Aylık arşivler: Şubat 2021

Cem Bölükbaşı Formula 3’te başarılı performansını sürdürüyor

Formula 3 Asya Şampiyonası’nda ilk kez tam sezon yarışan Cem Bölükbaşı, Abu Dabi, Yas Marina Pisti’nden sonra Dubai’de devam eden şampiyonanın dördüncü raundunda da başarısını sürdürdü.  

Espordaki başarılı kariyerini profesyonel yarış pistlerine taşıyan genç sporcu Cem Bölükbaşı, ilk kez tam sezon yarıştığı Formula 3 Asya Şampiyonası’nda adından söz ettirmeye devam ediyor.  Hafta sonu Dubai Autodrome pistinde tamamlanan şampiyonanın dördüncü raundu sonrasında Bölükbaşı, genel klasmanda 49 puana ulaşarak 9. sıradaki yerini korudu.  

Dubai Autodrome pistindeki yarışlarda cuma yapılan ilk yarışı 7'nci, cumartesi yarışında 8’inci pazar günkü son yarışı 12’nci sırada tamamlayarak Bölükbaşı, toplam 49 puanla turnuvanın en iyi ilk 10 yarışçısı arasında yer almaya devam etti. 

Formula 3 Asya Şampiyonası’nın son yarışları 19-20 Şubat’ta Abu Dabi Yas Marina’da gerçekleşecek. Tüm yarışlar, Cem Bölükbaşı’nın YouTube kanalı üzerinden Türkçe anlatımla canlı olarak izlenebiliyor.

Şampiyonada Doğuş Grubu’nun ana desteğiyle yer alan Bölükbaşı’yı, aynı zamanda Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Rixos Otelleri, Samsung, Mavi Jeans, Cafe Crown ve TEM Agency de destekleriyle yalnız bırakmıyor.

Hedef motorsporlarında en üst seviye! 

İlk Formula 3 deneyimini 2019 yılında Formula Renault Eurocup’ın 9. ayağında, Hockenheim pistinde elde eden genç yarış pilotu, tek koltuklu araç yarışında gösterdiği bu ilk başarılı performansla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Espordan gerçek yarışa geçişin en başarılı ve dünyadaki nadir örneklerinden biri olarak otoriteler tarafından yakından takip edilen Bölükbaşı, 2019 ve 2020 sezonlarında GT4 Avrupa Şampiyonası’nda ise Borusan Otomotiv Motorsport (BOM) takımının direksiyonunu paylaştı; 2020 sezonunu BOM takımında Pro-AM klasmanında ikincilik podyumunda tamamladı.    

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye rekoru Kütahya'dan

Kütahya Belediyespor Kulübü alt yapısında yetişen milli sporcu Oğuz Türker, Özel Sporcular Atletizm Mili Takımı ile Dubai’de atletizm dalında Türkiye rekoru kırarak, Kütahya’nın adını duyurdu ve hemşerilerinin gururu oldu. 5 yıldır Kütahya Belediyespor Kulübü sporcusu olan ve Kütahya Belediyespor alt yapısından yetişen Oğuz Türker atletizmde Türkiye rekoru kırdı. Türker, 7-13 Şubat 2021 tarihlerinde Dubai’de gerçekleşen 12. Fazza Dubai Grand Prix yarışmalarına, Özel Sporcular Atletizm Milli Takımı ile katıldı. Türker 4 dakika 9 saniye 92 saliselik derecesi ile dördüncü oldu. Türker 4 dakika 9 saniyelik derecesi ile Türkiye rekoru kırdı. Başarılı sporcumuz kırdığı rekor ile hem Kütahya’nın adını uluslararası yarışmada duyurdu hem de hemşerilerinin gurur kaynağı oldu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Genetik kökenli işitme kaybı 30’lu yaşlarda ortaya çıkabiliyor

 İstanbul Medipol Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, yetişkinlikte ve yaşa bağlı ortaya çıkan işitme kayıplarında çok çeşitli nedenler bulunduğunu ancak genetik yatkınlık bulunması halinde 30’lu yaşlarda belirti verebileceğini söyledi. 

Yaş ilerledikçe işitme kaybının görülme sıklığı artıyor. Hemen her ülkede benzer oranda görülen işitme kayıplarının başlıca nedenleri arasında kulak hastalıkları ve santral sinir sistemi ile işitme yolları arasında oluşan problemler gösteriliyor. İstanbul Medipol Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, işitme kayıplarının nedenlerine değinerek, ailesinde işitme kaybı öyküsü bulunan bireylerin 30’lu yaşlardan başlayarak bu sorunla karşılaşabileceğine dikkat çekti.   

 “Kulağın yapısal bozuklukları kadar kronik hastalıklar da neden olabiliyor”

Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, vücuttaki bazı hastalıkların dolaylı olarak işitme sistemini etkileyerek işitme  kaybına neden olabileceklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Atrezi gibi kulağın yapısal problemleri, buşon gibi kulak tıkaçları oluşması, kulak zarı ve östaki tüp problemleri, akut ve kronik kulak enfeksiyonları, orta kulak kemikçik yapısını veya hareketini etkileyen kireçlenmeler veya doğuştan gelen anomaliler, iç kulağın yapısal bozuklukları, iç kulak dinamiklerini etkileyen Meniere hastalığı gibi nedenleri öncelikli olarak sayabiliriz. Bunların yanı sıra viral enfeksiyonlar, bazı kimyasalların iç kulakta neden olduğu toksik reaksiyonlar, basınç travmaları, diğer kulak ve kafa travmaları, ani ve yüksek gürültüye veya uzun süreli gürültüye maruz kalma, kulak veya beyin sapı tümörleri de nedenler arasında yer alıyor.”  

 Multiple Skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıkların, lösemi gibi kan hastalıklarının, şeker hastalığı gibi endokrin ve metabolizma kaynaklı hastalıkların ve romatizmanın da işitme kaybı nedeni olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, işitme kaybından şüphelenen bireylerin mutlaka bir KBB uzmanına başvurması gerektiğini sözlerine ekledi. “Basit muayene ve testlerle yapılan tetkikler sonrasında hastanın durumuna göre işitme kaybının tedavisi yapılabilir. İşitme cihazı veya ileri kayıp durumlarında işitme implantı uygulaması ile hasta tekrar işitme yetisini kazanabilir” diyen Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, işitmesini sonradan kaybeden yetişkinlerde implant uygulamak için yaş sınırı bulunmadığını söyledi. Ancak implant işleminin işitme kaybı ortaya çıktıktan sonra olabilecek en kısa sürede yapılması gerektiğini belirterek, aksi takdirde implantın randımanının düşük olabileceğine veya kişinin işitsel implanta adaptasyonunun zor olabileceğine vurgu yaptı.  

“İşitme cihazından fayda görülmüyorsa işitme implantı uygun çözüm olabilir”

Bir kişide ağır bir işitme kaybı varsa ve konvansiyonel işitme cihazından fayda görmüyorsa, yapılan klinik değerlendirme ve testler ışığında ilgili hekim implant işleminin uygun olduğuna karar verebilir diyen Prof. Dr. Yıldırım Bayazıt, belirli  şartları taşıyan üçüncü basamak hastane koşullarında SGK geri ödemesi kapsamında hastanın koklear implant işlemine onay verilebildiğini ifade etti. Dr.Bayazıt şöyle devam etti: “İşitme kaybı olan bir kişi koklear implant ameliyatı olmak amacıyla bu işlemi uygulamaya yetkili olan üçüncü basamak bir hastanenin kulak burun boğaz hastalıkları kliniğine başvurmalıdır. Ülkemizde birçok üçüncü basamak sağlık kurumlarında koklear implantasyon uygulanmaktadır. Kulak burun boğaz hastalıkları hekiminin yapacağı ilk muayene sonrası hastanın işitme ve konuşma testleri yapılır. Kulak yapısı radyolojik yöntemlerle görüntülenir. İlgili hekim hastanın implant adayı olduğuna kanaat getirirse, üç kulak burun boğaz uzmanı hekimin imzasıyla çıkartılacak heyet raporuyla, hasta ameliyat programına alınır.” 

Tedavi edilmeyen işitme kayıplarının kişide ve yakın çevresinde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açmaya başladığını vurgulayan Dr. Bayazıt, toplumdan izole olmaya başlayan bu kişilerde depresyonun baş gösterdiğini, kişinin iletişim becerilerinin ve öğrenme kabiliyetinin azalmaya başladığını ifade etti. Tedavi edilmeyen işitme kayıpları ile erken bunama (demans) arasında bir ilişki de tespit edildiğini söyleyen Dr. Bayazıt, işitme kaybı fark edildiğinde zaman kaybedilmeden bir KBB uzmanına gidilmesinin kritik olduğuna dikkat çekti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Karlı Havada Yürürken Düşme Tehlikesine Dikkat

Beklenen kar yağışının gelmesi ile birlikte ortopedik yaralanmalar açısından riskli bir döneme giriliyor. Pek çok insan kar yağışı ve buzlanma nedeniyle yolda yürürken kayıp düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Bu süreci sağlıkla atlatmak için birtakım önlemlerin alınması gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Sofu, karlı ve buzlu zeminde yürürken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

 

Ara sokaklar, yokuşlar ve üst geçitlerdeki buzlanmaya dikkat edin

Kar yağışının ardından genellikle başta çocuklar ve gençler olmak üzere birçok kişi dışarı çıkarak kartopu oynamakta ve bu durumun keyfini çıkarmaktadır. Öte yandan çok sayıda insan da işe gitmek ya da işlerini halletmek için sokağa çıkmak zorundadır. Ancak karla birlikte gelen dondurucu soğuğun, yürüyüş yollarında buzlanmaya neden olabileceği unutulmamalıdır. Ara sokaklar, yokuşlu yollar ve üst geçitler buzlanma riski en fazla olan alanların başında gelmektedir. Karla birlikte şiddetini artıran tipi nedeniyle de zaman zaman sokakta yürümenin imkansızlaştığı durumlarda, kaygan yollarda kayarak düşmeye bağlı kazalar ciddi kırıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle özellikle ileri yaş grubundaki kişilerin mecbur haller dışında karlı günlerde dışarıya çıkmaması önemlidir. 

 

Kaymayan ayakkabı ve düşmelerde koruyacak çok katlı yumuşak giysi tercih edin

Yoğun kar yağışı ve buzlanma olan bu günlerde kayarak düşmeye bağlı yaralanmalardan korunmak için evden dışarı çıkmadan önce bazı önlemler alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında ise tabanı kaygan olmayan, uygun kışlık ayakkabılar gelmektedir. Herhangi bir düşme sonrası meydana gelebilecek travmalardan korunmak için de darbelere karşı koruyucu olabilecek çok katlı yumuşak giysiler tercih edilmemeli, rüzgar ve tipiye karşı görüş engelini kapatan giysilerden de uzak durulmalıdır. Hem kar yağışından korunmak hem de herhangi bir düşmeye karşı destek olması için kişi yanına sağlam bir şemsiye alabilir. 

 

Soğuktan korunmak için eller cepte yürümeyin 

Çoğu insan eldiven takmak yerine soğuktan korunmak için buzlu yollarda elleri cebinde yürümektedir. Bu durumda buzlu alanlarda yaşanan düşmeler sonrası meydana gelen travmaların en önemli sebeplerini oluşturmaktadır. Çünkü her iki eli de ceplerinde yürüyen bir kişi, kaydığında dengesini korumasını veya düşerken refleks olarak bir yerden destek almasını imkansız hale getirmektedir. Bunun dışında yürüme sırasında acele edilmemeli, adımlar olabildiğince dengeli, yavaş ve küçük atılmalıdır. Eşyalar iki elde birden taşınmamalı, bir el mutlaka boş bırakılmalıdır. Merdiven kullanmanın gerektiği üst geçitlerde basamaklara ayak tabanının tamamıyla ve dengeli basmaya dikkat edilmeli, tırabzanlardan destek almadan merdivenden inilmemelidir. Ayrıca yürümek zorunda kalınan yollarda buzlanmanın yoğun olduğu kısımlardan kaçınmaya çalışılarak bir rota oluşturulması, uygunsa da farklı yani buzlanma olmayan yolların tercih edilmesi gerekmektedir. 

  

Kaygan zeminler en çok el ve ayak bileği kırığına neden oluyor
 Karlı ve buzlu zeminde yaşanan kazalarda en sık yaralanma biçimi, kollar açık şekilde ellerin üzerine düşme veya sırtüstü düşmelerdir. Bu ortopedik travmalar; el bileği kırıkları, dirsek kırıkları, omuz çıkığı, ayak bileği kırıkları, kalça ve omurga kırıklarının oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, baş ve boyun darbeleri de omurga yaralanması veya kafa içi kanama sonucu hayati risk yaratabilecek yaralanmalara yol açabilmektedir. Buzlu alandaki her türlü düşme riskine karşı kişinin ayağa kalkmadan önce kendisini kontrol etmesi gerekmektedir. Özellikle de üzerine düştüğü uzvu kontrol etmesi, herhangi bir ağrı ve hareket kısıtlılığı olması durumunda hemen yanındaki kişilerden sağlık ekibine bilgi vermesini isteyerek hareket etmeden beklemesi önemlidir.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Covid negatife dönse de bu 5 kurala dikkat!

Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19’dan korunmak için maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uymak kadar sağlıklı beslenerek güçlü bir bağışıklığa sahip olmak da büyük önem taşıyor. Tüm bu önlemlere rağmen Covid enfeksiyonuna yakalanıp iyileşenlerin de ‘Covid-19’u atlattım’ diye düşünmeyip, iyileştikten sonra da sağlıklı beslenmeye dikkat etmeleri gerekiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase “Covid-19 enfeksiyonu geçirip iyileşseniz de virüse tekrardan yakalanabilme ihtimaliniz var; ayrıca vücudunuz hastalık sonrası bir toparlanma süreci yaşar. Bağışıklığınızı güçlü tutmak ve toparlanmaya destek olmak için vücudunuzun ihtiyacınız olan vitamin, mineralleri karşılamalısınız. Bazı besinler diğerlerine göre daha fazla vitamin, mineral ve antioksidan içeriyor. Covid sonrası dönemde de bu besinleri mutlaka günlük rutininize eklemenizde fayda var.” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase, Covid sonrası vücut direncini artıran 10 besini ve Covid negatife dönse de dikkat edilmesi gereken 5 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Nar

Nar mevsim meyveleri arasında antioksidan gücü oldukça baskın bir meyve. İçerisindeki polifenoller sayesinde hücre hasarını azaltıyor. Bunun yanında hastalık sürecinde oluşan inflamasyonu azaltmaya yardımcı oluyor. Narı yarıya bölüp salatalarınıza ekleyebilir veya ikindi vakti ara öğün olarak yoğurdunuzun içerisine ekleyebilirsiniz. Eğer kemoterapi tedavisi görüyorsanız nar tüketmek sizin için sakıncalı olabilir.

Turunçgiller

Turunçgil ailesinden limon, portakal ve mandalina C vitamininden zengin olmaları sebebiyle  mutlaka tüketilmesi gerekenlerden. Bu meyveler, C vitamini ve antioksidan içeriği ile serbest radikallerle savaşıyor ve bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Ayrıca turunçgillerin içerisindeki hesperidin ve apigenin gibi flavonoidler beyin sağlığını koruyarak nörodejeneratif bozuklukları önlüyor. Her gün 1 limonu salatanıza ekler ve 1 adet portakal tüketirseniz günlük C vitamini ihtiyacınızı takviyeye gerek kalmadan karşılayabilirsiniz.

Yumurta

Yumurta kaliteli bir protein kaynağı ve ihtiyacımız olan tüm amino asitleri bir arada bulunduran bir besin. Yumurta Covid-19 geçirdikten sonra hücre hasarını toparlamak için artan protein ihtiyacınıza destek olur. Vücudunuzdaki iyi kolesterolü artırarak kalp sağlığınızı korur. Yumurtayı kahvaltıda haşlanmış olarak veya öğlen yemeğinizin yerine omlet şeklinde tüketebilirsiniz.

Balık

Kaliteli protein kaynaklarından balık güçlü bir bağışıklık için günlük beslenmenizde yer alması gereken bir besin. İyot, protein ve sağlıklı yağ içeriğiyle vücudunuz için oldukça faydalı. Haftada 1 tüketeceğiniz balık; inme ve kalp krizi geçirme riskini azaltıyor. Önemli bir nokta balığın pişirme yöntemi. Kızartma işlemi balığın yağ oranını artırıyor ve sağlıklı besin içeriğini azaltıyor. Balığı pişirirken mutlaka haşlama, ızgara veya fırında yöntemleri kullanılmalı.

Brokoli

Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase “Brokoli; koyu yeşil renkli bir sebze olmasıyla vitamin deposu olduğunu gösteriyor. C vitamini, K vitamini ve biyoaktif bileşikler içermesiyle bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor, inflamasyonu azaltıyor. Zengin lif içeriği kalp-damar sağlığınızı koruyor. Aynı zamanda sindirimi kolaylaştırarak, kabızlık probleminden koruyor. Lahanagiller ailesinden olan lahana ve brüksel lahanasını da tüketmeyi ihmal etmeyin. Eğer fazla gaz şikayeti yaşıyorsanız brokoli tüketiminizi sınırlandırabilirsiniz” diyor.

Havuç

Havuç; koyu turuncu rengini betakaroten adında çok değerli bir antioksidandan alıyor. Bu antioksidan bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Fakat bunun yanı sıra A vitamini, K vitamini, potasyum içeriğiyle kan akışını düzenliyor. Tansiyon problemi olan kişileri olumlu etkiliyor. 'Havuç çok şekerli' demeyin. Eğer kan şekeri çok yüksek seyreden bir diyabet hastası değilseniz havucu mutlaka salatalarınıza, yemeklerinize ekleyin veya ara öğünlerde tatlı isteklerinizi bastırmak için 1-2 adet tüketin.

Zencefil

Zencefil, gingerol adında inflamasyonu azaltıcı güçlü bir bileşiğe sahip olmasıyla oldukça sağlıklı bir besin. Bağışıklık güçlendirici etkisinin yanı sıra mide bulantısı sıkıntılarına iyi geliyor. Bakteri ve virüslere karşı koyarak hasta olma riskinizi azaltıyor. Covid-19 sırasında veya sonrasında mide bulantısı yaşıyorsanız zencefil çayı tüketmeyi deneyebilirsiniz.

Bal

Bal, doğal olduğu takdirde içerisinde çok değerli antioksidanlara sahip bir besin. Hastalık sırasında oluşan öksürük semptomlarını azaltıyor ve uyku kalitesini artırıyor. Covid-19 sonrası hala öksürük semptomları yaşıyorsanız günde 1 tatlı kaşığı bal tüketmeyi deneyebilirsiniz. Bunun yanı sıra tatlı bir besin olmasıyla paketli gıda tercih etmek yerine sağlıklı bir besin ile bu ihtiyacınızı karşılayabiliyorsunuz. Tüketirken mümkün olduğunca işlenmiş olmasından kaçınmak ve toksik madde oluşumunu engellemek adına yüksek ısıya maruz bırakmamak gerekiyor. Ayrıca 1 yaş altı bebeklere bal verilmemeli.

Badem

Badem, bolca E vitamini, magnezyum ve lif içeriyor. İçerisindeki sağlıklı yağlar kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığınızı güçlendiriyor. Ayrıca E vitamini gibi güçlü antioksidanlar sayesinde bağışıklık sisteminizi destekliyor. Uyku bozukluğu yaşıyorsanız badem tüketebilirsiniz, bademin uykuyu düzenleyici etkisi bulunuyor. Badem tüketirken dikkat etmeniz gereken bir özellik çiğ olması, kavrulmuş bademler yüksek tuz ve yağ içeriği ile fazla tüketiminde kilo artışı ve kolesterol yüksekliğine sebep olabiliyor.  

Su

Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase “Su tüketimi hayatın her evresinde olduğu gibi Covid-19 virüsü ile mücadelede ve iyileştikten sonra da oldukça önemli. Ateş ve enfeksiyon ile vücudunuzun kaybettiği suyu geri koymak gerekiyor. Bu nedenle toparlanma evresinde su tüketmek çok önemli. Günde en az 8-10 bardak su tüketin. Sıvı desteği olması adına çorba ve bitki çayları tüketebilirsiniz.

Dikkat! Covid negatife dönse de; 

  • Her renkten besin tüketmeye devam edilmeli.
  • Dengeli beslenmeli.
  • Yeterli protein tüketilmeli.
  • Bol bol su tüketmeli.
  • İşlenmiş gıdalardan, şekerli, gazlı içeceklerden ve paketli hazır gıdalardan uzak durulmalı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Rüya Ersavcı ‘Peri Masalı’ ile müzik dünyasına geri döndü

90’lı yıllara damga vuran isimlerden olan Rüya Ersavcı ‘Peri Masalı’ ile müzik piyasasına geri döndü.

‘İstemiyorum Baba’ şarkısı ile hafızalara kazınan Ersavcı o dönem çocukların ve gençlerin ilgisini çekmeyi başarmıştı. Sanatçı uzun bir ara verdiği müzik piyasasına ise geçtiğimiz yıl çıkardığı ‘İki Kelime’ adlı şarkısıyla tekrar giriş yapmış, ‘Peri Masalı’ ile yoluna devam etmektedir. Şarkını sözleri Erol Özdamar’a müziği ve aranjesi Altay Ekren’e ait.

Sahneyi Özledim

Pandemiden önce Hakan Eren ve Metin Özülkü’nün hazırladığı 90’lar projesiyle Moda Kayıkhane’de sahne aldığını ama pandemi sürecinde ara vermek zorunda kaldıklarını dile getiren Rüya Ersavcı ‘Tabii ki önümüzdeki süreçte konserler ve yeni projelerimizle sevenlerimizle buluşmaya tam gaz devam edeceğiz. Salgın döneminde en çok konserlerde şarkı söylemeyi özledim. Ben de pandemi sürecini en dikkatli şekilde kurallara uyarak geçirmeye çalışıyorum’ dedi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zahide Yetiş ile Bingo Oxyjen’in Nefes Aldıran Yeni Reklam Filmi Yayında!

Nefes aldıran hijyenden ilham alan Bingo Oxyjen, Zahide Yetiş ile başarılı işbirliğinin 3. yılında; kategoriye getirdiği inovasyon ile güç katmaya devam ediyor. 

Zahide Yetiş, yeni reklam filminde bu sefer çamaşırların gerçek beyazlığını korumak için, çamaşırlarda ve yaşam alanlarında kalıntı bırakan “Petrol Bazlı Optik Parlatıcı”ya ihtiyaç olmadığını söylüyor ve tüketicilerini çamaşırlarını Oxyjen’lemeye, petrol bazlı optik parlatıcı içermeyen formülü ile gerçek Oxyjen beyazlığıyla tanışmaya davet ediyor.  

Barış Berberoğlu’nun yönetmenliğindeki filmde, Bingo Oxyjen’in leke çıkarma gücünden taviz vermeden üstün çıkartma gücünün de korunduğunun altı çiziliyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

17. Akbank Kısa Film Festivali online olarak düzenlenecek!

Sinemaseverlerin buluşma noktası haline gelen Akbank Kısa Film Festivali, sinema sanatı için kısa filmin öncü rolünün bilinciyle 22 Mart – 1 Nisan tarihleri arasında 17. kez düzenlenecek.

Ulusal ve uluslararası olmak üzere iki ayrı kategoride gerçekleştirilecek 17. Akbank Kısa Film Festivali Yarışma Bölümü’ne bu yıl 71 ülkeden toplam 2.048 kısa film başvurdu.

 

Kısa Filmlerin senaryo aşamasından desteklenmesine yönelik oluşturulan “Forum” bölümü senaryo yarışmasına ise bu yıl 796 proje başvuruda bulundu.

 

“Festival Kısaları”, “Dünyadan Kısalar”, “Kısadan Uzuna”, “Deneyimler”, “Belgesel Sinema”, “Perspektif”, “Özel Gösterim” “Forum” bölümlerinden oluşan ve yerli yabancı çok sayıda sinemacıyla söyleşi ve atölye çalışmalarının gerçekleşeceği 17.Akbank Kısa Film Festivali’nde tüm etkinlikler bu yıl online olarak gerçekleşecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dijital Sahne’nin Hırçın Kız’ında Birce Akalay ve Serkan Altunorak başrollerde

 Zorlu PSM prodüksiyonu, Based Istanbul iş birliği ve Türk Tuborg A.Ş. katkılarıyla hayata geçirilen ve tiyatronun kültleşen eserlerinin günümüz perspektifinden yorumlandığı kesitleri seyirciyle buluşturan ‘Dijital Sahne’ yedinci haftasında tiyatro severlerle buluşmaya devam ediyor.

 18 Şubat Perşembe, saat 20.00’da, Zorlu PSM YouTube kanalında bu defa “Hırçın Kız” izleyicilerle buluşuyor. Tüm dünyada tiyatro denince akla ilk gelen isim William Shakespeare’in unutulmaz komedilerinden “Hırçın Kız”ın başrollerini Birce Akalay ve Serkan Altunorak üstleniyor.

 

Zorlu PSM prodüksiyonu, Based Istanbul iş birliği ve Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla hayata geçirilen “Dijital Sahne”nin bu haftaki gösteriminde William Shakespeare’in zamansız ve mekansız komedi başyapıtlarından “Hırçın Kız” seyirciyle buluşuyor. Günümüz tiyatro sahnesinin en cesur ve özgün rejilerinde imzası bulunan İbrahim Çiçek’in uyarlaması ve yönetmenliğinde, tiyatronun kültleşmiş eserlerinden bölümleri modern bir görsel hikaye anlatıcılığıyla birleştirerek dijital dünyaya taşıyan “Dijital Sahne” seyirciye yeni nesil bir tiyatro izleme deneyimi sunuyor.

 

Sevmediğin için suçlu musun, haksız mısın veya hırçın mısın?

 

Shakespeare’in kült komedi metinleri arasında öne çıkan “Hırçın Kız”, Birce Akalay ve Serkan Altunorak’ın göz dolduran performanslarıyla tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. “Hırçın Kız”, tanımadığınız, tanışmadığınız veya tanımak için çabalamadığınız birinin hayatında ne kadar söz sahibi olabiliriz konusunu odağına alarak “Kim kimin hayatında söz sahibi olabilir?” sorusunun peşine düşüyor. Etiketler üzerine bir oyun olan “Hırçın Kız” seyirciye evliliğin neden bu kadar önemli olduğunu düşündürtmeyi hedeflerken, kararının bireysel olarak verilmeden gerçekleşen bir evlilliğin perdesini aralıyor. 

 

Yüzyıllar önce kaleme alınmış olmasının yanında zamansızlığı ile her dönem izleyicilerde karşılığını bulan Shakespeare’in ölümsüz komedisi “Hırçın Kız”da, ilişkilerdeki etiketlemelerden sıyrılmak ve kibarlık maskesinin ardına saklanmaktan vazgeçmenin öneminin altı bir kere daha çiziliyor. “Hırçın Kız”ı daha önce deneyimlemediğiniz dijital formatta, Birce Akalay ve Serkan Altunorak’ın büyüleyici performansı ile 18 Şubat Perşembe akşamı saat 20.00’de Zorlu PSM YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Birinciliği Azerbaycanlı sanatçı kazandı

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması sonuçlandıİzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması sonuçlandı. 62 ülkeden 549 çizerin bin 672 eserle katıldığı yarışmada birincilik ödülünü Azerbaycan’dan Seyran Caferli elde etti. “Kadın dostu kent” unvanıyla önemli çalışmalara imza atan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması sonuçlandı. 62 ülkeden 549 çizerin bin 672 eserle katıldığı yarışmada birincilik ödülünü Azerbaycan’dan Seyran Caferli, ikincilik ödülünü İsviçre’den Ernst Mattiello, üçüncülük ödülünü ise Türkiye’den Halit Kurtulmuş Aytoslu aldı. Mansiyon ödülleri ise Belçika’dan Luc Vernimmen, Endonezya’dan Abdul Arif ve Kazakistan’dan Galym Boranbayev’e gitti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dereceye giren ve ödül alan eserleri şehir içinde sergileyerek toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Eserler ayrıca 8 Mart etkinlikleri kapsamında Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi ve Bıçakçı Han’da ziyarete açılacak ve bir albümde toplanacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı