Aylık arşivler: Haziran 2022

Kaleseramik Turkishtime Dergisi’nin “Ar-Ge İlk 250” listesinde yer aldı

Türkiye’nin seramik sektöründeki lider markası Kaleseramik, Turkishtime Dergisi'nin araştırmasına göre, 2021 yılında en fazla Ar-Ge harcaması yapan şirketler arasında 16 milyon 381 bin TL ile 165. sırada yer aldı.

 

Turkishtime Dergisi tarafından her sene, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından onaylı Ar-Ge merkezine sahip firmalar arasında yapılan araştırmada, “Türkiye'nin En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan Şirketleri” belirleniyor. 

 

Türkiye ihracat sıralamasındaki ilk 500 firma tarafından verilen bilgiler ve Borsa İstanbul şirketlerinin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptıkları açıklamalardan yararlanılarak hazırlanan araştırmada, bu sene savunma sanayisi, otomotiv ve teknoloji firmaları ön sıralarda yer aldı. Seramik sektörünün lider markası Kaleseramik, Ar-Ge'ye yapılan yatırımın önemine dikkat çeken, “2021 Yılı Ar-Ge Harcamalarına Göre En Büyük 250 Şirket”in belirlendiği listede, 16.381.160 TL ile 165. sırada kendine yer buldu.

Kaleseramik’in ‘Kale’si: Ar-Ge

Sektördeki öncü rolünü güçlü Ar-Ge çalışmalarıyla destekleyen ve 1973 yılında başlattığı ilk sistematik araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla, bugünkü Ar-Ge’nin temellerini atan Kaleseramik, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik odağıyla; atıkların önlenmesi, ham maddeden son ürüne malzeme ve süreç iyileştirmeleri, sektöre yön verecek inovatif ürünlerin tasarımı ve geliştirilmesi gibi birçok proje yürütüyor.

 

Kaleseramik Ar-Ge Merkezi; sektördeki ve dünyadaki teknolojik gelişmeler ışığında, yeni ve mevcut pazarlara öncü olmak vizyonuyla, müşterilerine yenilikçi ürünler ve çözümler sunmak ve üretim süreçlerinde son teknolojileri kullanmak üzere çalışmaktadır.

 

Ar-Ge vizyonu doğrultusunda, birçok proje yürüten Kaleseramik; maliyet, kalite ve verimlilik eksenli projeler, dijital uygulamalar için mürekkep ve fonksiyonel malzeme geliştirme projeleri, jeopolimer çevre dostu karo geliştirme, endüstri 4.0 uygulama projeleri ve sürdürülebilirlik altında, atıkların geri kazanımları, düşük karbon emisyonu için teknoloji geliştirme projeleri, hidrojen uyumlu fırın teknolojileri geliştirme gibi birçok farklı projelerini Ar-Ge faaliyetleri ile yürütmektedir.

 

Ar-Ge çalışmalarında T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ve TÜBİTAK’ın sağlamış olduğu ulusal ve uluslararası destek ve teşvik programlarını takip ederek, ilgili programlara başvurular gerçekleştirerek Ar-Ge teşviklerinden ve desteklerinden faydalanılmaktadır. Araştırma ve geliştirme projeleri yürütülürken yurt içi ve yurt dışı çeşitli üniversitelerden akademisyenlerle ve diğer firmalarla iş birliği içinde çalışmalarını gerçekleştirmektedirler.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Afrikalı alıcılar hazır giyim sektörünü bekliyor

Türkiye ekonomisini destekleyen sektörler için dünyanın en önemli fuarlarını organize etmeye devam eden CNR Holding, yaklaşık üç yıllık AR-GE çalışmasının ardından Afrika pazarına açılıyor. CNR, Afrika’nın İsviçre’si olarak anılan Ruanda’da, aralarında hazır giyimin de olduğu sektörler için 6 farklı fuar birden organize ediyor. 

 

Türkiye’nin en köklü fuarcılık şirketi olarak dünyanın en büyük fuar organizasyonları düzenlemeye devam eden CNR Holding, rotasını Afrika’ya çevirdi. CNR, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyanın yeni iş ilişkileri kurmak için çabaladığı Afrika’da 6 farklı sektörel fuar birden organize ediyor.

 

Hazır giyim sektörünün yeni rotası ‘’Ruanda’’

Ruanda Kalkınma Bakanlığı ile Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın tam destek verdiği CNR Holding’in Afrika’daki fuarlarından biri de hazır giyim sektörü için olacak. 18-20 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan Gateway to Afrika’da Hazır Giyim Ayakkabı ve Deri Fuarı, Ruanda’nın başkenti Kigali’de hayata geçirilecek. 54 Afrika ülkesinin kamu ve özel sektör kuruluşlarının satın almacı ve karar vericilerinin geleceği fuar, Türk hazır giyim sektörünün Afrika’daki en büyük ihracat kanalı olacak.

 

Fuar, Türkiye’nin en önemli hazır giyim firmalarının yanında markalaşmak ve ihracata yönelmek isteyen KOBİ’lerin de yoğun ilgisi ile karşılaşıyor. Afrika ile hazır giyim ticaretinin Ruanda’dan geçtiğini keşfeden firmalar, kıtanın genç nüfusuna da bu fuarla ulaşmak istiyor. Toplam 20 milyar dolarlık ihracat hacmi hedeflenen CNR fuarları, Afrika kıtasındaki ülkeleri tek tek dolaşarak bile ulaşılamayacak alıcıları, firmaların standına kadar getirecek.  

 

Ticaretin en kolay ve en az maliyetli yolu Ruanda’dan geçiyor

Türk hazır giyim markaları, 1 milyar 300 milyon nüfusu ile geleceğin pazarı olarak gördüğü Afrika’yı ticarette sağladığı eşsiz kolaylık ve fırsatlar açısından da tercih ediyor. Afrika’nın İsviçre’si olarak anılan Ruanda Cumhuriyeti, Afrika kıtasında ticaret yapmanın en güvenli ve kolay olduğu ülke konumunda yer alıyor. Ruanda’ya Afrika ülkelerinin neredeyse tamamının vizesiz girebilmesi, Türkiye dahil birçok ülkeye de kapıda vize kolaylığı sağlamasıyla, fuar katılımcıları ve ziyaretçileri için eşsiz fırsatlar sunuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Petrol Ofisi, PO Marine ve Madeni Yağlar ile POSIDONIA 2022 ve IBIA’da ilgi odağı oldu

Petrol Ofisi, denizcilik sektörünün uluslararası alandaki en önemli buluşma platformlarından biri olan POSIDONIA 2022’ye katıldı. Sahip olduğu altyapı ile Türkiye denizlerinin tamamında yakıt ikmali yapabilen öncü markalardan PO Marine ve Türkiye madeni yağlar sektörünün lideri Petrol Ofisi Madeni Yağlar ile Atina’da düzenlenen fuarda stant açan Petrol Ofisi, katılımcılardan yoğun ilgi gördü. 

Ayrıca küresel denizcilik sektörünün en önemli aktörlerini buluşturan “Yeni Bölgesel Dinamikler ve Yeşil Denizcilik Geleceğine Geçiş” başlıklı IBIA (Bunker Industry Association- Uluslararası Bunker Endüstrisi Birliği) konferansı da Petrol Ofisi’nin platin sponsorluğunda İstanbul’da gerçekleşti.
 Konferansın çok verimli geçtiğini belirten Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, “Pandemi nedeniyle uzun bir aradan sonra denizcilik ve yakıt sektörlerinin önemli oyuncularını bir araya getiren böylesine önemli bir organizasyona destek olmaktan çok mutluyuz. Petrol Ofisi olarak, sektörümüzün geleceğine ışık tutacak bu tarz organizasyonlara bundan sonra da ev sahipliği ve liderlik yapmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Türkiye akaryakıt ve madeni yağlar sektörlerinin geleneksel lideri Petrol Ofisi, Atina’da iki yılda bir düzenlenen ve Yunan denizcilik endüstrisi ile uluslararası taşımacılık uzmanları için en büyük buluşma platformu olan POSIDONIA 2022 Uluslararası Gemicilik Fuarı’na katıldı. 2020 yılında pandemi nedeniyle gerçekleştirilmeyen fuara bu yıl, armatörler başta olmak üzere uluslararası denizcilik sektörünün temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. 

 

6-10 Haziran 2022 tarihleri arasında düzenlenen fuarda, Petrol Ofisi de denizcilik yakıtlarındaki güçlü markası PO Marine ve Türkiye madeni yağlar sektörünün lideri Petrol Ofisi Madeni Yağlar ile fuarda stant açtı. 2021 yılında hem akaryakıt satışlarında hem de madeni yağlar ve kimyasallar sektöründeki liderliğini pekiştirerek sürdüren Petrol Ofisi, fuar kapsamında 5 gün boyunca stantlarında misafirlerini ağırladı. Katılımın yoğun olduğu küresel denizcilik buluşmasında PO Marine ve Petrol Ofisi Madeni Yağlar standı ziyaretçilerin odak noktası oldu.

 

PO Marine, Türkiye denizlerinin tamamında ikmal yapabilen öncü marka 

Denizcilik yakıtlarında Türkiye’nin en büyük altyapısına sahip PO Marine, ülkemiz denizlerinin tamamında yakıt ikmali yapabilen öncü marka konumunda bulunuyor. Transit ve iç pazarda sektör lideri olarak, Hopa’dan İskenderun’a kadar Türkiye’nin tüm sahil şeridi boyunca konumlandırılmış 8 deniz terminali ve 1 yüzer istasyonu ile denizcilik sektöründe müşterilerine en iyi hizmeti, en hızlı ve en güvenli şekilde sunuyor. 

 

17 deniz tankeri (barc) ile gerek yakıt gerekse de madeni yağlarda, ikmal ve üretim hizmetlerini bir arada sağlayan PO Marine, tüm hizmetlerini de Türkiye’de bir ilk olan Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi prosedürleri çerçevesinde yerine getiriyor. Gerçekleştirdiği rekor ikmal operasyonları ile başarı çıtasını her yıl daha da yukarı taşıyan PO Marine, yılda yaklaşık 50 bine yakın gemiye 1.000.000 tonun üzerinde yakıt satıyor. 

 

Madeni yağlardaki başarısını Chevron iş birliği ile daha da ileri taşıdı

Fuarda standı katılımcılardan büyük ilgi gören Petrol Ofisi Madeni Yağlar ise, 2021 yılında satış rakamını 148 bin tonun üzerine taşıyarak, sektör liderliğini geliştirerek sürdürdü. İç pazarın yanı sıra küresel pazarda da satışlarını güçlendirerek, 4 kıtada 33 ülkeye yaptığı madeni yağ ihracatını 11.000 tonun üzerine çıkarttı. Madeni yağlarda, yüksek üretim ve depolama kapasitesine sahip olan Petrol Ofisi Madeni Yağlar, Kocaeli Derince’deki fabrikasında yaklaşık 140 bin tonluk yıllık üretim ve 66 bin tonluk depolama kapasitesi ile 400’den fazla ürünün üretimini gerçekleştiriyor. 

 

Petrol Ofisi’nin Chevron ile 2014’ten bu yana devam eden denizcilik yağları iş birliğinin başarılı sonuçları iki marka arasındaki farklı iş birliklerini de beraberinde getirdi. Attığı adımlarla madeni yağlar alanındaki ürün gamını daha da genişleten Petrol Ofisi, ayrıca bölgenin en gelişmiş merkezlerinden biri olan Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi – POTEM ile de yenilikçi ürünler geliştirerek, pazara sunuyor.

 

IBIA konferansı Petrol Ofisi sponsorluğunda İstanbul’da gerçekleşti

Petrol Ofisi, aynı zamanda sektörü ilgilendiren önemli organizasyonlara da katkı sunmaya, destek olmaya devam ediyor. Sektör lideri, son olarak Bunker Industry Association (IBIA)- Uluslararası Bunker Endüstrisi Birliği’nin konferansına destek oldu. Armatörler, bunker alıcıları, önde gelen bunker tedarikçileri ve endüstri paydaşları ile yakıt sektörünün lider oyuncularını bir araya getiren IBIA konferansı, Petrol Ofisi’nin Platinum sponsorluğunda, 22 Haziran günü İstanbul’da düzenlendi. 

 

“Petrol Ofisi, bu tarz organizasyonlara liderlik yapmaya devam edecek”

“Yeni Bölgesel Dinamikler ve Yeşil Denizcilik Geleceğine Geçiş” başlığı altında gerçekleştirilen konferansta bir konuşma yapan Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, IBIA’nın önemi ve ele alınan konularla ilişkin şunları söyledi;

 

“Petrol Ofisi olarak, sektör ve sektör paydaşlarını ilgilendiren önemli organizasyonlara katkı sunmaya, destek olmaya devam ediyoruz. Bu etkinlik ile de sektör oyuncuları uzun bir aradan sonra, Petrol Ofisi ve IBIA konferansı altında tekrar bir araya geldi. IBIA, sektörün farklı alanlarında hizmet veren, hizmet alan aktörleri bir araya getirmesi açısında önemli bir organizasyon. Bu yıl İstanbul’da düzenlenen konferansta, yakıt ikmali ve denizcilik sektöründe karşılaşılan bölgesel zorluklar ve başarılar ile sektörün gelecekteki ilerlemesine dair konulara odaklanıldı. Alanlarında uzman yerel ve uluslararası katılımcılar, son aylarda yaşanan jeopolitik olaylar hakkındaki görüş ve ileriye dönük öngörülerini dile getirdiler. Denizcilik ve yakıt endüstrilerinin küresel petrol, nakliye ve yakıt pazarlarında meydana gelen bozulma ile nasıl başa çıkabileceğine ilişkin sunumların yapıldığı konferansta ayrıca; Karadeniz ve Akdeniz'i istikrarsızlaştıran kısa ve uzun vadeli gelişmelerin olası etkileri ele alındı. Bunların yanında yine IMO'nun 2030 ve 2050 hedeflerine yönelik ilerleme ve muhtemel ilave düzenlemeler değerlendirildi. Hem katılımcılar hem de sektörümüz ve paydaşlarımız açısından verimli bir konferans oldu. Gerek akaryakıt gerekse de madeni yağlar sektörünün lideri olarak, sektörümüzün geleceğine ışık tutacak bu tarz organizasyonlara bundan sonra da ev sahipliği ve liderlik yapmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sigorta Sektörü Teknik Zarara Rağmen Yüzde 74 Büyüdü

Sigorta sektörünün hızla büyüyerek finansal piyasalardaki ağırlığını daha da artıracağını belirten TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı: "Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak için sektör tüm gücüyle çalışmaya devam edecek. Devlet iç borçlanma senetlerine 30 milyar liralık talep oluşturulması mümkün.”

 

2022 yılının ilk çeyreğinde hayat ve emeklilik sigortalarının teknik kârı, geçen yılın aynı dönemine göre 25’lik artışla 806 milyon TL, mali gelirlerle birlikte net kârı ise 33 artışla 1,9 milyar TL oldu. Hayat dışı sigortaları ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 121 oranda düşerek 423 milyon TL teknik zararla sonuçlandı. Mali gelirlerle birlikte ise 85 oranında gerilemeyle toplam 264 milyon TL net kâr elde edildi. 

 

İlk çeyrek teknik sonuçlarını değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, son 10 yılda ortalama yüzde 15 büyüyen sigorta sektörünün önümüzdeki 5 yıl boyunca da büyümeye devam etmesini beklediklerinin altını çizdi. TSB’nin Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte hazırladığı “Türkiye Sigortacılık Sektörü Ekonomik Etki Analizi”nde sigorta sektörünün büyük potansiyeline dikkat çekildiği belirten Obalı sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

“Ülke ekonomimizin gelişmesine paralel olarak, sigorta sektörünün hızla büyümesini ve finansal piyasalardaki ağırlığının artmasını bekliyoruz. Türkiye sigortacılık sektörü penetrasyon oranının mevcut 2,2 oranından muadil ülkelerde gözlemlenen 4,5 seviyesine çıkması durumunda; sektörümüzün, ülkemizin millî gelirine ilave katkısı, dolaylı katkılarla birlikte 421 milyar TL’ye kadar çıkabilir. Bu ilave katkı millî gelirde 7,5 oranında büyümeye tekabül ediyor. Türkiye ekonomisine katma değer sağlamayı görevi bilen TSB olarak bu hedefimiz için sektör olarak tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

 

Sigortacılık sektörünün kârlılığını olumsuz etkileyen faktörlere rağmen prim üretiminde 74 civarında büyüdüğünü vurgulayan TSB Genel Sekreteri, sigorta sektörünün ekonomiye sunduğu fon desteğiyle de önemli bir güç olduğunu belirterek “Bu yönde uzun vadeli bonolara ihtiyacımız var. Sektör olarak katkı sunmaya hazırız. Devlet iç borçlanma senetlerine 30 milyar liralık talep oluşturabilmek mümkün” dedi. 

 

“Sürdürülebilir ekonominin güvencesi sigorta sektörü” 

Sigorta şirketlerinin fiyatlama politikalarını uygularken özellikle enflasyon ve kur etkisinin göz önünde bulundurulduğunun altını çizen TSB Genel Sekreteri şu değerlendirmelerde bulundu: 

 

"Nisan 2022 sonu itibarıyla, prim üretimi geçen yılın aynı dönemine göre 81 oranında artarak 49,4 milyar TL’ye ulaşan hayat dışı sigortacılıkta, ilk çeyrek bilanço döneminde teknik tarafta zarar ettik. Yürürlükteki trafik poliçe adedimiz 21 milyona yakın ve söz konusu dönemde, trafik branşında net hasar prim oranı 188, net bileşik rasyo ise 214. 

 

Şirketlerimizin yazdıkları her 100 TL prim için, hasar ödemeleri, tazminat karşılıkları, aracı komisyonları, genel giderler dâhil 214 TL gideri oluyor. Kasko branşında 2021 yılı ilk çeyreğinde 656 milyon TL teknik kâr elde edilirken bu dönem 599 milyon TL teknik zarar oluştu. Kasko’da net hasar prim oranı 126’ya yükseldi ve net bileşik rasyo 156 oldu. Bu zararın başlıca nedeni, sektörümüzün en önemli üretim kaynağı olan motor branşındaki maliyetlerin ciddi oranda artması. Maliyetler ile primlerin uyuşmadığı bir dönemi yaşıyoruz; maliyetler yüksek, primler düşük kalıyor. Trafik sigortalarının prim seviyelerinin hem geleceği koruması hem de gelecekte oluşacak bütün belirsizlikleri ortadan kaldırması lazım.

 

Yılın ilk çeyreğinde; enflasyon, döviz kurundaki dalgalanmalar, asgari ücretteki artışa bağlı yedek parça ve işçilik maliyetlerinin yükselmesi ile parça tedarikinde yaşanan sorunlar da ödenen tazminat tutarlarının, prim tutarlarının çok üzerine çıkmasına neden oldu. 

 

Öte yandan çiplerdeki tedarik sorununun 2022’de de devam edeceği öngörülüyor. Bu da otomotiv ve dolaylı olarak sigorta sektörünü olumsuz etkileyecektir. Diğer yandan, şirketlerimizin yükümlülüklerini karşılamak üzere yatırıma yönlendirdikleri aktifleri karşılığında elde ettikleri 25-30 bandındaki yatırım gelirleri, teknik zararların karşılanmasına yetmiyor. Bu çerçevede, ödenecek tazminatların olağanın üstünde artan maliyetlerinin karşılanması için asgari 30 milyar TL tutarındaki enflasyona endeksli yatırım araçlarının ihracı ve branşımızın sürdürülebilirliği için yeni işlerde uygulanan prim tavanlarının artırılması yerinde olacaktır. "  

 

"Primlerle elde ettiğimiz kaynak, hasar ödemeleriyle ekonomiye geri dönüyor"

Sektörün prim üretimlerinden elde ettiği kaynağı hasar ödemeleriyle ekonomiye geri kazandırdığına dikkat çeken Özgür Obalı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler güçlü birer ‘kara gün’ dostuyuz. Bunun en büyük göstergesi olan sektör şirketlerimizin aktif büyüklüğü, hayat dışı tarafta bir önceki yılın aynı dönemine göre 39 artarak 142 milyar TL’ye ulaştı.’’

 

Sektörün lokomotif branşları arasındaki sağlık sigortalarında da değinen TSB Genel Sekreteri şöyle konuştu: "Zarar yok ama teknik kârlılığın düştüğü bir gerçek. Yılın ilk çeyreğinde sağlık sigortasında şirketlerimiz 447 milyon TL teknik kâr açıkladılar. Geçen yılın ilk çeyreğinde bu alanda 682 milyon TL teknik kâr elde edilmişti. Öte yandan bu alanda net bileşik rasyo ilk çeyrek itibarıyla 117 seviyelerine yükseldi. Net hasar/prim oranına bakıldığında ise sağlıkta geçen senenin ilk çeyreğinde 74 olan oran, bu sene 89’a yükseldi." 

 

"Hayat sigortacılığı kâr etmeyi sürdürüyor"

Hayat branşında ise prim üretiminin Nisan 2022 sonu itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre 60 artarak 8,1 milyar TL büyüklüğe ulaştığını belirten Obalı şöyle konuştu: “Bu branşın teknik kârı ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 25 oranında artarak 806 milyon TL, mali gelirlerle birlikte ise net dönem kârı 33 artışla 1,9 milyar TL oldu. Kâr tutarındaki artışın primdeki artışın gerisinde kalmasının başlıca sebepleri, kâr marjı nispeten düşük olan karma hayat sigortası ürünlerinin genel hayat branşı pazar payındaki artışı ve 2022’de yürürlüğe giren kredi bağlantılı sigortalarda brütten iade uygulaması kapsamında artan matematik karşılıklar. Öte yandan bu alanda net hasar prim oranı 29, net bileşik rasyo 61 oldu.”

 

“BES yüzümüzü güldürüyor”

“Sigorta sektörü, ekonomiye sağladığı fayda sayesinde, kamunun üzerindeki yükü hafifletmek için kilit öneme sahip. Sigortalılık oranının artması, bu anlamda ülke ekonomisine doğrudan katkı sunuyor” diyen Genel Sekreter, Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) ivmenin başarıyla devam ettiğini belirtti. Obalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “BES’e ilgi ve sistemin büyümesi devam ediyor. Bunun en önemli nedeni de devletimizin sisteme olan teveccühü. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan destekler ülkemizde bulunuyor. Belki de ülkemiz finans sisteminin en önemli başarı hikâyelerinden biri olan ve 18 yıldır başarılı bir şekilde her geçen gün güçlenen Bireysel Emeklilik Sistemi’mizle gurur duyuyoruz. “

 

Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 31 Mart 2022 tarihli açıklamasına göre; BES ve OKS’de toplam 13,5 milyon katılımcıya; 26,5 milyar TL’si devlet katkısı olmak üzere 277,1 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşıldı. 18 yaş altı BES’te ise 2022 yılının ilk ilk çeyreğinde, katılımcı sayısı 284,6 bine ulaştı, fon büyüklüğü devlet katkısı dâhil 692,5 milyon TL’ye yaklaştı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Her 5 çocuktan biri Garanti BBVA Emeklilik ile BES’e adımını attı

18 yaş altı BES birinci yılını doldurdu

 

Emeklilik sektörü Temmuz 2022 itibarıyla, 18 yaş altı çocukların “Gönüllü BES“e dahil edilmesinin önünü açan düzenlemenin birinci yılını kutluyor. Geçen bir yıllık sürede Çocuklara BES’te toplam katılımcı sayısı sektörde 360 bin kişiye ulaştı. 18 yaş altı BES’te 208 milyon TL fon büyüklüğüne sahip olan Garanti BBVA Emeklilik, her 5 çocuktan birinin sisteme dahil olmasına ve erken yaşlarda birikim yapmasına katkı sağladı. 

 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, “Çocuklara BES uygulaması sektörümüzün uzun yıllardır beklediği bir gelişmeydi. 2021’de atılan adımla 18 yaş altı çocukların da bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi hem aileler hem de sektör açısından çok olumlu karşılandı. Devlet katkısının 30’a çıkmasıyla da Çocuklara BES’in avantajları daha da artmış oldu. 

 

Şirketimizde, 18 yaş altı BES katılımcılarının yaşlarına baktığımızda yoğunluğun yeni doğan bebeklerden geldiğini; kendisi için henüz BES başlatmamış ebeveynlerin ise çocuklarının geleceği için daha hızlı hareket ettiğini görüyoruz. Çocuklarına BES yaptırmayı tercih eden ebeveynler ise 40’lı yaşlarında… Genç yaştaki ebeveynler genelde küçük çocukları için BES başlatıyor ve bu da onların daha uzun bir sürede daha büyük birikimlere ulaşılabilmesi anlamına geliyor. Ayrıca küçük yaşta BES’e dahil olan çocuklar adına katkı payı ödemelerine başlanması üniversite yaşına geldiklerinde güzel bir birikime sahip olmalarını da sağlıyor. Örneğin yeni doğan bir bebeğe BES yapıldığında ve aylık 250 TL katkı payı ödendiğinde, çocuk 18 yaşına geldiğinde ortalama 100 bin TL birikim elde ediyor. Emekliliğe kadar birikim yapmaya devam edilirse yaklaşık 580 bin TL’ye ulaşılıyor. Katkı payını artırmak, fon dağılım değişikliğini piyasalara göre değiştirmek ve de 30 devlet katkısıyla daha büyük birikimlere ulaşmak da mümkün.

 

BES’te yeni uygulamaların gerçekleştiği ve katılımcının daha avantajlı olduğu dinamik bir dönemdeyiz. Ebeveynlerin bireysel emeklilik sistemine duyduğu güven de sektörün gelişimi açısından çok kıymetli. Yakın zamanda “BES’te Hediye Sertifika” uygulaması hayata geçti. Bu sayede dilediğiniz kişiye BES yaptırabiliyor veya zaten BES’i olan birinin birikimine katkıda bulunabiliyorsunuz. Bu uygulama aynı zamanda Çocuklara BES tarafı için güzel bir gelişme oldu. Örneğin yeğeninize, arkadaşınızın çocuğuna karne veya doğum günü hediyesi olarak BES yaptırabiliyor, BES’i varsa vereceğiniz harçlık yerine birikimine katkıda bulunup geleceği için güzel bir fayda sağlayabiliyorsunuz.  

 

Garanti BBVA Emeklilik olarak önümüzdeki dönemde 18 yaş altı BES’te 100 bini aşkın katılımcıya ulaşmayı hedefliyoruz. BES alanında sahip olduğumuz bilgi birikimi ve uzmanlığımızla, çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak isteyen aileler için de bu alandaki en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Parsa, “Bilimin ve sanatın ışığından ayrılmayın”

Ege Üniversitesi (EÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF ) ilk mezunlarını sektöre uğurladı. GSTMF 2021-2022 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, EÜ Kampüs Tören Şölen Alanında gerçekleştirildi. Törene Dekan Prof. Dr. Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Özlem Ataman, fakültenin akademik ve idari personeli, öğrenciler ve aileleri katıldı.

 

Törende konuşan Dekan Prof. Dr. Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, “Bugün burada fakültemizin ilk mezuniyet törenini gerçekleştirmenin mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Fakülte olarak Görsel İletişim Tasarımı Bölümünden mezun olan ilk öğrencilerimizi uğurlamak için bir aradayız. Öncelikle bu anlamlı günde bizlere katıldığınız ve sevincimize ortak olduğunuz için şahsım ve fakültem adına sizlere teşekkür ediyorum. Mezunlarımızın değerli aileleri, bizlere duyduğunuz güven, çocuklarınıza verdiğiniz destek için öncelikle sizlere teşekkürü bir borç bilirim. Zorluklarla yetiştirdiğiniz ve bu günlere gelmesinde her türlü fedakârlığı gösterdiğiniz evlatlarınızla gurur duyduğunuzu ve şu an en az onlar kadar heyecanlı olduğunuzu biliyorum. Başarıyla mezun olan öğrencilerimizin yanı sıra en büyük alkışı verdiğiniz emekler için sizler hak ediyorsunuz. Buradan sizleri içtenlikle kutluyor,  teşekkür ediyorum” dedi.

 

“Egeli olmayı her zaman kalbinizde taşıyacağınızı biliyorum”

Öğrencilere seslenen Dekan Prof. Dr. Parsa, “Sevgili öğrencilerimiz, eğitim hayatınızdaki önemli dönüm noktalarından biri olan üniversite eğitiminizi başarıyla tamamladınız. Dört sene boyunca zor ve meşakkatli bir yolda yürüdünüz, bir o kadar da eğitici, öğretici ve acı, tatlı bir öğrenim hayatınız oldu. Yeri geldi sorumlulukların altında zorlandığınızı hissettiniz, yeri geldi bilginin ve öğrenmenin hazzıyla üniversite öğrencisi olmanın güzelliklerini yaşadınız. Bu günden sonra yaşamınızda yetişkin bir birey olarak yeni bir evre başlıyor. Çok çalışarak ve üreterek, doğru yoldan ve erdemli insan olmanın gerekliliklerinden uzaklaşmadan, önünüzdeki kariyer basamaklarını hızla tırmanacağınıza inancım tamdır. Sanatın ve bilimin ışığından ayrılmayın. Ne sanat bilime sırtını dönebilir ne de bilim sanatın olmadığı yerde var olabilir. Sevgili öğrenciler, sizler bugün Türkiye’nin en köklü ve güçlü üniversitelerinden biri olan ve 1955 yılında kurulmuş Ege Üniversitesi’nden mezun oluyorsunuz. Burada yaşadıklarınız, öğrendikleriniz hayatınızın her aşamasında sizlere kılavuzluk edecektir. Egeli olmayı ve Güzel Sanatları her zaman kalbinizde taşıyacağınızı biliyorum. Her ne yaparsanız yapın Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri hep ışığınız olsun. ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ Bu düsturdan ayrılmayın dilerim” diye konuştu.

 

Fakülte birincisi Akın Zayim ise “Bizler fakültemizin ilk açılan bölümünün, ilk öğrencileriyiz. Görsel İletişim Tasarımı Türkiye’de adı yeni yeni duyulan farklı disiplinlerde birçok sanat ve tasarım alanını içinde barındıran bir bölümdür. Fakültemizin yarattığı yenilikçi gelenek ile bölümümüz şuan devlet üniversiteleri arasında birinci sıraya yerleşmiştir. Bizim başarılarımız fakültemizi güçlendirecek ve geleceğe taşıyacaktır. Bizlere ilham olan tüm değerli hocalarıma bizleri yetiştirdikleri ve hayatlarımıza tek tek dokundukları için çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

Törende; Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesinin 2021-2022 mezunları arasında dereceye giren öğrenciler ilan edildi. Dönem birincisi Akın Zayim, ikincisi Edanur Ayçağ Yümsel ve üçüncüsü ise Ece Hasbahçeli oldu. Dereceye giren öğrenciler mezuniyet belgelerini fakülte üst yönetiminin elinden aldı. Ayrıca törende İletişim Fakültesi öğrencisi Ayday Ömürbekova, Kırgız halkının geleneksel kültüründe önemli yeri bulunan komuz dinletisi gerçekleştirdi. Dinleti sonunda mezun öğrenciler, keplerini atarak mezuniyetlerini coşkuyla kutladılar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünya Gençleri İklim Krizini Konuştu

Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi dünyanın farklı ülkelerinden gelen gençleri ve genç diplomatları iklim krizi panelinde bir araya getirdi.  Gençler, ülkelerindeki duruma göre ve kendi bakış açılarıyla iklim krizini konuştular. 

  

Çankaya Belediyesi iklim krizi paneliyle dünya gençlerini ve genç diplomatları buluşturdu. . “Uluslararası Gençlik ve İklim Krizi” dünya gençlerini Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen panelde bir araya getirdi. Panele konuşmacı ve izleyici olarak Türkiye’nin yanı sıra Danimarka, Fransa, Avusturya, İtalya, Hollanda, Romanya, Kamerun, Azerbaycan, İsrail, Endonezya, Meksika, Amerika Birleşik Devletleri ve Peru’dan gençler katıldı. 

 

GENÇLER İKLİM KRİZİNİ NASIL GÖRÜYOR 

“İklim Krizi ve Gençlik Alanında Uluslararası Durum”, “Gençler İklim Krizinden Nasıl Etkileniyor?”, “Gençler İklim Krizi Konusunda Nasıl Eyleme Geçmeli?” konu başlıkları ele alındı. Gençler, ülkelerindeki değişimi, deneyimleri ve gözlemlerini katılımcılarla paylaştı.  Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika kıtalarından iklim krizinin ne boyutlara geldiğini ve nelere yol açtığını anlatan gençler, kendilerinin de bir genç olarak bu durumdan nasıl etkilendiklerini aktardılar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Menderes’te Bayramda tüm çocuklar gülecek

Menderes Belediyesi’nce hayata geçirilen “Bir Çocuk Da Sen Giydir” projesiyle ilçede bayramlık kıyafeti olmayan çocuk kalmayacak.

 

Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yaklaşan Kurban Bayramı öncesi ilçede ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına bayramlık kıyafet hediye ederek çocuklara büyük mutluluk yaşatıyor.

 

Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, “Tek amacımız çocuklarımızın Bayram coşkusundan mahrum olmaması” dedi.

 

Menderes’te bayramlık kıyafeti olmayan çocuk kalmayacak

Menderes Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışmalarına devam ediyor. Kültür ve Sosyal İşler müdürlüğüne bağlı ekipler Kurban Bayramı öncesi ihtiyaç sahibi yüzlerce ailenin talepleri doğrultusunda çocuklarına bayramlık giysi desteğinde bulunuyor.

 

Yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Kayalar, önceliklerinin sosyal belediyecilik anlayışı olduğunu ifade etti.

 

Çalışmalar kapsamında bayramda hiçbir çocuğun mağdur olmamasını amaçladıklarını ifade eden Başkan Kayalar, bayramlık kıyafet dağıtımı konusunda işleyişi şu şekilde özetledi:

 

“Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı ekip arkadaşlarım ihtiyaç sahibi ailelerimizin talepleri doğrultusunda ailelerimize, anlaşmalı olduğumuz mağazalarda alışveriş yapabilecekleri bir kupon veriyor. Ailelerimiz bu kuponlarla çocuklarına gönüllerinden geçen bayramlık kıyafetleri alarak çocuklarını mutlu ediyorlar. Biz de buna vesile olduğumuz için ayrıca mutlu oluyoruz.”

 

Başkan Kayalar, destek olmak isteyen vatandaşlara şu çağrıda bulundu:

 

“Bayramda ihtiyaç sahibi ailelerimize yardımcı olmak isteyen duyarlı vatandaşlarımız belediyemizle iletişime geçebilirler. Gelin bu bayramda Menderes’teki tüm çocuklarımızı hep birlikte mutlu edelim.”

 

Başkan Kayalar, iyi bir bayram geçirmenin herkesin hakkı olduğunu da belirterek, herkese iyi bayramlar diledi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’in ürettiği lale soğanları hasat edildi

Lale İbradı’ya gelir kaynağı olacak

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından İbradı’da oluşturulan üretim alanında Aralık ayında dikilen lale soğanlarının hasadı yapıldı. Lale soğanlarının bir kısmı alternatif gelir kaynağı yaratmak adına üreticiye dağıtılırken, geri kalan lale soğanları ise peyzaj düzenlemelerinde kullanılarak kenti süsleyecek.  

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma vizonuyla İbradı'yı alternatif gelir kaynakları ile tanıştırmak üzere toprakla buluşturulan lale soğanları hasat edildi. Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı tarafından İbradı’da Büyükşehir Belediyesi’ne ait arazide oluşturulan üretim sahasına Aralık ayında dikilen farklı cinslerden 10 bin adet lale soğanının hasadı yapıldı. 

 

YENİDEN ÜRETİCİYE DAĞITILACAK

Hasatları yapılan yavru lale soğanları dezenfekte, soğuklama ve depolama gibi bir dizi işlemden geçirilecek. İlk olarak ana soğandan yavru soğanlar ayrılacak. Daha sonraki aşamalarda da soğanların kabuklarının ayrılması, ilaçlaması ve açık alanda kurutma işlemleri gerçekleştirilecek. Çiçek tohumu oluşum safhasına geldikten sonra soğuk hava depolarında depolama işlemi yapılacak. Yaklaşık 4 ay 9 derecede depolaması gerçekleştirilecek olan soğanların bir kısmı yeniden dikilmek üzere üreticiye ücretsiz dağıtılacak, geri kalanı ise kent peyzajında kullanılacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar İstanbul’da Turizm ve Tanıtım Ofisi Açan İlk İlçe Belediyesi Oldu

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ TURİZM VE TANITIM OFİSİ İLE VATANDAŞLARA REHBERLİK EDECEK

Üsküdar Belediyesi Turizm ve Tanıtım Ofisi ile İstanbul’un turizm elçiliğini üstleniyor. Turizm ofisi ile yerli ve yabancı vatandaşlar Üsküdar hakkında daha iyi ve doğru bilgiye sahip oluyor. 

 

Üsküdar Belediyesi açılışını gerçekleştirdiği Turizm ve Tanıtım Ofisi ile Üsküdar’a gelerek tarihi zenginliklerini, gezilecek yerlerini, yemek yeme yerlerini ve kendine has güzelliklerini keşfetmek isteyen yerli ve yabancı vatandaşlara rehber olacak. Ofise uğrayan vatandaşlar rehberlik üzerine her türlü hizmeti alabilecekler. 

 

Mihrimah Sultan Camii’nin yanında gerçekleştirilen Turizm ve Tanıtım Ofisi açılışına Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Türsab Başkan Yardımcısı Ali Bilir ve Yazar İskender Pala’nın yanı sıra vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 

 

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Bugün burada Üsküdar'ımızın tam merkezinde Mihrimah Sultan Camii'nin hemen dibinde herkesin çok rahatlıkla ulaşabileceği bir tanıtım ve turizm ofisi açtık. Önemli bir merkez oldu. Üsküdar’ımıza gelen, İstanbul'umuza gelen yerli ve yabancı misafirlerimiz hiç yabancılık çekmeden, acaba nereye giderim, nerede yemek yerim, nerede dinlenirim, nerede güzel bir tarihi mekânı ziyaret ederim endişesine kapılmadan buradan alacak olduğu hizmetle arkadaşlarımız onlara yol gösterecek. Hem sözlü hem yazılı broşürler, materyallerle vatandaşlarımıza bu güzel İstanbul'umuzu, Üsküdar'ımızı hiçbir şekilde yabancılık çektirmeyeceğiz” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı