Aylık arşivler: Ocak 2022

Türkiye Açık Kaynak Platformu ve Türk Telekom’dan gençlere siber güvenlik ödülleri

Türkiye Açık Kaynak Platformu çatısı altında Türk Telekom ile birlikte organize edilen genç yeteneklerin siber güvenlik alanındaki yenilikçi fikirleriyle yarıştığı ‘Siber Güvenlik Fikir Maratonu’ tamamlandı. “Yeni Nesil Kimlik Doğrulama Yöntemleri ve Çözümleri” temasıyla düzenlenen fikir maratonunda; Unicorn takımı birinci, Eternal takımı ikinci ve Blocco360 takımı üçüncü olarak, toplamda 100 bin TL değerinde ödülün sahibi oldular. 

 

Türk Telekom, gençlerin kariyer gelişimini desteklemeyi ve siber güvenlik alanında yenilikçi fikirleri teşvik eden projeler hayata geçirmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda Türk Telekom, Bilişim Vadisi iş birliğinde Türkiye Açık Kaynak Platformu koordinasyonunda “Yeni Nesil Kimlik Doğrulama Yöntemleri ve Çözümleri” temasıyla ‘Siber Güvenlik Fikir Maratonu’nu hayata geçirdi. 

 

Üniversite öğrencilerinin ve yeni mezun gençlerin iş geliştirme, tasarım ve proje yeteneklerini kullanarak fikirlerini tek tek ya da takımlar hâlinde yarıştırdığı ‘Siber Güvenlik Fikir Maratonu’ 13-17 Aralık tarihleri arasında çevrim içi olarak düzenlendi. 3 Ocak Pazartesi günü gerçekleşen ödül törenine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türk Telekom İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emre Vural, Türkiye Açık Kaynak Platformu Yöneticisi Sertaç Yerlikaya ile Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu katıldı.

 

İlk üçe 100 bin TL değerinde ödül

 

Fikir maratonuna katılan 11 ekibin fikirleri jüri tarafından değerlendirildi. ‘Bioauth: Browser Fingerprinting ve Makine öğrenmesiyle Davranışsal Biyometrik Kimlik Doğrulama’ fikriyle birinci olan Unicorn takımı 50 bin TL, ‘DrawPass: Kullanıcıya Özgü Yazma ve Resmetme ile Biyometrik Kimlik Doğrulama’ ile ikinci olan Eternal takımı 30 bin TL ve ‘Blocco360: Yeni Nesil Blokzinciri ile Kimlik Doğrulama’ ile üçüncü olan Blocco360 takımı ise 20 bin TL değerinde ödülün sahibi oldu.

 

Törende konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır “Bugün bir araya gelmemize vesile olan siber güvenlik temalı yarışmalar, beşeri sermayemiz ve insan kaynağımızın gelişimi açısından çok değerli yarışmalar. Her birimizin ve kullandığımız bütün nesnelerin, günden güne daha bağlantılı hale geldiği ve dolayısı ile siber güvenlik risklerinin çokça arttığı bir dönemdeyiz. Kamu altyapılarının, özel sektörün ve bireysel yaşamımızın siber risklere karşı korunması için yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi çok önemli. Bu yarışmalar çözüm üretmek isteyen genç nesillerin fikirlerine fırsat veriyor. Bu nedenle çok önemsiyoruz. Yarışmaya katılan gençlerimiz, son derece yenilikçi çözümler üretmişler, kendilerini yürekten tebrik ediyorum” dedi. 

 

Türkiye Açık Kaynak Platformu Yöneticisi Sertaç Yerlikaya yarışma ile ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye Açık Kaynak Platformu olarak, ülkemizde açık kaynak kodlu yazılımların gelişmesi ve yazılımcı sayımızın artması için rekabet öncesi iş birliği çerçevesinde farklı projeler yürütüyoruz. Bu bağlamda, kurucu ortaklarımız ve paydaşlarımız ile birlikte yarışmalar, seminer programları ve yazılım geliştirme projeleri hayata geçiriyoruz. Kurucu üyelerimiz arasında yer alan Türk Telekom ile birlikte düzenlediğimiz “Siber Güvenlik Fikir Maratonu” yarışmasına toplam 53 bireysel ve takım başvurusu alındı. Yapılan ön değerlendirme neticesinde 11 takımın proje fikri seçildi, jüri ve mentör heyetinden oluşan toplam 10 kişilik ekibin değerlendirmesi neticesinde dereceye giren ekipler belirlendi. Platform olarak ülkemizde yerli ve milli çözümlerin geliştirilmesini önemsiyoruz. Siber güvenlik alanında yapılan bu yarışma ile Platform bünyesinde Siber Güvenlik alanında geliştirilecek yazılım projelerini desteklediğimizi ifade etmek isteriz.”

 

Türk Telekom İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emre Vural şu değerlendirmede bulundu: “Türk Telekom olarak siber güvenliğin, ulusal güvenliğin önemli bir unsuru olduğunun bilinciyle Türkiye’nin en büyük siber güvenlik merkezinde yerli ve millî siber güvenlik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu alanda yetişmiş insan kaynağına katkı sağlamaya da devam ediyoruz. Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun aktif üyesi olarak ekosistemin gelişmesi için nitelikli yazılımcı sayısını artıracak projelerin yaygınlaşmasını önemsiyoruz. Siber Güvenlik Maratonu’nu bu yıl “Yeni Nesil Kimlik Doğrulama Yöntemleri ve Çözümleri” temasıyla yaptık. Türk Telekom Siber Güvenlik Fikir Maratonu kapsamında seçilen 11 takım, fikirlerini sektörün önde gelen isimlerine sundular. Türkiye’nin siber güvenlik ve veri gizliliğiyle ilgili teknolojilerini iyileştirmesi, nitelikli insan kaynağı eksikliğini gidermesi ve altyapısını değişen teknolojiye uyumlu ve güncel tutması gerekiyor. Türk Telekom olarak bu alanlarda ülkemize katkı sağlamayı sürdüreceğiz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

2021, Gölcük’te Spor Yatırım Yılı Oldu

Gölcük Belediyesi 2021 yılında yaptığı tesisleşme atağı ve amatör kulüplere verdiği destekler ile ilçenin spor alanında ivmesinin yükselmesine büyük katkı sağladı.

 

Gölcük Belediyesi, ilçe adının sportif başarılarla duyurmak ve geleceğin teminatı olan gençler için, tesisleşme adına 2021 yılında önemli projelere imza atan Gölcük Belediyesi, sporculara ve spor kulüplerine de önemli destekler sağladı. Belediyesi, spor yatırımları konusunda 2021 yılında ilçede önemli projelere imza attı. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in girişimleri ile ilçedeki sportif yatırımları hızlandıran Gölcük Belediyesi ilk olarak Değirmendere Stadı’nın FIFA standartlarında yenilenmesini sağladı. Spor yatırımları kapsamında Hamidiye, Siretiye – Mamuriye arasında başlanılan İrşadiye futbol sahasının da yapımı devam ediyor.

GÖLCÜK’ÜN HAYALİ OLAN PROJE HIZLA İLERLİYOR

Birçok parka spor alanları kazandırılan çalışmalarda, farklı mahallelerde bulunan 6 futbol sahasının ve Selimiye sahasının sentetik zeminleri değiştirildi. Spor yatırımlarını aralıksız sürdüren Gölcük Belediyesi, ilçenin en büyük hayallerinden biri olan Hasaneyn Spor Kompleksinin de yapımına başladı.

 

GÖLCÜKLÜLER, HASANYN’DE DOĞA İLE İÇİÇE SPOR YAPMA İMKANINA KAVUŞUYOR

Yapımı hızla devam eden Hasaneyn Spor Kompleksi projesinde alt yapı çalışmaları sürüyor. Projede; net 68 x 105 metre ebadında çim futbol sahası, 480 kişilik tribün, 30*30 m2 büyüklüğünde çim güreş alanı ve 480 kişilik tribün yer alacak. Bin 300 metre uzunluğunda orman içi yürüyüş parkuru ile Gölcüklüleri doğa ile iç içe sporda buluşturacak projede; futbol sahasının etrafında 7 metre eninde 6 parkur tartan koşu pisti ve aydınlatmalar yer alacak.

HAFRİYAT ALANI FUTBOLDA YENİ YETENEKLERİN YETİŞECEĞİ ALANA DÖNÜŞÜYOR

Spor yatırımları ile ilçedeki gençlerin spor yapacağı alanların sayısını arttıran Gölcük Belediyesi, bu yatırımlardan birini de Yazlık, Kadırga Yolu üzerinde hayata geçiriyor.  Bu kapsamda Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in girişimleri ile Yazlık Kadırga Yolu üzerinde bulunan, 24 bin 843,85 m2 orman statüsündeki ağaçsız hafriyat alınan alanının, futbol sahası yapılmak üzere; Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsisi onaylandı. Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından, alanın futbol sahası yapımı amacıyla taahhüt senetlerinin düzenlemesi ile alanı teslim alacak olan Gölcük Belediyesi, projede imalatlara başlayacak.

 

İHSANİYESPOR’A YENİ TESİS İÇİN BİNA VE ARSA TAHSİS PROTOKOLÜ İMZALANDI

Spor kulüplerine desteğini her dönem sürdüren Gölcük Belediyesi; belediye meclisinin oy birliği ile aldığı 5 Ekim 2021 tarih ve 53 No.lu kararla; İhsaniye Spor Kulübü’ne tesis kazandırdı. Alınan meclis kararı ile bir dönem İhsaniye Belediyesi Hizmet Binası, son olarak da Farabi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak kullanılan bina ve arsa;  ilçenin profesyonel olarak Türkiye Kadınlar Voleybol 2.Ligi’nde temsil eden İhsaniye Spor Kulübü’ne tahsis edildi.

AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE MALZEME DESTEKLERİ VERİLDİ

İlçede spora yönelik çalışmalarını aralıksız sürdüren Gölcük Belediyesi, amatör kulüplerine de her dönem destek vermeyi sürdürüyor. Bu kapsamda geleceğin teminatı olan çocuklara spor yapma imkanı sunan, fiziksel ve sosyal gelişimlerine önemli katkı yapan, alt yapıdan üst yapıya sporcu yetiştiren ve amatör bölgesel liglerde Gölcük’ü temsil eden, amatör futbol kulüpleri ve diğer tüm branşlardaki spor kulüplerine malzeme desteğinde bulunuldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Spor Kanalları 3-9 Ocak Haftası Yayınlar

Spor Listesi Yayında

 

 

PAZARTESİ

19.45 BOL’CA FUTBOL SPOR SMART

20.30 PREMIER LEAGUE: MANCHESTER UNITED – WOLVERHAMPTON (CANLI) S SPORT

21.00 LA LIGA: VILLARREAL – LEVANTE (CANLI) SPOR SMART

23.00 LA LIGA: OSASUNA – ATHLETIC BILBAO (CANLI) SPOR SMART 2

23.30 LA LIGA: CADIZ – SEVILLA (CANLI) SPOR SMART

 

SALI

06.00 NBA: MIAMI – GOLDEN STATE (CANLI) S SPORT

20.00 LA LIGA ÖZEL (CANLI) SPOR SMART

21.00 BOL’CA FUTBOL SPOR SMART

23.30 İSPANYA BASKETBOL LİGİ: JOVENTUTREAL MADRID (CANLI) SPOR SMART

 

ÇARŞAMBA

04.00 NBA: PHOENIX – NEW ORLEANS (CANLI) S SPORT

 

PERŞEMBE

06.00 NBA: UTAH – DENVER (CANLI) S SPORT

14.30 SERIE A: SAMPDORIA – CAGLIARI (CANLI) S SPORT

14.30 SERIE A: BOLOGNA – INTER (CANLI) S SPORT 2

16.30 SERIE A: SPEZIA – VERONA (CANLI) S SPORT

16.30 SERIE A: LAZIO – EMPOLI (CANLI) S SPORT 2

18.30 SERIE A: SASSUOLO – GENOA (CANLI) S SPORT

18.30 SERIE A: ATALANTA – TORINO (CANLI) S SPORT 2

20.30 EUROCUP: VALENCIA BASKET – FRUTTI BURSASPOR (CANLI) S SPORT

20.30 SERIE A: MILAN – ROMA (CANLI) S SPORT 2

22.45 SERIE A: FIORENTINA – UDINESE (CANLI) S SPORT

22.45 SERIE A: JUVENTUS – NAPOLI (CANLI) S SPORT 2

 

CUMA

06.00 NBA: LA CLIPPERS – PHOENIX (CANLI) S SPORT

20.00 BANKO FUTBOL (CANLI) SPOR SMART

21.30 PORTEKİZ LİGİ: SANTA CLARA – SPORTING LIZBON (CANLI) S SPORT 2

 

CUMARTESİ

06.00 NBA: ATLANTA – LA LAKERS (CANLI) S SPORT

15.00 FUTBOL SMART (CANLI) SPOR SMART

16.00 LA LIGA: LEVANTE – MALLORCA (CANLI) SPOR SMART

18.15 LA LIGA: REAL SOCIEDAD – CELTA VIGO (CANLI) SPOR SMART

20.30 LA LIGA: GRANADA – BARCELONA (CANLI) SPOR SMART

21.00 PORTEKİZ LİGİ: ESTORIL – PORTO (CANLI) S SPORT

22.45 İSPANYA BASKETBOL LİGİ: MANRESA – REAL MADRID  SPOR SMART 2

23.00 LA LIGA: REAL MADRID – VALENCIA (CANLI) SPOR SMART

23.30 NBA: MEMPHIS – LA CLIPPERS (CANLI) S SPORT

 

PAZAR

03.00 NBA: MILWAUKEE – CHARLOTTE (CANLI) S SPORT

14.30 SERIE A: EMPOLI – SASSUOLO (CANLI) S SPORT

14.30 SERIE A: VENEZIA – MILAN (CANLI) S SPORT 2

15.00 FUTBOL SMART (CANLI) SPOR SMART

16.00 LA LIGA: RAYO VALLECANO – REAL BETIS (CANLI) SPOR SMART

16.30 SERIE A: CAGLIARI – BOLOGNA (CANLI) S SPORT

16.30 SERIE A: TORINO – FIORENTINA (CANLI) S SPORT 2

18.15 LA LIGA: SEVILLA – GETAFE (CANLI) SPOR SMART

18.30 SERIE A: UDINESE – ATALANTA (CANLI) S SPORT

18.30 SERIE A: NAPOLI – SAMPDORIA (CANLI) S SPORT 2

20.30 LA LIGA: ALAVES – ATHLETIC BILBAO (CANLI) SPOR SMART

20.30 LA LIGA: OSASUNA – CADIZ (CANLI) SPOR SMART 2

20.30 SERIE A: GENOA – SPEZIA (CANLI) S SPORT

20.30 SERIE A: ROMA – JUVENTUS (CANLI) S SPORT 2

22.30 İSPANYA BASKETBOL LİGİ: BARCELONA – JOVENTUT  SPOR SMART 2

22.45 SERIE A: INTER – LAZIO (CANLI) S SPORT 2

23.00 LA LIGA: VILLARREAL – ATLETICO MADRID (CANLI) SPOR SMART

23.30 NBA: ATLANTA – LA CLIPPERS (CANLI) S SPORT

 

 PAZARTESİ

20.00 BOL’CA FUTBOL SPOR SMART

21.00 LALIGA ÖZEL (CANLI) SPOR SMART

23.00 LA LIGA: ESPANYOL – ELCHE (CANLI) SPOR SMART

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Odaklanamamak ve riskli davranışlarda bulunmak bir işaret olabilir!

Yetişkinlik dönemi DEHB, pek çok olumsuzluğa yol açabiliyor

 

 

Yetişkinlik dönemi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) kişinin yaşamında pek çok olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle mesleki başarının ve sosyal ilişkilerin olumsuz etkilendiğine vurgu yapıyor. Verilen bir işi yapmamak ya da özensiz yapmak, odaklanamamak, hızlı araba kullanmak gibi riskli davranışlarda bulunmak, konuşurken karşısındaki kişiyi dinlememek yetişkinlik dönemi DEHB’nin belirtisi olabilir.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, yetişkinlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna (DEHB) ilişkin değerlendirmede bulundu.

Yetişkinlik dönemi DEHB’nin özellikle son zamanlarda pek çok araştırmaya konu olduğunu belirten Serkan Elçi, “DEHB, sadece çocukluk döneminde değil, yetişkinlik döneminde de görülebilir. Bunun birçok farklı nedeni vardır. Bunlara en yaygın olarak kişilerin az ya da fazla uyarana maruz kalıyor olması, sosyal ortamlardaki düzensizlikler ve fiziksel sorunlar örnek verilebilir.” dedi.

Çocuklukta tedavi edilmezse yetişkinlikte görülebiliyor

Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen DEHB’nin, yetişkinlik döneminde kendini gösterebileceğini kaydeden Serkan Elçi, “DEHB, çocukluk dönemi ile yetişkin döneminde farklılık gösterir. Çocukluk döneminde okulda eşyayı kaybetme, kendini derse verememe gibi durumlar mevcutken yetişkinlik döneminde kişide yerinde duramama, odaklanamama durumlarında kendini gösterebilmektedir.” dedi.

Ergenlikte riskli davranışları artırabiliyor

Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, ergenlik döneminin riskli davranışlarda bulunma gibi özellikleri olduğunu belirterek DEHB’nin bunları daha da artırdığını kaydetti. Elçi, ergenlik döneminde alkol ya da madde kullanımının artmasının bu durumun sebeplerinden olduğunu kaydetti.

Çocuklukta akademik başarı olumsuz etkileniyor

DEHB’nin üç sınıfa ayrılabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Bunlardan en önemlisi çocukluk döneminde karşılaşılan akademik başarı üzerindeki etkilerdir. Akademik olarak kendini verememe, odaklanamama, uzun süre oturamama, öğretmenin dediklerine en fazla 5-10 dakika odaklanabilme gibi durumlar DEHB için belli başlı belirtilerdir. Ev içerisinde geçen vakitler geçmiş yıllara kıyasla daha fazla olduğundan dolayı çocukların evde aşırı hareketli olması DEHB açısından soru işaretidir. Çünkü çocuklar dışarda oynayarak atamadıkları enerjiyi evin içine atmaktadırlar.” dedi.

Meslek hayatında olumsuzluklara sebep oluyor

Yetişkinlik döneminde DEHB’nin özellikle iş hayatında olumsuz yansımaları olabileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Meslek hayatında verilen bir işi yapmamak ya da gelişigüzel bir şekilde yapmak, aynı okul dönemindeki gibi yerinde duramamak, toplantılarda başka şeylerle ilgilenmek yetişkinlikteki DEHB’nin mesleki sorunlarıdır.” dedi.

Riskli davranışlarda bulunurlar

DEHB’ye sahip kişilerin hızlı araba kullanmak ve riski atılımlarda bulunmak gibi riskli davranışları çok sevdiklerini belirten Serkan Elçi, “Zaman zaman bu kişilere risk başarıyı da getirebilir. Fakat bu rahatsızlığın bir sınırı olmadığı için kişi hep daha fazlasını ister. Bu yüzden farklı farklı sorunlar ortaya çıkabilir.” uyarısında bulundu.

Karşısındaki dinleyemezler

Diğer bir durumun da sosyal yaşantıdaki etkiler şeklinde olabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “İnsanlar bir şey anlatırken karşıdakinin kendisini dinlemesini isterler ancak kişi DEHB’ye sahipse bu mümkün olamaz. Bu kişiler konuşma esnasında sağ sola bakınıp başka şeylerle ilgilenir, oturduğu yerde uzun süre oturamaz. Bu yüzden DEHB’ye sahip kişilerin sosyal yaşantısı da sekteye uğramaktadır. Duygusal yaşantıda en önemli şey eşler arasında etkili iletişim kurmak vardır. DEHB’ye sahip kişi belki kendisinin farkına varamaz ancak bunu eşler fark edebilir ve bu duruma destek olmalıdır.” tavsiyesinde bulundu.

Yetişkinlik dönemindeki, DEHB’nin tedavi edilebileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Kişilerin toparlanamayacak ve iyileşemeyecek bir rahatsızlığı yoktur düşüncesiyle tedavi yollarına başlanmaktadır.” dedi. 

Psikolojik testler ve medikal tedaviler yapılmaktadır

Günümüzde çocukların çok fazla uyarana maruz kaldıklarını kaydeden Serkan Elçi, “Çocuklar ve yetişkinler dışarıda vakit geçirdikçe tüm duyu organları harekete geçecektir. Böylelikle kişi ihtiyacı olan kadar uyarana maruz kalır. Hareketli aktivitelerde bulunuyor olmak DEHB için ev ortamında yapılabilecek mümkün olan en uygun tedavidir. DEHB tedavisi için gerekli psikolojik testler yapıldıktan sonra medikal tedaviye başlanabilir. Ardından bilgisayarlı bir ortamda yapılmış bir sistemle DEHB toparlanmaya ve onarılmaya çalışılır. Bozulan sosyal ve duygusal yaşantıların toparlanması, akademik başarının tekrardan düzenlenebilmesi adına psikoterapi de destekçi olabilmektedir.” diye konuştu.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tüsad’dan 68 Yıllık Ankara Sanatoryumu İçin Önemli Çağrı

Solunum Derneği TÜSAD, 68 yıldır hizmet veren Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi’ne bağlanma kararından geri dönülmesini istiyor. TÜSAD Başkanı Prof. D. Ülkü Yılmaz, “Göğüs Hastalıkları Özel Dal Hastaneleri”nin akciğer hastalıklarına odaklanmış ihtisas hastanesi olarak hizmet verdiğini hatırlatırken, birleşme kararı ile “68 yıllık birikimin boşa gideceğini” ve “en büyük zararı hastaların göreceğini” vurguladı.

Ülkemizin göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahi alanında en önemli 4 merkezinden biri olan SBÜ Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin (Ankara Sanatoryumu) Keçiören EAH ile birleştirileceği yönündeki haberler geliyor. Bu karardan vazgeçilmesini isteyen Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), göğüs hastalıkları alanında ihtisaslaşmış hastanelerinin Türkiye için bir gereklilik olduğunu vurguladı.

Genel hastane niteliğindeki bir yapılanma ve işletme anlayışının göğüs hastalıklarında ihtisaslaşmış köklü bir yapı olan Atatürk Sanatoryumu’nun sahip olduğu bilgi ve deneyiminin boşa gitmesi anlamına geleceğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, şu bilgileri verdi:

68 YILLIK BİR DENEYİM SÖZ KONUSU

  • Birleştirme önünde yapılan planlamaların, yönetimsel anlamda kendine göre gerekçeleri olabilir. Ancak bu hastane 68 yılık mazisi olan toplam 961 kişilik kadrosu ile yıllık 25 bin yatan hastaya, 650 bin ayaktan hastaya hizmet veren ülkemizin 4 göğüs hastalıkları eğitim hastanesinden birisi. Yine ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olan dirençli tüberküloz (MDR-XDR) hastalarının takip ve tedavi edildiği 4 referans merkezinden bir tanesi.
  • Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Göğüs Hastanesi’nde yıllar içinde aşamalar halinde oluşan alt ve üst yapısal özellikler ve detaylar, bir ‘Göğüs Hastalıkları Eğitim Hastanesi’ modeline özgü ve dünyadaki örnekleri (Heidelberg Almanya, National Jewish Hospital, Colorado –ABD) ile karşılaştırılabilecek düzeyde.
  • Hastanemizin özel bölümlerinden biri olan ve Türkiye’de bir ilk olarak başlayan Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesi’nde yılda 2 bin işlem yapılıyor.
  • Pandemi döneminde yeni bir sorun olarak karşımıza çıkan Post COVİD pulmoner fibrozisli hasta yönetimi Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesi’nde başarı ile sürdürülüyor.
  • Yine çok özel bir yaklaşım gerektiren girişimsel işlemlerin sayısı hastanemizde aylık ortalama 150, endobroniyal ultrasongrafi sayısı ise aylık 200 düzeyinde.

YILLARIN BİRİKİMİ BOŞA GİDECEK

“Genel Hastane niteliğindeki bir yapılanma ve işletme anlayışı hızla bu birikimleri eritecek, yılların emekleri ve yatırımları boşa gitmiş olacaktır” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Bundan en büyük zararı görecek olan ise bölgede bu hastanenin olanaklarından ve ayrıcalıklarından yararlanan hastalar olur. Hastalar belki yoldan karşıya geçmek zorunda kalmaz ama sağlık sorunlarına çareyi diğer kurumlarda aramak zorunda kalırlar. ‘Göğüs Hastalıkları Özel Dal Hastaneleri’ genel hastanelerde öncelikli hizmet alma şansı olmayan kronik akciğer hastaları ve ülkemizde prevalans, morbidite ve mortalite açısından sık görülen diğer akciğer hastaları ile gittikçe yaşlanan nüfusun solunumsal sorunlarına çözüm üretebilmek için özel yapılanmış ihtisas hastaneleridir. Bu hastanelerde çalışan eğitim görevlilerinin büyük çoğunluğu bugün akademik anlamda doçent veya profesör derecesi olan, uluslararası düzeyde Türkiye’ye ait bilimsel yayınların birçoğunun yapıldığı, ayrıca da uzmanlık derneklerinin başkanı veya merkez yönetim kurullarında görev alan kişilerdir. Ülkemizde halkın akciğer sağlığını korumak için her gün çaba sarf eden ve büyük bir özveri ile çalışan göğüs hastalıkları uzmanlarının 53 yıllık mesleki örgütü olarak, göğüs hastalıkları özel dal hastanelerinin, ülkemiz ve halkımız açısından vazgeçilmez olduğunu yetkililere bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.”

TÜSAD’ın bir uzmanlık derneği olarak, eğitim kalitesi ve uzman sayısının artırılmasına büyük ihtiyaç bulunduğu bu dönemde alınan bu karardan ve uzmanlık alanının geleceğinden endişe duyduğunu aktaran Yılmaz, “Bu bağlamda SBÜ Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi SUAM ile ilgili gerçekleştirilen uygulamadan geri dönülmesini Sağlık Bakanlığı yetkililerinden talep ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pandemide 19 dakika daha fazla TV seyrettik!

İlk kez 1926’da yaşam alanına dahil olan fakat pahalı olduğu için her eve giremeyen televizyon, yıllar içerisinde şartlara bağlı olarak daha fazla erişilebilir oldu. Sosyal medyada da içerik anlamında televizyon yapımlarına benzer içeriklerin oluşturulduğunu belirten uzmanlar, ulusal kanallarda haber olan konuların sosyal medya mecralarının da gündemini oluşturduğunu ifade ediyor. Uzmanlar, özellikle pandemi ile birlikte Türkiye’deki televizyon izlenme sürelerinde 2019’a kıyasla 2020 yılında 19 dakika, diğer ülkelerin yüzde 77’sinde ise 6 dakika artış gerçekleştiğine dikkat çekti.

 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer; televizyonun insan hayatına girişi, tarihsel gelişimi ve pandemi döneminde izlenme sürelerindeki artış hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

 

İlk kez 1926’da yaşama dahil oldu

 

İlk kez 1926 yılında yaşam alanına dahil olan televizyonun başta pahalı bir teknoloji olduğu için her eve giremediğini belirten Doç. Dr. Esennur Sirer, “Ancak yıllar içerisinde şartların uygun olması ve teknolojinin erişilebilirliği sayesinde televizyon izleme edimi de arttı. 1970’li yıllara gelindiğinde sosyo-kültürel anlamda fark edilir bir konuma erişen televizyon üzerine akademik çalışmalar yapılmaya başlandı. Bu arada her evde başköşeye yerleşen televizyon, medya alanında 20. yüzyılın sonuna kadar hükümdarlığını sürdürdü.” dedi.

 

Milenyumda internet kullanılmaya başladı

 

Milenyumla birlikte internetin hayatımıza başka bir oyuncu olarak dahil olduğunu ifade eden Sirer, “Başta sadece iş yaşamındaki akışa dahil edilen internet, zamanla her alanda varlığını hissettirmeye başladı. İnternetin kapsam alanındaki sektörlerin başında da medya geliyor. Önceleri gazetelerin haber siteleri bağlamında deneyimlediğimiz internet kullanımı, video akış hızının da artması sonucu on yıl gibi kısa bir sürede herkesin üretim yapabileceği bir mecraya dönüştü. Medya alanında hem üretici hem tüketici konumuna geçilen bu dönem, 2003 yılında başlasa da son on yıl içinde öne çıktı.” diye konuştu.

 

Sosyal medyada televizüel içerikler öne çıktı

 

Sosyal medya aracılığıyla hemen herkesin medyaya içerik oluşturduğu son dönemde sosyal medya mecralarının değişime uğradığını vurgulayan Sirer, “Sosyal medyada içerik anlamında çeşitliliğe rastlanmadığı geleneksel bir mecra kabul edilen televizyon yapımlarına benzer yapıda içeriklerin oluşturulduğu göze çarpıyor. Örneğin, ulusal kanalda haber olan bir konu sosyal medyada da gündem oluyor yani geleneksel medya üzerinden içerik oluşturuluyor. Ulusal kanallarda izleyici ile buluşan dizilerin izlenirliğinin daha fazla olduğunu ve sosyal medya ortamında televizüel içeriklerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu durum sosyal medyayı kullanma biçiminin yılların birikimi neticesinde oluşan televizyon izleme alışkanlığı ile örtüştüğünü gösteriyor." dedi.

 

2020’de izlenme süresi 19 dakika arttı

 

Doç. Dr. Esennur Sirer, ‘TİAK (Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi)’nin yayınladığı araştırma, pandemi döneminde televizyon izleme sürelerinde önemli bir artış olduğunu ortaya koyuyor’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Ülkemizde 2019 yılında ortalama televizyon izleme süresi 4 saat 14 dakikayken 2020 yılında 19 dakika gibi önemli bir artışla bu süre 4 saat 33 dakikaya çıktı. Bu durum pandemi ile ilişkilendiriliyor. 12 Mart 2020 tarihinde dünyada pandemi ilan edilmesinin ardından dört gün sonra 16 Mart 2020 tarihinde ülkemizde de korana virüs pandemik bir hastalık kabul edilip tüm okullar kapatılmıştı. 23 Mart 2020 tarihinden itibaren de anaokulundan lisansüstüne kadar eğitimin her kademesinde uzaktan dijital eğitime geçilmişti. Bu dönemde öğrenciden iş hayatına, yaşlısından gencine pek çok kişi 7 gün 24 saat evde yaşamaya başlamıştı. Bu dönemde pandeminin başladığı andan itibaren ilerleyen süreçte televizyon çok kullanılan bir iletişim aracı oldu. Virüsün etkisini hemen her alanda hissettirdiği ilk dönemde 29 Mart 2020 Pazar günü televizyon 6 saat 48 dakika izlenmişti. Takip eden 2020 yılının Nisan ayında da 6 saatle ile televizyon uzun zamandır rastlanmayan izlenme süresine erişmişti. Teknolojisinin ucuzluğu, hemen her evde var olan tanıdık güvenilir iletişim aracı olması televizyonun izlenirlik oranını artmıştı.”

 

Genç nüfus şaşırttı

 

Televizyon izleme alışkanlıkları azaldığı söylenen genç nüfusun pandemi sürecinde televizyon izleme süresinde artış yaşandığını belirten Sirer, “Araştırma sonuçlarına göre; 2019 yılında 20-34 yaşları arasındaki genç yetişkinlerde televizyon izleme süresi 3 saat 31 dakikayken 11 dakikalık artışla 3 saat 42 dakikaya yükseldi. 5-11 yaş arası çocuk izleyiciler arasında televizyon izleme süresi 3 saat 56 dakikayken 15 dakikalık anlamlı bir artışla 4 saat 21 dakikaya çıktı. Ayrıca dünyada da 2020 yılında ülkelerin yüzde 77’sinde genel televizyon izleme süresinde artış olduğu gözlemlendi. Bu süre 2019 yılına kıyasla 6 dakikalık bir artışla 2 saat 54 dakika olarak gerçekleşti. Bu durum dünya geneli için televizyonun hemen her evde olması ve daha az maliyetle izlenmesiyle açıklanabilir.” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Omicron stresi cildi bozuyor!

Son günlerde koronavirüs vakalarında büyük bir artış yaşanıyor. O nedenle pandeminin ilk dönemlerindeki koronavirüs stresi tekrardan görülmeye başlandı. Bu da cilde büyük zararlar veriyor. Ancak evde yapılabilecek uygulamalarla stresten uzaklaşabilir, cildinizi onarabilirsiniz.

Pirinçle gelen güzellik

Evde bulunan malzemelerle güzelliğin mümkün olduğunu belirten Güzellik Koçu Meltem Demir, “Büyük paralar harcamaya, merkezlere gitmeye gerek yok. Evde bulunan malzemelerle de birçok uygulama yapılabilir” dedi.

Yılın ilk gününe canlandırıcı bir buz ile başlanabileceğini aktaran Demir, “Pirinç suyu, bol miktarda mineral içeriyor. B ve E vitaminlerinin yanı sıra 8 farklı esansiyel amino asiti de barındıran pirinç suyu, cilt için harika bir ürün” dedi. 

Çiğ pirinci suyun içine koyarak tarife başlandığını kaydeden Demir, “Ne tür pirinç olduğunun bir önemi yok. Bu pirinci bir kere durulayın. Sonra temiz bir kasenin içinde 30 dakika suda bekletin. Ardında bir kağıt mendili kağıt maskeler gibi biçimlendirin. Burnunuz  e ağzınız için birer kesik ve gözleriniz için iki delik yeterli olacaktır. Peçeteyi pirinç suyla ıslatıp yüzünüze yerleştirin. Ev yapımı pirinç suyu kağıt maskeniz hazır. 10-15 dakika bekletin ve maskeyi soyun. Ayrıca bu suyu buz kalıplarına koyup dondurup anında canlandırıcı buz kalıpları da elde edebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Sıkı ve gergin görünecek

Daha sıkı ve gergin görünmesine yardımcı olacak maske tarifi de veren Demir şunları söyledi: “1 adet orta büyüklükte olgun muzu geniş bir kase içerisinde pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar ezin. İçerisine 1 çorba kaşığı yumurta beyazı, 1 tatlı kaşığı pirinç unu ve  2 damla E vitamini ekleyip yüz ve boyun bölgenize sürün. Daha sonra 15-20 dakika bekleyip ılık su ile durulayın. Hatta en son soğuk suyla durulamak cildinizin sıkılaşması için etkili olacak.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

‘Seren Serengil, lolita gibi’

Estesante Clinic Kurucusu Şebnem Demir yeni açtığı şubesinde Yeni Yıl Partisi düzenledi. Partiye Dilek Birgen, Arzu Kunt, Elif Akyazıcı Girgin ve Zeynep Toker’in yanı sıra yakın zamanda ameliyat olan Seren Serengil de katıldı.

Davette katılımcılara Şebnem Demir tarafından güzellik tüyoları ve en popüler estetik uygulamaları hakkında bilgi de verildi. 

Tek dileği sağlık

Yeni yılda sıvı yüz germe operasyonlarının büyük ilgi göreceğini belirten Şebnem Demir, “Bugün dostlarımızla bir araya toplandık. Hem güzellik konuştuk hem de eğlendik. Seren Serengil de bizleri yalnız bırakmadı. 16 yaşında bir genç kız gibi, karşımda bir ‘Lolita’ görüyorum. Eski sağlığına bir an önce kavuşmasını diliyorum” dedi. 

Davette kendi ismine özel yaptırılan SS logolu pastayı kesen Serengil ise 2022’nin sağlık ve bereket getirmesini diledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kurtuluşun 100. Yılı Yenişehir’de türkülerle kutlanacak

Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı Yenişehir’de halk müziği konseri ve resim sergisiyle kutlanacak.  Etkinlik kapsamında düzenlenen halk müziği konserinde Mersinliler halk müziğinin seçkin eserlerini dinleme olanağı bulacak.

Mersin Yenişehir Belediyesi ile Çınar Kültür Sanat Derneği işbirliğinde düzenlenen kutlama programı 5 Ocak Çarşamba günü Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak. Program saat 19.00’da “Saadet Rumeli’nin Resim Sergisi”nin açılışıyla başlayacak. Şef Ali Parlak yönetimindeki Türk halk müziği konseri ise saat 19.30’da başlayacak.  Şef Ali Parlak yönetimindeki saz ekibi ve koro Mersin’in kurtuluş gününe özel olarak hazırlanan türküleri seslendirecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çiğli Belediyesi’nden Üniversitelilere Sıcak Çorba İkramı

Çiğli Belediyesi, Katip Çelebi Üniversitesi'nde eğitim gören öğrencilere final haftası boyunca her sabah sıcak çorba ikramında bulunacak.

İlçe sınırları içerisinde yer alan Katip Çelebi Üniversitesi'nde eğitim gören öğrencilerin her türlü ihtiyacıyla yakından ilgilenen Çiğli Belediyesi, üniversiteli öğrencilerin güne sağlıklı beslenerek başlaması amacıyla final haftasında sıcak çorba servisi yapacak. Her sabah 08:00 ile 09:00 saatleri arasında Katip Çelebi Üniversitesi girişinde ve İZBAN Egekent durağında bulunacak Çiğli Belediyesi ekipleri öğrencilere sıcak çorba ikram edecek.

Başkan Gümrükçü: “Öğrencilerimizin yanındayız”

Yeni yılın ilk mesai gününde Katip Çelebi Üniversitesi’nde kurulan sıcak çorba dağıtım noktalarını ziyaret eden Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Katip Çelebi Üniversitesi’nde eğitim görmek adına ülkemizin birçok şehrinden ve dünyanın farklı ülkelerinden Çiğlimize gelen öğrencilerin rahat, güvenli ve huzurlu bir eğitim yaşamı sürmeleri için çalışıyoruz. Önceki yıllarda da gerçekleştirdiğimiz sıcak çorba ikramı öğrencilerimiz tarafından ilgiyle ve mutlulukla karşılanmıştı. Bu durumu göz önünde bulundurarak öğrencilerimizin zorlu final sınavlarına hazırlandıkları soğuk kış günlerinde derslerine konsantre olmaları ve güne sağlıklı beslenerek başlamaları amacıyla sıcak çorba servisini yeniden başlattık. Final haftası boyunca ikramlarımız devam edecek. Bundan sonraki süreçte de öğrencilerimizin ihtiyaçlarıyla yakından ilgileneceğiz. Tüm öğrencilerimize sınavlarında başarılar diliyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı