Elektrik dağıtım ve perakende satış sektöründe Türkiye'nin lider şirketi Enerjisa Enerji, yılın ilk çeyreğinde güçlü bir finansal performans gösterdi ve nakit akışında önemli bir artış yakaladı. Covid-19 pandemisinin küresel ve yerel piyasalarda yarattığı belirsizlikler devam etmesine rağmen, Enerjisa Enerji 2021 yılının ilk çeyreğinde 306 milyon TL tutarında şebeke yatırımı gerçekleştirdi. Konsolide Faaliyet Geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 büyüme ile 1 milyar 628 milyon TL oldu.

 

20’si halka açık olan ve ana sermayedarları Sabancı Holding ve E.ON SE olan Enerjisa Enerji, 31.03.2021 tarihi itibariyle mali tablolarını açıkladı. Buna göre şirket, 2021 yılının ilk çeyreğinde konsolide Faaliyet Gelirini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artırarak 1 milyar 628 milyon TL’ye çıkardı.  

 

“Kesintisiz enerji temini için şebeke yatırımları ilk öncelik”

 

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “Türkiye’nin enerjisi olarak tam 25 yıldır bu topraklara değer katıyoruz. Bugüne kadar elektrik enerjisi alanında öncü ve lider olarak, ülkeye en iyi hizmeti sunmaktan ve yenilikçi çözümler üretmekten gurur duyuyoruz. 

 

2021 yılında başlayan yeni tarife dönemi, yatırımları desteklemeye devam ederken, hizmet seviyesinde kalite artışını da teşvik etmektedir.  Bu konular öncelikli olmaya devam edecektir. Aynı zamanda, pandeminin damga vurmaya devam ettiği 2021 yılında da elektrik dağıtım ve satış hizmetini tüm bölgelerimize kesintisiz bir şekilde devam ettirmek ve çalışanlarımızın, tedarikçilerimizin ve müşterilerimizin sağlıkları için gereken tedbirleri en iyi şekilde sağlamak için tüm önlemleri almaya devam edeceğiz. 

 

Sürdürülebilirliği ve teknolojiyi odağına alan enerji çözümlerine odaklanıyoruz 

 

Enerjisa olarak amacımız gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için, müşterilerimiz için sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üretmeye devam etmek. Galatasaray ile gerçekleştirdiğimiz Enerji Performans Modeli ile Galatasaray stadyumuna 4.1 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi tesisi kurulum anlaşmamız bu alandaki inisiyatiflerimize bir örnek teşkil ediyor.    

 

“Baz Alınan Net Kar, Faaliyet Gelir artış oranının önemli ölçüde üzerinde bir büyüme oranı ile artarak 522 milyon TL’ye ulaştı.”

 

Enerjisa Enerji CFO’su Michael Moser, “Dördüncü uygulama döneminin ilk çeyreğinde sağlıklı risk yönetimi süreçlerimiz, güçlü bilançomuz ve destekleyici düzenleyici sistemimiz ile güçlü sonuçlar elde ettik. Yılın ilk çeyreğinde sağlam bir kar artışı ve nakit akışında önemli bir artış yakaladık. Baz Alınan Net Kar, yüzde 48 büyüyerek 1Ç21’de 522 milyon TL’ye ulaştı, bu şekilde artış oranı Faaliyet Geliri artış oranının önemli ölçüde üzerinde gerçekleşti. Aynı zamanda güçlü sonuçlarımız sayesinde finansal net borcun faaliyet gelirine oranı geçen yılın ilk çeyreğinde 1,9 kat iken, bu yılın ilk çeyreğinde 1,4 kata düştü.

 

Hissedarlarımıza sürdürülebilir temettü ödeme taahhüdümüze uygun şekilde, Nisan ayında hisse başına 0,96 TL brüt temettü ödemesi gerçekleştirdik. Bu geçen seneye göre 60 artışa denk gelmektedir

 

Büyümemizin temelini; güçlü operasyonel yapımız ile birlikte yeni ve sürdürülebilir enerji dünyasına özel odağımız oluşturuyor. Türkiye'de gelecek nesillere daha güvenli, daha temiz ve daha iyi bir enerji geleceği sağlama yolculuğuna gönülden bağlıyız” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Küresel iklim değişikliği tehdidi ve doğal kaynaklar üzerinde artan nüfus baskısı, tüm dünyada tarım ve gıda üretimi konusunu sürekli gündemde tutuyor. Dünyanın her yerinde yaygın olarak üretilen tahıl ve bakliyat ürünlerinde ekim alanları sürekli genişlerken, gerek arz gerekse talepte rekor artışlar görülüyor. Son olarak Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) küresel tahıl üretiminin 2021/2022 sezonunda 2 milyar 287 milyon tona çıkarak rekor düzeye ulaşacağı tahmininde bulunuyor. Aynı sezon için tahıl tüketim öngörüsünü ise 2 milyar 286 milyon ton olarak açıklayan IGC; tahılda artan arzın, artan küresel talep tarafından dengeleneceğini de öngörüsüne ekliyor. Tahıl denince ilk akla gelen ürün olan buğdayda ise, yine IGC tahminlerine göre üretimin 790 milyon ton olması bekleniyor.  

 

Kuraklık rekolteye darbe vurdu

 

Türkiye’de ise özellikle geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklığın bu yıl buğday üretim rakamlarına olumsuz yansıdığı tahmin ediliyor. Ulusal Hububat Konseyinin 2020-2021 Üretim Yılı Buğday Değerlendirme Raporu'na göre, geçen yıl 20 milyon ton olan buğday üretiminde bu sezon yüzde 5 azalma olacağı tahmin edilirken sahadan alınan verilere göre yüzde 15 ila 20 arasında azalabileceği öngörülüyor. Aynı raporda ekim-mart döneminde yağışın en az düştüğü bölgelerin, aynı zamanda tahıl üretiminin de yoğun bir şekilde yapıldığı İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri olduğuna dikkat çekiliyor. 

  

Duru: Ekim alanları ve verimlilik artırılmalı

 

Türkiye’de tarımın geleceği açısından tahıl ve bakliyat üretiminin büyük önem taşıdığını ifade eden Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “Tüm dünyada ve ülkemizde geniş bir alanda ekimi gerçekleştirilen tahıl ve bakliyat ürünleri, ülkelerin tarım politikalarında stratejik bir değer taşıyor. Gelecekte nüfusun daha da artmasıyla tahıl ve bakliyatın değeri daha da net anlaşılacak. Bizler Duru Bulgur olarak, Türkiye’de üretimin sürdürülebilir olması için uzun süredir, tarımda havza bazlı destekleme modeline geçilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. İçeriğindeki yüksek protein içeriğiyle son derece değerli bir ürün olan durum buğdayında da ekim alanlarının ve verimliliğin artırılması gerekiyor. 2015 yılında 12.7 milyon dekar alanda gerçekleştirilen durum buğdayı ekimi, 2020 yılında 12.5 milyon dekar olarak gerçekleşti. Son 5 yıllık üretim rakamları göz önüne alındığında Türkiye’de Durum Buğdayı üretiminin düştüğü görülüyor ancak buna karşın 2019 yılından 2020 yılına son bir yılda üretimde 850 bin tonluk bir artış sağlandı. 2050’de dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı öngörüsünden hareketle Türkiye’nin dış pazarlarda elini güçlendirmemiz için ekim alanlarını ve verimliliği artırmamız şart. Eğer doğru adımları atmayı başarabilirsek Küresel tahıl ve bakliyat pazarında Türkiye’yi büyük fırsatlar bekliyor” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yenilikçi bankacılık anlayışıyla hayata geçirdiği ürün ve hizmetlerde hız kesmeyen VakıfBank, ‘Click Kart’ı piyasaya çıkardı. VakıfBank dijital kartı Click Kart ile kartı olmayan tüm müşterilere, dakikalar içinde internet üzerinden alışveriş yapabilme, mobil temassız ödeme ve QR ödeme ile fiziki POS cihazlarında kartını hemen kullanıp süreli kampanyalardan anında faydalanabilme imkânı sunuyor.

 

 

Teknolojik alt yapısıyla yaşamı kolaylaştırmayı hedefleyen ürün ve hizmetler geliştiren VakıfBank, ödeme teknolojileri markası Mastercard işbirliğiyle gerçekleştirdiği yeni dijital kartı ‘Click Kart’ı müşterilerinin hizmetine sundu. Click Kart’a başvuru yapan VakıfBank müşterileri, anlık olarak tamamlanan değerlendirme sürecinin ardından, onaylanan dijital kartını kurye sürecini beklemeden internet üzerinden anında alışveriş yapabiliyor. Click Kart sahipleri aynı zamanda, fiziki POS cihazlarında Mobil Temassız ödeme ve QR ödeme ile kartı hemen kullanma imkânı da buluyor. 

 

VakıfBank, artırılmış güvenlik için fiziksel kartın üzerinde sadece müşteri ad ve soyadına yer veriyor. Kart numarası, son kullanım tarihi ve CVV bilgileri yer almadığı için fiziksel kart, kötü niyetli kişilerin eline geçse dahi kullanılamıyor, önemli bir riski engellemiş oluyor. Kart bilgilerine yalnızca kart sahibinin VakıfBank Mobil ve İnternet Bankacılığı kanallarından ulaşılabilmesi, müşteri ve kart güvenliğini üst seviyelere çıkarılıyor.

 

Ayrıcalıklardan Yararlanma Fırsatı

Anında güvenli alışverişe başlamanın yanı sıra, World platformunun sağladığı tüm taksit/puan kampanyaları ve ayrıcalıklarından faydalanma imkânı sunan VakıfBank Click Kart, lansmana özel bankadan ilk kez kredi kartı alacak ilk 20 bin müşteriye, yapacakları 100 TL ve üzeri internet alışverişlerinde 50 TL indirim kazandırıyor. 

 

VakıfBank Click Kartın HCE özelliği ile kart sahipleri temassız özellikli tüm POS’larda mobil telefonları ile anında işlem gerçekleştirip, hızlı ve güvenli alışveriş imkânına sahip oluyorlar. Bu ayrıcalıklardan yararlanmak isteyenler ‘Click Kart’a VakıfBank Mobil Bankacılık, İnternet Bankacılığı, VakıfBank şubeleri üzerinden başvurabilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Paris Metrosu (Fransa), Snowy 2.0 Hydro Santral Projesi (Avusturalya), Münih Metrosu (Almanya), Gotthard Tünel Projesi (İsviçre ve İtalya’yı birbirine bağlayan, dünyanın en uzun tüneli), Stockholm Metrosu (İsveç), Lozan Tünel Projesi (İsviçre) gibi projelerde başarıyla ülkemizi temsil eden Mono Steel; bu kez de, Gana’nın en büyük ve köklü firmalarından olan Michelleti Graha’a ait 11.400 metrekarelik üretim kompleksini inşa ediyor.

 

Temmuz ayında yapımına başlanacak olan üretim kompleksinin, 6 ay gibi kısa bir sürede teslim edilmesi planlanıyor. Üretim bölümünün yanı sıra 2 adet depolama alanının bulunacağı kompleks; çelik konstrüksiyondan sandviç paneline, polikarbon aydınlatmalarından seksiyonel kapısına kadar A’dan Z’ye Mono Steel imzasını taşıyacak. Proje için ayılan yatırım miktarı ise 2.500.000 USD (İki Milyon Beş Yüz Bin Amerikan Doları). 

 

Mono Steel’in ortaklarından Murat Özcan, büyük bir yatırımla inşa edecekleri Gana’daki projelerini; “Çiziminden modellemesine, tasarımından inşasına kadar A’dan Z’ye imzamızı taşıyan bir proje olacak. Ocak 2022 tarihinde de, anahtar teslim olarak Michelleti Graha firmasına vereceğiz. Temmuz ayında işe başlıyoruz. 2 Türk mühendis ve 8 Türk teknik personel olmak üzere 40 kişilik bir ekiple çalışacağız. Pandemi döneminde, özellikle Afrika’da istihdam sağlayacağımız için çok mutluyuz,” diye açıklıyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sanılanın aksine kadınların erkeklere göre yüzde 25 daha az trafik kazası yaptığını belirten Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, trafik kazalarının en çok kavşaklarda meydana geldiğini söyledi.

 

Tam dijital alt yapısıyla araç paylaşımı sektörünün lider markası olan MOOV, Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftası kapsamında kiralamalarda yaşanan kazalarla ilgili bilgileri paylaştı. MOOV’daki kiralamalarda yaşanan trafik kazalarını incelediklerinde ilgi çekici sonuçların çıktığını belirten Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “MOOV kiralamalarını baz alarak hazırladığımız rapora göre kadınlar erkeklere göre yüzde 25 daha az trafik kazası yapıyor. Bu da aslında kadınların daha güvenli ve emniyetli araç kullandığını bize gösteriyor” dedi. 

 

Trafik kazalarını yaş gruplarına göre de incelediklerini söyleyen Emre Ayyıldız, “MOOV araçlarıyla yapılan trafik kazalarının yüzde 53’ü 18-24 yaş grubundaki MOOVER’ların kullandığı araçlarda yaşandı. Bununla birlikte trafik kazalarının, yüzde 70’in üzerinde bir oranla en çok kontrolsüz kavşaklarda yaşandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Trafik güvenliğine özen gösteren ve kurallara uyan MOOVER’ları ödüllendirdiklerini belirten Ayyıldız, “‘Yolların Ustası MOOVER Günü Kampanyası’ ile her ayın son salı günü, 3 ay içinde kiralama yapan ve trafik cezası, hasar ve kaza kaydı bulunmayan MOOVER’lara 20 indirim tanımlıyoruz. Ayrıca, hem MOOVER’ların hem de trafiğin güvenliğini sağlamak için farklı projeleri de hayata geçirmeye hazırlanıyoruz” dedi.

 

Araç kiralamanın ekonomik ve çevreci yolu: MOOV

 

İstanbul, Ankara ve İzmir’de tek bir uygulama üzerinden araç kiralamada özgürlük sunan MOOV’da sözleşmeden kiralamaya kadar tüm süreç dijital olarak gerçekleşiyor. Tam dijital alt yapısıyla ekstra hiçbir temas gerçekleşmeden düzenli olarak temizlenen ve dezenfekte edilen araçlarla 15 dakikası 16 TL’den başlayan fiyatlarla araç kiralamada özgürlük yaşanabiliyor.  

 

Sunduğu ekonomik faydanın yanı sıra çevreci bir ulaşım modeli de olan MOOV gibi araç paylaşım hizmetleriyle ulaşım ihtiyacının karşılanması halinde daha az karbon emisyonu salınımı gerçekleşiyor. Bugün 1 paylaşımlı aracın aktif olarak kullanılmasıyla 8 araç trafikten çıkmış oluyor. Yapılan araştırmalara göre paylaşımlı araçları tercih edenler, şahsi araçlarıyla seyahat edenlere kıyasla yüzde 11 daha az kilometre yapıyor. MOOV’da gerçekleştirilen 2 milyon defalık kiralamayla 12 bin tonluk CO2 salınımının önüne geçilirken optimum temizlik yöntemler ile yılda 8700 ton su tasarrufu sağlanıyor, dijital imza ile de yılda 403 ağacın kesilmesi önleniyor. 

 

Sözleşme sürecinin de tam dijital olarak gerçekleştiği MOOV’da bu sayede 3 milyon kağıt tasarrufu sağlanırken, dijital imza sayesinde ayda ortalama 105 bin km daha az yol yapılıyor ve 7875 litre yakıt tasarrufu sağlanıyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Otomotiv yan sanayi üreticisi olarak köklü geçmişinin yanı sıra savunma-havacılık, bilişim, çevre ve enerji gibi farklı sektörlerdeki şirketleriyle Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlayan Coşkunöz Holding’de Mali İşler Direktörlüğünü 2021 Şubat ayı itibarıyla Nevzat Şahin sürdürüyor. Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Şahin, iş hayatına Deloitte Türkiye’de başladı. Kariyerinde hızla yükselen Şahin, P&G, Polat Holding, Nortel Networks Netaş gibi şirketlerde finans alanında üst düzey yönetici olarak önemli görevlerde bulundu. 

 

2005-2009 yılları arasında Rexam Beverage Can’de Finans ve Tedarik Zinciri Direktörlüğü’nün yanı sıra Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Şahin, 2009-2011 yılları arasında da Yıldız Holding'e ait Bizim Toptan Cash&Carry ve iştiraklerinin CFO’luğunu yürüttü. Şahin ardından, Türk Telekom Orta & Doğu Avrupa ve Türkiye Fiber Ağ Operasyonları’nda CFO olarak görev yaparken, Avusturya Ülke Genel Direktörlüğü görevini de üstlendi.  2014-2018 yılları arasında ise Avrupa merkezli girişim sermayesi yatırım fonlarında Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Yönetici Direktörü olarak çalışırken Türkiye’de bulunduğu dönemlerde de  danışman olarak hizmet verdi.

 

Nevzat Şahin, Coşkunöz Holding Mali İşler Direktörü olarak atanmadan önce 2018 yılından bu yana, Saint-Gobain Weber’de hem CFO hem de grubun Türkiye Şirketleri Hazine Birimi Ülke Direktörü olarak görev yapıyordu.

 

Şubat 2021 itibariyle, 7 sektörde 12 şirket ve 2.300’ü aşkın çalışanla faaliyet gösteren Coşkunöz Holding’in Mali İşler Direktörü olarak atanan Nevzat Şahin’in finans alanındaki önemli global tecrübesiyle holdinge de değer katması bekleniyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akbank, mobilden Akbanklı olanlara 1 yıl boyunca EFT ve havale, limit üstü para çekme ve ortak ATM işlemlerinden ücretsiz faydalanma imkanı sunuyor. Üstelik ilk kez Akbanklı olup Akbank Mobil’den Axess’e başvuranlar 900 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor.

 

Bankacılığı geleceğe taşıyacak öncü marka olma vizyonuyla hareket eden Akbank’ta mobilden müşteri olma süreci başladı. . Akbank, dijital süreç ile Akbanklı olanlara 1 yıl boyunca EFT/Havale, limit üstü para çekme ve ortak ATM işlemlerinden ücretsiz faydalanma imkanı sunuyor. İlk kez Akbanklı olup Akbank Mobil’den Axess veya Wings’e başvuranlar ise internet alışverişlerinde 10, ayda 75 TL, 1 sene sonunda da toplam 900 TL’ye varan kaybolmayan chip-para kazanabiliyor. 

 

Herkesi şubelere gitmeden diledikleri yerden ve istedikleri zaman, dakikalar içerisinde, kağıtsız, imzasız, Akbanklı olmaya davet eden Akbank Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “Tüm müşteri etkileşim noktalarında sade ve yalın hizmetler sunan bir banka olarak, uzaktan müşteri olma konusunda da mükemmel hizmet vermek için hazırız” dedi.  Akbank Mobil’den müşteri olanları birçok avantajın beklediğinin de altını çizen Yüce, uzaktan müşteri olma süreciyle ilgili şu bilgileri verdi: “1 Mayıs’ta başlayan yeni yasal düzenleme sayesinde Akbank Mobil’i indirenler bilgilerini girerek ve kısa bir video görüşmesi yaparak dakikalar içinde Akbanklı olabiliyor. Akbank Mobil’i indirenler vadesiz hesap, banka kartı, kredi ve kredi kartı başvurularını da anında yapabiliyor. Üstelik onaylanan kredi ve kredi kartı başvurularında, müşteri olma sürecinin sonunda, kredi hesaplarına yatmış, Türkiye’de bir ilk olan cebe inen kredi kartları kullanıma açılmış oluyor. Böylelikle kullanıcılar, son derece basit ve akıcı bir deneyimle, diledikleri zaman ve diledikleri yerden Akbank müşterisi olurken, aynı zamanda pek çok temel bankacılık ürününe de kısa sürede sahip olabiliyorlar. Uzaktan müşteri edinimi için ileri teknolojileri kullanarak tasarladığımız sürecimizi baştan sona OCR (Optik Karakter Tanıma), NFC (Yakın Mesafe İletişimi), biyometrik, canlılık kontrolleri ve görüntülü görüşme adımlarıyla, birbirini tamamlayan, çapraz teyitlerin yapıldığı tek bir oturum şeklinde tasarladık.” 

 

Dijital bankacılığı finansal kapsayıcılığı hızla geliştirmek için önemli bir araç olarak gördüklerini belirten Yüce, “Müşterilerimize sunduğumuz dijital ve yenilikçi ürün ve hizmetleri geliştirerek yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Yeni dönemin bu hedeflerimize ulaşmada önemli bir etkisi olacağına inanıyoruz” dedi.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

KOSGEB, pandemi nedeniyle ekonomik yönden zarar gören işletmeler ve startup’lar için destek programı başlattı. Başvuruların 21 Mayıs’a kadar devam ettiği programda mikro ölçekli işletmelere 30, küçük işletmelere 75 bin TL’ye kadar destek verilecek.

 

 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), mikro ve küçük işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve istihdam seviyelerini korumaları amacıyla destek programı başattı. “Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı” kapsamında imalat sektöründeki mikro ve küçük işletmeler ile 2017 ve sonrasında kurulmuş imalat, bilgisayar programlama ve bilimsel Ar-Ge sektörlerindeki yenilikçi genç işletmelere sermaye desteği sağlayacak.

 

Planlı faaliyetler için 25 bin TL ilave destek 

 

Mikro işletmeler 3 ay boyunca 30 bin TL’ye, küçük işletmelerse 3 ay boyunca 75 bin TL’ye kadar olmak üzere 3 yıl geri ödemesiz ve faizsiz şekilde destekten faydalanabilecek. Kullanılan destek, 2024’ten itibaren 4’er aylık dönemlerde 6 eşit taksitte geri ödenecek. Geri ödemeli destek için işletmelerden teminat alınmayacak. Teknoloji tabanlı startup’ların bu yıl içinde gerçekleştirdikleri veya gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler için ise 25 bin TL’ye kadar ilave destek sağlanacak. 

 

Ödemeler Haziran’da başlayacak

 

Bütçesi 5 milyar TL olan programa online başvuru yapılabildiğini, online başvuru dışında KOSGEB'e belge teslim edilmeyeceğini vurgulayan IFASTURK Mali Müşavirlik ve Denetim Kurucusu Şenel, program detayları hakkında şu bilgileri verdi: “Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı’nda diğer KOSGEB destek programından farklı olarak kurul veya komite değerlendirme prosedürü bulunmuyor. Gelir İdaresi Başkanlığı ve SGK ağırlıklı resmi kayıtlara göre başvuru ve uygunluk kriterlerini karşılayan KOBİ’ler için 21 Mayıs’ta son bulacak başvuruların ardından Haziran ayında ödemeler başlayacak. Programdan yaklaşık 130 bin işletmenin faydalanması bekleniyor. İşletmelerin ve startup’ların destekten verimli şekilde faydalanabilmeleri için gerekli yönlendirmeleri ve bilgilendirmeleri sağlıyoruz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı