Aylık arşivler: Şubat 2021

Bitdefender Antivirüs, Av-Comparatives 'Üstün Ürün' ödülünü kazandı!

Dünya çapında 500 milyondan fazla kullanıcıyı koruyan lider siber güvenlik şirketi Bitdefender, yıl boyunca yapılan her testte maksimum puan alarak 2020 için AV-Comparatives’in prestijli “Üstün Ürün” ödülünü kazandı.
Bağımsız siber güvenlik analiz şirketi AV-Comparatives, geçen yıl Şubat ayından Kasım ayına kadar yaptığı kötü amaçlı yazılım koruması, performans, gelişmiş tehdit koruması ve diğer kategorileri kapsayan 7 zorlu test turunda Bitdefender Antivirüs’e Gelişmiş+ derecesini verdi. Önde gelen 17 siber güvenlik ürününe karşı küresel rekabette Bitdefender, her testte maksimum puan alarak 2020 için AV-Comparatives’in prestijli “Üstün Ürün” ödülünü kazandı.

Bitdefender Antivirüs “Yılın Ürünü” Kategorisine Liderlik Ediyor

Geçtiğimiz 10 yıl boyunca, Bitdefender Antivirüs’ün ‘Yılın Ürünü’ ödülünü 4 kez kazanarak bu ödülü kazanan lider satıcı olduğu raporlanırken AV-Comparatives kurucusu ve CEO’su Andreas Clementi bu durumu “Bitdefender Antivirüs, her alanda etkileyici bir performans geçmişine sahiptir. Uzaktan çalışanlar için siber güvenliğin tarihinin yazıldığı bir yıl olan 2020, istisna değildi.” sözleriyle değerlendirdi.

“Bitdefender Her Yıl Etkileyici Sonuçlar Elde Ediyor”

“Siber güvenlik, 2020’de daha da büyük bir önem kazandı, kullanıcılar giderek daha fazla evden çalışıyor ve kendilerini siber suçlulardan korumakla kalmayıp aynı zamanda iş bağlantılarını güvence altına alma sorumluluğunu da üstleniyor.” ifadelerinde bulunan Bitdefender’in Tüketici Çözümlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ciprian Istrate, “AV-Comparatives gibi analiz şirketleri tarafından yapılan bağımsız testler, kullanıcılara tehlikeli zamanlarla yüzleşmelerine yardımcı olacak bir siber güvenlik tedarikçisi seçerken mükemmel bir kaynak sunuyor ve Bitdefender Antivirüs her yıl etkileyici sonuçlarla tüm testleri başarıyla geçiyor.” diyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Cem Bölükbaşı’dan Formula 3’te büyük başarı

Sanal pistlerdeki başarılarını gerçek pistlerde de gösteren genç pilot Cem Bölükbaşı, Formula 3 Asya şampiyonasının üç yarıştan oluşan Dubai’deki ilk ayağında performansıyla alkış topladı.
Espordan gerçek pistlere geçiş hikayesi ve gösterdiği yüksek performans ile tüm dünyada adından söz ettiren Cem Bölükbaşı, kariyerinde ilk defa katıldığı Formula 3 Asya şampiyonasında iyi bir başlangıç yaptı. Şampiyonanın 3 yarıştan oluşan ve Dubai Autodrome’da düzenlenen ilk raundunda 23 pilot arasından topladığı puanlarla 8. sıraya yükselen Bölükbaşı, deneyimli pilotların karşısında üstün bir performans sergiledi.

Genç yetenek turnuvaya hızlı başladı

29-30 Ocak tarihleri arasında Dubai Autodrome’da gerçekleştirilen ve üç yarıştan oluşan ilk rauntta Cem Bölükbaşı, 23 pilot arasından yarışları sırasıyla 7, 9 ve 8. sırada tamamlayarak topladığı 12 puanla genel tabloda 8.’liğe yükseldi. Formula 3’teki ilk deneyiminde büyük bir başarı yakalayan genç pilot, Formula 3 Asya şampiyonasının son takımlar şampiyonu olan Black Arts Racing ekibiyle, şampiyonanın ilerleyen rauntlarında da toplam 12 yarışa daha çıkmaya hazırlanıyor. Şampiyonanın bir sonraki ayağı Formula 1 takviminde de yer alan Abu Dabi’deki Yas Marina pisti. 4-5 Şubat 2021 tarihinde düzenlenecek şampiyonanın ikinci raundu da üç farklı yarışa sahne olacak.
Şampiyonada Doğuş Grubu’nun ana desteğiyle yer alan genç yarışçı, aynı zamanda Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Rixos Otelleri, Mavi Jeans ve TEM Agency’nin de desteğini arkasına aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Dubai Başkonsolosu İlker Kılıç da yarışlar sonrasında Cem Bölükbaşı ve ekibini ziyaret ederek, tebriklerini iletti.

Motorsporlarında en üst seviyeye doğru emin adımlarla ilerliyor

İlk Formula 3 deneyimini 2019 yılında Formula Renault Eurocup’ın 9. ayağında, Hockenheim pistinde elde eden genç yarış pilotu, tek koltuklu araç yarışında gösterdiği bu ilk başarılı performansla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Espordan gerçek yarışa geçişin en başarılı ve dünyadaki nadir örneklerinden biri olarak otoriteler tarafından yakından takip edilen Bölükbaşı, 2019 ve 2020 sezonlarında GT4 Avrupa Şampiyonası’nda ise Borusan Otomotiv Motorsport (BOM) takımının direksiyonunu paylaştı; 2020 sezonunu BOM takımında Pro-AM klasmanında ikincilik podyumunda tamamladı.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

VakıfBank, Şampiyonlar Ligi ikinci etabında sahne alıyor

Avrupa’nın en büyük kupasını dört kez kazanan VakıfBank, 2021 CEV Şampiyonlar Ligi C Grubu’ndaki ikinci ayak maçlarına Polonya’da çıkıyor. Bulgaristan’daki ilk ayak maçlarının üçünü de kazanan sarı-siyahlılar, yarın TSİ 20:00’de LKS Commercecon Lodz ile karşılaşacak. Bir sonraki gün TSİ 20:00’de ASPTT Mulhouse VB’yle oynayacak olan sarı-siyahlılar, gruptaki son maçında 4 Şubat Perşembe günü aynı saatte VC Maritza Plovdiv’le karşı karşıya gelecek.
CEV Şampiyonlar Ligi’ni dört kez namağlup olarak kazanan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Covid-19 salgını nedeniyle bu sezon iki ayaklı turnuva formatında oynanan 2021 CEV Şampiyonlar Ligi gruplarında ikinci ayak maçlarına Polonya’da çıkıyor. Bulgaristan’da oynanan C Grubu ilk ayak maçlarının üçünü de kazanarak, grupta dokuz puanla zirvede olan sarı-siyahlılar, Polonya’daki ilk maçında yarın TSİ 20:00’de ev sahibi LKS Commercecon Lodz’la karşılaşacak. Bir sonraki gün TSİ 20:00’de Fransa ekibi ASPTT Mulhouse VB’yle oynayacak olan sarı-siyahlılar, gruptaki son maçında 4 Şubat Kasım Perşembe günü aynı saatte Bulgaristan takımı VC Maritza Plovdiv’le karşı karşıya gelecek. Üç maçta Lodz Spor Arena’da oynanacak.

Yüksek seviyede maç oynamayı özledik

CEV Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı son 10 maçını da kazanan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı’nda Başantrenör Giovanni Guidetti, ”Öncelikle yeniden Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağımız için çok heyecanlıyız. Yaklaşık bir buçuk aydır tek maç oynadık, geçtiğimiz hafta Beşiktaş’la karşılaştık. Takımım yüksek seviyede maç oynamayı özlüyor, yüksek seviyeli rekabeti özlüyor. Bu yüzden Polonya etabı için çok heyecanlıyız. Grupta en iyi takım olduğumuzu biliyoruz ama rakiplerimiz gerçekten çok iyi voleybol oynuyor. Bu yüzden her maçta çok dikkatli olmalıyız. Çünkü Lodz’a karşı kazanmak kolay olmayacak. Aynı şekilde Mulhouse ve Plovdiv’e karşı kazanmak da kolay olmayacak. Bu rekabeti dört gözle bekliyoruz” dedi.

Gruptan lider olarak çıkmak istiyoruz

VakıfBank Kaptanı Melis Gürkaynak ise ”Bu sezon Şampiyonlar Ligi’ni pandemi nedeniyle farklı bir formatta oynuyoruz. Bulgaristan’da oynadığı ilk üç maçı kazanarak, gruptan çıkmak adına önemli avantaj elde ettik. Şimdi de Polonya’da bu avantajı koruyarak önümüzdeki üç maçı da kazanıp, gruptan lider çıkmak istiyoruz” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Pepsi UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Açılış Töreni'ni sunmaya devam ediyor

Pepsi, UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Açılış Töreni’ni 2021/22 ve 2023/24 sezonlarını da kapsayacak şekilde sunmaya devam edecek. 2016’daki açılıştan bu yana Pepsi, her finalde eşi benzeri görülmemiş bir etkinlik hayata geçirdi ve yılın en büyük spor etkinliklerinden biri olan finallerde unutulmaz canlı müzik performanslarına imza attı.
Bu işbirliği, PepsiCo’nun “UEFA Kadınlar Futbolu ile yapılan çok yıllık prömiyer iş birliğinin” 2025 yılına kadar devam etmesini de kapsıyor. Böylece PepsiCo’nun futbolun prestijli liglerinde gösterdiği varlığı genişliyor ve güçleniyor.
UEFA Şampiyonlar Ligi için Pepsi®, Pepsi MAX, Ruffles® ve Gatorade™ markalarının yanına SodaStream© de eklenmiş oldu. Etkinlikler; Doritos®, Ruffles®, Lipton® ve 7UP® ile de desteklenecek.
PepsiCo Global CCO’su Ram Krishnan, konuyla ilgili şunları söyledi: “2015’te sponsorluk anlaşması başladığından beri, PepsiCo ve UEFA ortaklığı her yıl güçleniyor ve daha heyecanlı hale geliyor. Bugün 100’den fazla pazarımızın ikonik paket sunumları, satış noktası aktivasyonları, markalarımızı destekleyen en iyi futbolcular ile işbirlikleri ve ilgi çekici pazarlama kampanyalarını da kapsayan programlarla her sezona hevesle katıldığı en büyük küresel platforma ev sahipliği yapıyoruz. Bu yıl SodaStream’in iş birliğine dahil edilmesi, içecek sunmanın ötesine geçen ve tüketicilerin bireysel tercihlerine yanıt veren bir seçenek portföyü oluşturma çabamızı hayata geçirme fırsatı sunuyor. Dünyanın en sevilen sporu ile sevilen yiyecek ve içecek portföyümüz aracılığıyla tüketicilerimizle müşterilerimizi bir araya getirmenin ve bu güçlü ortaklığı sürdürmenin heyecanını yaşıyoruz.”
Ortaklık, eşitlik ve çevresel etkiler konularını iyileştirmeye odaklanmayı, giderek daha sürdürülebilir etkinlikler düzenlemek için iş birliği yapmayı, plastik atıkları azaltmayı ve geri dönüşümü temel bir öncelik haline getirme maddelerini de içeriyor. Bunlara ek olarak, Ürdün’deki mülteciler için futbol tesisleri sunan etkili bir programın hayata geçirilmesinin ardından PepsiCo ve UEFA Çocuklar için Vakfı, toplumun ihtiyaç duyan kesimleri için futbolun birleştirici gücünden yararlanan programlar yürütmek üzere iş birliği yapmaya devam edecek.
UEFA Pazarlama Direktörü Guy-Laurent Epstein ise iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “2015’ten bu yana UEFA’nın Şampiyonlar Ligi portföyünün ayrılmaz bir parçası haline gelen PepsiCo’yu yeni bir üç yıllık döngüde aramızda tekrar görmekten mutluluk duyuyoruz. Yenilikçi ve ilham verici bir ortak olan PepsiCo ile birlikte çalışarak bu enerji ve deneyimden faydalanmak istiyoruz. Böylece önümüzdeki yıllarda dünyanın dört bir yanındaki futbol taraftarlarına fayda sağlayacak geniş bir etkinlik yelpazesi geliştireceğiz.”

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Kış Aylarında Altıncı Hastalık Riskine Dikkat

Koronavirüs pandemisi ile yaşam düzeninin tamamen değiştiği bu günler, aslında bizlere viral hastalıklara neden olan virüslerin tanınması gerektiği ve ilgili önemler alınmadığında ne tür sonuçlarla karşılaşılabileceğimizi gösteriyor. Toplumda “altıncı hastalık” olarak bilinen herpes virüs ailesinden HHV-6 ve HHV-7 virüslerinin neden olduğu rahatsızlık ise çocuklarda kış aylarında yaygın olarak görülen sorunların başında geliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tuğrul Atay, ebeveynlerin altıncı hastalık ile ilgili bilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Küçük çocukların “gül hastalığı” olarak tanımlanıyor

Toplumda altıncı hastalık olarak bilinen “roseola infantum”, daha çok dudak ve genital bölgede uçuk meydana getirmesi ile bilinen herpes ailesinden gelen HHV-6 ve HHV-7 virüslerinin neden olduğu bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Altıncı hastalık çoğunlukla 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocukları etkileyen birkaç gün yüksek ateş ile seyrederek, ateş düştükten sonra vücutta gül renginde döküntülerle devam eden bir hastalıktır. Latince adı bu döküntülerin özelliğine atıfla roseola infantum yani küçük çocukların gül hastalığı olarak konulmuştur.

Yüksek ateş ile kendini gösteriyor

Çoğu çocukta altıncı hastalık (roseola infantum) hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben yüksek ateşle seyreder, bu yüksek ateş altıncı hastalığın en önemli belirtisidir. Altıncı hastalık viral enfeksiyonlar içinde çocukluk çağında ateşli havaleye (febril konvülziyon) en sık neden olan viral enfeksiyondur. Ateş 4 ile 7 gün arasında devam edebilir bu sürede çocukta halsizlik, iştahsızlık ve boyun lenf nodlarında şişme olabilir. Hastalığın devamında ateş birden düşer ve hastalığın ayırt edici 2. bulgusu olan pembe-kırmızı, deride çoğu zaman kabarık olmayan döküntü ortaya çıkar, döküntüler basmakla solar. Bazı döküntülerin etrafında daha açık renkli haleler oluşur daha sonra bu döküntüler boyna, yüze, kollara ve bacaklara yayılır. Ateş 3- 7 gün civarında devam eder ateş birden düşer ve döküntü başlar. Döküntüler birkaç saat ile birkaç gün arasında değişen sürelerde solar ve geçer.

Bulaşıcı olabilir

Altıncı hastalık bulaşıcıdır ancak koronavirüs, kızamık gibi büyük salgınlara yol açmaz. Enfekte olmuş bir çocuktan damlacık yoluyla konuşurken, hapşırırken veya öksürürken etrafa saçılarak yine aynı su bardağını, çatalı veya kaşığı kullanma ile de bulaşabilir. Bununla birlikte enfekte damlacıklar yüzeylerin üzerine konar ve bu yüzeylere dokunup el yıkanmadan ağız ve buruna dokunulursa bu yolla da altıncı hastalık yayılım gösterir. Döküntü ortaya çıkmadan çocuğun henüz sadece ateşi varken de bulaşıcıdır. Genellikle sadece çocuklara bulaşmakla birlikte nadiren erişkinlere de bulaşabilir. Bu durum genelde erişkinin virüsü çocuklukta geçirmiş ve bağışıklık kazanmış olmasına bağlıdır. Genel hijyen kurallarına uyarak en önemlisi ellerimizi sık aralıklarla yıkayarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek altıncı hastalıktan korunabiliriz.

Tedavinin en önemli aşaması iyi bir evde bakım süreci

Ayrıntılı bir anamnez (tıbbi geçmiş) ve dikkatli bir fizik muayene, iyi bir hekim hasta ve hasta yakını iletişimi ile ek bir tetkike gerek kalmadan tanı konulur, ateşin ve döküntülerin karakteristik özelliği ve ailenin verdiği bilgiler bu hastalığın tanısında en önemli unsurlardır. Arada kalınan vakalarda kan tahlilleri virüse özel spesifik serolojik tetkikler yapılabilir. Çoğu viral hastalıkta olduğu gibi altıncı hastalıkta da hastalığa özel bir tedavi bulunmamaktadır. Ateşin düşürülmesi için parasetemol ve ibuprofen içerikli ilaçlar kullanılabilir. Bunun yanında, ateşi kontrol altına almak için ılık duş aldırmak, ortamın ısısını 22 – 24° arasında tutmak ve ılık su ile ıslatılmış bezlerle soğutma yapmak gerekmektedir. Beslenmesi azalan çocuklarda damar yolu ile serum verilebilir ancak dehidratasyonu engellemek için bu aşamadan önce çocuğun sıvı alımının artırılması teşvik edilmelidir. Ayrıca ek komplikasyonlar varsa takibi bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından yapılmalıdır.

Viral enfeksiyonlar çocukların bağışıklık sisteminin birer öğretmeni gibi…

Tüm hastalıklarda olduğu gibi dengeli beslenmek, yapay veya koruyucu maddeler içeren paketli gıdalardan uzak durmak, sebze ağırlıklı tencere yemekleri ile çocuklarımızı beslemek, el yıkamak ve sosyal mesafeye dikkat etmek 6. Hastalık için alınabilecek önlemlerdir. Son olarak şunu da unutmamakta fayda var bu tarz çocukluk çağı viral enfeksiyonlar her zaman hayatımızın bir parçası olacaktır, viral enfeksiyonlar çocuğumuzun bağışıklık sisteminin birer öğretmeni gibidir. Önemli olan bu hayat paydaşlarını tanımak, ne zaman tehlikeli olabileceklerini ve ne zaman doktorunuzdan yardım almanız gerektiğini bilmektir.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Crown ESR 5200 reach trucklarda Mart’a kadar özel fiyat ve sıfır faiz avantajı

Temsa İş Makinaları, ileri teknoloji ve yüksek performansı buluşturan Crown ESR 5200 reach truck’ları avantajlı koşullarda sunan bir kampanya başlattı. 31 Mart 2021’de sona erecek olan kampanya kapsamında ESR 5200’ler uygun ödeme koşulları ve özel fiyatlarla satışa sunuluyor. Kampanya kapsamında işletmeler 12 ay vade ve sıfır faizli leasing kolaylığından faydalanabiliyorlar.
Türkiye distribütörlüğünü Temsa İş Makinaları’nın yürüttüğü Crown, depo çözümleri konusunda 2021’e kazançlı ve sağlam bir yatırımla başlamak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir kampanya başlattı. Crown reach truck modellerinde uygun ödeme koşulları ve özel fiyat avantajları sunan kampanya kapsamında 31 Mart’a kadar ESR 5200 reach trucklar avantajlı fiyatlarla satışta. Euro ödemelerde ise hem 12 ay vade ve hem de sıfır faizli leasing kolaylığı ile sunuluyor.
Crown ESR 5200 yüksek manevra kabiliyeti ve operatör konforu odaklı tasarımıyla öne çıkıyor. 1400 – 1600 kg aralığında yük kaldırma ve 9,5 metreye kadar yükselme kapasitesine sahip Crown ESR 5200 reach truck, özellikle dar raf aralıklarında istifleme ve yükleme uygulamalarında tercih ediliyor. Bu özellikleriyle depolarda işletmelerin en büyük yardımcısı olan model için işletmelerin farklı uygulama gereksinimlerine göre farklı şasi ve kabin opsiyonları da sunulabiliyor. Yine kullanıcıların manevra gereksinimlerine göre tekerlek dönüş açıları 180 derece veya 360 derece olarak ayarlanabiliyor. Modelde standart olarak sunulan OCS sistemi ise reach truck hızını ve tekerlerin dönüş açısını otomatik olarak analiz ediyor ve hızı en uygun aralığa düşürerek keskin dönüşlerde olası kazaları minimize ediyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Sportif, pratik ve zarif: Q5 Sportback

Audi, Q model ailesinin beğenilen üyelerinden Q5 Sportback, tamamen yenilenmiş haliyle yılın ikinci çeyrek döneminin sonunda Türkiye’de.
Dinamik hatlara sahip bu coupé, etkileyici tasarım ve teknolojik yeniliklerinin yanısıra, sportif tarzı ve günlük kullanıma uygunluğuyla öne çıkıyor.
Audi’nin Q ailesinin en yeni üyesi Q5 Sportback yılın ilk yarısı sonlarında Türkiye’de. Q model ailesinin en belirgin özelliği olan güçlü tasarımı ilk bakışta dikkat çeken Q5 Sportback’te sekizgen tek çerçeveli ızgaranın yanlarında yer alan büyük hava girişleri, Matrix LED farlar kesintisiz uzanan omuz çizgisi, yan marşpiye çıtaları bu dayanıklı görünüşü destekleyen tasarım öğeleri olarak öne çıkıyor.
Sera tipi yan camlar alçak biçimde uzanıyor ve aşağı doğru eğimine erken başlayarak, üçüncü yan camın keskin bir şekilde arkaya doğru daralmasını sağlıyor. Çarpıcı bir şekilde eğimli arka cam ve yükseğe monte edilmiş arka tampon, Q5 Sportback’e dinamik ve güçlü bir görünüm kazandıran diğer tasarım öğeleri arasında yer alıyor.

Verimli ve güçlü motor seçenekleri

Audi Q5 Sportback Türkiye’de TDI ve TFSI olmak üzere, 204 PS ile 265 PS arasında değişen güç çıkışlarına sahip iki motor versiyonuyla pazara sunulacak.
2.0 TDI motor Q5 Sportback 40 TDI quattro 204 PS güç ve 400 Nm tork üretirken, CUV’yi 7,6 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkarıyor. 222 km/sa maksimum hıza ulaşan Q5 Sportback’te güç aktarımı, yedi vitesli S tronic şanzımanla sağlanıyor.
Benzinli seçenek olan 2.0 lt 45 TFSI quattro 6,1 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaşabiliyor. Benzinli motor 265 PS güç ve 370 Nm tork üretiyor. İki litrelik TDI gibi, yedi vitesli S tronic şanzıman ve quattro kullanıyor.

Dijital ve sezgisel: kontroller ve bağlantı

Kontroller, ekranlar ve bilgi-eğlence sistemi için Q5 Sportback’te, Q5’te sunulan üçüncü nesil modüler bilgi-eğlence sistemi MIB 3 yerini alıyor. 12,3 inç ekranlı dijital Audi sanal kokpit plus ve head-up display’in de sunulduğu modelde MMI navigasyon plus bilgi-eğlence sistemi 10,1 inç dokunmatik ekranla eşleştirilmiş.
Bulut bilgisini kullanan ve “Hey Audi” diyerek etkinleştirilebilen sesli kontrol, araçla ilgili birçok otomobil ayarı yapmaya, bireysel kullanıcı profillerinde saklamaya ve myAudi müşteri portalına kaydetmeye imkan tanıyor.

Faydalı ve verimli: sürücü asistan sistemleri

Audi Q5 Sportback Adaptif Sürüş Asistanı, Öngörülü Verimlilik Asistanı, Dönüş Asistanı, Savrulma asistanı gibi çok sayıda sürücü asistan sistemi ile alınabiliyor.

Yenilikçi: dijital OLED teknolojisine sahip arka farlar

Q5 Sportback’te isteğe bağlı alınabilen özellikler arasında yenilikçi dijital OLED teknolojisine sahip arka farlar da yer alıyor. Homojen bir kırmızı ışık yayan üç organik diyot içeren farlar, ayrı ayrı kontrol edilebilen altı bölüme ayrılmış. Sürüş moduna göre, farklı görüntüler veren far sisteminde, örneğin, Adaptif Hız Sabitleyici veya Aktif Şerit Asistanı gibi asistan sistemlerinden birine sahip olan Q5 Sportback’e hareketsizken, arkadan iki metreden az bir mesafede yaklaşıldığında, tüm OLED segmentleri yanarak yakınlık tespiti sağlıyor.

Esnek alan konfigürasyonu: arka sıra koltuk artısı

Q5 Sportback’in 510 lt olan bagaj hacmi, arka koltukların katlanmasıyla 1480 l’ye ulaşıyor. Audi, Q5 Sportback’te ayrıca yana doğru kaydırılabilen ve ayarlanabilir koltuk arkalığı açılarına sahip, isteğe bağlı alınabilen arka koltuk sırasını da bu modelle sunuyor. Bu, temel konfigürasyondaki bagaj bölmesinin hacmini 60 l daha artırırken, koltuk arkalığı ve oturma yüzeyi tamamen arkaya ayarlandığında arka koltuktaki yolcular için gelişmiş konfor sunuyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)

Otomotivin yeni popüler lojistik yolu "Demiryolu"

2020’de yaşanan zorluklar, özellikle otomotiv endüstrisinde tedarik zincirlerinin ve uluslararası limanlara bağlanan demiryolu taşımacılığının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İki yıl önce limanın demiryolu bağlantısına yatırım yapan DP World Yarımca Terminali, geçtiğimiz yıl hem ihracat hem ithalat yüklerine alternatif bir taşıma yöntemi sunarak yük miktarında da artış yakaladı.
Geçtiğimiz yıla göre konteyner taşımacılığında demiryolu hattının kullanımı TEU bazında organik büyümeyi aşarak yüzde 10’un üzerinde arttıran DP World Yarımca, demiryolunun küresel taşımacılıkta öneminin artması ve Doğu Avrupa ile Çin arasındaki ağın her geçen gün gelişmesi ile bu rakamın daha da artacağına kesin gözüyle bakıyor.
Geçtiğimiz yıl, DP World Yarımca’nın demiryolu bağlantısından yararlanan en önemli sektörlerden biri de otomotiv oldu. Otomotiv sektörü tüm demiryolu taşımasının yüzde 14’ünü tek başına yaptı. Limana 60 kilometre mesafedeki Toyota’nın Sakarya üretim tesisleri de konumu nedeniyle bu hizmetin en yoğun kullanıcılarından biri oldu. Otomotiv devi, taşıdığı bitmiş ürün, parça ve aksesuarlarla demiryolu hattındaki toplam otomotiv yükünün yüzde 12’sinden fazlasını yaptı.
DP World Yarımca CEO’su Kris Adams, Toyota gibi müşteriler sayesinde en uygun maliyetli ve çevre dostu taşımacılık çözümü olan demiryolu ve deniz yolu kombinasyonunu artırmaya devam edeceklerini belirtti. Adams, böylece tüm taşımalarda hem finansal olarak hem de çevresel etki açıdan en sürdürülebilir çözümü sunabileceklerini açıkladı.
Adams, “İki yıl önce limanımızda demiryolu bağlantısı yatırımını yaptık. Anadolu’da üretim yapan tüm firmalar için demiryolu ile denizi bir araya getirmek kritik önem taşıyor. Türkiye’de bizim gibi özel ve kamu kuruluşlarının attığı adımlar sayesinde hem ihracatta hem de ithalatta hız ve maliyet açısından avantaj sağlayabiliyoruz. Ayrıca yükleri daha çevreci bir şekilde istenilen yerlere taşıyabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Kris Adams ayrıca, “Demiryolu ve denizyolunun birlikte kullanımı önümüzdeki yıllarda küresel taşımacılık sektöründe çok daha yaygın hale gelecek. Türkiye’deki otomotiv sektörüne de vizyoner ve çevreci bakış açıları için teşekkür ederiz” dedi.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)