Aylık arşivler: Şubat 2022

Ön çapraz bağ yaralanma belirtileri dikkate alınmalı

Dikkat! En çok spor esnasında meydana geliyor

Dizin sağlamlığından yüksek oranda tek başına sorumlu olan ön çapraz bağ, diz yaralanmalarında en sık hasar gören bağ olarak biliniyor. Ön çapraz bağların daha çok spor yaparken yaralandığını vurgulayan uzmanlar, ilk esnada hastalardan yırtılma ya da kütleme sesinin duyulabildiğini ifade ediyor. Uzmanlar, ameliyatlarda başarı oranının yüzde 90’larda olduğunu hatırlatarak ileriki zamanlarda kalıcı eklem hastalığı ya da kireçlenme oluşmaması için belirtilerin dikkate alınmasını tavsiye ediyor.   

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Ortopedi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Numan Duman, çapraz bağ yaralanmalarının oluşumu ve tedavisi hakkında değerlendirmelerini paylaştı.

 

Yaralanmalar daha çok spor esnasında oluşuyor

 

Ön çapraz bağın diz içerisinde bulunan uyluk ve kaval kemiğini birbirine bağladığını belirten Ortopedi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Numan Duman, “Ön çapraz bağ, dizin sağlamlığından yüksek oranda tek başına sorumludur. Ön çapraz bağ için dizin emniyet kemeri diyebiliriz. Diz yaralanmalarında genellikle en sık yaralanan bağ olarak bilinir. Ön çapraz bağ daha çok spor yaparken yaralanıyor. Ön çapraz bağların yaralanması, kişinin ayağı sabit dururken vücudunun dizinin etrafında döndüğü anlarda gerçekleşiyor. Bu dönme sonucunda çapraz bağda sünme, uzama ya da yırtılma meydana geliyor. Kişi genellikle bu durumda dizinde ağrı şişlik ve ses gelmesi gibi bulgular hissediyor.” dedi.

 

Menisküsü yırtığını önlemek için ameliyat gerekebiliyor

 

Ortopedi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Numan Duman, ön çapraz bağın kaybı sonucunda dizde boşa çıkma, dönme ve güvensizlik hissi gibi hislerin oluştuğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“İlk yaralanma esnasında hastalardan yırtılma ya da kütleme sesi gelebiliyor. Daha sonra ağrı ve dizde şişme, hassasiyet ve üzerine basamama gibi şikayetler ortaya çıkıyor. Kişinin doktora başvurması sonucu muayene, röntgen ve MR işlemleri gerçekleştirilerek tanı konuyor. Hasta gençse ve dizinde ek yaralanma yoksa ilerleyen zamanlarda meydana gelebilecek kıkırdak ve menüsküs yaralanmasını engellemek için çapraz bağ ameliyatı olması öneriliyor.”

 

Yırtılma belirtilerine önem verilmeli

 

Bazı durumlarda hastaların ameliyat gerektiği halde çeşitli sebeplerle ameliyat yaptırmadığını ifade eden Duman, “Bunun sonucunda hasta günlük hayatında birçok alanda dizinin kaydığı, döndüğü ve yerinden çıkıyormuş gibi olduğu şikayetlerinde bulunuyorlar. Bu şikayetler çapraz bağ yırtılmaları sonrasında sıklıkla görülebilen şikayetlerdir. Birçok insan çapraz bağları olmadan yaşayabilse de dizin uzun dönem sağkalımı için menüsküs ve kıkırdağın bozulmaması için çapraz bağ tedavisi önem taşıyor.” diye konuştu.

 

Çapraz bağ kaybı eklem hasarı oluşturabiliyor

 

Bazen orta yaşlardaki hastaların dizlerinde kireçlenme şikayeti ile doktora başvurduklarını belirten Ortopedi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Numan Duman, “Yapılan muayeneler sonucunda hastanın çapraz bağlarının olmadığı görülüyor. Yani hastalarda çapraz bağ kaybına bağlı olarak dizlerinde kireçlenme gibi eklem hasarı oluşabiliyor. Bu yüzden hastalar çapraz bağları yırtıldığında kıkırdak ve menüsküs yaralanması yaşanmadan doktora başvurmalıdır ki ileriki zamanlarda kalıcı eklem hastalığına ya da kireçlenme yaşamasınlar.” dedi.

 

Ameliyatta başarı oranı yüzde 90

 

Ortopedi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Numan Duman, çapraz bağ ameliyatı sonrası başarı şansının dünya genelinde ve ülkemizde yüzde 90 ve üzerinde olduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle tamamladı: 

 

“Ameliyat sonrası genellikle hastalar 1-2 gün süreyle hastanede gözlem altında tutuluyorlar. Bu süre içerisinde düz bacak kaldırma egzersizleri ile diz kıvırma ve bükme hareketleri başlatılıyor. Amaç dizin ikinci haftada 90, dördüncü hafta da 120 derece hareket açıklığını sağlayabilmektir. Hastalar ortalama 2-3 ay içerisinde egzersiz programları ile kas gücünü kazanıyorlar. Bir kişi eğer dizinde dönme, boşa çıkma ve güvensizlik gibi belirtileri fark ederse bunları önemsemeli ve bir doktora başvurmalıdır. Bu belirtiler dikkate alınmadığı takdirde menüsküs ve kıkırdak yıpranması daha da ilerleyebiliyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

K Vitamini Kalp Rahatsızlıklarından Koruyor!

Vitaminler vücudumuzun canlılığını devam ettirebilmesi için gerekli mikro besin ögeleridir. Hücre yenilenmesinden enerji üretimine kadar birçok döngü için belirli miktarlarda olması gereken elzem maddelerdir. B ve C grubu vitaminler suda çözünebilirken, A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünebilir ve bir kısmı vücutta depolanabilir.

 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Beslenme ve Diyet bölümünden, Dyt. Şeyma Öner ‘K vitamini hakkında’ bilgiler verirken, Vücutta depolanabilen K vitamininin ‘felç, kalp krizi, beyin kanaması gibi ciddi komplikasyonların gelişimini önlemek açısından oldukça önemli’ olduğuna değinerek, K vitamini açısından zengin olan ‘lahana, ıspanak, kabak, pancar, pazı, şalgam, maydanoz, brokoli, marul gibi sebzeleri tüketmenin vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirdiğini’ ifade etti.

 

Vücutta depolanabilen K vitamini kanın pıhtılaşmasında, kalp rahatsızlığı riskini azaltmaya yardımcı olur ve kemik sağlığında önemli görevleri bulunan bir vitamindir. Bu vitamin kanın pıhtılaşmasını sağlayarak aşırı kanamayı önleyen ve kemik metabolizmasında çeşitli görevleri olan protrombin isimli proteinin üretimi için gereklidir. 

 

K vitamininin kaynağına göre iki çeşidi bulunmaktadır. Bunlar: K1 vitamini (filokinon) yeşil yapraklı sebzelerde bulunur, K2 vitamini (menakinon) bağırsak bakterileri tarafından üretilir. K1 vitamini (fitonadion), pıhtılaşma için önemlidir ve K2 vitamini, kalsiyum metabolizması için daha önemlidir. K vitaminini çoğunlukla gıdalarla alabiliyoruz. K1 yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. K2'yi hayvan kaynaklarından alırız ve bağırsaklarımızdaki bakteriler az miktarda sentezler. Bu iki türün dışında K3 olarak adlandırılan sentetik yolla elde edilen bir K vitamini türü de mevcuttur ve karaciğer için zararlı olduğu bilindiğinden artık kullanılmamaktadır.

 

Bağırsak bakterileri (mikrobiyota) tarafından üretilebilen bir vitamin olduğundan eksikliği ile yetişkinlerde bazı bağırsak hastalıkları gibi bazı kronik hastalıklardan kaynaklı olarak vitamin emiliminin etkilenmesi gibi durumlar dışında pek karşılaşılmazken, yeni doğan bebeklerde çok yaygındır. Yetişkinlerde eksikliğine nadir olarak rastlanması nedeniyle K vitamini alımı genellikle diğer vitaminlerle karşılaştırıldığında daha az önemsendiği ve araştırıldığı görülmektedir. Ancak eksikliğinde kanama bozuklukları, osteoporoz gibi hastalıklara yakalanma riskinin artması gibi olumsuzluklar geliştiğinden sağlıklı bireyler tarafından K vitamini alımına gereken özen gösterilmelidir.

 

K Vitaminin Faydaları

Kanın pıhtılaşmasında aldığı rol nedeniyle yaraların doğru şekilde iyileşmesinde ve aşırı kanamanın önüne geçilmesinde etkilidir. Kan sulandırıcı ilaçların aşırı kullanılmasına bağlı olarak oluşan kanamaların önüne geçebilmek için belirli miktarlarda K vitamini takviyesi uygulanabilir.

 

Kemik yoğunluğunun korunması ve kemik metabolizmasının düzenlenmesi açısından önemli etkilere sahip olan K vitamini, osteoporoz gibi kemik dejenerasyonuna bağlı birçok hastalığın önlenmesinde etkili olduğu yapılan bazı çalışmalarla kanıtlanmış. Ayrıca kemik mineral yoğunluğunu arttırdığından kemik kırılma riskini de azalttığı görülmüştür. Buna ek olarak kemik metabolizmasında kritik bir rol oynadığı bilinen bir diğer vitamin olan D vitamini ile K vitamini kombine edildiğinde daha etkili olabilir.

 

Yapılan farklı bir çalışmada yüksek miktarda K1 vitamini seviyelerine sahip 70 yaş üzerindeki sağlıklı bireylerin yüksek sözel hafıza performansına sahip olduğu anlaşıldı. Bu da K vitaminin beyin sağlığı üzerine de olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir.

 

K vitamini, damarlarda mineralizasyonun ve birikimin önlenmesi üzerinde yardımcı etkileri vardır. Dolayısıyla K vitamini yeterli düzeyde alındığında yüksek tansiyon gelişim riskinin azaltılmasına katkıda bulunur. Bu durum kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önemliyken, felç, kalp krizi, beyin kanaması gibi ciddi komplikasyonların gelişimini önlemek açısından oldukça önemlidir.

 

K Vitamini Eksikliği

K vitamini suda çözünmez, yağda çözünür ve vücutta depolanan bir vitamindir. Bu nedenle K vitamini eksikliği nadir durumlar dışında görülmez. K vitamini eksikliği görülebilecek durumlar şunlardır:

 

  • Çölyak, kistik fibrozis gibi hastalıklar
  • Siroz gibi karaciğer hastalıları
  • Antibiyotik kullanımı ile mikrobiyotanın zarar görmesi
  • Ülseratif kolit, crohn gibi sindirim ve emilimi engelleyen hastalıklar
  • Bağırsakların her hangi bir bölümünün operasyonla çıkarılmış olması
  • Yetersiz ve dengesiz beslenme.

K vitamini eksikliğinde; kanama sorunları (siyah ve kanlı dışkılama gibi), tırnak altlarında kanamaya bağlı kırmızı beneklerin oluşması, vücutta morarmalar, bebeklerde ise göbek kordonu bölgesinde kanama ve sünnetin ardından iyileşmenin gecikmesi gibi belirtiler görülebilir.

 

K Vitamini Kaynakları

Zengin K vitamini kaynakları yeşil yapraklı sebzelerdir. İçerisinde en çok K vitamini bulundurma sırasına göre; Lahana, ıspanak, kabak, pancar, pazı, şalgam, maydanoz, brokoli, maruldur.

 

K Vitamininden Zengin Bir Tarif

 

Sosu için:             -2 yemek kaşığı hardal

-4 yemek kaşığı zeytinyağı

-Damak tadına göre limon suyu

 

 Fırında Brüksel Lahanası

 

Malzemeler:   -1 kilo (kg) brüksel lahanası

-1 yemek kaşığı zeytinyağı

-1 yemek kaşığı pul biber

-Damak tadınıza göre tuz ve karabiber

 

Hazırlanışı: Brüksel lahanalarını ayıklayarak temizledikten sonra ortadan ikiye bölün. Zeytinyağı pul biber tuz ve karabiberi karıştırıp brüksel lahanalarıyla harmanlayın. Fırın kağıdı serilmiş tepsinize sosladığınız brüksel lahanalarını yerleştirin. Ardından ısıtılmış fırınınızda 15-20 dakika renk alana kadar pişirin. Bu esnada hardal, zeytinyağı ve limon suyunu pürüzsüz olana kadar blender ile karıştırın. Fırından çıkardığınız brüksel lahanalarının üzerine sosunuzu gezdirerek sunum yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mudanya Belediyesi Çoksesli Korosu Kuruluyor

Kültür ve sanatı herkes için ulaşılabilir kılan Mudanya Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde kurulacak çoksesli korosu, seslerini arıyor.

 

Mudanya Belediyesi Çoksesli Korosu seçmeleri başladı. Korist seçmelerinin ardından Müzik Öğretmeni Oylum Dil Bitir yönetiminde çocuk, genç ve yetişkin gruplarından oluşan Çoksesli Koro, hazırlık sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Mudanya Belediyesi’nin kültür sanat etkinliklerinde yeteneklerini sergileyecek. Korist seçmelerinin Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde devam ettiğini belirten Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “Belediyemizin Çoksesli Korosu ile farklılıkların bir arada olmasından doğan güzellikleri hep birlikte yaşayacağız. Koristlerimiz hep birlikte, kentimizin dört bir yanında festival ve şenliklerimizde konserler verecek, amatör bir ruhla müzik sanatına katkı sağlayacak. Kendini geliştirmek isteyen her yaştan müziksevere kapılarımız açık” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin’de Söz Siyasilerde, Yataylık Ne Zaman Sona Erecek?

Huobi Global Araştırma Müdür Beste Naz Süllü son gelişmeler ışığında yaptığı değerlendirmede: "Ocak ayını yüzde 20 geride bitiren Bitcoin son iki haftadır 38.000 gerisinde yatay seyrediyor. Bu süre boyunca Rusya’nın kripto paraları yasaklamasından tutun da ABD 2022 Rekabet Yasası ile Hazine Sekreterine devasa yetkilerin verilmesi tartışıldı. Aslında bu haber silsilesine rağmen Bitcoin bu fiyat seviyelerinde güçlü kaldı. Aynı zamanda Fed belirsizliği ve artan korelasyon nedeniyle endekslerdeki zayıf görünümün Bitcoin üzerindeki etkisi de yadsınamaz. Bunlara karşılık sağlam duran fiyatlamalar bize dibi andırıyor. Ukrayna konusu üzerinden ABD’nin olası finansal yaptırımlarında örneğin Swift sistemi dışına itmesi Rusya’nın kripto paraları benimsemesi ve bu alternatifi göz önünde bulundurması demektir. Fed’in belirsizliği fiyat bakımından sindirilmeye başlandı. ayın 15’inde Senato’da stablecoinler hakkında duruşma yapılacak. Kalabalık bir şubat ayı bizi beklerken, Bitcoin’in tutunması tek desteğimiz olacak. bunların yanı sıra 40.600 seviyesinden geçen hem 200 günlük ortalama hem de alçalan trend mevcut. Oluşan teknik görünümde yükselen üçgen yukarı dönüş formasyonu da mevcut. Bunun da harekete geçmesi için 38.700 seviyesinin kırılması gerekiyor. Öyleyse 36.800 bölgesi kısa vadeli, 32.800 ise haftalık görünümde majör destek noktası olmak üzere geri çekilmeler ‘buy the dips’ dediğimiz diplerden toplama söz konusu olabilir." sözlerine yer verdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

PepsiCo Türkiye, Yedi Yıldır Üst Üste “En İyi İşveren” Listesinde

PepsiCo'nun en büyük operasyonlarından biri olarak öne çıkan PepsiCo Türkiye, insan stratejisi, çalışma ortamı, yetenek kazanımı, öğrenme, refah ve çeşitlilik alanlarında ortaya koyduğu iyi uygulamalarla; Top Employers Institute tarafından, 2022 yılında da ‘En İyi İşveren’ seçilerek büyük bir başarıya imza attı.

 

 

Bünyesinde barındırdığı çok sayıda dev markayla, dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo, Türkiye’de yürüttüğü çalışmalarla sektöre rol model olmaya devam ederken, hayata geçirdiği başarılı çalışan odaklı uygulamalarıyla Top Employers Institute tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, 7. kez “En İyi İşveren” seçildi. PepsiCo Türkiye, çalışanlarının başarılı bir kariyere sahip olmaları için; insan stratejisi, çalışma ortamı, yetenek kazanımı, öğrenme, refah ve çeşitlilik gibi birçok alanda çalışan odaklı uygulamalar hayata geçirerek hem çalışanlarının potansiyellerini ortaya çıkarıp gelişmelerini  sağlıyor, hem de sektöre yeni yetenekler kazandırıyor.

 

 

PepsiCo Türkiye İnsan Kaynakları Kıdemli Direktörü Inna Yakovchuk;  “Top Employers Institute  tarafından yedi kez üst üste “En iyi İşveren” unvanına layık görülmek bizim için büyük bir gurur. Biz PepsiCo olarak çalışanlarımızın başarılı olamaları, kendilerini geliştirmeleri için yeni alanlar açıyor ve yeni fırsatlar sunuyoruz. Çalışanlarımızın kariyer yollarında onları desteklemeye, mutlu ve verimli bir çalışma ortamı yaratmak adına öncü uygulamalar ortaya koymaya odaklanıyoruz. Bir şirketin gelişmesi, büyümesi ve sürdürebilir olması çalışanlarının bulundukları ortamda ne kadar mutlu olduklarına, yeteneklerine ve ne kadar donanımlı olduklarına bağlı olduğuna inanıyoruz” dedi.

 

İK uygulamalarında yenilikçi ve önce insan temelli yaklaşım

 

Yenilikçi ve "önce insan" temelli insan kaynakları uygulamalarıyla diğer sektörlere de örnek olduğuklarını ve yol gösterici olduklarını söyleyen Yakovchuk,  “Çeşitliliğe sahip bir işgücünü teşvik etmeye ve çalışanlarımıza  yeni beceriler kazanmaları ve iyi bir kariyer inşa etmeleri için anlamlı fırsatlar sunmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Her yıl mükemmel insan kaynakları politikaları ve çalışanlara yönelik iyi uygulamaları aracılığıyla çalışanlarını ilk sıraya koymaya odaklanan şirketleri sertifikalandıran   ve 30 yıldan uzun süre önce kurulan  Top Employers Institute, bugüne kadar 123 ülkede 1800'den fazla kuruluşu sertifikalandırdı. En iyi insan kaynakları uygulamaları anket sonuçlarına göre birinciyi belirliyor. ‘En İyi İşveren’ sertifikası alan şirketler; kendi çalışan stratejilerini oluşturma, uygulama ve geliştirme konusunda yoğun çalışmalar yürüten ve bu anlamda en yüksek kaliteye sahip kuruluşlardır. Bu kuruluşlar, çalışanları güçlendiren ve geliştiren bir ortam yaratan stratejik ve düşünceli işyeri programları aracılığıyla üstün bir deneyim sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

ATASEM kurslarına yoğun talep

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Atatürk Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nın (ATASEM) 2021-2022 ikinci dönem kurs kayıtları yoğun ilgi gördü. Kurslara 9 bin 724 vatandaş online kayıt yaptırdı. ATASEM 2021-2022 eğitim öğretim yılı kursları 14 Şubat’ta başlayacak.

 

Her yıl binlerce kişiye iş ve meslek kapısı açan Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ücretsiz sanat ve meslek edindirme kursu ATASEM’lerin ikinci dönem başvurularına Antalyalılar yoğun ilgi gösterdi. 10-14 Ocak tarihleri arasında www.atasem.org.tr üzerinden 9 bin 724 vatandaş online kayıt yaptırdı.

 

14 ŞUBAT’TA DERS BAŞI

Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'na bağlı Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ATASEM’lerde 157 branşta 575 kurs açılacak. ATASEM’lerde meslek, sanat, bilgisayar ve yabancı dil alanlarında kurslar verilecek. İkinci dönem eğitim öğretim yılı kursları kapsamında kursiyerler 14 Şubat’ta ders başı yapacak. ATASEM kursları ile ilgili detaylı bilgileri ve kurs listesi http://www.atasem.org.tr adresinden de öğrenilebilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sulak Alanların Kaybı Kamuoyunu Endişelendiriyor

Sosyal değişim taleplerinin adresi Change.org Türkiye, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde vatandaşın ve kurumların başlattığı sulak alan koruma kampanyalarını bir araya getirdi. Sulak alanların korunması için öne çıkan 30 kampanyaya, vatandaşlar 500 bine yakın imza attı. 

Sulak alan ekosistemleri hakkında tüm dünyada farkındalık yaratmaya çalışmak amacıyla her yıl 2 Şubat’ta kutlanan “Dünya Sulak Alanlar Günü” bu sene ülkemizde 25. yılını kutluyor. Bilim insanları Türkiye'de son 50 yılda kuruyan sulak alanlardaki su kütlesi miktarının 24 Eğirdir Gölü veya 3 Van Gölü büyüklüğünde olduğunu belirtiyor. Ülkemizin de dahil olduğu Ramsar Sözleşmesi’ne üye 171 ülkede kutlanan ve   sulak  alanların gezegenimiz ve yaşamımız için öneminin altını çizen “2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” son yıllarda bu alanlarda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybına dikkat çekiyor.

 

Sosyal değişim taleplerinin adresi Change.org Türkiye, sulak alanların korunması için bireyler ve sivil toplum kurumları tarafından başlatılan kampanyalar arasından en fazla imzalananları, Change.org/SulakAlanlar adresinde bir araya getirdi. Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde yer alan sulak alan ekosistemlerinin ve bu bölgelerde yaşayan canlıların zarar görmesini engellemeye yönelik kampanyalar arasında İztuzu Kumsalı, Seyfe Gölü, Tuz Gölü, Nemrut Krater Gölü, Gediz Deltası, Salda Gölü, Muğla’daki Tuzla Sulak Alanı ve Kuzey Ege Bölgesi’nde bulunan Akçay Sulak Alanı’nı korumak için başlatılan kampanyalar öne çıkıyor. 

 

“YETKİLİLER HALKA KULAK VERMELİ”

 

Change.org Türkiye’de sulak alanları konusunda başlatılan kampanyaların giderek arttığını ve en fazla imzalanan kampanyalar arasında yer aldığını söyleyen Change.org Türkiye Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi: “Change.org Türkiye’de başlatılan ve imzalanan kampanyalar, kamuoyunun taleplerini anlamak için çok önemli. Türkiye’deki hemen hemen her sulak alan için bir veya birden fazla kampanya başlatılmış. Bu kampanyalar binlerce kişi tarafından imzalanmış. Kamuoyu sulak alanların korunması için daha büyük çaba ve çözüm beklentisi içinde. Sulak alanlar konusundaki kampanyaların son dönemde artmış olması, başlatılan kampanyaları bir sayfa altında bir araya getirme ihtiyacını doğurdu. Kamuoyunun bu konudaki çözüm taleplerini 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha duyurmak istedik, yetkililer halka kulak vermeli,” dedi. 

 

İklim için Türkiye’den genç iklim aktivisti Deniz Yazıcı ise Türkiye’deki sulak alan ekosistemlerinin giderek azalmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye’nin en önemli ekosistemlerinden biri olan ve bir zamanlar Türkiye’nin en büyük ikinci gölü sayılan Tuz Gölü kuruyor. NASA, Tuz Gölü'nün farklı yıllardaki uydu görüntülerini paylaşarak gölün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan, 6000 kuş yuvalama alanı ve 279 bitki ve bakteri çeşidine ev sahipliği yapan Tuz Gölü'nü hem iklim krizi hem de yanlış yönetim nedeniyle kaybediyoruz. Bizler de Dünya Sulak Alanlar Günü’nde “Tarım ve Orman Bakanlığı Tuz Gölü'nü korumak için bir eylem planı oluşturmalı” talebimizi change.org/TuzGoluKuruyor  kampanyasıyla   yeniliyoruz."

 

Muğla Çevre Platformu'ndan (MUÇEP) Umay Karabaş, Muğla Milas’taki Bargilya Tuzla Sulak Alanı’na dikkat çekerek: “Bargilya Tuzla Sulak Alanı ülkemizin yaşayan son lagünlerinden. Kuzeyinde Güllük Deltası ve güneyinde Salih Adası ile beraber bir Önemli Doğa Alanı'nın tam kalbinde. Lagün olması nedeniyle kıyıları tuzlu suya adapte olmuş canlı yaşamına yuva. Bu özelliği ile iklim krizi karşısında deniz seviyesinin yükselmesi durumunda tuzlu suyun içerilere ilerlememesi, toprağın tuzlanmaması için tampon görevi de görüyor. Karadaki yaşamın da sağlıkla devam etmesi bu sulak alanın bütüncül bir yaklaşımla korunmasına bağlı. Yıl boyunca 200'ün üzerinde farklı kuş türüne ev sahipliği yapan bu eşsiz sulak alan yanı başına yapılmak istenen "turizm kenti" projesi yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hukuki süreç devam ediyor. Yaşamdan yana bir karar çıkacağına dair inancımız tam," dedi. 

 

Akcay Sulak Alanı Savunması’ndan Zeynep İlhan ise Kuzey Ege Bölgesi’ndeki son sulak alan ekosistemini korumak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi ve "Kuzey Ege Havzası’ndaki Akçay Sazlığı, Edremit ilçesi Balıkesir ili sınırları içinde olup Edremit Körfezi kıyısında yer alır. Bu sulak alan özelliğindeki saha sazlık bataklık habitat özelliğinde olup 148,20 hektar (ha) boyutlarındadır. Akçay Sulak Alanı Türkiye’nin toplamında kaydedilmiş olan 491 kuş türünün 34'üne ev sahipliği yapıyor. Akçay Sulak Alanı’nı kaybetmek yalnızca Edremit Körfezi’ni değil Saros’tan Gediz’e tüm Kuzey Ege kıyı sulak alanlar sisteminin anahtar bir halkasını kaybetmek anlamına gelir. Bu sebeple 37 sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve  Kuzey Ege Bölgesi’nin son sulak alan ekosistemini korumak için elimizden geleni yapıyoruz" ifadesinde bulundu. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir çalışıyor yollar açık kalıyor

Antalya’nın yüksek kesimlerinde karla mücadele çalışmaları devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili tüm birimleri ekip ve ekipmanlarıyla yolların açık kalması için yoğun çaba harcarken, ASAT ekipleri içme suyu hizmetinin kesintisiz devam etmesi için mesai harcıyor.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Korkuteli ilçesine bağlı Yeşilyayla ve Çomaklı mahallelerinin yayla yollarında karla mücadele çalışması yaptı. Kırsal Hizmetler Sorumlusu İsa Akdemir, karla mücadele çalışmalarının tüm ilçelerde gece gündüz devam ettiğini açıkladı.

 

KAPALI YOLLAR AÇILIYOR

Kırsal mahallelerin ilçe merkezleriyle bağlantısını sağlayan grup yollarının açık tutulmasına öncelik veren Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kar nedeniyle kapanan yolların açılması için yoğun çaba harcıyor. Manavgat ilçesine bağlı Yaylaalan ve Sevinçköy Mahalleleri grup yolu ile İbradı ilçesine bağlantı yolu açıldı.

 

ALANYA’DA TUZLAMA ÇALIŞMASI

Alanya kırsalında ise kar yağışı etkisini azaltırken yollarda kar temizleme, tuzlama ve kurtarma çalışmaları aralıksız devam ediyor. Kardan kapanan Taşatan yolunun Yeniköy Mahallesi’ne kadar olan kısmı açıldı. Alanya’nın Gündoğmuş sınırında bulunan Bayır Mahallesi’nde heyelan nedeniyle kapan yol açılarak ulaşım sağlandı. Öte yandan Kuşyuvası ve Çayarası bölgesinde Karaman’nın Sarıveliler ve Hadim yönüne gitmek için bekleyen araçlar için yolun Sarıveliler yönü açılarak, araçların geçişine izin verildi.

 

ASAT YOL AÇTI

ASAT Genel Müdürlüğü ekipleri de kar yağışından olumsuz etkilenen yüksek kesimlerde vatandaşa verilen hizmetin kesintisiz devam etmesi için yoğun mesaiye devam ediyor. Akseki’nin Güçlüköy Mahallesi içinde kardan kapanan yolları ASAT ekipleri iş makineleri ile açarak vatandaşların mağdur olmasını önledi.

 

SAYAÇ VE VANALAR YENİLENDİ

Akseki’nin Bademli Mahallesi’nde meydana gelen su patlağından fışkıran sular sıfırın altındaki hava sıcaklığında donarak buzdan bir tepe görünümünü aldı. ASAT arıza onarım ekipleri meydana gelen patlağı tamir etti. İlçede yaşanan don olaylarından etkilenerek arızalanan sayaçlar ve vanalar ekipler tarafından tek tek elden geçirilerek yenilendi.

 

DONAN BORULAR ÇÖZDÜRÜLDÜ

Akseki Kuyucak Mahallesi içme suyu basma hattının dere yatağındaki köprü üstünden geçmekte olan çelik borularından bir kısmında aşırı soğuktan donma meydana geldi. Donan borular ekiplerin yoğun gayreti sonucu dıştan ısıtma yöntemleriyle ve belirli kısımlarından açılıp kaynak ve elektrikli rezistanslar kullanılarak çözdürüldü. İlçe genelinde soğuk hava koşulları devam ederken ekipler teyakkuz halinde yaşanan arızaları hızlıca gidererek sahadaki çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir ormanlık alanda bulunan hayvanları besledi

Can dostlar soğuk havada unutulmadı

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Döşemealtı İlçesi Düzlerçamı’nda yer alan ormanlık alanda yaşayan hayvanları soğuk kış aylarında da unutmuyor. Hayvanseverlerin de katkısıyla besleme noktalarına mama bırakan Büyükşehir ekipleri, köpekleri elleriyle besledi.

 

Büyükşehir Belediyesi, ormanlık alanlara kurduğu besleme noktalarıyla hayvan dostlarını beslemeye devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ayda 4.5 ton mamayı kent merkezinde yer alan ormanlık alanlara bırakıyor. Soğuk hava nedeniyle çalışmalarını sıkılaştıran ekipler son olarak Döşemealtı ilçesi içinde yer alan Düzlerçamı ormanında besleme noktalarına mama bıraktı. Hayvan severlerinde katkı sunduğu besleme programında Büyükşehir personeli elleriyle hayvanları besledi.

 

BÜYÜKŞEHİR 21 BESLEME NOKTASI YAPTI

Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile ormandaki tüm sokak hayvanlarını beslediklerini ifade eden hayvansever Mehmet Çiller, “Büyükşehir Belediyesi’ne Düzlerçamı ormanına 21 tane üzeri kapalı besleme merkezi yaptırdık. Her gün 2-3 saat eşimle birlikte besleme yapıyoruz. Son zamanlarda mama fiyatları çok arttı. Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz çok yardımcı oluyorlar. Bu hayvanlar da Allah’ın verdiği canlar. Yaşamaları lazım” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kar Altında Doğal Yaşam

Ankara’da etkili olan kar yağışı Keçiören Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’ndaki canlılarla birlikte renkli görüntülere sahne oldu. Atatürk Botanik Bahçesi içinde yer alan ve yüzlerce canlıya ev sahipliği parktaki canlılar kar altındaki halleriyle kartpostallık görüntüler ortaya çıkardı.

 

Yaz-kış ziyarete açık olan Doğal Yaşam Parkı’nda ailelerin ve çocukların stresten uzaklaşma fırsatı bulduğunu söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Vatandaşlarımız ve çocuklarımız yenileyerek hizmete sunduğumuz Doğal Yaşam Parkı’mıza gelerek stresli yaşamdan bir nebze de olsa uzaklaşıyorlar. Karın yağmasıyla birlikte de, beyazın ve canlılarımızın güzelliği keyifli bir seyir ortamı sunuyor. Çocuklarımız burada doğal yaşamı ve hiç görmedikleri canlıları tanıma fırsatı buluyorlar.” dedi.

 

Onlarca türden canlıya ev sahipliği yapan Keçiören Belediyesi Doğal Yaşam Parkı ailelerin ve çocukların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Tabiatla iç içe vakit geçirmek isteyenler Doğal Yaşam Parkı’nda; keçi, tavuk, eşek, midilli, valabi, kanguru, maymun, ceylan, emu kuşu, Ankara keçisi, tavus kuşu, sülün, lama, geyik ve kanatlı hayvanlardan oluşan birçok türde canlıyı görme fırsatı buluyor. ​

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı