2022’nin ilk yarısında aktiflerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 115 oranında artırarak 71 milyar TL’nin üzerine çıkartan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, kredi tutarını da geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 105 artırarak 50 milyar TL'ye ulaştırdı. Banka, net kârını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 79 artırarak 733 milyon TL’ye yükseltti.

 

 

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2022 yılına ait ilk altı aylık finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Banka, 2022 yılının ilk yarısında aktiflerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 115’lik artışla 71 milyar TL’nin üzerine taşırken, net kârını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79 artırarak 733 milyon TL’ye yükseltti.  Bankanın kredi tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 105’lik artışla 50 milyar TL seviyesine ulaştı. 

 

Aktif kalitesinin önemli bir göstergesi olan brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı; 2022 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 1,96 düzeyinde, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 15,93 seviyesinde gerçekleşti.

 

Fon kaynaklarımızı çeşitlendiriyor, ülkemizin sürdürülebilir büyümesine destek veriyoruz

 

Uzun yıllardır güçlü ilişkiler kurulan uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşları ile Türkiye’ye yönelik kaynak temin etme çalışmalarında önemli sonuçlar elde edildiğini ifade eden Öztop, ‘’İstikrarlı büyüme için güven duyulan bir kurum olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Fon kaynaklarımızı çeşitlendiriyor, en zorlu şartlarda bile ekonomimize destek veriyoruz. Temin edilen kaynaklar ile başta enerji, enerji verimliliği, iklim finansmanı ve imalat sanayi olmak üzere ülkemizin geleceği için önem arz eden, üretim potansiyelinin artmasında katma değer sağlayan ve cari açığı azaltacak projeleri hayata geçirecek yatırımcılar ile, ekonomimizin bel kemiği olan KOBİ’lere ve işletmelere gerek Türk Lirası gerek yabancı para cinsinden yatırım ve işletme sermayesi kredi desteği sunmaya devam edeceğiz’’ dedi.

 

Sürdürülebilirlik alanında ülkemizi uluslararası arenada temsil ediyoruz

 

Sürdürülebilir kalkınmayı destekleyici faaliyetlerinin ve güçlü çevresel, sosyal risk değerlendirme uygulamalarının bir sonucu olarak; uluslararası ESG risk derecelendirmesinde tüm kuruluşlar arasında Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da birinci, Avrupa’da AYB, KfW ve EBRD’den sonra dördüncü banka olma başarısını elde ettiklerini dile getiren Öztop, “Banka olarak tüm faaliyet ve aksiyonlarımızın temel odağında sürdürülebilirlik yer alıyor. Finansman desteği sağladığımız projelerden, yatırım bankacılığı ve Türkiye Kalkınma Fonu faaliyetlerimize kadar her alanda sürdürülebilirliği önceliklendiriyoruz. Elde ettiğimiz bu başarı, sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemin bir kanıtı niteliğinde” şeklinde konuştu.

 

Türkiye’nin ilk düşük karbonlu ekonomiye geçiş tahvili (transition bond) ihracına yaptığı aracılık ile “Best Green Project Financing Bank 2022” kategorisinde ödül aldıklarını da belirten Öztop, “Ülkemizde sürdürülebilir finans konusunda pek çok ilki gerçekleştirmiş bir Banka olarak, ülkemizin ilk düşük karbonlu ekonomiye geçiş tahvil ihracında görev almak, buradaki çalışmalarımızla ödüle layık görülmek bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı.” ifadelerini kullandı.

 

Ayrıca Banka, Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne uygun olarak derecelendirme yapan SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri tarafından açıklanan Kurumsal Yönetim Derecelendirmesinde 10 üzerinden 9,32 gibi yüksek bir not alarak çalışmalarını SPK Kurumsal Yönetim İlkeleri ve dünyadaki iyi uygulamalar ile paralel olarak sürdürdüğünü kanıtladı.

 

Kalkınmada öncelikli sektörlerdeki şirketleri, sermaye piyasası yatırımcılarıyla buluşturuyoruz

 

Sermaye piyasası ürünlerinde çeşitliliği sağlamak ve kalkınmada öncelikli sektörlerdeki şirketleri, sermaye piyasası yatırımcılarıyla buluşturmak üzere çalışmalarına devam ettiklerini belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Yatırım Bankacılığı çatımız altında birleşme ve satın alma danışmanlığı, sermaye piyasaları danışmanlığı ve finansal danışmanlık hizmetleri vererek, firmaların farklı finansman kaynaklarına erişimine aracılık ediyoruz. Yürüttüğümüz yatırım bankacılığı faaliyetleri çerçevesinde tarım tedarik zincirinde faaliyet gösteren ve tarım ekosistemini teknolojiyle buluşturan dijital tarım platformu Tarfin’in, fon kullanıcısı; Kalkınma Yatırım Varlık Kiralama Şirketi’nin ihraççı olduğu, 40 milyon TL tutarındaki sukuk (kira sertifikası) ihracına aracılık ettik. Bu işlem, aynı zamanda Tarfin için de ilk sukuk ihracı olmuştur.” dedi. 

 

Türkiye Kalkınma Fonu büyürken, girişimcilik ekosistemini desteklemeye devam ediyoruz

 

Kamu kaynaklarının ülke kalkınması odaklı sermaye yatırımlarına dönüştürülmesi amacıyla Bankamız tarafından kurulmuş olan Türkiye Kalkınma Fonu ile bölgesel kalkınmaya, inovasyona ve girişimcilik ekosistemine stratejik destek verilmesinin amaçlandığını belirten Öztop, “Türkiye Kalkınma Fonu’nun alt fonlarından Bölgesel Kalkınma Fonu ve Teknoloji ve İnovasyon Fonu’na KOSGEB’in de yatırımcı olarak katılmasıyla, 5 alt fon aracılığıyla yönettiğimiz fon büyüklüğü 1,3 milyar TL’den 1,5 milyar TL’ye çıkmıştır. 2022 yılının ikinci çeyreğinde fon yatırımları kapsamında 212 VC, ScaleX, 500Istanbul ve Revo gibi Türkiye’nin önemli girişim sermayesi fonlarına kaynak ödemeleri suretiyle Türkiye girişimcilik ekosistemini desteklemeye devam ettik” şeklinde konuştu

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Toplum bilincini oluşturmak ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine yönelik lise öğrencilerinin çözümler üretmelerini sağlamayı amaçlayan “TÜBİTAK İklim Değişikliği Araştırma Projeleri Yarışması” sonuçlandı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK düzenlediği yarışma ile lise öğrencilerinin iklim değişikliği hakkında farkındalıklarını artırarak; doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılması konusunda çalışmalar yapmaya teşvik etti.

 

Lise eğitimine devam eden 3.162 öğrencinin 1.702 proje ile başvuru yaptığı yarışmada 29 'u devlet okullarından 61'i özel okullardan olmak üzere 90 projenin davet edildiği final aşamasında Özel İzmir Amerikan Koleji öğrencileri elde ettiği Türkiye üçüncülüğü ile İzmir’e bir başarı daha kazandırdı. 

 

Özel İzmir Amerikan Koleji lise 2. sınıf öğrencileri Boran Duman, Yahya Erdoğan Çetiner ve Lise 3 öğrencisi Ege Çakar tarafından hazırlanan “Mikroplastik Arıtımında Yeni Bir Yöntem: Sudan Grafen Oksit Elektrotları ile Mikroplastik Giderimi” Giresun'da yapılan finallerde “Su Araştırmaları” kategorisinde Türkiye üçüncülüğünü kazandı. Özel İzmir Amerikan Koleji’nin standını ziyaret eden TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal proje hakkında bilgi aldığı öğrencileri kutladı. Takım liderliğini Coğrafya Öğretmeni Taner Biçki’nin yaptığı öğrenciler İzmir’e ve okullarına kazandırdıkları başarının gururuyla döndü.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Genel bursluluk oranı yüzde 100’ü bulan Yakın Doğu Üniversitesi’nde her 3 öğrenciden biri tam burslu!

 

Bilimsel olanakları ve araştırma geliştirmeye dayalı eğitim vizyonu ile 6 yıldır kesintisiz olarak  KKTC’nin en çok tercih edilen üniversitesi olan Yakın Doğu Üniversitesi, topluma ve gençlere karşı taşıdığı sosyal sorumluluk yaklaşımı ile yüksek burs oranlarıyla da dikkat çekiyor. 

 

20 fakülte,  220 lisans ve önlisans programı ve 241 yüksek lisans ve doktora programında eğitim gören 143 ülkeden yaklaşık 30 bin öğrencisi ile bölgenin en büyük üniversitesi olan Yakın Doğu Üniversitesi’nde her üç öğrenciden biri tam burslu eğitim görüyor. Genel bursluluk oranının yüzde 100 olduğu Yakın Doğu Üniversitesi’nde eğitim gören her öğrenci farklı oranlarda burs olanaklarından faydalanabiliyor. 

 

ÖSYM kılavuzunda yer alan yüzde 100, yüzde 50 ve yüzde 25’lik burslu programlarına ek olarak, bütün fakültelerinde, tercih ve sıralama bursları dikkat çekiyor. İlk üç tercihte yüzde 75 burs veren Yakın Doğu Üniversitesi’nde eğitim ücretleri ise 13 bin 750 liradan başlıyor. 

 

Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Bilimsel altyapımız ve sağladığımız olanaklarla gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlarken, yüksek bursluluk oranları ile de ürettiğimiz faydayı toplumun her kesimine yaymayı hedefliyoruz.”

Yakın Doğu Üniversitesi’nin yetkin akademik kadroları ve 100’ün üzerindeki araştırma ve uygulama laboratuvarı ve 40 araştırma merkezi ile Akdeniz’in en önemli bilim merkezi olduğunu vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Tam donanımlı hastanelerimiz, yüzde 100 elektrikli yerli otomobilimiz GÜNSEL, geliştirerek ürettiğimiz yerli PCR kitimiz ve hayata geçirdiğimiz pek çok proje ile bir yandan öğrencilerimize pek çok alanda uygulayarak öğrenme olanağı sunarken diğer yandan ülkemize ve toplumumuza karşı olan sorumluluklarımızı da yerine getiriyoruz” ifadesini kullandı. 

 

Prof. Dr. Günsel, “Öğrencilerimize yüksek bursluluk oranları sağlamayı da bu sorumluluğun en önemli gereklerinden biri olarak görüyoruz. Öğrencilerimizin tamamına farklı oranlarda burs olanakları sunarken, yaklaşık 30 bin öğrencimizin üçte birine tam burslu olarak geleceğe hazırlıyoruz” dedi. 

 

Yakın Doğu Üniversitesi’nin; Times Higher Education, AD Scientific Index, Shanghai Ranking ve pek çok uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu tarafından dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterildiğini hatırlatan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Bilimsel altyapımız ve sağladığımız olanaklarla gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlarken, yüksek bursluluk oranları ile de ürettiğimiz faydayı toplumun her kesimine yaymayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sıla Subaşı’nın “Yıldız Zamanı” romanı raflardaki yerini aldı

 

Egeli genç yazar Sıla Subaşı’nın kitabının yayınlanması için Kültür ve Turizm Bakanlığı destek verdi. Yazar Sıla Subaşı’yı makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Genç yazarı tebrik ederek başarılar diledi.

 

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sıla Subaşı’nın ‘Yıldız Zamanı’ adlı romanı Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile raflardaki yerini aldı. Romana, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 yılı Şubat Dönemi Edebiyat Eserleri Destek (EDES) Projesi kapsamında Edebiyat Eserlerini Destekleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede yayın desteği verilmesi uygun görüldü.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Efes Selçuk Belediyesi, kentte yaşayan kadınların hayatını kolaylaştırmak için bu yaz da salça makinasını kent merkezi ve köylere götürüyor. “Ezilenler domates olsun. Siz Keyfinize Bakın” sloganıyla Efes Selçuk Belediyesi’nin geleneksel uygulamalarından biri olan salça makinası 1 Ağustos’tan itibaren köylerde ve kent merkezinde yer alan mahallelerde olacak.

 

Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in projesi olan, geçmiş yıllarda kadınların memnuniyeti ile karşılanan salça makinası bu yıl da belirlenen tarihlerde kent merkezinde ve köylerde yerini almaya hazırlanıyor.

 

Kış hazırlıkları içinde önemli bir yer tutan salça yapımını kolaylaştıran salça makinası belirtilen tarihlerde (09.00- 16.00 saatleri arasında) köylerde ve merkez mahallelerde  olacak.  

 

 1-2 Ağustos – Zeytinköy, 3-4 Ağustos –  Barutçu, 5 Ağustos – Sultaniye, 8-9-10 Ağustos – Zafer, İsabey ve 14 Mayıs Mahalleleri, 11-12 Ağustos – Havutçulu, 15-16 Ağustos- Gökçealan, 17-18 – 19 Ağustos – Atatürk ve Cumhuriyet Mahalleleri, 22-23 Ağustos – Belevi, 24-25 Ağustos – Acarlar, 26-29 Ağustos – Şirince, 31 Ağustos – 1 Eylül – Çamlık.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, Gebze İlçesi Osman Yılmaz Mahallesinde ani yağışlarda oluşan taşkınlara karşı yağmursuyu altyapı çalışmalarına başladı. Çalışmalar kapsamında 350 metre uzunluğunda yeni yağmursuyu hattı yapılacak.

ANİ YAĞIŞLARA KARŞI ÖNLEM
İSU Genel Müdürlüğü, değişen iklim koşulları ile beraber oluşan ani yağışlarda yaşanan sel baskınları ve taşkınların önüne geçebilmek için il genelinde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. İSU, yaptığı yatırımlarla birçok bölgede yeni yağmursuyu hatları, yağmursuyu terfi merkezleri, kolektör hatları ve dere ıslahları ile ani yağışlarda yaşanacak su taşkınlarına karşı önlem alıyor. Bu kapsamda Gebze ilçesi Osman Yılmaz Mahallesinde yeni yağmursuyu hattı çalışmaları yapılıyor.

TAŞKINLARIN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Gebze Osman Yılmaz Mahallesi Bahariye Caddesi, Yeni Bağdat Caddesi ve 617. Sokakta ani yağışlarda yaşanan taşkınlar sonucu oluşan problemlerin önüne geçmek için çalışmalara başlandı. Çalışmalar kapsamında 800mm, 600 mm, 500mm ve 400mm çapında beton borular kullanılarak toplamda 350 metre uzunluğunda yeni yağmursuyu hattı çalışması yapılacak.

KALİTELİ ALTYAPI VE MODERN ÇEHRE
Bölgede devam eden çalışmalar kısa süre içinde tamamlanarak ani yağışlarda yaşanan taşkınların önüne geçilecek. Altyapı çalışmalarının ardından toprak oturma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte üstyapı çalışmaları yapılarak bölge kaliteli altyapı ile birlikte modern bir çehreye kavuşacak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş Kınık Belediyesini ziyaret etti. Kınık’ta açılacak olan Bakırçay Üniversitesi Kınık Sağlık Meslek Yüksekokulu hakkında, Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer ile istişarelerde bulunan Prof. Dr. Berktaş, Sağlık Meslek Yüksekokulunun Optisyenli, Ağız Diş Sağlığı, Ayak Bakım Teknikerliği ve Ortez Protez bölümleriyle ilk olarak başlayacağını ve toplamda sekiz branşta öğrenci alımıyla önümüzdeki 2023 YKS tercih kılavuzunda yer alacağının müjdesini verdi.

 

“Başkan Doğruer’den Teşekkür”

Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer,“Bakırçay Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulunun kurumsal çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Bakırçay Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulunun, 2023 YKS tercih kılavuzunda yer alarak, Kınık’a ve eğitime katkı sağlayacak olmasının da heyecanını yaşıyoruz. Kınık’a Sağlık Meslek Yüksekokulunun Açılmasında Emeği Geçen başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’a, Son Başbakanımız Binali Yıldırım’a, Genel Başkan Yardımcımız Hamza Dağ’a, Vekillerimize, İl Başkanımız Kerem Ali Sürekli’ye ve Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Berktaş’a teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka’yı spor ve bisiklet kentine dönüştürme vizyonuyla çalışmalarına yön veren Karşıyaka Belediyesi, bir ilke daha imza atarak kente bisiklet parkuru kazandırdı. Parkurun açılışı törenle gerçekleştirildi.

 

Yalı Mahallesi 6436 Sokak’ta 2 bin 500 metrekare alan üzerine inşa edilen parkura, yaklaşık 2 yıl önce hayatını kaybeden Karşıyaka Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü bisiklet takımı sporcusu Zeynep Aslan’ın adı verildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreninde Yalı Mahallesi Muhtarı Uğur Babat konuşma yaptı. Konuşmasında bir anektod paylaşan Babat, “Bir şeyleri yapmak yerine ileri bir zamana erteliyoruz, ileri zamanları yaşamaya başlayınca daha ileri bir zamana erteliyoruz. Artık erteleyebileceğimiz zaman kalmadığında vazgeçiyoruz. Hemen bu yanımızdaki parkuru lütfen sadece bisiklet parkuru olarak düşünmeyin. Burası yapılabilecek bir çalışmayı ileri bir zamana ertelemeyenlerin eseri. O yüzden başkanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.
 

“İNSAN HAYATI DEĞERLİDİR”
İzmir’de başlayıp dünyanın dört bir yanına yayılan ‘Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun yaratıcısı, organizatör Sema Gür ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün bu parkuru Zeynep ile birlikte açamıyorsak sebebi çok derinlerde saklı. Sebebi derin, çözümü ise yetkililer isterse çok hızlı olabilecek bir sorun bu. Kural tanımazlığın, şiddetin önlenmesine odaklanmak yerine buna maruz bırakılanın neredeyse suçlandığı bu sistemin sonuçlarını yaşıyoruz. Bisikletli ölümlerinin de kadın cinayetlerinin de altında yatan ortak bir algı sorunu var. İnsanlar olaylar karşısında ‘Bisiklet tepesinde ne işi varmış’, ‘Ne işi varmış orada’ diye tepki vermek yerine bu olayları nasıl durdurabiliriz sorusuna odaklandığında, herkes elini taşın altına koyduğunda; herkes kural tanımazlığın karşısında, mağdurun yanında durduğunda çözüm çok hızlı gelecektir. Bizler bu toplumda insan hayatının değerli olduğunu avaz avaz haykırmaya devam etmek zorundayız. Yetkililer sorumluluğu kabul edip bu yaşadıklarımızı önlemek için sağlam hukuksal temeller attığında biz neşeyle, hayattaki arkadaşlarımızla beraber bu parkları açmak isteriz. Bize kendimizi değerli hissettiren Karşıyaka Belediyesi’ne çok teşekkürler. Sevgili Zeynep’e de selam olsun.”

Konuşmanın ardından bisiklet sporcusu Zeynep Aslan’ın öz geçmişi okundu. Açılış töreninde Zeynep Aslan’ın aile fertleri de yerini aldı. Aile fertleri adına Zeynep Aslan’ın Babası Reşat Aslan konuşma yaptı. Kızının adının bu şekilde yaşatılacak olmasından şükran duyduğunu belirten Aslan, “Bizim ailemiz çok genişmiş, bu kadar büyük olduğunu hiç tahmin etmiyordum; sağ olun, var olun. Yaramız gerçekten çok derindir. Son iki yılda 300’ün üzerinde bisikletli yaşamını yitirdi. Maalesef kanunlar da adaleti sağlama konusunda yetersiz kalıyor. Bize böyle anlamlı bir jest yapan Karşıyaka Belediye Başkanı’mız ve belediye personellerinin her birine sonsuz şükranlarımı sunarım” ifadelerini kullandı.

“BİSİKLET KENTİ KARŞIYAKA”
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise Zeynep Aslan’ı andığı konuşmasında Karşıyaka’nın bisiklet kenti olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Bugün üzüntüyle beraber bir sevinci yaşıyoruz. İki yıl önce yaşanan o kötü olayda Karşıyaka Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü bisiklet takımı sporcusu Zeynep Aslan’ı kaybettiğimizi hatırlıyor ve üzülüyoruz. Ama bu olaydan dersler çıkarırken kaybettiğimiz insanları yaşatmak için isimlerini bu veya benzeri tesislere vermek bizim için önemli bir görev. Bu görevi yerine getirmenin huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sevgili Zeynep'i rahmetle anarken yakınlarına tekrardan sabır diliyorum. Belediye başkanı olduğum ilk günlerde bu gördüğünüz alana temizlik işlerinde görevli bir grup arkadaşımızla beraber saha temizliği yapmaya geldik; bakımsız, molozla yığılı bir alandı. Burada bir şeyler yapmayı düşündüğümüzde ortaya bu kadar güzel bir şeyin çıkacağını ben de düşünmemiştim. Burada ilk yaptığımız Macera Parkı İzmir’de çocukların vakit geçirmekten en çok hoşlandığı alan oldu. Yine karşısına İzmir’de kendi türünde ilk olan bu parkur yapıldı. Bunu hayal etmek bile bizim için çok özel bir şeydi. Gençler ve çocuklarımız için çok şey yapmak zorundayız. Bu nedenle burası bizim için çok anlamlı bir tesis. Yaptırdığımız kamuoyu araştırmasına göre Türkiye’de bisikletin insanların günlük yaşamda en fazla hayatında olduğu kent Karşıyaka. Yani Karşıyaka bir bisiklet kenti.”     
 

“TAMAMEN BELEDİYE İMKANLARIYLA YAPILDI”
Parkurun belediye çalışanları tarafından tamamen belediye imkanlarıyla yapıldığını dile getiren Başkan Tugay konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu parkuru yapmak için bir müteahhit araştırdığımızda yaklaşık 20 milyon TL civarında bir teklif aldık. Bu da bize fazla geldi ve kendimiz yapalım dedik. Karşıyaka Belediyesi’nin kahramanları olan çalışanlarımız ile birlikte Park ve Bahçeler Müdürü’müz Halit Bey’in de ‘Başkanım biz bunu yaparız, merak etmeyin’ demesi üzerine yaptık. Burası aylarca çalışılarak, tamamen belediye çalışanları ve belediye imkanlarıyla yapıldı. Bize maliyeti de 750 bin TL oldu. Böyle mesai arkadaşlarına sahip olduğum için çok gururluyum. Karşıyaka Belediyesi personelleri sahada ter dökerek, emek vererek bu kentin her şeyine, her kuruşuna sahip çıkıyorlar. Onlarla olmak onurdur, şereftir; huzurunuzda her birine teşekkür ediyorum. Karşıyaka’da görevimiz sürdüğü, sizlerin güzel desteği olduğu sürece benzer onlarca, yüzlerce tesisi hep beraber açalım.”
 

NEFES KESEN GÖSTERİ
Başkan Tugay’ın konuşmasının ardından Zeynep Aslan’ın ismini taşıyan tabelanın açılışı gerçekleştirildi. Daha sonrasında ise parkur, nefes kesen anlara sahne oldu. Karşıyakalı BMX sporcusu İsmail Emre Dalgıç mini bir gösteri gerçekleştirdi. Dalgıç bisikletiyle sergilediği figürler ile izleyicileri adeta büyüledi. Katıldığı yarışmalarda Avrupa ikinciliği gibi önemli başarılar elde eden Dalgıç, kente böyle bir parkur kazandırdığı için Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve belediye personellerine teşekkür etti.
 

EĞLENCE, HEYECAN VE SPORUN ORTAK NOKTASI
Profesyonel sporcuların kullanımı ile birlikte bisiklet sporuna yeni başlamış gençlerin kendilerini geliştirmesi için yapılan Zeynep Aslan Bisiklet Parkuru, aksiyon tutkunlarının yeni adresi olacak. Eğlencenin, heyecanın ve sporun buluşacağı parkura; İZBAN durağına da yakınlığı sayesinde İzmir’in dört bir yanından gelen gençler rahatlıkla ulaşabilecek.  
 

İZMİR’DE İLK VE TEK
Zeynep Aslan Bisiklet Parkuru’nda 243 metre uzunluğunda pist bulunuyor. 800 metrekare asfaltla kaplanmış olan alan, gece ve gündüz kullanıma uygun halde dizayn edildi. Parkurun aydınlatma işlemleri ile birlikte tribünü de tamamlanarak kullanıma uygun hale getirildi. Ayrıca alanın bitkilendirilmesinde 11 palmiye, 20 adet ıhlamur ağacı, sarmaşıklar ve yer örtücüler kullanıldı. Bunun yanı sıra parkın yeşil alanları bin 700 metrekare çim ile kaplandı. Parkur sahip olduğu özelliklerle İzmir’in ilk ve tek bisiklet parkuru olma niteliği taşıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yapılan son TL ödemesi zorunluluğu düzenlemesine bağlı olarak döviz cinsinden çeklerin kullanımının imkânsız hale geldiğini dile getiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Ülkemiz ticaret hayatında anlaşmazlık ve huzursuzluklara yol açan bu durumun ödeme gününde güncel kurla TL ödeme yapılmasına müsaade edilen döviz cinsinden çeklere imkân sağlanması ile kolay bir şekilde düzelebileceğini düşünüyoruz” dedi.

 

Ticarette anlaşmazlıkları arttırıyor

Uygulamanın bilhassa plastik sektörü gibi ithal hammadde kullanımının yoğun olduğu sektörlerde ticari anlaşmazlıklara yol açtığının altını çizen Selçuk Gülsün, “Bilindiği üzere ülkemiz ithalatının yaklaşık 90’ı hammadde ve yatırım mallarından oluşmaktadır. Yani üretimin devam etmesi için ihtiyaç duyulan girdilerin önemli bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Bu kapsamda yurtiçinde üretimi ve ticareti yapılan ürünler dahi bir noktada döviz ile ilişkili hale gelmektedir. 19 Nisan 2022 tarihinde yapılan düzenlemeyle işletmelere TL ödeme zorunluluğu getirilmişti. Söz konusu düzenleme her ne kadar işletmelerin operasyonel ihtiyaçlarını arttırmış olsa da iş dünyası bir şekilde bu duruma adapte oldu. Lakin bahse konu düzenlemenin döviz cinsinden çeklerin kullanımının imkânsız hale gelmesi gibi istenmeyen bir çıktısı daha oldu. Bu durum çeklerin ödeme tarihlerinde işletmelerin karşı karşıya gelmesi durumunu doğurmakta. Ayrıca söz konusu durumdan kaynaklı güven kaybı ya da kur kaynaklı farkın tahsil edilemeyeceği kaygısı sebebiyle hammadde tedarikçileri vadeleri ya çok kısmakta ya da tamamen vadesiz satışa yönelmektedir ki bu durum mamul üreticilerinin işletme sermayesi ihtiyaçlarında hızlı bir tırmanışa neden olmaktadır. Bu sebeple ödeme gününde güncel TCMB efektif satış kuru üzerinden ödemesi yapılmak üzere döviz cinsinden çek düzenlenmesine imkân verilirse ticari anlaşmazlıkların önüne geçilebilecek ve başta sektörümüz olmak üzere yoğun olarak ithal girdi kullanmak zorunda kalan sanayi kollarımızda da bir nebze rahatlama sağlanacaktır” dedi.

 

Üretim ve ihracata odaklanmalıyız

Son dönemde hızlı mevzuat değişikliklerinin de etkisiyle işletmelerin operasyonel süreçlere odaklanmak zorunda kaldığını belirten Gülsün, “Oysa ki dünyada yaşanmakta olan sorunlar ülkemiz için fırsatlara da gebe. Bu dönemde sanayi işletmelerinin ticari bir getirisi olmayan süreçlerle vakit kaybetmek yerine üretim ve ihracata odaklanmasını sağlayabilirsek pandemi dönemi doyunca dış ticarette elde ettiğimiz kazanımlarımızın kalıcı hale getirilmesi ve bunlara yenilerinin eklenmesi mümkün olacaktır. Bu sebeple sanayinin genel işleyişini bozacak mevzuat düzenlemelerinden imtina edilmesi ve işletmelerin gerek yatırım gerek işletme sermayesi ihtiyaçları için finansmana erişiminin kolaylaştırılması yolunda atılacak adımlar ülkemizde kalıcı büyümenin anahtarı konumunda olan sanayinin hızlı büyümesi için önem taşımaktadır” dedi.

 

Mevzuat değişiklikleri öncesi tüm paydaşların görüşü alınmalı

Hayata geçirilen mevzuat değişikliklerinin hazırlık süreçlerinin daha içerici hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Gülsün, “Aksi halde mevzuatların uygulanmasında öngörülemeyen hususlar olması kaçınılmaz hale geliyor. Oysa ki konunun tüm paydaşlarının hazırlık süreçlerine dahil edilmesi durumunda bu noktaları daha öncesinde tespit etmek mümkün olacaktır. Bir diğer husus ise mevzuatların yayımlanma tarihleri ile uygulama tarihleri arasında ilgili taraflara adaptasyon için en ufak bir zaman tanınmamasıdır. Bu sebeple her düzenleme yayımlandığında iş dünyasında küçük çaplı krizler yaşanmasına ve uygulama net olarak anlaşılıncaya kadar geçen sürede iş gücü kayıplarına sebep olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi mevzuat yayımlanma tarihleri ile uygulama tarihleri arasında makul bir zaman bırakılması bu tarz sorunların yaşanmasının önüne geçecektir” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı