacak

Bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalarla isminden sıkça söz ettiren Kerem İçyer, çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

Bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalarla isminden sıkça söz ettiren Kerem İçyer, çok yakında yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor.

“Cehennem Adana’nın Altında” isimli internet dizisinde sergilediği başarılı oyunculuğuyla isminden sıkça söz ettiren başarılı oyuncu Kerem İçyer, yapımcıların dikkatini çekmeyi başardı.

Daha önce bir çok Dizi ve Sinema filmlerinden teklifler aldığını belirten Kerem İçyer, Bir Dede ile Lösemi hastası torununun hayat hikâyesinin işlendiği “Dedemin Gözyaşları” isimli yeni projesinin başlamasını sabırsızlıkla beklediğini dile getirdi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Bodrum’da İdil Biret Rüzgarı Esti

Dünyaca Ünlü piyona sanatçısı İdil Biret Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen konserle Bodrum Antik Tiyatro’da dinleyicilerle buluştu.

Dünyaca Ünlü piyona sanatçısı İdil Biret Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen konserle Bodrum Antik Tiyatro’da dinleyicilerle buluştu. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün “70 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyada başarıyla temsil eden İdil Biret ile gurur duyuyoruz” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği müzik festivalinde Dünyaca Ünlü piyano sanatçısı İdil Biret Bodrum Antik Tiyatro’da sahne aldı. İdil Biret Müzik Festivali’nin bu yılki temasını Beethoven’ın 250’inci doğum yıl dönümü 5 piyona konçertosu oluşturdu. Konsere izlemeye gelenler sosyal mesafe kurullarına uydu ve maske taktı. Öte konser girişinde herkesin ateşi ölçüldü.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün 2. İdil Biret Müzik Festivali sonunda yaptığı konuşmada 70 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyada başarıyla temsil eden İdil Biret ile gurur duyduklarını, önümüzdeki yıllarda da kendisini Muğla sahnesinde ağırlayacaklarını söyledi. Başkan Gürün; “Müthiş enerjisi ve sahnesiyle İdil Biret’i dinlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. İdil Biret Muğla’da ilk defa Yatağan Stratonikeia’da on binlere konser verdi. Daha sonra yine Stratonikeia konseri ve İdil Biret Müzik Festivali’nin ilkiyle Menteşe ve Marmaris’te sanatseverlerle buluşturduk. Şimdi de Bodrum Antik Tiyatro sahnesinde bir dev var. İdil Biret’in deyimiyle müziği bir meslek olarak değil, misyon olarak görüyor ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tüm dünyada başarıyla temsil ediyor. Kendisiyle gurur duyuyor ve çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu dev sanatçının arkasında çalan Muğla Büyükşehir Belediyesi orkestramıza da teşekkür etmek istiyorum. Önümüzdeki yılda Muğlamızda İdil Biret’i ağırlayacak ve onu sanatseverlerle buluşturacağız” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya üzerinden canlı yayınladığı İdil Biret Müzik Festivali Türkiye’nin farklı illerinden izlenerek sosyal medya kullanıcılarından da tam not aldı. İstanbul, Eskişehir’den yorum yapan vatandaşlar bizlere müzik ziyafeti yaşattınız teşekkürler, klasik müzik melodileri evimizin içinde” gibi yorumlarla Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Osman Gürün’e teşekkür ettiler

MUĞLA / BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

​Bundan böyle okuduğunuz kitapları unutmak yok!

Geçenlerde okuduğunuz kitabı bir arkadaşınıza mı önermek istiyorsunuz?

Geçenlerde okuduğunuz kitabı bir arkadaşınıza mı önermek istiyorsunuz?

Hani şu, özgün hikâyesi ile sizi cezbeden, resimleri de çok etkileyici olan…

Yazarı İngiliz miydi acaba?

Yoksa Arjantinli mi? Sahi, çizeri kimdi?

Daha yeni okumuştunuz oysa…

Okuduğunuz kitapları ömrünüz boyunca hatırlamanız için harika bir önerimiz var: Kitap Günlüğüm

Kitap en iyi arkadaştır derler. Şüphesiz, öyle. Okumak, bambaşka yerlere götürür, yeni keşiflere dümen kırar kitapseverlerin hayal dünyasında.

Peki, ya okuyarak gezdiklerinizi, gördüklerinizi, hissettiklerinizi paylaşmak?

Okuduğunuz kitabın yaşattığı eşsiz deneyimleri geleceğe anı olarak bırakmak

İşte tam da bu noktada Kitap Günlüğüm, duyduğunuz eksikliği gidermeyi; yeni sırdaşınız, can

yoldaşınız, hatta yol göstericiniz olmayı vadediyor.

Gökçe Yavaş Önal‘ın matrak çizimleriyle baştan sona yenilenen Kitap Günlüğüm (daha önceki baskılar kitaplığınızda varsa, bu yeni edisyonu da çok beğeneceğinize eminiz!) , okuduğunuz kitaplara dair ayrıntıları, görüşleri, önerileri not edip yıllar boyunca saklayabilmeniz, sonra tekrar bakıp hatırlayabilmeniz için tasarlanan pratik ve eğlenceli bir günlük.

Okuduğunuz her kitabı bu günlükle paylaşabilirsiniz. Önemli olan, kitap hakkındaki görüşleriniz, düşünceleriniz ve elbette hayal gücünüz. Günlüğe kitapla ilgili yorumlarınızı da yazabilirsiniz. Ayrıca en sevdiğiniz cümleyi ya da günün birinde kitabın yazarıyla tanışırsanız söyleyebileceğiniz şeyleri bile not edebilirsiniz. Hatta kitabın kapağını yeniden tasarlayabilir ve kitaba puan dahi verebilirsiniz!

Unutmayın, her okurun hakları var. Bir kitabı bitirmemek ya da tekrar tekrar okumak sizin elinizde! Kitap Günlüğüm‘e notlarınızı yazarken Daniel Pennac’ın Okur Hakları Bildirisi’nde yer alan diğer okur hakları üzerine de tekrar tekrar düşünme fırsatı yakalayacaksınız.

Tamam tamam, daha fazla ipucu vermek yok…

Bu günlüğü başucunuzdan eksik etmeyeceğinize eminiz. Hatta evde sıkılmamak için

sürekli kitap okuyan dostlarınıza verebileceğiniz anlamlı bir hediye olarak bile düşünebilirsiniz.

Yoksa bu günlük sadece sizin mi olsun istiyorsunuz?

Hayır, hayır, paylaşmak gibisi yok.

O zaman alın kalemi elinize, düşün notları yeni kitap günlüğünüze…

ÇYDD’den ​Huysuz Virjin’e Hüzünlü Veda..

Türk sanat dünyasının unutulmaz ismi Seyfi Dursunoğlu, Zincirlikuyu Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Türk sanat dünyasının unutulmaz ismi Seyfi Dursunoğlu, Zincirlikuyu Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Cenaze törenine, Dursunoğlu’nun ailesi adına yeğenleri Dilek Dursunoğlu, Güliz Buyrukbilen ve Gizem Özköseoğlu, mirasını bağışladığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adına Genel Başkan Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Genel Yazman Gülsen Akbulak, Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Sedat Durna, Deniz Bayraktar, Gürol Buhar, çok sayıda ÇYDD şube başkanı, üyeleri ve sevenleri katıldı.

Törende Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel açıklama yaptı. Yüksel, Seyfi Dursunoğlu’nun derneğe bıraktığı mirastan dolayı onurlu, gururlu ve büyük bir sorumluluk duygusu içinde olduklarını söyledi. “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde binlerce çağdaş genç yetişsin diye mal varlığını bize bağışladı. Biz de hukuk süreci tamamlandıktan sonra onun isteği doğrultusunda, ailesinin desteği ile gereğini yapacağız.” dedi.

Vasiyetin yazıldığı dönemde derneğin yönetim kurulu üyesi olan Av. Olcay Ekinci Yezdani, Seyfi Dursunoğlu’nun vasiyetinin yazılma sürecini basın mensupları ile paylaştı. Yezdani, Seyfi Dursunoğlu’nun temel hatları ile derneğe önemli bir miktarda miras bıraktığını söyledi.

Yeğeni Av. Gizem Özköseoğlu ise, “Vasiyetinde ne var tam olarak bilmiyoruz, biz de ailesi olarak tüm dileklerini sonuna kadar yerine getireceğiz. Ben de bir avukatım ve biz de vasiyetine karşı herhangi bir itirazda bulunmayacağız, sonuna kadar vasiyetinin arkasında ve destekçisi olacağız, bize her hangi bir şey bırakmaması bizi üzmedi, biz zaten bunların farkındaydık, derneğe bir vasiyet yazdığını biliyorduk, dayımız doğrusunu yaptı. Aile olarak onunla ilgili olarak çok gururluyuz ve saygı duyuyoruz. Kendisi çok örnek alınması gereken bir insan. İBB Zincirlikuyu Mezarlığı’nı uygun bulmuş, bir anıt mezar taşı yapılacağı söylendi, biz de saygı duyduk, teşekkür ediyoruz .” dedi.

ÇYDD olarak kıymetli sanatçımız Seyfi Dursunoğlu’nun mirasını, ona yakışır projeler için kullanacak ve Seyfi Dursunoğlu adını Türkan Saylan’ın Çocuklarının adlarında ve geleceklerinde yaşatacağız…

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)