Schneider Electric, kullanıcıların günlük hayatlarında alternatif çözümler sunarak hayatlarını daha konforlu ve daha sürdürülebilir bir hale getirme amacıyla çıktığı yolda anahtar-priz ailesine yeni bir üye kattı. İnce hatlarıyla zarif bir görünüm sunmanın yanı sıra çevreye duyarlı yapısı ile yeşil çevreye de katkıda bulunacak şekilde tasarlanmış Asfora EM, bir anahtar-priz serisinden beklenenden çok daha fazlasını sağlıyor.

 

Yeni Bir Tasarım, Fonksiyonalite ve Sürdürülebilirlik Bir Arada

 

Yuvarlak ve kavisli hatları beğenenler için olan Asfora EM, günlük hayattaki bağlantı ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir biçimde sunuyor.

 

Ortam aydınlatma ve jaluzi kumanda kontrolü için olan mekanizmalar sayesinde doğal ve iç mekan ışıkları ayarlanarak evin veya binanın havası kontrol edilebilir. Elektrik ve haberleşme prizleri, oyun konsolundan TV/video’ya ve en sevilen müziği dinlemeye kadar çeşitli aktiviteler için bağlantı desteği sağlar.

 

Schneider Electric, piyasaya çıkardığı bütün ürün gruplarında, mümkün olduğu kadar yeşil çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olmaya çalışıyor. Asfora EM de Schneider Electric’in diğer anahtar-priz serileri gibi yeşil çevreye duyarlıdır ve sürdürülebilirdir. Ürün çevresel profilinin olması ve içerisinde kimyasalların yer almaması, RoHS (Restriction of Hazardous Equipments / Çevreye Zararlı Maddelerin Kısıtlanması) ve REACh (Registration, Evaluation, Authorization and Restriction of Chemicals / Kimyasal Maddelerin Kaydı, Değerlendirilmesi, İzin Verilmesi ve Sınırlandırılması) direktifleriyle uyumlu olmasından dolayı Green Premium ünvanına sahiptir. Yani dünyayı daha sürdürülebilir bir hale getirme amacıyla çıktığı yolda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

 

Yaşam alanlarından başlayarak çalışma alanlarına kadar devam eden bir kapsamda, konforlu bir işlevsellik ve sürdürülebilirlik, Schnider Electric’in yeni bir estetiğe sahip olan Asfora EM anahtar priz serisi ile sağlanıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

1921’den bu yana tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya odaklanan Braun 100. Yılını kutluyor. Braun, bu özel yılında da dayanıklı ve yıllarca kullanılan kişisel bakım ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunuyor. 

Max Braun tarafından 1921 yılında kurulan Braun, 100 yıldır gelişmiş teknolojisi ve inovatif tasarımlarıyla tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor. Bir kere aldığınız zaman yıllarca aynı performans ile kullanmaya devam etmenizi sağlayan Braun ürünleri, yıllardır "daha az, fakat daha iyi" yaklaşımıyla, ürünün en temel ve gerekli yönlerine odaklanarak tasarlanıyor. Braun, kişisel bakım portföyünde bulunan ürünleri ile; kadınlara aradıkları uzun süre etkili ve konforlu epilasyon deneyiminin yanı sıra kusursuz bir cilt bakımı sunarken, erkeklere de kusursuz bir tıraş deneyimi sağlıyor ve istedikleri sakal stiline sahip olmalarına yardımcı oluyor.

 

Yıllara meydan okuyan ürünler üretme konusundaki taahhüdünü her zaman yerine getiren Braun, 100.  Yılı için 5 yıl garanti ile özel ürün seçkisini satışa sunuyor. Sınırlı sayıda bulunan özel ürün seçkisinde Silk Expert Pro 5, Silk Epil 9, Silk Epil 9 Flex ve MGK5045, BT7, MGK7, Series 3, Series 7, Series 9 Tıraş Makineleri bulunuyor.

 

1921’den Bu Yana Braun;

1921’de Frankfurt’ta kurulan Braun, kurucusu Max Braun’un ilerici fikirleri, yenilikçi ürün çözümleri ve en son teknik gelişmeleri kullanması ile karakterize olarak insanların ihtiyaç duyduğu, gündelik yaşamı kolaylaştıran ve zamana meydan okuyan ürünler yarattı. Braun hikayesine bir kemer konektörü ile başlayan Max Braun, 1930'larda erkeklerin kişisel bakımı ile ilgilenmeye başladı. Bu dönemlerde, yüzünüzü tıraş etmek için su ve köpük yerine elektrikli bir makine kullanmak oldukça yeni bir konseptti ve elektrikli tıraş bıçağı Amerika'da sadece on yıl önce icat edilmişti; ancak Braun, rekabetçi bir cihaz üretebilecek teknolojik bilgi birikimine sahip olduğunu biliyordu. Bunun nedeni, Braun'un zaten üretimin en son noktasında olmasıydı. 1930'ların sonunda Braun, elektrikli tıraş makinesi için kendi yeni tasarımını tamamladı ve nasıl üretileceğini hesapladı. Ne yazık ki, bu sırada bir savaş da başladı, Braun'un elektrikli tıraş makinesi şimdilik rafa kaldırılmıştı. Savaş sonrası Braun yeniden yapılanmaya başladı ve 1950 yılında ilk kuru folyolu tıraş makinesi, S50'yi piyasaya sürdü. Bu iki ürün Braun’un bugünkü ürün kategorilerinin temellerini attı. 1988'de, Braun, Fransız şirket Silk-épil'i satın aldı, bugün şirketin temel ve büyüme sağlayan segmentlerinden birisi olan ilk epilatörü Silk-epil EE1'i piyasaya sürdü. Kısa sürede Braun, kadın güzellik ve kişisel bakım ürünleri arasında lider bir dünya markası haline geldi. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizin önde gelen temizlik kağıdı üreticilerinden Lila Group, tekstil sektöründe faaliyet gösterdiği boyahane tesisine yatırım yaparak kapasitesini büyütme kararı aldı. Grup, tekstil dünyasındaki son teknolojilerin kullanıldığı 55 milyon TL yatırım ve modernizasyon çalışmaları ile tesisin üretim verimliliğini yüzde 100 artıracak. 

 

Lila Group Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Öğücü 

 

yeni yatırım kararı ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Lila Group olarak ülkemize, ekonomimize, toplumumuza sürdürülebilir değer katmaktan dolayı son derece gururluyuz. Düzenli olarak farklı sektörlerde yatırım haberlerimizi paylaşıyor, tüm hızımızla üretmeye ve istihdam yaratmaya devam ediyoruz. Tekstil sektörünün bizim için yeri hep ayrı oldu çünkü bugün temizlik kağıdı alanında dünyada 5 kıtada 80’den fazla ülkeye ihracat yapan Lila Group’un temelleri yaklaşık 100 sene dokuma ve çırçır tesisleri ile atıldı. Bir nevi tekstil sektörü bizim ilk göz ağrımız diyebilirim. Gücünü köklerinden alan grubumuzun bugün tekstil sektöründeki yatırımlarına yenilerini eklemesinden dolayı büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz.”

 

Aydın Öğücü sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut durumda 15 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 20 bin metrekarelik boyahane tesisimizle Çorlu’daki üretim kampüsümüzde tekstil alanında da faaliyet gösteriyoruz. Doğrudan ve dolaylı olarak dünyanın önde gelen neredeyse tüm konfeksiyon alıcılarının tedarikçisiyiz. Tesisimizde ZDHC, Detox, Gots Organic, Repreve, Ekotex 100 Class 1, BSCI, ISO 9001, ISO 14001, ISO 18001, ISO 45001, ISO 50001 belgeli yüksek kalitede üretim yapıyoruz.   Artan rekabet şartlarında hatalı üretim yapmanın maliyeti kârlılığı etkiliyor. Biz, müşterilerimize yüksek verimlilikle üretim yaparak boyalı iplik tedarik ediyoruz. Boyahane tesisimizde üretim kapasitemiz günlük 25-30 ton kapasiteye sahip. Yeni yatırımımız ve modernizasyon çalışmalarımızla verimliliğimizi 100 artırmayı hedefliyoruz. Yapılacak modernizasyon çalışmalarını çok önemsiyoruz; çünkü kalite odaklı ihracat hedefimize hizmet edecek bu çalışma ile tüm makinelerin merkezi ve gerçek zamanlı kalite kontrolünü tam otomatik ERP entegrasyonlu MillMaster TOP adı verilen bir sistem ile sağlayacağız. Yani kaliteden ödün vermeden verimli bir üretim ortamı oluşturacağız. Ayrıca kurulduğumuz günden beri hassasiyet gösterdiğimiz çevre ve sürdürülebilirlik konularında da bize önemli değerler katacak bu yatırım ve modernizasyon ile toplamda yılda yüzde 30 enerji tasarrufu ve yüzde 25 su tasarrufu sağlayacağız. Mart başında faaliyete geçmesini hedeflediğimiz ek yatırımımızla tekstil sektöründe de ülkemiz ekonomisi ve istihdamına katkı sağlayacak olmak gurur verici.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın herhangi bir değişim yaşıyor. Dijitalleşme çağında daha fazla iş modelleri fikriyle hayata geçirilen Şampiyon, tüketici destek hizmetleri konusunda yer ve zamandan bağımsız (serbest) olarak çalışmak isteyen marka elçilerini, şirketlerle bir araya getiriyor.

Türkiye'de alanında ilk olan yeni nesil çalışma platformu Champs, hizmete açıldı. Girişimcilik ekosistemi olan ve fiziksel mekanın sınırlarına ve katı mesai saatlerine bağlı kalmadan iş girişimcilik hedef alan Şampiyonlar, firmalarla kariyer uzmanlıkları içinde eğitimli marka elçilerini bir araya getiriyor. Telefonda ve / veya yazılı yazılı yazılı kanallar ile tüketici destek hizmetleri alanında ve kariyer yapmak isteyen marka elçilerine serbest çalışma sunarken, şirketlere ise yüksek verimlilik sağlamayı, daha azle kaliteli ve hızlı hizmet vermeyi amaçlıyor.

Katı mesai saatlerine bağlı kalmadan iş süreçleri dijitale taşınıyor

İlerleyen teknoloji ve internetin olduğu her yerden çalışma olanağının elde edilmesiyle serbest zamanlı çalışma ile kazanç sağlamanın dünya ülkelerinde çok olduğunu aktaran     Champs Kurucu Yönetici Mahir Tüzün, "Champs'i hayata geçirerek serbest raporda yeni nesil iş modelleri ve şekillerinin, Türkiye'de önemli bir ekonomiyi istediklerini Göster Yenile Dünyanın Büyük ekonomilerinde serbest zamanli Bağımsız çalışma Büyüyen Bir iş modeli Tüketici firmalar da   Gig (Kısa iş) ekonomisine çok alışkın Türkiye'de imkb daha yeni ama hızla yaygınlaşan bir çalışma sistemi oldugunu söyleyebiliriz '' dedi.

"En yeni teknolojilerden faydalandık"

Champs platformunun çok güçlü bir alt yapıya sahip olduğunu ve en yeni teknolojilerden faydalandıklarını belirten    Tüzün; “ Platformun topolojisi ve mimarisi Türk mühendisler tarafından hazırlandı. Odağımızda ise, hepimizin teknolojinin insanların hayatını kolaylaştırması oldu. Bulut üzerine inşa edilen platformumuz, açık kaynak kodun temel çözümleri, en iyi çözümleri Sunan bir entegrasyon ile oluşturuldu. Teknik altyapının bir artık özelliği, esnek ve bütünleşik bir ortam sağlaması oldu. Ayrıca yüksek oranda otomasyon teknolojilerinden faydalandık ”dedi.

Marka elçileri gelirini kendi belirleyecek

Champs platformunun dinamik bir yapısı olduğunu, sadece dijital platforma üye olmalarının yeterli dile getiren   Tüzün, marka elçilerinin kazançlarını da kendilerinin belirley sözünülerle aktardı:

“    Platformdaki üyeler, sisteme girdiklerinde gelir beklentilerini ve çalışma sürelerini kendileri belirliyor. Bu sayede özgür çalışmak isteyen marka elçilerine gelirlerini maksimize etme korsan gemisi. Asgari ücretin en az 2 katı ile yetkinliklerine ve iş çıktılarına bağlı olarak 5 katı arasında kazanç sağlama bulabilecekler. Çalışan platformumuzda çalışan platformumuzda, becerilerinin ölçümlenmesi ve sonrasında güçlü ve zayıf yanlarının ortaya çıkması özelden faydalanarak uzun soluklu bir iş yolculuğunun çıkacaklar hem de gelirlerini artıracaklar. Video görüşmeler ve online eğitimlerle sürekli gelişim felsefesini uygulayacağız. Bu marka elçilerimizin daha mutlu ve üretken olmasını hedefliyoruz. " 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Son yılların en çok konuşulan yatırım araçlarından olan kripto paralara ilgi 2021’de zirve yaptı ve dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılarının gözü kulağı artık kripto parada…  Özellikle Bitcoin’e yapılan yatırımlar ve televizyonda çıkan haberler tüketicilerin kripto paralardan daha da haberdar olmalarına olanak sağladı. Bir gün önce zirve yapıp ardından yüzde 15’lik düşüşleri gördüğümüz bu yatırım aracıyla ilgili şikayetlerde de adeta patlama yaşandı. Tüketicilerin bir referans kaynağı olarak başvurduğu ve satın alma kararıyla ilgili araştırma yaptığı Şikayetvar, son günlerin en çok konuşulan konularının başında gelen kripto para borsasını ve dijital paraları inceleyerek en çok şikayet edilen konuları bir araya getirdi.

 

2021’de 9 binin üzerinde şikayet geldi

 

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan araştırmaya göre nüfusa oranla en çok kripto para kullanan ülkeler arasında yüzde 16 ile dünyada 4’ncü, Avrupa’da ise ilk sırada yer alan Türkiye’de konuyla ilgili şikayet artışı da zirve yaptı. Bu durum Şikayetvar verilerine de yansıdı. Şikayetvar verilerine göre kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili 2018’de 2 bin 40, 2019’da 734, 2020’de 7 bin 425 şikayet geldi. Bu yatırım aracıyla ilgili 2019 -2020 verilerini karşılaştıran Şikayetvar’a göre, kripto-sanal-dijital para borsasıyla ilgili şikayet artış oranı yüzde 912 oldu. Kripto paralarla ilgili 2020’de en çok şikayet edilen ay nisan olurken, 2021’in ikinci ve beşinci haftasında şikayetler zirve yaptı.

 

Haftalık ortalama şikayet sayısı 1056

 

2021’in Şubat ayıyla 2020’nin aynı dönemi karşılaştırıldığında kripto parayla ilgili şikayet artış oranı yüzde 8 bin 619’a yükseldi. Şikayetvar verilerine göre bu yatırım aracına dair geçtiğimiz yıl, haftada ortalama 139 şikayet gelirken, 2021’de haftalık ortalama şikayet sayısı 1056’lara ulaştı. 2020 Şubat ayı verileriyle 2021 Şubat verileri karşılaştırıldığındaysa sektöre olan ilginin artışına ve artan şikayet sayısının yükselişine şahit oluyoruz. 2020’nin Şubat ayında kripto parayla ilgili toplam 109 şikayet gelirken, 2021 Şubat ayında bu sayının 9 bin 500’lere kadar yükseldiğini gözlemliyoruz.

 

 Kripto parayla ilgili en çok nelerden şikayet ediliyor?

 

• Kripto para yükselince satım yapmaya, düşünce alım yapmaya firmaların engel olması,
• Transfer işlemlerinin yavaş olması, paranın hesaba geçmemesi,
• Üye temsilcilerinin yatırım yapana kadar fazla ilgili davranıp zarara uğrayınca cevap vermemesi,
• Hesap kapatma işleminin yapılamaması,
• Sisteme giriş yapılamaması,
• Hesabın firma tarafından sıfırlanması

Kripto parayla ilgili şikayetlerden bazıları:

 

Aynı tutardaki işleme farklı kesintiler

“Aynı gün yaptığım alış-satış işlemlerinden yüksek komisyon ücretleri alındı. Aynı kripto para birimiyle aynı gün içinde aynı tutarda alış-satış işlemi yapıyorum. Bir işlemden 4 lira alırken diğerinden 8 lira komisyon kesiyor. Kafasına göre farklı farklı kesintiler yapılmış.”

 

“Mail ile çalışan destek ekibi mi olur?”

 

“Kripto paramı başka hesaba aktarmak istiyorum cüzdan adresi yanlış diyor. Hangi coin’de denersem deneyim hep aynı hata. Destek ekibi zaten yok. Kripto para piyasasında mail ile çalışan destek ekibi mi olur?”

 

“Onay kodu gelmiyor”

 

“Para çekim işlemim sırasında telefonuma onay kodu gelmiyor. Dolayısıyla para çekme işlemimi gerçekleştiremiyorum. Mail yazarak sorunumu ifade ettim ancak geri dönüş alamadım.”

 

“Para çekmedeki gecikme insanı korkutuyor”

 

“Kripto para alım satım uygulamasından para çek komutu verdim acil paraya ihtiyacım var ama işlem onaylanmıyor. Para yatırırken maksimum 2 dakikada işlem gerçekleşirken para çekmede böyle problem olmamalı hem güven sarsıyor hem insan korkuyor.”

 

“Çektiğim kripto param onaylandı olarak gözükmesine rağmen param hala yatmadı. Saatlerdir bekliyorum. Param nereye gitti nasıl bir uygulama desteğe yazdım hala cevap yok hak mı yiyorsunuz anlamadım. Alırken hemen alıyorsunuz verirken niye vermiyorsunuz?”

 

“Kripto paramı satamıyorum”

 

“Uygulamadan belli bir miktar kripto para aldım. Ancak aldığım kripto paranın üstünde hiçbir emir/engel vesaire olmamasına rağmen satamıyorum.”

 

 “Borsa yükselince sistemi kapatıyorlar”

 

“Borsanın yükseldiği anda sistemlerini kapatıp işlem yapılmasını izin vermeyen firma beni çok büyük zarara uğrattı. Lütfen artık biri bunlara bir dur desin. Ben ve benim gibi birçok insan mağdur olduk!”

 

 “Ne zaman kripto para piyasası hareketlense sistemi hemen kapatıyorsunuz. Orada tüketicilerin binlerce TL parasını riske atıyorlar. Bu sistemi kapatmaya katiyen hakkınız yok.”

 

 “Yüklenen coinin en tepesindeyken site erişime engellenerek müdahale etmemiz engelliyor. Burada usulsüzlük açık. Konuyla ilgili desteğinizi bekliyorum.”

 

 “10 bin dolarlık yatırımım görünmüyor”

 

“Hesabımdaki hiçbir kripto para gözükmüyor, hiçbir şekilde iletişime geçemedim. 10 bin dolarlık yatırımım vardı. Hiçbir şey gözükmüyor bunun sebebi nedir? Bu kadar sağlam bir sitede ilk defa böyle bir sorun yaşıyorum.”

 

 “Kripto para alım satımı yapıyorum. Kaç defa denedim ve gözlemledim. Ben kripto parayı almadan önce hızlı hızlı artıyor, ama ne tesadüftür ki her alımdan sonra bu yükselmeler duruyor ya da hızlıca düşüyor. Bunun tesadüf olmadığını düşünüyorum.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aliağa Belediyesi, Kaymakamlık ve Aliağa Engelliler ve Rehabilitasyon Derneği işbirliğinde imzalanan "Üretimde Ben De Varım, Aliağa’da Engelleri Birlikte Aşalım" protokolü kapsamında Belediye Fidanlığında kurulan istiridye mantarı üretim tesisinde ilk mahsuller toplandı. Aliağa Engelliler ve Rehabilitasyon Derneği’ne tahsis edilen üretim tesisinde mantarların toplanması ve paketlenmesi de dernek üyeleri tarafından gerçekleştiriliyor.

 

Engelli bireylerin ekonomik ve sosyal hayata katılımını sağlamak için hayata geçirilen projede üretilen istiridye mantarları Aliağa Engelliler ve Rehabilitasyon Derneği tarafından Aliağa pazarlarında satılmaya başladı. Aliağa Belediyesi’nin kendilerine tahsis ettiği noktalarda satış yapan Aliağa Engelliler ve Rehabilitasyon Derneği üyeleri ilk satış noktasını Yeni Mahalle Pazaryeri’nde kurdu. İstiridye mantarı satışları Atatürk Mahallesi’nde kurulan kapalı pazaryerinde ve Yeni Şakran pazaryerinde de sürecek.  

 

ALİAĞA ENGELLİLER VE REHABİLİTASYON DERNEĞİ BAŞKANI AYTAÇ BAYAR: “SATIŞLARDAN ELDE EDİLEN GELİRLE ENGELLİ ARKADAŞLARIMIZI REHABİLİTE EDECEĞİZ”

 

"Üretimde Ben De Varım, Aliağa’da Engelleri Birlikte Aşalım" projesinin engelli bireylerin ekonomik ve sosyal hayata katılımında önemli bir adım olduğunu belirten Aliağa Engelliler ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Aytaç Bayar, “Proje kapsamında Aliağa Belediyesi ve Aliağa Kaymakamlığı ile beraber kurduğumuz tesiste istiridye mantarı üretimine başladık. Tesisimizi Aliağa Belediyesi’nin bizlere Çaltılıdere Bölgesi’nde tahsis ettiği alanda kurduk. Üretimden elde ettiğimiz ilk mahsullerimizi yine Belediyemizin tahsis ettiği pazar yerlerindeki satış noktalarında halkımızla buluşturmaya başladık. Satışlardan elde edilen gelirle engelli arkadaşlarımızı rehabilite edeceğiz. Zihinsel engelli çocuklarımıza istihdam sağlayacağız. Fiziksel engeli bulunan arkadaşlarımıza ise protez, tekerlekli sandalye, akülü sandalye gibi birçok yardımda bulunarak hayatlarını kolaylaştırmaya çalışacağız. Bu süreçte bizlere destek veren Aliağa Belediyesi ve Aliağa Kaymakamlığı’na çok teşekkür ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemiyle birlikte daha sık zaman geçirilen yaşam alanlarındaki ihtiyaçlar da değişmeye başladı. Dünya Ekonomik Forumu'nun verilerine göre; pandemiden önce yüzde 5’i bile bulmayan evden çalışan sayısı yüzde 50’nin üstüne çıktı. Bu durum, evlerde yeni mimari tasarımları ve dekorasyon çözümlerini acil ihtiyaç haline getirdi. Dekorasyon ve iç mimari alanlarında çözümler sunan markalar da hizmetlerini çeşitlendirerek dijitale taşıdı. Geleneksel mimari çözümlere kıyasla daha hızlı ve erişilebilir fiyatlarla çözümler sunan online mimarlık ve dekorasyon platformları öne çıkmaya başladı. 

Online platformların dünyada hızla geliştiğini, Türkiye’de ise pandeminin etkisiyle yeni yeni keşfedildiğini vurgulayan Flamingio.com Kurucusu Gizem Çetin, konuya ilişkin şu tespitlerde bulundu: “Sosyal alanlardan uzak yaşantı, ofislerin eve taşınması gibi etkenlerle evler yaşamın merkezine yerleşti. Bu dönemde online alışverişte gıda harcamalarının yanı sıra dekoratif eşyalar, yeni mutfak aletleri gibi evdeki yaşamı iyileştiren ve kolaylaştıran yatırımlar hız kazanırken, yeni mimari çözüm arayışları da başladı. Çünkü pandemi evlerimizi 24 saati sığdırdığımız, okulu da ofisi de, eğlenceyi de içine taşıdığımız aktif bir yaşam alanına dönüştürdü. Bu durum pandemi öncesinde lüks kategorisinde değerlendirilen iç mimari çözümlerini ihtiyaç haline getirdi. Bu yönde hizmet veren dijital platformlar ise yarattıkları maliyet ve zaman tasarrufuyla tüketici beklentilerini tam olarak karşılayarak hayatı da kolaylaştırdı.”

"Pandemiye hazırlıklı yakalandık”

Flamingio.com’u online mimarlık ve dekorasyon çözümleri sunan platformların dünyadaki hızlı gelişiminden aldıkları ilhamla Türkiye’nin ilk online dekorasyon platformu olarak 2018’de hayata geçirdiklerini belirten Gizem Çetin, “Platform olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek pandemiye hazırlıklı yakalandık! Pek çok marka bu yönde verdiği hizmeti henüz yeni yeni online ortama taşırken, biz bunu pandemiden önce yapmıştık. Sektörde oluşan boşluğu doldurarak, sunduğumuz maliyet ve zaman tasarrufuyla markamızı kısa sürede olgunlaştırmayı başardık” dedi.

Mimari ve dekorasyon çözümleri tek adreste

Flamingio.com’u tüketiciler, serbest çalışan iç mimarlar, mobilya ve dekorasyon şirketleri gibi farklı kullanıcı gruplarını aynı çatı altında buluşturan bir online mimari tasarım ve dekorasyon platformu olarak tanımlayan Gizem Çetin, sundukları hizmetleri ise şöyle aktardı: “Online dekorasyon ve e-mağaza olmak üzere iki ana fonksiyon üzerine kurulu platformumuzun online dekorasyon bölümünde, kapsamlarına ve sürelerine göre ayrıştırılmış 3 hizmet paketi sunuyoruz. Tüketiciler, tasarımcılar ile eşleşip, seçilen hizmet paketi doğrultusunda proje talebinde bulunabiliyor. E-mağazada ise farklı tarzlara göre etiketlenmiş birçok farklı markanın mobilya ve dekorasyon ürünü yer alıyor. Bu modül aynı zamanda, tasarımcılar tarafından gerek görüldüğü takdirde projelerinde kullanılmak üzere geniş bir ürün yelpazesi de sunuyor. Tüm mimari çözümler ve dekorasyon ihtiyaçları tek adresten karşılanıyor. Bu da tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor.”

Tüketicilerin tarzları quizlerle analiz ediliyor.

Sektöre örnek olan bu girişimi Avrupa’ya da taşımak istediklerini kaydeden Flamingio.com Kurucusu Gizem Çetin, platformun tüketici dostu yönlerini şöyle sıralıyor: “Platform aracılığıyla tüketicilerin günlük aktivitelerini sınırlandırmadan, yüz yüze görüşmeye ihtiyaç duyulmadan çözümler sunuyoruz. Tüketiciler, tasarımcılarımızın eğitim bilgilerini ve dekorasyon stillerini içeren profillerine bakarak tercihlerini belirliyor. Tüketicilerimiz için bir rehber değeri taşıyan, içerisinde 30 farklı tasarım stili bulunan tasarım quizimiz sayesinde tüketicileri kendileri için en uygun tasarımcıyla buluşturuyoruz. Proje teslim sürelerimiz, seçilen pakete göre 1- 7 gün arasında değişiyor. Geleneksel iç mimarlık ofisleri, projeleri bütünsel olarak ele alırken, ihtiyaç bazlı hizmet verdiğimiz için tüketicilerimizin bütçelerine uygun projeler geliştirebiliyoruz. Projelerimize tüketicilerimizin bütçeleri yön verdiği için beklenmedik sürprizler ortaya çıkmıyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ajans Press’in, Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2020 online alışveriş oranları belli oldu. Böylelikle 2020 yılında online alışveriş oranı artış yaşarken, yüzde 72 seviyesine yükseldiği kaydedildi. Bu oran 2015 yılına bakıldığında yüzde 62 olarak görülürken, araştırmanın tüm Avrupa Birliği ülkelerini kapsadığı gözlendi. 2020 yılında en çok online alışveriş yapan ülke ise yüzde 90 ile Hollanda olarak saptandı. İnternet üzerinden en çok satın alınan ürünler ise yüzde 64 ile kıyafet, ayakkabı ve aksesuar oldu. İkinci sıraya ise yüzde 32 ile film ve dizi satın almaları dahil olurken, üçüncü sırada yüzde 29 ile fast food zincirlerinden ya da yemek hizmetlerinden online siparişler yer aldı.

 

Medya takip kurumu Ajans Press, e-ticaret ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre geçen yıl e-ticaret ile alakalı basına 26 bin 883 haber yansıdığı tespit edildi. Sadece online alışveriş ile çıkan haber adedi ise 4 bin 677olurken, Türkiye’de de pandemiyle birlikte online alışverişe büyük bir talep olduğu gözlendi. Türkiye’de yemek ve market sipariş başlığı ise 944 haberle gündemde yer aldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

MobilDeniz uygulamasını cep telefonuna indiren herkes, şubeye gitmeden kolay ve güvenli şekilde dakikalar içinde DenizBank müşterisi olabilecek.

Bankacılıkta çok yakında yürürlüğe girecek yeni yasal düzenleme ile şubeye gitmeden müşteri olma süreci başlıyor. Artık, DenizBanklı olmak isteyen herkes evinden çıkmadan, MobilDeniz üzerinden güvenli ve kolay şekilde müşteri olarak bankacılık işlemlerini gerçekleştirebilecek. Uzaktan müşteri olma sürecini tamamlayanlara DenizBank’tan; kredi, mevduat, kredi kartı gibi ürünlerde özel avantajlar da sunulacak. 

 

DenizBanklı Olmanın En Kolay Hali

 

MobilDeniz uygulamasını cep telefonuna indiren herkes ‘Müşteri Ol’ bölümüne giriş yaparak üç aşamada işlemlerini kolayca tamamlayabilecek. ‘Müşteri Ol’ formuna bilgilerin girilmesini izleyen adımda; yeni çipli T.C. kimlik kartlarının ön ve arka yüzeylerinin fotoğrafı çekildikten sonra kimlik telefona dokundurularak bilgiler eşleştirilecek. Son adımda ise direkt müşteri temsilcisine bağlanacak kullanıcılar, yüz yüze görüşme gerçekleştirerek süreci tamamlayabilecek. İşlemi tamamlayan kullanıcılar, MobilDeniz üzerinden hesaplarına ve DenizBank’ın geniş ürün yelpazesine anında erişebilecekler. 

 

“Teknolojiyi sadece kullanan değil, yöneten bir anlayışla geleceğe hazırız”

 

Mevzuatın sağladığı uzaktan müşteri edinimi imkanını banka müşterisi olmayan vatandaşlarının kullanımı için en uygun hale getirmek üzere çalışmalarını uzun süredir devam ettirdiklerini belirten DenizBank Dijital Dönüşüm, CRM ve Değişim Yönetimi Grubu Genel Müdür Yardımcısı Umut Özdoğan şöyle konuştu; “Türk bankacılık sektörünün seyrinin değişeceği bir döneme giriyoruz. Geçtiğimiz yıl hayatımızdan IBAN, EFT saati gibi kavramlar çıktı. Şimdi ise uzaktan müşteri olma süreci ile banka müşterisi olmak için şubeye gitme zorunluluğu ortadan kalkıyor. Banka olarak ilk günden bu yana teknolojiyi sadece kullanan değil ona yön veren kurum olma vizyonumuzla bu değişime hazırız. Müşterilerimize ürün ve servislerimizi sunarken en hızlı ve kolay şekilde erişilebilir olmayı hedefliyoruz. Erişilebilirliğin temelinde de mobilin olduğu bir dönemdeyiz. DenizBanklıların büyük bölümü artık şubeleri ziyaret etmeden, sadece MobilDeniz üzerinden bankacılık işlemlerini rahatlıkla gerçekleştiriyor. Henüz DenizBanklı olmayan vatandaşlarımızı da uzaktan müşteri olma süreci ile hızlı ve kolay dijital bankacılık deneyimiyle tanışmaya davet ediyoruz. Uzaktan müşteri olma sürecini Açık Bankacılığa geçiş yolunda da önemli bir mihenk taşı olarak görüyoruz. Müşterilerimize ihtiyaç duydukları her noktada uçtan uca dijital ve güvenli bankacılık deneyimi sunmak amacıyla faaliyetlerimizi hız kesmeden sürdüreceğiz”. 

 

MobilDeniz’le tüm bankacılık işlemleri elinizin altında

 

DenizBank müşterileri geniş işlem seti, kullanıcı dostu ara yüzü ve avantajlı fırsatlar sunan MobilDeniz ile; işlem saati olmadan para göndermek, QR kodla ATM’lerden kartsız para yatırmak ve çekmek, kart işlemlerini ve ödemelerini yapmak, acil nakit ihtiyacında ürün başvurularını hızlıca gerçekleştirmek, döviz, altın ve gümüş gibi yatırım araçlarına kolaylıkla erişmek gibi pek çok bankacılık işlemini gerçekleştirebiliyor. Uzaktan müşteri olma sürecini tamamlayan müşterilerimiz de hesap açılışları sonrasında hazır kredi limitlerini görebilecekler, anında kullanıma hazır kredi kartlarını oluşturabilecekler, mevduat tekliflerinden yararlanabilecekler ve bankacılık işlemlerini 7 gün 24 saat kolaylıkla gerçekleştirebilecekler. Aynı zamanda Kolay Adres tanımlayarak, MobilDeniz’den tüm para transferlerini de yılsonuna kadar masrafsız yapabilecekler. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemi, birçok sektörü durma noktasına getirirken, teknoloji ve dijital ağırlıklı sektörlerde büyüme hızlandı. Eğitim, iş ve sosyal hayatın tümüyle dijitale taşınmasıyla birlikte Türkiye’nin öncü simülatör üreticileri arasında yer alan SANLAB, 2020 cirosunu bir önceki yıla kıyasla yüzde 52 artırdı. SANLAB, 2021 yılında pandeminin de etkisiyle cirosunu yüzde 38, çalışan sayısını yüzde 30 artırmayı hedefliyor.  

 

Türkiye’nin öncü simülatör üreticileri arasında yer alan SANLAB, pandemiyle birlikte teknoloji ve dijitale artan taleple cirosunu yüzde 52 artırdı. Müşteri sayısında da yüzde 35 oranında artış yakalayan SANLAB, pandeminin değiştirdiği yaşam alışkanlıklarıyla birlikte 2021’den de oldukça umutlu. 2020 yılında birçok organize sanayi bölgesi, eğitim kurumu ve işletme için simülasyon projesi geliştiren firma, savunma sanayisi ve otomotiv üreticilerini de hizmet verdiği sektörler arasına katmayı başardı. SANLAB, 2021’de Tank Turret Test Sistemleri’ni üretmeye başlayacak. 

 

“Pandemi bu yılki büyümemizde itici güç oldu”

Büyümeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan SANLAB Kurucu Ortağı ve CEO’su Evren Emre, “2020, birçok sektör için son derece kritik bir yıl oldu. Birçok sektörde durma derecesine varan küçülmeler yaşanırken gıda, sağlık ve kimya gibi hayati sektörler son derece yoğun bir talep aldı. Bu dönemde teknoloji de yoğun talep aldı ve ne denli hayati bir konumda olduğunu kanıtladı. SANLAB olarak biz de böylesine kritik bir yılda cirosal bazda yüzde 52 büyüme gerçekleştirdik. Müşteri sayımızda yüzde 35 büyüme elde ettik. Her yıl ortalama olarak yüzde 20 büyüyorduk. Bu yıl ortalamanın da üstüne çıktık. Pandemi bu yılki büyümemizde itici güç oldu” diye konuştu. 

 

“2021’de yüzde 38 büyüyeceğiz”

Geliştirdikleri teknoloji ve simülatörlerle, üretimin ve verimliliğin en değerli olduğu pandemi döneminde, hizmet verdiğimiz sektör ve işletmelerin yanında olduklarının altını çizen Emre, “Teknolojilerimizle işletme ve sektörleri geleceğin eğitim, üretim modellerine hazırlıyoruz.  Bu anlayışla sektörlerin gelişimine katkı sağlamak, bizim için büyüme rakamlarımızdan çok daha önemli. 2021 yılında da pandeminin değiştirdiği yaşam alışkanlıkları, müşteri beklentileri ve artan teknoloji ihtiyaçlarıyla yüzde 38’lik büyüme elde edeceğimizi düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.

 

Hakkında:

Simülasyon teknolojilerinin kullanımını yaygınlaştırmak ve katma değeri yüksek çözümler geliştirme vizyonuyla çalışmalarını sürdüren SANLAB, Türkiye’nin öncü simülasyon şirketleri arasında yer alıyor. Mesleki eğitim yapan her türlü kurum ve kuruluşa simülasyon tabanlı yenilikçi eğitim teknolojilerini ulaştırmak ve simülasyon teknolojileri ile her türlü sektörün gelişimine, verimlilik artışına destek oluyor. Mesleki eğitimde Eğitim 4.0 teknolojilerini geliştiren, simülatörleriyle nitelikli eleman yetişmesine büyük katkı sunan şirket, her yaştaki genç ve çocuk öğrencilerinin bilim ve teknoloji farkındalığını artırmak için başlatılan Gelecek için Ar-Ge adlı sosyal sorumluluk projesini 2013 yılından beri sürdürüyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı