Aylık arşivler: Ağustos 2022

Eski Teknolojik Cihazları Satarken Kişisel Verileri Korumanın Yolları

TELEFONUNUZU SATMADAN ÖNCE KİŞİSEL VERİLERİNİZİ GÜVENE ALIN!

Akıllı cihazlara sık sık gelen yeni özellikler, tüketicileri bir üst modele geçmeye teşvik ederken artan döviz kurları da tüketicileri akıllı cihazlarını alıp satarken ikinci el alternatiflere yönlendiriyor. Bu çelişki içerisinde sanılanın aksine kullanıcı verilerini korumak için sadece silme işleminin yeterli bir yöntem olmadığını aktaran Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, kullanıcıların cihazlarını satmadan önce uygulaması gereken adımları sıralıyor.

 

Teknolojinin her geçen gün gelişmesiyle birlikte akıllı cihazlara yeni eklenen özellikler, cihazların fiyatlarını artırmanın yanı sıra tüketicileri bir üst modeli talep etmeleri için de teşvik ediyor. Ancak artan döviz kurlarının da etkisiyle tüketiciler, yeni ve gelişmiş cihazlara sahip olabilmek için ikinci el alım ve satımına yöneliyor. Bu süreç içerisinde kullanıcıların genellikle verilerini silmekle yetindiğini aktaran Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, kişisel verilerin bir ticaret malzemesi haline geldiği bu çağda kullanıcıların veri gizliliği ve ihlalleri konusunda bilinçlenmesi gerektiğini özellikle vurguluyor. Günal, verilerinin siber saldırganların eline geçmesini istemeyen kullanıcılar için teknolojik cihazlarını satışa çıkarmadan önce dikkat edilmesi gereken 5 önemli ipucunu paylaşıyor.

 

1. Verilerinizi yedekleyin. Akıllı cihazlarınızı, özellikle de cep telefonlarınızı satmayı planladığınızda mevcut verileri yedeklemek ilk ve en önemli adımlardan biri olacaktır. Yedekleme işlemi, yalnızca kişisel verilerinizi güvenle saklamanıza yardımcı olmakla kalmayacak aynı zamanda yeni satın aldığınız akıllı cihazınızı daha hızlı kurmanızı ve verilerinizi daha hızlı aktarmanızı sağlayacaktır.

 

2. Hesaplarınızdan çıkış yapın. Akıllı cihazlarda kullanılan hesapların devre dışı bırakılması gerekiyor. Bu sayede satılan cihazın yeni sahibi cihazı etkinleştirmeye çalıştığında sorun yaşamayacak ve hesaplarınızın kullanılma riski ortadan kalkacaktır.

 

3. Verilerinizi silmeden önce şifreleyin. Kullanıcı verilerinin kimlik doğrulama yöntemleri olmadan erişilemez hale gelmesi için cihazlardaki verilerin tamamını silmeden önce güvenli bir şekilde şifrelemeniz gerekiyor. Verilerin güçlü kimlik doğrulama yöntemleriyle korunması, satıldığında erişim ihtimalini de engelleyecektir.

 

4. SIM ve SD kartları çıkarın. SIM, SD kartlar; telefon numaraları, mesajlar, fatura bilgileri, fotoğraflar ve cep telefonunuzla ilgili daha birçok dosyayı depolar. Dolayısıyla iki tür kartın da satıştan önce cihazdan çıkarılması gerekiyor. SD kartlı bir telefon kullanıyor ve artık ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız kartı silebilir ve satışa dahil edebilirsiniz.

 

5. Fabrika ayarlarına sıfırlayın. Telefondaki bir dosyayı silmek, bilinenin aksine verileri tamamen yok etmez, yalnızca boş olarak işaretler. Silinen veriler üzerine işlenir ve cihaz kullanımı o şekilde devam ederken isteyen kişiler, geçmiş verilere ulaşabilir. Dolayısıyla en güvenilir yol, tüm adımlar tamamlandıktan sonra cihazı fabrika ayarlarına döndürmek olacaktır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe’de Babalar ve Oğullarından Penaltı Şov

Kartepe Belediyesi’nin organizasyonu ile Uzunçiftlikspor tarafından düzenlenen “Babalar ve Oğulları Penaltı Yarışması” büyük heyecana sahne oldu.

 

 

Kartepe Belediyesi’nin desteği ile Uzunçiftlikspor tarafından düzenlenen “Babalar ve Oğulları Penaltı Yarışması” nda büyük heyecan yaşandı. Yarışmaya katılan Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman da penaltı atışlarında hünerlerini sergiledi.

 

BİSİKLET HEDİYE EDİLDİ

Ataevler Mahallesi Futbol Sahası’nda düzenlenen yarışmaya 180 kişi katıldı. Uzunçiftlikspor forması giyen kalecilere her yarışmacı 3 penaltı atışı kullandı. Eleme usulü ile yapılan yarışmalarda ilk üçe girenlere bisiklet hediye edildi.   

 

MUTLU ÇOCUK MUTLU AİLE

Kartepe Belediyesi tarafından çeşitli ikramların da yapılığı yarışmalarda Kartepeliler keyifli bir gün geçirdiler. Etkinliklere katılan Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Babalar ve oğulları ilişkisi çok özeldir ve sevgi, savgı temeline dayanır. Evlatlarımızın her alanda spor yapmaları ve ailelerin bunu desteklemesi bizleri çok memnun etmektedir. Ebeveynlerin çocukları ile sporda, eğitimde, gezide kaliteli zaman geçirmelerine olanak sağlamaya çalışıyoruz. Mutlu çocuk, mutşu aile demektir. Mutlu aile ise sağlam, güçlü, cesur, bir ülke demektir” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yükseköğretimde Geleneksel Yapı Sarsılıyor

“BAKTIĞINI GÖREN GENÇLER YETİŞTİRMEMİZ LAZIM”
Dünyada yaşanan büyük değişimler diğer alanları etkilediği gibi eğitim dünyasını da hızla
dönüştürüyor. Bu değişimden elbette yükseköğretim de payına düşeni alıyor. Meslek hayatı öncesi son dönemeç olan üniversitelerin kalıplaşmış eğitim modelleri ile gençlere hangi donanımları kazandırabildiği artık daha fazla sorgulanıyor. Uzmanlar ise 21. yüzyılın ihtiyaçları çerçevesinde yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Peki üniversitelerin günümüzde başlıca görevleri ne olmalı?

Eğitim gündeminin masaya yatırıldığı Yolun Başındayken programında Dr. Görkem İldaş Biruni
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel’i ağırladı. Yüksel, üniversitelerin işlevinin değişmesi
gerektiğini vurguladı. “Türkiye’de üniversiteler, tam üniversite gibi değil” eleştirisinde bulunan
Yüksel, yükseköğretimin gençlere katması gereken özellikler konusunda önemli tespitlerde bulundu.

“BAKTIĞINI GÖREN GENÇLER YETİŞTİRMEMİZ LAZIM”
Yüksel’e göre; üniversiteler hayatı doğru okumanın yeridir. “Hayatı okumayı öğreneceğiz. Baktığımızı gören, gördüğünden sonuç çıkartan ve hayatında uygulayan gençler yetiştirmemiz lazım ki başarılı olalım. Üniversitelerin artık en önemli görevi nitelikli öğrenci yetiştirmek, araştırma yapmak, topluma hizmet etmek, yenilikçi, girişimci olmak çünkü üniversiteler en son bilginin ve en doğru bilginin üretildiği yerler. Ama en önemlisi de bitirmeden öğrenciyi iş sahibi yapabilmek. Bu nasıl olacak? Yetenekleri geliştirerek ve keşfederek…”

“ÜNİVERSİTE DÜŞÜNMEYİ GELİŞTİRMELİ”
“Eğitim alışkanlıkları değiştirmek; davranışları bir noktadan alıp bir noktaya taşımaktır. Çalışkan bir çocuk eğer çalışkan olarak bitirmişse sen ne kattın ona? Üniversiteler tam üniversite gibi değil Türkiye’de; üniversite dediğin şey bir noktadan alır çocuğu bir noktaya götürür; bakış açısını değiştirir. En önemlisi öğrenmeyi öğretir; düşünmeyi geliştirir. Üniversiteler aslında sosyalleşmenin olduğu; kültür ve tarih bilincinin geliştiği ama en önemlisi öğrenmenin öğrenildiği yerler olmalı. Öğrenmenin öğrenilmesi dediğimiz şey; aslında mevcut bilgiyi yeni bir şeyle karşılaştığınız zaman onu çözmek için düşünce sistemini çalıştırıp sonuca gitmek ve uygulamak demektir.”

“İYİ MESLEK YOK; MESLEKTE İYİ OLMAK VAR”
“Nasıl düşünüyorum? Nasıl öğreniyorum? Benim öğrenme sitilim nedir? Bunu bilmeliyiz. Meslekler hep değişecek. Bana diyorlar ki; diş hekimliği mi şu mu iyi? İyi meslek yok; meslekte iyi olmak var. Baktığını görür hale getirirsek bir insanı o zaman hiçbir sorun yok ki. Orada önemli olan basamakları elde cepte istirahat ederek çıkmak değil; bugün rahatını terk eden çalışkan gençler yetiştirmek; yani bizi aslında üniversitede çocukları çalışkan yetiştireceğiz. Zamanı iyi kullanan, düşünmesi gelişmiş ve öğrenmeyi öğrenmiş çocuklar yetiştirirsek eğer biz Türkiye olarak görevimizi tam yapmış oluyoruz.” Gençlere, “Aktif düşünme yüzde üç seviyesinde ise iyi bir bilim insanı, daha yüksek ise Biruni olursunuz” diye seslenen Yüksel, başarılı bir hayat için genç kuşakların üretim süreçlerine katılması gerektiğini belirtti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Romatoid Artrit Hakkında Doğru Sanılan 12 Hatalı Bilgi

Özel diyetler ve takviyeler fayda sağlar mı?

Eklemlerinizde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlığı var mı? Sabahları eklemlerinizde bir saati bulan katılık sorunuyla baş etmek zorunda kalıyor musunuz? Bu sorunlar size tanıdık geliyorsa, nedeni, halk arasında iltihaplı romatizma olarak bilinen ‘romatoid artrit’ olabilir! 

Ülkemizde her yüz kişiden 1’ini etkisi altına alan romatoid artrit genellikle el ve ayaklardaki küçük eklemleri tutsa da diz, omuz ve kalça gibi büyük eklemler de sıklıkla hastalık tablosuna ekleniyor. Kronik bir hastalık olan romatoid artrit tedavi edilmediğinde eklemlerde şekil ve fonksiyon kaybı gelişebiliyor. Uzun süre tedavisiz kalan hastalar eklemlerde oluşan kalıcı hasarlar nedeniyle günlük işlerini dahi yapmalarını önleyebilecek şiddetle gelişebilen ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi sorunlarla baş etmek zorunda kalabiliyor. Bu nedenle erken dönemde tanı konulması ve uygun tedavisi romatoid artrit hastalığında son derece önem taşıyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine, günümüzde yaşanan tıbbi gelişmeler sayesinde erken tanı ile tedavi uygulandığında oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor ve hastalık kontrol altına alınabiliyor. Ancak toplumda romatoid artrit hakkında doğru bilinen bazı hatalı bilgiler var ki tedaviden etkin sonuç alınmasını önleyebiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, romatoid artrit konusunda ‘doğru’ sanılan ‘hatalı’ bilgileri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.  

 

Romatoid artrit sadece ileri yaşta görülür. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, romatoid artrit sadece ileri yaşta görülmüyor. En sık 30-50 yaş aralığında gelişmekle birlikte çocukluk dönemi de dahil olmak üzere her yaş grubunu etkileyebiliyor. 

 

Eklemlerde mutlaka şekil bozukluğu gelişir. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, tedaviye erken başlandığında ve hastanın tedavisini düzenli alması durumunda romatoid artrit hastalığında eklemlerde şekil ve fonksiyon kaybı görülmediğini belirterek, “Ancak özellikle tedavisi gecikmiş hastalarda kalıcı şekil ve fonksiyon kayıpları oluşabiliyor” diyor. 

 

Romatoid artrit kalıtsaldır. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artritte bazı genetik değişimler hastalığa yatkınlık oluşturuyor.  Ancak aile içinde hastalık görülme oranı artsa da, romatoid artrit hastadan çocuğuna doğrudan geçmiyor. 

 

Özel diyetler ve takviyelerle düzelir. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artrit sadece bazı özel diyetlerle düzelen bir hastalık değil. Ancak tedavilerin yanında hastaların klinik durumu ve ek hastalıkları göz önüne alınarak diyette yapılan bazı düzenlemeler ve takviyeler semptomların hafiflemesinde fayda sağlıyor. 

 

Sadece ilaç kullanmak yeterlidir. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: “Romatoid artritte tanı konulduğu anda medikal tedavi başlanmalıdır” uyarısında bulunan Dr. Esra Dilşat Bayrak, “İlaç tedavisinin yanı sıra hastalığı tetikleyecek ve tedaviyi olumsuz etkileyecek faktörlere de dikkat edilmelidir. Sigara mutlaka bırakılmalı, uygun diyet ve egzersize başlanmalıdır.” diyor. 

 

Covid aşısı romatoid artriti kötüleştirir. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Yapılan çalışmalarda; covid aşılarının romatizmal hastalıkları kötüleştirmediği gösterilmiş. Üstelik riskli hasta grubunda yer aldıkları için hastaların aşılamalarını düzenli olarak yaptırmaları çok önemli. Aşılama süresince romatizma  ilaçlarının kullanımıyla ilgili de mutlaka doktorlarıyla görüşmeleri gerekiyor. 

 

Romatoid artrite kaplıca tedavisi iyi gelir. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Sanılanın aksine, romatoid artrit gibi iltihaplı eklem hastalıklarında kaplıca ve sıcak uygulamalar önerilmiyor. Bunun nedeni ise sıcak uygulamaların eklemdeki ödem ve iltihabı artırarak hastalığın alevlenmesine neden olması. Osteoartrit, yani kireçlenme hastaları ise bu tedavilerden fayda görebiliyorlar. 

 

Romatoid artrit sadece eklemleri etkiler. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artrit en sık el ile ayağın eklemlerinde ağrı ve şişlikle başlasa da, bu sorunların yanında göz (özellikle göz kuruluğu), akciğer (akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğer yapısında bozulma), kalp damar hastalıkları, kan sayımı bozuklukları, cilt döküntüsü ve böbrek tutulumu gibi birçok sistemik bulgu da görülebiliyor.

 

Egzersiz yapmak hastalığı kötü etkiler. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artrit hastalığında özellikle aerobik ve direnç egzersizleri yapılması ağrıyı azaltıyor ve eklem fonksiyonunun korunmasında fayda sağlıyor. Romatoloji Uzmanı Dr. Esra Dilşat Bayrak, düzenli yapılan sporun ayrıca uzun dönemde gelişebilecek olan eklem kısıtlanmalarını da önlediğine işaret ederek, “Bu nedenle hastalar, eklem tutulum bölgeleri ve ek hastalıkları da göz önüne alınarak doktorlarının önereceği şekilde egzersiz yapmalıdırlar” diyor. 

 

Romatoid artritin tedavisi yoktur. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artrit tedavisinde çok uzun yıllardır hastalığı durduran ilaçlar kullanılıyor ve çok başarılı sonuçlar elde ediliyor. İlk basamak tedaviye yeterli yanıt alınamadığı durumlarda ise daha yeni teknolojiye sahip biyolojik tedavilere geçildiğini vurgulayan Dr. Esra Dilşat Bayrak, günümüzde hem hafif hem ağır hastalık grubu için çok çeşitli tedavi seçenekleri bulunduğuna dikkat çekiyor. 

 

Tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri çoktur ve risklidir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Romatoloji Uzmanı DrEsra Dilşat Bayrak, “Romatoid artrit tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardır tecrübe ettiğimiz, güvenlik çalışmaları yapılmış olan ilaçlardır” diyerek, şöyle devam ediyor, “Ancak tabi ki her ilaçta olduğu gibi yan etkilerin izlenmesi gerekiyor. Hastalar ilaçlara başladıktan sonra önce 1. ay daha sonra da 3 ayda bir kan kontrolleri ve muayene ile kontrol ediliyorlar. Uzun süredir ilaç kullanan ve yan etki görülmeyen hastalarda bu süreler daha da uzatılıyor.” 

 

Kendinizi iyi hissediyorsanız ilaçları kesebilirsiniz. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Romatoid artrit kronik bir hastalık olduğu için tamamen iyileşmek mümkün olmuyor. İlaçlara başlandıktan bir süre sonra şikayetler düzeliyor, ancak bu durum ilaç tedavisi sayesinde gerçekleşiyor. İlacı kesen hastalarda kısa bir süre sonra semptomlar şiddetli bir şekilde geri dönüyor. Tedavinin devamında hastalık iyi seyrediyorsa ilaç dozları ve sayısı azaltılabiliyor, ancak birçok durumda tamamen ilaç kesme önerilmiyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yangın Anında Maruz Kalınan Duman ve Kimyasallar İtfaiyecileri Tehdit Ediyor

Her yıl dünyada çıkan milyonlarca yangında aktif olarak görev alan itfaiyeciler, ciddi sağlık riski altında çalışıyor. Görevleri sırasında maruz kaldıkları duman ve tehlikeli kimyasalların kanser de dahil olmak üzere çalışanlarda birçok meslek hastalığına yol açabildiğini aktaran Ülke Endüstriyel Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, yangın söndürme çalışmalarına destek olan her bireyin bu hastalık risklerinden korunabilmeleri için 4 önlemi paylaşıyor.

 

Dünya çapında ormanlarda, yerleşim yerlerinde ya da iş yerlerinde çıkan yangınlar, iklim değişikliğinin de etkisiyle her yıl ciddi artış gösteriyor. Bu yangınlarla mücadele etmek için çoğu zaman hayati risk altında çalışan söndürme görevlileri, birçok zararlı maddeye maruz kalıyor. Çalışanların görevleri sırasında duman, yüksek sıcaklık ve kanserojen etkisi bilinen kimyasallarla iç içe çalışırken karşılaştıkları sağlık sorunlarının ilk sıralarında tahmin edildiğinin aksine yanıklar yok. Kas çekilmesi, burkulmalar, ısı stresi, düşmeler ve kaymalar ile özellikle solunum yolları rahatsızlıkları, itfaiyecilerin en sık yaşadığı sağlık sorunlarının başında geliyor. Koruyucu ekipmanların, yangın tehlikelerinden korunmada büyük önem arz ettiğini belirten Ülke Endüstriyel Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, itfaiyecilerin olası sağlık problemlerine yönelik alabilecekleri önlemleri sıralıyor.

 

1. Kapsamlı eğitim ve tecrübe her şeydir. Ateşin kuralları yoktur. Her yangın deneyiminde bambaşka tecrübeler edinilebilir. Dolayısıyla göreve başlamadan önce kapsamlı eğitim ve deneyim kazanmak, itfaiyecilerin yaralanmayı ve yangına karşı tedbirli olmayı öğrenmeleri için en önemli yollardan biridir.

 

2. Tam koruyucu ekipman birçok riski önler. İtfaiyeciler, yangınla mücadele ederken her zaman koruyucu giysi ve ekipmana özen gösteriyor ve bu sayede yanıklar, en sık karşılaşılan sorunlardan biri değil. Ancak solunum yolları rahatsızlıkları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Duman, zararlı kimyasallar ve özellikle araç, çöp konteynerleri ve yapı yangınlarında ortaya çıkan zararlı toksinlerden korunabilmek için uygun maske ve solunum cihazı kullanımına çok daha fazla dikkat edilmeli. Endüstriyel alanlarda oluşabilecek yangınlara yönelik olarak kaçış maskeleri ya da tüplü solunum maskeleri çalışanların erişebileceği alanlarda tutulmalı, bunlardan tasarruf gözetilmemelidir.

 

3. Hareketler olabildiğince kontrollü yapılmalı. Yangın sırasında genelde ani gelişen kurtarma olayları, bireyleri ya da hayvanları taşıma gerekliliği, tahliye refleksleri ve farklı pozisyonlarda çalışma gerektiren durumlar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla aşırı efora bağlı bazı rahatsızlıklar, burkulmalar, kas çekilmeleri ve kayıp düşmeler çok sık yaşanıyor. Zorlu koşullar altında çalışmaktan kaynaklı bu tür riskleri en aza indirebilmek için mümkün olduğunca görev sırasında ara verilmeli, vardiyalı çalışılmalı, iş dışında düzenli tatbikatlar ve egzersiz yapılmalı.

 

4. Kişisel ve ekipman temizliğine özen gösterilmeli. Yangına müdahale edilip merkeze döndükten hemen sonra ekipmanların tamamı mutlaka uygun yollarla temizlenmeli. İtfaiyeciler görev sonrası mümkünse 1 saat içinde duş almalı. Koruyucu ekipman zararlı maddelerin birçoğuyla teması sınırlasa da küçük parçacıklar cilde bulaşabilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

18. Altınkum Yazarlar Festivali Başladı

Didim Belediyesi tarafından organize edilen 18. Altınkum Yazarlar Festivali kapılarını açtı. Festivalin ilk gününe vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

 

Festivaller kenti Didim, Didim Belediyesi tarafından düzenlenen bir etkinliğe daha ev sahipliği yapıyor.

 

Didim Belediyesi organizatörlüğünde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Altınkum Yazarlar Festivali, 18'inci kez kapılarını açtı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği festivalin ilk gününe Deniz Gezmiş'in idam edilişinin 50'nci yıldönümü nedeniyle hazırlanan belgesel damga vurdu. Nebil Özgentürk'ün yönetmenliğini yaptığı belgesel izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Festivalin katılımcıları arasında bulunan Deniz Gezmiş'in abisi Bora Gezmiş, belgesel nedeniyle Özgentürk'e ve etkinliğe ev sahipliği yapan Didim Belediyesi'ne teşekkür etti.

 

Özgentürk ve Gezmiş'in yanı sıra festivalin ilk gününe Nihat Behram, Mustafa Balbay, Atilla Sarp, Hayri Kandemir ve birçok yazar katıldı. Festivale katılan vatandaşlar ünlü yazarlar ile tanışma ve kitaplarını imzalatma şansına erişti.

 

Festivalin ilk gününe Aydın Büyükşehir Belediyesi Batı Bölge Koordinatörü Fatih Akkentli, Didim Belediyesi Başkan Yardımcıları E. Öznur Gündoğdu, Yusuf Deveci ve Zeynel Şener ile Cumhuriyet Halk Partisi Didim İlçe Başkanı Nurettin Koçak ile Gülru Pere de katıldı. Protokol üyeleri, festivale katılan yazarlara plaket vererek teşekkür etti.

 

BAŞKAN ATABAY: TÜM VATANDAŞLARIMIZI FESTİVALİMİZE BEKLİYORUZ

Altınkum Sahili'nde düzenlenen ve 15 Ağustos'a kadar ünlü isimlerin katılımları ile sürecek olan festivale tüm vatandaşları davet eden Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, "Okumak, yaşamı ve dünyayı keşfetmek için açılan bir kapıdır. Zihni güçlendirir ve çağdaş birey olma bilincine katkı sağlar. Altınkum Yazarlar Festivali, bu amaçlar doğrultusunda usta yazarları ve eserlerini yurttaşlarımızla bir araya getiriyor.

 

Ülkemizin en değerli ve aydınlık kalemlerine ev sahipliği yapacağımız 18. Altınkum Yazarlar Festivali'nde, imza günlerinden söyleşilere ve film gösterimlerine kadar birçok etkinlik vatandaşlarımızla olacak. Tüm vatandaşlarımızı festivalimize bekliyoruz" dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

TSKB’nin Aktif Büyüklüğü 99,1 Milyar TL’ye Ulaştı

TSKB, 2022 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Bankanın konsolide olmayan finansal tablolarına göre, toplam aktif büyüklüğü 99,1 milyar TL’ye ulaştı. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç yaptığı değerlendirmede, “Sürdürülebilir kalkınma bankacılığı alanındaki derin uzmanlığımızın ve hayata geçirdiğimiz sayısız proje ile elde ettiğimiz deneyimin hem sektörümüz hem de üretim dünyasındaki paydaşlarımız için çok kıymetli olduğuna inanıyorum. İlk yarıyılı, güçlü finansal sonuçlar açıklayarak tamamlamanın memnuniyetini duyuyor, yılı misyonumuz çerçevesinde, hedeflerimizi aşan bir performansla kapatmayı öngörüyoruz. Dünyadaki gelişmelere ve ülkemiz ihtiyaçlarına paralel olarak, tüm iş kollarımızla etkimizi sürekli derinleştirmek, genişletmek ve reel sektörün yeşil dönüşümünü desteklemek için bütüncül bir yaklaşımla ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

 

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş), 2022 yılının ikinci çeyreğine ilişkin dönemde toplam aktif büyüklüğünü yılbaşına göre yüzde 18 artırarak 99,1 milyar TL’ye ulaştırdı. Aktifler içerisinde 70’lik paya sahip kredi portföyü ise, yılın ilk yarısında yenilenebilir enerji projeleri ile kapsayıcılık teması altında başta imalat sanayi olmak üzere farklı sektörlerdeki yatırımlara sağlanan finansman ile yüzde 9 büyüme kaydederek 69,6 milyar TL oldu.  Bankanın özvarlık büyüklüğü aynı dönemde yüzde 17 artışla 8,1 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, altı aylık net dönem karı 1,5 milyar TL oldu. Banka böylelikle, yılın ikinci çeyreğini yüzde 40,4 seviyelerinde özkaynak karlılık oranı ile tamamladı. 

 

“2022’yi hedeflerimizi aşan bir performansıyla kapatmayı öngörüyoruz”

Küresel piyasalarda yaşanan endişelere rağmen TSKB’nin ülke kalkınmasına nitelikli destek misyonu doğrultusunda değer üretmeye devam ettiğine ve güçlü finansal performansını sürdürdüğüne dikkat çeken TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, Bankanın finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede; “TSKB, uzun yıllardır sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma vizyonu ve bu yöndeki kararlı adımlarıyla ayrışan bir banka. Pandemi ile birlikte tüm sektörlerin dönüşüm ihtiyacı belirginleşirken, çevresel ve sosyal fayda sağlayan yatırımların önemi daha anlaşılır hale geldi. Böyle bir dönemde sürdürülebilir kalkınma alanındaki derin uzmanlığımızın ve hayata geçirdiğimiz sayısız proje ile elde ettiğimiz deneyimin hem sektörümüz hem de üretim dünyasındaki paydaşlarımız için çok kıymetli olduğuna inanıyorum. İlk yarıyılı, güçlü finansal sonuçlar açıklayarak tamamlamanın memnuniyetini duyuyor, yılı misyonumuz çerçevesinde, hedeflerimizi aşan bir performansla kapatmayı öngörüyoruz. Dünyadaki gelişmelere ve ülkemiz ihtiyaçlarına paralel olarak, tüm iş kollarımızla etkimizi sürekli derinleştirmek, genişletmek ve reel sektörün yeşil dönüşümünü desteklemek için bütüncül bir yaklaşımla ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

 

“Sürdürülebilirlik temalı yeni global kaynak anlaşmaları imzaladık”

Yılın ilk yarısında imzalanan sürdürülebilirlik temalı yeni global kaynak anlaşmalarına değinen Murat Bilgiç, “Nisan ayında, EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ile imzaladığımız 53,5 milyon EUR tutarındaki kredi anlaşması ile ‘Yeşil Ekonomi Finansman Fonu’ çerçevesindeki ilk işlemi gerçekleştirdik. Bu kaynakla Türkiye genelinde firmaların iklim değişikliği ile mücadele kapsamında gerçekleştirdikleri yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği olmak üzere, yeşil ekonomi yatırımlarına finansman sağlayacağız. 25 Temmuz’da ise sürdürülebilirlik kriterlerine endeksli üçüncü sendikasyon kredi anlaşmamızı imzaladık. Avrupa, Amerika, Asya ve Orta Doğu’dan 8 farklı ülkeden, 8 bankanın katılımıyla 109 milyon ABD doları tutarında gerçekleşen bu yeni kaynakla ülkemizde reel sektörün, yeşil dönüşüm olarak ifade ettiğimiz sürdürülebilir iş modellerine geçişi için finansman sağlayacağız” dedi.

 

“İklim riskleri ile mücadele için 5 yıllık yol haritamız çerçevesinde çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.”

Sürdürülebilirlik alanında doğru stratejiler ve sistemli adımlarla ilerlemenin tüm krizlere ve risklere karşı önemli bir esneklik ve dayanıklılık kazandırdığını belirten Murat Bilgiç, şöyle devam etti: “Hem ülkemiz hem de dünya için rotayı artık iklim risklerinin azaltımına yönelik dönüşüm yatırımları belirleyecek. Bir kalkınma bankası olarak, dönüştürücü gücümüzün farkındayız ve bu geçişi insanlığın ortak geleceği açısından önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Son 30 yıldır, çevre, iklim ve sosyal kalkınma alanlarına yönelik somut katkımızla, sektörümüzde olumlu ayrışan bir kurum olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefinin başarılması için başta finans olmak üzere tüm sektörlere büyük bir görev düşüyor. TSKB olarak stratejimizde önemli odak noktaları arasında yer alan iklim riskleri ile mücadele için 5 yıllık yol haritamız çerçevesinde çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl emisyon ölçüm ve doğrulama süreçlerimize finanse edilen projelerin emisyonlarını da dahil etmeye ve raporlamaya başladık. Paydaşlarımızı akıllı finansman modellerimizle desteklerken, yatırım bankacılığı ve danışmanlık hizmetlerimizle de farkındalık yaratmaya ve dönüşüm süreçlerine katkı vermeye devam edeceğiz. Uluslarüstü kalkınma finansmanı kurumlarından ve global piyasalardan sağladığımız özellikli fonlarla reel sektörümüzü hızla yeni çağa hazırlayacak somut çözümler üretmeyi sürdüreceğiz.”

 

“Tüm yatırım ve işletme kredilerinin çevresel ve sosyal risklerini ölçüyoruz”

Etki alanı doğrultusunda yüksek bir dönüştürücü güce sahip olan bankacılık sektörünün, diğer sektörlere sürdürülebilirlik temalı olanaklarla katkı sağlamasının kritik önem taşıdığını ifade eden Murat Bilgiç, “Uzun yıllardır tüm yatırım kredilerinin çevresel ve sosyal risklerini ölçüyor, belirlenen risklere yönelik yönetim planları hazırlıyor ve aksiyonları yakından takip ediyoruz. 2021 yılından bu yana işletme kredilerinde de aynı yaklaşımı uyguluyoruz. Tüm proje değerlendirmelerimizde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları bazlı bir haritalandırmayla ilerliyoruz. Geçen yıl yayınladığımız TCFD (İklim Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü) tavsiyeleriyle uyumlu İklim Riskleri Raporu’ndan sonra iklim risklerini ve etkilerini tüm kredi süreçlerimize entegre eden bir model geliştirdik ve uygulamaya aldık. Bu önemli çalışmada TSKB ve iştirakimiz Escarus’un uzmanlarının yanı sıra uluslar üstü kalkınma finansmanı kurumları, ilgili inisiyatifler ve akademi dünyasından temsilcilerle iş birliği kurduk. IDFC (Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kulübü) ile birlikte gerçekleştirdiğimiz İklim Çalıştayında farklı ülkelerden kalkınma finansmanı kurumlarıyla paylaşma fırsatı bulduğumuz bu modelin sürdürülebilir finans alanında önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan ülkemizde kapsayıcı bir sosyal kalkınmanın sağlanması için kadınların ve gençlerin güçlendirilmesi, fırsat eşitliği, sağlık ve eğitim gibi alanlara uzun yıllardır sağladığımız destekleri de sürekli ileri taşıyoruz. Tüm bu çalışmaların sonucunda ortaya çıkan sosyal etkinin ölçümü ve etki yatırımları da önemli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor” dedi. 

 

“Yatırım bankacılığı ve danışmanlık hizmetlerimizde de çevresel, sosyal ve yönetişim odağını ön planda tutuyoruz”

TSKB’nin kredilendirme dışı faaliyet alanlarına da değinen Bilgiç, “Yatırım bankacılığı ve danışmanlık hizmetlerimiz de çevresel, sosyal ve yönetişim odağını ön planda tutuyoruz. Aracılık ettiğimiz yeşil ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlı (SKA) odaklı ihraçlarla Türkiye sermaye piyasalarına yenilikçi ürünler ve yeşil odaklı firmalar kazandırmak için çalışıyoruz. Kalkınma ve yatırım bankacılığı alanında sahip olduğumuz birikimi finansal danışman, mühendis ve ekonomistlerden oluşan danışmanlık ekiplerimizle Türkiye kalkınmasında belirleyici sektörlere sunuyoruz. Böylelikle finansman olanaklarımızın yanı sıra bilgimizi de ülke kalkınmasına aktararak daha büyük bir etki yaratıyoruz” dedi.

 

“Global platformlardan aldığımız ödüller sürdürülebilirlik alanında doğru adımlarla ilerlediğimizin bir göstergesi.” 

TSKB’nin yılın ikinci çeyreğinde önemli ödüllere layık görüldüğünü söyleyen Murat Bilgiç, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayata geçirdiğimiz başarılı projeler bize 2022 yılının ikinci çeyreğinde de global alanda itibarlı ödüller kazandırmaya devam etti. Global Banking & Finance Awards 2022’de ‘ESG ve Sürdürülebilirlik’ kategorisinde ‘Türkiye’nin Sürdürülebilir Kalkınma Alanında En İyi Bankası’ ödülüne layık görüldük. ‘World Finance Banking 2022’de ‘Türkiye’nin En Sürdürülebilir Bankası’ seçilmemiz ise Türk finans sektöründe üstlendiğimiz öncü rolü teyit etmesi bakımından bizi gururlandırdı.  Ödüller bizim için birincil bir amaç olmasa da sürdürülebilirlik performansımızın global arenada dikkat çekmesi hem doğru adımlarla ilerlediğimizin bir göstergesi, hem de bizler için önemli bir motivasyon unsuru. Bankamızın vizyonunu tutkuyla sahiplenen ve hep daha iyisi için çalışan tüm ekiplerimizi bu başarılı sonuçlarımızdan dolayı bir kez daha kutluyorum.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İSU Genel Müdürlüğü’nde Görev Değişikliği

Kurumumuzun hizmetlerini paydaş odaklı bir yönetim anlayışı ile kurumsal ve sürdürülebilir kılmak amacıyla gerçekleştirilen Kurumsal yapılanma çalışmaları doğrultusunda; yeni kurulan birimler ile bazı Şube Müdürlüklerinde atamalar ve görev değişiklikleri yapılmıştır.

Buna göre;

Yeni kurulan Su Arıtma Dairesi Başkanlığı’na, Derince Şube Müdürü Medine Doğru,

Yeni kurulan İşletmeler Bakım Onarım Dairesi Başkanlığı’na, İzmit Şube Müdürü Murat Karagüzel,

Abone İşleri Dairesi Başkanlığına, Başiskele Şube Müdürü Burhan Zeydal,

Derince Şube Müdürlüğü’ne, İşletmeler Koordinasyon Şube Müdürü Fahri Erdoğan,

İzmit Şube Müdürlüğü’ne, Kandıra Şube Müdürü Hakan Kocatürk,

Başiskele Şube Müdürlüğü’ne, İzmit İçmesuyu Hizmetleri Şefi Cihan Dirlik,

Kandıra Şube Müdürlüğü’ne, Kandıra İçmesuyu Hizmetleri Şefi Cemalettin Ölmez,

yeni görevlerine atanmışlardır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa Belediyesi Ağustos Ayı Meclisi Gerçekleştirildi

Kemalpaşa Belediyesi Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı yönetiminde, Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi

 

Meclis gündemine sunulan 7 önergeden 2’si oy birliğiyle kabul edilirken 4 önerge ise oy birliği ile komisyonlara iletildi. İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi(KOSBİ) Müteşebbis Heyeti’nde belediyeyi temsilen yer alacak 2 asil 2 yedek üyenin belirleneceği seçim Ağustos Ayı Meclisinde gerçekleştirildi. Bir önceki müteşebbis heyetinde yer almayan Başkan Karakayalı belediyeyi temsilen müteşebbis heyetine seçildi.

 

OYLAR TEKRAR SAYILDI

KOSBİ Müteşebbis Heyeti seçimi için yapılan oylama sonrası Ak Parti Grup Sözcüsü Metin Yaşar oyların tekrar sayılmasını istedi. Başkan Rıdvan Karakayalı tarafından her partiden bir temsilci görevlendirilerek tekrar sayılan oylamada sonuç değişmedi. Buna göre; Cumhuriyet Halk Partisi grubundan Rıdvan Karakayalı ve Nejat Özden 16 oy alarak müteşebbis heyeti asil üyeliğine seçildi. Yedek üyeler ise Cumhuriyet Halk Partisi grubundan Muharrem Bayraktar ve Hüseyin Kalıpçı’dan oluştu. Bir sonraki birleşim 5 Ağustos Cuma günü gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Batur: Biz yaptığımız işten eminiz

Konak Belediye Meclisi ağustos ayı toplantısında konuşan Başkan Batur, Gültepe imar planlarının olduğu haliyle uygulanmasının önünü açan ve iptali kaldıran İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararının İzmir için emsal olduğunu söyledi. Başkan Batur, “Gerçekten bu karar, İzmir için emsal bir karar. Mahkeme, planın iptal gerekçesi olan maddelerinin hepsine tek tek cevap vermiş. Planların yürürlükte olduğunu ve uygulanmasında hiçbir şekilde sakınca olmadığını en güzel şekilde beyan etmiş. Biz başından beri yaptığımız işten emindik” dedi. Öte yandan Başkan Batur, Kemeraltı’ndaki şadırvana gerçekleştirilen saldırıyı kınadı.

 

Konak Belediye Meclisi, ağustos ayı birinci olağan toplantısını Selahattin Akçiçek Kültür Merkezine gerçekleştirdi. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yönettiği oturumu CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoullarından, İYİ Parti Konak İlçe Başkanı Coşkun Tatar, İYİ Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı İbrahim Kansoy, MHP Konak İlçe Başkanı Yusuf Çoban, MHP Konak İlçe Başkan Yardımcısı Kayhan Derya ve Ak Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Taner Deniz de takip etti. Belediyenin bir aylık çalışmalarının da değerlendirildiği toplantıya Kemerlatı’nda önceki gün gerçekleşen ve simge şadırvanın bir gecede yok edildiği vandalca saldırı damga vurdu. Öte yandan İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi tarafından verilen kararla Gültepe imar planlarının uygulamasına devam edilmesi mecliste memnuniyetle karşılandı. Konak ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclislerinden oybirliğiyle geçen planlar hakkında konuşan Başkan Batur, “Biz başından beri yaptığımız işten emindik” dedi ve kararın İzmir için emsal olduğunu vurguladı.

 

Şadırvana saldırı kınandı

Başkan Batur, Konak Belediyesi’nin ağustos ayı meclis toplantısı açışında, Kemeraltı Şadırvanları Camisi yakınlarındaki şadırvanının yıkılmasına tepki gösterdi. Kemraltı’nın UNESCO Dünya Mirası kalıcı listesine girmesi için emekle çalışırken yapılan bu saldırının Vandalizm olduğunu dile getiren Başkan Batur, en ağır cezanın verilmesini temenni ettiklerini söyledi. “Bugüne kadar tarihi misyonu ayağa kaldırmak için çalıştık. Kültür Bakanlığı, Valilik,  Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, Konak Belediyemiz, sivil toplum kuruluşları, hep birlikte çalışma yaparak Kemeraltı bölgesini UNECSO’nun Dünya Mirası listesine sokmak için son aşamaya getirdik. Kemeraltı’na baştan beri gerçekten çok önem veriyoruz. Hem Konak Belediye Başkanı olarak ben hem Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere kamunun tüm kurumlarının da bakış açısı aynı. Kemeraltı bizim için çekim merkezi. Oranın yeniden ayağa kalkması demek turizmin yeniden heyecan bulması,  turist sayısının ve turizm gelirlerinin artması demek” diyerek Kemeraltı’na verdikleri öneme dikkat çeken Başkan Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Maalesef çok üzücü bir olaya tanıklık ettik. Mantocular çarşısının orada bir şadırvan vardı. Cumartesi gecesi, bir kişi balyoz darbeleriyle şadırvanı ortadan kaldırmış. Vandalizm bu boyutlara geldi ya şaşıyorum. Vandalizmin en son boyutu bence. Nasıl bir cesaret, nasıl bir bakış açısı… Bu anlayışla, bu mantalite ve kafa yapısıyla Konak’ta, Kemeraltı’nda tarihi eser bırakılmaz. Bu kafa yapısı, iki gün sonra Saat Kulesi’ni de ortadan kaldırır. Gerçekten çok üzüldük. Faili bulundu. Emniyet güçleri tespit etti. Onlara da teşekkür ediyorum. Oradaki esnaf adına da üzüldük. Biz her gittiğimizde bize şikayet ediyordu esnaf. Bir gecede ortadan kaldırıldı. Bunu yapanların, sebep olanların en yüksek cezayı görmesini istiyoruz. Biz de belediye olarak şikayette bulunduk.”

 

 

 “Gültepe kararı İzmir için emsaldir”

Başkan Batur, Gültepe imar planlarıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararını iptal eden ve planların olduğu haliyle uygulanmasının yolunu açan İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararını da meclise getirdi. Kararın İzmir için emsal olduğuna vurgu yapan Başkan Batur şöyle konuştu:

 

“Meclisimizin, bürokrat ve teknik arkadaşlarımızın ne kadar iyi çalıştığının semeresini gördük. Bayramdan önce gelen bu belge, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi tarafından verilen Gültepe imar planlarının yürürlükte olmasının sağlandığı karar. Gerçekten bu karar, İzmir için emsal bir karar. Şehir Plancıları Odasının açtığı bir davaydı. Planlarımız bilirkişi raporuyla mahkeme kararıyla iptal edilmişti. Şimdi alınan bu karar ise emsal niteliğinde.  Yüce mahkeme, planın iptal gerekçesi olan maddelerinin hepsine tek tek cevap vermiş. Planların yürürlükte olduğunu ve uygulanmasında hiçbir şekilde sakınca olmadığını en güzel şekilde beyan etmiş. Biz başından beri yaptığımız işten emindik. Emin olduğumuz için meclisimizden ve Büyükşehir meclisinden oybirliğiyle geçti. Şehir Plancıları Odasını maalesef ikna edememiştik. Bundan sonraki çalışmalara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ama bize şöyle bir zararı oldu; zaman kayboldu. En değerli şey, zaman. Planları bitirdik, parselasyon planları için ihale yaptık ama planlar iptal olunca parselasyon durdu. Şimdi yeniden parselasyon planlarına başlayacağız. En büyük zenginlik, zamanı doğru kullanmak. Ama maalesef bizim zamanımızı, vaktimizi aldılar. Arkadaşlarımız başka bölgelerle ilgili çalışma yapmak yerine yeniden alternatif plan yaptılar. Bu İstisnaf Mahkemesi kararı emsal bir karar oldu. Biz bundan sonra parselasyon planlarına hızla başlıyoruz. Planları, protokolümüz gereği Harita Mühendisleri odasıyla birlikte yapacağız.”

 

Tarihi restorasyon için katkı payı teşekkürü

Kemeraltı’nda Konak Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TARKEM işbirliğinde gerçekleştirilecek iki tescilli binanın restorasyonu için valilikten çıkan katkı payı müjdesini veren Başkan Batur, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e teşekkürlerini ileterek “Kemeraltı Arap Fırını Sokağı’ndaki iki binanın restorasyonu için TARKEM ve Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte protokol imzalamıştık. Bu iki binanın yapımıyla ilgili valilikten yüzde 50’lik bir katkı payı sunma noktasında anlaşma sağlandı. Sayın Valimize buradan teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu tür konularda, Konak Belediyesi’nin yaptığı tarihi restorasyonlarda her zaman yanımızda yer alıyor” dedi.

 

Temmuz ayında 400 ton asfalt serildi

Başkan Batur ayrıca, belediyenin bir ayda gerçekleştirdiği hizmetleri de meclis üyelerine aktarmayı unutmadı. Her ay olduğu gibi bu ayın da ilk toplantısında belediye hizmetleri görsel sunum eşliğinde anlatıldı. Batur, temmuz ayında 400 tonun üzerinde asfalt serimi gerçekleştirilirken, 600 ton evsel atık toplandığı bilgisini verdi. Veteriner İşleri Müdürlüğünün çevre düzenlemesinin tamamlandığını belirten Başkan Batur, bir ilk olacak Engelli Kedi Evi ve Rehabilitasyon Merkezinin de açılışa hazır olduğunu müjdeledi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı