Aylık arşivler: Nisan 2021

Aydem Yenilenebilir Enerji, son 3 yılın en büyük halka arzına imza attı

Türkiye’nin 100 yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten en büyük şirketi Aydem Yenilenebilir Enerji’nin halka arzında 5 kat talep toplandı ve 1,3 milyar Türk Lirası işlem büyüklüğüyle son 3 yılın en büyük halka arzı gerçekleştirildi. 

 

Bireysel yatırımcının 10 kat talep ile yoğun ilgi gösterdiği talep toplama süreci sonucunda halka arz fiyatı 9,90 TL olarak belirlendi.

 

Konsorsiyum liderliğini Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Yapı Kredi Yatırım’ın üstlendiği; Halk Yatırım, Vakıf Yatırım ve Ziraat Yatırım’ın eş liderler olarak görev aldığı Aydem Yenilenebilir Enerji’nin halka arzı için 19-22 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen talep toplama sonucunda, toplam 338.548 yatırımcıdan 586.426.281 lot talep geldi. Toplamda 5 kat talep toplandı ve halka arz fiyatı 9,90 TL olarak belirlendi.

              

Halka arzda planlanan yüzde 18’lik ek satış hakkının da kullanılması ile birlikte toplam halka arz büyüklüğü 1,3 milyar Türk Lirası oldu. Böylelikle Aydem Yenilenebilir Enerji, yapıldığı tarih itibarıyla son 3 yılın en büyük halka arzını gerçekleştirdi. 

 

Küpeli: “Hedefimiz, 5 yıl içerisinde portföyümüzün gücünü iki katına çıkarmak”

 

Aydem Yenilenebilir Enerji’nin sağlam ve sürdürülebilir iş modelinin yatırımcıda karşılık bulduğunu belirten Aydem Enerji CEO’su ve Aydem Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Başkanı İdris Küpeli şöyle konuştu; “Yatırımcıların, şirketimizin güçlü yapısına ve portföyüne gösterdiği güven sayesinde son üç yılın en büyük halka arzına imza attık. Şimdi çok daha büyük bir aile olarak, kârlı ve güçlü büyümemizi sürdüreceğiz. Hedefimiz, 5 yıl içerisinde portföyümüzün gücünü iki katına çıkarmak. Başta hibrit santral yatırımlarımız olmak üzere, yenilenebilir yatırımlarımıza odaklanarak, bu hedefimize kararlılıkla ulaşacağız.”

 

Aydem Yenilenebilir Enerji A.Ş. paylarının AYDEM kodu ile 29 Nisan 2021 Perşembe günü, Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlaması bekleniyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni nesil hediye almak Popile'mektan geçiyor

Hediyeleşme algısının değiştiği günümüze yeni nesil bir hediye platformu hedefiyle adım atarak kısa zamanda fark yaratmayı başaran “Popile”, kişiye özel videolarla ünlüler ve hayranlarını buluşturmayı başarıyor. Kuruluş amacıyla özel günlerin gerçek değerini yeniden hatırlatan Popile, aldığı her siparişle kendi payının bir kısmını sivil toplum kuruluşlarına bağışlıyor.

 

Gelişen teknolojiyle birlikte ünlülerle etkileşim kurmaya ve onlardan mesaj almaya farklı bir boyut kazandıran Popile, yeni nesil hediye anlayışını yeniden şekillendiriyor. İsteyen herkesi özel videolar aracılığıyla doğum günü, yıl dönümü ve iş tebriği gibi konularda ünlülerin mesajlarıyla buluşturan Popile, dinamik, canlı, genç ve renkli kişiliğiyle “yeni nesil hediye” anlayışının öncüsü oluyor. “Nasıl bir hediye alırsam fark yaratırım?” diyen herkese, bünyesindeki pek çok ünlü isimle alternatif sunan Popile, toplumsal yardımlaşmaya da katkı sağlıyor. Popile, her siparişte kendi payının bir kısmını anlaşmalı olduğu sivil toplum kuruluşlarına bağışlıyor ve iyiliği paylaşmaya da farklı bir bakış açısı kazandırıyor. 

 

“Toplumsal Farkındalık Oluşturmak İçin Çalışıyoruz”

2020 yılının son günlerinde kullanıma açılan ve ilk günden bu yana birçok kişinin ilgi odağı haline gelen Popile’nin kurucuları Ertuğrul Uçar, İsmet Berkay Çelik, Kemal Tepret, Mete Acar ve Oğulcan Tümdoğan da kuruluş amaçlarında toplumsal farkındalığa dikkat çekiyorlar.  “Sitemizde yer alan ünlüler hem hayranlarıyla bir araya gelmek hem de toplum yararına faaliyet gösteren bu kurumlara gelen yardımları arttırmak için sosyal sorumluluk üstlenmektedir. Popile.com olarak anlaşmalı olduğumuz dernek ve vakıfların projelerine finansman sağlamak ve toplumsal farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz” diyen Popile’nin kurucu isimleri, sosyal sorumluluk alanında da örnek gösterilecek bir uygulamaya imza atıyorlar.

 

 

Değer Verdiğiniz Günler “Popile”nin Ünlüleri ile Artık Daha Özel

En değerli ve unutulmayacak günleri ünlülerden gelen kişiye özel videolarla daha anlamlı kılan Popile, birçok kutlama ve tebrik seçeneği sunuyor. Ünlülerden mesaj almanın zorluğunu da ortadan kaldıran Popile, kişiselleştirilmiş videolar ile daha önce sahip olunmayan bir hediye sunarak eşsiz duygular yaşatıyor. Platformda güncel olarak yer alan isimler arasında eski futbolcu Abdülkerim Yılmaz, oyuncu Abidin Yerebakan, oyuncu Alper Kul, sanatçı Aslı Hünel, futbolcu Aycan Yanaç, oyuncu Bahar Şahin, influencer Bilge Su Işık, sanatçı Bülent Serttaş, radyo programcısı Cem Arslan, oyuncu Çetin Altay, oyuncu İlker Aksum, TV sunucusu Özlem Yıldız, eski milli kaleci Rüştü Reçber, futbolcu Sercan Yıldırım, eski futbolcu Serhat Akın, oyuncu Serkan Şengül, futbol yorumcusu Sinan Engin, oyuncu Şafak Sezer,oyuncu Hakan Ural,gazeteci Ömür Gedik, influencer Taklitman TV, influencer Arif Sevimli, şarkıcı Yasin Obuz ve oyuncu Yavuz Seçkin bulunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

AvivaSA İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül, “En Yenilikçi 50 İK Lideri” Arasında!

AvivaSA İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül, Fast Company Dergisi’nin açıkladığı “En Yenilikçi 50 İK Lideri” listesinde yer aldı.

 

Sabancı Holding iştiraki olan AvivaSA, İnsan Kaynakları alanında yaptığı başarılı çalışmalarla ödül toplamaya devam ediyor. İnsan Kaynakları alanında liderliğin artacağına ve inovasyonun bu alanı derinden etkileyeceğine inanan Fast Company Dergisi, yenilikçi yaklaşımlarıyla ön plana çıkan İnsan Kaynakları liderlerini belirlemek amacıyla, Yenilikçi İK Liderleri (Innovative HR Leaders) adında bir proje başlattı. Dünyanın çeşitli ülkelerinde de düzenli olarak açıklanan bu araştırmada aralarında The People Shift Kurucusu ve CEO’su Jamie Getgood, Netflix İK İŞ Ortağı Bharath Jayaraman, London Business School’dan Prof. Michael G. Jacobides, Fast Company Türkiye Kurucusu M.Rauf Ateş,  Chris Dyer, Jake Knapp, Prof. Ellen Ruppel Shell, Maynard Webb ve Prof. Steven Rogelberg’in de bulunduğu önde gelen insan kaynakları uzmanlarından oluşan jüri, 150’ye yakın projeyi değerlendirdi. İnsan kaynakları alanında fark yaratan, yenilikçi işlere imza atmış, pandemi stratejileri ve dijitalleşme konularına eğilen 150’ye yakın proje arasından jürinin yaptığı değerlendirme sonucu ilk 50 en yenilikçi İK lideri açıklandı.  AvivaSA İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül  “En Yenilikçi 50 İK Lideri” listesinde yer almayı başardı. 

 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan AvivaSA İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül, “AvivaSA olarak değişimi ve gelişimi sürekli destekleyen, çalışan odaklı projelerle tüm çalışanlarımızın kişisel gelişimine katkıda bulunan bir şirketiz. Değişen dünya ve ülke dinamiklerine göre süreçlerimizde iyileştirmeler yapıp daha iyiye ulaşmak için yenilikçi ve çalışan odaklı projeler geliştiriyoruz. 2017 yılında yüzde 75 olan çalışan bağlılığı skorunu rekor bir seviyede artırarak yüzde 91’e çıkardık. Başarımızın altında 4 yıl önce başlattığımız ‘Kültürel Dönüşüm Yolculuğu’nun rolü büyük. Bu dönüşümü AvivaSA’yı hem çalışanlar hem de müşteriler tarafından tercih edilen bir şirket yapmak, AvivaSA kapısından giren herkeste kendini iyi hissettiren duyguları yaratabilmek adına başlattık. Yaptığımız her işe özündeki iyiliği katan ve işini aşkla yapan insanlardan oluşan büyük bir aileye sahibiz. Gerçekleştirdiğimiz her projede, yer aldığımız her işte iyilik odaklı uyguladığımız aksiyonların, çalışanlarımızın olumlu geri dönüşleri ve ödüllerle taçlandırdığımız için gururluyuz. dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeşilay bağımlılıkla mücadele deneyimini BM’de 200 ülkeyle paylaştı

Bağımlılıklarla ulusal ve uluslararası arenada mücadelesini sürdüren Yeşilay, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen Narkotik Uyuşturucular Komisyonu Toplantısı’na (CND) katıldı.

 

 

Bağımlılıklarla ulusal ve uluslararası arenada mücadelesini sürdüren Yeşilay, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından düzenlenen Narkotik Uyuşturucular Komisyonu Toplantısı’na (CND) katıldı. 12-16 Nisan tarihleri arasında pandemi koşulları nedeniyle online olarak gerçekleşen toplantıya dünyanın farklı ülkelerinde faaliyet gösteren 15 Ülke Yeşilay’ı ile birlikte katılım gösterdi. CND kapsamında Türkiye Yeşilay’ının liderliğinde Avusturya, Brezilya, Fas, Gürcistan, Hindistan, Endonezya, Kuzey Kıbrıs, Malezya, Nepal, Nijerya, Uganda, Ruanda, Sudan, Somali, Tayland Ülke Yeşilaylarının katılımları ile ayrı oturumlar düzenlendi. Deneyimi ve uluslararası iş birlikleri ile bağımlılıklarla küresel mücadeleye katkıda bulunan Yeşilay, toplantı kapsamında 12 ayrı oturum gerçekleştirerek farklı ülkelerdeki deneyimlerini 200 ülkeye anlattı.

COVID-19 ve bağımlılıklar konuşuldu

COVID-19 salgınının ilk gününden itibaren önemli projelere imza atan ve salgının bağımlılıklar üzerindeki etkilerini en aza indirmek adına önleme faaliyetlerini sürdüren Yeşilay, bu deneyimini Birleşmiş Milletler’de (BM) paylaştı. Program kapsamında “COVID-19 Dönemi Küresel Önleme Uygulamaları ve Politikalarının Yeniden Çerçevelenmesi”, “COVID-19 Pandemisi STK’ların Uyuşturucu Maddelere Dair Politika Yapım Sürecine Katılımını Nasıl Etkilemiştir?” ve “Krizden Alınan Dersler – COVID Pandemisi Sürecinde İyileştirme Çalışmaları” başlıklı üç oturum gerçekleştirildi.

Kadın bağımlıların tedavisinde YEDAM modeli anlatıldı

Kadın bağımlıların tedavisi ile ilgili pek çok çalışma yapan ve bu alanda öncülüğü üstlenen Yeşilay, Mart ayında düzenlediği Bağımlılıklarla Mücadele ve Kadın webinarın ardından; CND toplantısında da bu konudaki birikimini paylaştı. “Kadın Kullanıcıların Madde Bırakma Serüvenlerini Anlama ve Müdahalenin Getirileri” başlıklı bir oturum gerçekleştiren Yeşilay, kadınlara özel tedavi yöntemlerinin önemini, bu alanda atılan adımları ihtiyaçları ve çözüm önerilerini anlattı. Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) bünyesinde bu alana özel olarak odaklanan kurum, bu kapsamda yürüttüğü çalışmaları örnek olarak paylaştı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

24 Saatte İş’ten kadın adayların güvenli bir şekilde iş aramasını sağlamak için yeni uygulama

Ayrıca işverenler kadınlara rahatsız edici mesajlar attığında yapay zekâ sistemi tarafından otomatik olarak tespit edilip, işveren anında sistem dışı bırakılacak. Özellikle mavi ve gri yaka çalışan kadınların karşılaştıkları sorunların pek fazla dile getirilmediğini ifade eden uygulama, bu konu özelinde bir anket de düzenledi. Ankete katılan kadınların yüzde 51'i iş görüşmelerinde uygunsuz bir davranışla karşılaşacaklarından kaygı duyduğunu belirtirken, yüzde 40’ı iş görüşmesinde özel hayatıyla ilgili sorulara maruz kaldığını ifade ediyor. 24 Saatte İş kurucusu Gizem Yasa, bu bakış açısını değiştirmeye kararlı olduğunu ifade ediyor.

 

Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, kadınların iş arama süreçlerinde maruz kaldığı taciz olaylarını önlemek için ‘uyku modu’ özelliğini devreye aldı. Bu mod sayesinde uygulama üzerinden iş arayan kadınlar isterlerse ‘uyku modu’ özelliğini devreye sokarak akşam 21.00 ile sabah 08.00 saat aralığında işverenden mesaj almamayı tercih edebilecekler. Gönderilen mesajları bu saatler dışında görüntüleyebilecekler. Ayrıca işverenler kadınlara rahatsız edici mesajlar attığında yapay zekâ sistemi tarafından otomatik olarak tespit edilip, işveren anında sistem dışı bırakılacak.

 

Mavi ve gri yaka çalışan kadınların sorunları araştırıldı

 

Genelde beyaz yaka çalışan kadınlarla ilgili konuların ele alındığını ancak mavi ve gri yaka çalışan kadınlar özelinde fazla araştırma yapılmadığını vurgulayan 24 Saatte İş, iş arayan mavi ve gri yaka çalışan kadınların uğradıkları taciz vakalarına dikkat çekmek için bir anket de düzenledi. Ankete katılan kadınların yüzde 51'i iş görüşmelerinde uygunsuz bir davranışla karşılaşacaklarından kaygı duyduğunu belirtiyor. Kadınların yüzde 59'u ise yapacakları işle ilgili olarak eşleri, kardeşleri veya babaları tarafından baskı gördüğünü ifade ediyor. 

 

‘Kadının yapacağı iş’ ayrımcılığı

 

Ankete katılan kadınların dörtte biri işe başvuru esnasında rahatsız edici davranışlarla karşılaştıklarını söylüyorlar. Katılımcıların yüzde 35'i mesai saatleri dışında erkek işverenlerden mesaj aldıklarını belirtiyorlar. Yüzde 40'ı ise iş görüşmesinde özel hayatıyla ilgili sorular alıyor. Bu oran erkeklerde sadece yüzde 23. Anket sonuçlarına göre kadınlar yalnızca iş ararken değil, çalışırken de birtakım ayrımcılıklara maruz kalıyor. Kadınların üçte biri aynı pozisyonda çalışacak bir erkeğe daha fazla maaş teklif edildiğini belirtiyor. Ayrıca yüzde 58'i iş yerlerinde ‘kadının yapacağı iş’ gibi ayrımcı tanımlamalarla karşılaştıklarını ifade ediyor.

 

‘Uyku modu’ özelliği devrede

 

İş arayışında kadınların yaşadığı tacizleri önlemek için 24 Saatte İş olarak yeni geliştirdikleri uygulamalarla önlem aldıklarını belirten Gizem Yasa, bu uygulamaları şöyle anlatıyor:

“24 Saatte İş olarak profesyonellik dışı mesajlaşmanın önüne geçmek ve kadın kullanıcılarımızı korumak için kurulduğumuz günden beri çok fazla özellik devreye aldık. Bu konuda en yakın zamanda geliştirdiğimiz özellik ise ‘uyku modu’ özelliği. ‘Uyku modunu’ devreye alan kadınlar artık mesai saatleri dışında işverenlerden mesaj almayacaklar. Gönderilen mesajlar bir sonraki iş gününde gönderilecek. Buna ek olarak işveren kadınlara rahatsız edici mesajlar attığında yapay zekâ sistemimiz tarafından otomatik olarak tespit edilip sistem dışı bırakılacaklar. Geçmişte de potansiyel sorunları fark ettiğimiz andan itibaren moderasyon konusuna büyük önem vererek ilerledik. Tüm sistemimizi problemli olabilecek hesapları yakalayabilmesi ve sorunu oluşmadan tespit edebilmek üzere kurguladık. En ufak bir şikâyette dahi anında değerlendirmeye alıp inceleme sonuçlanıncaya kadar şirket hesaplarını kapadık ve ilanları dondurduk. Geldiğimiz noktada veriyi kullanarak bir problemi henüz oluşmadan tespit edebilme kasımızı geliştirdik. Bu anlamda kadın adayların güven duyabileceği bir ortam yaratmak için ilk günden beri yaptığımız çalışmalar karşılık buldu ve sistemimizde yüzde 45 oranında kadın aday mevcut. Türkiye’de iş gücüne katılabilecek yaşta olan kadınların sadece yüzde 30’u işgücüne iştirak ederken, erkeklerde bu oran yüzde 60’a çıkıyor. Fakat 24 Saatte İş’in sisteminin içerisindeki kadın-erkek dengesi neredeyse yarı yarıya. Bu bizim kuruluştan beri en önemli hedeflerimizden biriydi ve başarabildiğimiz için çok mutluyuz.”

 

“Mikro politikalara önem vermeliyiz”

 

24 Saatte İş kurucu ortaklarından Mert Yıldız, kadın adaylar özelindeki zorlukları fark edip, kadın adayların daha güvenli bir şekilde iş arayabilmesini sağlamak için daha şirketin kuruluşunun ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını belirterek şunları söylüyor:

 

“Ülkemizde çalışacak yaşta olan 32 milyon kadının sadece 10 milyonu iş gücünde. Çalışabilecek nüfusunun üçte birini iş gücünün dışında bırakan bir ülkenin kalkınması çok zo
r. Daha fazla kadını iş gücüne dâhil etmek için önce kadınların iş hayatında yaşadıkları zorlukları anlamamız gerekiyor. Ankete katılanların yüzde 87'si kadın istihdamının arttırılması gerektiğini belirtiyor. Bu oranın artması için makro politikalardan önce mikro politikalara önem vermeliyiz. Değişimi beklemek yerine değişimi kendimiz yaratmalıyız. Burada en büyük iş erkeklere düşüyor. Kadınların da iş hayatında gördükleri adaletsizlikleri, uygunsuzlukları gerekli mercilere şikâyet etmekten çekinmemesi gerekli. Anketimize katılan kadınların sadece yüzde 15'i olumsuz bir durum yaşadığında kime şikâyet edeceklerini biliyorlar. Bu yüzden bu konuda bilinçlendirmenin artması şart.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Netlog araçları Darüşşafaka için Türkiye yollarında

Türkiye’nin lider lojistik şirketi Netlog, 158 yıldır eğitimde fırsat eşitliği misyonuyla faaliyet gösteren Darüşşafaka Cemiyeti için bu yıl da araçlarını seferber etti.  30 Mayıs 2021 Pazar günü gerçekleştirilecek Darüşşafaka Giriş Sınavı’nın duyurusunu araçlarına taşıyan Netlog, bu konuda bir farkındalık yaratarak Türkiye’deki binlerce öğrenciyi sınava katılmaya davet ediyor. Türkiye’nin 28 il merkezinde gerçekleştirilecek sınava, 4’üncü sınıfta okuyan ve anne ve/veya baba kaybı yaşamış tüm öğrenciler, hiçbir ücret ödemeden katılabilecek. Sınavda başarılı olan 120 öğrenci, gerekli değerlendirmelerin ardından Darüşşafaka’da 8 yıl tam burslu kolej eğitimi almaya hak kazanacak.

 

FIRSAT EŞİTLİĞİ SINAVLA BAŞLIYOR

 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı
 M. Tayfun Öktem, Netlog gibi değerli firmaların eğitimde fırsat eşitliği misyonuna katkıda bulunmalarının öneminin altını çizerken, “Darüşşafaka Cemiyeti olarak 1863 yılından bu yana eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği dediğimiz zaman aslında tüm bu süreç sınava eşit şartlarda katılımla başlıyor. Yani biz çocuklarımıza bu fırsat eşitliğini ilk olarak sınavla veriyoruz. Öğretmenler, muhtarlar, aileler, bizleri sesimizi duyan ve çevresine bilgileri aktaran herkes bizim için çok kıymetli. Darüşşafaka ailesi olarak hayatlarını değiştirecek en önemli fırsatlardan birini öğrencilere sunuyoruz. Netlog başta olmak üzere bu yolda bizlere destek veren tüm kuruluşlara da teşekkür ediyoruz” dedi.

 

Netlog Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak ise, Türkiye’nin eğitim alanındaki en eski sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti’ne destek vermenin kendileri için de büyük mutluluk kaynağı olduğunu ifade ederken, “Türkiye’nin en ücra köşelerine dahi ulaşarak insanımızın temel ihtiyaçlarına yanıt veren araçlarımızla bu kez çok önemli bir farkındalık projesine ortak oluyoruz. Çağdaş ve akılcı eğitimin, ülkemizin toplumsal kalkınmasının en önemli unsurlarından biri olduğuna yürekten inanıyoruz. Bu alanda ülkemizin gözde kurumlarından olan Darüşşafaka’nın eğitimde fırsat eşitliği misyonuna katkıda bulunmaktan da çok mutluyuz. Umuyoruz bu iş birliği, çok daha fazla çocuğumuzun bu sınava katılmasına vesile olur” şeklinde konuştu.

 

28 İL MERKEZİNDE DÜZENLENECEK

 

Annesini veya babasını kaybetmiş, maddi durumu elverişsiz öğrencilere 8 yıl boyunca tam burslu kolej eğitimi imkânı sunan Darüşşafaka’ya girişler her yıl düzenlenen bir sınav üzerinden gerçekleşiyor. Söz konusu sınav, 30 Mayıs 2021 Pazar günü saat 10:00’da Türkiye’nin farklı bölgelerindeki 28 il merkezinde gerçekleşecek. Sınav; Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Mersin, Samsun, Sivas, Siirt, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van'da gerçekleştirilecek. Sınava 24 Mayıs tarihine kadar Türkiye'nin her ilinden başvuru kabul edilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lenovo bilişim teknolojilerinin modernizasyonuna öncülük ediyor

Teknoloji devi Lenovo, AMD EPYC™ 7003 işlemcilerle uç noktadan buluta çözümler sunarak modern bilişim teknolojileri mimarileri için yeni standartları belirliyor. Lenovo, sektörde öncü yeni ThinkSystem ve ThinkAgile hiper yakınlaştırılmış altyapı (HCI) çözümleri ile bilişim teknolojilerinin modernizasyonunda yeni standartları belirliyor. 

 

Dünyanın ve Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Lenovo’nun, Altyapı Çözümleri Grubu (ISG), uç noktadan buluta bilişimi desteklemeye yönelik olarak sektörde öncü yeni ThinkSystem ve ThinkAgile hiper yakınlaştırılmış altyapı (HCI) çözümlerini duyurdu. 

 

Yeni ve geliştirilmiş hibrit bulut çözümlerimiz, her büyüklükte işletmenin yeni AMD EPYC™ 7003 Serisi işlemcilerden aldığı güçle modernleşmesini, BT altyapısının güvenliğini iyileştirmesini ve verilerden daha fazla bilgi elde etmesini sağlamak üzere tasarlıyoruz. 

 

Lenovo’nun, sanal masaüstü altyapısı (VDI), veri tabanı ve analiz, yapay zeka gibi zorlu bulut iş yüklerini çalıştırmak için özel olarak optimize edilmiş yeni çözümleri, veri bütünlüğü ve cihaz yazılımı tehditlerine karşı koruma sağlamak için bütünleşik güvenlik özellikleriyle karşımıza çıkıyor. 

Lenovo’nun yeni çözümleri doğrultusunda; 

  • AMD EPYC™ 7003 serisi işlemcilerden güç alan (Nutanix'li) ThinkAgile HX ve (VMware vSAN'li) ThinkAgile VX gibi ThinkSystem sunucularını ve ThinkAgile hiper yakınlaştırılmış (HCI) çözümlerini artırıyor.
  • Sektörün öncü performans referans noktaları ve dünya rekorlarından 2 kat daha yüksek performans sunan Lenovo'nun yeni sunucuları ve HCI ürünleri, müşterilere BT donanımlarını uç noktadan buluta kadar modernleştirmesi için güç veriyor ve daha yüksek yatırım getirisi sağlıyor.
  • Tüm çözümler, Lenovo TruScale altyapı hizmetleri üzerinden sunuluyor.
  • Hetzner Online GmbH, müşterilere yatırım için mükemmel değer sunan yüksek performanslı, enerji verimliliğine sahip bir bulut altyapısı oluşturmak için AMD EPYC™ işlemcili Lenovo ThinkSystem sunucular kullanıyor.
  • Florida Üniversitesi, yüzlerce araştırmacının binlerce araştırma uygulamasını daha hızlı işlemesine yardımcı olmak için HiPerGator 3.0'ı AMD EPYC™ ikinci ve üçüncü nesil işlemcili Lenovo ThinkSystem sunucular üzerinde çalıştırıyor.

Lenovo (ISG) Türkiye Genel Müdürü Burç San, yeni çözümler hakkında şöyle konuştu: "Şirketler BT altyapısı dönüşümlerini hızlandırıyor ve yatırımlarını daha çevik uç noktadan bulut tabanlı çözümlere kaydırıyor. Lenovo, BT modernizasyonuna öncülük ederek AMD EPYC™ 7003 serisi işlemcilerden güç alan en yüksek performanslı yeni ThinkSystem ve ThinkAgile portföyünü sunuyor. Yeni portföy gerekli bilgilerin daha hızlı bir şekilde elde edilmesine olanak tanıyor. Üstelik müşteriler en son teknolojilerden faydalanmak için Lenovo ve danışmanlık hizmetleri ekibimizle iş birliği yapma avantajına da sahip. Lenovo'nun sektörde öncü sunucu güvenilirliği ve performans geliştirmeleri, araştırma ve geliştirme, finans hizmetleri, perakende ve üretim alanlarında avantajlar sunuyor. Tasarlanan yeni platformlar, ticari iç görüler sağlamak üzere işlem gücünü hızlandırıyor."

Lenovo ThinkSystem sunucuları çığır açıcı en üstün performansı sunuyor

 

Müşterilerin BT yatırımlarından mümkün olduğunca faydalanmasını sağlamayı amaçlayan Lenovo, ThinkSystem sunucu portföyüne AMD EPYC™ 7003 serisi işlemcilere sahip 2 soketli yeni Lenovo ThinkSystem SR645 ve SR665 ile 1 soketli Lenovo ThinkSystem SR635 ve SR655 sunucuları ekledi. Yeni çözümler, AMD EPYC 7003 serisi işlemcilerin 16 çekirdek kategorisinde yaklaşık 25 daha fazla üretim performansı sunmasının avantajından faydalanıyor.

 

Yeni ThinkAgile çözümleri 

Lenovo, üçüncü nesil AMD EPYC™ işlemcili yeni ThinkAgile VX Serisi hiper yakınlaştırılmış platformları piyasaya sürüyor. VMware ve vSAN ile entegre çalışan bu çözümler, özel veya hibrit bulut ortamında buluta yakın bir sadelik sunuyor. 

Yeni çözümlerle; 

  • ThinkAgile VX3575-G: sekiz adede kada
    r NVIDIA GPU desteğiyle VDI ve yapay zeka iş yükleri gibi işlem ağırlıklı uygulamalar için tasarlandı.
  • ThinkAgile VX5575: E-posta yönetimi, veri ve analiz gibi hızlı, yüksek kapasiteli depolama uygulamaları için depolama yoğunluklu 2U çözüm sunacak.
  • ThinkAgile VX7575 ve ThinkAgile VX7576: Analiz ve veri tabanı gibi yüksek performanslı iş yükleri için optimize edilerek tasarlandı.
  • Üçüncü nesil AMD tabanlı Lenovo ThinkAgile VX çözümleri, 2021'in ikinci çeyreğinde satışa sunulacak

Lenovo ayrıca, üçüncü nesil AMD EPYC™ işlemcilerin sağladığı avantajlardan faydalanmak için Lenovo ThinkAgile HX serisi HCI çözümlerini Nutanix ile güncelliyor. ThinkAgile HX3375 ve ThinkAgile HX3376, işlemlerde sadelik, daha fazla iş yükü yoğunluğu, daha güçlü veri koruması ve bulutlar arasında sorunsuz uygulama ile gerçek bir hibrit mimari sağlıyor. Müşteriler, sanal masaüstü iş yüklerini daha yüksek performansla çalıştırabilecek. Üçüncü nesil AMD tabanlı ThinkAgile HX çözümleri, 2021'in üçüncü çeyreğinde satışa sunulacak.  

 

Güvenliğe kapsamlı bir yaklaşım 

Lenovo'nun ThinkSystem ve ThinkAgile ürün grubu, Lenovo ThinkShield standartlarından faydalanan işletme sınıfı güvenlik önlemlerini bünyesinde barındırıyor. Lenovo ThinkShield, tüm ürünlerde tedarik zinciri ve üretim süreçleri dahil olmak üzere güvenliği uçtan uca geliştirmeye kapsamlı bir yaklaşım sunuyor. Bu da müşterilerin güçlü bir güvenlik temeline sahip olduklarından emin olmalarını sağlıyor. Lenovo, yeni çözümler kapsamında yeni ThinkShield güvenlik kapasitelerini artırıyor.

 

Kapsamlı güvenlik yaklaşımıyla; 

 

  • Siber saldırılara, izinsiz ürün yazılımı güncellemelerine ve suistimal faaliyetlerine karşı ana platform alt sistem koruması sağlamak için Güven Kaynağı (RoT) donanımıyla yeni, standartlara uygun NIST SP800-193 platformu ürün yazılımı sağlamlığı (PFR) sunuyor.
  • Öncü üçüncü parti güvenlik firmaları onaylı harici güvenlik işlemcisi testleri ve müşteri değerlendirmesine açık, benzersiz şeffaflık ve güvence sağlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şifre güvenliğinin en az hukuk, sigorta ve medya şirketi önemsiyor

Çeşitli yöntemler ile şirketlerin siber güvenliklerini tehdit eden hackerler saldırılarına devam ederken, faklı sektörde faaliyet gösteren firmalar en temel savunma çözümlerine bile yeterli önemi göstermiyor. Yapılan araştırmalara göre, şifre güvenlik çözümlerinin en fazla kullanıldığı sektörlerin başında teknoloji, eğitim ve bankacılık şirketleri geliyor; hukuk, sigorta ve medya şirketleri ise siber güvenlik önlemlerinde sınıfta kalıyor. Şirketlerin karşılaştığı veri ihlallerinin 80’inin şifre odaklı saldırılardan meydana geldiğini ve bir veri ihlalinin kontrol altına alınmasının ortalama 280 gün sürdüğünü aktaran WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, çalışanların şifrelerinde sıklıkla karşılaşılan 5 şifre hatasına dikkat çekiyor.

 

Şifre Güvenlik Çözümlerine Verilen Önem Sektöre Göre Değişiyor

 

Gün geçtikçe artan siber güvenlik tehditleri, farklı sektörlerde faaliyet gösteren birçok şirketin verilerini güvende tutmasını zorlaştırıyor. Öyle ki yaşanan ihlallerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan şifre odaklı saldırılar, hackerlere istedikleri her şeyi kazanma fırsatı tanıyor. Siber suçlular farklı sektörlerdeki kuruluşlar için büyük bir risk oluştursa da siber güvenliğe verilen önem derecesi sektörler arasında büyük farklılıklar gösteriyor. Teknoloji ve yazılım şirketlerinde çalışanların birçoğu bir kullanıcıyı doğrulamak ve yetkilendirmek için çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanırken, hukuk ve sigorta şirketlerinde çalışanların yalnızca 20’si bu çözümlerden yararlanıyor. Yetersiz önlemler nedeniyle saldırılarda meydana gelen her ihlalin, şirketlere ortalama 4,27 milyon dolara mal olduğuna dikkat çeken Yusuf Evmez, çalışanlarını MFA çözümlerini kullanmaya teşvik eden kurumların siber saldırılara karşı daha dirençli olduğunu vurguluyor.

 

Kimlik Bilgisi Doldurma Saldırılarına Karşı MFA Kullanımı

 

Bir veri ihlalinin kontrol altına alınması ortalama 280 günü bulabiliyor. Aylarca süren ve ciddi zararlar oluşturan veri ihlallerinin nedeni olan şifre odaklı saldırılara çözüm ise saldırılardan etkilenmemek adına güçlü parolalardan geçiyor. Güçlü parolaların hackerler tarafından ele geçirilip birçok alanda kullanılamaması ve verilerin ifşa edilememesi için çok faktörlü kimlik doğrulamanın önemli bir savunma anahtarı olduğunu belirten Yusuf Evmez, MFA’nın devreye alınmasıyla yalnızca kimlik bilgilerini değil, aynı zamanda VPN erişimini ve bulut uygulamalarını da korumanın mümkün olduğunu ifade ediyor.

 

Çalışanların Şifrelerinde Görülen 5 Hata

 

Ağ güvenliği ve zekası, güvenli Wi-Fi ve çok faktörlü kimlik doğrulamanın önde gelen küresel sağlayıcısı WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, çalışanların şifrelerinde sık görülen 5 hatayı da aktarıyor.

 

1. Sözlük kelimeleri içeren şifrelerin kullanılması. Hackerler, şifrelerdeki kelimeleri tanımlamak için bu amaca yönelik oluşturulmuş sözlükleri kullanarak şifreleri dakikalar içerisinde kırabiliyor. Bu nedenle, çalışanların şifrelerinde anlamlı kelimeler bulunduramaması gerekiyor.

 

2. Kişisel verilere dayalı şifrelerin kullanılması. Doğum günleri, evcil hayvan isimleri, telefon numaraları, adresler ve diğer kolayca tanımlanabilen bilgiler, maalesef şifreleri zayıflatmaktadır. Çalışanların özellikle sosyal medyadan toplanabilecek hiçbir bilgisini şifreye dahil etmemesi önem arz ediyor.

 

3. Yalnızca harf içeren şifrelerin kullanılması. Sadece harflerden oluşan bir şifreyi kırmak; harflerden, sayılardan ve noktalama işaretlerinden oluşan bir şifreden çok daha kolay olmaktadır. Çalışanlar tarafından kullanılan ekstra karakterli şifreler, olası kombinasyonların sayısını bir derece daha artırabiliyor.

 

4. Aynı şifrelerin birden fazla cihazda kullanılması. Mükemmel derecede iyi bir şifreyi mahvetmenin en kolay yollarından biri, şifrenin birden fazla cihaz veya uygulamada kullanılmasıdır. Maalesef çoğu çalışan birçok cihazda ve hesapta aynı şifreleri kullanmaktadır. Hackerler kırdıkları bir şifre ile tüm cihazlara ve hesaplara erişim sağlayabilirler.

 

5. Şifrelerin çalışanlar arasında paylaşılması. İyi bir şifreyi mahvetmenin bir başka kolay yolu da onu b
aşka biriyle paylaşmaktır. Mesajlaşma platformları ya da bir kağıt parçası üzerinden yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, yüksek derecede güven olsa bile iş arkadaşları ve yöneticiler arasında şifrelerin paylaşılmaması gerekiyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Özel Güvenlik Sektöründe çığır açan teknolojiler

Teknolojinin gelişimi her sektörde yeni çözümler sunulmasını sağlıyor. Teknolojinin çığır açtığı alanlardan biri de özel güvenlik sektörü. Son dönemde özel güvenlik sektöründe öne çıkan teknolojik çözümler arasında; drone kullanımı, termal ve aksiyon kameralar, HES kodu sorgulama yazılımları ve video analiz sistemine sahip kameralar öne çıkıyor. Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Levent Güler, “Yeni teknolojilerin kullanımı insan istihdamını belli oranda azaltıyor gibi görünse de en nihayetinde bu sistemleri kullanan ve kontrol edecek olanlar yine insanlar, bu sistemler personelin kalitesini arttırıcı bir etki göstererek insan hatasını minimize ediyor” diyor.

 

Teknolojide yaşanan hızlı dönüşüm, neredeyse her sektörü doğrudan etkilemeyi sürdürüyor. İleri teknolojinin yaygın şekilde kullanıldığı özel güvenlik sektörü de teknolojide yaşanan bu hızlı dönüşümden en çok etkilenen alanlar arasında yer alıyor. 

Termal kamera ile güvenlik çözümleri öne çıkıyor

Sektörün en eski ve öncü sivil toplum kuruluşu olan GÜSOD Başkanı Levent Güler tarafından verilen bilgilere göre son dönemde kullanımı en çok artan teknolojik çözümler arasında; drone, termal ve aksiyon kameralar, HES kodu sorgulama yazılımları ve video analiz sistemine sahip kameralar önde geliyor. 

Pandemi süreci ile birlikte insan temasının azalması eğilimi insan yerine ikame edilecek teknolojik çözümler ön plana çıktı. Bu gelişme, termal kamera ile güvenlik çözümlerinin mevcut çözümlere entegrasyonunu sağladı. Bugün; turnike, kartlı geçiş sistemlerine ateş ölçer entegre edilip yüksek ateşlilere otomatik olarak geçiş izni verilmemesi bu entegrasyonlar sayesinde mümkün hale geldi. 

Video analiz yazılımları erken ve etkin müdahale imkânı sunuyor

 

Son dönemin bir diğer öne çıkan teknolojik çözümü ise video analiz yazılımları. Bu yazılımlar her kamerayı adeta bir alarm sistemine dönüştürüyor. Tanımlanan kurallar ile bir olumsuzluğun gerçekleşmeden algılanmasını sağlayan video analiz yazılımları, olumsuz durumun görüntülü alarm olarak uzaktan izleme merkezindeki operatörün önüne otomatik olarak düşürülmesini sağlıyor.  

 

Çevre sınır ihlali, şüpheli paket, aylak adam, kayıp obje, yanlış park ve ters yön gibi pek çok durumda video analiz kuralları tanımlanarak olumsuz durumlar önceden tespit edilebiliyor. Bu yazılımlar sayesinde; gerek uzaktan anons yaparak gerekse de müdahale birimlerini olay yerine yönlendirerek erken ve etkin müdahale imkânı yaratmak ve olayları önlemek artık mümkün. 

 

Yeni teknoloji çözümleri paralelinde; büyük data ve datanın anlamlandırılarak veri haline getirilmesi de mümkün. Yapay zeka, arttırılmış zeka çözümleri ile verilerin analiz edilmesi ve anlamlandırılmasıyla öngörülebilir güvenlik alanında suç oranlarının ciddi anlamda düşebileceği tahmin edilmekte.

 

Özel güvenlik sektöründe “insan faktörü” aktif rol oynamaya devam edecek

 

Teknolojinin bir amaç değil bir araç olduğunu vurgulayan GÜSOD Başkanı Levent Güler, “Özel güvenlik sektöründe doğru çözüm; insan, bilgi ve teknolojinin bir araya geldiği çözümlerdir. Yani insan faktörü bu çözümler arasında olmayı sürdürecektir. Bilgi ve teknolojinin doğru kurgulanması ve kullanılmasında insanın her zaman aktif rol oynamaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün, ileri teknolojiyi kullanarak hem daha ekonomik, hem de daha kaliteli ve etkin çözümler sunma imkanına sahibiz” dedi.

 

Türkiye, yazılım geliştirmede birçok Avrupa ülkesinden daha ileride durumda

 

Özel Güvenlik Sektöründe kullanılan teknolojilerin 95’inin ithal olduğuna dikkat çeken Güler, “Ülkemizde kullanılan; alarm, kamera ve erişim kontrol sistemlerin çoğu ithal edilmekte. Ancak yazılım konusunda Türkiye’de iyi örnekler var, bu alanda son yıllarda olumlu gelişmeler yaşanmakta. Özellikle yazılım geliştirme teknolojilerinde birçok Avrupa ülkesinden daha ileride durumdayız. Avrupa’yla kıyaslandığında güvenlik sistemlerinde Türkiye’nin ileri seviyede teknoloji kullandığını da söyleyebiliriz” şeklinde sözlerine devam etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Güvenli uzaktan çalışmanın 10 temel kuralı

Pandemi süreci iş yaşamına yeni bir bakış açısı getirdi. Şirketler, işlerini uzaktan yönetebilen çalışanları için çalışma modellerini değiştirdiler. Sadece büyük ölçekli kurumlar değil, çalışan sayısı az olan şirketler de bu yeni döneme hızlıca ayak uydurmaya çalışıyorlar. Her şirket içerisinde bilişim uzmanı ya da departmanı olmayacağını göz önüne alan ESET, güvenli uzaktan çalışmada dikkat edilmesi gereken 10 temel kuralı sıraladı. 

 

Uzaktan çalışma oranının arttığı bugünlerde, iş verilerinin güvenliği konusunda çalışanlara düşen görev daha da arttı. ESET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal, siber suçluların uzaktan çalışan şirketlere yönelik olarak gerçekleştirdiği saldırılara dikkat çekti. Fidye ve oltalama saldırılarının basit yöntemlerle ve temel güvenlik bilgileriyle azaltılabileceğini paylaşan Akbal kullanıcıların dikkatsizliği ve tedbirsizliğiyle de vakaların arttığını paylaştı.  

COVID-19 salgını ile birlikte, evden çalışanların bilgilere uzaktan erişimi,  işletmelerce ele alınması gereken en önemli konulardan biri olduğunu vurgulayan Akbal, çalışanlara hem kendilerinin hem de şirketlerinin siber güvenliği için temel bilgilerin verilmesinin önemli olduğunu söyledi. Asım Akbal uyulması gereken 10 temel kuralı şu şekilde sıraladı;

  • İş cihazlarında muhafaza edilen bilgileri şifreleyin.
  • Cihazlara uç nokta güvenlik yazılımı yükleyin ve bu yazılımın güncel kalmasını sağlayın.
  • İşletim sistemi ve uygulamalar da dahil olmak üzere, cihazların da güncel kalmasını sağlayın.
  • Ev ağlarını koruma altına alın ve düzgün şekilde yapılandırın.
  • Genel ağlara ya da Wi-Fi erişim noktalarına bağlanırken daima bir VPN kullanın ve hassas bilgilere erişmekten kaçının.
  • Verilerinizi düzenli aralıklarla yedekleyin.
  • Cihazlarınızı parolalarla korumaya alın ve oturumunuz açıkken cihazlarınızın yanından ayrılmamaya özen gösterin.
  • Cihazlarınızda hırsızlığa karşı koruma özelliğini etkinleştirin.
  • Önemli hesaplarınızı korumak için iki faktörlü kimlik doğrulamasını kullanın.
  • Daima teknik destek sorumlularının iletişim bilgilerini el altında bulundurun ve güvenlik olaylarını derhal rapor edin.

Bir şirket içerisinde çalışma şeklini değiştirmek tüm çalışanları kapsayan bir süreçtir ve zaman alır. Ama doğru eğitimle çalışanlar uzaktan çalışmanın risklerini hemen anlayabilir ve bunlardan nasıl kaçınacaklarını ya da bunları nasıl önleyebileceklerini öğrenebilirler. 

Her ölçekteki şirket için kapsamlı güvenlik çözümü 

ESET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal her şirketin kolayca kullanabileceği  ürün paketlerini pazara sunduklarını da belirterek  ESET PROTECT Advanced’i şirketlere çözüm aracı olarak önerdiklerini paylaştı.  ESET PROTECT Advanced ürün grubu ile hepsi bir arada siber güvenlik yönetim çözümü sunuyor. Kullanımı kolay bulut tabanlı konsol ile şirketler uç noktalarını fidye yazılımlarından ve sıfır gün tehditlerinden koruyabiliyorlar. Tam Disk Şifreleme özelliği ile cihazların disklerini şifreleyerek şirket verilerini üçüncü kişilerin erişimine kapatabiliyorsunuz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı