KÜÇÜKÇEKMECE'DEN KADINLARA İLHAM VEREN PROJE EKİP İLK İŞLETMESİNİ AÇTI!

 

JANA Sosyal Girişim ortaklığı ile hayata geçirilen, Dünya Bankası ve GIZ'in hibe desteğini alan S. S. Etkin Kadın İş Platformu (EKİP)Küçükçekmece Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Küçükçekmece Belediyesi’nin desteğiyle ilk işletmesini açtı.

 

Dayanışma ekonomisinin kalıcı olmasının ön koşulu sürecini tamamlayan EKİP kadınları, kooperatifleşme ile birlikte ekonomik ve sosyal yaşamdaki potansiyellerini harekete geçirdi.

 

Hibe desteğiyle açılan Lagün Kafe’de Türk vatandaşı ve mülteci kadınlardan oluşan 31 kadın iş sahibi oldu. Kafenin farklı alanlarında çalışan kadınlar, istihdama katılarak, ev ekonomisine katkı sağlıyor.

 

Küçükçekmece Sultanmurat Mahallesi’nde  Belediye Başkanı Kemal Çebi’nin  açılışını yaptığı kafeye belediye meclis üyeleri, muhtarlar, birim müdürleri, siyasi parti ilçe temsilcileri, kadın kolları, sivil toplum kurumları ve Küçükçekmeceliler katıldı. Oyuncu, sunucu ve sağlıklı yaşam koçu Açelya Akkoyun da açılışa katılarak,  kadınların sevincine ortak oldu.

 

Başkan Kemal Çebi: Kadınlara hizmet anlayışımız var

Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, “Kadınların iş gücüne katılımı, kendi sosyo-ekonomik durumlarını geliştirecek, toplumda etki yaratacak değişim için çalışıyor, onları dinleyerek, ihtiyaç ve önceliklerine göre projelerimizi hayata geçiriyoruz.  2020 yılında kuruluşu ile ilgili çalışmalarına başladığımız Etkin Kadın İş Platformu Küçükçekmece Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi kısa adıyla EKİP’in sadece İstanbul değil, Türkiye için örnek bir dayanışma ekonomisi modeli olacağına inanıyorum.  Kadınlara sosyal ve ekonomik etkinliklerini artırmak için alan yaratan kooperatifler kadınların güçlenmesi ve kalkınması için son derece önemlidir. Kooperatiflerin en büyük sorunlarından biri kurulduktan sonraki yönetim süreçleri olmuştur. Finanstan, e-ticarete, üretimden, tanıtıma birçok konuda aldıkları eğitimlerle geçen iki yıl sonunda EKİP bugün; piyasada rekabet gücü olan, kooperatif prensiplerini kullanarak ekonomik özgürlüğü elde eden, çalışan “gerçek üreticiler” olarak karşımızdalar. EKİP’in ilk iktisadi işletmesi olan Küçükçekmece LAGÜN Cafe ve Restorant ile bir çok kadına ilham olacağına inanıyorum” diye konuştu.

 

 Şeyma Gökbayrak: Şubeleşmek istiyoruz

İlerleyen zamanlarda şubeleşmek istediklerini ve işin aile ekonomisine katkı sağladığını anlatan Mutfak Şefi Şeyma Gökbayrak, "12 yıldır aşçılık yapıyorum, şuan EKİP'le beraber çalışıyorum. Küçükçekmece Belediyesi ile beraber kafemizi açıyoruz. Biz toplamda 31 üyeyiz, 15 Türk, 21 Suriyeli mülteci kadınımız var. 15 kadın aktif olarak çalışıyor, 10 tane Suriyeli kadın ise Türkçe dersi alıyor. Eğitimleri bittikten sonra bizimle beraber çalışacaklar. Kendi paket ürünleri, salatımızı ve kafe kısmını yöneteceğiz. Catering işiyle devam ediyoruz bir yanda. Belediye başkanımıza teşekkür ederim. Yerimizi istihdam etti, elektrik, su ve doğalgazımızı karşılama noktasında yardımcı oluyorlar. Kadınlar ailelerine eşlerine destek olmaları için günlük ücretlendirme yaparak, yaptığımız gıda ve ürünlerden evlerine götürerek destek sağlıyor" dedi.

 

Rahda Hicazi: Vücudun neye ihtiyacı varsa onu üretiyoruz

Kafede gıda mühendisi olarak çalışan Suriyeli Rahda Hicazi, "Ben gıda mühendisiyim, burası sağlıklı bir yer. İnşallah herkesin sağlıklı bir yemek alışkanlığı olacak. En önemlisi vücudun neye ihtiyacı varsa onu burada yapıyoruz. Burası tamamen kadınlardan oluşuyor. Hepimiz burada çalışarak, aileye katkı ve destek veriyoruz" diye anlattı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Salihli Ticaret ve Sanayi Odası 2018 ve 2019 yıllarında en çok kurumlar ve gelir vergisi ödemiş olan, ihracatta ve istihdamda ilk 10’a giren üyelerine düzenlenen bir törenle plaket takdim etti. Oda ayrıca 40 yıllık üyelerini de onurlandırdı.

 

Her yıl bir önceki dönemde başarılı olmuş üyelerini ödüllendirmeyi bir gelenek haline getirmiş olan Salihli Ticaret ve Sanayi Odası, pandemi nedeniyle yapılamamış olan ödül törenlerinden ikisini bir arada düzenledi.

 

Lidya Sardes Otel’de gerçekleştirilen ödül gecesine Salihli Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, Manisa SGK İl Müdürü Buket İnce, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli İİBF Dekanı Prof. Mahmut Kargın, Salihli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Balık, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Mehmet Üçbaş, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Mesut Doğan, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Doğukan Karaaslan,  Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, İş Kur Salihli Şube Müdürü Huriye Özcan, İlçe SGK Müdür Yardımcısı Feyzullah Akdeniz, Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Erdal Tunca, OSB Başkanı Mehmet Demir ve Vergi Dairesi Müdürü Talip Kara katıldı.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende konuşma yapan Salihli TSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yüksel, kayıt dışılığın hala yüzde 35-40’lar düzeyinde olduğu ülkemizde dürüst çalışan, vergisini hakkıyla ve zamanında ödeyen iş dünyası temsilcilerini onore etmek için bu töreni bir gelenek haline getirdiklerini belirtti.

 

İş dünyasının en önemli sorununun kalifiye eleman eksikliği olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Bir tarafta genel işsizlik yüzde 12 oranıyla 3 milyon 919 bin kişiye ulaşmış, bir tarafta eleman bulamama sorunu. Demek ki gençlerimizi ihtiyaçlar doğrultusunda yetiştiremiyoruz. Ülke olarak bu sorunu çözmek zorundayız” dedi.

 

OSB’de boş yer kalmadı

Salihli Organize Sanayi Bölgesi’nin ikinci kısmında boş arsa kalmadığını ve kısa zaman sonra Manisa OSB’den sonra bölgedeki en büyük ikinci OSB durumuna gelmesinin beklendiğini vurgulayan Yüksel, “2021 yılı ihracatımız 266 milyon Dolar’a ulaştı. İthalatımız da 23 milyon Dolar seviyesinde. Bu alanda Salihli çok iyi bir örnek haline geldi.” şeklinde konuştu.

 

Ekonomide girdilerin yüksek fiyat artışlarından kaynaklanan büyük sorunlar yaşandığını, buna rağmen iş dünyası olarak umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmadan işlerin gelişmesine odaklandıklarını belirten Yüksel, sorunların çözüldüğü, ekonomiye güvenin arttığı, istikrarlı bir Türkiye özlemini dile getirdi.

 

Kriz bir fırsat olabilir

Ödül töreni öncesi bir konuşma yapan Salihli Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, her alanda gelişmesini sürdüren Salihli’nin, Anadolu’nun üretim üssü haline gelmekte olduğunu ifade etti. Sağlam, kadim tarihinin yanı sıra yer altı ve üstü zenginlikleri, üretim ve tüketim ve lojistik merkezlerine yakınlık gibi pek çok avantajı bulunan Salihli’nin gelişmesinde gayretli girişimcilerin katkısının büyük olduğunu kaydetti.

 

Kaymakam Sağlam, dünyanın büyük bir değişim ve gelişim içinde bulunduğunu, krizlerin yeni fırsatları da beraberinde getirdiğini sözlerine ekledi.

 

Ödül töreninde 2018 ve 2019 yıllarında en çok kurumlar vergisi ve en çok gelir vergisi ödeyen, en çok ihracat yapan, en çok istihdam sağlayan ilk 10 kişiye; Salihli TSO’ya 40 yıldır üyeliğini devam ettiren üyeler de olmak üzere toplam 95 kişiye plaket takdim edildi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

200 yıllık şirket olma hedefiyle açıkladığı yeni yol haritasında geleceğin ekonomilerine açılan bir strateji benimseyen Borusan Grubu, “temel”, “yakın” ve “yeni” alanlarda büyümeyi hedeflerken kurumsal girişim sermayesi ile start-up’lara yatırım yapmayı odağına alıyor. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yetenek yönetimi konularında kapsayıcı projelere imza atan Borusan Grubu, dijitalleşmeye 2019-2021 döneminde 790 milyon TL’lik yatırım yaparken, önümüzdeki 3 yıl içinde bu miktarı ikiye katlamayı planlıyor.

 

2021 yılı finansal tablolarını açıklayan Borusan Holding, bir önceki yıla kıyasla finansallarını güçlendirmeye devam etti. 2020 yılında 26 milyar TL olan net konsolide cirosunu 2021 faaliyet döneminde 47 milyar TL’ye yükseltti. FAVÖK’ünü ise 2,6 milyar TL’den 5,1 milyar TL’ye yükselten Borusan, 2022-2024 döneminde 12 milyar TL yatırım yapmayı planlıyor. 

 

Pandemi gibi zorlu ve belirsizliklerle dolu bir dönemi başarıyla geçirdikten sonra yüksek performans sergilediklerini vurgulayan Borusan Holding Grup CEO’su Erkan Kafadar, “2021 yılı hem finansal açıdan güçlü başarıların yaşandığı, hem de 200 yıllık şirket olma hedefiyle yeni bir yol haritası belirlediğimiz önemli bir yıl oldu” dedi. Kafadar “Bu hedefe doğru ilerlerken günümüzü yakalamakla kalmayıp geleceğin iş modellerini, yeteneklerini ve çalışma şekillerini öngörmeyi ve hayata geçirmeyi planlıyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmek için kendimize detaylı bir yol haritası çizdik. Geleceğin ekonomilerine açılan bu haritada öncelikle temel faaliyet alanlarımızı dönüştürüp geliştireceğiz. Sonraki rotamız yakın faaliyet alanlarında büyüme olacak. Bir sonraki adımımız elimizdeki kıymetli birikimi kullanarak yeni faaliyet alanlarına doğru ilerlemek olacak. Büyüme yaklaşımımızın son aşamasında farklı bir yapı altında konumlandıracağımız kurumsal girişim sermayesi bulunuyor. Büyüme potansiyeli olan işlere bu çatı altında yatırım yapacağız. Bu amaçlarımıza giden yolda en önemli araçlarımız ise dijitalleşme, yetenek yönetimi ve sürdürülebilirlik yaklaşımımız olacak” dedi.

 

Büyüme yaklaşımında 4 ana odak

Yeni yol haritasında öncelikle temel faaliyet alanlarını dönüştürüp geliştirecek olan Borusan, böylece Grubu çağın ihtiyaçlarına göre dönüştürerek sağlam bir temel inşa etmiş olacak. Borusan’ın hem yenilenebilir enerji hem üretim alanındaki büyüme yatırımları tam hızıyla devam ederken, şirketleri geleceğe hazırlayacak stratejik hedeflere de planında yer veriyor. Bu kapsamda geleceğin enerjisi; temiz ve yenilebilir enerji alanındaki faaliyetlerine 100 MW’ın üzerinde yeni kapasite ekleyerek büyümeyi hedefliyor. 

 

Üretim alanındaki çalışmaları arasında ABD ve Romanya boru yatırımları bulunurken Grup şirketlerinden Borusan Mannesmann, gerçekleştireceği yeni yatırım ile ABD’de de hizmet alanını genişletmeye hazırlanıyor. İlk etapta yaklaşık 50 milyon dolar olarak öngörülen yeni yatırım ile ABD’de faaliyet gösteren bağlı ortaklığı Borusan Mannesmann Pipe US’in boru üretim kapasitesi 400 bin tona ulaşacak. 

 

Bu büyümelere ek olarak iş makinelerinde müşterilerine sunduğu inovatif saha çözümlerini daha da geliştirip büyütecek olan Borusan, elektrikli araçlar başlığında da önemli çalışmalara imza atıyor. 

 

Yakın faaliyet alanlarında da büyümeyi hedefleyen Borusan, ana faaliyet alanlarındaki güçlü yetkinliklerini kullanarak büyüme fırsatlarını değerlendirecek. Otomotiv sektöründe yeni iş fırsatlarını takip eden Grup, yatırımcısına yüksek değer yaratma potansiyeli sunan yenilikçi iş modellerini süreçlerine entegre ediyor. Otomotiv, bağımsız ikinci el, yedek parça & servis, kiralama, yeni nesil komponent üretimi alanları önemli fırsatlar sunarken dijital müşteri deneyimi de öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor. Bugün enerji alanında ise Türkiye sanayicisinin yeşil dönüşümünde öncü enerji çözümleri sağlayıcısı olabilme fırsatları bulunuyor. Bu alanlarda, dijitalizasyon ve karbonsuzlaşmayı destekleyici iş modelleri üzerinde çalışılıyor. 

 

Bugüne kadar farklı alanlarda elde ettiği deneyim ve birikimi kullanarak yeni faaliyet alanlarına açılacak olan Borusan, yeni iş alanlardaki fırsatları da değerlendiriyor. Ana portföyün ulaştığı boyut ve gücü itibarıyla yeni alanlara açık olduklarını belirten kurum, yatırım yapacağı alanları analiz ederek sürdürülebilir, fark yaratabilecekleri, büyüme ve ihracat odaklı, sanayi tabanlı yeni alanlarda organik ve inorganik yatırım fırsatlarını değerlendiriyor. 

 

Borusan ayrıca, kurumsal girişim sermayesi ile dış inovasyon ekosisteminden faydalanmayı amaçlayarak, bugünkü portföyünün ölçeği içinde farklı bir risk/getiri profiline sahip, gelecek trendlere uyumlu işlerden oluşacak dinamik bir portföyü ayrı bir yapı altında geliştirmeyi amaçlıyor. Bu hedefe giderken Grubun bilgi birikimini kullanarak değer yaratacaklarını belirten Kafadar, bu alandaki hazırlıkları tamamladıklarını belirtti. Kafadar, odak alanları olarak mobilite, tedarik zinciri ve lojistik, iklim teknolojileri ve enerji başlıklarını belirlediklerini ve girişimlere yatırım çalışmalarına bu yıl içinde başlayacaklarını duyurdu. 

 

İklim, insan ve inovasyon odaklı gelecek hedefleri

2020 yılında sürdürülebilirlik çalışmalarını çok daha kapsayıcı bir şekilde güncelleyen Borusan, iklim, insan ve inovasyon odak alanlarında bütünleyici çalışmalar yürütüyor. Grup genelinde iklim odağında 2030 yılında karbon nötr olmak, su tüketimini azaltmak hedeflenirken temiz ve yenilenebilir enerji portföyü oluştururken karasal yaşamı desteklemek amaçlanıyor. Bununla birlikte sürdürülebilir satın alma politikası devreye alınırken bertarafa giden atık oranının yüzde 50 düşürülmesi hedefleniyor. İnsan başlığında yeteneği elde tutmak ve geliştirmek, istenmeyen kayıpların önüne geçmek, en çok tercih edilen işveren olmak, kadın lider ve çalışan oranını artırmak öne çıkan konu başlıklarından. İnovasyon başlığında ise inovatif, sürdürülebilir iş modelleri yaratmak hedeflenirken start-up’lara yatırım yapılması planlanıyor. 

 

2022-2024 döneminde 2 katına çıkan dijital yatırımlar

Dijital alandaki yatırımlarına pandemiden önce başlayan Borusan, gelişen teknoloji ve dijitalleşmeyi iş süreçlerine entegre ederek verimliliği artırıyor. 2019-2021 yılları arasında dijitalleşmeye 790 milyon TL yatırım yapan kurum, önümüzdeki 3 yıl içinde de bu yatırım miktarını ikiye katlamayı hedefliyor. Dijitalleşmede müşteri ve iç süreçlere odaklanan Borusan, benzersiz müşteri deneyimi sunmaya yönelik yatırımlar yapıyor. Geliştirilen iş modelleri ve kendi iç süreçlerini iyileştirmek için dijitalin sunduğu fırsatları değerlendiren kurum, bu iki amacına hizmet edecek tüm dijital teknolojileri yapay zekâ, robotlar, mobil uygulamalar ve artırılmış görselliği iş süreçlerine entegre ediyor. 

 

İnsanı merkezine alan Borusan Kültürü

78 yıldır insanı merkezine alan ve insan sayesinde başarıya inanan Borusan, hayata geçirmekte olduğu “Borusan Kültürü” projesiyle nesiller boyu var olup fayda yaratmayı amaçlıyor. Borusan’ı bugünlere getiren kültürü günümüz ihtiyaçları ve gelecek öngörüleriyle geliştirmek ve geleceğe taşımak üzere yola çıkan kurum, Borusan kültürünü çalışanlarına, müşterilerine, topluma ve çevreye fayda yaratma anlayışıyla genişletiyor. Bu kapsamda 1 Ocak 2022 itibarıyla yeni düzen çalışma modeline geçen Borusan, yeni düzende işin uzaktan çalışmaya hazır ve uygun olma durumuna göre Yerinde Çalışma, Hibrit Çalışma ve Uzaktan Çalışma olmak üzere 3 farklı çalışma modelinde çalışmalarını sürdürüyor.

 

İlk notadan beri sanatın destekçisi

Kurulduğu günden bugüne, 78 yıldır sanata verdiği desteği sürdüren Borusan, bu sene desteklerini İstanbul Müzik Festivali’nin ana sponsoru olarak taçlandırıyor. Borusan Kocabıyık Vakfı, Borusan Sanat ve Borusan Contemporary ile eğitim, kültür ve sanatı merkezine alan kurum, bu alanlara verdiği desteği kesintisiz devam ettiriyor. 50 yıldır gösteri ve festival sponsoru olarak İKSV’nin yanında olan Borusan, İstanbul Müzik Festivalinin 50. yılında ana sponsor olarak kültür ve sanatın geniş kitlelerle buluşmasına yönelik çalışmalara önemli bir destek verecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu yıl 5-31 Mayıs tarihleri arasında 11.si düzenlenen Türkiye’nin ilk gastronomi festivali Restoran Haftası’nda, İstanbul, İzmir, Bodrum, Denizli ve Gaziantep’teki seçili restoranlarda birbirinden lezzetli menüler ‘’Sürdürülebilirlik’’ teması ile gastronomi tutkunlarına sunulacak. Metro Türkiye ana sponsorluğunda, Dude Table tarafından gerçekleşen Restoran Haftası, her yıl olduğu gibi yine yeniliklere sahne oluyor. Bu kapsamda bu yıl ilk kez gerçekleşecek “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” ile Türk mutfağının ilham veren yetenekli genç şefleri, sürdürülebilirliği mutfaklarının ana disiplini haline getirme amacıyla yarışacak.

 

Gastronomiyle sosyal yaşamın tüm dinamiklerini bir araya getiren ve şehir yaşam kültürüne katkı sağlayan Türkiye’nin ilk gastronomi festivali Restoran Haftası’nın 11’incisi 5-31 Mayıs 2022 tarihleri arasında Dude Table tarafından ve Metro Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenecek. Bu yıl “sürdürülebilirlik” temasının ele alındığı Restoran Haftası’nda özellikle atıksız mutfağa dikkat çekiliyor. Lezzet severleri hem yemeğe hem de yeni deneyimler yaşamaya davet eden Restoran Haftası’nda, ‘’Sürdürülebilirlik’’ teması odağında bu yıl ilk kez “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” gerçekleştirecek. Yarışma kapsamında mutfağımızı geleceğe taşıyacak genç şefler, Türk mutfağının sürdürülebilirlik alanındaki elçileri olmak için yarışacak. 

 

Gastronomi Profesyonelleri Jüri Koltuğunda

Yarışmanın jürisi Gastronometro Direktörü Maximillian J.W. Thomae, Dude Table Gastronomi Ajansı Başkanı Funda İnansal, Gazeteci- Gastronomi Yazarı Ebru Erke ve Cooks Grove Kurucusu Şef Şemsa Denizsel’den oluşacak. 18-35 yaş arasındaki tüm genç şeflerin katılımına açık olan yarışmada, adaylar atıksız mutfak ilkeleri çerçevesinde ana yemek kategorisinde hazırladıkları yemek tariflerini online başvuru yaparak iletecekler. İletilen tarifler arasından seçilecek olan 10 aday, 4 jüri üyesi tarafından gastronomi üzerine aldıkları eğitim, mutfak deneyimi, atıksız reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik, Türk mutfağı ile olan ilişkileri gibi bir takım değerlendirme kriterleri doğrultusunda belirlenecek. Bu adaylar hazırladıkları tarifleri jüri tadımına sunmak üzere Gastronometro’ya davet edilecek. 

 

30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarını sürdüren ve sürdürülebilirliği tüm işlerinin merkezine koyan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng şunları söyledi:

 

“Türk mutfağının değerlerini korumak ve hak ettiği yere gelmesini sağlamak için çalışırken; mutfak kültürümüzü geleceğe taşıyacak olan genç şeflerimizin her zaman arkasında olmaya ve destekleyici projelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Ülkemizin gastronomik değerlerini tanıtan ve geliştiren, geleneksel lezzetlerimizin unutulmasını önleyen ve kültürümüze katkıda bulunan her türlü girişimi desteklemeye çalışıyoruz. Metro Türkiye olarak bu vizyonumuz doğrultusunda, Restoran Haftası’nın ana sponsorluğunu bu yıl bir kez daha üstlenmekten ve genç şef yarışmasını desteklemekten mutluluk duyuyoruz. İnanıyoruz ki ülkemizin değerlerini sürdürülebilir mutfaklar yaratarak geleceğe taşıyacak Türk mutfağının sürdürülebilirlik genç elçileri, 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nda diğer genç şeflere ilham kaynağı olacak ve mutfağımızı hak ettiği yere getirme yolunda başarılı adımlar atacak. Genç şeflerimize şimdiden başarılar diliyor, Restoran Haftası’nın bu yıl da çok keyifli, öğretici ve bilinçlendirici geçmesini diliyorum.” 

 

Metro Türkiye’den Genç Şeflere Yurtdışında Eğitim Hakkı

Metro Türkiye, Türk mutfağını sürdürülebilir hale getirmenin asıl yolunun bu mutfağın geleceği olan genç şeflerin sürdürülebilirliği mutfakta ana disiplin haline getirmesinden geçtiğini belirtiyor. “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” ile Metro Türkiye, sürdürülebilirliği genç şefler için bir motivasyon haline getirmeyi hedefleyerek, finale kalan 3 genç şefe sürdürülebilir mutfak odağında, Prag'da yer alan Metro platformunda eğitim hakkı verecek. 

 

Kazananlar Türk Mutfağı 2.0 Konferansı’nda Açıklanacak

Atıksız mutfak prensibiyle hazırladıkları reçeteleri ile jüri karşısına çıkan 10 aday arasından seçilen 3 şefin isimleri, 14 Mayıs’ta Feriye’de Restoran Haftası kapsamında gerçekleştirilecek olan Türk Mutfağı 2.0 Konferansı’nda açıklanacak. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Genç ihracatçılar işin geleceğine hazırlanıyor: EİB Export-Up'dan mezun olan 18 girişimciye sertifikaları verildi

 

İhracatta kadın ve genç temsili EİB Export-Up ile artıyor

 

Türkiye’nin ihracat odaklı ilk mentörlük programı EİB Export-Up ikinci dönemine hazırlanıyor

 

EİB sürdürülebilir ihracat için kadın ve genç girişimcilerin arkasında 

 

EİB’den kadın ve genç girişimcilere mentörlük ve kariyer gelişim desteği

 

Ege İhracatçı Birlikleri kadın ve genç girişimcilere mentör oluyor

 

Ege İhracatçı Birlikleri’nin EMCC (European Mentoring & Coaching Council /Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği) ve Turkishwin iş birliğiyle ihracata yeni başlayan ve ihracata adım atmak isteyen kadın ve genç girişimcilere yönelik EİB Export-Up Mentörlük Programı tamamlandı.

 

6 aylık mentörlük programını başarıyla bitiren mentör ve faydalanıcılara Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal tarafından sertifikaları takdim edildi.

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Toygar Narbay da sertifika törenine katılanlar arasındaydı.

 

Türkiye’ye rol model oldu

 

Yönetime geldikleri andan itibaren sürdürülebilirlik üzerinde yoğun olarak çalıştıklarını vurgulayan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, 2019’da Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında ilk kez dünyanın en büyük sürdürülebilirlik inisiyatifi BM Global Compact’a imza attıklarını hatırlattı.

 

“Global Compact’a üye olan ilk ihracatçı birliği olarak 8 Mart’ta da Global Compact ve UN Women ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri WEPs imzacısı olduğumuzu duyurduk. Ve o günden bugüne kadar Global Compact’ın öncelikli prensiplerinden biri olan; toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın işgücünün güçlendirilmesiyle ilgili birçok süreci yönettik. Bu sürecin en önemlilerinden biri; EMCC ve Turkishwin iş birliğiyle ihracata yeni başlayan ve ihracata adım atmak isteyen kadın ve genç girişimcilere yönelik 6 aylık Export-Up Mentörlük Programımızı başarıyla tamamladık. Export-Up’ın Türkiye’de gençlere ve kadınlara yönelik ihracat odaklı ilk mentörlük programı olduğunu vurgulamak istiyorum.  Bu yüzden ülkemizde rol model olduğunu düşünüyorum.”

 

EİB Export-Up Mentörlük Programı’nın ikinci dönemi 9 aylık süreci kapsayacak 

 

Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal, EİB’nin faaliyetlerini sürdürülebilir ihracatı geliştirmeye yönelik kurguladığını söyleyerek, “Ana misyonumuz sürdürülebilir ihracat artışıyla birlikte firmalarımızın ihracat ve pazarlama stratejilerini geliştirmelerine destek olmak. Biz bu hedefimize ancak kadın ve genç girişimcilerimizin sayısını artırarak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak ulaşabileceğimize inandık. Mentör ve faydalanıcılardan alınan geribildirimler doğrultusunda “Geleceğin ihracatçıları deneyimin gücüne inanıyor….” Sloganıyla başlattığımız EİB Export-Up Mentörlük Programı’nın ikinci dönemi geliştirilmiş içerikleriyle Mayıs ayında 9 aylık bir süreci kapsayacak bir şekilde başlatılacaktır. İlk programda 18 eşleşme gerçekleşti. Tekstil, hazır giyim, gıda, doğal taş, endüstriyel tasarım ve teknoloji alanında ihracata başlamak isteyen kadın ve genç girişimcilerimize; başta Koordinatör Başkanımız Jak Eskinazi olmak üzere, Birliklerimiz Başkan ve Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu üyeleri tecrübeleriyle rehberlik ettiler.” dedi.

 

Export-Up ülkemizi büyütecek

 

Turkishwin Kurucusu Melek Pulatkonak, “Bu programın ilk mezunları birkaç sene sonra mentör olarak aramızda olacak. EİB’nin Türkiye’de İhracatçı Birlikleri içinde ilk kez bunu düzenlemesi gurur verici. Bu aynı zamanda müthiş bir ekip çalışmasıyla gerçekleşti. Bu ağ yıllar sonra yüzlerce kişinin içinden geçtiği, yeni girişimcilerin kazanıldığı, ekonomiye ve istihdama katkısının olduğu gibi İzmir’i ve ülkemizi de büyütecek.” diye konuştu.

 

 

Türkiye’de kadınların girişimcilik oranı birçok ülkeye göre çok yüksek

 

EMCC TR 2018-2021 Dönem Başkanı ve Evolve Leadership and Coaching Kurucusu Evrim Yerli, “Kadın ve gençlerin ekonomiye ve üretime katkısı çok önemli. Verilere baktığımızda kadın istihdamı gittikçe düşüyor. Ancak Türkiye’de kadınların girişimcilik oranı birçok ülkeye göre çok yüksek. Kadınlara açılacak en önemli kapı girişimcilik kapısı. Kadınların girişimci olması daha çok teşvik edilmeli. EİB’i profesyonel yaklaşımı, uluslararası standartlarda bu konuyu ele almaları, titizlikle mentör ve faydalanıcı eşleşmelerini yapmalarından dolayı tebrik ediyorum.” dedi.

 

Mentörlerimiz en ince detaya kadar geri bildirimlerde bulundu 

 

Faydalanıcılardan Ece Er Aydın, “Görüşmeler her zaman devam etmeli. Mentörlerimizin bize aktardıkları bilgiler ve tecrübeler için çok şanslıyız. Mentörlerimiz en ince detaya kadar geri bildirimlerde bulundu ve her konuda akıl danışabildik. Çok faydalı bir platform ve bütün mentörlerimiz çok yüreklendiriciydi. 6 aydan daha uzun sürmeliydi.” dedi.

 

İlk ihracat müjdesi

 

Faydalanıcılardan Fırat Koloğlu ise EİB proje ekibinin takibinin gerçekten çok başarılı olduğunu, geri bildirimleri düzenli olarak takip ettiklerini söyledi.

 

“Programın ikinci bölümü için geliştirilmesi gereken yönleri tespit ettiler. EİB gerçekten çok titizlikle çalıştı. Hatta bugün ilk ihracatım için anlaşmalarımı tamamladığımın müjdesini vermek istiyorum.”

 

Mentörümün tavsiyeleri ve doğru yönlendirmeleriyle Fransa’da bir firma ile anlaştık

 

Faydalanıcılardan Betül Buzludağ Aydemir, “Eşleşmeler gerçekten bu kadar güzel olabilirdi. Mentörümle çok güzel bir uyum yakaladık. Titizlikle yapılan bu eşleşmeler için EİB’e teşekkür ediyorum. Mentörümün tavsiyeleri ve doğru yönlendirmeleriyle Fransa’da bir firma ile anlaştık. Onların üretimlerini gerçekleştireceğiz. Program kapanmış olsa da bizim mentörlük ilişkimiz devam ediyor.” diye konuştu.

 

Mentörüm sayesinde büyük bir hatadan son anda döndük

 

Faydalanıcılardan Yasemin Akar, “İhracat çok zorlu bir süreç, böyle bir programı kurguladıkları için çok teşekkür ediyorum. Mentörüm sayesinde büyük bir hatadan son anda döndük. İhracat odaklı mentörlük programlarının devamının gelmesini diliyorum.” dedi.

 

EİB Export-Up Mentörlük Programı’nda yer alan tüm mentörler, faydalanıcılar, paydaşlar ve proje ekibi için hazırlanan doğa dostu sertifikaların yanı sıra EİB Hatıra Ormanı’na 500 adet fidan bağışlandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencileri yeni bir sosyal sorumluluk projesi daha geliştiriyor. Genç iletişimciler, “Kalabalığın Renkleri” projesi ile hedef kitlelerinin kalıplaşmış algılarını değiştirerek, empati yeteneklerini güçlendirmeyi ve kalıcı bir bilinç oluşturmayı hedefliyor.

 

EÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidaye Aydan Bilgilier yürütücülüğünde hazırlanan projenin ekibi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 2’nci sınıf öğrencilerinden oluşuyor. Etkinliğin çevrimiçi olarak düzenlenmesi planlanıyor.

 

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bilgilier, “Öğrencilerimiz ile birlikte projemizin hedef kitlesi olan 18 – 25 yaş arasındaki gençlerin ötekileştirmeye yol açan dil, giyim, beslenme ve cinsiyet gibi kalıplaşmış algılarını değiştirmeyi ve empati yeteneklerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kitlemize kalabalığın içindeki farklı renklere odaklanmamız gerektiğini ve bu renklerin normal birer toplumsal olgu olduğunu anlatmak için yola çıktığımız bu projede, kalıcı bir bilinç oluşturmak istiyoruz. Bu sayede gençlerimizin daha olumlu ve anlayışlı bir düşünce yapısına sahip olarak, insani ilişkilerini daha doğru bir şekilde sürdüreceklerini düşünüyoruz” dedi.

 

Etkinlikte proje ekibi tarafından yapılacak sunumlar ve anketlerin yanı sıra; profesyonel konuşmacılar konuk edilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kütüphaneler Haftası’nda, Büyükşehir Halk Kütüphanesi’ni en aktif kullanan ve en fazla kitap okuyan kitap dostlarıyla bulaşan Başkan Büyükakın;

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İstinye Üniversitesi (İSÜ), işitme ve görme engelli öğrencilerin Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavlarına (E-KPSS) daha iyi hazırlanması için E-KPSS kursları projesini başlattı. Kurslarda gönüllü akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve idari personelin desteğiyle engelli öğrencilerin E-KPSS’ye hazırlanmalarına destek olunuyor. Ücretsiz şekilde öğrencilere sunulan ve 22 Nisan’da sona erecek kurslara başvurular alınmaya devam ediliyor.

 

İstinye Üniversitesi (İSÜ), işitme ve görme engelli öğrencilerin Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavlarına (E-KPSS) daha iyi hazırlanması için ücretsiz olarak eğitim verdikleri E-KPSS kurs projesini başlattı. Kurslarla gönüllü akademisyenlerin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve idari personelin desteğiyle engelli öğrencilerin E-KPSS’ye hazırlanmalarına destek olmak hedefleniyor. Aynı zamanda bu çalışmalara gönüllü olarak katılan üniversite öğrencilerinin özellikle toplumsal sorumluluk bilinci ve farklı bireylerle iletişim becerilerinin geliştirebilmelerine olanak tanımak amaçlanıyor.

 

İnternet üzerinden başvuruda bulunulabiliyor

21 Şubat’ta başlayan, İSÜ, Kabataş Erkek Lisesi ve İşaret Dili Tercümanları Derneği (İDTD), Türkiye Engelliler Federasyonu ve Türkiye Engelliler Konfederasyonu’nun iş birliğiyle hazırlanan ‘Sağırlar İçin E-KPSS Kursu’ 22 Nisan’da sona erecek. Ocak ayında başlayan, İSÜ, Altı Nokta Körler Derneği, Türkiye Görme Engelliler Derneği, Türkiye Engelliler Federasyonu ve Türkiye Engelliler Konfederasyonu’nun iş birliğiyle hazırlanan ‘Görme Engelliler E-KPSS Kursu’ da 22 Nisan’a kadar sürecek. Kurslara katılmak isteyen öğrenciler internet üzerinden form doldurarak katılım için başvuruda bulunabiliyorlar.

 

Engelli bireylerin topluma entegrasyonunu sağlamak amaçlanıyor

Kurslarda gönüllüler ‘online ders verme’, ‘işaret dili tercümesi’, ‘altyazı desteği’ ve ‘konu tarama testleri ve deneme sınavları desteği’ şeklinde farklı alanlarda destek veriyorlar. E-KPSS kursu projesi, aynı zamanda sağır bireylerin sosyal, kültürel, ekonomik, eğitim, mesleki hak ve menfaatlerini koruyup, geliştirmeyi; Sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerden gerçek anlamda faydalanabilmelerini, Karşılaştıkları ayrımcılığın ortadan kalkmasını, Engelli bireylere yönelik farkındalığı artırmayı ve engelli bireylerin topluma entegrasyonunu sağlamayı amaçlıyor.

 

Gönüllü akademisyenler ve öğrenciler destek oluyor

İstinye Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Birimi Sorumlusu Gülşah Şaştım, dezavantajlı durumdaki öğrencilerin E-KPSS’ye hazırlanmalarına destek olmak için bu projeyi başlattıklarını belirterek şunları söyledi:

 

“Sağırların ve görme engellilerin eğitimine uygun ve erişilebilir bir kurs bulunmuyor. Bu bireyler sınavlara hazırlanırken zorluk yaşıyorlar. İstinye Üniversitesi olarak bu öğrencilerin E-KPSS’ye daha iyi hazırlanması için onlara ücretsiz destek sağlayacak olan E-KPSS’ye hazırlık kursları projelerini başlattık. ‘Sağırlar İçin E-KPSS Kursu’ projesinde ders anlatımlarının İşaret Dili Tercümanları Derneği tarafından işaret diline çevirisi yapılıyor. İşitme cihazı kullanan bireyler için ise Kabataş Erkek Lisesi’nden gönüllü öğrencileri altyazı desteği sağlıyorlar. Kursumuzda beş gönüllü öğretmenimiz görev alıyor. İşaret Dili Tercümanları Derneği’nden beş gönüllü tercümanımız online derslerde öğretmenlerimize eşlik ederek işaret dilinde dersleri sağır öğrencilere anlatıyor. Kabataş Erkek Lisesi’nden iki öğretmen ve 145 öğrenci projemize gönüllü olarak destek oluyor. Şu ana kadar kursumuza 165 sağır öğrenci başvurdu ve kursa kayıtlarını yaptırdılar. ‘Görme Engelliler E-KPSS Kursu’ projemizde ise yedi gönüllü öğretmen görev alıyor. Üniversitemizden akademisyenlerimiz ve Eskişehir Fen Lisesi’nden öğretmenler gönüllü olarak eğitim veriyorlar. Şu ana kadar bu kursumuza ise 279 öğrencimiz kayıt yaptırdı.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Harran Üniversitesi’nin 30. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında Eğitim Fakültesi tarafından Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yer alan okul idarecilerine yönelik ‘21. Yüzyılda Değişen Okul Yöneticisi Rolleri: Eğitimin Geleceği’ semineri düzenlendi.

 

Şanlıurfa’da bulunan okul yöneticilerinin bilgi ve iletişim çağı gereksinimlerine uygun bilgi, ve donanımlarının geliştirilmesine yönelik olarak Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Fatih Karacabey tarafından 21. yüzyılda okul liderlerinin değişen rollerinin ve eğitimin geleceğinin tartışıldığı bir seminer verildi.

 

Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleşen seminere, İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Kurt, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Işık, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ramazan Atasoy, İl Milli Eğitim müdür yardımcıları, şube müdürleri ve okul yöneticileri katıldı.

 

Yaklaşık 500 okul yöneticisinin katıldığı ‘21. Yüzyılda Değişen Okul Yöneticisi Rolleri: Eğitimin Geleceği’ seminerinde Doç. Dr. Mehmet Fatih Karacabey; Eğitimde, okulda, sınıfta değişimi okumak, başkalarını anlamak, gerçekten bir değişim var mı, eğitimciler olarak bu değişimin neresindeyiz,  eğitim davamız nedir,  ne yapmak istiyoruz, okul teorimiz nedir,  okulun tarafları mutlu mu,  konu başlıklarında bir sunum gerçekleştirdi.

 

21. yüzyılda, okul yöneticilerinin çağın modern teknolojisine ayak uydurabilmesinin gerektiği vurgusunda bulunan Doç. Dr. Mehmet Fatih Karacabey sunumunda; “Dünyada ve ülkemizde teknolojik gelişmeler sürekli değişim içerisindedir. Bizler de günün şartlarına göre kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Eğitim ve yönetim anlamını, içinde bulunduğu çağdan alır. Eğitimin vizyonu, kendi sınırlarının ötesinde içinde bulunduğu medeniyetin iddiasıyla ilişkilidir. Medeniyet bir iddiadır. Eğitim bir kurum olarak bunun taşıyıcısıdır. Okullar bu iddianın gerçekleştirildiği stratejik örgütler, okul yöneticileri de stratejik liderlerdir. Dünyadaki değişimi okumak gerekiyor. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde eğitim ve okula ilişkin varsayımlarımızı yeniden düşünmemiz gerekiyor.  Bir işi doğru yapmakla doğru olan işi yapmak arasında fark vardır. Yeniçağın eğitim anlayışında temel hedeflerin ne olması gerektiği sürekli tartışılıyor. Biz de hedeflerimizi hep yüksek tutup çağın gereksinimlerine uymalıyız” dedi.

 

Program, soru cevap kısmının ardından Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Kurt’un, Doç. Dr. Mehmet Fatih Karacabey’e plaket takdim etmesiyle sona erdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı