EBSO Meclisinin Temmuz ayı bileşiminde söz alarak çip krizini ve atılması gereken adımları gündeme getiren EBSO Meclis Üyesi ve Elektronik Bileşenleri ve ÖLÇME CİHAZLARI SANAYİ MESLEK Komitesi Başkanı Mustafa KARABAĞLI, konuyu ESİAD  Yönetim Kurulu Başkanı olarak ESİAD heyetiyle birlikte yaptığı ziyarette Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Çetin Ali DÖNMEZ’e sundu.

 

EBSO’nun yeni dönem seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı için adaylığını açıklayan   ve EBSO Meclisinde yaptığı konuşmada küresel çip krizinin sanayicilerin en önemli sorunu haline geldiğini ifade eden Mustafa KARABAĞLI, ESİAD heyetiyle birlikte 27 Temmuz 2022 tarihinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında Sayın DÖNMEZ ile bir araya gelerek fabrikaların çip krizine bağlı olarak kapasitelerinin altında çalıştığını, üretimde termin sürelerinin uzadığını, Türkiye’nin yarı iletken konusunda vakit kaybetmeden gerekli adımları atması gerektiğini ifade etti.

 

“Gün bugündür, devlet ile özel sektör arasında tesis edilecek güçlü bir işbirliği ile, üniversiteleri, Odaları, sivil toplum kuruluşlarını da işin içine dahil ederek, topyekün harekete geçebiliriz. Bu konuyu ülke sanayimizin geleceği olarak nitelendiriyoruz. İzmir bu anlamda başı çekebilecek kapasiteye ve inanca sahip, sanayi alt yapısıyla, yetişmiş insan gücüyle, üniversite ve araştırma merkezleriyle bu hamleyi başlatmaya hazır” diyerek görüşlerini ortaya koyan KARABAĞLI, EBSO Meclisinde yaptığı konuşmaya da atıfta bulunarak, EBSO bünyesinde bu konuya özel bir çalışma grubu kurulması yönünde öneride bulunduğunu Sayın DÖNMEZ’e aktardı.

 

Mustafa KARABAĞLI, EBSO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada; Covid 19 kriziyle birlikte değişen eğitim, çalışma ve yaşam koşullarına bağlı olarak teknolojik ürün ihtiyacındaki artışın çip üretiminde yetersizliği ve talebin karşılanamamasını beraberinde getirdiğini, çip üretimi ve tüketimi bakımından dünyada ilk sıralarda yer alan Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşlarının sorunun iyice tırmanmasına neden olduğunu, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte hammadde savaşlarının da ortaya çıktığını ifade etmişti. Savunma sanayinden tıbbi cihazlara, otomotivden bilişim teknolojilerine, cep telefonlarından günlük hayatımızdaki küçük ev aletlerine kadar çok çeşitli üretim alanlarının bu krizden etkilendiğini vurgulayan KARABAĞLI, konuşmasının devamında “Türkiye çip üretimine odaklanarak önemli bir hamle yapabilir. Bu anlamda İzmir çok değerli bir lokasyona ve kapasiteye sahip, güçlerimizi birleştirerek, üniversitelerimizi, araştırma merkezlerimizi bu birlikteliğe dahil ederek, daha fazla gecikmeden bir başlangıç yapabiliriz” ifadeleriyle dikkatleri çekmiş ve konuyu ilgili resmi makamlara taşıyacaklarını belirtmişti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Huobi Grubu CFO'su Lily Zhang, kripto piyasalarında yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında, müşteri odaklı değerlerin önemine değinerek, güvenin nasıl tekrar oluşturulabileceğini anlattı.

 

Son kripto piyasası düzeltmesi, bazıları küresel mali krizle paralellikler çizerek, kamuoyunun gündeminde olmaya devam ediyor. Benzerlikler sadece piyasa değerlemesindeki keskin düşüşte değil, aynı zamanda dünya çapındaki çökmüş yatırımcı duyarlılığında da yatmaktadır.

 

Küresel finansal kriz on yıldan uzun bir süre önce yaşanmış olsa da geleneksel ve karmaşık finansal ürünleri satın alan yatırımcıların büyük kayıplar yaşamasının ardından halkın finansal piyasalara olan güveninin nasıl azaldığına dair anılar canlılığını koruyor.

 

OECD, 2019 tarihli yayınında, İş Dünyasında Güvenin Güçlendirilmesinde, ekonomik büyüme ve uzun vadeli getiri sağlamada nasıl işlev gördüğü açısından kamunun finansal piyasalara duyduğu güvenin hayati önem taşıdığını tanımladı. OECD ayrıca kurumların ve katılımcıların piyasalarda nasıl davrandıklarının, toplumun yatırımcı güveninin temelini oluşturan güvenini korumanın anahtarı olduğuna dikkat çekti: Halkın piyasalara olan güveni, riske göre ayarlanmış yeterli getirilerin sağlanmasında yatırımcı iyimserliğinden daha büyüktür, çünkü bu, halkın piyasaların sürdürülebilir ekonomik büyümeye hizmet edeceği ve toplumun refahına (ekonomik, etik ve başka türlü) çeşitli formlarda katkıda bulunacağı beklentisini genişletir."

 

OECD'nin tanımına göre yatırımcı güveni kamu güveniyle destekleniyorsa, kripto endüstrisi halkın beklentilerini nasıl daha iyi karşılayabilir?

 

Huobi Global için en uzun süredir devam eden küresel kripto borsalarından biri olarak dokuz yıllık faaliyetlerimiz, müşterilerimizin güvenine sahip olmanın bir hak olmadığını, bunun kazanılan bir şey olduğunu gösterdi. Temel değerlerimizin müşterilerimizin çıkarlarıyla güçlü bir şekilde hizalanmasını ve onları şirketin politikalarının, kararlarının ve eylemlerinin itici gücü haline getirmeyi gerektirir.

 

Dijital varlıkların finansın geleceğinde merkezi bir rol oynadığına inanıyoruz ve Huobi Global'in misyonu kullanıcıları ilk sıraya koyan ve kriptoyu daha erişilebilir hale getirerek onları finansal özgürlükle güçlendiren bir kripto borsası sunmaktır. Misyonumuzu desteklemek için kullanıcı güvenliğini ve korumasını en yüksek önceliğimiz yapıyor, kalite ve güvenilirlik açısından en yüksek standartlarda teklifler sunuyor ve kullanıcılara yerel uzmanlıkla desteklenen güçlü küresel müşteri desteği veriyoruz.

 

Örneğin, kurulduğumuz günden bu yana bilinen sıfır güvenlik olayı sağlayan birinci sınıf bir güvenlik sistemine yoğun bir şekilde yatırım yaptık ve sektörde eşi benzeri olmayan bir sicile ulaştık. Diğer borsalarla karşılaştırıldığında, kullanıcılar için geçerli ve uygun olduklarından emin olmak için dijital varlıkların listelerini dikkatli bir şekilde incelemek için ekstra adımlar atıyoruz. Bu, eksiksizlik ve doğruluk için tüm belgelerin doğrulanmasını, politika riskleri olmadan profesyonel ve uyumluluk gereksinimlerini karşılamayı ve güçlü ekip veya topluluk bakımına sahip projeleri seçmeyi içerir.

 

Temel değerlerimiz olan güvenlik, müşterileri ilk sıraya koymak ve uzun vadeli faydaları için çabalamak, rotada kalmamıza ve kullanıcılarımız için doğru olanı yapmamıza yardımcı oldu. Bu, Terra-Luna çöküşü gibi piyasa krizlerinde, kullanıcılarımızın çıkarlarını, onları diğer platformlarda görülen Luna'nın fiyat dalgalanmalarından koruyan ve ticaret stratejilerini ayarlamaları için yeterli zaman veren, etkin bir şekilde koruyabileceğimiz anlamına geliyordu. Diğer kripto şirketleri, son piyasa dalgalanmasının ortasında para çekme işlemlerini askıya aldığında veya sınırlandırdığında, sağlam risk yönetim sistemimiz tüm kullanıcı yükümlülüklerini yerine getirmek için yeterli likiditeye sahip olmamızı sağladığından, Huobi Global kullanıcıları bu tür kısıtlamalarla karşılaşmadı.

 

Deneyimlerimiz, doğru müşteri odaklı temel değerlere sahip olmanın ve bunları işimize uygulamanın, olumlu müşteri sonuçları elde etmenin anahtarı olduğunu gösteriyor. Sektörümüzün gelişiminin hızlı temposu göz önüne alındığında, bu bir kerelik bir alıştırmadan ziyade devam eden bir yolculuktur.

 

Kripto endüstrisinin şimdiye kadarki en zor kışını geçirdiği bir zamanda, endüstri oyuncuları, temel değerlerinin müşterilerine ne kadar iyi hizmet ettiğini sürekli olarak değerlendirerek ve operasyonlarını daha iyi yönlendirmek için kurumsal değerlerini güçlendirerek oyunlarını hızlandırabilirler. Dikkate almamız gereken şey, tıpkı itibar gibi, halkın güveninin de zor kazanıldığı, ancak bir gecede kolayca kaybedilebileceğidir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sabancı Vakfı, 48 Yıldır Başarılı Üniversite Öğrencilerine Burs Desteği Sağlıyor 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Milas Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor.

 

Milas Belediyesi okulların kapanması ve yaz tatilinin başlamasıyla birlikte kurslarına ve eğitimlerine başladı. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen kurslarda yüzlerce öğrenci eğitim alıyor. Eğitimlerde, görsel sanatlar, almanca, İngilizce, türk dili ve edebiyatı, sosyal bilgiler, tiyatro, yaratıcı drama, müzik gibi birçok alanda kurs veriliyor.

 

“Kurslarımız Devam Edecek”

Gerçekleştirilen kurslarla ilgili konuşan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “Okulların kapanmasıyla birlikte kurslarımız başladı. Yüzlerce öğrencimiz bu kurslardan faydalanıyor. İlerleyen süreçte de bu kurslarımız devam edecek.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de devlet üniversiteleri arasında Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 5 yıllık “Tam Kurumsal Akreditasyon” alan ilk üniversite olan Ege Üniversitesi (EÜ), sağladığı nitelikli ve kaliteli eğitimin yanı sıra geniş yurt imkânlarıyla da gençlerin tercih listesinde yer alıyor. Ege Üniversitesi bünyesinde bulan bin 708 yatak kapasiteli Öğrenci Köyü, kampüste yer alan 6 bin kişilik Kredi ve Yurtlar Kurumu Zübeyde Hanım Kız Yurdu ile Bergama Meslek Yüksekokulu Yusuf Kemalettin Perin yerleşkesinde yer alan 500 yataklı öğrenci yurdu ile öğrencilerin barınma ihtiyacına cevap veriyor.

 

Öğrenci odaklı misyonu ve öğrenci dostu uygulamalarıyla her daim öğrencinin yanında olan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, öğrencilerin barınma sorunu ile de yakından ilgileniyor. Bu kapsamda Rektör Budak, kampüste yer alan Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun kapasitesinin artırılması, Bergama Meslek Yüksekokulu Yusuf Kemalettin Perin yerleşkesinde öğrenci yurdunun inşa edilmesi, yine kampüste yer alan Öğrenci Köyünün altyapı ve fiziksel olanaklarının yenilenmesi konularında pek çok çalışmalar yürüttü.  

 

Yeni dönemde öğrencileri kampüste en güzel şekilde ağırlayacaklarını ifade eden Rektör Budak, “İkamet ettikleri şehrin dışında, evlerinden uzakta eğitim, öğretim görecek öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarının başında barınma geliyor. Ege Üniversitesi olarak gerek eğitim öğretim, gerek araştırma geliştirmeye yönelik geniş imkânların yanı sıra öğrencilerimizin beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlarına da cevap verecek nitelikte önemli çalışmalar yürütüyoruz. Nitekim kampüsümüzde yer alan 6 bin kişilik kapasiteye sahip Kredi Yurtlar Kurumu, Öğrenci Köyü ve Bergama’daki 500 yataklı öğrenci yurduyla öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. ‘Huzurlu Üniversite, Kaliteli Eğitim, Aydınlık Gelecek’ mottosuyla küresel bir araştırma üniversitesi olan üniversitemizde öğrencilerimize konforlu, güvenli ve aile ortamında barınma olanağı sağlamanın gururunu yaşıyoruz. Beş yıl süreyle tam akreditasyon almış bir üniversite olarak yeni dönemde öğrencilerimizi kampüste en güzel şekilde ağırlayacağız” dedi.

 

Ev konforunda yurtlar

Ege Üniversitesi kampüsünde yer alan Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurdu, öğrenciler için sosyal tesisler, spor ve aktivite alanları, konferans salonları gibi pek çok teknik altyapıyı barındırıyor. Bergama Meslek Yüksekokulu Yusuf Kemalettin Perin Yerleşkesinde bulunan 500 yataklı öğrenci yurdu ise 250 kız, 250 erkek öğrencinin barınmasına imkân sağlıyor. Yine Ege Üniversitesi kampüsünde yer alan Öğrenci Köyü, öğrencilere barınma hizmeti veren 12 bloğun yanı sıra yerleşke içerisinde bir sosyal tesis barındırıyor. Ayrıca futbol ve basketbol sahaları, tenis kortu ve oyun salonuyla Öğrenci Köyü'nde konaklayan öğrenciler, ders dışı serbest zamanlarını değerlendirme imkânı buluyor. Öğrenci Köyü blok çevrelerinde yeşil alanları, pergolaları, mini amfi tiyatro ve satranç alanı ile öğrencilerin sosyal ve kültürel faaliyetleri gerçekleştirmesine de olanak sağlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yenişehir Belediyesinin atölye temelli eğitimleri devam ediyor

 

Mersin Yenişehir Belediyesinin hayata geçirdiği Erken Çocukluk Gelişimi Projesi Yenişehir Modeli'nin bileşenlerinden olan atölye temelli eğitimler devam ediyor. Bu kapsamda Yenişehir Belediyesi Akademi'de verilen  robotik kodlama eğitimleri ile bilimle tanışan çocuklar erken yaşlardan itibaren araştırma ve tasarım yapmaya teşvik ediliyor.

 

Yenişehir Belediyesi, 6-8 yaş atölye temelli eğitimlerle çocukların gelişimine katkıda bulunuyor. Robotik kodlama, yabancı dil eğitimleri, satranç ve STEM (Science, technology, engineering, mathematics) eğitimlerinden bugüne kadar yüzlerce çocuk yaralandı. 160 saat süren robotik kodlama kursundan ise  bugüne kadar 217 çocuk eğitimlerini tamamlayarak, geleceğin bilim insanı olma yolunda önemli bir adım attı. Robotik kodlama yarışmalarına katılan Yenişehir Belediyesi robotik kodlama takımları kısa sürede birçok madalya ve kupa kazanma başarısı da gösterdi.

 

Yenişehir Belediyesi Akademi'de kurulan robotik kodlama atölyesini sık sık ziyaret ederek, çocuklarla bir araya gelen ve fikirlerini dinleyen Yenişehir Belediyesi Başkanı Abdullah Özyiğit, " Çocuklarımızın her biri pırıl pırıl. Potansiyelleri çok yüksek, yeter ki onlara fırsat verelim, yanlarında olalım. Çocuklarımız, bizim geleceğimiz, dolayısıyla bilimle ilerlemelerini istiyoruz. Çok umutluyuz, bu umudu koruyarak tüm imkanlarımızı onlar için seferber edeceğiz. Her şeyin en iyisini hak ediyorlar, bizler de bu şartları sağlamamız gerekiyor. " diye konuştu.

 

Yenişehir Belediyesi Erken Çocukluk Gelişimi Projesi Yenişehir Modeli hakkında bilgi almak veya atölye temelli eğitimlere çocuklarını kaydetmek isteyenler ise 444 33 54 ya da  0324 327 46 40 numaralı telefonu arayabilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

“Galaksi Diskindeki Yağ Bulutlarının Haritalanması” konulu makaleye uluslararası ilgi

 

Ege Üniversitesinin (EÜ) uluslararasılaşma hedefi doğrultusunda üniversite bünyesindeki araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar, yurt dışında yankı bulmaya devam ediyor. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Melike Afşar ve Dr. Burcu Günay’ın uluslararası iş birliğiyle gerçekleştirdikleri “Galaksi Diskindeki Yağ Bulutlarının Haritalanması” konulu çalışma, alana ilgi duyan uluslararası medya mecralarında yayınlandı.

 

Yayımlanan bilimsel makalenin konusu ile ilgili bilgiler veren Başyazar Dr. Burcu Günay, “Yıldızlararası toz, uzaydaki organik bileşikler için önemli bir rezervuardır. Hidrokarbonlar yaşam için gerekli olan bazı molekülleri de kapsayan organik bileşikler grubudur. Dünyadaki ham petrolün önemli bir bölümünü alifatik ve aromatik hidrokarbonlar oluşturmaktadır. Petrol ve türevlerindeki yağımsı madde alifatik hidrokarbonlarca zengindir. Önceki çalışmamızda, yıldızlararası ortamın koşullarını laboratuvar ortamında taklit ederek yıldızlararası toz benzeşikleri üretmiştik. Laboratuvar çalışmalarının sonuçlarını gözlemsel verilerle birleştirip, yıldızlararası tozun önemli miktarda alifatik hidrokarbon madde içerdiğini keşfetmiştik. Yeni çalışmamızda, yıldızlararası toz bünyesinde bulunan organik bileşikleri kızılötesi bir teleskop ile haritalamak için yeni bir yöntem geliştirdik. Bu yöntem sayesinde ilk defa, yıldızlararası toz bulutlarının içerdikleri alifatik hidrokarbonların haritalarını elde etmeyi başardık” dedi.

 

“Yöntemi James Webb Uzay Teleskobu ile uygulanabilir hale getireceğiz”

Uyguladıkları yöntemi anlatan Dr. Günay, “Yöntemimizi, birisi galaksimizin merkezi, diğeri komşuluğu olmak üzere iki farklı doğrultuda yer alan yüzlerce yıldızlara uygulayarak iki farklı bölge için alifatik hidrokarbon bolluk haritalarını elde ettik. Alifatik hidrokarbon haritaları, yıldızlararası tozun organik maddeler açısından oldukça zengin olduğunu ve kozmik karbon bolluğunun en az yüzde 20'sinin yıldızlararası tozun yağımsı (alifatik hidrokarbon) bileşeninde saklı olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca elde edilen haritalar, geliştirdiğimiz yöntemin uzayda organik maddelerin izini sürmek için elverişli bir yöntem olduğunu bizlere gösterdi. Şimdi bir adım daha ileri giderek, Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) ile bu yöntemin, gelecekte James Webb Uzay Teleskobu (JWST) ile uygulanabilecek şekilde geliştirilmesi üzerinde çalışıyoruz. Yöntemin JWST ile gelecekteki uygulamalarının, bizlere organik maddelerin uzaydaki bolluğu ve döngüsü hakkında yeni bilgiler sağlamasını hedefliyoruz” diye konuştu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde staj yapan öğrenciler aldıkları eğitimle mesleki becerilerini geliştiriyor

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

13 bölümde sağlık profesyonelleri yetişiyor…

 

Hastalıkların tanılanması, tedavi ve rehabilitasyonu konusunda üst düzey bilgi birikimi ve uygulamalı eğitimlerle donatılan sağlık profesyonelleri, sağlık bilimleri fakültelerinde eğitim görüyor. Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde 13 bölümde sağlık profesyonellerinin donanımlı bir şekilde topluma hizmet verecek şekilde yetiştirilmesini hedeflediklerini söyledi. Yüksek lisans ve doktora programları ile uzmanlaşma imkanlarının sunulduğu fakültede ayrıca öğrenciler yan dal ve çift anadal olanaklarından yararlanabiliyor. 

 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, sağlık bilimleri fakültesinde eğitim görmenin sağladığı avantajlara değindi. Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, sağlığın insan bedeni, ruhu ve sosyal ilişkileri açısından tam bir iyilik hali olduğunu belirterek yaşam süreci içinde bu iyilik hallerinde bozulmalar olabildiğini söyledi.

 

13 bölümde sağlık profesyonelleri yetiştiriliyor

 

İnsanın bir bütün olduğunu kaydeden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Bir sistemdeki hastalık diğer sistemleri de etkileyebilmekte ve sonuçta tüm varlığımız etkilenebilmektedir ki bunun örneklerini yaşadığımız pandemi sürecinde gördük ve görmekteyiz. İnsan sistemlerindeki hastalık ve sağlık durumlarını bu konuda eğitim almış meslek grupları incelemektedir. Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde yer alan 13 bölümde, sağlık durumu, hastalıkların tanılanması, tedavi ve rehabilitasyonu konusunda üst düzey bilgi birikimi ve uygulamalı eğitimlerle deneyimlendirilmiş sağlık profesyonelleri topluma hizmet verecek şekilde yetiştirilmektedir.” dedi.

 

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Beslenme ve Diyetetik, Çocuk Gelişimi, Dil ve Konuşma Terapisi, Ebelik, Ergoterapi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, İş Sağlığı ve Güvenliği, Odyoloji, Ortez ve Protez, Perfüzyon, Sağlık Yönetimi ve Sosyal Hizmetler lisans bölümlerinde, alanlarında yetkin ve deneyimli öğretim görevlileri ile teorik ve uygulamalı eğitimler verilerek lisans sürecini tamamladığını söyledi.

 

Yüksek lisans ve doktora programlarıyla uzmanlaşabilirler

 

Ayrıca öğrencilerine yüksek lisans ve doktora programları ile alanlarında uzmanlaşma ve akademisyenlik seçenekleri de sunulduğunu kaydeden Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Odyoloji dışındaki tüm bölümlerimizde yüksek lisans, Dil ve Konuşma Bozuklukları Terapisi, Hemşirelik, İş Sağlığı ve Güvenliği ile Sağlık Yönetimin bölümlerinde ise doktora programlarımız bulunmaktadır. Üniversitemizde yan dal ve çift anadal programları da bulunmakta olup öğrencilerimizin talep etmeleri halinde birbirine yakın meslek dalları için avantajlı bir seçim olabilmektedir.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

TOÇEV, okumak isteyen ancak maddi koşullar nedeniyle eğitime erişimde güçlük çeken ya da çalışmak zorunda kalan çocuklarımızı tüm eğitim hayatları boyunca maddi ve manevi olarak destekliyor. Çocukların eğitim hayatları boyunca ihtiyaç duydukları tüm kırtasiye malzemeleri, okul kıyafetleri ve gereçleri ile yazlık ve kışlık giyim ihtiyaçları vakıf tarafından temin ediliyor. Bunların yanı sıra, çocukların kişisel öz bakım süreçlerini desteklemek amacıyla hijyen ürünleri de yine TOÇEV tarafından sağlanıyor. 

 

İlkokuldan itibaren TOÇEV bünyesine katılan öğrencilerin akademik gelişimlerinin yanı sıra, kişisel ve sosyal gelişimleri için de çalışmalar yürütülüyor. Yıl boyu, çocukların gelişim düzeylerine uygun olarak, vakıf bünyesinde bulunan uzman psikologlar tarafından hazırlanan psikososyal atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor. Çocukların okul ve sosyal çevreye uyum süreçlerini geliştirmek amacıyla hazırlanmış olan TOÇEV Müfredat Programı da yine yıl boyunca düzenli aralıklarla uygulanıyor ve öğrencilerin ‘iyi oluş’ hallerini ve ‘psikolojik sağlamlık’ düzeyleri güçlendiriliyor. 

 

“Okumak her çocuğun hakkıdır” diyerek çıktığımız yolda her çocuğu birey olarak kabul edip, çocuklarımızın kültürlü, bilgili, uyumlu, üretken olmaları ve toplumsal hayata kazandırılmaları için hiç durmadan çalışıyoruz.

 

Siz de TOÇEV bünyesinde desteklenen çocukların MANEVİ AİLESİ olarak, çocukların geleceğine ışık tutabilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı