Aylık arşivler: Ocak 2021

Söz Sırası Öğrencilerde: “Öğrenciliği Yeniden Düşün”

Öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve iş birliği ağı olan ‘Öğretmen Ağı’; pandemiyle birlikte değişen koşulların ardındaki yeni imkânların tartışıldığı “Bağlantılar” isimli çevrimiçi panel serisinin beşincisi olan “Öğrenciliği Yeniden Düşün” başlıklı buluşma, 21 Ocak günü 20.00’da yayınlanacak.
Türkiye’de eğitim alanında faaliyet gösteren öncü 6 Vakıf; Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Aydın Doğan Vakfı, Enka Vakfı, Mehmet Zorlu Vakfı, Sabancı Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) üstlendiği Öğretmen Ağı, pandemiyle birlikte değişen koşulların eğitimi geri dönülemez biçimde değiştirdiğinden yola çıkarak geleceğin eğitiminin tartışıldığı “Bağlantılar” isimli bir çevrimiçi panel serisi devam ediyor.
21 Ocak Perşembe günü saat 20.00’de yayınlanacak beşinci bölüm, “Öğrenciliği #YenidenDüşün başlığıyla gerçekleştirilecek. Aydın Doğan Vakfı Eğitim Müdürü Nilgün Yorgancılar Erekli, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serra Müderrisoğlu, Öğretmen Ağı’ndan değişim elçisi Seval Bilici ve Aydın Doğan Mesleki ve Teknik lisesi 11. Sınıf öğrencisi Sudenur Ar’ın katılacağı panelin moderetörlüğünü ise, İstanbul Bilgi Üniversite’sinden, SEÇBİR Müdürü Prof. Dr. Kenan Çayır üstlenecek.

Söz sırası öğrencilerde

Serinin bu bölümünde konuşmacılar mevcut eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumu öğrenciler açısından değerlendirecek. Pandemiyle değişen eğitim koşullarından yola çıkarak uzaktan eğitim sürecinde kapsayıcılık, erişilebilirlik ve yüksek çocuk katılımı adına neler öğrenildiğine ve eğitimde, yetişkin-çocuk arasındaki dengesiz güç ilişkisine dair görüş ve öneriler de yer alacak. Bu kez konuşmacılar arasında alanında uzman isimlere bir öğrenci de eşlik etmiş olacak. Bu sayede doğrudan gençlerin sesinin kendisine kürsü bulabilecek ve öğrencilerin eğitime dair tasarruflarına, ihtiyaçlarına ve sorunlarına daha yakından mercek tutulacak.
2021 Şubat ayına dek sürecek Bağlantıar, her bir bölümde Öğretmen Ağı’nı oluşturan farklı noktaları; Ağ’ı destekleyen vakıfları, öğretmenleri ve paydaşları bir araya getiriyor. Bu yanıyla Bağlantılar, Türkiye’de örneği nadir bulunan bir ağ olma modelini görünür kılmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, fiziksel mesafelerimizin arttığı, ancak birbirimizle her zamankinden çok bağlantıda bulunduğumuz bu dönemin ruhunu yansıtıyor. Her bölüm, Öğretmen Ağı Youtube kanalından iki haftada bir Perşembe günleri saat 20.00’de yayınlanıyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Asel bebeğin tedavisi için Bakan Koca'dan yardım istenecek

SMA Hastası Asel Bebek’in tedavisi için başlatılan kampanyanın ardından, CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım ve Asel’in anne babası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanına giderek, tedavi için destek isteyecek.
Uşak’ın Sivaslı ilçesinde yaşayan ve çocukları olmadığı için tüp bebek yöntemi ile ikiz bebek sahibi olan Saadet ve Rıfat çiftinin küçük evladı Asel uzun zamandır SMA hastalığı ile mücadele ediyor. Çiftçi ikiz bebeklerinden, Asel’in kardeşi Alya ise henüz 7 aylıkken SMA hastalığı yüzünden hayatını kaybetti. Aynı acıyı tekrar yaşamak istemeyen çift küçük Asel için bir kampanya başlatarak, tedavi için gereken 2 milyon 132 bin Euro’luk ücreti toplamaya çalışıyor.

ASEL İÇİN BAKAN KOCA’NIN KAPISINI ÇALACAKLAR

Konuyla ilgili Dinç çiftini evlerinde ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım, bir basın açıklaması yaparak Asel için başlatılan kampanyaya destek olunması için çağrıda bulunmuştu. Yalım bu kez beraberinde Asel’in anne ve babası ile Ankara’da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşmek üzere Sağlık Bakanlığına gitti. Gelişmeyi sosyal medya hesabından duyuran Milletvekili Yalım, “SMA hastası Asel bebeğimizin annesi ve babası ile birlikte Ankara’da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşeceğiz. Asel bebeğimizin geleceği için yapılacak olan iğne ile ilgili gerekli görüşmeleri yapacağız. İnşallah Sayın Bakandan da gerekli desteği alırız” dedi.

UŞAK – BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Müziğin En Güçlü İsimlerini Seçmek İçin Son Gün 24 Ocak!

Türkçe Pop Müziğin en güçlü isimlerinin belirlendiği ‘PowerTürk Müzik Ödülleri 2021’ için oylama devam ediyor. Toplam 7 kategoride, tüm Türkiye’de oylamanın devam ettiği ödül töreni, 6 Şubat’taki özel bir yayınla gerçekleştirilecek.
Yılın en dikkat çeken projeleri ve isimlerinin yarıştığı PowerTürk Müzik Ödülleri oylaması PowerApp’te devam ediyor. Türkçe Pop Müziğin en güçlü isimlerinin aday gösterildiği ve hayranları tarafından oylamaların devam ettiği müzik ödüllerinde sona doğru yaklaşılıyor. PowerApp mobil uygulaması ve www.powerapp.com.tr üzerinden yapılacak oylamada sanatçıların hayranları oy kullanmaya 24 Ocak 2021’e kadar devam edebilecek. Müzik dünyasının en güçlü isimleri 6 Şubat 2021’de, PowerApp ve PowerTürk TV özel yayınlarıyla açıklanacak.

PowerTürk Müzik Ödülleri Adayları
EN GÜÇLÜ KADIN ŞARKICI

Göksel
Hande Ünsal
Hande Yener
Sertab Erener
Sıla
Ziynet Sali

EN GÜÇLÜ ERKEK ŞARKICI

Berkay
Buray
Kenan Doğulu
Murat Boz
Mustafa Sandal
Yalın

EN GÜÇLÜ ÇIKIŞ YAPAN ŞARKICI / GRUP

Ece Mumay
Irmak Arıcı
İkilem
İkiye On Kala
Madrigal
Nahide Babashli
Seher Çelik
Zehra

EN GÜÇLÜ GRUP

Dolu Kadehi Ters Tut
Gripin
İkilem
İkiye On Kala
Yüzyüzeyken Konuşuruz
Zakkum

EN GÜÇLÜ ALBÜM

Ferhat Göçer – Sabahattin Ali Şarkıları
Gökhan Türkmen – Romantik
Hande Yener – Carpe Diem
Sertab Erener – Ben Yaşarım
Sinan Akçıl – Piyanist
Zakkum – Duble

EN GÜÇLÜ KLİP

Aleyna Tilki – Yalan
Aynur Aydın – Sahiden
Gökhan Türkmen – Deli
Gülşen & Edis – Nirvana
Kenan Doğulu – Vay be
Oğuzhan Koç – Kendime Sardım  

EN GÜÇLÜ ŞARKI

Berkay – Kırgınım Ona
Buray- Deli Kız
Hadise- Küçük Bir Yol
Mabel Matiz – Toy
Mustafa Sandal – Damar
Özgün – Mahzen
Yalın – Halbuki
Zeynep Bastık – Her Mevsim Yazım

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

“4 milyon öğrencinin interneti, 3 milyonunun bilgisayarı yok”

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Akgün, katıldığı canlı yayında eğitime yönelik yaptığı açıklamada, “Uzaktan eğitim veriyoruz şu anda ama 4 milyon öğrencimizin evinde internet yok, 3 milyon öğrencimizin şu anda evinde bilgisayarı yok” dedi.
Sosyal medya üzerinden gerçekleşen bir canlı yayına konuk olan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Akgün, Türkiye’nin eğitim alanındaki sorunlarına dikkat çekti.

“TABLETLER HALA ULAŞMADI”

Pandemi ile beraber başlanan canlı eğitimlerde öğrencilerin internet ve bilgisayar eksikliğinden dolayı yeterli eğitimi alamadığını ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Akgün, “Eğitim olmayan hiçbir ülke gelişemez, eğitim almadan çiftçilik yapamazsınız, eğitim almazsanız sanayicilik yapamazsınız, eğitim almazsanız hiçbir şey üretemezsiniz. O yüzden eğitim çok önemli. Uzaktan eğitim veriyoruz şu anda ama 4 milyon öğrencimizin evinde internet yok, 3 milyon öğrencimizin şu anda evinde bilgisayarı yok. ‘Tablet dağıtacağız’ denildi. Ancak tabletler hala ulaşmadı ve biz neredeyse eğitimin yarı dönemini geçtik, şurada okulları kapatıyoruz diyeceğiz, çocuklarımıza puan vereceğiz, çocuklarımızın geleceğini belirleyeceğiz ama çocuklarımız ders alamıyor ki” dedi.

“EĞİTİM YUVALARI TİCARET HANEYE DÖNMÜŞ DURUMDA”

Eğitim eşitliği hakkında da açıklamalarda bulunan Akgün, Türkiye’deki eğitim sisteminin ticarete döküldüğünü vurgulayarak, “Baktığımızda şu anda yurt dışında birçok ülkede özel okul yok. Tüm devlet okulları, özel okul niteliğinde eğitim alıyor. Ama bizim şu anda ülkemize baktığımızda artık eğitim yuvaları ticaret haneye dönmüş durumda. Ne kadar para verirseniz o kadar daha iyi eğitim alıyorsunuz ya da ne kadar para verirseniz o kadar iyi sınıflarda eğitim alıyorsunuz. Bakınız eğitim aynı aslında. Bizim devlet okullarında okuyan öğrencilerimiz de aynı eğitimi alıyor. Özel okullarda sadece okulun kalitesi, araçların kalitesi değişiyor ve bunun için biz dünyalarca para ödüyoruz. Buna bir an önce eğitimde bu haksızlığa eşitsizliğe son vermemiz gerekiyor. Bunların hepsine bizim iktidarımız döneminde inşallah yapacağız” ifadelerini kullandı.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Sürücü belgesi alırken yaş değil, olgunluk önemli

Türkiye’nin ilk Trafik Psikoloğu Prof. Dr. Yeşim Yasak, Radyo Trafik’te, Radyo Trafik Ankara Yayın Yönetmeni Elvan Palaşoğlu’nun sunduğu “Uzman Görüşü” programına konuk oldu. Prof. Dr. Yeşim Yasak, ehliyet almanın şartları ve araç kullananların ruhsal durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Trafik Psikoloğu Prof. Dr. Yeşim Yasak: “Trafik ortamdır, davranışlarımız ortama göre uyum sağlar. Beden sağlığımız kadar ruh sağlığımızda önemli. Psikolojik sorunlarımız aracımızı bir silaha dönüştürebilir. Trafikte bir kişinin sorumsuz davranışı bir başka kişinin canını alabilir.” dedi.

“SÜRÜCÜ BELGESİ ALMAK KOLAY OLMAMALI”

Prof. Dr. Yasak toplum olarak sürücü belgesi almaya bakış açımızı değerlendirdi. 18 yaşına gelen herkesin sürücü belgesi alması zorunluymuş gibi davranıldığını söyleyen Trafik Psikoloğu şöyle devam etti:
“Sürücü belgesi alabilmemiz için algımızın, yeteneklerimizin, refleksimizin belli bir düzeyde olması gerekiyor. En önemlisi kendimizi değerlendirebilme olgunluğuna sahip olmamız gerekmekte. Sürücü belgesi, kişiliğinin oturduğunu, bireyin olgun olduğunu ve trafikte gerekli kurallara uyacağını gösterir. Stajyer sürücü uygulaması bu noktada çok önemlidir. Bireyin sürücü belgesini almaya hak kazanmadan önce o belgeyi hak edip hak etmediğini bu dönemde göstermesi gerekiyor. Almanya ve Avusturalya’da stajyer sürücüler kırmızı ışıkta dahi geçtiklerinde hemen bir takım testlere tabi tutuyorlar ve sürücüyü farkındalık eğitimine göndererek kendisini görmesi ve tanımasını sağlıyorlar.”

“TOPLUMU GERMEMEK LAZIM”

Prof. Dr. Yeşim Yasak, sıklıkla tartışılan sürücü belgesi olanları belirli aralıklarla sağlık kontrolleri ve testlerden geçirmenin faydalı olmayacağını da aktardı. Bunun yerine denetimleri düzenli yapmanın önemine vurgu yapan Yasak, “Sürücüleri sürekli sağlık kontrolleri ve testler ile kontrol ederek toplumu germemek gerekir.” dedi ve ekledi:
“Sürücü belgesi alanları her sene ya da belli aralıklarla testlere tabi tutmak bireyleri gerecektir. Çözüm sürücüleri devamlı testlere tabi tutarak değil denetimleri düzenli olarak yaparak olur. Çünkü her yıl milyonlarca kişinin psikolojik ve sağlık testlerinden geçmesi gerçekçi değil. Ülkemizde sağlık muayeneleri sadece belge imzalatmaktan öteye gitmiyor. Sürücü belgesi almadan önce sağlık ve psikolojik testlerin kurallara uygun bir şekilde yapılması gerekiyor. Daha sonra trafikte yapılacak denetimler, sürücünün trafikte aldığı cezalar ve yaptığı hatalar ile değerlendirilmesi gerekir.”

“BEDEN KADAR RUH SAĞLIĞIMIZ DA ÖNEMLİ”

Ayrıca, “Bedenin hasta ise ruhun, ruhun hasta ise bedenin de hastalanır” diyen Trafik Psikoloğu Yasak, sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanların, depresif rahatsızlığı olan bireylerden kaçma eğilimi var. Bu nedenle insanlar psikolojik sorunlarının üzerine maalesef gitmiyorlar ve fiziksel rahatsızlıklarına verdikleri önemi psikolojik rahatsızlıklarına vermiyor. Sağlık sorunlarına bir bütün olarak bakmamız gerekiyor. Sadece bedenen değil ruhsal sağlığımız da önemli. Bedenimiz ne kadar sağlıklı olursa olsun ruhumuz hasta ise çabuk öfkelenir ve çevremize tahammülümüz azalıp başkalarına zarar verebiliriz.” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Hearthstone Darkmoon Yarışları Başlıyor

Kemerlerinizi bağlayın ve elinizi kolunuzu (ya da dokungaçlarınızı) aracınızın içinde tutmayı unutmayın. Azeroth’un en hızlı ve tehlikeli yarışması Darkmoon Yarışları başladı!

DARKMOON YARIŞLARI MİNİ SETİ (21 Ocak)

Anka Yılını, Ashes of Outland, Scholomance Akademisi ve Darkmoon Panayırı Dehşeti genişleme paketlerinden anımsayacağınız kart mekanikleriyle kutlamaya ne dersiniz? O halde tetikte bekleyen tehlikeler, büyü ustası yarışçılar, çift sınıflı kartlar, sürünerek gelen yozlaşma ve çok daha fazlasına hazır olun!

Mini set 35 adet yepyeni kart içeriyor:

  • 4 Efsanevi
  • 1 Epik
  • 14 Nadir
  • 16 Standart

Darkmoon Yarışları Mini Seti’nin tüm kartlarını Darkmoon Panayırı Dehşeti kart paketlerinden edinebileceğiniz gibi sadece Darkmoon Yarışları Mini Setinin tüm kartlarını içeren Mini Set Paketini de 11 Mayıs’a kadar satın alabilirsiniz. 66 karttan oluşan bu çok özel pakette her bir Standart, Nadir ve Epik kartın ikişer kopyası, her Efsanevi kartınsa 1 kopyası bulunuyor.

SAVAŞ MEYDANLARI & DÜELLOLAR GÜNCELLEMESİ (21 Ocak)

  • Savaş Meydanları
    1. Yeni Kahramanlar: Tickatus, Greybough
    2. Yeni Minyonlar: Soul Devourer, Ring Matron
    3. Yeni Kahramanlar için Savaş Meydanları Ek Özellikleri de İçeren Erken Erişim: 21 Ocak – 4 Şubat
  • Duels
    1. Darkmoon Yarışları Mini Seti Aktif Düellolar Setine Ekleniyor
    2. Yeni Kahraman Yetenekleri ve Ganimetleri
    3. Üç Kahraman (eskiden 2’ydi) Kahraman Yeteneği arasından seçim yapın
    4. 6 Ganimet (eskiden 3’tü) Ganimet arasından seçim yapın

YENİ KAHRAMANLAR KİTABI: ANDUIN – TEK KİŞİLİK MACERA (2 Şubat)

Babasının izinde ilerleyeceği düşünülen Prens Anduin, bunun yerine Işık yolunda tamamen kendine has bir kader yolu çizmeyi seçti ve hem kutsal büyü alanında hem de bir kılıç ustası olarak kendini yetiştirerek Azeroth’un soylu üyeleri arasında kendine benzersiz bir yer edindi. Böylece Anduin, ırak Pandaria’nın efsanevi diyarlarından, Lordaeron’un elemli harabelerine uzanan sayısız maceraya atıldı.
Kahramanlar Kitabı: Anduin, Hearthstone’un Kahramanlar Kitabı serisinin Beşinci Bölümünü oluşturuyor ve tüm oyuncular için tamamen ücretsiz. Macerayı başarıyla tamamlamak sadece Rahip sınıfına ait kartlar içeren 1 adet Rahip Paketi kazanmanızı sağlayacak.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Pandemi Döneminde Yaşlılarda Ev Kazası ve Kalça Kırıklarına Dikkat!

Ev kazaları, Türkiye’de yaşanan kazalar arasında trafik kazalarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Ev kazalarının en çok yaşlıları ve çocukları tehdit ettiğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Turhan Özler, alınacak basit önlemlerle riski azaltmanın mümkün olabildiğini söyledi.
Ev kazalarının içinde en çok düşmelerin görüldüğünü belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Turhan Özler, bu düşmelerin daha çok, kaygan zemin veya yüksekten düşme şeklinde olduğunu ekledi. Prof. Dr. Turhan Özler, yaşlılarda düşmeleri önlemek adına yapılması gerekenler konusunda şu önerilerde bulundu:  “Yaşlılarda belirli bir yaştan sonra göz problemleri oluşmaya başlıyor. Dolayısıyla yaşlılarımız yerde bulunan herhangi bir eşyaya takılarak düşebiliyor. Bu nedenle özellikle yaşlıların olduğu evlerin dağınık olmamasına çok dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca zeminde kaygan materyallerin olmaması, kaymaya yol açabilecek parça halılıların kaldırılması, riskleri azaltmak için alınabilecek önlemler arasında yer alıyor. Yaşlılar için terlikler risk yaratabilir. Bu nedenle terlik yerine spor ayakkabı, babet ya da ayakkabı benzeri terlikler giymeleri düşmeyi önleyecektir.”

YATAKTAN ANİDEN KALKILMAMALI

Özellikle yaşlılar gece tuvalete sık kalktıkları için yeterli ışığın olmaması durumunda karanlıkta düşebiliyor. Bu nedenle, gece uyandıklarında yataktan hemen kalkmamaları uyarısında bulunan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Turhan Özler, ayağa kalkmadan tansiyonlarını toparlamak ve baş dönmesi yaşamamak için bir dakika kadar yatakta oturmalarını önerdi.

BANYODA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Bununla birlikte, banyo ve tuvalette alınabilecek küçük önlemlerle yaşlıların düşmelerini önlemenin mümkün olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Turhan Özler, “Kaymayan banyo halısı kullanmak, küvetin tabanına yine kaymayı önleyen bir paspas yerleştirmek, banyo küveti ya da klozetin yakınına sağlam bir tutunma demiri koymak yapılabileceklerden bazıları” şeklinde konuştu.

YAŞLILARDA KALÇA KIRIKLARINA DİKKAT

Kalça kırıklarının, kemik erimesi yani osteoporoz nedeniyle, yaşlılarda basit bir düşmeyle bile ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Turhan Özler, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle ileri yaşlardaki kişilerde görülen kalça kemiği kırıkları hayatı tehdit edebilir. Kalça kemiğindeki kırıklar mutlaka ciddiye alınmalıdır. Düşen kişi bacaklarını oynattığında ağrı varsa, bacak boyları eşit edilse, bacak düz değil dışarı doğru duruyorsa geç kalmadan hekime başvurulmalıdır.”

AMELİYAT GEREKTİRAN KIRIKLARDA İLK 24-48 SAAT ÖNEMLİ

Ameliyat gerektiren kalça kırıklarında ilk 24-48 saatte erken ameliyatın çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turhan Özler, sözlerine şöyle devam etti: “Ameliyat öncesi uzun süre bekleyen hastalarda yaşam kaybı riski artıyor. Kırık kaynaması için kırığı tutucu implantlar veya kaynama potansiyeli düşük kırıklarda kalça protezi ameliyatları yapılıyor. Bu sayede hastalar ameliyattan sonraki gün yürüyebiliyor. Zaten yaşlı hastalarda amaç onları bir an önce ayağa kaldırabilmektir. Modern teknikler sayesinde bu ameliyatlarda başarı oranı çok çok yüksek. O nedenle ameliyattan korkmamak gerekiyor. Buradaki püf nokta erken ameliyat olabilmek ve hemen sonrasında yürüyebilmektir.”

EGZERSİZ YAPARAK RİSK AZALTILABİLİR 

Yaşlı bireyler, pandemi dönemindeki kısıtlamalar nedeniyle ve haklı olarak kendilerini koruma arzusuyla evde kalıyor. Ancak bu durumun onları hareketsizleştirdiğine de dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Turhan Özler, “Günlük basit egzersizler, eklem ve kemiklerin esneklik ve kuvvetine olumlu katkı sağlayacaktır.  Aynı zamanda dengeyi de güçlendireceğini için bu sayede de düşme riski de azalacaktır” diye konuştu.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Mûsikî tarihimiz aydınlanıyor

VakıfBank Kültür Yayınları’nın yayımladığı “Ahmet Midhat Efendi ve Mûsikî”, yaşamı boyunca sayısı 300’e yakın yapıt ortaya koyan Ahmet Midhat’ın pek bilinmeyen mûsikî yönünü anlatıyor. Prof. Dr. Fazlı Arslan’ın yazdığı bu kitapta yazarın, dönemin gazete sayfalarında kalan mûsikî üzerine görüşleri günümüz Türkçesi ile okura sunuluyor.
VakıfBank Kültür Yayınları’ndan (VBKY) çıkan “Ahmet Midhat Efendi ve Mûsikî” isimli kitapta Prof. Dr. Fazlı Arslan, Tanzimat döneminin en üretken isimlerinden Ahmet Midhat’ın (1844-1912) mûsikî üzerine kaleme aldığı değerlendirmeleri sıralıyor. Yazarın az bilinen mûsikî cephesini aydınlatan Arslan, “27 Haziran 1878’de, otuz yılı aşkın bir süre yayımlanacak olan Tercümân-ı Hakîkat’i, kardeşi Mehmet Cevdet adına alınmış imtiyazla çıkarmaya başlar. İşte mûsikî ile ilgili yazılarının çoğu da bu gazetede tefrika edilir” diyor.

Kalkınmak okumaktan geçer

1844’te İstanbul’da doğan Ahmet Midhat, yaşadığı toplumun Batı’nın tüm değerleri ile karşılaştığı bir dönemde eserler yazdı. Batı’yı analiz edip olumlu yönlerini aktarabilecek ilmi donanıma sahip bir entelektüel olarak Ahmet Midhat, kalkınmanın tek yolunun okumaktan geçtiği düşüncesinden hareketle halka okuma yazma isteğini kazandırmak için çalışmalarını sürdürdü.

Kronolojik ve günümüz Türkçesi

Giriş ve iki bölümden oluşan kitapta Arslan, önce Ahmet Midhat’ın kişiliği, edebiyat tarihindeki yeri, yazarlığı ve mûsikî ile ilgisi üzerine genel bir değerlendirmede bulunuyor. Ardından Ahmet Midhat’ın biyografisine yer vererek yaşamı ve eserleri üzerinde duruyor, mûsikî yönü hakkında yapılan çalışmaları inceliyor. Kitabın ikinci bölümünde Arslan, Ahmet Midhat’ın mûsikî ile ilgili yazılarını kronolojik olarak ve günümüz Türkçesi ile aktarıyor. Arslan, şunları ifade ediyor: “Batılılaşmanın en yoğun yaşandığı, tüm aydınların, din, ilim ve sanat alanlarında fikirlerini ortaya koyduğu bu dönem, mûsikî tarihimiz açısından da çok önemlidir. Bu çalışmayla, Batılılaşmanın sanat ve mûsikîye nasıl tesir ettiğini, bu hususta aydınların nasıl bir çaba içine girdiklerini de görmüş olacağız. Böyle bir dönemde kaleme alınan bu yazıların birçok mûsikî, edebiyat ve sosyoloji araştırmacılarına fayda sağlayacağını umuyoruz.”

Org, saksafon, piyano, ud…

Ahmet Midhat’ın mûsikî yönü hakkında ilk bilgilerin, kendi hayatının önemli bir bölümünü kaleme aldığı Menfa adlı eserinde görüldüğünü belirten Arslan, “Menfa’da Bağdat’ta kaldığı günlerini anarken; ‘Kitaplarımız var okuruz, yazarız. Piyanomuz var çalarız çığırırız. Fotoğraf takımımız var türlü türlü resimler yapar eğleniriz.’ der. Hakkında yazılan biyografilerde, değişik sanat dallarına meraklı olduğu, Beykoz’daki yalısında org, saksafon, piyano, ud gibi çeşitli mûsikî aletleri bulundurduğu, torunları ve çocuklarını mûsikî ile iç içe yetiştirdiği ve evine sürekli olarak bir mûsikî hocası görevlendirdiği yönünde bilgiler bulunmaktadır. Elinizdeki kitap, Ahmet Midhat’ın işte bu yönünü ele almaktadır ve onun bizzat mûsikî ile ilgili yazdığı makaleleri ihtiva etmektedir” sözlerini kaydediyor.

Osmanlı toplumu için önemli

Arslan, Ahmet Midhat’ın mûsikî yazılarında görülen önemli bir detayı daha belirterek, “Kendisi mûsikîyi sevdiği gibi mûsikînin terakki etmesi için yapılan çalışmaları sonuna kadar destekler. Notacı Hacı Emin’in, Zâtî Arca’nın, Nuri Şeyda’nın ve İsmail Hakkı Bey’in çalışmalarını övgüyle anar ve onların kitaplarından, nota yayınlarından okurları haberdar eder. Adresini, fiyatını yazar ve ısrarla destek olmalarını ister. Nuri Şeyda’nın, mûsikîşinasların biyografileri ile ilgili olarak, çeşitli gazetelere yazdığı yazıların bir araya getirilerek, bunların okurlara kolayca ulaştırılmalarını sağlamak için bir kitap şeklinde basılmasını istiyor. Tabii bu baskı yapılırsa kendisine de elli adet ayırılmasını tembihliyor. Bu ilgi ve destek anlayışının, dönemin Osmanlı toplumunda, eğitim kültür hayatı için ne denli önemli olduğu ortadadır” diyor.

Prof. Dr. Fazlı Arslan kimdir?

Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden mezun olan Fazlı Arslan, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri’nde yüksek lisansını (1998), aynı enstitünün Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı’nda doktorasını tamamladı (2003). Musiki Teorisi ve Tarihi dersleri veren Arslan, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Anabilim Dalı’nda görev aldı. Arslan, Ağustos 2019’da atandığı Stokholm Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri görevini sürdürüyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Tekfen İnşaat Kazakistan’da 185 milyon dolarlık ihale kazandı

Tekfen İnşaat’ın Kazakistan’da faaliyet gösteren iştiraki GATE İnşaat, Tengiz Sahası’nda yapımı devam eden “Gelecek Gelişim Projesi” (Future Growth Project) kapsamında yer alan 185 milyon dolarlık boru hattı projesinin ihalesini kazandı.

Tekfen İnşaat’ın Kazakistan’da yüzde 100 iştiraki olarak faaliyet gösteren GATE İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş., 185 milyon ABD doları tutarında yeni bir ihale kazandı. GATE, 2017 yılından itibaren işveren konumunda bulunan Tengizchevroil LLP için ülkenin batı bölümünde yer alan ve dünyanın önemli petrol rezervlerinden biri sayılan Tengiz Sahası’nda yapımı halen devam etmekte olan “Gelecek Gelişim Projesi” kapsamındaki boru hattı projesini üstlenecek.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Tekfen Holding’in Taahhüt Grubu’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Levent Kafkaslı, “Tahminimizden daha uzun süren pandemi döneminde iş ve istihdam sürekliliğimizi sağlamak birincil önceliğimizi oluşturuyor. Bu sürekliliği sağlamak adına yoğun teklif verme çabalarımızın neticesinde bu yeni işi almış bulunuyoruz. Bilindiği gibi Hazar Havzası, çeyrek asırdır varlık gösterdiğimiz ve imza attığımız çok sayıda projeyle saygınlık kazandığımız önemli faaliyet alanlarımızın başında geliyor. Yılın ilk günlerinde portföyümüze kattığımız bu proje sayesinde 2021’e umutla bakıyoruz.” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Onur Hareketi anketlerde yükselişte

Onur Hareketi’ne ilgi günden güne artıyor. Hareketin Lideri Yaşar Aydın anketlerde de yükselmeye başladı. Onur Hareketi Lideri Yaşar Aydın’a gösterilen ilgi meyvesini vermeye başladı. Aydın anketlerde de ön plana çıkmaya başladı. Onur Hareketi’ne ilgi ciddi derecede arttı. Son yapılan anketlerdeki dikkat çeken artışla ilgili Aydın şu değerlendirmede bulundu:
“VATANDAŞI İKİ KUTUP ARASINDAN KURTARACAĞIZ”
“Anketlerdeki artış elbet önemli ama biz daha somut adımlarla, milletle bir bütün olarak, hedeften sapmadan yolumuza devam edeceğiz. Bu vatanın evlatlarını iki kutup arasından kurtaracağız. Memleketin insanlarının huzura, samimiyete, güvene ihtiyacı var. Biz bunu sağlayacağız. Söylemlerimizle ve fikirlerimizle de bunu sürekli belirtiyoruz. O düşünce ve söylemler ise vatandaşlar tarafından, anketlere de yansıdığı üzere olumlu etki ediyor. Biz hazırız”

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)