Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Son dönemde İnegöl Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ve Umuteli Derneği tarafından aradıklarını iletip yardım başvurularınıın onaylandığını, IBAN, T.C kimlik ve seri numarası gibi kişisel bilgilerini isteyen asılsız çağrılar hakkında İnegöl Belediyesi’nden uyarı ve bilgilendirme açıklaması yapıldı.
İnegöl Belediyesi’nden yapılan açıklamada; ‘’Belediyemiz bünyesinde yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımız için faaliyet gösteren Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz ve Umuteli Derneğimizin adını kullanarak telefon, SMS ve WhatsApp yoluyla vatandaşlardan IBAN, T.C kimlik ve seri numarası gibi kişisel bilgilerini isteyen hatların belediyemizle bir alakası olmadığını, tamamıyla asılsız olduğunu bildirmek isteriz. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz ve Umuteli Derneğimiz yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımız ile faaliyet gösterdiği bina içerisinde birebir görüşme sağlayarak, bilgileri KVKK kapsamında bir başka kişi ya da kurum ile paylaşmamaktadır. Asılsız çağrı ve mesaj konusunda aldığımız ihbarlar üzerine vatandaşlarımıza uyarıda bulunarak kimseyle kişisel bilgilerin paylaşılmamasını iletiyor, bu tür durumlarda 155 hattı üzerinden emniyete ‘’dolandırıcılık’’ başlığı altında ihbarda bulunmalarını rica ediyoruz.’’ İfadeleri yer aldı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
28 Ocak 2022 tarihli 2022/1 sayılı “Basın ve Yayım Faaliyetleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile "millî ve manevi değerlerimize uymayan yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayım faaliyetleri aracılığıyla aile kurumunu, çocukları ve gençliği hedef alan tehdit ve tehlikelerin yayılımının önlenmesi hususunda tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi, yöneticiler tarafından sürecin titizlikle takibinin ve gereğinin yapılması" istenmiştir.
Sansürün, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik hukuka aykırı müdahalenin, yasakçı ve muhafazakar yaşam biçiminin tüm topluma dayatılmasının sihirli sözcükleri olan “toplumun temel değerleri”, “milli ve manevi değerler” karşımıza bu kez Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak çıktı.
Bilindiği üzere genelgeler; hiyerarşik amirlerin sahip oldukları güce dayanarak astlarına, onların uygulamakla yükümlü oldukları kanun hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması konusunda verdikleri emir ve talimatlardır. Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile korunan düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı gibi temel hak ve özgürlükler genelgelerle sınırladırılamaz. Bu anlamda normlar hiyerarşisine aykırı olan söz konusu genelge yok hükmündedir. Öte yandan hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesine de aykırı olan genelge; uygulayıcıların keyfi davranışlarını mümkün kılabilecek, muğlak ve çok tehlikeli bir metindir.
Geleneksel medyayı kontrolü altına alan, büyük cezalar ve yaptırımlarla susturan siyasi iktidar; dijital kitle ileşitim araçları kullanan alternatif medya kanallarına, sosyal medyaya ve yurttaş gazeteciliğine yönelik sansür uygulamaları ve yasal düzenlemeler ile bu alanı da kontrolü altına alıp susturmayı hayal etmektedir. Temel amaç, toplumun farklı kesimlerinin haklı ve meşru taleplerinin yüksek sesle dile getirilmesini engellemek, sansürlemektir.
Daha geçtiğimiz hafta içinde Fox TV’ye, ana haber spikeri Selçuk Tepeli’nin tarafsızlık ilkesine aykırı davrandığı gerekçesiyle inceleme başlatılması; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarına haciz işlemi uygulanması ile ilgili www.diken.com.tr ve www.birgun.net internet sitelerinde yer alan haberlere erişim engeli getirilmesi; gazeteci Sedef Kabaş’ın bir televizyon kanalında kullandığı bir atasözü nedeniyle gece yarısı gözaltına alınıp tutuklanması iktidara yetmemiş olacak ki, basın üzerindeki baskılar giderek genişletilmek istenmektedir.
Dine hakaret eden eski bakanı büyükelçi olarak atarken akla gelmeyen “milli ve manevi değerler”, genç işsiz oranı yüzde 25'e ulaşmışken unutulan gençliğin korunması ilkesi, çocuklar kaçak yurtlarda tecavüze uğrarken gizlenmeye çalışılan çocuk hakları, bugün sansüre bahane yapılmaya çalışılıyor; farkındayız. Toplumumuz, bu genelge ile genel seçimler öncesinde basının tümüyle susturulması tehlikesiyle karşı karşıyadır.
İktidara sesleniyoruz: Ülkenin kalan bir avuç neşesine düşmanlığı artık bir an önce sonlandırın. Halka huzur verin. Yıprattığınız kurumlar, ortadan kaldırdığınız hukuk devleti, bugün yurttaşlarımızın yaşadığı ağır yoksulluğun baş sebebidir. Hukukun evrensel normlarına eksiksizce riayet edin.
İzmir Barosu, özendiğiniz istibdat rejiminin değil; özgür ve çoğulcu Türkiye Cumhuriyeti'nin izindedir. Yıllardır sürdürdüğünüz hukuksuzluklara karşı sessiz kalmamak, halkımıza karşı tarihsel görevimizdir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
İzmir Barosu Başkanlığı
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İzmir Bayraklı'da semt sakinleri elektrik faturalarına gelen yüksek zamlara karşı eylem yaptı.
Türkiye Komünist Partisi'nin Bayraklı Merkez Semt Evi'nde buluşan semt sakinleri "Elektrik zammı geri alınsın", "Fatura değil soygun düzeni", "Özelleştirme değil devletleştirme" sloganlarıyla yürüyüş yaptılar.
"Patronları değil çocuklarımızı doyurmak istiyoruz"
Bayraklı Sevgi Yolu'nda yürüyüşü tamamlayan mahalle sakinleri, burada tepkilerini dile getiren konuşmalar yaptı. İki çocuk sahibi olduğunu söyleyen bir mahelle sakini, "Sarayı ya da elektrik şirketi patronlarını değil, çocuklarımızı doyurmak istiyoruz. Zenginleri doyurmaktan bıktık" diye konuştu.
"Elektrik, ısınma hak değil mi? Biz niye bu faturaları ödüyoruz?"
Mahallede yaşayan bir başka kişi ise, "Alınan maaşın yarısı ile elektrik faturası ödenen başka bir ülke var mı? Beş tane enerji şirketi memleketi parsellemiş, iliğimizi kemiğimizi sömürüyor. Elektrik hizmetlerinin devletleştirilmesinden başka çare yok. Biz şirketlerle niye muhattap oluyoruz? Elektrik, ısınma hak değil mi? Biz niye bu faturaları ödüyoruz?" ifadelerini kullandı.
Üç çocuğuyla eyleme katılan mahalleli bir de, "Bundan bir ay önce beslenmelerini koyamadığım için çocuklarımı okula gönderemedim. Bir hafta boyunca çocuklarım eğitimden geri kaldı. Bu nasıl bir düzen? Üç çocuğumla buraya geldim. Çocuklarımın eskidiği için giyemediği eşyaları yakarak ısınıyorum. Kullanmadığım elektriğe bir dünya fatura ödüyorum. Çocuklarımın rızkını faturaya vermek istemiyorum, onlara yedirmek istiyorum." diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İnegöllü gençlerin her zaman yanında olan ve gelişimleri açısından çalışmalar yürüten İnegöl Belediyesi, nezih bir ortamda ders çalışılması adına oluşturduğu Nöbetçi Kitaphanelerde yoğun bir hazırlık dönemi geçiren üniversite adayları için gerçeğini aratmayan bir deneme sınavı daha gerçekleştirildi.
Gençlerin yoğun olarak kullandığı Nöbetçi Kitaphanelerle öğrencilere konforlu çalışma alanları sunan ve geleceğe hazırlanan gençlere destek olan İnegöl Belediyesi, üniversite adayları için deneme sınavı gerçekleştirildi. Hafta sonu yapılan Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) denemesinde 135 öğrenci ter döktü.
GÜNLERDEN PAZAR, UZUN KUYRUK VAR
30 Ocak Pazar günü Nöbetçi Kitaphanede deneme sınavına girecek öğrenciler, hafta sonunu aldırış etmeyerek uzun kuyruk oluşturdu. Öğrencilerin kendilerini sınavda gibi hissetmeleri adına her detay düşünüldü. Sınava katılan öğrencilere; kalem, silgi, kalemtıraş ve şeker İnegöl Belediyesi Nöbetçi Kitaphanesi tarafından temin edildi. 10.15'te başlayan sınav 12.30'da son buldu.
NÖBETÇİ KİTAPHANELERE ÜYE OLARAK DENEME SINAVLARINDAN FAYDALANABİLİRSİNİZ
İnegöl Belediyesi’nin tamamıyla gençlere ve öğrencilere özel konseptiyle hayata geçirdiği Nöbetçi Kitaphanelere üye olarak hem deneme sınavlarına hem de nezih ortamda ders çalışma fırsatını elde edebilirsiniz. Nöbetçi Kitaphanelerden faydalanmak için https://afer.in/l/H4KO81 bağlantısı üzerinden bilgilerinizi bir kez olmak üzere kayıt ederek tüm fırsatlara erişebilirsiniz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İnegöl Belediyesi’nin turizm noktasındaki çalışmaları neticesinde doğasıyla, kaplıcasıyla, tarihiyle, mobilyası ve köftesiyle ünlü İnegöl’ün turizm alanındaki değerleri İran ve farklı bölgelerden gelen 35 turizm acentesiyle paylaşıldı.
İnegöl turizminin gelişmesinde birçok çalışma yapan İnegöl Belediyesi, bu kez de İran ve farklı bölgelerden gelen 35 turizm acentesiyle bir araya geldi. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, acente firmalarıyla yaptığı toplantıda İnegöl’ün değerlerini ve gelecekte yapılması planlanan projeleri aktardı.
HEYET ŞİFALI İNCİ OYLAT’TA AĞIRLANDI
Bursa Kültür ve Turizm Tanıtma birliğinin koordinesinde İranlı seyahat acentelerinin Bursa programı kapsamında İnegöl’ü de ziyaret eden heyet, İnegöl Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü organizasyonuyla şifalı inci Oylat’ta ağırlandı. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın da katıldığı buluşmada şehrin güzellikleri ve turizm değerleri hakkında bilgiler sunularak istişarelerde bulunuldu. Şehir ile ilgili sorular soran heyete İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban tercüman aracılığıyla cevaplar verdi.
HEDEF İNEGÖL’ÜN GÜZELLİKLERİNİ TURTİSTLERLE BULUŞTURMAK
İnegöl’ün dünyaya tanıtımında önemli çalışmalar yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban İran’lı heyeti ağırladıkları buluşma sonrası bir açıklama yaptı. Başkan Alper Taban açıklamasında, ‘’Turizmimizin gelişmesi için dönemimiz boyunca çalışmalar yapıyoruz. Panel düzenledik, yerli acentelerle bir araya geldik, turizm değerlerimizi canlandırmak adına bir takım çalışmalarımız var. Bugün de yabancı heyet olan İran ve farklı bölgelerden gelen 35 turizm acente firmalarıyla bir aradaydık. Kendilerine İnegölümüzle alakalı bilgiler verdik. Gelecek dönemde yapmak istediğimiz projelerden bahsettik. Güzel bir buluşmaydı. Hedefimiz İnegöl’ün güzelliklerini turistlerle buluşturup şehirdeki hareketliliği arttırmak. Turizm noktasında çalışmalarımız devam ediyor.’’ dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
‘BENİM’ adını taşıyan belgesel serisinin üçüncü bölümünün Galası Haydar Baş’ın memleketi Trabzon’da yapıldı
Bağımsız Türkiye Partisi’nin merhum lideri Prof. Dr. Haydar Baş, belgesel serisiyle anılmaya devam ediyor.
‘BENİM’ adını taşıyan serinin üçüncü bölümünün galası Haydar Baş’ın memleketi Trabzon’da yapıldı.
“BENİM adını taşıyan belgesel serisinin 3. Bölümünde Prof. Dr. Haydar Baş’ın yetmişli seksenli yıllarda verdiği birlik ve beraberlik konferansları, Milli Ekonomi Modeli ile dünya barışına sağladığı katkı, Atatürk ve Ehl-i Beyt vurgusu yaparak Türkiye ve İslam dünyası üzerine kurulan oyunları bozması anlatılıyor.
Haydar Baş’ın eğitim, gençlik anlayışı, sanata ve spora bakışı ve kaleme aldığı eserlerin özellikleri de belgeselde anlatılan konular arasında yer alıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın doğum günü
Gala programında konuşan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Belgeselimizin ilk bölüm galasını babamı kaybedişimizin yıl dönümü olan 14 Nisan Ramazan'a denk geliyordu, o yüzden 12 Nisan günü İstanbul'da düzenlemiştik. İkinci bölümü ise babamın siyasi parti hayatında ilk kez genel başkan oluşunun yıl dönümü olan 18 Ağustos'ta Ankara'da göstermiştik. 3. Bölümü aslında 28 Ocak’ta kıymetli babamın doğum günü için planladık ama 28 Ocak hafta içine denk geldiği için 29 Ocak günü Trabzon'da bu programı icra ediyoruz. İnşaallah dördüncü bölümü BENİM Ekonomi Modelim şeklinde Milli Ekonomi Modeli'nin anlatıldığı bir bölüm olacak” dedi.
“Babamın bir derdi vardı”
“Aslında babam hepimizden daha fazla hayatın içinde bir insandı ve dünyanın gerekliliklerini hepimizden çok daha iyi kavramış bir insandı ve bir derdi vardı.” Diyen BTP lideri Hüseyin Baş, “Hayatın içinde olan ve hakkaniyete dikkat eden, vatanına, milletine, devletine fayda sağlayabilecek kim, hangi vazifede olursa olsun, ne şekilde bir insan olması gerekiyorsa o insanı tanıtıp bizim önümüze koymuş bir insandı. Biz de bugün esasında O'nun bize öğrettiklerini, anlattıklarını yaşadığımız dünyayı da algılayarak, geçtiğimiz süreçlerin de bilincinde olarak bugünlere, bugün yaşadığımız koşullara entegre edip, uyum sağlatıp yaşamaya çalışıyoruz. Bu toplantıda bizi çatısı altında toplayan kurum Bağımsız Türkiye Partisi. Siyaset esasında bu düşüncelerin, fikirlerin sonsuza kadar yaşayabileceği en temel ve en rahat şekilde insanlara aktarabileceği yöntem biçimi ve biz bu siyaseti yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Hayırlı evlat olduğunuzun göstergesi”
BENİM belgeselinin yapımcılığını bizzat kendisinin üstlendiğini ifade eden Hüseyin Baş şöyle devam etti; “Türkiye'nin hatta dünyanın geleceğine yön verecek olan bir insanın anlatılarını bütün insanlığa aktarmak gerektiği inancıyla yola çıktığım bir belgeseldi bu. Tabi yapımcılığını, yönetmenliğini yapıyoruz, dedim ki bunu profesyonel bir yönetmenle devam ettirsek daha iyi olur. Bu amaçla ünlü bir yönetmenle buluştuk, sohbet ettik. Önceki bölümleri kendisine önceden yollamıştık. Söylediği bir şey beni çok mutlu etti. Dedi ki, 'Ben bunu yapsam içeriği bilmem, içerik özel ve sizi ilgilendiren bir durum ama bir yönetmen gözüyle çekimin açısı, ışığı vs. ben de sizden daha iyisini yapamazdım, gayet güzel olmuş. Ama sizi şunun için tebrik ediyorum. Babanızın arkasından böyle bir çalışma yapmış olmanız çok hayırlı bir evlat olduğunuzun göstergesidir’ dedi. O bunu söyleyene kadar ben hiç bu açıdan bakmamıştım. Biz liderimiz diye bakıyoruz, o söz beni ayrıca mutlu etti. Hakikaten sizlerin arkasından sizin için bir şeyler yapacak evlatlar yetiştirin ki, hem sizin ne kadar güzel insanlar olduğunuz ortaya çıksın, hem o evlatlar dünyayı değiştirsin, Türkiye'yi değiştirsin diyorum. Hepinize iyi seyirler diliyorum.”
Prof. Dr. Haydar Baş için kim, ne dedi?
Prof. Dr. Haydar Baş’ın basiret ve feraset yönünün, vatan ve millet sevdasıyla attığı adımların ön plana çıkarıldığı 3. bölümde, Türkiye’nin siyaset, fikir, spor ve sanat dünyasından önde gelen isimlerle röportajlar yapılmış.
İşte 3. Bölümde Haydar Baş’ı anlatan o isimlerden bazılarının kullandığı ifadeler;
Sunucu, program yapımcısı Gülgûn Feyman: Haydar Baş, ‘Atatürk demektir vatan demektir’ dedi. Ben de, ‘Haydar Baş demek vatan demektir’ diyorum.
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi: Haydar Baş, Türkiye’nin birleştirici siyasetçilerinden biriydi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül: Rusya’da Milli Ekonomi Modeli’ni anlatması çok önemliydi. Ben de gurur duydum.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray: Türkiye’nin bugünleri yaşayacağını o günlerden ifade etti.
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan: Ben Aleviyim demenin adeta yasak olduğu dönemlerde Haydar Baş Ehl-i Beyt’in hayatlarını yazan kişidir.
Eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan: Türkiye’de milli olmak çok kolay bir şey değildir, işte Haydar Baş milli biriydi.
Eki Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek: İmam Ali gerçeğini Türkiye’de anlayan bir kişi görüyorum: Haydar Baş hoca…
Lise öğretmeni Ekrem Yazar: O sonradan değil, ta lisede okurken bile Atatürkçüydü, Atatürk’ü seven anlatan biriydi.
Milli Futbolcu Hami Mandıralı: Haydar Hoca güzel insandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Canik Belediyesi ve Piazza AVM’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu ‘Hayata Hareket Katıyoruz’ Canik’te Spor Şenliği son buldu. Basketbol atışları, futbol minyatür kale atışları, vantuzlu ok atışları, hedef top atışları, masa tenisi maçları, floor curling, surviovor parkuru etkinliklerinin yer aldığı Canik’te Spor Şenliği etkinliği beş gün boyunca devam etti. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, öğlen saat 12.00’den akşam 19.00’a kadar Piazza AVM’de gerçekleştirilen spor şenliğinde günlük ortalama 500 çocuğu ağırladıklarını belirtti.
“Çocuklarımız Geleceğimizin Teminatı”
Canik Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun da yer aldığı açılış programıyla başlayan ‘Hayata Hareket Katıyoruz’ Canik’te Spor Şenliği’nde beş gün boyunca çocuklar hem eğlendi hem spor yaptı. Katılımın yüksek olduğu bir etkinlik olduğunu ifade eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Çocuklarımızın karne tatilini daha eğlenceli hale getirmek amacıyla hem spor yapmaları hem eğlenmeleri için bu etkinlikleri planladık” dedi. Çocuklara ve gençlere yönelik düzenlenen etkinlikleri önemsediklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “Çocuklarımıza, gençlerimize verdiğimiz her emek çok kıymetlidir. Çünkü bu gençler bizim geleceğimizin teminatıdır. Bu ülke yarın bu neslin omuzlarında yükselecektir. Çocuklarımıza vereceğimiz her emek köprü, yol, kaldırım gibi fiziki yatırımların çok ötesinde bizi ihya edecek ehemmiyettedir” diye konuştu.
“Neslin ihyası Geleceğin İnşasıdır”
Gençlere yönelik pek çok faaliyet ve projeyi hayata geçirdiklerini ve bundan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Başkan İbrahim Sandıkçı, “Çocuklarımızın mutlu olduklarını gördükçe inanın bizlerin mutluluğu bir o kadar artıyor. Bu mutluluk gençlerimize, çocuklarımıza dair yapılacak pek çok etkinliğin, projenin hayata geçirilmesi adına azmimizi daha da güçlendiriyor. Onlara yapılan hiçbir yatırım boşa gitmiyor” dedi. Başkan Sandıkçı, “Çocuklarımız eğlensin, okul dönemindeki streslerini atsınlar diye bu etkinliği düzenledik. Belediyelerin görevi sadece yol yapmak, köprü yapmak, tesis kurmak değil. Bunlar yapılması gereken fiziki yatırımlardır. Bu tür projelerle şehirler inşa edilir. Ama asıl olan, şehirleri inşa ederken nesilleri de ihya etmek. Çünkü inşa ettiğimiz bu şehirlerin asıl sahipleri yarın bu çocuklar, bu gençler olacak. Onlara verdiğimiz her değer, gösterdiğimiz her ilgi, sağlamış olduğumuz her imkân yarının büyüğü bu çocukların yetişmesinde etkili izler bırakacaktır. Bugün bize emanet edilen bu makamlarda yarın bu gençler bulunacak. Onların ihyası demek bir milletin geleceğinin inşası demektir” diye konuştu.
‘Hayata Hareket Katıyoruz’ sloganıyla düzenlenen Canik’te Spor Şenliği etkinliğine katılan şanslı çocuklar gerçekleştirilen çekilişle çeşitli hediyeler kazandı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı