Aylık arşivler: Nisan 2021

Hasan Ekici’den 1 Mayıs Mesajı

Başkan Ekici, 1 Mayıs mesajında şu ifadelere yer verdi:

 

2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü salgın sebebiyle geçmişte yaşanan 10 binlerin katıldığı mitingler yapılamayacak. Ekonomik kriz ve üzerine gelen Covid-19 salgınıyla hepimiz zor günler geçiriyoruz: işçiye emekçiye tedbir yok, aşı yok! İş yok, gelir güvencesi yok!

 

Tüm çalışanlarımızın derhal aşılanması, salgınla mücadelede şirketlerin çıkarlarının, siyasi hesapların değil, halk sağlığının esas alınması, İşten çıkarma yasağının tüm istisnalarının kaldırılması, milyonlarca işçinin haksız-hukuksuz biçimde işten atılmasına yol açan Kod-29 zulmüne ve ücretsiz izin dayatmasına son verilmesi, tüm işçilerin en az asgari ücret kadar Kısa Çalışma Ödeneği alabilmesi, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işverenlere yapılan destek ve teşviklerin durdurulması, işçinin fonunun sadece  işçilere tahsis edilmesi, Pandemi süresince asgari ücretin vergi ve kesintilerden muaf tutulması temennisi ile Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir Dünya ve Türkiye için göreceğimiz günlerin Gelecek’ te gelmesi dileğiyle bütün emekçi kardeşlerimizin alın teri ve emeğin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü´nü kutlar sağlıklı günler dilerim"

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tarih dizileri tarih bilinci oluşturuyor mu

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, tarih bilinci ve tarih dizilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

 

Tarih anlamlı bir geçmiş parçasıdır

 

Tarih bilincinin ‘İnsan nedir?’ sorusunun bir parçası olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, “İnsanı etrafımızda gördüğümüz diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, üzerine düşündüğü ve hayal kurduğu geçmiş ve gelecek algısına sahip olmasıdır. Tarih dediğimiz kavram da yalnızca geçmiş değildir çünkü zira bütün geçmiş tarih değildir. Tarih, anlamlı bir geçmiş parçasıdır. Mesela bir serçe için dün veya geçmiş belki var olabilir fakat tarih yoktur. Bu bakımdan insanın şimdi algısının, ben kurgusunun ve kimliğinin temel yapıtaşı kendi tarihini kurgulamasıdır. Bu kurgunun olabildiğince doğru ve gerçeğe yakın olması için tarihe dürüstçe ve sorumlulukla yaklaşmak gerekir. İşte bu sebeple tarih bilinci, insan bilincinin beni ‘ben’ yapan çok önemli bir boyutudur.” dedi.

 

Türkiye tarihi, dünya tarihi ile değerlendirilmeli

 

İnsanın beni ‘ben’ yapanı bilmek istediği gibi, beni ‘biz’ yapanı da bilmek istediğini ifade eden Aydemir, “Kiminin ‘biz’ i dar, kimininki geniş olabilir. Herkesin ‘biz’ ile kurduğu ilişki aynı da olmayabilir. Bilimsel yaklaşımla yapılan tarih, hem bizim ‘biz’ imizi hem de başkalarının ‘biz’ ini anlamak konusunda ilk başvurulacak alandır. Bu bakımdan Türkiye tarihinin sağduyulu bir biçimde öğrenilmesi birey-toplum ilişkisinin sağlıklı kurulmasını sağlama potansiyeli taşıyor. Bir kişi, Türkiye tarihi çalışarak bizi biz yapan değerleri bütün boyutlarıyla öğrenebileceği gibi, insanlık tarihi çalışarak da beşeriyetin ilgi duyduğu bir alandaki toplam tecrübesini edinebilir. Bu bakımdan Türkiye tarihi, hiçbir zaman kendi başına değil, mutlaka dünya tarihi ile beraber değerlendirilmelidir.” diye konuştu.

 

Her kuşak tarihe kendi sorularını yöneltmeli

 

Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, ‘Biz bugünde yaşıyoruz. Nereye bakarsak bakalım ancak bugünden bakabiliriz’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Beşeriyetin başlangıcından beri insanlar doğuyor, büyüyor ve ölüyor. Büyürken kendilerini ve dünyayı tanıyor. Bu sürecin herkes için tekrar etmiş ya da ediyor olması, o süreçten halihazırda geçmekte olan her bir insanın, mesela bugün 18-19 yaşında olan bir gencin tecrübesini değersiz kılmaz. Her kuşak kendine, topluma, dünyaya ve tarihe kendi sorularını yöneltmeli. Bunu sağlıklı bir şekilde yapabilmek için de kendisinin farkında olmalı. Bundan 50-100 sene önce yazılmış Selçuklu ve Osmanlı tarihi anlatıları, o toplumları bize o yazarların gözüyle gösteriyor. Oysa Selçuklu da Osmanlı da Türkiye’de yaşayan herkesin tarih tecrübesinin bir parçası. Öyleyse onlar hakkında kendi zihnimizle düşünmek, onlara kendi durduğumuz yerden kendi gözlerimizle bakmak ve kendi sorularımızı sormak durumundayız.”

 

Diziler izleyicide tarih bilinci oluşturmuyor!

 

Selçuklu ve Osmanlı tarihini anlatan dizilerin öncelikle birer televizyon gösterisi olduğunu vurgulayan Aydemir, “Bu diziler, televizyon gösterilerine has değerlendirme kıstasları içinde değerlendirilmelidir. Bu bakımdan dizilerin izleyicilerde tarih bilinci oluşmasında doğrudan rolü olduğu söylenemez. Fakat bu dizilerin yanı sıra tarih programı yapan youtuberlar tarafından amatörce veya profesyonelce hazırlanan içeriklerin tarihe merak uyandırdığı kesindir. Bu merak çok değerlidir çünkü merak bilimin atasıdır ve şuurun da çok önemli bir parçasıdır. Merak denen olgu yönlendirilebilir, genişletilebilir, eğitilebilir fakat aynı zamanda da boşa harcanıp tükenebilir bir hazinedir.” ifadelerini kullandı.

 

İnsanın ne okuduğu ve kimi dinlediği önemli

 

Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, ‘Tarih, insanın hayat tecrübesi ile edinebildiği türden bir bilgi değildir.’ diyerek sözlerini şöyle tamamladı: 

 

“Tarih, insanın dinleyerek ya da okuyarak öğrendiği türden bir bilgidir. Bu bakımdan insanın ne okuduğu ve kimi dinlediği önemli. Tarih bilincinin, ben algısının, kişinin toplumla girdiği ilişkinin önemli bir anahtarı burada yatar.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tam kapanma sinema sektörünü heyecanlandırdı!

Bir yılı aşkın süredir kapıları kapalı olan sinemaların ne zaman açılacağı merak konusuydu. Tam kapanma ile birlikte 7 milyar TL’lik sinema sektörü bayram sonrasında kapılarını açmak için umutlu. Sinemaport Genel Yayın Yönetmeni Levent Cengizhan, “Bu kapanma ile vakaların düşmesi, sinema sektöründe de umutlu bekleyişe neden oldu” dedi. 

 

Vaka sayılarının düşüş göstermesiyle 1 Nisan’da kapılarını açmayı bekleyen sinema sektörü, virüsün mutasyona uğraması ve vakaların artmasıyla yeniden belirsizlik içerisinde girdi. Tam kapanma kararının sektöre umut verdiğini söyleyen Sinemaport Genel Yayın Yönetmeni Levent Cengizhan, “Vakaların düşmesini heyecanla bekliyoruz. 1 yılı aşkın süredir perdeler kapalı. Devletimizin sunduğu finansal destekler biraz merhem olsa da, ekonomik kriz sektörümüzde hala devam ediyor. Umuyoruz ki bayram sonrasında açılış tarihlerimiz belli olur” diye konuştu.

 

Sektörde dijital yatırımlar devam etti! 

Sinemaport olarak bir yılı aşkın süredir yayın yaptıklarını kaydeden ve geçtiğimiz günlerde Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturan Levent Cengizhan, “Sektörümüzün medya ayağını daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Sektörümüzün büyüklüğü 7 milyar TL. Bu sektörün sesini daha da çok duyurmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple özellikle medya ve dijital yatırımlara, sektörümüzün de desteğiyle devam ediyoruz” diye konuştu.

 

Sinema televizyonu kuruyoruz!

Pandemi sürecinde yeni fikirler geliştirdiklerini belirten Cengizhan, “Youtube üzerinden yayın yapacak olan sinema televizyonunun alt yapısını tamamlamak üzereyiz. Bu televizyonumuzda, sinema programları, filmlerin set görüntüleri ve özel içerikler olacak. Eleştirmenler ve sinema yorumcuları da yine farklı içeriklerle kanalımızda yer alacak” dedi. Sektörün görünmeyen yüzünü göstereceklerini de ifade eden Cengizhan, “Özel röportajlarımızla desteklenecek olan içeriklerimiz sektörün sorunlarına da değinen programlardan da oluşacak” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İş Sanat’tan Çocuklara Çevrim İçi Atölyeler

İş Sanat, çocuklar için birbirinden eğlenceli ve eğitici atölyeleri çevrim içi ve ücretsiz olarak gerçekleştirmeye devam ediyor. 2019 yılında 21 bini aşkın, 2020 yılında pandemi önlemleri kapsamında ziyarete kapanmadan önceki 2,5 ayda ise beş binin üzerinde öğrenciyi ağırlayan Türkiye İş Bankası Müzesi’nin hazırladığı atölyeler İş Sanat’ın YouTube kanalı üzerinden çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Şimdiye kadar 30 binden fazla erişime ulaşan atölyeler yeni bölümleri ile sanatı öğretirken sevdirmeyi sürdürüyor.

 

İlk bölümü İş Sanat’ın 23 Nisan etkinlikleri kapsamında yayınlanan Kumbara Atölyesi’nde “Evde Kumbara Yapalım” ile kolay malzemelerle kumbara yapmayı öğrenen çocuklar “Kumbara Afişi Yapalım” ile birbirinden renkli afişlerden yola çıkarak kendi afişlerini tasarlayacaklar. “Geleceğin Kumbara Öyküsünü Yazalım” ile gelecekte kumbaranın nasıl olacağını anlatan bir öykü yazacaklar. Kumbara Atölyesi kapsamında çocuklar, tasarladıkları afişleri ve yazdıkları öyküleri #issanat etiketini kullanarak sosyal medyada paylaşabilecekler.

 

“Çocuklar İçin Oyunlar” serisinde Kumbara, Hayal Dünyası, Katı Sızı Gaz, Kelime Oyunu, Köşe Kapmaca, Noktalar ve Kutular, Pazar Çantam, Resimli Sözlük, Tersini Yap, Yansıma oyunları yer alıyor.  Çocuklar “Kedi Simba” ile bir yandan sanat eserleri yapımını öğrenirken bir yandan da resimli öykü yazmanın tadına varıyorlar.

 

Atölye Pikolo ile hazırlanan Atölye Buluşmaları serisi "Zamanlar Arası Sanat Yolculuğu”nda çocuklar “Zamanlar Arası Türk Sanatçılar” başlığında Fahrelnissa Zeid, Bedri Rahmi Eyüboğlu, İbrahim Çallı, Füreya Koral, Fikret Mualla’nın eserleriyle tanışıyor. “5 Kıta 5 Sanatçı” ile devam eden seride, Yayoi Kusama, Romuald Hazoumè, James Rizzi, Niki de Saint Phalle ve Judy Watson yer alıyor. Burcu Ural Kopan ve Gözde Eyce’nin hazırladığı Kitap ve Çizim Atölyesi ise yeni bölümleri ile çocuklarla buluşmaya devam ediyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Trendyol’dan esnaf ve KOBİ’lere bir yılda 480 milyon TL’lik destek

Trendyol, finansman, pazarlama ve eğitim gücüyle platformundaki esnaf ve KOBİ’lerin yanında olmaya devam ediyor. 2020 Nisan ayında başlayan Trendyol KOBİ Destek Paketi ile esnaf ve KOBİ’lere 1 yılda 400 milyon TL’lik katkı sağlayan Trendyol, Mayıs ayında 80 milyon TL’lik yeni desteğini açıkladı.

Trendyol, Nisan 2020’de başlattığı “Trendyol KOBİ Destek Paketi” ile platformunda yer alan esnaf ve KOBİ’leri güçlendirmeye, pandemi döneminde işlerininin devamlılığına katkı sağlamaya devam ediyor. Nisan 2021’e kadar toplam 400 milyon TL değerinde finansman, pazarlama ve eğitim desteği sunan Trendyol, Mayıs ayında 80 milyon TL değerinde ek kaynak sağlayacak. Böylece Trendyol’un esnaf ve KOBİ’lere bir yılda sağladığı destek 480 milyon TL’ye ulaşacak. 

Finansman ve pazarlama desteği

Trendyol, KOBİ Destek Paketi kapsamında vade sürelerini yeniden düzenleyerek tüm kategorilerdeki on binlerce esnaf ve KOBİ'ye erken ödeme yaparak güçlü bir nakit akış desteği sağlıyor. Pazarlama destekli kampanyalar ile platformda satış yapan esnaf ve KOBİ’lerin ürünlerini daha fazla müşteriye ulaştırmalarını sağlayarak satış hacimlerini arttırıyor.

100 binin üzerinde esnaf ve KOBİ’ye eğitim

Trendyol Akademi ile esnaf ve KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen Trendyol, 100 binin üzerinde satıcısına eğitim verdi. Eğitime katılan esnaf ve KOBİ’ler, e-ticaret operasyonları, satış arttırma yolları ve müşteri memnuniyetini yükseltme gibi birçok farklı konuda gelişim olanağı buldu. Trendyol satıcıları Trendyol Akademi’de 300’den fazla eğitime ve içeriğe ulaşıyor, canlı yayınlara ve konferanslara ücretsiz katılabiliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

QNB Finansbank reel sektöre desteğini sürdürüyor

Orta Doğu ve Afrika bölgesinin lider finansal kuruluşu olan Katar'ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’ın Türkiye’deki iştiraki QNB Finansbank, COVID-19 ile mücadelenin sürdüğü 2021 yılı ilk üç aylık döneminde de reel sektöre desteğini artırarak sürdürürken, istikrarlı bir şekilde büyümeye de devam etti. QNB Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, 2021 yılının ilk üç aylık dönemini öncelikli olarak çalışan ve müşterilerin sağlığını korumak ve reel sektörü, ekonomik büyümeyi desteklemek odaklı kararlar alarak geçirdiklerini belirtti.

 

Müşteri odaklı faaliyetlerini 2021 yılının ilk üç ayında da sürdüren QNB Finansbank, özellikle kurumsal ve ticari krediler alanında büyümesini sürdürdü. 31 Mart 2021 tarihi itibarıyla bankanın toplam aktifleri 2020 yıl sonuna kıyasla yüzde 10 artarak 249 milyar 727 milyon TL’ye ulaşırken, aynı dönemde net krediler yüzde 6 oranında artarak 147 milyar 58 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 15 oranında artarak 144 milyar 861 milyon TL’ye çıktı. 2021 yılının ilk üç aylık döneminde, bankanın net kârı 697 milyon TL olarak gerçekleşti. 31 Mart 2021 tarihi itibarıyla, bankanın toplam özkaynaklar 2020 yıl sonuna göre yüzde 2 oranında artış kaydederek 19 milyar 601 milyon TL’ye ulaştı. 

 

QNB Group: Orta Doğu ve Afrika bölgesinde istikrarlı bir şekilde büyüme kaydederek 27 bin’i aşkın çalışanıyla operasyonlarını sürdüren QNB Group, 4 bin 400’ün üzerinde ATM ağıyla binden fazla lokasyonda hizmet vermektedir. Grup ayrıca, Brand Finance Magazine tarafından Orta Doğu ve Afrika’nın en değerli banka markası olarak gösterilmektedir. Grubun Türkiye’deki iştiraki QNB Finansbank, 31 Mart 2021 tarihi itibarıyla toplam 467 şube ve 10 bin 857 çalışan ile faaliyet göstermektedir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

SunExpress yolcuları SunSave ile avantajlı fiyatlarla uçuyor

Çarşamba gününden Cuma gününe kadar 72 saat boyunca geçerli olacak bu özel fiyat teklifini, her ayın ilk Salı gününde internet sitesi ve mobil uygulama üzerinden duyuracak olan SunExpress, aynı kanallar üzerinden geri sayım başlatarak promosyondan yararlanmak için kalan süreyi misafirleriyle paylaşacak. SunSave ile mevcut ücret tarifesine göre çok daha avantajlı fiyatlarla seyahat eden yolcular, aynı zamanda ücretsiz bagaj hakkından da yararlanacaklar. Yaklaşan SunSave günleri şu şekilde: 5 Mayıs, 2 Haziran ve 7 Temmuz.

 

SunExpress Satış Müdürü Michael Schober, “Dünyanın en iyi tatil havayollarından biri olarak daima seyahat etmeyi daha cazip hale getirmenin ve turizme daha fazla destek olmanın yollarını arıyoruz. Nisan ayında Çarşamba günü sunduğumuz SunSave uygulaması, misafirlerimiz tarafından yoğun ilgi gördü. Şimdi ise bu uygulamayı her ay düzenlediğimiz bir indirim kampanyası geleneğe dönüştürmekten büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Buderus’tan verimli kombi ve tasarruflu ısınma ipuçları!

Sektördeki uzmanlığıyla geleceğin teknolojisini kullanıcılarına bugünden sunan, yüksek verimli ve kullanıcı dostu ürünler üreten Buderus, daha verimli ısınma sağlamanın en önemli etkenlerinden birinin doğru yoğuşmalı kombilerin tercih edilmesi olduğunun altını çiziyor.

 

Yüksek Alman teknolojisi ile üretilen Buderus Logamax plus GB122i W sınıfının en yüksek standartlarına sahip 1:10 geniş modülasyon aralığı ile ısıtma ihtiyacına uyacak şekilde kendini uyarlıyor ve bu sayede daha verimli çalışıyor. Logamax plus GB122i W, 30 kW’a kadar sıcak kullanım suyu çıkışıyla evlerde her zaman yeterli sıcak suyun bulunmasını sağlıyor. Böylece yüksek verimliliği ile doğaya katkı sağlarken, kullanıcıların tasarruflu ısınmasına da yardımcı oluyor.

 

 

Pratik ve yeni nesil tasarım

Gelişmiş, kompakt ve sağlam tasarımı, Logamax plus GB122i’ nin bulunduğu ortama şık bir şekilde uyum sağlamasını sağlarken, kompakt boyutlarıyla en dar alanlara bile monte edilebiliyor. 36 kilogramdan daha hafif olan GB122i W pratik montaj imkanı da sağlıyor.

 

 

Verimli işletim sayesinde enerji tasarrufu

Logamax plus GB122i, net ve arkadan aydınlatmalı LCD ekrana sahiptir. Logamatic TC100 ile birlikte kullanıldığında, sistem mahal ısıtma verimlilik sınıfı A+'ya yükselir. Bu sayede enerji tasarrufu artar, doğalgaz faturalarında tasarruf sağlanır. Cihazınızın yüksek verimli çalışması için ısıtma sistemini bakımını yılda bir defa yetkili servislere yaptırabilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ebeveynler Dikkat! Çocuklar İçin Oluşturulan Kurallara Ebeveynler de Uymalı

Çocukların izleyebilecekleri, okuyabilecekleri ve oynayabilecekleri içerikleri değerlendirerek, ebeveynlere ve bu alanda çalışan uzmanlara rehber olmayı hedefleyen Çocuk İçin İçerik Derneği, Türkiye Okul Öncesi Eğitimini Geliştirme Derneği tarafından organize edilen 2020-2021 OMEP Okul Öncesi Eğitim Konuşmaları-Çocuğa Bakış ve Güncel Eğilimler Etkinliği’nde gerçekleştirilen Dijital Dünyada Çocuk Olmak başlıklı özel oturumuyla çağımızda çocukların maruz kaldığı dijital içerik süreçlerine dikkat çekti.

 

Etkinliğe Çocuk İçin İçerik Derneği adına katılan Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu, Dernek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Akkol ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sarı Sezer, eski dönemlerde çocuk olmaya atfedilen anlamlarla şimdiki uygulamalardaki farklılıkların göz önünde bulundurulması gerekliliğine dikkat çektiler. Çocukların ruhsal ve zihinsel anlamda da beslenmesi gerektiğine ve bu beslenme işlemi aile tarafından gerçekleştirilirken dil, kültür ve değer aktarımını da içermesi gerektiğine vurgu yaptılar. Bu beslenme ister geleneksel yöntemlerle anne baba, okul, kitap, öğretmen ya da akrandan, isterse ekrandan, dijital bilgilenmeler aracılığıyla gerçekleştirilsin çocukların günümüzde büyük bir bilgi açlığı çektiğinin açıkça görüldüğünü belirttiler.

 

Dijital Dünyanın Hızı Bilgiyi Beslese de Büyümeye İzin Vermiyor

 

Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu oturumda yaptığı konuşmada, “Çocuk ve çocuk algısı, binyıllardır toplumların içinde barındırdıkları küçük insan kavramına nasıl bir anlam ve işlev yüklendiği ile bağlantılıdır. Çünkü, özü gereği çocuk, daha doğmadan ailesi ve toplum tarafından konumlandırılıp konuşlandırılan bir niteliğe sahip. Doğumu, adının konması, topluma tanıtımı, her biri farklı evrelerde gerçekleşen pek çok ritüelle belirlenmiş durumdadır. Bugün dünya üzerinde ne kadar farklı toplum varsa, o kadar çok farklı çocuk ve çocuk algısından söz edebilmek mümkündür. Eskiden çocuk olmak, ninnilerle, masallarla, oyunlarla bağlantılandırılıyordu, şimdilerde ise dijitallikle birlikte düşünülüyor. Dünyanın dijitalleşen yapısına yetişkinlerden önce çocukların uyum sağlaması da beraberinde yetişkinlerden daha bilgili ve deneyimli bir çocuk önderliğini gündeme taşımaktadır. Artık 21. yüzyıldayız. Bir çocukla karşılaştığımızda, biraz ondan bilgi almak ve sohbet etmek için ilk sorduğumuz sorulardan biri “Ne olmak istiyorsun?”, “Büyüyünce ne olacaksın?” Bu demektir ki, bizler, çocukların büyümelerini ve onların bir seçim yapmalarını isteyen bir konumda yer alıyoruz. Ancak, dijitalleşen dünyanın buna ne denli izin verdiği büyük bir soru işareti. Çocukların gerçekten büyüyebileceklerini ve seçim yapabileceklerini düşünmek, dijital dünyanın ruhuna aykırı bir noktada durmaktadır. Çünkü dijital dünya öyle hızlı, öyle kapsayıcı ve öylesine yoğun ki, onun içindeyken durup düşünmek gerçek anlamda karar verebilmek ve bu benim kararım diyebilmek gerçekten çok zor görünüyor” dedi. 

 

 

 

Çocuklar İçin Oluşturulan Kurallara Ebeveynler de Uymalı

 

Seminerde Dernek adına söz alan Sinan Akkol ise dijital dünyada yaşanan içerik fazlalığının çocukların gelişimine zarar vermemesi adına ebeveynlerin de dijital okur yazarlık kavramı üzerine daha fazla eğilmesinin önemini vurguladı. Çocukların dijital dünyada geçirdiği sürenin sınırlarını ve kurallarını doğru şekilde belirlemenin önemini vurgulayan Sinan Akkol, oluşturulan kuralların tek taraflı olmamasının önemli olduğunu ifade etti ve ebeveynlerin bu süreçte kendilerinin de kurallara uymak konusunda disiplinli bir yaklaşım göstermesinin gerekliliğinin altını çizdi.

 

Eğitim Yaklaşımları Yeni Kuşağa Uygun Olarak Güncellenmeli

 

Kuşak farklarının önemine değinen Prof. Dr. Nilüfer Sezer, Z kuşağı olarak kabul edilen kuşağın şimdiye kadar gelen kuşaklardan daha farklı bir profile sahip olduğunun ve bugüne kadar uygulanan eğitim yaklaşımlarının güncellenmesi gerektiğinin altını çizdi. Pandemi ile birlikte değişen günlük rutinlerin başta beslenme bozuklukları olmak üzere önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizen Sezer, ebevveynlerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirtti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

CK Enerji, ‘Enerji Okuryazarlığı Projesi’ni eğitimciler ile buluşturdu

Enerji Okuryazarlığı Projesi kapsamında gerçekleştirilen online eğitime İstanbul Avrupa Yakası’nda 25 ilçedeki 50 okuldan 100’e yakın idareci ve öğretmen katıldı. Eğitimde; ‘üretimden tüketime elektriğin yolculuğunun yanı sıra evde, okulda güvenli ve tasarruflu enerji kullanımının püf noktaları’ anlatıldı.

 

Enerji kaynaklarının verimli kullanımı ve bilinçli tüketime destek hedefi ile 2018 yılında Enerji Okuryazarlığı Projesi’ni başlatan CK Enerji, pandemi sürecinde de çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Projenin İstanbul Avrupa Yakası’ndaki ayağını üstlenen CK Enerji Boğaziçi Elektrik; 28 Nisan Çarşamba günü, 25 ilçeden seçilen 50 okuldaki idareci ve öğretmenlerden oluşan 100 kişiye online eğitim programı düzenledi. 

 

Konuyla ilgili değerlendirme yapan CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal; “Enerjinin verimli ve bilinçli kullanımında herkese büyük bir sorumluluk düştüğünün farkındayız. Sektörün öncü şirketi olarak Enerji Okuryazarlığı Projesi ile hem ülke ekonomisine hem de vatandaşlarımızın aile ekonomisine destek olma gayreti içindeyiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızda bu konuyla ilgili farkındalık oluşturmak üzere en büyük desteğimiz olan siz değerli eğitimcilerimize bu projede yer aldığınız için teşekkürlerimi iletmek isterim. Çocuklarımızın pırıl pırıl zihinlerinde bir ışık yakabiliyorsak ne mutlu bize” dedi.

 

Yaklaşık 2 saat süren ve CK Enerji uzmanları tarafından verilen eğitim programında ise;  “elektrik nedir, nasıl üretilir, nasıl dağıtılır, üretimden tüketime elektriğin yolculuğunun yanı sıra evde, okulda güvenli elektrik kullanımı, enerji tasarrufu ve püf noktaları” gibi konular işlendi.

 

ENERJİ OKURYAZARLIĞI PROJESİ’NDE BUGÜNE KADAR NELER YAPILDI?

CK Enerji’nin 2018’de başlattığı Enerji Okuryazarlığı Projesi kapsamında bugüne kadar şu çalışmalara imza atıldı:

•             Tüketicilerin elektrik faturasındaki kalemlerini tek tek görmelerine olanak veren ‘şeffaf fatura’ uygulamasına geçildi.

•             Tüketicilerin en çok kullandığı elektrikli ev aletlerinin ne kadar elektrik tükettiğini gösteren ‘tüketim hesaplama butonu’ uygulaması oluşturuldu.

•             CK Enerji Boğaziçi Elektrik, CK Enerji Akdeniz Elektrik ve CK Enerji Çamlıbel Elektrik ile İl Milli Eğitim Müdürlükleri ve Valilikler arasında protokol imzaladı. 

•             İstanbul Avrupa Yakası’nda 2019’da Bayrampaşa Kaymakamlığı ile yapılan protokol kapsamında okullarda görevli 1.000 ilköğretim okul öğretmenine eğitim verildi. Bu sayede yaklaşık 35 bin öğrenciye ulaşıldı.

•             2020'de İstanbul Avrupa Yakası’nda 25 ilçede 2 bin 500 öğretmene, Sivas’ta ise 300 öğretmene eğitim verildi.

•             CK Enerji Çamlıbel Elektrik’in hizmet bölgesinde, İl Milli Eğitim Müdürlükleri iş birliğiyle Enerji Tasarrufu konulu resim yarışması düzenlendi. 

•             CK Enerji Akdeniz Elektrik bölgesinde; Enerji Tasarrufu Haftası’nda öğrencilere tasarruf eğitimleri, Isparta’da gül üreticilerine ise hasat döneminde verimli elektrik eğitimleri verildi.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı