ALİ OZKAN DİNKCİ KİMDİR

Bir fiil otel acenta guruplarında farklı pozisyonlarda görevlerinde bulunmuş, sektöre turizm alanında kurumsal alanlarda çalışmalarına devam etmiştir.
25 yıl süresince çeşitli milliyet ve kültürden insan profilleri ile olan insan ilişkileri deneyimini kariyer planlamasına paralel yansıtabileceğine inandığı bilgi birikimini 2011 yılında kurduğu kendi işletmeleriyle birlikte danışmanlık faaliyetlerini de ekleyerek kendi şirketiyle yoluna devam kararı alarak taçlandırmıştır.
Lume Group Proje Danışmanlık olarak bilgi birikimini farklı sektörleri de katarak yoluna devam etmektedir…
Son 10 yıl süresince farklı sektörlerde bunlar (Yiyecek, İçecek, Turizm, Finans, Gayrimenkul ve İnşaat) sektörlerinde şirketinin içine alarak hem Türkiye, hemde uluslararası mecralarda bir fiil çalışmalarını gerçekleştirmekle beraber ülke varlığına katma değer katmaktadır…
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
 

PINAR HOLT KİMDİR

1997 -1999 yılları arasında İngiltere’de Dil eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndü.
 
2013 yılında Newport Üniversitesi Davranış Bilimleri bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü son sınıfta eğitimine devam etmektedir.
 
2013 yılından beri Türkiye ve Avrupa’da çeşitli gazete, haber sitesi, PDR ve Kadın Magazin dergilerinde Anne & Çocuk İlişkileri ve gündem konuları üzerine köşe yazıları yayınlanmaktadır.
 
Altınbaş Üniversitesi Biyometrik Yüz Okuma ve Kişilik Analizi Uzmanlık Eğitimini tamamladıktan sonra ve ICF onaylı Koçluk Eğitimine de halen devam etmektedir.
Amerika’da bulunan Zur Institute’den ‘Childeren, Technology Addiction, Parenting and the Future’ ‘Çocuklar, Teknoloji Bağımlılığı, Ebeveynlik ve Gelecek…’ konulu eğitimi alarak, birçok kurum, okul, vakıf ve belediyelere ‘Aile İçi Kontrollü Teknoloji Kullanımı’ konulu seminer vermektedir.
 
2018 yılından beri Yönetici Aistanlığı, Liderlik, Zaman Yönetimi, Stres Yönetimi, Kişisel İmaj ve Kişisel Gelişim konularının yer aldığı eğitim progamları düzenlemektedir.
 
20 yıldır özel sektörde teknoloji devleriyle çalışma fırsatı yakalayarak edindiği iş tecrübesi ve akademik bilgilerini harmanladığı ‘Çocuk & Ergen ve Aile İçi Kontrollü Teknoloji Kullanımı’ konusuyla ilgili kitap çalışması ‘HAYATA BAĞLAN’ 2018 yılında yayınlanmıştır. 2019 yılında ‘HOŞÇA KAL EKSPRESİ’ derleme kitabında bir hikâyesiyle yer almıştır.
 
Pınar Holt, Uluslararası Down Federasyonu Başkan Vekilliği görevine, Down Sendromlu bireylere spor, eğitim ve istihdam projeleri üreterek 3 senedir devam etmektedir.
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
 

METİN YILDIRIM KİMDİR

İlkokul, ortaokul ve liseyi Gültepe’de bitirdi. Liseyi Gültepe Endüstri Meslek Lisesinde Metal işleri bölümünde okudu. İki yıl özel bir şirkette staj yaptı.
Mezun olduktan sonra, aynı şirkette iki yıl daha çalıştı. Edebiyata ve müziğe ilgi duydu. Hafta sonlarını Sarıyer halk eğitimi merkezinde halk oyunları ve halk dansları eğitimi alarak, dört yıl faaliyet gösteren Metin Yıldırım, 1989 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musîkisi Devlet Konservatuarı Enstrüman yapım bölümünü kazandı.
Keman yapımını branş olarak seçti. Arkadaşının tavsiyesi üzerine, Film Ajansında figürasyon rollerde oyunculuğa başladı. Kısa bir süre sonra parasını alamadığı için, Ajansı terk etti.
Yine Üniversiteden bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Ankara Birlik Tiyatrosunda figüran olarak işe başladı. Bu tiyatroda Pir Sultan Abdal ve Ana adlı oyunlarda iki yıl çalıştı. Yine parasını güç bela aldığı için iki yılın sonunda bu tiyatroyu da terk etti.
Tiyatrodaki oyuncu ağabey Doğan Turan’ın tavsiyesi üzerine Senkron TV de yabancı filim dublajı yapmak üzere muhtelif (figürasyon) roller seslendirdi. Bir yıl aralıksız olarak dublaj yaptı ve prensibal (1.2.derece) roller seslendirdi. Bu dönem İstanbul Devlet Tiyatrolarında Kenan Işık’ın yönettiği “Machbeht” adlı oyunda sözleşmeli olarak figürasyon rollerde performans gösterdi.
Bu arada Üniversiteyi askıya aldı. 1993, 1995 yılları arasında vatani görevini er olarak yerine getirdi. Askerden döndükten sonra, fotoğraf stüdyosunda fotoğrafçılık yaptı.
Kısa bir süre sonra parasını alamadığı için tekrar dublaj ve tiyatroya devam etti. 1995, 1996 sezonunda yine İstanbul Devlet Tiyatrosunda Raik Anlıaçık’ın yönettiği, Ahmet Turan Oflazoğlu’nun yazdığı “IV. MURAT ” oyununda sözleşmeli olarak, figürasyon rollerde performans gösterdi.
Yine aynı yıl içinde TRT’de yayımlanan “Kül Yutmaz” adlı dizide bir bölüm küçük bir rolde oynadı. Daha sonra ATV Televizyonunda yayımlanan “Ustura Kemal ” dizisinde bir bölüm Horoz Nuri karakterini başarıyla canlandırdı.
Derby traş bıçağı ve Ülker Alpella reklam filmlerinde oynadı. Star tv de yayınlanan “Üvey Baba ” dizisinde iki bölüm çalıştı. Erler Film de Tatlı Kaçıklar, Çiçek Taksi, Zehirli çiçek, Böyle mi olacaktı dizilerinde bölümlük rollerde başaralı performanslar sergiledi. 1998 yılında Uğur Yücel’in yönettiği başrollerinde Şener Şen, Türkan Şoray, Nurgül Yeşilçay, Ozan Güven, Meral Okay ve Özkan Uğur gibi usta oyuncuların yer aldığı “İkinci Bahar” dizisinde beş bölüm “garson Şaban ” rolünü canlandırdı.
Derviş Zaim’in yazıp yönettiği “Filler ve Çimen” , Yusuf Kurçenli’nin yönettiği, Rıfat Ilgaz’ın sinemaya uyarlandığı eseri “Karartma Geceleri” , Reis Çelik’in yazıp yönettiği “Hoşçakal Yarın” , Tunç Başaran’ın yönettiği “Abuzer Kadayıf” , Abdulah Oğuz’un yönettiği Meral Okay ve Mahinur Ergun’un yazdığı “Asmalı Konak Hayat” , yine Abdullah Oğuz’un yönettiği Levent Kazak’ın yazdığı “O Şimdi Mahkum” , Haluk Piyes’in yazıp yönettiği “Kanımdaki Barut” , Reha Erdem’in yazıp yönettiği “Hayat Var” , İhsan Taş’ın yazıp yönettiği “Temel ile Dursun İstanbul’da” ve “Parayı Bulduk” sinema filmlerinde önemli rollerde başaralı performanslar sergiledi.
Bu filmlerin yanı sıra, oyunculuk kariyerinde dönüm noktası olan ve şöhreti yakaladığı Asmalı Konak dizisi, Kampüsistan, Eylül, Leylan, Sağır oda, Son Ağa, Umut Yolcuları, Beni Böyle Sev, Yamak Ahmet, Gönül Çelen, Ramazan Sokağı, Gurbette Aşk, Alemin Kralı, Kapalı Çarşı, Yasak Elma, Meçhule Gidenler, Dök içini rahatla ve Kırık Kalpler Durağı gibi pek çok Televizyon dizilerinde oynadı.
Yıllarca Özel Tiyatrolar da yerleşik ve turne oyunlarında oynadı. Yalçın Menteş Tiyatrosu, İstanbul Gökkuşağı Tiyatrosu, Tiyatro Retorik, Tiyatro Bilinç, Osman Cavcı Tiyatrosu, İstanbul Temaşa Tiyatrosu ve Tiyatro Pencere gibi pek çok özel Tiyatrolar da çalıştı.
2010 yılında “Osman Cavcı & Metin Yıldırım” Tiyatrosunu kurdu. Halen Sinema da, Tiyatro da, ve Televizyon dizilerinde oyunculuk yapmaya devam ediyor.
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
 

Seval Şimşek'in "Büyüklere Masallar" kitabının imza gününe yoğun ilgi

Normalleşme sürecinin başladığı ilk günlerin ilk imza gününü Seval Şimşek “Büyüklere Masallar” adlı romanı için gerçekleştirdi.
Anadolu yakasında bulunun bir restoranın teras katında gerçekleştirilen imza gününe Seval Şimşek’in yakın dostları, arkadaşları, kitapseverler ve sanatçı dostları Tuncay Kaynak ve Gökhan Eryılmaz katıldılar.

Seval Şimşek “İlkokul yıllarında düzenlenen bir şiir yarışmasında birincilik kazandığım günden beri en büyük hayallerimden birisini gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Uzun yıllar sağlık sektöründe birçok hastanede üst düzey yöneticilik yaparken dahi hep yazma isteğini içimde hissettim. Büyüklere Masallar kitabımda herkesi içine alacağını düşündüğüm kısa öykülerim var. Bu öykülerim benim yaşanmışlıklarım ve bunları okuyan okurlarımın da okudukları öykülerin içinde kendilerini görebileceklerine inanıyorum.” dedi.
İmza gününe katılan oyuncular Tuncay Kaynak ve Gökhan Eryılmaz ise “Normalleşme sürecimizin ilk ciddi etkinliğinin bir kitabın imza günü olması bugünün değerini daha da arttırıyor” dediler.

Mehmet Yusuf Yahyagil'in 'Arkadaşlık' Adlı İlk Kitabı Okurlarla Buluştu

Başarılı yazar Mehmet Yusuf Yahyagil, “Arkadaşlık” adlı ilk kitabı, nisan ayında raflarda yerini aldı. Yahyagil, Perseus Yayınevi etiketiyle yayınlanan eserini milenyum çağındaki cinsellik davranışını ve insanların içindeki potansiyel kötülük motifini işlemek amacıyla kaleme almış. Kötülüğün felsefesi açısından tanımlanabilecek insan davranışlarının, iyi ve kötü ayırımının günlük yaşamda karşımıza nasıl çıkabileceğini, hangi farklı amaçların, insanları nasıl yönlendirdiğinin yüzeysel bir görüntüsünü okurlara aktaran eser, ismini kitabın ana kahramanları olan iki kadın arkadaştan alıyor. Eserini “Sürükleyici olduğuna ve temel kurgunun iyi olduğuna inanıyorum; ama bu haliyle 3. ligde olduğumu da kabullenmem gerek.” sözleriyle yorumlayan yazar, ikinci kitabını da yakında okurlarıyla buluşturacak. 

Çiğdem Tunç dükkanı Tanju Çolak’la kapattı!

Ekranların ve sahnelerin sevilen ismi Çiğdem Tunç, karantina sürecinde Instagram’dan canlı yayınla yaptığı programında sevilen isimleri ağırladı.
2 ay, haftaiçi her gece 22:00 – 24:00 arası iki konuk ağırlayan Çiğdem Tunç, bu zaman zarfında, birbirinden değerli 70 ismi evlerimize misafir etti. Ve finali Tanju Çolak’la yaptı.

Sahibi olduğunuz Çiğdem Tunç Tiyatrosu’nun kalabalık kadrolu oyunlarında izledik sizi sahnelerde. Karantina gecelerimizde cep telefonlarımızdan seslendiniz bize, birbirinden sevilen isimlerle. İki ay her gece iki konukla yol alma hikayenizin başına gidersek?
Corona sebebiyle evlerimizde kaldığımızda bir şeyler yapmam gerek düşüncesiyle… En iyi bildiğim şeyi yapayım dedim. Yılların yayıncısıyım, elimin altında İnstagram var, herkes orada. Hadi sohbetler yayınlayıp biraz mutlu olalım hem de birbirimizi görürüz böylelikle diyerek. Yapımcılığını Süreyya Gökhan, Alper Çorumluoğlu, Melike Birgölge üstlendiler. Yayının adını da 1992-1995 arası Kanal 6 da sunduğum efsane program gibi “Gecenin Rengi” koyduk. Sloganımız da “Geceye bir renk bırakalım ” oldu.
Bu yayının her şeyi siz oldunuz. Işıkçısı, makyajcısı, yönetmeni, sunucusu…
Yaklaşık iki ay boyunca, bana düşen görevi layıkıyla yerine getirdim. Seyredip ilgi duyan herkes için ikişer saatlik ikişer konukla günlük yayınlar yaptım. Nasıl olsa evdeyim, aman sen de demedim, yayın öncesi makyajımı, saçımı yaptım, elimdeki kıyafetler ütülü, titiz,adeta televizyon programı yaparcasına geçtim cep telefonumun kamerası karşısına. Set bile kurdum,ofis ve yatak odalarından aydınlatmaları indirdim. Bazen salondan, bazen bahçeden yayınlar yaptım.
Gecenin Rengi adıyla iki ay her akşam canlı yayın yaptınız ve finali de Tanju Çolak’la ile gerçekleştirdiniz.
Makyöz,ışıkçı, sesçi, kameraman,yönetmen,set işçisi hepsi aynı kişi ,bendeniz. Aa bir de yardımcı oyuncular kediler tabii. Birçok akşam yayın der demez yapmadıkları şaklabanlık kalmadı. Ve sonunda tadında bırakalım dedik ve en son kralla, Tanju Çolak) son yayını yaptık ve veda ettim şimdilik. Çok kişi yazdı,söyledi, “N’olur bitirmeyin, en kaliteli yayın sizinkisi, çok seviyoruz” diye. Onlara da çok teşekkür ederim başka bir platformda yeniden karşılarında olmaya söz veriyorum.
Çiğdem Tunç Tiyatrosu olarak “Ve perde” demeyi özlemişsinizdir?
Hem de nasıl… Çok, çooookkk… Bu arada tiyatro ofisi olarak baktık ki, Çiğdem Tunç Tiyatrosu olarak dördüncü sezonumuzda tam bir repertuvar tiyatrosu haline gelmişiz. Hadi dendiği anda Şoför Nebahat, Binbir Gece Masalları, Üç Artı Bir Zombili, Bir Eski Zaman Hikayesi, çocuk oyunumuz Palyaço Puki ve Yaramaz Cimcim… Ne istersen var, hazır, beğenilmiş, tutmuş oyunlarımızla kaldığımız yerden devam etmeye hazırız.
Bir de sürpriziniz var sanırım?
En sona en büyük sürprizi sakladım, yeni sezon oyunumuz. Evet dört aydır çalışmıyoruz, gelirimiz yok hiçbir yerden tiyatro olarak ama durmak yok. Hem tiyatro sanatını, hem de kendi özel tiyatromuzu yaşatmak boynumuzun borcu. Ben de şöyle bir dizi bulup, oradan gelir sağlayabilsem, tiyatromu sürdürebilmek için ne kadar iyi olur,rahatlatır beni. Allah büyük. Neyse yeni projeye gelelim. Senelerdir aklımda ve herkes istisnasiz projenin özellikle bana çok yakışacağı konusunda hemfikir. Cahide! Yanımda elbette en iyi oyuncular olacak. Daha önce sevdiğim sanatçı dostlarım canlandırdılar,ama son sözü ben söyleyeyim istedim. Oyunun tekstini vazgeçemediğim genç yazarımız Eray Yasin Işık kaleme alacak. Ersin Ökten danışmanımız olacak. Ben sahneye koyacağım. Herzamanki çok kalabalık kadrolarım yerine bu kez altı kişilik olacak oyunun kastı. Tüm oyuncular üçer, dörder rol oynayacaklar. Tabii Allah kısmet eder, sağlığımızı koruyup, toplumca kurallara riayet edip, iyileşme ve normalleşme sürecini hızlandırabilirsek, Eylül başında açarız inşallah perdemizi.

NURŞEN YERLİKAYA KİMDİR

İlk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı.
Liseyi bitirdikten sonra, Ankara’da 1987 yılında özel tiyatro kurslarından ve özel hocalardan dört yıl boyunca tiyatro dersleri aldı.Daha sonra İstanbul’a geldi.
Üsküdar Adile Naşit deneme sahnesinden Mete Akkaya eğitmenliği altında tiyatro eğitimi aldı.1992 yılında Kadir Gültekin ile Koza Tiyatrosu’nu kurdular.
Koza Tiyatrosu’nda oyuncu,yazar,yönetmen, ve idareci olarak devam etmektedir.
Nurşen Yerlikaya, HBB tv Mavi dünya adlı çocuk programının yapımcılığını yapmıştır ve Masalcı Abla karakterini canlandırmıştır.
Daha sonra Karadeniz Tv’de mizah sokağı adlı müzik eğlence programının yapımcılığını yapmıştır…
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
 

Abdurrahman Delen kadınlara sahip çıktı

Tv 8,5 televizyonunda “Kadın Demek” isimli Tv programı hazırlayan ve  sunan Ünlü şair ve Halk Ozanı Abdurrahman Delen, ’’Kadına Şiddete Hayır’’ demek için yazdığı “Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur” isimli şiirine klip çekmişti.
Projeye birçok ünlü isim destek verirken, klipte şiddete gerçek hayatta maruz kalmış kadınlar da yer almıştı.
’Kadınsız Bir Dünya Yaşanmaz Olur’ isimli klibi Netd ve sosyal medya ve radyolardan büyük ilgi gördü.
Bu ilgiden oldukça memnun olan Ünlü Şair Abdurahman Delen kadına şiddete  dur demek için elimden ne geliyorsa yapacağım, Delen “Kadınlarımız çiçektir lütfen çiçekleri soldurmayalım” dedi.

PAPATYA GÖZDE GÜNERİ KİMDİR

31 Mayıs 1979’da İstanbul’da dünyaya gelen Papatya Gözde Güneri, oyunculuğun yanı sıra zumba dansı ile de yakından ilgileniyor.
Daha önce Arka sokaklar, Jet Sosyete, Zalim İstanbul, Leke, Vuslat ve Çukur Dizileri başta olmak üzere bir çok Dizi, Sinema ve Reklam filmlerinde yer alan ve sergilediği başarılı performansıyla olduğu kadar, büyülü güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran güzel oyuncu Papatya Gözde Güneri fanatik bir Demet Akalın hayranı olduğunu da sözlerine eklemeyi ihmal etmedi…
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI

EMRAH DOĞAN KİMDİR

10.10.1985 İstanbul Eminönü’nde dünyaya gelen Emrah Doğan, aslen Konya Ereğli’li olup 5 kardeşin ortancasıdır.
 
2012 yılında bir yapım şirketinden gelen teklifle oyunculuk hayatına adım atan yakışıklı oyuncu, 2013 yılında özel bir oyunculuk akademisinden eğitimini alıp, profesyonel olarak oyunculuk kariyerine başlamıştır.
Arka sokaklar, Yalan Dünya, Huzur Sokağı başta olmak üzere bir çok başarılı dizilerde bölüm oyunculuğu yapmış ve ardından bir TV filminde ilk başrolünü oynamıştır.
2015 yılında Taş Film şirketiyle anlaşma yapan Emrah Doğan, ilk sinema filmi Kaçış 1950 filminde Bulgar komutanı başarıyla canlandırmış ve hemen ardından yine aynı film şirketiyle ikinci filmleri olan Temel ile Dursun İstanbul’da filminde de bir jönü canlandırmış ve filmin Yönetmeni İhsan Taş’tan tam not almıştı.
Dizi ve Sinema filmlerinin yanı sıra bir çok belgesel ve reklam filmlerinde de yer alan Emrah Doğan hedefine emin adımlarla ilerlemektedir.
 
Kaynak: MAGAZİN BULVARI
 

 

Exit mobile version