Aylık arşivler: Temmuz 2021

Pera Müzesi 16. Yılını Kutluyor!

Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulan Pera Müzesi 16. yılını kutluyor. 2005 Haziran’ından bu yana faaliyet gösteren müze, bünyesinde yaklaşık 12 bin parça eseri barındıran üç önemli koleksiyon, 100’den fazla uluslararası sergi, 500’den fazla etkinlik ile bugüne dek fiziksel ortamda 2 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırladı. İstanbul’un kalbinde, Pera bölgesinde, geçmişi 19. yüzyıla dayanan bir binada hizmet veren Pera Müzesi, dijital sergileri ve etkinlikleriyle bugün yalnızca İstanbullu sanatseverlere değil, tüm Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını sergilemenin yanı sıra, dünyanın önde gelen sanat kurumlarıyla işbirliği yapan Pera Müzesi, ülkemiz ve dünya sanatının önemli sanatçılarını ve koleksiyonlarını 16 yıldır kesintisiz olarak sanatseverlerle buluşturuyor. Müze, sanatla yakından ilgilenen ve yıllar içinde büyük bir tutkuyla, birbirinden değerli üç önemli koleksiyon oluşturan rahmetli Suna Kıraç ve eşi  İnan Kıraç’ın, kızları İpek Kıraç’la birlikte kurdukları vakıf bünyesinde faaliyet gösteriyor. Beyoğlu’nda, tarihi Bristol Oteli’nin bulunduğu yerde, Pera Müzesi için yeniden inşa edilen ve otelin 19. yüzyıla ait Art Deco cephesini taşımaya devam eden bina, bugün çağdaş ve donanımlı bir müze işleviyle sanatseverlere hizmet veriyor.

Rembrandt’dan Picasso’ya yıldızlar geçidi
Pera Müzesi, bir yandan Vakıf koleksiyonları ekseninde gerçekleştirdiği sergi ve etkinliklerle Türkiye’nin kültürel değerlerine ışık tutarken, diğer yandan süreli sergilerle Jean Dubuffet, Henri Cartier-Bresson, Rembrandt, Niko Pirosmani, Josef Koudelka, Joan Miró, Akira Kurosawa,  Marc Chagall, Pablo Picasso, Fernando Botero, Ikuo Hirayama, Frida Kahlo, Diego Rivera, Goya, Alberto Giacometti, Grayson Perry, Cecil Beaton, Sergey Parajanov gibi usta sanatçıların yapıtlarını ülkemiz sanatseverleriyle buluşturdu.  

Müzenin yöneticisi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol“Pera Müzesi’nin kapılarını açtığımız ilk günden itibaren önceliğimiz, sahip olduğumuz değerleri kamuyla paylaşmak ve kültür bilincini gelecek kuşaklara aktarmak oldu” diyor ve ekliyor: “Bunun için popüler değil kalıcı olanı tercih ediyor; yalnızca bir müze olarak değil, kültür ve sanatın farklı alanlarını kucaklayan ve izleyiciyle buluşturan bir platform olarak geleneği gelecekle bütünleştirmeye özen gösteriyoruz. Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, huzurevlerine, özel eğitim öğrencilerine, öğretmenlere yönelik programlarımızı, öğrenme etkinliklerimizi de, sanatı daha erişilebilir ve kalıcı kılan yayınlarımızı da, film gösterimlerinden söyleşilere ve konserlere uzayan geniş açılımlı kültür ve sanat programlarımızı da en az sergilerimiz ve koleksiyonlarımız kadar önemsiyoruz.”

Birol, dijital platformlarda Türkiye’deki müzeler arasında öncü konumda yer alan Pera Müzesi’nin, pandemi sürecinde, var olan bu altyapıya yeni ve yaratıcı etkinlikler ilave ederek sanatseverlerle iletişimini kesintisiz biçimde sürdürdüğünü vurgulayarak şunları söylüyor: “Sanatın, dijital teknolojilerle, belli bir ölçüde de olsa, duvarların ötesine taşınıp daha geniş kitleleri kucaklayabileceğini pandemi sürecinde gördük. Örneğin bu son dönemde, yalnızca YouTube’da, 10 yıllık toplam izlenme sayımızı tek bir yılda yakaladık. Sergilerimiz ve etkinliklerimiz bir yılda 1 milyon kez izlendi ve YouTube’da toplam izlenme sayımız 2 milyonu aştı. Pera Müzesi Öğrenme Programları ise evde eğitim sürecinin devam ettiği bu dönemde 15.000’den fazla çocuğu ve yetişkini sanal turlar ve atölyeler aracılığıyla sanatla buluşturdu. Yine bu son dönemde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen bir projeye katkıda bulunuyor, çocuklara, öğretmenlere ve gönüllü eğitmenlere yönelik çok sayıda çevrimiçi sergi turu ve etkinlik düzenliyor, her sergi için müfredata uygun öğretmen rehber kitapçıkları hazırlıyoruz. Bunu gerçekleştiren tek müze olduğumuzu gururla söyleyebilirim.”

Sanatın uluslararası elçisi
Kuruluşundan bu yana birçok uluslararası kurumla iş birliği yaparak önemli sergiler gerçekleştiren Pera Müzesi, Fondation Dubuffet, Fondation Maeght, JP Morgan Chase, Fundación Mapfre, Gelman Foundation, Nordiska Museet, Tate Britain, Victoria and Albert Museum, Louvre Museum, Benaki Museum, Oxford University, Cambridge University, Pennslyvania University gibi dünya çapında müze ve koleksiyonların yanı sıra İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern, Resim Heykel Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi gibi seçkin ulusal kurumlarla da işbirliği yaptı. Pek çok önemli sanatçıyı ilk kez Türkiye’ye getiren müze, ayrıca yurt dışında düzenlediği sergilerle Vakıf koleksiyonlarını uluslararası sanat ortamına tanıttı.

Genç sergiler
Pera Müzesi, açıldığından bu yana her yıl New York School of Visual Arts, Japan Media Arts Festival, Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi, IAA, Marmara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Anadolu Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi gibi dünyadan ve ülkemizden nitelikli sanat kuruluşlarıyla işbirliği yaparak açtığı sergilerle genç sanata verdiği desteği ulusal ve uluslararası platformlara taşıyor.  

Film ve müzik de var
Pera Film, dönemler halinde düzenlediği programlarıyla etkinlikleriyle 2008 yılından bu yana sinema meraklılarına, klasiklerden yeni ve bağımsız filmlere, deneysel film-video örneklerinden animasyon, belgesel ve kısa filmlere uzanan kapsamlı gösterimler düzenliyor. Pera Film şimdiye dek tüm dünyadan 25 film festival ile işbirlikleriyle yaklaşık 2000 filmi izleyiciyle buluşturdu. “Genç Çarşamba”, “Uzun Cuma”, “Elektronik Köprüler” gibi konser serileriyle alternatif müzik yelpazesine yer veren müze, farklı danışmanlar ve temalarla gerçeleştirdiği konserlerle klasik müzik ve oda müziği tutkunlarına da sesleniyor. Alâeddin Yavaşca danışmanlığında gerçekleştirilen Türk müziği konserleri serisi ise günümüzün usta yorumcuları ve sazendelerini, büyük bestecilerin seçme eserleri ile buluşturuyor.

Dijital platformlarda öncü
YouTube’da Türkiye’deki müzeler arasında en yüksek görüntüleme sayısına sahip olan Pera Müzesi, Spotify mecrasını yine Türkiye’de ilk kez kullanan müze olma niteliğine sahip bulunuyor. Müzenin sosyal medyadaki takipçilerinin sayısı ise Haziran 2021 itibariyle 800 bini aşıyor.

2012 yılından itibaren Google Arts and Culture aracılığıyla koleksiyonlarından seçme eserleri tüm dünyaya açmış olan Pera Müzesi, pandemi sürecinde bu birikime yenilerini ekledi. Farklı dijital sergiler, çevrimiçi söyleşiler ve öğrenme programları, web sitesine yüklenen kitap ve kataloglar, evden çıkmadan birkaç tıkla müzeye erişimi kolaylaştırdı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

DmaxHealth Sağlık Turizmi Etkinliği

Turizm dünyasına hızlı bir giriş yapan tur operatörü Dmax Tour, 2021 yılının Ocak ayında lansmanını yaptığı DmaxHealth markası ile uluslararası sağlık turizmi operasyonlarına başladı. Kültür turları, gemi turları, yurtiçi ve yurtdışı otel ve uçak bileti hizmeti sunan Dmax Tour’un sağlık markası olan DmaxHealth, haziran ayının ikinci haftasında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da büyük bir tanıtım etkinliğine ev sahipliği yaptı. DmaxHealth, DünyaGöz ve Dr.HairCenter partnerliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, Sofya’da yaşayan danışanlara DmaxHealth Markası ve Türkiye’deki gelişmiş sağlık altyapısı hakkında bilgiler verildi.

 

En Çok Talep Gören Sağlık Hizmetleri Konuşuldu

Son yıllarda yabancı ülkelerden çok sayıda misafir, sağlık hizmetlerinden faydalanmak için Türkiye’yi tercih ediyor. Saç ekimi ve estetik cerrahi uygulamaları gibi konularda belirli bir süredir oldukça yoğun ziyaretçi potansiyeline sahip Türkiye, son yıllarda başta göz ve diş cerrahisi gibi konularda hayli talep görmeye başladı. Dmax Tour, DünyaGöz ve Dr. HairCenter gibi markaların ulus aşırı operasyonları ise bu süreci pekiştiriyor. Haziran ayının ikinci haftasında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da yapılan tanıtım etkinliği de katılımcı potansiyeli ile ilginin ne denli yoğun olduğunun bir göstergesi oldu.

 

Sağlıkta Teknoloji ve Yeni Nesil Tedavi olanakları Tartışıldı

Sofya’da yapılan etkinlikte en çok konuşulan başlıklardan biri sağlık alanında yaşanan teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak oluşan yeni nesil tedavi olanakları oldu. Toplantıda katılımcılara Türkiye’de hizmet veren sağlık kuruluşlarının sağlık teknolojilerinde yaşanan gelişmelere karşı yaklaşımı ve Türkiye devletinin bu alandaki yatırımları aktarıldı. Alanında uzman hekimlerin birinci ağızdan yaptığı paylaşımlar katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.

 

Ayla Aydoğdu: Hedefimiz Türkiye’yi Bölge Ülkeler İçinde Bir Sağlık Merkezi Haline Getirmek

Organizasyonun düzenleyicilerinden olan Dmax Tour’un Yönetim Kurulu Başkanı Ayla Aydoğdu yaptığı konuşmada Türkiye’nin gerek teknoloji gerek altyapı çalışmaları noktasında Türkiye’nin dünyanın en çok tercih edilebilen ülkelerinden biri haline geldiğini ve bu süreçte sadece teknolojik gelişmelerin değil alanında oldukça başarılı hekimlerinde rolünün çok büyük olduğunu vurguladı. Ayla Aydoğdu, Türkiye’nin cenneti andıran coğrafyası ve köklü kültürel değerleri ile dünyanın göz bebeği konumda olmasının da sağlık servislerinden faydalanmak isteyen yabancı misafirleri etkileyen bir başka önemli ayrıntı olduğunu belirtti. Aydoğdu, DmaxHealth Markası ile Bulgaristan’da başlattıkları bu çalışmayı hedef pazarlarını genişleterek sürdüreceklerini ekleyerek konuşmasını tamamladı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sigorta Çocukları Kitaplarla Buluşturmaya Devam Ediyor

Türkiye Sigorta, geçtiğimiz Nisan ayında Kitapsepeti KÖK Platformu iş birliği ile başlattığı “Okudukça Okutalım, Çocukları Kitapla Buluşturalım” projesi kapsamında köy okullarında eğitim gören çocuklara desteğini sürdürüyor. Projenin başladığı Nisan ayından bugüne Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik çalışanları ile acenteleri toplamda 1.700’den fazla kitap bağışı sayısına ulaştı.

Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, Genel Müdür Yardımcısı Fatih Yıldız, Kurumsal İletişim Direktörü Selda Çamlıbel ve Kitapsepeti KÖK Platformu Yöneticileri 30 Haziran tarihinde Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Doğantepe İlkokulu’nu ziyaret ederek okulun kütüphanesini 500 kitap ile zenginleştirdi.

“Okudukça Okutalım, Çocukları Kitapla Buluşturalım” projesini Nisan ayında başlatan Türkiye Sigorta; çalışanları ve acentelerinin Kitapsepeti’nden yaptıkları alışveriş ile bağışlanan 1700 kitap; Kocaeli Başiskele Doğantepe İlkokulu, Ağrı Doğubeyazıt İncesu İlkokulu ve Yozgat Belekçihan İlkokulu’na iletildi. 

Proje kapsamında Türkiye Sigorta ve Kitapsepeti KÖK Platformu yöneticileri 30 Haziran tarihinde Doğantepe İlkokulunu ziyaret ederek okulun kütüphanesine 500 kitap katkıda bulundu. 

“Her zaman ve her yerde yarınlarımız olan çocuklarımızla beraberiz”

Projeden duyduğu mutluluğu ifade eden Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, Nisan ayında projeye başladıklarında 1500 kitap için yola çıktıklarını ve hedefin üzerine çıkan Türkiye Sigorta Ailesi’ne teşekkür ederken şunları söyledi; “Nisan ayında Kitapsepeti KÖK Platformu iş birliğinde anlamlı bir proje başlattık. Amacımız yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızı ülkemizin her yerinde elimizden geldiğince desteklemek. Bugün bu projeye gönülleriyle katılan tüm Türkiye Sigorta ailesine teşekkür ediyorum. Kocaeli’mizin Başiskele ilçesindeki şirin okulumuz Doğantepe İlkokulu’nun kütüphanesine destek vermekten mutluyuz. Sosyal sorumluluk anlayışımız gereği bu yöndeki çalışmalarımız devam edecek”. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beyaz Perde Yıldızlar Altında başlıyor!

Lüleburgaz Belediyesi’nin kültür etkinlikleri kapsamında düzenlediği ve geleneksel hale gelen “Beyaz Perde Yıldızlar Altında” film gösterimleri 5 Temmuz Pazartesi günü başlıyor. Aile Arasında filmiyle Kongre Meydanı’nda başlayacak film gösterimleri 8 Temmuz’da Cahit Berkay Film Müzikleri Orkestrası’nın gerçekleştireceği muhteşem bir konserle sona erecek. 

 

1 Temmuz itibariyle başlayan normalleşme takvimiyle birlikte Lüleburgaz Belediyesi, özlenen etkinliklere tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan haftanın belirli günleri çocuklar için dolu dolu aktiviteler gerçekleştiren Lüleburgaz Belediyesi diğer yandan da geleneksel hale gelen “Beyaz Perde Yıldızlar Altında” film gösterimleriyle etkinliklere devam ediyor. . Kongre Meydanı’nda saat 21.00’de gerçekleştirilecek film gösterimlerinde vatandaşlar açık hava film keyfiyle nostaljiyi yaşayacak.  

 

Birbirinden güzel filmler

 

Birbirinden güzel filmlerin yer alacağı “Beyaz Perde Yıldızlar Altında” etkinliklerinde ilk film 5 Temmuz Pazartesi saat 21.00’de Aile Arasında filmi olacak. Sırasıyla 6 Temmuz Salı 21.00’de V For Vendetta ve 7 Temmuz Çarşamba da yine aynı saatte Yukarı Bak filmi olacak. 

 

Cahit Berkay konseriyle muhteşem final!

 

Film gösterimlerinin ardından 8 Temmuz Perşembe günü ise Cahit Berkay Film Müzikleri Orkestrası ile muhteşem bir final yapılacak. Kongre Meydanı’nda gerçekleştirilecek konserde Cahit Berkay Film Müzikleri Orkestrası, birbirinden güzel ve unutulmaz film müziklerini çalarak dinleyicilere unutulmaz bir gece yaşatacak. 

 

Filmlerin konusu

 

Yayınlanacak filmlerin konusu ise şöyle;

 

Aile Arasında: 21 yıllık ilişkileri aynı gün noktalanan nevrotik Fikret ile müzikhol vokalisti Solmaz komik bir tesadüfle tanışır. Solmaz’ın kızı Zeynep, Adanalı sevgilisiyle evlenmeye karar verince her şeyden korkan Fikret, kendini bir anda hayatının rolünü oynarken bulur. Aile arasında olması planlanan nikah, damadın ailesinin ısrarıyla büyüdükçe büyür. 

 

V For Vendetta: V,  2020 yılında ve İngiltere’de geçiyor. Ülke, son derece baskıcı bir toplum düzenini yaşamaktadır. Türlü yasaklar ve engellerle idare edilen halk, şiddet yanlısı bir konuma gelmiştir. Bu kargaşanın orta yerinde görünen gizemli V, belaya bulaşmış masum bir kadın olan Evey’i kurtarır. Ancak bu kurtarış, tam da ulusun kurtuluşunu temsil eder çünkü onun davranışı aslında toplumun uyanışını tetikleyen ve başkaldırıyı başlatan unsurdur. Tam da bu sebeple artık insanlık adına bir ayaklanma zamanıdır. Alan Moore’un romanından uyarlanan film, son derece epik bir hikayedir.

 

Yukarı Bak: Yukarı Bak'ta rastlantı eseri yolları kesişen iki çocuk, yıllarca sürecek tatlı ve dokunaklı bir hikayenin başkahramanlarıdır. Maceracı doğan ve hayattaki her şeye dair çocuksu saf meraklar barındıran Ellie’nin tek hayali dünyayı gezebilmektir. Carl ise sessizliği ve dinginliğiyle örttüğü maceraperestliği ve kocaman kalbiyle Ellie’nin tek isteğini gerçekleştirebilmeyi dilemektedir. İki küçük çocuk büyür, evlenir, yaşlanır… Ölüm Ellie’nin kapısını çalar, Carl ise sevdiğinden kalan tek şeyi, bu çocuksu hayali gerçekleştirmeye koyulur.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hopishop sokaklarda yaşanan alışveriş keyfini telefona taşıyor

Hopi, yüzlerce tasarımcıyı ve yenilikçi markayı bir araya getiren Hopishop’u açtı. Hopi’nin 10 milyondan fazla üyesi olduğunu, günlük 300 bin ziyaret aldıklarını ve uygulama üzerinden günlük 70 bin alışveriş yapıldığını belirten Hopi CEO’su Yalın Özcan, “Pandemi döneminde üyelerin değişen alışveriş alışkanlıkları bize Hopishop için ilham verdi. Kullanıcılarımızın Karaköy’de, Galata’da, Urla’da ya da Bodrum’da tasarım dükkanlarla dolu bir sokakta yaşadıkları alışveriş keyfini telefonlarına taşımak istedik. Ve ‘Kimsede Olmayan Her Şey’in adresi Hopishop’u tasarladık” dedi.

Türkiye’nin mobil sadakat ve alışveriş uygulaması Hopi, tasarım ve yenilikçi markalardan özel bir seçkinin yer aldığı Hopishop ile sokak alışverişinin ruhunu telefonlara taşıyor. ‘Kimsede Olmayan Her Şey’in adresi Hopishop, günlük giyimden plaj kıyafetlerine, aksesuardan kozmetiğe, organik gıdadan ev dekorasyonuna ve spor malzemesine yüzlerce markayı alışveriş severlerle buluşturuyor.  

Hopi CEO’su Yalın Özcan, Hopishop’la birlikte ilk kez ürün satışına başladıklarını müjdeleyerek şunları ifade etti:

“İhtiyaç odaklı satın almalar ile keyif için yapılan alışveriş arasında fark var. Pandemi döneminde doğal olarak satın alma tercihlerini ihtiyaçlar belirledi. Ancak bu durum özel zevkleri olan ve alışveriş tercihlerini de normalde buna göre yapan kişiler için bir eksiklik yarattı. Bir yandan pandemi ile birlikte gelişen dijital alışveriş alışkanlığı, bir yandan da müşterilerin farklı beklentilerinin mevcut uygulama ve platformlarla karşılanamaması bizi harekete geçirdi. Kullanıcılarımızın Karaköy’de, Galata’da, Urla’da ya da Bodrum’da tasarım dükkanlarla dolu bir sokakta yaşadıkları alışveriş deneyimini cep telefonlarına taşımak istedik ve Hopishop’u kurduk. Hopishop, tasarım kıyafetler satan bir butikten aksesuar dükkanına geçmek, oradan bir sanat galerisini gezmek, organik ürünlerle dolu bir marketi keşfetmek gibi deneyimler vadediyor. Kullanıcılarımız ilham almak için dükkanlarda dolaşacak. Kendilerini geliştirmek, hayattan keyif almak, yeni deneyimler edinmek ve esinlenmek için aradıkları her şeyi Hopishop’ta bulacaklar.”

10 milyon Hopi üyesi Hopishop’a ilham verdi

Pandemi öncesi 8,5 milyon olan Hopi kullanıcı sayısının 10 milyonu aştığını belirten Özcan, “Bu artışta pandemiyle birlikte artan online alışverişin de önemli etkisi oldu. Online alışverişler bir önceki yılın aynı dönemine göre 3 katına çıktı. Online alışverişlerden kazandırılan Paracık miktarı ise geçen yıla oranla 4 kat fazla oldu. Black Friday ortalamanın 4 katı işlemle online alışverişin zirve yaptığı gün oldu. Alışveriş sıklığında yaşanan artış satın alınan ürün adedinde de kendini gösterdi. Sepetteki ürün sayısı bir önceki sene Kasım ayına göre yüzde 47 oranında arttı. Online alışverişlerde sepet ortalaması da yüzde 17’lik artış gösterdi” dedi. 

Hopi’nin günlük 300 bin ziyaret aldığını ve uygulama üzerinden günlük 70 bin alışveriş yapıldığını belirten Özcan,“ Pandemi döneminde üyelerin değişen alışveriş alışkanlıklarının sağladığı veriler bize Hopishop için ilham verdi. Pandemi sonrasına ilişkin kullanıcılarımıza yaptığımız ankette katılımcıların yüzde 32’si bu dönemde sosyal medya platformlarının daha önemli hale geldiğini söyledi. Yüzde 17’si online yoga, pilates, spor alışkanlıklarına, yüzde 16’sı evde tamirat/DIY çalışmalarına ve yüzde 15’i evde kişisel bakım rutinlerine, yüzde 11’i ahşap, resim gibi sanatsal hobilerine, yüzde 7’si ise örgü, dantel gibi el işi hobilerine devam edeceğini ifade etti. Bu nedenle Hopishop’ta geniş bir seçki yer alıyor” diye konuştu.

Hopishop alışveriş meraklılarını yeni markalarla tanıştıracak 

Pandemi döneminde Instagram gibi etkileşimin yüksek olduğu sosyal, güçlü, yenilikçi pek çok markanın doğduğunu belirten Özcan, “Tüketiciler s-ticaret alışverişi yaparken güven sorunları yaşayabiliyorlar. Hopishop ile amacımız, bu markalara doğru hedef kitleye ulaşacakları bir platform sunarken, tüketicinin tek bir noktadan güvenli ve keyifli alışveriş yapmasını sağlamak. Kullanıcılar Hopishop’ta hem sevdikleri markaların dükkanlarını bulacaklar hem de bir dükkandan diğerine geçiyormuş gibi kolaylıkla yeni markalar keşfedecekler” ifadelerini kullandı.

İyinin peşinde olanlara özel yüzlerce marka Hopishop’ta

Hopishop’ta yüzlerce marka yer alıyor. Gıda, kozmetik, dekorasyon, spor gibi çeşitli kategorilerden özel markaları müşterileriyle buluşturduklarını belirten Özcan, “Hopishop ile kendisi ve yaşadığı ortam için en iyinin peşinde olanlara, aradıkları her şeyi bulabilecekleri bir platform vadediyoruz. Uygulama üzerinden doğal ürünlere, şampuan ve cilt serumuna ya da ev tekstil ürünlerine ulaşmak mümkün. Yakın zamanda Hopishop’tan ürünün yanı sıra deneyim satışı da yapacağız. Biz en özel marka ve ürünleri bir araya getirdik, Hopi kullanıcılarını da bunun keyfini çıkarmaya davet ediyoruz” dedi.

‘Kimsede Olmayan Her Şey’ mottosuyla açılan Hopishop’a Hopi uygulaması üzerinden giriliyor. Kullanıcılar Hopishop’ta yaptıkları alışverişlerde de Paracık kazanmaya ve kazandıkları Paracık’ları kullanmaya devam edebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aksa Enerji, Kurumsal Yönetim Derecelendirme Endeksi’ne giren ilk halka açık elektrik üreticisi oldu

Çeşitli sektörlerden 52 şirketin yer aldığı endekste Aksa Enerji, 10 üzerinden 9,34 puanla endekste yer alan ilk halka açık elektrik üreticisi oldu.

 

İki kıta ve beş ülkedeki faaliyetleri ile global bir enerji şirketi olma yolunda hızla ilerleyen Aksa Enerji, Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. tarafından Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun Kurumsal Yönetim İlkeleri baz alınarak yürütülen derecelendirme çalışması kapsamında ‘Kurumsal Yönetim Derecelendirme Endeksi’ ne girmeye hak kazandı. Şirket, 10 üzerinden 9,34 puanla, endekste yer alan ilk ve tek halka açık elektrik üreticisi oldu.

 

Çeşitli sektörlerden 52 şirketin yer aldığı endeksteki  ilk ve tek halka açık elektrik üreticisi olduklarının altını çizen Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı, “Aksa Enerji olarak, 10 üzerinden 9,34 puan alarak  kurumsal yönetim alanındaki gelişimimizi tescilledik. Kurumsal Yönetim Derecelendirme Endeksi’nde yer alan ilk halka açık elektrik üreticisi şirket olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Paydaşlarımız için sürdürülebilir değer yaratma odağıyla büyümemizi sürdürerek, sınırları aşmaya devam ediyoruz” dedi.

 

Aksa Enerji’ye “Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık”tan 9,83 / 10 puan 

Pay Sahipleri, Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık, Yönetim Kurulu ve Menfaat Sahipleri başlıkları altında değerlendirilen Aksa Enerji, “Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık” başlığında 10 üzerinden 9,83 puan aldı. Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı ise bu başlığa dikkat çekerek, şeffaflığın ve proaktif iletişimin Aksa Enerji için oldukça önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, derecelendirme başlıklarının tümünde daha yüksek seviyelere ulaşabilmek adına çalışmalarına devam edeceklerini açıkladı. 

 

Aksa Enerji aynı rapor kapsamında, Pay Sahipleri başlığından 10 üzerinden 9,23, Menfaat Sahipleri başlığından 9,67 ve Yönetim Kurulu başlığından ise 8,94 puan aldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Doğuş Otomotiv 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı

Doğuş Otomotiv 12’inci Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayınladı. Rapor 2020 yılında yaşanan zorluklar ve kaçınılmaz değişimlerin, şirketin sürdürülebilirlik taahhüdünü nasıl güçlendirdiğini gözler önüne seriyor.  

İklim değişikliğini finansal bir risk kabul eden Doğuş Otomotiv’in raporunda orta ve uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejisinde çevresel farkındalığın önemini korumaya devam edeceğine vurgu yapılıyor.  

2020 yılında ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi kurulum çalışmalarına başlayan ve sertifika sürecini tamamlayarak uluslararası sertifikasını alan Doğuş Otomotiv, Kocaeli Şekerpınar’da bulunan lojistik binasının çatısına yerleştireceği solar panellerle enerjisinin yüzde 62’sini güneş enerjisinden sağlayacak. Şirket bu çalışmayla, önümüzdeki yıllarda tüm yetkili satıcı ve servislerinin yenilenebilir enerjiye geçişine örnek olmayı ve karbon emisyonlarında ciddi oranda düşüş sağlamayı hedefliyor. 

Doğuş Otomotiv 2021 yılında dünya standartlarında karbon emisyonu raporlamasına geçerek karbon pazarlarını da izlemeye başlayacağını açıkladı.

Otomotiv sektöründe kendi segmentinde sürdürülebilirlik raporu yayınlayan dünyadaki ilk ve tek şirket olan Doğuş Otomotiv, 2020 yılı Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. “Sürdürülebilirlik Çağı’na Doğru Döngüsel Ekonominin Bir Parçası Olmak” başlığıyla yayınlanan raporda Doğuş Otomotiv’in 2020 yılı finans dışı performansı uluslararası standartlara uygun olarak değerlendiriliyor. 

 

Raporu değerlendiren Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, “Her ne kadar 2020 yılında dünya beklemediği ve hazırlıklı olmadığı bir biçimde sarsıcı koşullarla karşılaşmış olsa da, gelecek yılların, amaç ve hedef odaklı bir yaklaşımla onarıcı ve yenileyici bir endüstriyel ekonomi döngüsüne doğru yelken açtığını biliyoruz. Bu döngüye çok öncesinden uyum sağlayabilmek amacıyla kaynaklarımızı verimli kullanmak, tüm operasyonlarımızı sürdürülebilirlik standartlarına uygun biçimde gözden geçirmek ve bu yenileyici sistemin bir parçası olmak için hedeflerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz” dedi. 

 

Sürdürülebilirliğin pandemi döneminde çok daha fazla öne çıktığını belirten Ali Bilaloğlu, yeni nesil teknolojilere yatırım yapan iş ortakları ve verimlilik odaklı süreç yaklaşımları sayesinde Doğuş Otomotiv’in yeni çağın gerekliliklerine en uygun yönetim modellerini geliştirerek otomotiv endüstrisinin önemli oyuncularından biri olmayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi. 

 İklim değişikliği ve ekolojik çevreyi korumak temel öncelik

Tüm operasyonel süreçlerini gözden geçirerek çevresel risklerini belirleyen şirket, çevresel konularda odak alanları doğrultusunda iklim değişikliği, atık yönetimi, enerji ve su yönetimi ile çevre dostu araçlar başlıklarında performanslarını ve hedeflerini 12 yıldır kamuya beyan ediyor. Doğuş Otomotiv, 2020 yılında da ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi kurulum çalışmalarına başladı ve sertifika sürecini tamamlayarak uluslararası sertifikasını aldı. 

 Yenilenebilir Enerji Üretimi için 12 Milyon TL’lik yatırım

 Kocaeli Şekerpınar’da bulunan lojistik binasının çatısına yerleştirilecek solar panellerle, tüketilen enerjinin yüzde 62’sini güneş enerjisinden karşılamayı planlayan Doğuş Otomotiv, sonraki yıllarda tüm yetkili satıcı ve servislerin yenilenebilir enerjiye geçişine örnek olarak karbon emisyonlarında ciddi oranda düşüş sağlamayı hedefliyor.

Doğuş Otomotiv 2021 yılında dünya standartlarında karbon emisyonu raporlamasına geçerek karbon pazarlarını da izlemeye başlayacak. Raporda İklim değişikliğini finansal bir risk kabul eden ve bu politikasını ilk açıklayan şirketlerden birisi olan Doğuş Otomotiv’in orta ve uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejisinde çevresel farkındalık önemini korumaya devam edeceğine vurgu yapılıyor.  

 Finans-dışı Risk Yönetimi Her Geçen Gün Daha Çok Önem Kazanıyor

Sürdürülebilirlik stratejisini ilk günden bu yana finans-dışı risk yönetimi üzerine kurgulayan Doğuş Otomotiv dünyada hızla değişen ve gelişen sürdürülebilirlik standartlarına da uyum sağlıyor. Firma ayrıca, 2020 yılında SPK tarafından yayınlanan Sürdürülebilirlik İlkeleri ile ilgili tebliğin ardından ilk uyum beyanını faaliyet raporu kapsamında yayınlayan şirketlerden birisi oldu. 2017 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda performans ve hedeflerini de açıklayan Doğuş Otomotiv, 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nda ilk kez AIAG Küresel Otomotiv Sürdürülebilirlik İlkeleri’ni de gözeterek rapora bir indeks daha eklemiş oldu. 

 Doğuş Otomotiv’de Etki Alanı Yönetimi

Etki alanı yönetiminin, sürdürülebilirlik konuları üzerindeki etkilerin sürekli ölçülmesi, değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi olduğunu beyan eden Doğuş Otomotiv, etki yönetimini tüm odak alanlar üzerinde uygulayabilmek için gerekli çalışmaları başlattı ve bu başlığa Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile örtüşen performanslarını da ekleyerek rapora yansıttı. Bununla birlikte son yıllarda küresel şirketlerin de hızla geçiş yaptığı entegre raporlama için yeni ve kapsamlı bir entegre raporlama anlayışını da 2020 Sürdürülebilirlik Raporu’nda kullanmış oldu. Tam entegre rapora geçiş tarihini de 2021 raporlama dönemi olarak açıkladı. 

Raporda Öne Çıkan Performanslar

2020 yılında pandemi nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği konularında risk yönetimi çalışmalarını da öne çıkaran Doğuş Otomotiv pandemi döneminde yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen hizmet verilen nokta sayısını 550’den 570’ye çıkarttı. Perakende satış oranı da artarken satılan araç başına CO2 salımı oranı 125 gr/km’ye düştü. 2020 yılında 303 adetle en çok satılan elektrikli araç olan Porsche Taycan ve 1,05 MW gücünde Türkiye’nin en hızlı şarj istasyonunun kurulması da Doğuş Otomotiv’in iklim değişikliği ve elektrikli araçlar konusundaki stratejisini açıkça gösteriyor. Kurumsal yönetim uyum derecelendirme notu 2020 yılında 9,67’ye kadar çıkarken sürdürülebilirlik raporuna katılan yetkili satıcı ve servis sayısı 24, tedarikçi sayısı ise 32 oldu. Dijital dönüşüm projeleriyle ise 18 Milyon TL tasarruf sağlandı. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pepsi’nin ödüllü cam şişesi tüketicilerle buluştu!

Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo’nun içecek grubu markalarından Pepsi’nin sevilen lezzeti şimdi cam şişelerde!  Pepsi, ödüllü 300 ml depozitosuz cam şişlerini tüketicilerle buluşturdu. 

Tasarım dünyasının en prestijli ödülü olarak kabul edilen Red Dot Award’un 2015 yılı tasarım ödülünün sahibi Pepsi’nin yeni cam şişeleri, dikkat çeken şık cam tasarımı ile İstanbul’da Primitif, Kaşıbeyaz, RocknRolla, Dobby’sTimboo; Ankara’da El Paso ve Kocatepe Kahvecisi ve İzmir’de Serkan Hamza Midye ve Burger Republic sunumlarına ayrıcalık katmaya başladı. 

Red Dot Tasarım Ödülü, dünyanın en prestijli üç profesyonel tasarım yarışmasından biri olarak biliniyor. Bu ödül, tasarım alanında aranan kalite simgelerinden biri olarak uluslararası alanda tanınıyor.

Dışarıda yemekle beraber içecek tüketenlerin yüzde 93 ’ü cam şişeyi daha sağlıklı buluyor

Pepsi, restoran ve kafe gibi yerinde tüketim noktalarının cam ambalajlı içeceklere yönelik bakış açılarını belirlemek üzere bir araştırma gerçekleştirdi. Yapılan araştırmaya göre, ülkemizde toplam gazlı içecek üretim ve tüketiminin üçte birini cam şişe ürünler oluşturuyor. Cam şişenin yemeklerle birlikte tüketilen içecekler arasında çok daha büyük bir öneme sahip olduğunun ortaya koyulduğu araştırmada, dışarıda yemek yiyen tüketicilerin yüzde 56’sı ideal ambalajın cam şişe olduğunu düşünüyor. Covid ile artan sağlık ve hijyen hassasiyeti cam şişeyi ön plana çıkarırken yapılan araştırma, dışarıda yemekle beraber içecek tüketenlerin yüzde 93’ünün cam şişeyi daha sağlıklı bulduğunu gözler önünse seriyor. Tüketicinin yüzde 58 ’inin cam şişeyi daha hijyenik bulduğu araştırmada ilginç bir sonuç daha var ki o da tüketicilerin yüzde 37’sinin cam şişeden içtikleri ürünleri daha lezzetli bulması. Araştırmaya göre dışarıda yemekle beraber içecek tüketenlerin yüzde 68‘inin ise cam şişe için daha fazla para öderim dedikleri dikkat çekiyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Birevim’in intibak planı onaylandı

Tasarruf finansman sektörünün lokomotif markası Birevim’in intibak planı, 2 Temmuz 2021’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından Tasarruf Finansman Yasası kapsamında onaylandı.

Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Birevim, faaliyete başladığı 2016 yılından itibaren sektörün standartlarının oluşması için çalışan, sektörümüzü düzenleyen yasa henüz çıkmadan önce yasanın getirdiği gereklilikleri uygulayan bir şirket. İntibak planı dahilinde faaliyete devam izni sürecin gerektirdiği bir aşama idi. Biz de süreçle birlikte çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Hedefimiz, 2023 yılı sonunda 3 milyon kişinin tasarruf finansmanıyla tanışması, imkânlarından faydalanması.” dedi.

Tasarruf finansman sektörünün genç, dinamik ve öncü markası Birevim, 4 Mart 2021’de TBMM Genel Kurulu’nda tasarruf finansman şirketlerine yönelik kanunun kabul edilmesinin ardından ilk yasal süreç olan BDDK’ya intibak başvurusunu gerçekleştirmişti. 100 milyon TL sermaye şartı başta olmak üzere bilgi teknolojileri, hizmet kalitesi ve operasyonel süreç anlamında da yasanın tüm gerekliliklerini yerine getiren Birevim’in intibak planı onaylandı. 

Birevim, yasal düzenlemenin terminolojisinin belirlenmesine kadar tüm çalışmalarda aktif rol alıp bu düzenlemenin ana hatlarının da belirleyicisi oldu.

“Sektör yasal süreçle birlikte yılda 1 milyon tasarruf sahibine ulaşacak”

Sektörün sunduğu avantajların bilinirliğinin artmasıyla birlikte hitap ettikleri kitlenin Avrupa’dakine benzer şekilde genişleyeceğini vurgulayan Orak, “Sektörümüz bugüne kadar 300 bin tasarruf sahibine ulaştı. Yalnızca Birevim olarak biz 5 yılda 100 binin üzerinde kişiyi tasarruf finansmanıyla tanıştırdık. Bundan yaklaşık beş yıl önce ayda 5-6 bin kişiye ulaşan sektör, Birevim’le birlikte ayda ortalama 30 bin kişiye ulaşmaya başladı. Milli ekonomiye 3,2 milyar TL katkı sağladık. Yasanın getirdiği güvenle sektörümüz ivme kazanacak ve hızla büyüyecek. Sektör yasal süreçle birlikte yılda 1 milyon tasarruf sahibine ulaşarak herkesin hayalindeki konut, taşıt veya iş yerine sahip olmasına vesile olacak. Birevim olarak sahip olduğumuz güç ve yasal zeminle, Türk halkının geleneğinde olan tasarruf anlayışını yeni bir bakış açısıyla geleceğe taşıyacağız ve 2023 yılı sonunda 3 milyon kişiyi tasarruf finansıyla tanıştıracağız.” dedi. 

 

“Gayrimenkul ve otomotiv satışlarında tasarruf finansmanının payı artacak” 

İntibak başvurusu onaylanan şirketlerle birlikte tasarruf finansmanı sektörüne yönelik güvenin artacağını dile getiren Orak, “Tasarruf finansmanı hem gayrimenkul hem otomobil pazarına olan talep için yeni bir finansman modeli sunuyor. Türkiye’de satılan konutların, artan trendle birlikte tasarruf finansmanı yöntemiyle alıcılarla buluşacağını öngörüyoruz. Özellikle dar ve orta gelirliler için önemli bir finansman modeli olan tasarruf finansmanı, yasayla birlikte çok daha geniş kitleler tarafından keşfedilecek. Tüm bu etkilerle birlikte gayrimenkul satışlarında tasarruf finansmanının payının yüzde 35’lere çıkmasını bekliyoruz.  Gayrimenkulde olduğu gibi otomotivde de tasarruf finansmanı sayesinde daha fazla kişinin taşıt sahibi olacağını düşünüyoruz. Özellikle ikinci el pazarında tasarruf finansmanı yöntemiyle taşıt satın almak isteyenler borçlanmadan hayallerindeki araca kavuşabilecek.” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şehrin Buluşma Noktası Sheraton İstanbul City Center İkinci Yaşını Kutluyor

Beyoğlu’nun kalbinde, Taksim, Tarihi Yarımada ve Haliç gibi merkezi yerlere yakın konumuyla cazip bir buluşma noktası olan Sheraton İstanbul City Center, ikinci yılında da aldığı hijyen önlemleri, yeni lezzet restoranı The Souq İstanbul, üçüncü nesil kahve zinciri Istanbul Baking Company, Türkiye’deki tek paddle tenis kortunu da içeren SPA ve fitness alanları ile standartların ötesinde bir hizmet sunmaya devam ediyor. 

 

254 odası, Güvenli Turizm sertifikasına sahip, Trip Advisor’un 2020 yılı Travelers’ Choice ve Travel and Hospitality Awards’ta  (THA) “Aile Dostu Otel – Family Friendly Hotel ödüllerinin sahibi Sheraton İstanbul City Center kapılarını misafirlerine açmasının ikinci yılı kutlarken şehrin tam kalbinde, ayrıcalıklı bir konaklama keyfi yaşatıyor. 

 

Sheraton İstanbul City Center, sadece bir otel olmakla kalmıyor, The Souq İstanbul ile İstanbul’a yepyeni lezzetler yaşatırken, 2000 m2’den geniş bir alana yayılan SPA ve fitness alanları ile de hem misafirlerinin hem de şehirdekilerin sağlıklı yaşamlarına katkı sağlıyor. İstenilen oranda büyütülüp küçültülebilen toplamda 1100 m2’lik etkinlik salonuyla Türkiye’nin önde gelen düğünlerine ve organizasyonlarına ev sahibi yapan Sheraton İstanbul City Center bahçeye açılabilen kurumsal ve şahsi kullanılabilen 7 adet toplantı odasıyla da sektörün önde gelenlerini ağırlıyor. Geçen sene itibariyle Visions Prodüksiyon desteğiyle hayata geçen yeni teknoloji ile;  gerçek kongre ve sanal kongreyi özel bir yazılım ile bir araya getirerek tek bir kongre olarak yönetmek artık Sheraton İstanbul City Center’da mümkün.  

 

Misafirlerinin ve çalışanlarının sağlığı değişmez önceliği olan Sheraton İstanbul City Center, minimum temas için dijital uygulamaları ile otele giriş yaptığınız andan itibaren kendinizi güvende hissedeceksiniz. Şehrin kalabalığından ve gürültüsünden sizi anında uzaklaştıracak Sheraton İstanbul City Center’ın konforunu yaşamaya sizi de en yakın zamanda bekliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı