Aylık arşivler: Temmuz 2022

Akdeniz Oyunları’nda adidas ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı İş birliği

T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Çoklu Spor Organizasyonları ile adidas Türkiye’nin yaptığı anlaşma çerçevesinde adidas, 25 Haziranda Cezayir’de düzenlenen Akdeniz Oyunları ile başlayarak, Türk Milli sporcularının 2022 yılında katılacağı uluslararası organizasyonlarda ürün tedarikçisi oldu. 

 

Anlaşma kapsamında 2022 yılında düzenlenecek olan Akdeniz Oyunları, Avrupa Gençlik Olimpiyatları Festivali ve İslami Dayanışma Oyunları organizasyonlarında yaklaşık 1.350 Milli sporcu törenlerde adidas ürünleri giyerek ülkemizi temsil edecek.

 

adidas Türkiye Genel Müdürü Hakan Atalay, anlaşma ile ilgili şunları söyledi: “Yeniden Gençlik ve Spor Bakanlığımızla, milli sporcularımızın kullanacağı ürünler ile ilgili işbirliği yapmak, bu büyük sorumluluğu üstlenmek çok gurur verici. Milli sporcularımızın en iyi potansiyellerine en kaliteli ürünlerimizle ulaşmalarını sağlamak ve hedeflerine ulaşmalarında katkıda bulunmak motivasyonumuzu ve heyecanımızı artırıyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yaz Spor Okulları’nda ilk dönem sona erdi

Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle düzenlenen Yaz Spor Okulları’nda yüzme, basketbol, voleybol, masa tenisi, kort tenisi, squash, cimnastik, branşlarında dereceye giren 1. dönem kursiyerleri sertifikalarına kavuştu.

 

Çocukların, yaz tatilini farklı sportif aktiviteleriyle verimli geçirmelerine katkı sunmayı hedefleyen Nilüfer Belediyesi’nin, Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle düzenlediği Yaz Spor Okulları bu yıl ilk dönemi tamamladı. Yüzme, basketbol, voleybol, masa tenisi, kort tenisi, squash, cimnastik, ilk dönemi tamamlayan 2 bini aşkın kursiyerlere sertifikaları verildi.

 

Çalı Yüzme Havuzu ve Konak Olimpik Yüzme Tesisleri’nde iki hafta boyunca eğitim alan 800’ü aşkın öğrenci sertifika heyecanı yaşadı. Nilüfer Belediyespor Yönetim Kurlu Üyesi ve Yüzme Branş Sorumlusu Fehmi Gökçen’in elinden sertifikalarını alan öğrenciler mutluluklarını ebeveynleri ile paylaştı.

 

Nilüfer Belediyespor Üçevler Spor Tesisleri, Çalı Yüzme Havuzu, Yüzüncüyıl Spor ve Gençlik Merkezi ve Konak Olimpik Yüzme Tesisleri’nde de basketbol, voleybol, masa tenisi, kort tenisi, squash, cimnastik, branşlarında dereceye giren 2 bini aşkın 1. dönem kursiyerleri sertifikalarını aldı. Yaz Spor Okulları’nda ikinci dönem 4 Temmuz’da başlayacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası nefes kesecek

Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası, Kocaeli Büyükşehir ve Kartepe Belediyesi’nin destekleriyle hafta sonunda yapılacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi’nin destekleriyle Türkiye Motosiklet Federasyonu ve Kartepe Motosiklet Kulübü’nün iş birliğinde düzenlenen Türkiye Enduro ve ATV Şampiyonası, 2-3 Temmuz 2022 tarihlerinde Kartepe Enduro ve Motocross parkurunda yapılacak. Enduro Şampiyonası 13 ayrı kategoride yaklaşık 100 sporcunun katılımıyla gerçekleştirilecek. Sporcular, 30 km’lik zorlu parkurda en hızlı süreyi yakalamak için yarışacak. ATV Şampiyonası ise 4 ayrı kategoride yaklaşık 50 sporcunun katılımıyla yapılacak. Burada da sporcular, 30 km’lik parkurda en hızlı süreyi yakalamak mücadele edecek. Yarışmanın ödül töreni 3 Temmuz Pazar günü 16.30’da PADOK alanında yapılacak.

 

YARIŞMA PROGRAMI

2 Temmuz Cumartesi;

12:30                   Magazin Startı    Kartepe Belediyesi Önü (Kent Meydanı)

14:15-15:00        Sıralama Antrenmanı (Enduro)     Ekstrem Test Parkuru

15:00-15:15        Sıralama Antrenmanı (ATV)

15:30-16:15        Sıralama Yarışı (Enduro)               Ekstrem Test Parkuru

16:15-16:30        Sıralama Yarışı (ATV)                    Ekstrem Test Parkuru

 

3 Temmuz Pazar;

11:00                   Yarış Startı         Start Alanı

Son TC finiş zamanından en geç 30 dk sonra Geçici Sonuçların İlanı, PADOK Yarış ilan panosu/TMF Araç Monitörü, Jüri Toplantısı, Kesin Sonuçların İlanı

16:30                   Ödül Töreni        PADOK ALANI

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bacaklardaki İstem Dışı Hareketler ve Periyodik Titreşimlere Dikkat

Huzursuz bacak sendromu, toplumda oldukça sık görülen başlangıçta özellikle akşam saatlerinde iken hastalığın ilerleyen dönemlerinde gündüz de yaşanabilen, istirahate geçme ile ortaya çıkan bacaklarda ağrı çekilme karıncalanma gibi şikayetler oluşturan bir rahatsızlıktır. Kişi tipik olarak bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak için bacaklarını oynatma, sallama bazen de kalkıp yürüme isteği duyar. Bu şekilde yakınmaları kaybolan hasta tekrar istirahate geçtiğinde veya yatağına yattığı zaman şikayetleri yeniden ortaya çıkar. 

 

Yeni Yüzyıl Hastanesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Nöroloji Bölümünden Doç Dr Ülkü Figen Demir ‘Huzursuz bacak sendromu’ ile ilgili bilgiler verirken, bu hastalık demir eksikliğinin de habercisi olabilir dedi. Hastalığa sahip kişilerin 50 sinde aile öyküsü bulunduğu ifade ederken; özellikle böbrek yetmezliği, diyabet, anemi, demir eksikliği, Multıpl Sclerozis, Parkinson hastalığı, omurilik hasarlanması, nöropati gibi patolojilerin mevcut olduğuna da dikkatleri çekti. 

 

Toplumda görülme sıklığı yaklaşık 10 civarındadır. Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla görülür. Her ne kadar erken yaşlarda belirtiler deneyimlenebiliyor olsa da özellikle 40-50 li yaşlarda semptomlar belirgin hale gelir. 

 

Bugün için sebebi tam olarak belli değildir. Ancak vücutta dopamin denilen bir maddenin işlev bozukluğu teorisi en yaygın kabul gören teorilerden biridir. Sorgulandığı zaman hastaların önemli bir bölümü kendi şikayetlerine benzer yakınması olan akrabalarının varlığını belirtir. Yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre yaklaşık hastaların 50 kadarında aile öyküsü bulunmaktadır. 

 

Huzursuz bacaklar sendromu bazen, altta saptanabilir bir nedene bağımlı olmadan ortaya çıkar. Bir grup hasatada da özellikle böbrek yetmezliği, diyabet, anemi, demir eksikliği, Multıpl Sclerozis, Parkinson hastalığı, omurilik hasarlanması, nöropati gibi patolojıler mevcuttur. Sayılan hastalıklar dışında gebelik te hastalığın şiddetini arttıran faktörlerden sayılabilir.

 

Ağrı uyuşma karıncalanma gibi hoş olmayan duyumlar çoğunlukla diz ve ayaklar arasında görülmekle birlikte nadiren de kolda hissedilir. Başlangıçta bir süre tek taraflı hissedilebilse de zamanla ıkı yanlı hale gelir. Semptomların özellikle akşam saatlerinde artıyor olması ve hareket ettirmek, yürümekle azalması tipik özellikleri oluşturur. Bu durumdan kaynaklı sabit oturmak gereken sinema tiyatro gibi aktiviteler zorlayıcı hale gelebilmektedir. 

 

Tüm bunların hem fiziksel, hem de psikolojik yansımaları olur ve kişinin uyku bozukluğu yaşaması ile sonuçlanır. Öyle ki bazen hastaların temel şikayeti, uykuya dalamamaktır ve doğrultuda sorgulandığı zaman asıl tanının Huzursuz Bacaklar Sendromu olduğu anlaşılır.

 

Tedavide öncelikle altta belirlenebilir bir sebep saptanabilmiş ise hastalığın tedavisi temel oluşturur. Özellikle demir eksikliğinin tedavisi üretkenlik çağındaki kadın hastalarda önemlidir. Diyabet böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanların ise hastalığını ortadan kaldırma şansı olmasa da metabolik problemleri en az seviyeye çekmek semptomları kontrol altına alabilmek için önemlidir. 

 

Bu temel yaklaşımlar yetersiz kaldığı durumlarda ilaç tedavileri gündeme gelmektedir. En çok kullanılan ve etkınliği en yüksek ilaçlar Parkinson hastalığı veya sara hastalığı tedavisinde kullanılan bazı ajanlardır. Hastalık genel olarak ilerleme eğilimindedir kullanılan ilaçlar ise bir süre sonra etkisisz hale gelebilmektedir. Bu nedenle en etkili alternatiflerin mümkün olduğunca hastalığın ilerleyen dönemlerine saklanması, ilaç etkisiz hale geldiyse diğer ajana geçilerek o tedaviye bir süre ara verilmesi gerekebilmektedir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sanofi Türkiye’nin “OncoSprint” Programında Demo Day heyecanı yaşandı

Sanofi Türkiye’nin ReDis Innovation iş birliğiyle kanser ve yaşlılık alanlarındaki öncelikli ihtiyaç ve problemlere yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği OncoSprint Programı’nın ilk dönemi Demo Day ile sona erdi. Jüri üyelerinin değerlendirmelerinde en yüksek skoru alan girişimler, 30 Haziran’da Bilişim Vadisi’nde düzenlenen Demo Day’de açıklandı.

 

OncoSprint, kanser ve yaşlılık alanındaki kompleks problemlere, fikir lideri akademisyenler, kamu kurum temsilcileri ve girişimci ekiplerin iş birliği ile hızlı ve etkili çözümler ortaya çıkarmak amacıyla tasarlanmış bir inovasyon programı olarak hayata geçti. Program kapsamında ilk kez Google Ventures tarafından geliştirilip uygulanmış bir hızlı inovasyon üretme yöntemi olan “Sprint metodolojisi” kullanıldı. Bu sayede, kanser ve yaşlılık alanlarına yönelik çözümler üretilirken, yeni fikirlerin geliştirilmesinden, fikirlerin hedef gruplarda test edilmesine kadar olan aşamalar yaklaşık 1 aylık sürede tamamlandı.

 

Birinci dönemin kategorileri; Dijital Sağlık Teknolojileri, Tanı ve Tedavi Teknolojileri, Uzaktan Sağlık Hizmetleri, Eğitim Teknolojileri, Giyilebilir Teknolojiler ve Sağlık Takviyeleri olarak belirlenen OncoSprint’te, 10 girişimci programa katılmaya hak kazanmış ve mentörlük desteği ile eğitimler içeren bu 1 aylık hızlandırma dönemine katılmışlardı.

 

Bu dönem sonunda ürünlerini olgunlaştırma şansı bulan 6 girişimden, derin teknoloji kategorisinde Initiocell ve Traick, sosyal kategoride ise Biberbir Dijital Tv ve Senyorapp; onkoloji, hematoloji, geriatri alanlarından fikir liderleri, kamu temsilcileri ve hasta derneklerinin oluşturduğu jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda kendi alanlarında en başarılı projeleri olarak seçildiler. Jüri tarafından başarılı bulunan girişimlerden birer temsilci ayrıca, Medica Düsseldorf etkinliğine katılmak için sponsorluk kazandı.

 

Pelin Yunusoğlu

Sanofi Türkiye, İran ve Levant Özellikli Tedaviler Genel Müdürü Pelin Yunusoğlu,  

“Türkiye’deki inovasyon ekosistemini desteklemek amacıyla oluşturduğumuz ve 3 yıldır başarıyla devam eden PharmUp girişimcilik platformu kapsamında geliştirdiğimiz OncoSprint Programımızın ilkini başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. OncoSprint ile ‘kanser ve yaşlılık’ alanına odaklanıyoruz çünkü yeni kanser vaka teşhislerinin yaklaşık yüzde 37’sini 70 yaş üzeri kişiler oluşturuyor ve bu oranın 2040 yılına kadar 2 katından daha fazla artacağı tahmin ediliyor.¹ Bununla birlikte, ülkemizde her 5 ölümden biri kansere bağlı ve ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Yaşlılık oranlarına baktığımızda ise Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfus oranının yüzde 9,1'e ulaştığını görüyoruz. Bu oranın 2023 yılı itibarıyla 10’un üzerine çıkması ve ülkemizin “çok yaşlı” ülkeler sınıfına girmesi öngörülüyor.2 Kanser ve yaşlanmanın kesişimi sadece kanser teşhisi aldığı anda ilerleyen yaşta olan kişiler değil. Aynı zamanda kanserle birlikte yaşlanacak olan kişilerin hak ettiği yaşam kalitesine sahip olabilmesini ya da kanserden sonra mümkün olan en iyi yaşama sahip olabilmelerini de kapsıyor. Sanofi Türkiye olarak kanser hastaları için daha kaliteli bir yaşamın mümkün olduğuna yürekten inanıyoruz. Bu alandaki eksikleri ele alıp boşlukları doldurmak ve toplumsal, sistematik çözümler bulmak için hep birlikte çalışmanın önemli olduğunu biliyoruz. Bu inançla hayata geçirdiğimiz OncoSprint’in başta ilk dönem birincisi olmak üzere tüm finalistlerini yürekten kutluyorum.” 

 

Selin Arslanhan

ReDis Innovation Kurucusu ve Yöneticisi,

“Türkiye’de son 15 yılda girişimcilik ekosistemi önemli bir gelişme gösterdi. Bugün gelinen yerde en önemli meselelerden birisi, sahadaki ihtiyaçlara odaklı uygulanabilir teknolojik çözümlerin hayata geçirilmesidir. OncoSprint tam olarak buna yönelik bir tematik program. Kanser ve yaşlılık alanında, konunun uzmanlarıyla birlikte tespit ettiğimiz ve önceliklendirdiğimiz ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştiren girişimlerle birlikte çalıştık ve Demo Day’de farklı alanlarda çözüm sunan 6 girişimci, alanında uzman geniş bir jüri karşısında sunumlarını yaptılar. OncoSprint’in özgün yanı kanser ve yaşlılık alanında sahada başlayıp sahada bitirdiğimiz bir program olması. Bu tür programların sağlık teknolojilerinde tetikleyici olacağını düşünüyoruz.” 

 

Ahmet Serdar İbrahimcioğlu

Bilişim Vadisi Genel Müdürü,

“Bilişim Vadisi, olarak yola çıktığımız günden itibaren vizyonumuzun merkezine her zaman ‘sürdürülebilir yasam kalitesini artırmak amacıyla faydalı teknolojileri’ üretmeyi yerleştirdik.  Doğru yere kanalize olmuş bir fayda üretmek için başta problemlerin teşhis edilmesi ve farkındalık oluşturulması gerekir. Bu da uzmanların iş birlikleri geliştirebilecekleri uygun ortamların ve şartların sağlanabilmesi ile mümkündür. Kanser ve yaşlılık için çözüm üretmesi adına bütün yükü tıp biliminin omuzlarına yüklemek hem tıbba haksızlık etmek hem de insanın holistik yapısını görmezlikten gelmek demektir. İnsanın sağlığı sadece biyolojik etmenlerden ibaret değildir. Bu yüzden, çözüm anlayışı da sadece bir hastalığı yok etmek çabasıyla sınırlı kalmamalıdır. Mutlak olarak karşılaşılan biyolojik durumların bireyde oluşturduğu rahatsızlıkların dışında dış dünyanın mümkün olduğunca ilgili bireyler için yaşanılabilir olması gerekiyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinden “Erkek Giyim Modası”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanan çalışmaların yer aldığı FBA 352 Erkek Giyim Öğrenci Çalışmaları Sergisi santralistanbul Kampüsü Enerji Müzesi’nde açıldı. 22 Temmuza kadar ziyarete açık olacak sergide 32 öğrencinin çalışmaları farklı kültürlerden esinlenerek erkek giyim trendlerine ışık tutuyor

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileri, FBA 352 Erkek Giyim Öğrenci Çalışmaları Sergisi’ne imza attı. santralistanbul Kampüsü Enerji Müzesi’nde açılan sergi 22 Temmuz tarihine kadar ziyaretçileri ağırlayacak. 32 öğrencinin kendi tasarım dilini ve günümüzün erkek giyimini yansıtan özgün çalışmalarının yer aldığı, Kiğılı’nın desteğiyle hazırlanan sergide 2023-2024 erkek giyim ve renk trendleri temel alınıyor. 

 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Görevlisi Mehlika Orakçıoğlu, “Öğrencilerimiz bu sergiyi büyük emek ve özveriyle hazırladı, tasarımdan dikime tüm süreçlerde adım adım ilerleyerek özgün çalışmalar ortaya çıkardı. Öğrencilerimizin tüm aşamalarını üstlendiği bu sergide kültürel mirasımızın sürdürülebilirliği, farklı kültürlerin bir araya gelmesi, sokak modası, 1970'lerin moda mirası gibi birçok kavram, 2023-2024 trendleriyle harmanlandı” dedi.

 

Günümüzde, kadın giyimin egemenliği yanında, kendine ait moda haftaları ve dergilerle erkek giyim de bağımsızlaşıyor. BİLGİ’li öğrenciler ise sergide kadın ve erkek tasarımları arasındaki biçimsel geçirgenliklerin arttığı, aradaki sınırların çözüldüğünü vurgularken tasarımın cinsiyete dayalı odağını da tartışmaya açıyor.   

 

Erkek giyiminde farklı kültürlerden esinlenen öğrenciler, Osmanlı’dan ilham alan tasarımlardan 1960’ların rengârenk eklektik mirasının yansımalarının görüldüğü, “indie” görünümlere uzanan 70’li ve 80’li yılların stillerine farklı dönemlerin akımlarını günümüzün modasıyla harmanlayarak ziyaretçilerle buluşturuyor.

 

Günümüzün erkek giyiminde artan seçim ve çeşitlilik potansiyelini de vurgulayan sergi, genç kitlelerin, alt kültürlerin barındırdığı dinamik ve yaratıcı temalara odaklanıyor. Sergide daha ileri yaştaki erkeklerin sadece geleneksel formlar ve alışıldık stillerle memnun olacağı kanaati de tartışmaya açılarak, yerleşik kalıpların ardında büyük bir deneysellik ve keşif alanı sunuluyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

D&R, Zafer Algöz’ün, yeni kitabı ‘Ken Taç Dis’in lansmanına ev sahipliği yaptı

Kültür, sanat ve eğlence dünyası D&R, sinema ve tiyatronun sevilen ismi Zafer Algöz’ü yeni kitabının lansman etkinliğinde okurlarla buluşturdu. Algöz, kaleme aldığı  “Ken Taç Dis” kitabını D&R Galataport’ta düzenlenen lansman, söyleşi ve imza günü etkinliğinde sevenleriyle buluşturdu.

 

Herkes için bir keşif dünyası sunan D&R, başarılı oyuncu Zafer Algöz’ü yeni kitabının lansmanında okurları ile bir araya getirdi. D&R Galataport’ta gerçekleşen etkinlikte kaleme aldığı “Ken Taç Dis” kitabını imzalayan oyuncu, edebiyatseverler ile buluştu. Yoğun ilgiye sahne olan lansman buluşmasında Algöz, okuyucuya sürükleyici bir mizah anlatımı sunduğu kitabını imzaladı, hayranlarıyla sohbet ederek, bol bol fotoğraf çektirdi. 

 

”Eski bir kovboyun kitabını okuyorum”

Başarılı sanatçının üçüncü kitabı olan “Ken Taç Dis” söyleşisinde Zafer Algöz, üç kitabının adlarını koyan sinema ve sanat dünyasının değerli isimlerinden bahsederken, üçüncü kitabının isim babasının da Can Yılmaz olduğunu söyledi. Algöz, “Kitabın adını ‘Bana Konum Atsana!’ koyacaktım. Can, senin en çok kullandığın ifade ‘Ken Taç Dis’ deyince, kitabın adını bu şekilde koymaya karar verdik.” ifadelerini kullandı. “Ken Taç Dis”in tanıtımının ardından misafirlerin sorularını yanıtlayan Zafer Algöz, bir okurunun, çok komik anılar yazıp olur olmadık yerlerde kendisini güldürdüğünü söylemesi üzerine, “Kitapların sonuna toplu taşımada okumayınız ibaresi koymayı teklif ettim aslında. Çünkü durup dururken gülüyorlar, çevredekiler anlamıyor, kavga çıkıyor. Bir okurum Teksas’ta bir barda kitabımı okurken kahkaha atmış. Adamın biri yanlış anlayıp, sen niye gülüyorsun demiş. O da senin gibi eski bir kovboyun kitabını okuyorum deyince, ancak öyle işi tatlıya bağlamışlar.” ifadelerini kullanarak, imza gününe gelen okurlarının yüzünü gülümsetti. 

 

“Yakınlarımın teşvik etmesiyle yazmaya başladım” 

Yeni kitabının da birinci ve ikinci kitapları gibi yaşamış olduğu hikayelerden oluştuğunu söyleyen Zafer Algöz, “Hayatımın bir dönemi Bursa’da, bir dönemi Kars’ta, bir dönemi ise Trabzon’da geçti. O şehirlerin bende yarattığı duyguları anlatmaya çalıştım. Kitaptaki karakterlerin bazılarını okurlar tanıyor, bazısı ise kamuoyunda tanınmayan, renkli karakterler. Kitaplarımın okunup ilgi görmesi beni mutlu ediyor. Kitap yazmaya da yakınlarımın teşvik etmesi ile başladım” dedi.

 

” İleride senaryo da yazmak isterim”

“Genelde senaryoyu okur, kendime göre yorum yaparım” diyen usta oyuncu, senaryo yazmanın zor bir iş olduğunu ama ileride senaryo da yazmak istediğini belirtti. Rol aldığı Erşan Kuneri dizisi hakkında da konuşan Algöz, “Seyircinin uzun süredir beklediği bir projeydi, izleyiciler tarafından çok sevildi ve büyük ilgi gördü” dedi. Basın ve okurların yoğun ilgi gösterdiği kitap tanıtımı, 2 saat boyunca devam eden imzaların ardından sona erdi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bilim Temelli Hedefler Girişimi, Danfoss’un iklim hedeflerini onayladı

Bilim Temelli Hedefler Girişimi; ısıtma, soğutma, motor kontrol sistemleri ve güç çözümleri alanlarında 100’den fazla ülkede hizmet veren Danfoss’un, bilim tabanlı emisyon azaltma hedeflerini onayladı. 

 

 

Şirketleri 1,5°C ile uyumlu net sıfır bilime dayalı hedefler belirlemeleri için harekete geçiren, BM kurumları, iş dünyası ve endüstri liderleriyle birlikte iklim eylemleri için ortak kampanyalar yürüten Bilim Temelli Hedefler Girişimi (Science Based Targets Initiative -SBTi); 

 

 

Danfoss tarafından sunulan emisyon azaltma hedeflerinin SBTi Kriterleri ve Önerileri ile uyumlu olduğunu açıkladı.

 

 

Emisyonlarını 2030 yılına kadar en az yüzde 46,2 oranında azaltacak

Paris Anlaşması'nın hedefleri doğrultusunda şirketlerin; emisyonlarını azaltmaları ve iklim değişikliği etkilerini önlemeye yardımcı olmak için net bir şekilde tanımlanmış öneriler sunan SBTi'nin Hedef Doğrulama Ekibi, Danfoss'un kapsam 1 ve 2 hedef amaçlarının ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefi ile uyumlu olduğunu belirledi. Danfoss, bilime dayalı hedefin bir parçası olarak, kapsam 1 ve 2 GHG emisyonlarını  2030 yılına kadar, 2019 yılına göre en az yüzde 46,2 oranında azaltacak. 2030 yılına kadar kapsam 1 ve 2 emisyonlarında karbon nötr olmayı da taahhüt eden Danfoss, aynı zaman çerçevesinde mutlak kapsam 3 GHG emisyonlarını yüzde 15 oranında azaltacak.

 

 

Başkan & CEO Kim Fausing yaptığı açıklamada:

 

"Danfoss'un yeni 2030 çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) hedefinin önemli bir ayağı olan bilime dayalı hedefimize ulaşmak adına güçlü bir temel oluşturduk. Bilime dayalı hedefimiz, emisyonları azaltma misyonumuzu tüm değer zincir boyunca işimizin ötesine taşıyor. Bu durum, iklim değişikliği konusunda harekete geçmeye, tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz için ise tercih edilen karbonsuzlaştırma ortağı olmaya bağlılığımızı yansıtıyor” dedi.

 

 

Danfoss, Mart 2022’de, fabrikalarındaki enerji verimliliğini küresel ölçekte ikiye katlama yönündeki 2030 hedefine, planlanandan dokuz yıl önce ulaştığını duyurdu. Enerji verimliliği, 2021 yılında 2007’e göre yüzde 104 arttı ve enerji yoğunluğu 2007 ile 2021 arasında yarıya indirildi. Danfoss, 2021 yılında, aynı enerji tüketimiyle 2007 yılına göre iki kat üretim yaptı. Danfoss, Core & Clear 2025 stratejisinin merkezine sürdürülebilirliği koyacağını ve Karbondan Arındırma, Döngüsellik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık alanlarında lider pozisyonları alma hedefi olduğunu açıkladı. Danfoss, Sønderborg şehri yakınlarındaki Nordborg'daki 250 bin metrekarelik genel merkezini, mevcut enerji verimliliği çözümlerini uygulayarak, yenilenebilir elektrik ve ısıtma sağlayarak 2022'de kapsam 1 ve 2'de karbon nötr hale getirme yolunda ilerliyor. 

 

 

 

 

Danfoss'un ESG stratejisini geliştirmekten ve işletme genelinde emisyonları azaltma hedefini belirlemekten sorumlu Grup İletişim ve Sürdürülebilirlik Başkanı ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Martin Rossen"Bilime dayalı hedefimizin onaylanması, Danfoss'un iklim hedeflerinin bilim ve Paris Anlaşması'nın amaçlarıyla uyumlu olduğunu doğruluyor. Ancak bu sadece kendi içimizde düzeni sağlamaktan çok daha fazlasını temsil ediyor. Müşteriler, çalışanlar ve toplumlar artan bir şekilde ESG konusunda şeffaflık ve ödüllendirme talep ediyor. Şirketler sadece harekete geçtiklerini söyleyerek sorumluluklarından kurtulamaz, bunu belgelemeleri gerekir. Bilim temelli hedef, eşit bir ortam yaratıyor. Gerçekten önemseyen ve harekete geçen şirketlere rekabet avantajı sağlıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın bir zamanlar kim önem verirse kazanır demişti ve bunu önemseyen şirketlerin kazanacağına inanıyoruz” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çobantur Boltas’ta Ceo’luk Görevine Selman Çoban Getirildi

Lojistik sektörünün köklü şirketi Çobantur Boltas’ın Türkiye’deki CEO’luk görevine sektörün deneyimli isimlerinden Selman Çoban getirildi. Lojistik sektöründe ulusal ve uluslararası birçok markada üst düzey yöneticilik yapan Çoban, son olarak Borusan Lojistik’te Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

 

Türkiye ve Almanya merkezli köklü lojistik şirketi Çobantur Boltas, yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Şirketin Türkiye’deki CEO’luk görevine sektörün deneyimli isimlerinden Selman Çoban atandı. 

 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Çoban, İşletme Yönetimi Yüksek Lisans (MBA) eğitimini ise Almanya’daki Nürnberg Georg Simon Ohm Teknik Üniversitesi’nde tamamladı.   

 

Lojistik sektöründeki kariyerine 2003 yılında adım atan Çoban, ulusal ve uluslararası birçok markada operasyon, satış ve müşteri hizmetleri alanlarında çalıştı. Ekol Lojistik ve Damco (Maersk Lojistik) firmalarında da üst düzey yöneticilik yapmış olan Selman Çoban, son olarak Borusan Lojistik’te Uluslararası Kara Yolu ve Demiryolu Taşımacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yaz tatilinde yapılan küçük hazırlıklar eğitim yılının daha verimli geçmesini sağlıyor

Pandemi sonrası yüz yüze geçirilen ilk eğitim-öğretim yılı tamamlandı. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları (İTÜ GVO) Rehberlik Bölümü, lise çağındaki öğrencilerin üniversite hazırlık sınavı yolculuğuna dinlenmiş, yenilenmiş ve hedeflerini netleştirmiş olarak başlamaları için yaz tatilini verimli bir şekilde değerlendirebilecekleri önerileri bir araya getirdi.

Tatile çıkmadan önce bir program hazırlamanın hem dinlenmeye katkı sağlayacağını hem de konuları tekrar etmek için fırsatlar yaratacağını vurgulayan uzmanlar, üniversite hazırlığında akademik çalışmaların yanı sıra psikolojik ve duygusal süreçlerin ne kadar iyi yönetildiğinin de oldukça önemli olduğunu vurguluyor.

Küçük hazırlıklar eğitim yılını daha rahat geçirmenizi sağlayabilir
Yaz tatilinin bir dönemini konu tekrarına ayırmak birçok öğrenci için zor görünse de, yapılan küçük hazırlıkların yeni eğitim yılını rahat geçirmelerini sağlayacağını; gelecek yılın konularının öğrenilmesini destekleyeceğini ve geriye dönük tekrarların sayısını azaltacağını unutmamak gerekiyor. Haftalık programı oluştururken konuların dağılımını bir sayısal bir sözel ders olarak seçmek bu sürecin daha verimli geçmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca  11:00-13:00 arasını çalışma saati olarak belirlemek, sabah saatlerinde çalışmayı tamamlayarak gün içinde öğrencilerin kendilerine vakit ayırmasına da yardımcı olur.

 Herkesin hedefi birbirinden farklı
Uzmanlara göre üniversiteye hazırlık sürecinde hatırlanması gereken en önemli nokta herkesin hedefinin birbirinden farklı olduğu. Bu sebeple sınava hazırlanmaya başlamadan önce öğrencilerin ne istediğini kendilerine sorması şart. Bu soruya net bir cevap verememek ise oldukça doğal. Hazırlık sürecinde gerçekleştirilen üniversite ziyaretlerini yaz döneminde yapmak, tercih ve tanıtım günlerinde kampüslere giderek bilgi almak yol haritasını netleştirmek için faydalı olabilir. Bunun yanında üniversitelerin yaz okullarına katılmak, sosyal medyada ve online platformlarda ilgi duyulan meslekleri araştırmak ve uzmanlarla iletişime geçmek de öğrencilere yardımcı olabilir.

Öncelik verilmesi gereken konuları sıralayın
Yıl içinde girilen sınav sonuçlarının dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, doğru, yanlış ve boş sayılarına göre öncelik verilmesi gereken konuları sıralamayı tavsiye ediyor. Yaz tatili özellikle zorlanılan derslerde eksikleri kapatmak için önemli bir fırsat. Verimli bir çalışma planı için ise aşağıdaki öneriler yol gösterici olabilir;

 

  • Ödevleri tatil sonuna bırakmak yerine onlara çalışma programında yer vermek öğrencilerin işini kolaylaştıracaktır. Ödevlerin hepsini son döneme bırakmak öğrencileri bunaltır ve amaca hizmet etmez.
  • Hedeflerini yurt dışı olarak belirleyen öğrenciler, başvurularda büyük önem taşıyan okul not ortalamasını yükseltmek için gereken tekrarlarını yapmak üzerine yoğunlaşabilir.
  • Yabancı dil becerilerini geliştirmek için fırsatlar yaratılabilir. Öğrenciler online konuşma gruplarına katılabilir, orijinal dilde kitap okuyabilir veya yazı yazabilir.
  • Programda kitap okumak için zaman ayırmak öğrencileri zenginleştirir, geliştirir ve farkındalık seviyelerini artırır.
  • Öğrenciler bu yaz bilgisayar ve cep telefonlarından ne kadar süreyle ayrı kalabileceklerini de deneyebilir.

 

Gönüllü olarak sivil toplum kuruluşlarında yer almak yaratıcı düşünme, eleştirel bakış açısı ve etkili iletişim kurabilme becerilerini geliştiriyor

Öğrencilerin okul döneminde başladığı sosyal sorumluluk projelerini geliştirmeleri, yeni araştırmalar yapmaları ve gönüllü olarak sivil toplum kuruluşlarında yer almaları yaz tatilinde onlara oldukça özel bir deneyim yaşatabilir. Çalışma programının yanı sıra, bu tür aktivitelerde yer almak yaratıcı düşünme, eleştirel yaklaşım, etkili iletişim kurabilme, takım halinde çalışma ve problem çözme becerilerini geliştirecektir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı