Aylık arşivler: Haziran 2021

Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesi ‘Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ geleceğin siber güvenlik uzmanlarını bekliyor

Teknopark İstanbul’un alanında ilk siber güvenlik mesleki lisesi ‘Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ bu yıl da başarılı öğrencilere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Teknopark İstanbul; Türkiye’nin ilk Siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile yerli siber güvenlik ekosisteminin gelişimine ve siber güvenlik alandaki yetişmiş insan gücü açığını kapatmaya odaklanıyor. Lisenin; Liselere Geçiş Sistemi (LGS) tercih kılavuzu açıklandıktan sonra öğrenciler için önemli tercih seçenekleri arasında yer alması bekleniyor. 

Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi başarılı öğrenciler tarafından tercih ediyor

2020-2021 eğitim ve öğretim yılında Teknopark İstanbul yerleşkesi içerisinde faaliyetlerine başlayan Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, daha ilk yılında Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Sınavı'nda yüzde 1'lik dilimden öğrenci alan meslek liseleri arasına girmeyi başardı. LGS'de başarılı olan öğrencilerin tercih ettiği liseye geçtiğimiz dönem, yüzdelik dilimleri 0,47 ile 5,41 arasında değişen 30 öğrenci kabul edildi. Böylece Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile birlikte en başarılı yüzde 1'lik dilimden öğrenci alan meslek liseleri arasına katıldı. Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesi Teknopark İstanbul MTAL, 30 Haziran’da başlayacak tercih döneminde de siber güvenlik alanında uzmanlaşmak isteyen öğrencileri kabul edecek.

Siber güvenlik ekosistemine uzman personel yetiştiriyor

Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesi olma özelliğine sahip Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, eğitim kalitesiyle siber güvenlik ekosisteminin gelişimini yetiştirdiği uzmanlarla sağlamayı hedefliyor. Başarılı öğrenciler tarafından tercih edilen Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin teknik programında bilişim teknolojileri ağ işletmenliği ve siber güvenlik dallarında eğitim veriliyor. Teknopark İstanbul MTAL, Türkiye’nin Ar-Ge üssü konumunda yer alan Teknopark İstanbul bünyesinde yer alıyor. Tercih döneminde öğrenciler ortaöğretim merkezi yerleştirme sınavı LGS puanı ve tercihlerine göre kabul ediyor. İlk yılında 30 öğrenci alan MTAL, İngilizce hazırlık sınıfıyla birlikte 5 yıl boyunca yatılı olarak siber güvenlik odaklı bir eğitim sunuyor. Sızma testi, adli bilişim, yapay zeka ve siber tatbikat laboratuvarları da yer alan lisede eğitim görecek öğrencilere Teknopark İstanbul başta olmak üzere siber güvenlik faaliyeti yürüten firmalarda geniş staj imkanları sunuluyor. T.C. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından desteklenen lisede T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı’nın da okul inşaatı tamamen bittiğinde sınıf atölye kurulumu, öğretmenlere mesleki hizmet desteği, mevcut öğrencilerin yetkinliklerine göre eğitim verilmesi ve mezun öğrencilere kariyer fırsatı gibi konularda destek vermesi bekleniyor. Öğrenciler; Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesine üye firmalarda özel atölye çalışmalarında eğitim alabiliyor ve uzmanlaşmak istedikleri alanı keşfetmeleri adına bilişim teknolojileri firmalarına teknik geziler yapabiliyor 

“Yerli ve milli siber güvenlik ekosisteminin oluşmasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz”

 

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Siber güvenlik artık tüm dünyanın üzerinde titizlikle durduğu bir alan haline geldi. Devletlerin verilerinin güvende olması büyük öneme sahip bir konu olarak dikkat çekiyor. Ülkemiz şu anda da siber güvenlik alanında güçlü ve dünyada en tepede sayılacak ülkeler arasına girecek konumdayız. Ancak yerli teknolojilerimizin daha da fazla gelişmesi ve dünyaya ihraç edilebilir konuma gelmesi gerekiyor. Sektörde nitelikli uzman açığı da her geçen gün artıyor. Bu noktadan hareketle Teknopark İstanbul olarak Türkiye’nin ilk ve tek siber güvenlik meslek lisesine ev sahipliği yapıyoruz. Her yıl olduğu gibi LGS sınavlarına girmiş öğrencilerimiz lise tercihi yapacaklar. Teknopark İstanbul olarak yüzdelik dilime girmiş başarılı öğrencilerimizi lisemizde ağırlamaya hazırlanıyoruz. Öğrencilerimiz lisemizde siber güvenlik alanının birçok farklı dalında kaliteli eğitim alma fırsatına sahip olacak. Öte yandan Teknopark İstanbul MTAL, siber güvenlik özelinde çalışan firmalarla bir arada olması nedeniyle burada yetişen öğrencilerimiz için oldukça verimli bir lise konumunda. Yeni dönemde de lisemizi tercih eden gençlerimizi Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation’da faaliyet gösteren firmalarımızla birçok uygulamada bir araya getirmeye devam edeceğiz. Meslek lisemiz ile ülkemizde yerli ve milli teknolojilerle donatılmış bir siber güvenlik ekosisteminin oluşmasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Turkcell ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan Yapay Zeka Zirvesi

Turkcell ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan Yapay Zeka Zirvesi webinarı 01 Temmuz 2021 Perşembe günü saat: 11.00'de webinar.platinonline.com ‘da canlı yayınlanacak.

 

Platin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Oya Yalıman'ın moderatörlüğünde gerçekleşecek webinarda birbirinden değerli dört konuşmacı bulunuyor. Turkcell Keynote olarak, Analitik Çözümler, Veri Bilimi ve Yapay Zeka Direktörü İnanç ÇAKIROĞLU ‘Yapay Zeka İle Yeni Trendler’ konusu ile yer alacak.

Webinar Trend Micro Kamu Teknik Lideri Burak İnce, Logo Grup Teknoloji Başkanı, CTO İsmail Duran, Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney yer alacak olup iş hayatında 2021 ve sonrasına yön verecek yapay zeka trendleri ve uygulamaları konuşulacak.

4’üncü sanayi devrimi olarak öne çıkan endüstri 4.0; üretim sürecinin dijitalleşmesini ve makinelerin birbirleriyle iletişime geçmesini tetikliyor. Endüstri 4.0 kavramının varlığından bahsedebilmek ise 9 teknolojinin varlığı ile mümkün: Siber fiziksel sistemler, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri, artırılmış gerçeklik, siber güvenlik, yatay-dikey entegrasyon, üç boyutlu yazıcılar, cobot teknolojisi ve büyük veri analizi gibi teknolojilere yön veren; en önemli kavramların başında ise yapay zeka geliyor. 

Üretimden tedarik zincirine, insan kaynaklarından pazarlama stratejilerine, finansal süreçlerden müşteri deneyimine kadar verimliliği en efektif biçimde kurgulayabilmenin ipuçları yapay zekadan geçiyor. Bugünün iş dünyasında pek çok şirket, yapay zeka girişimlerine ve uygulamalarına yatırım yapıyor. Çalışanlarını, gelecekte teknolojinin yaratacağı fırsatlara hazırlamak isteyen, bu nedenle mevcut becerilerini geliştirmeyi temel alan kişiselleştirilmiş eğitim programları oluşturmak için yapay zeka algoritmalarına yönelen kurum sayısı hızla artıyor. Global analizlere göre pazarlama liderlerinin yüzde 51’i yapay zekadan faydalanırken; yüzde 25’inden fazlası ise pilot projelere yönelmeyi hedefliyor. Bunun en önemli nedeni ise pazarlama stratejileriyle hedef kitleye çok daha etkin bir müşteri deneyimi sunabilmek… İş dünyasında 2021 ve sonrasına yön verecek yapay zeka uygulamaları, yepyeni bir çalışma kültürünü de beraberinde getiriyor.

Zirvenin temel hedefleri arasında, değişime yön vererek hangi sektörde faaliyet gösterildiğine bakılmaksızın her kurumun, her markanın yeni dönemin yapay zeka stratejileriyle, iş süreçlerine nasıl bir katma değer sağladığını yansıtmak, geleceği öngörmek ve verimlilikten üretime, tedarik zincirinden İK, pazarlama ve iletişim stratejilerine kadar yönetim sürecinin tüm aşamalarında sürdürülebilir yapay zeka stratejileriyle iş dünyasının geleceğine yön vermek ile başarıyı sürdürülebilir kılarak yapay zeka stratejilerinde sürdürülebilir performans kriterlerini merkeze alarak kurumlarda kârlılık ve verimlilik artışının kalıcı olmasını sağlamak yer alıyor.

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin değişim yaratan insan, üretim, hizmet ve değer odaklı yapay zeka stratejilerini analiz edebilmek adına dört sorunun yanıtı aranacak; 

1-Yapay zeka, makine öğrenmesi ve derin öğrenme arasındaki ilişki nasıl bir seyir izliyor? 

2-İşletme yönetimi açısından yapak zeka ne anlam ifade ediyor? 

3-Çok daha sürdürülebilir bir yönetim metodolojisine sahip olmak isteyen şirketler, yapay zeka entegrasyon modellerini hangi kriterlere göre oluşturmalı? 

4 -Karar vermek, problem çözmek ve stratejik yönetim açısından yapay zeka stratejileri ve trendleri gelecekte nasıl şekillenecek?

 

Program akışı ise şöyle;

01 Temmuz 2021, Perşembe

11.00 – 11.05

Açılış Konuşması

  • MODERATÖR
    Oya YALIMAN
     Platin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

11.05 – 11.20

Yapay Zeka İle Yeni Trendler

  • İNANÇ ÇAKIROĞLU / Turkcell Keynote

Yapay Zeka ve Analitik Çözümler Direktörü  

11.20 – 12.30

İş Hayatında 2021 ve Sonrasına Yön Verecek Yapay Zeka Trendleri ve Uygulamaları

  • Burak İnce
     Trend Micro Kamu Teknik Lideri
  • İsmail Duran

Logo Grup Teknoloji Başkanı, CTO

  • Zehra Öney

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı

12.30 – 12.45 Soru Cevap

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yaz mevsiminde kulak sağlığına dikkat !

İşitme yetisinin azalması, çınlama hissi veya kulaktan dışarı doğru gelen akıntı, kulak zarı delinmesinin işareti olabilirken; bu ince zarın gördüğü hasar; yırtılma veya delinme olarak sonuçlanabiliyor. Kişiye ağrı duygusu vermeden gerçekleştiği için bazen önemsenmiyor olması daha büyük ve önemli rahatsızlıklara da yol açabilir. Özellikle yaz mevsimiyle birlikte başlayan deniz ve havuza girme zamanı bu sürecin çok daha özenli bir şekilde önemsenmesini gerektiriyor. 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa  Hastanesi KBB Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Doç Dr Abdülkadir Özgür; kulak zarı delinmesi hakkında bilgiler vererek, özellikle yaz mevsiminde deniz ve havuza girenlerin dikkatli olması gerektiğini belirtti ve şikayet olduğu takdirde mutlaka muayene yapılması gerektiğini söyledi. Dikkate alınmayan küçük şikayetlerin, yüz felci, menenjit, beyin apsesi gibi ciddi hastalıklara sebep olabileceğini ifade etti. 

Kulak zarı işitmemizi sağlayan kemikçikler gibi orta kulak yapıları ile dış ortam arasında bir bariyer oluşturur. Böylelikle dış ortamda bulunan mikroplar orta kulak yapılarına zarar veremezler. Fakat kulak zarı delik olanlarda orta kulak korumasız hale gelir ve tekrarlayan enfeksiyonlara sebep olur. Bu duruma biz kronik otit diyoruz. Oluşan bu enfeksiyonlar kulakta tekrarlayan kötü kokulu akıntı, giderek artan işitme kaybı ve baş dönmesi gibi nispeten göz ardı edilebilecek şikayetlere yol açabileceği gibi yüz felci, menenjit, beyin apsesi gibi ciddi hastalıklara da sebep olabilir

Kulak zarımın delik olduğunu nasıl anlarım?

Kulak zarının delik olup olmadığı kulak muayenesi ile tespit edilir. Eğer kulakta işitme kaybı, akıntı gibi şikayetler var ise mutlaka Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Kulak zarında delik tespit edilirse işitme kaybının derecesinin belirlenmesi için odyolojik değerlendirme ve enfeksiyonun kulak kemiğine olan zararının değerlendirilmesi için bilgisayarlı tomografi yapılması gerekir. Hastalığın şiddetine göre bazen MR çektirmekte gerekebilmektedir.

Kulak zarımda delik var ne yapmalıyım?   

Kulak zarında delik var ise kulağın su ile temas etmemesi çok önemlidir. Bunun için banyo yapmak, yüzme gibi su ile temasın sık olduğu durumlarda mutlaka kulağın tıkanması gerekir. Bunun için silikon tıkaç kullanılabileceği gibi yağlı bir krem ve pamuk ile tıkaç hazırlanabilir. Fakat bu koruma sadece enfeksiyonların tekrarlaması için geçici bir çözümdür. Kulak zarında delik var ise mutlaka ameliyat ile tamir edilmesi gerekir.

Kulak zarının tamiri için hangi ameliyatlar yapılmaktadır?

Kulak zarı delik olduğunda yapılacak olan ameliyata daha çok hastalığın ne kadar ilerlediğine bakılarak karar verilir. Eğer sadece kulak zarı delik ise ve hastalığın orta kulakta yaptığı hasar sınırlı ise timpanoplasti dediğimiz kulak zarı tamir ameliyatını yapılır. Bu ameliyat önceleri kualk arkasından kesi yapılarak yapılıyordu. Fakat günümüzde endoskopik yöntemlerle kulak kanalından yapılabilmektedir. Böylelikle hasta daha çabuk iyileşmekte ve günlük yaşantısına daha çabuk dönebilmektedir. Fakat hastalık ilerlemiş ve kulak kemiğinde erimeye neden olmuş ise o zaman mastoidektomi dediğimiz ameliyat gerekli olabilir. Bu ameliyat ile kulak kemiğindeki enfeksiyon özel mikroskop kullanılarak özel aletlerle temizlenmektedir. Hastalığın erken döneminde tespit edilip müdahale edilmesi hastanın ağır ameliyatlara gerek olmadan iyileşmesi için çok önemlidir. Böylelikle hasta yüz felci, menenjit beyin apsesi gibi ortaya çıkabilecek ciddi durumlardan korunmuş olur.

Kulak zarı delik olan hastalara tavsiyemiz özellikle su ile temasın artacağı bu aylarda geciktirmeden tedavilerini yaptırmalarıdır. Çünkü yaz aylarında su ile temas kulak enfeksiyonlarını arttırmakta ve karşılaşmak istemeyeceğimiz sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.         

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Masa başı çalışanları en çok boyun fıtığından şikayetçi

Teknoloji her geçen gün değişmeye ve gelişmeye devam ediyor. Yanımızdan ayırmadığımız telefonlar, bütün işlerimizi halletmemizi sağlayan bilgisayarlar… Sayısız faydaları bulunsa da, sağlığı tehdit eden sorunları da ortaya çıkarıyorlar. Özellikle de masa başı çalışanları gibi saatlerinizi onlarla geçiriyorsanız. Avrasya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Şenay Şıldır, konuyla ilgili önemli bilgiler veriyor.

Boyun fıtığı nedir ve neden ortaya çıkar?

Omurga, vücudumuzun hareket kabiliyetini ve dik durmasını sağlar, ortalarından omuriliğin geçtiği ve omur (vertebra) denilen 33 kemikten oluşur. Kuvvetli bağ dokusundan oluşan disk içinde omurlardaki baskıyı azaltacak kıkırdak dokusu vardır. 

Travmalar, zorlamalar, kazalar veya yaşlandıkça diskin merkezi su içeriğini kaybetmesi, diskin yastıklama görevini eskisi kadar iyi yapamaz duruma getirir. Bu durumda boyun fıtığı ortaya çıkar. Diskin merkezi dış tabakadaki bir yırtıktan çıkarak sinirlerin ve omuriliğin yer aldığı boşluğa taşar ve boyun fıtığı meydana gelir.

Genellikle boyun fıtıkları vücudunu çok kullanan 20-40 yaş arası kişilerde görülür. Bunun yanı sıra; 

  • Ağır yük kaldırma,
  • İtme hareketinin çok sık yapılması,
  • Ters bir hareket yapma,
  • Uzun süre masa başı işte çalışma,
  • Uzun saatler bilgisayar başında oturma,
  • Cep telefonunu uzun süre kullanma
  • Travma,
  • Trafik kazası geçirme,
  • Anne/babada boyun fıtığı olması durumunda bağ dokusunda yırtılmalar görülebilir.

 

Bu belirtileri gösteriyorsanız…

Boyun fıtığının temel belirtisi boyun ağrılarıdır. Fıtığa bağlı olarak yaşanan ağrılar genellikle sırta, kürek kemiğine, başın arka tarafına ve parmak uçlarına vurur. Aynı zamanda bu bölgelerde uyuşukluk ve güç kaybı da gözlemlenebilir. 

Boyun fıtığının en yaygın belirtileri;

  • El becerilerinde azalma,
  • Duyu kaybı,
  • Elektriklenme,
  • Kol ve el kaslarında güç kaybı,
  • Sırt, omuz ve kollarda ağrı,
  • Reflekslerde zayıflama,
  • Kol ve parmaklarda karıncalanma,
  • Kolda incelme,
  • Kas spazmı,
  • Kulak çınlaması,
  • Baş dönmesi,
  • Yürüme güçlüğü,
  • Dengesizlik,
  • İleri seviyede idrar ve dışkı tutamama, yürümede zorluk görülebilir.

Teşhis ve tedavi yöntemi

Doktorunuz kesin teşhis için röntgen filmi, MR ve Bilgisayarlı Tomografi (CT) yöntemini kullanabilir. Röntgen filmleri omurga yıpranıp bozuldukça ortaya çıkan kemik çıkıntıları ve disk aralıklarındaki daralmayı gösterebilir ancak diskin fıtıklaşmasını ya da omurilikten çıkan sinirleri gösteremez. Bu noktada en sağlıklı bilgi MR ile alınır. Tüm bunlara ek olarak elektrotanısal test çalışmaları yapılarak bir bel fıtığı sonucu oluşabilecek sinir hasarının bulguları aranabilir.

Tedavideki ilk adım hastanın eğitilmesidir. Hastaya doğru duruş ve oturma pozisyonu öğretilir. Ağır yükler taşımaktan kaçınmak gereklidir. Hastalar tedavi süresince lokal ısı tedavisinden büyük yarar elde eder. İlaç tedavisi olarak ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kullanılır. Seanslar halinde fizik tedavi uygulanır. Eğer hastanın fıtığı tedaviye cevap vermiyorsa bu noktada cerrahi yöntemlere başvurulur.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

D&R ile verimli ve keyifli bir tatil

Okulların kapanmasıyla beraber çocukların iple çektiği tatil süreci başladı. Bu dönemde en çok konuşulan konulardan biri de tatilin nasıl değerlendirileceği… Uzmanlar, çocukların özelliklerine göre planlanmış verimli bir tatilin, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişime katkı sağladığının altını çiziyor. Çocukların yaz tatilini nitelikli bir şekilde geçirmesine yardımcı olacak hediye alternatifleri D&R’da yer alıyor.

İlişkinizi güçlendirecek oyunlar oynayın 

Çocukların en büyük ihtiyaçları arasında oyun oynamak yer alıyor. Oyunu, bir zaman geçirme aracı yerine çocuğunuzu daha derinden keşfetmenize, onunla ilişkinizi güçlendirmenize yardımcı bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz. İç dünyasını zenginleştirici oyunların, onun kendisini daha iyi ifade etmesini sağlayacağını unutmayın. Oynadığı oyunlarda çocuğunuza eşlik edebilir, oyunu beraber yapılan bir rutin haline getirebilirsiniz. Havada yapılan çizimleri uygulama sayesinde ekrana yansıtan ve çizimler yapılırken diğer takımın ekranda gördüğü resimleri tahmin etmeye çalıştığı Mattel Pictonary Air ya da başparmakları kullanmadan verilen görevlerin tamamlanmaya çalışıldığı Yasaklı Parmaklar oyunlarından birini tercih edebilirsiniz. Çocukların yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştiren bu oyunlar, aynı zamanda aileleriyle birlikte eğlenceli vakit geçirmesini sağlıyor.

Yaratıcılığını geliştirecek aktiviteler yapın 

Yaz tatilinde çocuğunuzla yaratıcılığını geliştirecek mesleki canlandırma oyunları oynamayı da tercih edebilirsiniz. Grup bilinci aşılayacak, iş birliği odaklı oyunlar iyi birer alternatif olabilir. Akla ilk gelenler arasında yer alan Lego setleri veya maketlerle çocuğunuzun el-göz koordinasyonunu güçlendirmeniz ve ince motor becerilerinin gelişmesine destek vermeniz mümkün. Çocuklarda hayal gücü ve yaratıcılığı besleyen Lego Disney Princess Elsa, Lego Creator Korsan Gemisi ile maket modellerini D&R’da bulabilirsiniz. 

Deniz kenarında keyifli vakit geçirin 

Çocuklar için yaz tatilinin en eğlenceli anları elbette ki plajda geçirilen vakitler çünkü plaj dendiğinde onlar için akla deniz, kum, güneş üçlüsünden çok oyun oynamak geliyor. D&R’da, çocukların plajda aileleri ya da arkadaşlarıyla oynayabileceği ürünler yer alıyor. Plaj Tenisi Seaworld, Triangle Wave Fırlatma Oyunu ve Catchball Sure, bu anlamda en çok tercih edilen oyunlardan. Aynı zamanda CX-32W Kameralı Otonom Kalkış Yapan Drone Seti de iyi bir hediye alternatif olarak öne çıkıyor. Çocukların sahilde geçirdikleri zamanı daha keyifli kılan bu setleri, onlar için birer sosyalleşme fırsatı olarak da değerlendirebilirsiniz.

Birlikte kitap okuyun

Çocuğunuzla yazın kitap okumaya, yeni şeyler keşfetmeye zaman ayırmayı atlamayın. Onu, yaşına uygun kitapların olduğu bölüme yönlendirip istediği kitapları seçmesine izin verin. D&R’da çocukların keyifle okuyup hayal dünyalarını geliştirebilecekleri kitaplar bulabilirsiniz. 

Tanınmış yazarlar çocuklar için önerdi

Ünlü yazarların D&R için hazırladığı kitap önerilerine göz atabilir, içlerinden dilediğinizi seçebilirsiniz. Yazarların önerdiği çocuk kitapları seçkisinde şu kitaplar yer alıyor:

Ceyda Düvenci

  • Bu Vücut Benim! Ben Ne Dersem O Olur! – Jayneen Sanders
  • Kitabevi Güncesi Kalabalık Bir Cumartesi – Burcu Ural Kopan & Gökçe Akgül
  • Çıtır Çıtır Felsefe – Brigitte Labbe

Özgür Özgülgün

  • Hişt! Hişt! – Fuat Sevimay
  • Galata’nın Tembel Martısı – Behiç Ak
  • Yol Ver Deniz – Halikarnas Balıkçısı
  • Vanilya Kokulu Mektuplar – Sevim Ak

İpek Ongun

  • Tom Sawyer'in Maceraları – Mark Twain
  • Charlie’nin Çikolata Fabrikası – Roald Dahl
  • En Güzel Öykünü Yaz – Christopher Edge
  • Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları – Ahmet Ünver

İclal Aydın

  • Sanat Defne – Ongun Müminoğlu
  • Bambi – Felix Salten
  • Demiryolu Çocukları – Edith Nesbit
  • Shakespeare’den Güzel Öyküler – Edith Nesbit

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Özlem Bitiyor! Cinemaximum Kapılarını Sinemaseverlere Açıyor

 Özlem Bitiyor! Cinemaximum Kapılarını Sinemaseverlere Açıyor

 

Salgın sebebiyle uzun bir süredir birbirimizden uzak kaldığımız günlerin ardından salonlarımızın açılışı için heyecanlı geri sayım başladı. Normalleşme süreci kapsamında alınan kararla sinemaseverler Temmuz ayı itibariyle özledikleri beyaz perdede film keyfine kavuşabilecek. Özlem bitiyor diyerek bütün hazırlıklarını titizlikle tamamlayan Cinemaximum, 2 Temmuz’da yapacağı ilk gösterimlerle, açılışa özel promosyon ve aktivitelerle sinemaseverlerle buluşacak!

 

Uzun süredir özlemi duyulan sinema keyfiyle yeniden kavuşmamıza sayılı zaman kaldı. İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelde doğrultusunda Temmuz ayı itibariyle sinema salonları açılıyor. Cinemaximum, sinemaseverlerin gönül rahatlığıyla salonlara gelebilmesi ve uzun süredir özlemini yaşadığı beyaz perde ile buluşması için gerekli tüm hijyen ve sağlık prosedürlerini uygulayarak açılış için hazırlıklarını tamamladı. “Özlediysek sebebi var” diyerek 2 Temmuz için geri sayıma başlayan Cinemaximum, uzun süredir merakla beklenen yeni filmlere ev sahipliği yaparak; Temmuz’da sinemaseverler için heyecan, eğlence ve coşkunun kapılarını açıyor

 

Benzersiz sinema deneyimi ile vizyon filmleri için hazırız!

 

Dünya çapında büyük ses getiren, gişe rekorları kıran dünyada 250 milyon doların üzerinde hasılat elde eden Fast& Furious 9, pandemi döneminde ABD’de 100 milyon dolar hasılatı aşan ilk film olan Sessiz Bir Yer 2 ve merakla beklenen Cruella, The Conjuring ve Black Widow gibi filmlerin yanı sıra Ehrimen Kanlı Yol, Hababam Sınıfı: Yaz Oyunları ve Son Şaka gibi yerli filmler de sinemaseverlerle buluşmayı bekliyor. Ayrıca Relic, My Salinger Year, Space Jam: A New Legacy, Supernova ve Imagination Land Spirit Untamed gibi uluslararası yapımlar da gelecek dönemde programdaki yerlerini alacak.  

 

Açılışta sinemaseverleri bekleyen heyecanlı sürprizler

 

Beyaz perdeyle sinemaseverlerin buluşacağı 2 Temmuz Cuma günü Hababam Sınıfı’nın 1. vizyonu ve Son Şaka filminin 2. vizyonu ücretsiz olarak gösterilecek. Bunun yanı sıra sinemaseverler açılışa özel iki hafta boyunca ücretsiz orta boy popcorn hediyesine sahip olacaklar. Merakla beklenen Hızlı ve Öfkeli 9 filmi de sürpriz hediyelerle sinemaseverlerle buluşacak. Film için IMAX ve 4DX’te bilet alanlara filme özel hazırlanmış sticker hediye edilecek. Ancak hızlı olmakta fayda var, stickerlar sınırlı sayıda! Hızlı ve Öfkeli 9 sürprizleri bununla da sınırlı değil. Cinemaximum Instagram hesabından yapılacak yarışmayla kullanıcılar filme özel hazırlanmış defter ve şişe açacağı kazanma şansı da yakalayabilecek. 

 

Açılışta çocukları da küçük bir sürpriz bekliyor: “Space Jam: Yeni Efsane” filmine bilet alanlara gişeden aktivite kağıdı dağıtılacak. Boyama ve bulmaca oyunlarından oluşan çocuklara özel hazırlanan aktivite kağıtları, sinema sonrasında da çocukları eğlendirecek.

 “Merakla beklenen yapımları sinemaseverlerle buluşturacağız”

CGV Mars Cinema Group olarak, pandemi sürecinde sinema ekosisteminde yer alan yapımcılardan dağıtımcılara, diğer sinema operatörlerine kadar hepsiyle iletişimi koruyarak sektörün etkilenmemesi için çalışmalar sürdürdüğünü belirten CGV Mars Cinema Group COO’su Nurdan Ulu Horozoğlu, “Pandemi süreci boyunca olumsuzluklara odaklanmak yerine çalışmalarımıza aralıksız devam ettik. Sinema salonlarımızda tüm teknik altyapımızı elden geçirdik. Sektördeki diğer paydaşlarımızla birlikte salgın sonrası hangi adımları atabileceğimizi, ekosistemimizi nasıl koruyabileceğimizi hep birlikte değerlendirdik. Şimdi de normalleşme süreci kapsamında yeniden sinemaseverleri beyaz perdeyle buluşturacak olmanın sevincini yaşıyoruz. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sinemaseverlerin sinemayı çok özlediğinin farkındayız. Vizyona gelmesi merakla beklenen yapımları, yeni prodüksiyonları ve yeni içerikleri sinemaseverlerle buluşturacağız. Sinema sektörünü eski günlerine hep birlikte döndüreceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Sanatçı Filmleri sergisi 1 Temmuz’da başlıyor

İstanbul Modern, dünyanın farklı coğrafyalarından sanatçıların video, animasyon ve kısa filmlerinin yer aldığı Artists’ Film International (Uluslararası Sanatçı Filmleri) programını çevrimiçi (online) bir sergi olarak izleyiciyle buluşturuyor. 14. yılında olan program bu sene “Özen Göstermek” üzerine odaklanıyor. Programdaki sanatçı filmleri İstanbul Modern’in internet sitesi üzerinden 1- 31 Temmuz 2021 tarihleri arasında görülebilir

 

İstanbul Modern, her yıl müzede gerçekleştirilen programı alınan tedbirler kapsamında bu yıl da müzenin web sitesi üzerinden çevrimiçi bir sergi olarak sunuyor. Program ve içeriğini İstanbul Modern Şef Küratör Öykü Özsoy ve Asistan Küratör Nilay Dursun oluşturduğu Artists’ Film International 2021 çevrimiçi sergisinde dokuz film gösteriliyor 

Sena Başöz (İstanbul Modern, Türkiye); Thania Petersen (Bag Factory, Johannesburg, Güney Afrika); Clare Langan (Crawford Sanat Galerisi, Cork, İrlanda); Giulio Squillacciotti (GAMeC, Bergamo, İtalya); Himali Singh Soin (Project 88, Mumbai, Hindistan); Agnė Jokšė (CAC, Vilnius, Litvanya); Rehana Zaman (Whitechapel Gallery, Londra, İngiltere); Patty Chang (Ballroom Marfa, Teksas, Amerika) ve  Kiri Dalena’nın (MCAD, Manila, Filipinler) filmleri 1-31 Temmuz tarihleri arasında izlenebilecek. 

Program 2021 yılında, “özen göstermek” konusuna odaklanıyor.

Hayatı bir araya getiren tüm ögeleri; doğayı, çevreyi, hayvanları, bitkileri, insanları önemsemenin, aynı zamanda da ülkeler ve bireyler olarak birbirimizle kurduğumuz ilişki biçimlerine dikkatle yaklaşmanın gerekliliği her geçen gün daha da kritik bir hâl alıyor. Özellikle tüm dünyanın bir virüsün etkisiyle evlere kapandığı ve insanların hayatlarına devam edebilmek için aynı gereksinimler üzerinden kolektif olarak hareket edebilme yetilerine odaklandığı bir senenin ardından “özen göstermek” olgusu iyice hissediliyor.

  

9 sanatçı filmi

İstanbul Modern internet sitesi üzerinden izlenebilecek programda yer alacak filmler: Kassaram (Thania Petersen), “Gezgin Suyun Çağrısı Bölüm 1 & 2” (Patty Chang), “Sevgili Dost” (Agnė Jokšė), “Şehirden Kaçış”

(Clare Langan), “Biz Gittiğimizden Beri Giden” (Giulio Squillacciotti), “Kutu” (Sena Başöz), “Mag-uuma (Çiftçi)” (Kiri Dalena), Arkadaş Buluşması İçin Ortamı Hazırlamak, Hilozoik/Arzular (Himali Singh Soin), Sharla, Shabana, Sojourner, Selena (Rehana Zaman), 01-31 Temmuz tarihleri arasında izlenebilir

 

2021’in konuğu Sena Başöz

Programa bu yıl, İstanbul Modern’in davetiyle, sanatçı Sena Başöz katılıyor. Başöz’ün “Kutu” adlı videosu 2021 yılı içinde hem İstanbul Modern’de hem de programın uluslararası ortaklarında gösteriliyor.

 

Sena Başöz kimdir? 

İstanbul’da yaşayan ve çalışan sanatçı ve yönetmen Sena Başöz (d. 1980, İzmir, Türkiye), lisans eğitimini 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini de 2010 yılında Bard College Milton Avery Sanat Fakültesi Film ve Video Bölümü’nde tamamladı. Son dönemde Ars Oblivionis, Lotsremark Projekte, Basel (2020); Bir Teselli, Krank Art Gallery, İstanbul (2020); Hold on Let go, MO-NO-HA Seongsu, Seul (2020) ve Hafiflemeye Dair, DEPO İstanbul (2018) gibi kişisel sergileri düzenlenen sanatçı, Transitorische Turbulenzen, Kunstraum Dreiviertel, Bern (2020); Studio Bosporus, Hamburger Bahnhof, Berlin (2018); Quiet Dialogue, Tokyo Metropolitan Museum (2018) ve Sharjah Bienali: Bahar, İstanbul (2017) gibi grup sergilerinde de yer aldı. Cité Internationale des Arts, Paris (2017), Atelierhaus Salzamt, Linz (2010) ve Delfina Foundation, Londra’da (2020) misafir sanatçı programlarına katıldı.

Sena Başöz’ün sanat pratiği, bakım ve ilginin önemi, doğanın kendini yenilemesi, uzun vadede dengelenmesi ve organizmanın kendini iyileştirmesinden yola çıkarak travma sonrası iyileşme süreçlerine yoğunlaşıyor.

22 sanat kurumunun ortaklığıyla

Londra’daki Whitechapel Gallery öncülüğünde 2008 yılında başlayan Artists’ Film International farklı coğrafyalardan 22 sanat kurumunun ortaklığıyla devam ediyor. Bu kapsamda video sanatıyla ilgili araştırmalarını birbirleriyle paylaşan kurumlar, her yıl belirli bir tema çerçevesinde ülkelerinden bir sanatçı ve çalışmasını seçerek programa katılıyor. İstanbul Modern, geçmiş yıllarda programa Ali Kazma, İnci Eviner, Ergin Çavuşoğlu, Sefer Memişoğlu, Bengü Karaduman, Burak Delier, Vahap Avşar, Zeyno Pekünlü, Cengiz Tekin, Pelin Kırca, Senem Gökçe Oğultekin ve Ergin Çavuşoğlu’nun videolarıyla katılmıştı.

 

Artists’ Film International 2021 Program Ortakları

 

Bag Factory, Johannesburg South Africa 

Ballroom Marfa, Marfa, Texas, USA

Belgrade Cultural Centre, Belgrade, Serbia

Bonniers Konsthall, Stockholm, Sweden

Contemporary Art Center (CAC), Vilnius, Lithuania 

Centre for Contemporary Arts Afghanistan (CCAA), Kabul, Afghanistan

Crawford Art Gallery, Cork, Ireland

Fundacion PRÓA, Buenos Aires, Argentina

Galleria D’Arte Moderna e Contemporanea, Bergamo, Italy

Hammer Museum, Los Angeles, USA

Istanbul Modern, Istanbul, Turkey

KWM artcentre, Beijing, China

Museum of Contemporary Art and Design (MCAD), Manila, Phillippines 

Mohammad and Mahera Abu Ghazaleh Foundation, Amman, Jordan 

Moscow Museum of Modern Art, Moscow, Russia

Museum of Modern Art,Warsaw, Poland

Neuer Berliner Kunstverein kunst forum (n.b.k.), Berlin, Germany

Para Site, Hong Kong

Project 88, Mumbai, India

rhizome Agency, Algiers, Algeria 

Tromsø Kunstforening, Tromsø, Norway

Whitechapel Gallery, London, UK

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

SOSİAD Dünya Soğutma Günü’nde Sektördeki Kariyer Fırsatlarına Dikkat Çekti

SOSİAD, 26 Haziran Dünya Soğutma Günü’nün bu yılki teması olan “Soğutmanın Şampiyonları: Daha İyi Bir Dünya için Saygın Kariyer” başlığı altında çevrimiçi bir etkinlik düzenledi. 25 Haziran Cuma günü 10.00-12.00 saatleri arasında yapılan ve moderatörlüğünü SOSİAD Genel Sekreteri Hayati Can’ın üstlendiği webinar, soğutma sektörünün giderek artan nitelikli eleman ihtiyacına ve sektördeki kariyer fırsatlarına dikkat çekti.

Webinar; SOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Karakuş, ISKAV Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yönet ve ESSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Seçkin Tuncer Erdoğmuş’un açılış konuşmaları ile başladı. 

Sektördeki kariyer fırsatlarına değinmek ve gençlerin soğutma endüstrisine yönelimini sağlayacak yaklaşımları dile getirmek üzere; İstanbul İl Milli Eğitim Mesleki Eğitimden Sorumlu Müdür Yardımcısı Serkan Gür, SOSİAD Onursal Üyesi Dr. Kadir İsa, Alarko Carrier İnsan Kaynakları Müdürü Elif Çağlar Saygılı ve ESSİAD Onursal Üyesi Turan Erkan bilgi ve deneyimlerini aktardı. 

Pandemi süreci dijitalleşme sürecini ivmelendirdi

Turgay Karakuş açılış konuşmasında Covid-19 pandemisi sürecinde gıda ve ilaç güvenliğinin dikkat çekici önemine paralel olarak soğutmanın anahtar rolünün altının çizildiğini söyledi. Karakuş, pandeminin aynı zamanda dijitalleşme sürecini ivmelendirdiğini, fabrikaların otomasyona, robot teknolojilerine, endüstri 4.0’a geçmesinin önemini gözler önüne serdiğini sözlerine ekledi: “Dünya teknolojik bir çağa atladı. Buna ‘İleri Teknoloji ve Dijitalleşme Çağı’ diyebiliriz. Küresel ısınma bu döneme kadar çok iyi idrak edilememişti. Adım attığımız bu yeni çağ, inşallah bu gerçeğin kavranmasına ve gereklerinin yerine getirilmesine ön ayak olur.”

Soğuk zincir için, iyi bir eğitim zincirinin oluşturulması gerekiyor

İklim krizine dikkat çekerek başladığı konuşmasında Taner Yönet, soğutma ihtiyacı arttıkça, enerji tüketiminin de arttığını, fosil yakıt kullanımının terkedilmemiş olması nedeniyle karşı karşıya kaldığımız küresel ısınma yüzünden dünyanın da soğutulması gerektiğini söyledi. Yönet, “Bizleri zor günler bekliyor. Soğuk zincir için, iyi bir eğitim zincirinin oluşturulması gerekiyor. Mühendisinden, teknisyenine, akademisyenine kadar zincir tüm halkalarının ‘iyi’leştirilmiş olması şart. Bu eğitim zincirinde etik değerler de ele alınmalı. Soğutmada da birçok gri alan bulunuyor. Bunlara karşı ISKAV TAD (Test Ayar Dengeleme) sertifikasyon programında, hem mühendis hem de teknisyen seviyesinde sistemlerin ölçümlenmesi ve dengelenmesi, sorunsuz hizmet verebilmesi hedefleniyor. F-Gaz eğitimlerimiz, İSMEK çatısı altında yapılıyor. Eğitimcilerin Eğitilmesi başlıklı programımız, talep üzerinde Ocak ve Temmuz ayları olmak üzere ikiye çıkarıldı. Kapalı Alanlarda İklimlendirme Sistemlerinin Denetlenmesi için kurulan komisyonumuz, çok kapsamlı bir program kurguladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Binasından da talep geldi. Bu denetim ve belgelendirme çalışmamız Ankara Büyükşehir Belediyesi ile başlamış olacak” dedi.

Soğutma sektörünün ihracat potansiyeli çok yüksek, kariyer fırsatları çok fazla

Seçkin Tuncer Erdoğmuş, konuşmasında ESSİAD’ın faaliyetlerine yer vererek, ihracat potansiyeli çok yüksek olan soğutma sektörünün çok geniş bir iş alanı olduğunu söyledi. Erdoğmuş; Akredite Test ve Analiz Merkezi EHİS LAB, ESEM Teknik Eğitimler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde yürütülen F-Gaz projesi, soğutma sektörüne gençlerin ilgisini çekmeyi hedefleyen Okuldan İşe projesi, TESKON kapsamında Soğutma Becerileri Yarışması hakkında bilgiler sundu. Erdoğmuş konuşmasını “Sektör Büyürse Hepimiz Kalkınırız” sözleriyle noktaladı.

Mesleki eğitimin üretimle, sektörle iç içe olmasını hedefliyoruz

İstanbul İl Milli Eğitim Mesleki Eğitimden Sorumlu Müdür Yardımcısı Serkan Gür, sektör ile işbirliği çalışmalarının 2015 yılı seviyesine göre altı kat artmış olduğuna dikkat çekerek başladığı konuşmasında “Üreten Okullar” konseptindeki sadece İstanbul’daki meslek liselerinin sadece pandemi sürecinde maske, bone, solunum cihazı, UV-C cihazı gibi ürünlerle 61 milyon TL hacminde üretim gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Türkiye genelinde gerçekleşen yarım milyar liralık üretimin bir milyar liraya çıkarılmasının hedeflendiğini dile getiren Gür özetle şunları söyledi: “Üreten Okullara, Milletin Fabrikaları diyoruz. Burada amaç sektörle rekabet içinde olmak değil, mesleki eğitimin üretimle, sektörle iç içe olmasını sağlamak. Evet, mesleki eğitimde tesisat teknolojileri yüksek talep görmüyordu, zira bu alanda bir algı kırılımı yaşanmıştı ama ivme yukarıya döndü. Bu alan tercihi bir önceki yıla nazaran 120 artış gösterdi. İstanbul’da toplam 4.000 öğrencimiz, 150 öğretmenimiz mevcut. 20 okulumuzda soğutma, iklimlendirme ile ilgili bölüm mevcut. İstanbul, eğitim istatistiklerinde Türkiye genelinin 20’sini temsil eder. Bu orana göre Türkiye toplamını hesaplayabilirsiniz. Sizlerle, STK’larımızla bir toplantı yaparak sektörün beklentilerine uygun nitelikli iş gücünün yetişebilmesi için işbirliği başlatabiliriz. Gereken iş gücünü sizlerle birlikte yetiştirebiliriz. Bakanlığımızın çok esnek bir yapısı var. Sektörünüzle ilgili gerçek bir üretimi okullarımızda gerçekleştirebiliriz. Bakanlığımız bütçe olarak böyle ürettiğimiz projelerimizi destekliyor. Geçtiğimiz iki yıl içinde yepyeni bir konsepte sahip dört okul kurduk. İki dille eğitim veriliyor. Belki sizlerle de bir okul kurmalıyız.”

Meslek Lisesi öğrencilerini muhakkak kazanmamız lazım

Kadir İsa, konuşmasında meslek lisesi eğitimi ile ilgili kişisel deneyimlerini aktararak şunları söyledi: “Haydarpaşa Teknik Lisesi mezunuyum. Oldukça iyi bir eğitim alt yapısına, saygın bir konuma sahipti. 1973-1976 ortaokul yıllarımda Kadıköy Söğütlüçeşme’de vitrin tipi soğutucu üreten bir yerde çırak olarak çalışıyordum. Soğutma sektörüne ilk kez burada giriş yaptım. Babamın verdiği harçlığı harcayabiliyordum ama kendi kazandığım parayı kolay kolay harcayamazdım. Alınterinin, emeğin kıymetini çok erken öğrenmiş oldum. Babam Arçelik kalıp atölyesinde frezeciydi. Onun sayesinde frezeyi öğrendim. Meslek lisesine yöneldim. Babam ‘artık elin yağa değdi, kurtulamazsın’ dedi. ‘Kurtulmak isteyen kim ki’ dedim. Meslek Lisesi dışından gelen, makine mühendisi binbaşı bir hocamız vardı. Kendisinden çok etkilenerek öğretmen olmak istedim. Bana yabancı dil öğrenmemi söyledi. 1979’da Türkiye kapalı bir ekonomiye sahipti ve bu işler hiç de kolay olmuyordu. Helsinki’de bir dergiye bir ilan gönderdim. İlanda İngilizce yazışabileceğim mektup arkadaşları edinme talebim vardı. 35 yanıt geldi, 34’ünü sınıfımla paylaştım, biri ile uzun yıllardır yazıştım. Sınıfımızda çok yönlü, çok yetenekli arkadaşlarımız vardı. Beş arkadaşım Gırgır Dergisi karikatüristi idi. Herkesin hobisi vardı. Meslek lisesi eğitimi sadece teknikten ibaret olmamalı. Öğrenci, sosyal gelişimini de tamamlamalı. Meslek liseleri ile ilgili olumsuz ön yargının kırılabilmesi için de bu çok önemli. Ben de o yıllar spora yönelmiştim. İki yıl boyunca o zamanki adıyla Efes Pilsen Basketbol takımında spor yaptım. Meslek Lisesi öğrencilerini muhakkak kazanmamız lazım. Hani derler ya ‘Arkada kimseyi bırakmamak’ gerekiyor.”

Soğutma, iklimlendirme; yaklaşık dört milyon istihdama sahip büyük bir sektör

Elif Çağlar Saygılı, 655 kişinin istihdam edildiği Alarko Carrier’daki insan kaynakları politikası ve yönetimi hakkında bilgiler verdiği konuşmasında soğutma, iklimlendirme sektörünün; yaklaşık dört milyon istihdama sahip büyük bir sektör olduğunu vurguladı. Saygılı, kuruluşunun eleman işe alım kanallarının başında kariyer firmaları geldiğini, bunu sosyal medya uygulamaları, kariyer günleri, stajlar, lise ve üniversite işbirlikleri, İŞKUR ve kişisel başvuruların izlediğini söyledi. Saygılı, işe alınacak elemanlar için aranan kriterleri şöyle sıraladı: “Sektöre uygun olan eğitimi almış olmak, staj bilgileri, varsa bitirme projeleri, yabancı dil bilgisi, bilgisayar bilgisi, kariyer hedefini belirtir kısa bir ön yazı, araştırmacı kişilik, yeniliklere ve yeni teknolojilere açık olma, çevik organizasyon içinde çalışabilir olmak, takım çalışmasına yatkın olmak, zaman ve sonuç odaklı çalışabilirlik, süreçleri etkin takip edebilme ve yüksek motivasyon.”

Sürekli öğrenme yolculuğu içinde olmalıyız

Turan Erkan makine mühendisi olmadan önce, o zamanki adıyla “Sanat Okulu” mezunu olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında “Teknoloji iki ucu keskin bir bıçak gibidir, doğru kullanabilmek gerekir” sözleriyle küresel ısınmanın da sebeplerinden birinin teknolojinin doğru kullanılamaması olduğuna dikkat çekti. Erkan, gelişmiş ülkelerin kişi başı enerji tüketimini düşürme çabalarını da gecikmeli olarak anladığımızı, yüksek katma değerli üretim gerçekleştirmemizin büyük önem taşıdığını vurgulayarak “Sürekli öğrenme yolculuğu içinde olmalıyız” dedi.

Soğutma sektörü çalışanları aslında kamusal bir görev yapıyor

Kapanış konuşmasını yapan Hayati Can, sektörün, insanın hizmetindeki soğutmanın doğaya zarar vermemesi için çalışması gerektiğini vurgulayarak soğutma sektörü çalışanlarının aslında kamusal bir görev yaptığının altını çizdi.

Etkinlik sonrasında katılımcılarının e-posta adreslerine Friterm firması tarafından hazırlanan “Soğutma Sistemleri ve Servis Uygulamaları” kitabı, PDF format ile gönderildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hedef 1 milyon adem emaye mutfak ürün satışı

İhracatta rekor kıran züccaciye sektöründe pastada önemli bir payı olan emaye mutfak ürünleri, günümüze uyarlanan farklı tasarımlarıyla mutfaklara geri dönüş yapıyor. Son zamanlarda kullanımı daha çok yaygınlaşan emaye mutfak ürünlerine dev bir yatırım gerçekleştiren Bambum, Taşev markası ile cirosunun yüzde 20’sini emaye ürünlerden sağlamayı hedefliyor. Yılda 1 milyon adet emaye ürün satışı gerçekleştirmeyi hedefleyen Taşev, tencere, saklama kapları, çaydanlık takımları gibi 50’den fazla mutfak ürünlerini piyasaya sunuyor. Aynı zamanda sektördeki birçok rakibine emaye ürün tedariğinde bulunan Taşev, bambu sektöründeki başarısını emaye sektöründe de göstermeyi hedefliyor.

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük bambu üreticisi Bambum, Taşev markası ile doğal ve sağlıklı olan ürünlere yatırımlarına devam ediyor.

Geleneksel mutfak ürünlerini modernize ederek mutfaklara yeniden girmesini sağladıklarının altını çizen Bambum Genel Müdürü Selman Yar, “Bambudan porselene çelikten döküme kadar birçok çeşitte ürünlerimiz mevcut. Son olarak emaye ürünlerini de satışa sunacağımız büyük bir yatırım gerçekleştirdik. Ciromuzun yüzde 20’sini emaye ürünlerden gerçekleştiriyoruz. Ayda 70 bin adete yakın emaye ürün satıyoruz, yıl sonuna kadar bu sayıyı artırarak yılda 1 milyon adet emaye ürün satışı gerçekleştireceğiz. Amacımız her zaman doğal ve sağlıklı olanı ulaşılabilir hale getirmek. Şuanda emaye fabrikamızda 85 kişiye istihdam sağlıyoruz. 2021 yıl sonuna kadar üretimi artırarak hedefimiz istihdam sayımızı 2 katına çıkarmak olacak” dedi.

Sağlıklı olan mutfak gereçlerine olan talebin arttığını belirten Yar, “Özellikle emaye ürünlerimize ciddi talep var. Önceliğimiz bu talebi karşılamak. Şuanda çaydanlık takımı, saklama kabları ve tencere üretimi yapıyoruz. Emaye ürünlerde çeşitliliği artırarak doğalı ve sağlıklı olanı mutfaklarda bulundurmayı hedefliyoruz” dedi

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk Gençleri Çin’e Hazırlanıyor

Hem teknolojide hem de ticarette dünyanın yükselen yıldızı durumunda bulunan Çin, Türk gençlerinin dikkatini çekiyor. Türkiye’de büyük yatırımlar yapmaya devam eden Çin’i dikkatle izleyen Türk gençleri kariyerlerini Çince öğrenerek yükseltmenin peşinde. Türk Çin Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Karslı Türk gençlerinin Çin’e yönelişi hakkındaki gözlemlerini aktardı.

Kariyer İçin İngilizce Yeterli Değil: Türk gençleri kariyer yapmak için İngilizcenin yeterli olmadığının farkında. İnternetin hayatımızın neredeyse her anına girdiği bu çağda İngilizce artık kariyer için bir avantaj konumundan çıkmış durumda. Gençler ikinci hatta üçüncü dillere yöneliyorlar. Bu aşamada Çince büyük avantajları nedeniyle gençlerin dikkatini çeken ilk dil konumunda.

Yüz Yüze Eğitimlere Talep Çok Yoğun: Çince öğrenmek ve Çin’de üniversite eğitimine devam etmek isteyen gençlerin sayısı büyük hızla artıyor. Derneğin Temmuz ayında başlayacak olan Yoğun Çince programları beklenenin çok üzerinde talep görüyor. İstanbul dışından da çok sayıda öğrenci yüz yüze eğitimler için İstanbul’a geliyorlar.  

Pandemi Sonrası Gençler Gözünü Çin’de Eğitime Çevirdi: Henüz Çin’e eğitim vizeleri verilmeye başlanmamış olmasına rağmen Çin’de eğitim almak isteyen Türk öğrenciler derneğe sürekli konuyla ilgili sorular soruyorlar. En çok sorulan soru ise ne zaman vizelerin başlayacağı sorusu. Bu da gençlerin Çin’e gitmek için ne kadar motive olduğunun ispatı niteliğinde.

Gençler Geleceği Çok İyi Süzüyor: Bunca ülke arasında Çin ve Çince neden bu kadar ilgi görüyor? Bu sorunun cevabı aslında çokta zor değil. Gençler geleceği çok iyi süzüyorlar. Çin’in yükselen ekonomisi ve Türkiye ile yoğun ilişkilerini gözlemleyen gençler gerek özel sektör gerekse devlet kurumlarında Çince bilen yönetici açığını kolayca fark edebiliyorlar. Bu durum kararlarına doğrudan etki ediyor. Çince öğrenerek Çin ve Türkiye arasındaki ticaret ve diplomasi alanlarında görev alacak önemli pozisyonlarda iş bulabileceklerinin de farkındalar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı