Aylık arşivler: Şubat 2021

Sinekle mücadele ekibine eğitim

Büyükşehir Belediyesi Antalya’nın dört bir yanında sinekle mücadeleye hız kesmeden devam ederken, vektörel kontrol birimlerinde çalışan personele de düzenli olarak eğitimler veriyor. 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, İl Sağlık Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle Antalya merkez ile birlikte doğu ilçeleri, Manavgat, İbradı, Akseki, Gündoğmuş, Gazipaşa ve Alanya’daki vektörel kontrol birimlerinde çalışan personele eğitim verildi.

 

Eğitime Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü vektörel kontrol birimlerinde çalışan personel katıldı.

 

UYGULAMALI EĞİTİM Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Alanya Kültür Merkezi’ndeki eğitimde Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümünden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, biyosidal ürün uygulamaları konusunda ayrıntılı bilgiler verdi.

 

Görsel ve uygulamalı olarak verilen eğitimde biyosidal ürün uygulamaları sırasında dikkat edilecek hususlar personele tüm detayları ile anlatıldı.İŞSAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANLATILDIEğitimin ikinci bölümünde Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince personele ilk yardım konusunda teorik bilgiler verildi, pratik uygulamalar gösterildi.

 

Eğitim son bölümünde ise Antalya Büyükşehir Belediyesi ekiplerince iş sağlığı ve güvenliği eğitimi gerçekleştirildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölbaşı’ndan Kartpostallık Görüntüler

Ankara’nın incisi Gölbaşı, kış mevsiminin bütün güzelliklerini yansıtıyor.

 

Mogan Gölü’nde güneşin yüzünü gösterdiği anda ortaya çıkan görüntüler kartpostalları aratmadı. Her mevsim ziyaretçilerin ilgisini çeken Mogan Gölü ve Eymir Gölü’nün tadını ise sokak hayvanları çıkardı. Kuşların dansı deklanşöre yansırken Gölbaşı’nın doğa harikası görüntüleri de huzurun resmini ölümsüzleştirdi.

 

 

“Fotoğraf tutkunlarının ve doğaseverlerin uğrak yeri olan Gölbaşımızın güzelliklerini görmeye bütün vatandaşlarımızı davet ediyoruz” diyen Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek ilçenin adeta turizm cenneti olduğuna vurgu yaptı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Gerenli’den sendika başkanlarına ziyaret

Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Devrim Gündüz ve Belediye Meclis Üyeleriyle birlikte Kristal İş Trakya Şube Başkanı Mehmet Özmüş ile Petrol İş Trakya Şube Başkanı Mehmet Kaya’ya ziyaret gerçekleştirdi. 

 

Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, işçi kenti Lüleburgaz’ın önemli sendikalarından Kristal İş Şube Başkanı Mehmet Özmüş ve Petrol İş Şube Başkanı Mehmet Kaya’ya nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaretlere CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Devrim Gündüz, Lüleburgaz Belediye Meclis Üyeleri Burcu Sabancılar, Gökdeniz Sezer, Oğuz Kaan Kozar ve Arda Özkan da katıldı. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyaretlerde işçilerin yaşadığı sorunlarla birlikte karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Huawei: COVID-19’un yarattığı problemler, inovasyonla umuda dönüşüyor

Şangay’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi 2021'in açılış töreninde konuşan Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, COVID-19'un ülkeler, kurumlar ve insanlar üzerindeki büyük etkisinin altını çizerken, teknolojinin salgınla mücadelede oynadığı rolün önemine de vurgu yaptı.

 

Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, bugün resmi açılışı yapılan Şangay Mobil Dünya Kongresi’nde; "İnovasyon sadece bugün karşılaştığımız zorlukları çözmekle değil, daha aydınlık bir yarınlarla da ilgili” dedi. Pandemiyi kontrol altına aldıktan sonra, yaşam kalitesini artırmak, kurumları daha akıllı hale getirmek ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmak için hayata geçirebileceğimiz tüm yenilikleri etraflıca düşünmemiz gerekiyor.” Dijital teknolojiye ve dijital becerilere erişimdeki fırsat eşitsizliğinin pandemiyle daha da arttığını belirten Ken Hu, “İnovasyon gücüne sahip olanlarla olmayanlar arasındaki boşluğu kapatmaya ve dijital kapsayıcılığı artırmaya odaklamalıyız” dedi.

 

Cyberverse uygulaması tanıtıldı 

Ken Hu, Huawei'in 5G ağlarının ve 5G cihazlarının daha sürükleyici bir sanal deneyim oluşturmak için, ister orman ister uzay simülasyonunda AR teknolojisiyle nasıl entegre olabileceğini gösteren Cyberverse uygulamasını katılımcılarla paylaştı. Bu uygulama, 5G üzerinden, santimetre düzeyinde hassas konumlandırma yetenekleri, üst düzey bilgi işlem gücü ve yüksek bant genişliği iletimi ile sanal ve fiziksel gerçeklikleri sorunsuz bir şekilde entegre edebiliyor. Huawei Cyberverse'in eğitim, eğlence, turizm, ulaşım ve navigasyon teknolojileri de dahil olmak üzere birden fazla sektörde, birçok gelişim fırsatı yaratması bekleniyor.

 

İş hayatında inovasyon etkisi

Dijital dönüşüm alanında birçok önemli fırsat söz konusu. Huawei, 2025'e kadar tüm büyük şirketlerin 97'sinin yapay zekayı kullanacağını öngörüyor. Çin'in tüm gayri safi yurt içi hasılasının 55'inin dijital ekonomi tarafından sağlanacağı ve küresel operatör gelirlerinin 60'ının endüstri müşterilerinden elde edileceği de 2025 tahminleri arasında. Ken Hu, bu hedeflere ulaşmak için tüm endüstrilerin yeteneklerini geliştirmeye ve dijitalleşme ile değer yaratmaya odaklanması gerektiğini belirtti. Ken Hu ayrıca, Huawei'in inovasyonda; teknoloji, ürün ve uygulama olarak üç alana odaklandığını söyledi.

 

Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen: Teknolojinin gücüne inanın

Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen, MWC 2021 kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada, teknolojinin gelişimin itici gücü olduğunun altını çizdi. Chen, “Teknolojinin Gücüne İnanın” başlıklı açılış konuşmasında; bireyleri ve kurumları büyük düşünmeye ancak küçük adımlar atmaya davet ederken, Huawei’in BM'nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile birlikte; yeşil, yenilikçi ve kapsayıcı bir dünya inşa etme çabasına verdiği desteği yineledi.

 

Küresel bir uzlaşmaya varmalıyız

Chen sözlerine şöyle devam etti; “5G, yüksek band genişliği ve düşük gecikme süresi ile tanımlanan standart bir teknolojidir. Geleneksel yollarla gelişmekte olan endüstrilerin dijital olarak dönüşmesine yardımcı olur ve bu alanda tüm kesimlere fayda sağlayabilir. Bugün tüketiciler 5G deneyimlerinden yararlanırken, limanlarda, madenlerde ve taşımacılık sektöründe de endüstriyel 5G kullanımıyla operasyonel verimlilik artıyor. Teknolojinin kritik öneme sahip olduğunu ancak gelişiminin ideolojik olarak yanlış sonuçları olduğunu söylersek, bu söylem sadece bölünme ve gerilimle sonuçlanır. Bu konuda küresel bir uzlaşmaya varmalı ve teknolojinin toplum yararına kullanımının sağladığı güce inanmalıyız. Kurallar sayesinde, teknolojik gelişmeler ulusal sınırları aşabilir ve yersiz endişeler olmaksızın ekonomik gelişime katkı sağlayabilir.”  

 

Teknolojinin sağladığı değer ile birbirimize yardımcı oluyoruz

Catherine Chen, eğitim ve ekolojiye sağlanan teknolojik katkılarla ilgili örnekler verirken şunları söyledi; “Huawei'nin Smart PV çözümü, karbon emisyonlarını 148 milyon ton azaltmak için 60'tan fazla ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bu, 200 milyondan fazla ağaç dikmeye eşdeğerdir. Sadece Etiyopya'da, müşterilerimizin karbon emisyonlarını 2.850 ton azaltarak 400'den fazla güneş enerjisi istasyonu üretilmesine yardımcı olduk. Çin'in, Ningxia ve Shandong eyaletlerinde tarım ve balıkçılık için yine dünyanın en büyük güneş istasyonlarının inşasına yardımcı olduk. Huawei ve UNESCO, Mısır, Etiyopya ve Gana'daki okulların çevrimiçi eğitimle dijital becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için üç yıllık bir anlaşma ile -Açık Okullar- programını başlattı. Bu örneklerin her biri, kurulan her bağlantı, azaltılan her gram emisyon, tasarruf edilen her watt elektrik, yaptığımız her küçük iyileştirme, teknolojideki küçük ilerlemeler olmadan hayata geçemezdi. Bu da teknolojinin dünyaya kattığı değerdir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ay Yıldızlı Formayı İlk Kez Giyen İTÜ Öğrencisi Balkan Şampiyonu

Türk Atletizm Milli Takımı atleti İTÜ Kimya Bölümü öğrencisi ve Boğaziçi Üniversitesi Spor Kulübü sporcusu Ali Aksu’nun da yer aldığı Milli Takımımız, Büyükler Balkan Salon Atletizm Şampiyonası 4×400 m bayrak yarışında “Balkan Şampiyonu” oldu.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen Balkan Salon Atletizm Şampiyonası’nı Türkiye, toplam 15 madalyayla ilk sırada tamamladı. Milli sporcular, organizasyonda toplam 6 Türkiye rekoruna da imza atmıştı.

Milli sporcular içerisinde Ay Yıldızlı formayı ilk kez giyen İTÜ öğrencisi Ali Aksu yarışlardaki performansıyla göz doldurdu. Genç atlet geçtiğimiz yıl 87. Türkiye Büyükler ve U-23 Atletizm Şampiyonaları’nda Türkiye Üçüncüsü olmuştu.

“Hedefimiz, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda altın madalya”

Ali Aksu, 20 Şubat Cumartesi günü ilk defa giydiği milli forma ile “4×400 Metre Bayrak” yarışmasında rakiplerimiz olan Bulgaristan ve Romanya’yı geride bırakarak ülkemize Balkan Şampiyonluğunu getiren ekipte yer aldı. Bunun kendileri için çok iyi bir başlangıç olduğunu söyleyen Aksu, “Hedefimiz, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda altın madalyaya uzanmak… Bu sezon her zamanki gibi idmanlara çok iyi şekilde başladık. Kapalı salon yarışmalarına iki ay kala yaşadığım talihsiz bir sakatlığa rağmen antrenörüm İbrahim Eksin’in bilgisi ve tecrübesi sayesinde çok hızlı şekilde toparlanıp eski formumuza kavuştuk ve Türkiye Şampiyonası’nda 400 metrede 49,5 saniye olan salon en iyi derecemizi 48,36 saniyeye çekerek iyi bir derece elde ettik. Ardından Balkan Şampiyonası için milli takımdan davet alıp milli kadroya alındık,” dedi.

Atletizm branşında BÜ Spor Kulübü’nün elde ettiği başarılarda antrenörü Prof. Dr. İbrahim Eksin’in ve takımın idari sorumlusu Murat Akdağ’ın çok önemli rol oynadığını ifade eden Aksu, “Bu başarının arkasında birçok insanın emeği var; fakat mutlaka isimlerini anmam gereken başta antrenörüm Prof. Dr. İbrahim Eksin’e, yardımcı antrenörlerim Murat Akdağ, Rana Sanyal, Said Merjo, Bülent Eksin, Kazım Kıyan ve Orhun Eksin’e ve son olarak bütün İTÜ/BOĞAZİÇİ Atletizm Takımına desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim,” dedi.

“İTÜ’lü olmaktan bir kez daha gurur duydum.”

İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi ve aynı zamanda milli atlet olan Prof. Dr. İbrahim Eksin de öğrencisinin başarısıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Ben 1973-74 sezonunda İTÜ Spor Kulübü’ne atletizm branşında yarışmak üzere katılıp o takımda kaptanlık yaptım. Yine kulübümüzde milli olma şerefine eriştim. Şimdi de Ali gibi yetenekli bir İTÜ atletinin Balkan Şampiyonluğu’nda antrenörü olma gururunu yaşamış olmak çok ama çok büyük bir mutluluk. Ali bu başarıyı amatör ve temiz sporu ideal edinerek 2,5 yıl gibi çok kısa bir zamanda kazandı. Kendisini candan kutluyorum ve tüm İTÜ camiasının da kendisiyle gurur duyacağını biliyorum. Bu başarıda pay sahipleri olan, BU Spor Kulübü’ne, Atletizm Gönüllüleri Derneğine (AGÖN) ve İTÜ & BU Atletizm takımlarına şükranlarımı iletiyorum.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

615 Bin Savunmasız İnsana Sağlık Hizmeti

Dünya Doktorları Derneği, Suriye’deki insani kriz ve çatışmalardan etkilenen 615 bin insana sağlık hizmeti götürdü. Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Bağışçılarımızdan aldığımız destekle savunmasız insanlara sağlık hizmeti sunuyor, mültecilerin, sığınmacıların ve ülkelerinde koruması bulunmayanların etkili bir şekilde tedavi olabilmelerini amaçlıyoruz” dedi.

 

Dünya Doktorları Derneği (DDD), 2017 yılından bu yana toplam 615 bin muhtaç ve savunmasız insana sağlık hizmeti ulaştırdı. Suriye’deki insani krizin ardından düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra bölgedeki faaliyetlerine hız veren DDD, 145 bini yurt içinde, 470 bini Suriye’de olmak üzere toplam 615 bin Suriyeli insana sağlık hizmeti götürdü. 

 

İnsani yaşam koşullarını iyileştirmek için çalıştıklarını söyleyen Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Suriye’de 60 bini İdlib, 400 bini Afrin’de olmak üzere toplam 460 bin mülteciye birinci basamak sağlık hizmeti sağladık. Ayrıca Suriye’de 6 bini İdlib’te, 4 bini Afrin’de olmak üzere toplam 10 bin mülteciye de ruh sağlığı ve psikososyal destek alanlarında hizmet verdik” şeklinde konuştu.

 

Suriye’de Covid-19 testi için eğitimler

 

T.C. Hatay Valiliği’nin izniyle, Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’nce Suriye’de görev yapan personeline PCR testlerinin kullanımı ve Covid-19 pandemisiyle mücadelede gerekli eğitimlerin verildiğini belirten Bilgin, ‘‘Toplumların en savunmasız kesimlerinden olan mülteciler ve sığınmacılar, pandemiye karşı çok korunmasız durumdalar. Dünya Doktorları olarak, biz bu insanların Covid-19 aşılarına ve tedavilerine erişebilmeleri için özel tedbirler geliştirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’  dedi.

Evsizlerin, göçmenlerin, mültecilerin, özellikle kamplarda yaşayanlar ile yerinden edilmiş nüfusların ve birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimde güçlük çekenlerin, Covid-19 teşhis ve tedavi hizmetlerine ve aşılarına erişimlerinin kolaylaştırılması gerektiğini belirten Bilgin, ‘‘Korunma olanakları çok kısıtlı olan bu insanlar, pandeminin yayılmasında en büyük risk gruplarının başında geliyor. Suriye’de görev yapan hemşire ve doktorlarımızın Covid-19 konusunda aldıkları eğitim sayesinde, laboratuvara numune gönderme süreçleri kolaylaştı ve hızlanmış oldu. Yine bölgede verilen eğitimler ile bulaşın engellenmesine ve azaltılmasına yönelik bilgilendirme çalışmaları devam etmektedir” diye konuştu. 

 

Türkiye’ye gelmelerine gerek kalmıyor

 

Uluslararası bağışlar ve resmi ulusal destekler ile Suriyelilerin kendi topraklarında sağlık hizmeti alabildiğine dikkat çeken Bilgin, “Bu sayede başta sınır illerimiz olmak üzere Türkiye’deki hastanelerin yoğunluklarının azalmasına katkı sağlıyoruz. Yaptığımız faaliyetler sonucunda, savaş mağduru Suriyeli topluluklar, Türkiye’ye girmelerine gerek kalmadan kendi topraklarında sağlık hizmeti alabiliyor” diye konuştu.

Dünya Doktorları Derneği, Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak Türkiye’de ve Suriye’de mülteci ve sığınmacılara yardımcı oluyor. Dernek ayrıca İstanbul, İzmir ve Hatay’da Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Merkezlerinin yanı sıra bölgede ateşkesin tesisi, gözetim ve devamının sağlanması, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve yerlerinden edilen nüfusun evlerine dönmesi için uygun şartların oluşturulması amacıyla Zeytin Dalı Harekatı sonrası oluşturulmuş İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde birinci basamak sağlık hizmetleri ve psikososyal destek hizmetleri faaliyetlerini yürütüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Masdaf, Akıllı Pompa Teknolojileri ile Tarım Arazilerinde Verimliliği Artırıyor!

Artan nüfus ve azalan tarım alanları, tarımsal verimliliği artıracak “akıllı su çözümlerini” ön plana çıkarıyor.

Masdaf, tarım arazilerine, temiz su temini sağlayan “akıllı pompa teknolojileri” ile hem tarımsal verimliliği artırmayı hem de sürdürülebilir yaşam için hayati önem taşıyan su kaynaklarını korumayı hedefliyor.

 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) araştırma sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun 2023 yılında 84 milyona ulaşması bekleniyor. Artan nüfusa paralel olarak gıda ürünlerine olan talepte de artış bekleniyor. Buna karşın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verileri, Türkiye’de ki çiftçi sayısının son 12 yılda yüzde 48 azaldığını, tarım alanların da ise son 18 senede yüzde 12,3 düşüş yaşandığını gösteriyor.

Karasal büyüklüğünün yüzde 30,8'i tarım alanlarından oluşan Türkiye, tarımsal üretim potansiyeli açısından oldukça büyük bir zenginliğe sahip ülkeler arasında yer alıyor. Bu potansiyelin yeterince kullanılabilmesi ve artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması için tarımsal üretimi ve verimliliği artıracak akıllı teknolojilerin kullanılması büyük önem taşıyor.

Ülkemizde ki tarım arazilerinde yaygın bir şekilde kullanılan damla sulama sistemleri ve akıllı teknolojiler ile tarımsal üretim ve verimliliği arttıran seraların yüzölçümü her geçen yıl artış gösteriyor. Bu kapsamda pompa sektörünün lider markası Masdaf, tarım arazileri ve sera alanlarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak geliştirdiği özel tip pompalar ile tarımsal verimliliği artıracak alternatif çözümler sunmaya devam ediyor.

Tarımsal sulamada doğru pompa seçimi ile maksimum verimlilik ve optimum enerji tasarrufu sağlanabileceğini belirten Masdaf Satış Müdürü Cem HANEDANOĞLU, sözlerine şöyle devam etti: “Sistem seçiminde; pompalanacak suyun sıcaklığı, özgül ağırlığı, temizliği, pompaj debisi, sistemin geometrisi, su kaynağına erişilebilirlik durumu, emme koşulları ve tesisin kurulacağı yer oldukça önemli. Tüm bu kriterler dikkate alınarak yapılan sistem seçimi; işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf sağlayacaktır. Bu noktada öncelikli kriterimiz, tarım alanlarının su kaynağına olan mesafesi oluyor. Örneğin arazinin yakınlarında gölet, baraj, ırmak, göl ve dere gibi sabit su kaynakları bulunuyorsa; arazinin ve tesisatın durumuna göre ilk dağıtım şebekesinde uygun debi ve basınç değerlerinde “uçtan emişli veya splt çift emişli yatay santrifüj pompalar, yüksek basınç üreten yatay veya dikey kademeli tip santrifüj pompalar veya kendinden emişli pompalar” ile su temini sağlıyoruz. Elektriğin temin edilemediği küçük arazilerin sulanmasında ise ağırlıklı olarak dizel veya benzinli motor ile çalışan kendinden emişli mobil üniteler öneriyoruz.

Sulama tarafında suyun temini için çok fazla tercih edilen sistemlerden biri de “yeraltı suları” oluyor. Yeraltı sularının zeminden veya su hattından çekilebilmesi için çözüm önerimiz ise “BRX serisi Derinkuyu Pompaları” oluyor. İşletmede de büyük kolaylık ve konfor sağlayan derinkuyu pompaları, bakım gerektirmiyor, su altında çalıştığı için gürültü ve titreşime neden olmuyor ve böylece rahat bir çalışma ortamı sunuyor. Pompa ve motor müdahale edilemeyen koşullarda olduğu için sistem, insan kaynaklı hatalara maruz kalmıyor.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Onur Akay’dan Meltem Miraloğlu ile ilgili yeni bombalar!

Onur Akay canlı yayında şoke eden açıklamalar yaptı! Meltem Miraloğlu’nun geçen hafta ve bugün paylaştığı şaşırtan fotoğrafların eski olduğunu iddia etti.

Ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, ünlü oyuncu Meltem Miraloğlu'nun, 82 yaşındaki eşi Patrick'den ayrılarak psikoloğu John (62) ile aşk yaşamaya ve bir ailenin yanında bakıcılık yaptığını başladığını iddia etmişti. Meltem Miraloğlu cephesinden ise fotoğraflı yanıt geldi. Bakıcılık yaptığı iddia edilen ailenin yanında ayrıldığı iddia edilen kendisinden 48 yaş büyük olan 82 yaşındaki eşi Patrick’in de olması kafaları karıştırdı.

Son günlerde yazıları ile magazin gündeminden düşmeyen Onur Akay, bugün sunuculuğunu Seren Serengil, Arto ve Bircan Bali’nin sunduğu magazin programı Söylemezsem Olmaz’a canlı telefon bağlantısı yaptı. Akay, “Meltem bugün bir fotoğraf paylaşmış. Geçtiğimiz hafta Meltem Miraloğlu ile yaptığım röportajı yayınlayınca da bir fotoğraf paylaşmıştı. O fotoğraflar Ocak ayında çekildi. O dönem Amerika’da dadılık yaptığını gözü ile gören aile, Meltem’in bakıcılık yaptığı aileye kocası Patrick’i babası olarak tanıttığını söyledi. Meltem sürekli kafa karıştırmak için eski fotoğrafları paylaşır ve iddiaların yalan olduğunu göstermeye uğraşır. Ben onun için zaten bana verdiği ve kendi sesinden olan o röportajdaki itirafları yayınladım. Meltem’in babası Zeynel Abidin Miraloğlu, 7 Ocak’ta vefat etti. Meltem cenazeye de gidemedi. Çünkü hâlâ green kartı yok ve eğer cenaze için Türkiye’ye gelirse bir daha Amerika’ya dönemeyecekti.” dedi.

 

Onur Akay canlı yayında şöyle devam etti:

 

“Psikolog Meltem’e seanslar yaparken âşık oldu ve evlenmek istedi. Ancak Meltem o dönem yanında kaldığı aileye, bana 60 yaşında birini mi layık gördünüz dedi. Daha sonra Patrick’le yine bu aile sayesinde tanıştı. Patrick onu evlat edinmek isteyince, psikolog da sevindi Meltem’in hem mahkeme hem de evlat edinme işleri ile uğraştı. Meltem’e avukat ve tercüman ayarladı. İşte psikoloğu ve kocasının arasındaki fotoğraf o dönemde çekildi.

 

PSİKOLOĞA EVLİLİK TEKLİFİ 

“Patrick Meltem’e evlenme teklifini edince, Meltem döndü psikoloğunu aradı ve benimle evlenir misin dedi. Yani 80 yaşında biriyle evlenen kadar 60 yaşında biri ile evlenirim dedi. Meltem psikoloğuna da çok fazla yalan söylüyordu adam o yalanları yakalamıştı ve aşık olduğu halde evlenmek istemedi. O zaman son çare Patrickin evlenme teklifini kabul etti. Meltem Yine psikoloğunu aradı bu sefer adama “nikâh şahidim olur musun?’ dedi. Onu da kabul etmedi.

 

Ayrıca Miraloğlu’nun bugün attığı fotoğrafla ilgili de gazetecilere de konuşan Onur Akay, çarpıcı detaylar anlattı. Akay, “Patrick’le son olaylar yaşanınca ki Patrick’ten de darp görmüş Meltem, psikoloğu ile plan yaptı ve çalışmak istediğini Pat’e söyleyerek o ailenin yanına girdi. O fotoğraflar çekildiğinde hala Patrick’le görüşüyordu. Şimdi psikoloğu ile birlikte olduğunu tüm eyalet konuşuyor. Karda yuvarlanıyorlar, üstü açık araba ile geziyorlarmış. O şimdi sürekli eski fotoğraflar atacaktır. Babası öldüğü dönemde zaten hâlâ 80 yaşındaki eşi Partic’in yanındaydı. Orada gözü ile gören aileler Patrick’in de Meltem’e şiddet uyguladığını ve daha önce de defalarca evden kovduğunu söylüyor. Meltem Patrick’ten umudunu kestiği için, zaten psikoloğu John’ı hep yedekte tutuyordu. Her zaman ondan yardım istiyordu. Aralarındaki geçimsizlik devam ederken Meltem çalışmak istedi. Bir nevi Patrick’ten kurtulmak için. Psikolog bunun üzerine Meltem’e çocuk bakması için o aileyi ayarladı. Aynı eyalette oldukları için Patrick de onu ziyaret ediyordu ve peşini bırakmıyordu. Mletem her an her şeyi yapabilir Grren Card için” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde Barok Şöleni

Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde Mart ayı boyunca, Çarşamba akşamları klasik müzik ve Cuma akşamları caz konserleri, sınırlı sayıda seyircisi ile devam ediyor. Çarşamba Klasikleri’nde 3 Mart akşamı Barok şöleni yer alacak. 

Yeldeğirmeni Sanat “Çarşamba Klasikleri”nde 3 Mart akşamı Duo Lamente ile çok özel bir Barok Şöleni’ne yer veriyor. Türkiye’nin ilk yetişmiş kontrtenor sanatçısı Kaan Buldular ve dönem müziği çalışmalarına lavtalar içinde en geniş ses aralığına sahip olan archlute ile devam eden klasik gitar sanatçısı Hande Cangökçe’nin kurduğu Duo Lamente, repertuvarında ağırlıklı olarak Fransız ve İtalyan Barok yapıtlara yer veriyor. Barok dönemde bestelenmiş Osmanlı Saray Müziği örneklerinin de seslendirildiği eserlerin kontrtenor ve archlute için düzenlemeleri de Kaan Buldular ve Hande Cangökçe’ye ait.

 

10 Mart’taki “Çarşamba Klasikleri”nde ise piyanist ve orkestra şefi Can Okan, içinden geçtiğimiz zorlu salgın dönemine özel bir programa yer veriyor. Sanatçı, müziğin iyileştirici etkisini kanıtlarcasına önemli yapıtlar üreten J. S. Bach’ın başyapıtlarından biri olan “İyi Düzenlenmiş Klavye”’nin 2. kitabından bir seçki seslendirecek. Keman ve çello ikilisi ViolinCello Duo ile vurmalı çalgılarda konuk sanatçı Riccardo Marenghi, 17 Mart Yeldeğirmeni Sanat konserlerinde yerli ve yabancı pop, rock ve film müziklerinin yanı sıra Bach, Vivaldi ve Paganini gibi klasik bestecilerin sıra dışı düzenlemelerini seslendirecek. 

İsviçre basınında İngiliz şef Howard Griffiths’in “Genç yaşına karşın, enstrümanında ustalık düzeyine erişmiş ve şaşırtıcı yorum gücüne sahip bir müzisyen” şeklinde ifade ettiği Cem Babacan’ın piyano resitali 24 Mart’ta Yeldeğirmeni Sanat’ta.

Yeldeğirmeni Sanat “Caz Akşamları”nda 12 Mart’ta saksofofon sanatçısı Barış Ertürk’ün triosu BAM sahne alacak. 19 Mart 2021 Cuma akşamı ise piyanist, besteci ve şarkıcı Selen Gülün’ün, 2015’ten bu yana Japonya yoğunluklu uluslararası platformlarda değişik müzisyenlerle gerçekleştirmekte olduğu duo konserlerin bir yansıması Yeldeğirmeni Sanat sahnesinde olacak.

 

Pandemi süresince alınan sosyal mesafe ve özenli sağlık tedbirleri çerçevesinde konserlerin başlama saati 18:00 olacak.

 

YELDEĞİRMENİ SANAT MERKEZİ (YSM) KONSERLERİ

 Çarşamba Klasikleri

03 Mart Çarşamba 18:00 DUO LAMENTE ile BAROK ŞÖLENİ

 

10 Mart 2021 Çarşamba 18.00 CAN OKAN ile BACH AKŞAMI

17 Mart 2021 Çarşamba 18.00 VIOLINCELLO DUO

24 Mart 2021 Çarşamba 18.00 CEM BABACAN PİYANO RESİTALİ

31 Mart 2021 Çarşamba 18.00 DÜNYA HALK ŞARKILARI

Yeldeğirmeni’nde Caz Akşamları

05 Mart 2021 Cuma 18.00 CAN TUTUĞ; BİR BAŞINA

12 Mart 2021 Cuma 18.00 BAM

19 Mart 2021 Cuma 18.00 SELEN GÜLÜN ‘DUO’ FEAT. APOSTOLOS SIDERIS

26 Mart 2021 Cuma 18.00 ŞENAY OCAK TRİO 

Konserlerin başlama saati 18:00’dir 

Bilet ücretleri: Tam: 40 TL – İndirimli: 20 TL

 

Biletler https://bilet.kadikoy.bel.tr/adresinden ve konser günü Yeldeğirmeni Sanat gişesinden satın alınabilir. Yeldeğirmeni Sanat, Rasimpaşa Mah. İskele sok. No: 43/1 Kadıköy 

Gişe tel: 0216 337 0058

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Değişimin İzinden Gidenler “Yeni Bir Yaşam”da Buluşmaya Hazırlanıyor

Pandemi sonrasındaki yeni normal düzende hayatına farklılık katmak isteyen herkesi ilkbahar ve yaz aylarında buluşturacak olan “Yeni Bir Yaşam”, özün ve sınırların keşfi için yeni bir fırsatın anahtarını sunacak. 

 

Değişimleri takip eden, sıradanlığı reddeden ve bir arayış peşinde olan herkesi aynı çatı etrafında birleştirmeye hazırlanan Yeni Bir Yaşam, doğaya dönüşün değişen tanımını yeniden yapacak. İlgi alanlarına yönelik gerçekleştireceği festivaller öncesinde organik pazarlarla Mart ayından itibaren değişimi başlatacak olan Yeni Bir Yaşam, herkesi ezber bozan akış içerisinde doğayla yeniden bir araya getirecek.

 

Pandemiyle birlikte değişen öncelikler ve ihtiyaçlara cevap vermenin yanı sıra toplu şekilde yapılan aktivitelere olan özlemi de dikkatli bir şekilde dindirecek olan Yeni Bir Yaşam Festivalleri, doğanın insana sunduğu tüm güzelliklere temiz bir sayfa açacak. Sürdürülebilirliğin farkında olan ve bu bağlamda yeni bir nefes olarak unutulan bütün eskilere de kavuşmaya fırsat sunacak olan festivaller, “doğa” ve “insan”ın yeniden uyanışının belirleyici sembolü olacak. Yeni Bir Yaşam bunun yanı sıra hedeflerinin ve getireceği değişimlerin farkındalığıyla Mart ayından itibaren kuracağı organik pazarlarla da doğayla bütünleşmeye göz kırpmaya hazırlanıyor.

 

Doğanın, Yaşamın ve İnsanın Festivalleri

 

Yaşadığını yeniden hissetmek isteyen herkesin bir araya gelerek eğleneceği, negatif enerjiden hayatın pozitif yanlarına ulaşabileceği bir ortam sunacak Yeni Bir Yaşam, özgürlük ruhuna yeniden kavuşturacak. Pandemiyle değişen ve dönüşen düşünceler için arınma ortamı da sunmaya hazırlanan Yeni Bir Yaşam, saflık ve doğallıkla birleştiren yapısı, duygu karmaşasını zihinsel bir yenilenmeye bırakacak. İnsan olmanın getirdiği en doğal hallerden biri sosyalleşme duygusunu tekrardan kazanmak isteyenlerle buluşturacak Yeni Bir Yaşam, bedenleri toprağın güçlü enerjisiyle dolduracak.

 

  

“Yeni Bir Yaşam” Unutulan Değerleri Hatırlatacak

 

Tüm katılımcılarını şehrin monotonlaşan yaşamı içerisinde rahat bir nefes alıp mekanik histen kurtarmanın hazırlıklarını yapan festival, hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yaşanan zamanı yavaşlatacak. Anın içinde unutulan her türlü değeri hatırlatarak bir arada olma duygusunu pekiştirecek Yeni Bir Yaşam, herkesin hayatında yeni bir denge unsuru oluşturacak. “İnsan yoksa doğa vardır, doğa yoksa insan da yoktur” anlayışıyla bir şeylerin farkına varmaya olanak kılacak festival, insan ve doğa arasında köprünün temellerini sağlamlaştıracak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı