Aylık arşivler: Eylül 2021

Kaspersky, zorunlu uzaktan eğitim sırasında öğrencilerin performansını değerlendirdi

Kaspersky'nin yakın tarihli "Covid döneminde dijital eğitim" anketine göre, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesinde pandemi nedeniyle uzaktan eğitime geçen çocukların yarısından fazlası yüz yüze eğitimi tercih ediyor. Türkiye’de bu oran 72 seviyesinde. 

Araştırmaya göre Türkiye’deki öğrenciler uzaktan eğitim sırasında en çok akranlarıyla yüz yüze iletişimin eksikliğinden şikayet ettiler (72). Katılımcıların çoğu ekran karşısında çok fazla zaman harcamak zorunda kaldıkları (78) ve sıkça yaşanan teknik sorunlar yüzünden (44) çevrimiçi öğrenmeyi sevmediğini ifade etti. Öğrencilerin 50’si uzaktan eğitimle dersi anlamanın çevrimdışı öğrenime kıyasla daha zor olduğunu söylerken, 28’i uzaktan öğrenmeyi daha çok sevdiğini belirtti.

 

Pandemi sırasında uzaktan öğrenmeye geçiş çocuklar, ebeveynler ve öğretmenler açısından büyük zorlukları beraberinde getirdi. Kaspersky Türkiye Pazarlama Müdürü Ünsal Yurdakonar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Uzaktan eğitim büyük ihtimalle bir dereceye kadar yüz yüze eğitimin yerini almaya devam edecek. Araştırmamıza göre ebeveynler ve çocuklar çevrimdışı eğitimi tercih ediyor olsa da çeşitli dijital ve etkileşimli unsurları eğitim sürecine dahil etmek, çocukların ve ebeveynlerinin yanı sıra öğretmenlerin de dijital okuryazarlık düzeylerini geliştirmeye önem vermek gerekiyor."

 

Türkiye’de çocukların uzaktan eğitimde en zorlandığı dersler matematik (48), fizik (40), kimya ve yabancı dil oldu (28). Ebeveynlerin 76'sı pandemiden sonra bu öğrenme biçimine devam etmek istemediğini belirtirken, 62’si eğitim kalitesinde genel düşüşü ana dezavantaj olarak gördüğünü belirtti.

 

Gazeteci ve Eğitim Yazarı Abbas Güçlü ise şu sözleri ifade etti: “20 aydır devam eden uzaktan eğitim, öğrencilerde teknolojik bıkkınlık yaşatmaya başladı. Gelecekte eğitimin robot öğretmenlerle yapılması gündeme geliyor. Orta ve uzun vadede teknoloji bu yöne evrilebilecek olsa da bu noktada tüm odağı dijitale vermeden eğitim ve öğretimin dengede tutulması büyük önem taşıyor. Bunun başarılamadığı noktada günde 7-8 saatten fazla teknolojik cihazlara maruz kalan öğrencilerde teknolojik bıkkınlık ve isteksizlik yaratacağı göz ardı edilmemeli. Uzaktan eğitim hayatımıza bu kadar girmişken 20 milyon öğrencinin bulunduğu ülkemizde de eğitim alanında siber güvenlik konusunda önlemlerin alınması ve öğrenciler, ebeveynler ve öğretmenlerin eğitilmesi gerekiyor.”

 

Kaspersky, bilgisayar başında oyun oynarken, ders çalışırken veya arkadaşlarla sohbet ederken çocuklarınızı çevrimiçi ortamda güvende tutmak için Kaspersky Safe Kids çözümünü sunuyor. Kaspersky Safe Kids, ebeveynlerin çocuklarının internette ne kadar zaman geçirdiğini tam olarak bilmesini sağlıyor ve uygunsuz içerikten koruyor. Ayrıca ebeveynler çocuklarının mevcut konumunu görebiliyor, bu da çocuğun okuldan eve yalnız geldiği durumlarda çok kullanışlı olabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Balkan Ralli Kupasında çakal rüzgârı finale esti

2021 FIA Avrupa Ralli Kupası beşinci ve son yarışı olan Sırbistan Rallisi‘nde Ankutsan sponsorluğunda yarışan Ankutsan kurucu ortağı ve iş insanı Mustafa Çakal ve ekip arkadaşı Özgür Akdağ, yarıştıkları Hyundai i20 R5 otomobili 54. Sırbistan Rallisi Genel Klasman 3’üncüsü ve FIA BALKAN Kupası 2’ncisi olarak sezonu tamamladı.

24-26 Eylül tarihlerinde Sırbistan’ın Vrnjacka Banja kentinde Avrupa ve Balkan Ralli Kupası’nın son ayağı olarak düzenlenen Sırbistan Rallisi’ninde yarışan Ankutsan kurucu ortağı ve iş insanı Mustafa Çakal; Ankutsan sponsorluğunda pilotluğunu yaptığı, GP GARAGE tarafından teslim edilen Hyundai i20 R5 aracı ile genel klasman 3’üncüsü olarak tamamladı. Aldığı puanlarla, tüm sezon boyunca FIA Balkan Kupasında 2’nciliği elde ederek 4-6 Kasım 2021 tarihlerinde Almanya’da yapılacak olan FIA ERT finallerine gitmeye hak kazandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

FIM Speedway Grand Prix’de nefes kesen büyük final: Laguta mı? Smarzlık mi?

Uluslararası Motosiklet Federasyonu FIM'in tüm dünyada ilgiyle izlenen ve toplam 11 ayaktan oluşan toprak yarış serisi olan FIM Speedway GP, 1-2 Ekim tarihlerinde Polonya’nın Torun şehrindeki Marian Rose MotoArena’da koşulacak olan iki yarışla sona erecek. Bu iki yarış sonunda ise podyumun en üstü basamağında kim olursa olsun, tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği, Düzce’deki Anlas fabrikasında üretilen yarış lastiklerini kullanan bir pilot Dünya Şampiyonu olacak.

 

Türk markasının Dünya Şampiyonluğuna Yolculuğu

Motosikletin tarihçesi kadar eski bir yarış olan ve toprak zeminde freni olmayan motosikletlerin çılgın mücadelesi olarak bilinen Speedway şampiyonasında son üç yıldır Türk lastik üreticisi Anlas’ın mühendislerin verdiği emekler 2021 sezonunda meyvesini veriyor. Tamamı Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli Anlas yarış lastiklerinin seri sponsorlarından biri olduğu Speedway Grand Prix’de 2021 sezonunda şu ana kadar dokuz yarış koşuldu. Zorunlu lastik olmamasına rağmen yarışa katılan tüm sürücüler Anlas’ın Speedway için özel olarak ürettiği lastikleri tercih ederek Türk markasına olan güvenlerini ortaya koydular.

 

Speedway GP ‘de heyecan dorukta: Şampiyon kim olacak?

Speedway serisinin en üst noktası olan Speedway Grand Prix bu yıl da sezonun sonuna kadar kıran kırana süren bir mücadeleye sahne oldu. Şu ana kadar yapılan 9 yarış sonunda şampiyonada Anlas Pilotu Artem Laguta 158 puanla lider durumdayken, en büyük rakibi Bartosz Zmarzlik onu sadece 1 puan farkla izliyor. Bir yarıştan maksimum 20 puanın çıkarılabildiği Speedway Grand Prix için bu 1 puan neredeyse okyanusta bir damla.

2021’de Prag’da ve Lublin’de yapılan 2. yarışları, Rusya Tolyatti’deki Grand Prix’yi ve son olarak Danimarka Vojens yarışını birinci sırada bitiren Rus pilot Artem Laguta son yarışa bir puan önde girerken, bu yıl Polonya’da yapılan 2 Wroclaw, 1 Lublin yarışını ve İsveç Grand Prix’sini kazanan Bartosz Zmarzlik şampiyonluk ümidini Polonya’nın Torun kentinde yapılacak olan son iki yarışa taşıdı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dayı Şov’un yeni bölümüne Ecem Erkek konuk oluyor!

Dayı Şov’un bu haftaki konuğu son yıllarda yaptığı başarılı işlerle milyonları kendine hayran bırakan genç oyuncu Ecem Erkek olacak.   Kendine has mizahı ve tarzıyla talk show dünyasını adeta fetheden Dayı, Ecem Erkek ile yine eğlenceli bir sohbet gerçekleştirecek.

Canlı yayında ücretsiz izlenebilecek Dayı Şov, 1 Ekim Cuma gecesi saat 23.00’te Gain’de! 

 

GAİN’in en sevilen programları arasına hızlı bir giriş yapan Dayı Şov’un bu haftaki konuğu sevilen genç oyuncu Ecem Erkek olacak. Güldür Güldür Şov ve Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü projeleriyle adından başarıyla söz ettiren genç oyuncu ve Dayı’nın alışılmışın dışındaki sohbetleri, izleyenleri kahkahaya boğacak. 

 

Kukla Kabare’nin içinden doğarak dijital ekranı fetheden Dayı, kendine has mizahı ve delikanlı tarzıyla yine izleyiciye eğlenceli bir saat yaşatacak. GAİN’de her Cuma akşamı saat 23.00’te canlı olarak yayınlanan program canlı yayın süresince ücretsiz olarak izlenebilecek. 

 

İzleyiciler sorularını Twitter’dan soracak

Alıştığımız talk show’lardan çok farklı olan Dayı Şov’da, izleyiciler sosyal medya aracılığıyla programın bir parçası olacak. Twitter ve Instagram’daki kişisel hesaplarından @dayisovgain hesabını etiketleyerek Dayı’ya sorularını sorabilecek. Ayrıca Ecem Erkek ile Dayı’nın sohbetine her hafta olduğu gibi bu bölümde de eğlenceli skeçler, yarışmalar, oyunlar ve müzik eşlik edecek. 

 

“Dayı Şov” her Cuma saat 23.00’te canlı yayınla GAİN’de!

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İrem Helvacıoğlu “İlkokuldayken sürekli odamın şeklini değiştirmek istiyordum, iç mimarlığı da öyle bir şey zannediyordum.”

Her hafta Türkiye ve gündeme dair konuları ve farklı ilgi alanlarından ağırladığı sürpriz konuk sanatçıları ile hem 100 Studio sahnesinden hem de PSM Online’dan seyirci karşısına çıkan “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu yetenekli ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu oldu. 

Zorlu PSM’nin sevilen programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin bu haftaki konuğu güzel ve başarılı oyuncu İrem Helvacıoğlu samimi itirafları ve eğlenceli tavrıyla geceye damga vurdu.

Almanya doğumlu olan ve asker bir babanın kızı olan Helvacıoğlu, çocukluk yıllarının Almanya’dan döndükten sonra babasının mesleği gereği çocukluk ve ilk gençlik yıllarının Ankara, Erzurum ve Malatya arasında geçtiğini anlattı. Çok fazla şehir ve yer değişikliği yapması sebebiyle kalıcı çocukluk ve gençlik arkadaşlıkları kuramadığını ifade eden güzel oyuncu, bu durumun avantajlı tarafının ise gittiği yerlere daha kolay adapte olabilmesi ve yabacılık çekme hissiyatı barındırmaması olarak ifade etti.

Konservatuvar bölümü mezunu oyuncu İbrahim Selim’in “Hiç ailenden oyunculuk iyi güzel de bir de kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diye bir yaklaşım oldu mu?” sorusuna; “Ben babama açık açık dedim üniversite sınavı sonrasında konservatuvar okumak istediğimi. Hatta kendisine “Sen beni başka bir okula göndermek istersen ve bunu bana diretirsen o okula giderim ama seni kandıra kandıra giderim. Benim idealim konservatuvar.” dedim. Biz aile olarak birbirimize karşı hep bu şekilde net ve dürüstüz. Babam da bu konuyla ilgili bana karşı durmadı ya da başka bir şeye yönlendirmek istemedi beni. Ailem bana bunu dememişken elbette “Kolunda bir altın bileziğin olmasın mı?” diyenler fazlasıyla oldu etrafımda ama onlar da bir yerden sonra verilen tavsiyeleri dinlemediğimi gördüklerinde tavsiye vermekten vazgeçtiler.”ifadelerini kullandı.

Programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim tarafından kendisine yöneltilen sorulara içtenlikle cevap veren güzel oyuncu, “Sevgilinin günlüğünü okur musun?” sorusuna samimi bir şekilde; “Asla okumam, benim bilmemem gereken beni hiç alakadar etmeyen bir konu ya da bir kişi hakkında da bir şeyler olabilir o günlükte sonuçta. Eğer okursam ve öğrenmemem gereken bir şeyi öğrenirsem yalan da söyleyemem ya da hiç haberim yokmuş gibi de davranamam konuyla ilgili. Bu sebeple sevgilimin günlüğünü bulursam asla okuyamam ben.” cevabını verdi. Daha önce verdiği bir röportajında “Aşık olunca ponçik oluyorum.” İfadesindeki ponçik tabirinin nasıl olduğunun kendisine sorulması üzerine genç oyuncu; “İçimden herkese karşı büyük bir sevgi taşıyor, sanki bir müzikalin içerisindeyiş gibi fonda eğlenceli bir müzikle yürüyüp “Günaydın çiçekçi teyze, sana da günaydın mağazadaki kadın” şeklinde herkesi selamlayasım geliyor içimden. Bence ponçik olmak böyle bir şey.” Yanıtıyla bütün salonu kahkahalara boğdu.

Çocukken iç mimar olmak istediğini anlatan başarılı oyuncu; “İlkokuldayken sürekli odamın şeklini değiştirmek istiyordum, iç mimarlığı da öyle bir şey zannediyordum o zamanlar muhtemelen. Şimdi de hala ev ile oynamayı, eşyaların yerini değiştirmeyi çok severim.” sözleriyle çocukluk hayalini anlattı. Yer aldığı projelerde özellikle seçici olduğu bir konu olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise güzel oyuncu; “Kadınlar olarak bizler normalde her şeyi tek başımıza başarabilecek güçteyiz. Normal hayatın içerisinde durum böyleyken önüme gelen bir senaryoda çivi çakamayıp bileğini burkan ve bir erkeğin o çiviyi çakmasına ihtiyaç duyan bir kadın karakter oynamayı kendime yediremiyorum elbette. Eğer bir seçicilikten bahsedeceksek bu konuda seçici davrandığımı söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

9. Boğaziçi Film Festivali’nde Kısa Kurmaca ve Kısa Belgesel Yarışma Filmlerini değerlendirecek jüri üyeleri belli oldu

9. Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Kısa Kurmaca, Ulusal Kısa Belgesel, Uluslararası Kısa Kurmaca ve Uluslararası Kısa Belgesel yarışma filmlerini değerlendirecek jüri üyeleri açıklandı. 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkıları, TRT’nin Kurumsal İş Ortaklığı ve Global İletişim Ortağı Anadolu Ajansı'nın destekleriyle; Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 23 – 30 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan 9. Boğaziçi Film Festivali'nin Kısa Kurmaca ve Kısa Belgesel film yarışma filmlerini değerlendirecek jüri üyeleri belli oldu.

Yılın En İyi Kısa Kurmaca Filmlerini Eylem Kaftan, Mahdi Fleifel ve Murat Uğurlu Seçecek!

Bu yıl festivalin kurmaca film yarışmalarında yer alacak filmleri değerlendirecek jüri üyeler arasında; 7. Boğaziçi Film Festivali’nden “En İyi Kurgu” ödülü alan “Kovan” filminin yönetmeni Eylem Kaftan, “Bir Adam Döndü” (A Man Returned) kısa filmi ile Berlinale'de Gümüş Ayı ve Avrupa Film Adaylığı kazanan ve “Boğulan Adam” (A Drowning Man) kısa filmi ile 2017 Cannes Film Festivali'nde resmi seçkide yer alan yönetmen Mahdi Fleifel ile 4. Boğaziçi Film Festivali’nden “İki Parça”, 8. Boğaziçi Film Festivali’nden “Tapınak” kısa filmleri ile “En İyi Ulusal Kısa Kurmaca Film” ödülleri alan yönetmen Murat Uğurlu yer alıyor.

Kurmaca, animasyon ve deneysel türündeki filmlerin yarışacağı Ulusal Kısa Kurmaca ve Uluslararası Kısa Kurmaca film yarışmalarında en iyi filmler 10’ar bin TL’lik “En İyi Kısa Kurmaca Film Ödülü”nün sahibi olurken, ulusal kısa kurmaca kategorisinde bir film İstanbul Medya Akademisi tarafından genç kısa filmcileri desteklemek için verilen 5.000 TL’lik “İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü”nün sahibi olacak. 

Armin Hadzic, Diana Ashimova ve Ensar Altay, Kısa Belgesel Film Yarışması Jüri Koltuğunda

 

Festivalin kısa belgesel film yarışmalarında yer alan belgeselleri değerlendirecek jüri üyeleri arasında ise Saraybosna Film Festivali endüstri bölümünün direktörü Armin HadzicBastau Uluslararası Öğrenci ve İlk Film Festivali'nin Artistik Direktörü Diana Ashimova, 2012 yılında çektiği “Meleklerin Koruyucusu” ile bir çok ulusal ve uluslararası festivalden ödüller alan, dünya prömiyerini 8. Boğaziçi Film Festivali’nde yapan “Kodokushi” filmi ile “Jüri Özel Ödülü”ne layık görülen yönetmen Ensar Altay bulunuyor. 

Ulusal ve Uluslararası Kısa Belgesel film yarışmalarında en iyi filmlere 10’ar bin TL’lik “En İyi Kısa Belgesel Film Ödülü” verilirken, festivalin yarışmalı kısa bölümlerinde yer alan tüm filmler aynı zamanda 25.000 TL’lik “Ahmet Uluçay Büyük Ödülü” için de aday olacak.

9. Boğaziçi Film Festivali, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından 23 – 30 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“500 T Kayıp Otobüs” için çekimler tamamlandı

GAİN’in esrarengiz hikayesiyle izleyiciyi ekrana kilitleyecek yepyeni projesi, “500 T – Kayıp Otobüs’’ ün çekimleri tamamlandı. Yönetmenliğini Murat Özsoy ve Sinan Yabgu Ünal’ın üstlendiği 7 bölümlük yapım, Türkiye’de çok alışkın olmadığımız bir türle izleyiciyi tanıştıracak. “Mockumentary”, türündeki dizide, efsane otobüs 500 T’nin içindeki tüm yolcularla beraber ortadan kaybolmasına dair birbirinden gizemli teoriler bir bir masaya yatırılacak. 500 T – Kayıp Otobüs çok yakında GAİN’de başlıyor.

 

“Tek bir sefer süresi 240 dakika olan Tuzla- Cevizlibağ hattında çalışan 500T numaralı belediye otobüsü; cuma akşamı berbat halde olan Levent trafiğine girmemek için ara sokaklardan kaçacak olur. Haluk K. yönetimindeki otobüs 4. Levent durağının hemen ilerisinden bir sokak arasına girer. Yaklaşık 200 metre ilerdeki büfenin önünden geçip sağa doğru kıvrılır… Ve bir daha kimse otobüsten haber alamaz. 500T otobüsü içindeki yolcularıyla beraber ortadan kaybolmuştur.”

 

Gerçek hayatın kıyısında dolaşan, kurmaca mı, değil mi diye düşündüren esrarengiz hikayesiyle “500 T – Kayıp Otobüs” çok yakında GAİN’de başlıyor! Yönetmenliğini Murat Özsoy ve Sinan Yabgu Ünal’ın üstlendiği, senaryosunu Murat Özsoy’un yazdığı “mockumentary” türündeki yapım için çekimler geçtiğimiz günlerde tamamlandı. 90 kişiye yakın oyuncu ekibiyle keyifli bir çekim dönemini geride bırakan 500 T – Kayıp Otobüs izleyicisi ile buluşmayı bekliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Genel Sekreteri İlkay Arıkan Emekli Oluyor

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Genel Sekreteri İlkay Arıkan, emekli olmak üzere görevinden ayrılıyor. TSPB’nin 20 yıl önce kuruluş kadrosunda görev alan ve son 17 yıldır kurumun genel sekreterliği görevini yürüten Arıkan’ın emekliye ayrılacak olmasından dolayı, 30 Eylül 2021 tarihi itibariyle görevini bırakacağı açıklandı. 

 

TSPB’den yapılan açıklamada, “TSPB Yönetim Kurulu olarak Birliğimize yaptığı değerli katkılarından dolayı İlkay Arıkan’a teşekkür ediyoruz” denildi.

 

İlkay Arıkan’ın 20 yıldır TSPB’ye, dolayısıyla sermaye piyasalarına çok değerli katkılar sağladığına dikkat çeken TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop, “Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği; kuruluşundan itibaren sermaye piyasalarımızın derinleşmesinde ve büyümesinde her zaman yol gösterici olarak sektöre çok önemli bir katma değer sağladı. Birliğimizin 17 yıldır genel sekreterlik görevini yürüten İlkay Arıkan, bilgisi, deneyimi ve özverili çalışmalarıyla Birliğimizin bu günlere gelmesinde üstlendiği rolü çok büyük bir başarıyla yürüttü. Arıkan’a, Birliğimize ve sektörümüze yaptığı değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor, yaşamının yeni döneminde başarılar diliyorum” dedi. 

 

İlkay Arıkan, yaptığı açıklamada “Görev yaptığım süre boyunca desteğini esirgemeyen TSPB yönetim kurulu başta olmak üzere, tüm sektör temsilcilerine ve çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi, kaynakların verimli alanlara sermaye piyasalarımız üzerinden aktarılması için bugüne kadar yürüttüğümüz çabaların artarak devam edeceğine olan sonsuz inancımı bir kere daha vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Turizmde ile Muğla turizminde yeni bir rota

Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, Gelecek Turizmde programı kapsamında kurulan Aromatik Bitkiler Evi’yle bölgenin aromaterapi merkezi olmaya hazır. Ağustos ayında orman yangınları yaşanan ilçe,T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde programının yeni rotalarıyla turizmin yeniden canlanmasına katkı sağlamak hedefleniyor. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’yle, tıbbi ve aromatik bitki zengini ilçenin, dünyada trend haline gelen aromaterapi turlarının yeni rotası olması hedeflenirken Köyceğizli kadınların da turizmden gelir elde etmesi amaçlanıyor.

 

Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi, T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı, UNDP ve Anadolu Efes iş birliğiyle gerçekleştirilen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi, Köyceğiz Belediyesi ve Köyceğiz Kaymakamlığı tarafından yürütülen Aromatik Bitkiler Evi projesi Dünya Turizm Günü vesilesiyle 28-29 Eylül’de yapılan etkinlikle tanıtıldı. Etkinliğe Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzmanı/Grup Sorumlusu Beril Yamaner, UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Yurdupak ve Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi katıldı. 

Köyceğiz, tıbbi ve aromatik bitkiler açısından muazzam bir zenginliğe sahip. Yöreye özgü sığla ağaçlarından elde edilen sığla yağı yüzyıllardır eczacılık ve parfümeride kullanılıyor. Köyceğiz Belediyesi tarafından tahsis edilen tarihi bir konakta yer alan projesi de ilçenin bu zenginliğinden ilham alıyor. 

 

Dünya Turizm Günü vesilesiyle yapılan etkinlikle tanıtılan Aromatik Bitkiler Evi’nde aromaterapi yağlarıyla mum yapımı, aromatik bitkilerle fizyoterapi, aromatik bitkilerle kahve demleme, sıfır atık, girişimcilik gibi çok sayıda farklı atölye çalışması gerçekleştirildi. Aromatik Bitkiler Evi’nde uzmanlar tarafından sürdürülebilir kalkınma, yavaş şehir hareketi, eko köyler, sürdürülebilir rotalar, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, iklim değişikliği gibi farklı konularda eğitimler de verildi. Şubat 2020-Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlenen atölye ve eğitimlere 783’ü kadın olmak üzere toplam 856 kişi katıldı. Eğitimlere katılan kadınların atölyelerde eğitmen olması veya kendi girişimlerini kurması hedefleniyor. Aromatik Bitkiler Evi aracılığıyla yürütülen çalışmaların sürdürülebilirliği için yöredeki kadınların da yer aldığı bir dernek kurulması amaçlanıyor. 

 

Anadolu Efes’in 14 yıldır Gelecek Turizmde projelerini desteklediğini belirten Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi şunları söyledi:

 

“Topluma yaptığımız katkılarla yarattığımız sosyal faydayı geleceğe yatırım olarak görüyoruz.   Gelecek Turizmde bu bağlamda 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizdeki “Sosyal Etkimizi Artırıyoruz” başlığımız kapsamındaki önemli programlarımızdan biri. Gelecek Turizmde ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden ‘faydalı ve sürdürülebilir turizmin desteklenmesi’, ‘tam istihdam ve eşit ücretli, insana yakışır iş’ başta olmak üzere toplamda 17 hedefe uygun çalışmalar üretiyoruz. Gelecek Turizmde ile aslında her projenin ve bölgesinin hikayesine dahil oluyoruz. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi projesinde ise sürdürülebilir turizmin kahramanları olan kadınlar bölgenin turizmle kalkınma hikayesini yazmaya karar vermiş. Onlarla böylece yollarımızın kesişmesi mutluluk verici. Bu projeyle Köyceğiz’in dünyada trend haline gelen aromaterapi turlarının yeni rotası olmasını ve Köyceğizli kadınların da turizmden gelir elde etmesini amaçlıyoruz.”

 

Başlıca gelir kaynağı turizm olan bölgenin yazın yaşanan yangın nedeniyle zor günler atlattığını hatırlatan Susal Saatçi “Anadolu Efes olarak dumanların yükseldiği ilk günden itibaren afet bölgelerine gönüllülerimizle soğutucu tırlar ve çeşitli acil durum ekipmanları göndermiş, yangından etkilenen tüm canlıları yakından takip etmiştik. Bunlara ek olarak, yangınlardan etkilenen işletmelerimizin bir an önce toparlanabilmesi için Kardeş Mekana +1 kampanyasıyla farklı şehirlerden işlek mekanlarda onlar için kardeş masalar oluşturulmasına vesile olmuştuk. Köyceğiz’deki Aromatik Bitkiler Evi’yle orman yangınlarından önce de buradaydık, bu felaketten sonra da bölgenin bir an önce toparlanmasına katkı sağlamak için burada olmaya ve desteğimizi sunmaya devam edeceğiz.”dedi.

 

UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Yurdupak; “COVID-19 salgınıyla birlikte en çok etkilenen sektörlerden biri turizm oldu. Buna Ağustos ayında yaşanan orman yangınları da eklenince turizmin istatistiklerin ötesinde insana dayalı, toplum temelli, yerel ekonomiye katkı sağlayan, kapsayıcı, afetlere dayanıklı şekillendirilmesinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Bu yıl Dünya Turizm Gününün temasının da kapsayıcı büyüme olması tesadüf değil. Biz de yerel ekonomik kalkınmaya destek olurken kimseyi geride bırakmayarak kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesi, istihdam yaratılması ve doğal ve kültürel değerlerin korunması için çalışıyoruz. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi de sürdürülebilir turizm konusundaki çabalarımızın yereldeki örneklerinden biri” dedi.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzmanı Beril Yamaner ise, “Bakanlık olarak temel hedefimiz turizm potansiyeli olan alanların potansiyellerinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütmek ve böylece turizm faaliyetlerini çeşitlendirmek, turizmden elde edilen geliri artırmak. Bu kapsamda yürüttüğümüz önemli çalışmalardan birisi de güçlü ortaklık yapısıyla Gelecek Turizmde Projesi’dir. 14 yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinde sürdürülebilir turizm projelerini destekliyor ve sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi için çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. COVID-19 salgını sonrası sürdürülebilir turizm anlayışının hızla yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Tıbbi ve aromatik bitkiler açısından çok zengin olan Köyceğiz’de kurduğumuz Aromatik Bitkiler Evi’nin turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi bağlamında sürdürülebilir turizm alanında iyi bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum” dedi. 

 

Türkiye’de sürdürülebilir turizm konusunda iyi örnekleri artırmayı amaçlayan Gelecek Turizmde kapsamında 2020-2021 döneminde Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi dışında Ayancık’ta Ketenin Yolculuğu ve Kars Peynir Rotası girişimleri destekleniyor.

Gelecek Turizmde  Hakkında:

Gelecek Turizmde, T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)ve Anadolu Efes iş birliğiyle 14 yıldır hayata geçiriliyor.Türkiye’ninsürdürülebilir turizm potansiyeliniortaya çıkaran programaynı zamandadesteklenen projelerle yerel kalkınmaya ve kadınların ekonomik güçlenmesine de katkısağlıyor. Gelecek Turizmde kapsamında bugüne kadar 19 proje ile 200 bin kişinin hayatına dokunuldu. Yaklaşık 500 kadına doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağlandı. 600 STK ve 23 üniversite ile iş birliği yapıldı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Logitech Türkiye’den dünya çapında üst düzey görev değişikliği

Logitech Türkiye’de üst düzey atama gerçekleşti. Logitech’in Türkiye, Orta ve Batı Asya Ülkeleri Müdürü olarak görev yapan Mustafa UyarLogitech Gelişmekte Olan Pazarlar Perakende Grup Başkanlığı görevine getirildi.

Türkiye’den dünyaya açılan başarılı yöneticiler arasında yerini alan Mustafa Uyar yeni görevinde, toplam 101 ülkeyi kapsayacak şekilde, Bölgesel Perakende Stratejileri Geliştirme, Deneyim Paylaşımı ve Eğitim, Kanal Geliştirme, Perakende Programları Denetimi ve Gelişmekte Olan Pazarların Global Perakende Ekibinin Temsili gibi sorumluluklar üstlenecek. 

İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği’nden mezun olan Mustafa Uyar, aynı üniversitede Uluslararası İşletmecilik üzerine yüksek lisansını gerçekleştirdi. Executive MBA eğitimini Sabancı Üniversitesi’nde tamamladı. Amerika’da MIT Sloan School of Management ve San Jose State Üniversitelerinde liderlik, inovasyon konularında eğitimlere katılan Uyar, profesyonel kariyerine 25 yıl önce Empa Bilgi Teknolojileri A.Ş.’de satış ve pazarlama alanında başladı. Ayrıca Orta Asya ve Orta Doğu pazarlarında İş Geliştirme Müdürlüğü görevini üstlendi. 2002-2005 yılları arasında Hızlı Sistem şirketinde dağıtım ve perakende alanında yöneticilikler gerçekleştirdi. Bilgisayar çevre birimleri alanında dünya lideri olan Logitech’in Türkiye ofisini 2005 yılında kurdu. Yerel ve uluslararası birçok sorumluluk üstlendi. Sabancı Üniversitesi E-MBA Danışmanlık Kurulu üyesi olan Uyar, kariyerini markanın Logitech Gelişmekte Olan Pazarlar Perakende Grup Başkanı olarak sürdürecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı