Aylık arşivler: Ağustos 2022

Patilere el verdiler

Hayvanseverler Pako’daki can dostlarla buluştu
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’ndeki can dostları hayvan severlerle buluşturdu. “Patilere el ver” sloganıyla düzenlenen etkinlikle yaklaşık 100 gönüllü Pako’daki misafirleri yıkadı, taradı, tırnaklarını kesti ve gezdirdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in hayvan hakları odaklı yaklaşımı kapsamında Bornova Gökdere’de hizmete alınan Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü sıra dışı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Patilere el ver” sloganıyla düzenlenen etkinlikte yaklaşık 100 hayvansever can dostları yıkadı, taradı, tırnaklarını kesti ve gezdirdi.
“Onların mutluluğu için elimizden geleni yapıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Şube Müdürü Umut Polat, Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’ne sadece barınak misyonu yüklemediklerini, burada aynı zamanda sokak hayvanlarına yönelik farkındalık merkezi bulunduğunu söyledi. Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik eğitimlerin de düzenlendiğini anlatan Umut Polat, “Bu eğitimlerin bir ayağını da bugün yapıyoruz. Sıcak mevsimde, burada misafir ettiğimiz sokak canlılarının serinlemesi için banyo şenliği düzenledik. Bugünkü etkinlik aynı zamanda onların sahiplendirilmesini artıracak bir faaliyet. Etkinliğe katılan gönüllülerimiz sayesinde yurttaşların da bilinçlenmesine katkı sunacağımızı düşünüyorum” dedi.
“Sokaktaki canlara karşı hassas olunmalı”
Etkinliğe katılan Alican Tiryaki, sokak hayvanları için bir şey yapmak istediklerini belirterek, “Burada olduğum için kendimi çok iyi hissediyorum. Onlara faydamız dokunabildiyse ne mutlu. Herkesin sokaktaki canlara karşı daha hassas olmasını bekliyoruz. Özellikle sıcak havalarda sokak hayvanları için bir kap mama ve su koyarsak çok iyi olur” dedi. Hayvanları çok sevdiğini belirten Dila Gider de onlarla ilgilenmek için burada olduklarını söyledi.
“Onlar benim için yaşamı ifade ediyor”
Tenzile Ünlü ise onların sadece yemek veya barınma ihtiyaçlarının bulunmadığını, sevgiye de ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, “Biz de bu ihtiyaçların tümünü karşılamak istiyoruz. Belediyenin gönüllülerle işbirliği yapması çok motive edici. Bunun devam etmesini istiyoruz” diye konuştu.
Neslihan Alagöz de Pako’daki can dostlarının yaşam şartlarının oldukça iyi olduğuna değinerek  “Elimizden geldiği kadar onların ihtiyaçlarını karşılamak için buradayız. Şu an yıkama, tarama yapıyoruz. Tırnaklarını kesiyoruz. Ve bunları eğlenerek yapıyoruz. Hayvanlar benim için yaşamı ifade ediyor. Bir kedi ve köpeğim var. Onlar benimle uyuduğunda, onların kalp atışını hissettiğim zaman, bizlerden farklı olmadıklarını, hatta onlarla insanlardan daha üstün yanlarının olduğunu görüyorum” dedi.
“Can dostlarımız yalnız değil”
Etkinliğe Pako’daki hayvanların kendini daha iyi hissetmesi için katıldığını belirten Ezgi İnan da şunları anlattı: “Yalnız olmadıklarını, onları sevdiğimizi bilmeleri ve o sevgiyi tadabilmeleri için geldik. Bu kadar gönüllü ile bir arada olmak da çok iyi. Hem aramızdaki gönüllülük ilişkisini güçlendirmek hem hayvanlara fayda sağlayabilmek adına bu etkinlik önemli” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yatırım Fonları Zamansız USDT Satışıyla Neden Para Kaybediyor

Son iki ay, kripto para piyasası için olağanüstü derecede dalgalı geçti. Bitcoin, Ethereum ve neredeyse tüm tokenlerin fiyatları, şok dalgalarının geleneksel finansal piyasaları delip geçmesi sebebiyle önemli ölçüde düştü.

 USD₮, volatiliteye ve Tether'den 14 milyar doları aşan önemli itfalara rağmen dolar karşısındaki sabitliğini korudu. Tether'in bu itfaları işleme yeteneği, geleneksel bankaları geride bırakacak itfaları işlemesine izin veren desteğinin gücünün ve likiditesinin bir başka kanıtı niteliğinde.

 

Bununla birlikte, kripto para piyasasındaki satışlar nedeniyle, çeşitli yatırım fonları kripto piyasalarında short pozisyonlar almaya başladı. Bu, bahsi geçen fonların, kripto para piyasasını ve Tether'i temelden yanlış anladıklarını gösteriyor. 

 

Wall Street Journal kısa süre önce Tether'i elden çıkaran yatırım fonları hakkında bir makale yayınladı. Makale süreci şu şekilde açıklıyor: “Bir dizi yatırımcı geçen yılın büyük bölümünde Tether'e karşı pozisyon aldı. Ancak daha fazla yatırım fonu da, TERA USD isimli başka bir stablecoin'in Mayıs ayındaki çöküşünden sonra Tether'i elden çıkarmakla ilgilenmeye başladı. Ve bence bu, bir kısım profesyonel yatırımcının gözünde kripto ekosisteminin istikrarını sorgulattı.”

 

Tether, sıkça yaptığı açıklamalarda, USD₮'nin Terra'dan farklı olduğu tüm alanları belirterek, USD₮'nin neden daha istikrarlı olduğunu, neden aynı risklere maruz kalmadığını defalarca açıklarken, Terra'nın başarısızlığının USD₮’i üzerindeki etkisizliğinin de altını çizdi.  USD₮ itfalarının pratikte USD₮'nin Terra'yı zor durumda bırakan aynı sona karşı savunmasız olmadığını gösterdiğini de yazdı.

 

Yatırım fonlarının Terra'nın çöküşünü USD₮ ile bağlamaları, kripto para piyasası kullanıcıları ve geleneksel finans alanındaki yatırımcılar arasındaki asimetrik bilgi boşluğunu temsil ediyor.

 

Kısacası; bu süreç yanlış bilgilenme kaynaklıdır, altında ise Tether ile ilgili yanlış ve asılsız bilgiler yatmaktadır:

  • Tether'in, likit teminatla 100 desteklenip desteklenmediği inancı
  • Tether'in, Evergrande borcunun asıl sahibi olduğu inancı
  • Tether'in, ticari senet varlıklarının ağırlıklı olarak Çin asıllı olduğu inancı
  • Tether'in, kripto piyasalarını pumplamak için havadan USD₮ yarattığı inancı
  • Tether'in, borçlulara teminatsız kredi verdiği inancı

 

Bu fonların bakış açısından Tether; kripto para piyasasından hızlıca çıkışın en risksiz yolu. Herkes USD₮'nin fiyatının katlanarak artmayacağını bildiği için bu fonlar kripto paraları elden çıkartmanın en risksiz yolunu bulduklarına inanıyor.

  

Ancak, bu tamamen doğru değil. Fonların alım-satım yapmak için bir borçlanma/finansman maliyeti vardır. Süresiz sözleşmeler, USD₮'nin elden çıkmasının yollarından biridir ve bu, USD₮/USD sözleşmelerindeki açık pozisyona yansımaktadır.

 

Bu fonlardan gelen kısa faiz, USD₮'nin devreye girip bu ticaretin diğer tarafından fon toplayamayacağına inanmayan trader’lar için bir fırsat yarattı. Bu fırsat, yatırımcıların şu anda kalıcı sözleşmelerle toplayabildiği düşük fonlama oranının kanıtladığı gibi piyasa kullanıcıları tarafından tamamen ele geçirilmiştir.

 

Fon toplamak için devreye giren uzun vadeli USD₮ yatırımları olmasaydı, bu oran çok daha yüksek olurdu. Bu trader’lar, uzun dönem USD₮’ye yatırım yapmaya ve kısa vadede yatırım fonları tarafından ödenen ücretleri toplamaya fazlasıyla istekli olduklarını gösterdiler.

 

İronik olarak, birden fazla büyük kripto para biriminin 90 oranında çöktüğü iki aylık bir dönemde, saygın kredi kurumları iflas etti ve riskten korunma fonları bu geleneksel koruma fonlarını çökertti.

 

Bu fonlar, bu süre zarfında Coinmarketcap olarak risk alarak ve bu coinleri shortlayarak büyük getiriler sağlayabilirdi. Ancak bunun yerine, kalıcı piyasalarda uzun dönem USD₮ yatırımcılarına fon desteği sağladılar, sermayelerini kilitlediler ve kar etmediler.

 

Tether Rezervleri ve Denetimi

 

Bu fonlar, Tether ticari senet oranını 30 Binden (Temmuz 2021) 3,7 Bine indirirken, Ağustos ayının sonunda, ticari senet stoklarını 300 milyon kadar düşürme, Ekim/Kasım 2022 başlarında sıfıra ulaştırma hedefiyle yolunda emin adımlarla devam ederken, USD₮’nin ticari senetlerinin bağlantısız olduğu konusunda basit teorileri paylaştılar. 

 

Ek olarak, Tether şu anda “Büyük 12” denetim firmalarından biri olan büyük bir isimle denetime hazırlanıyor. Bu da “Tether asla denetim yapmaz” komplo teorisini çürütüyor.

 

Son olarak, Tether kısa süre önce Tether'in rezervlerinde Çin ticari senetlerinin bulunmadığını doğruladı.

 

Tether, piyasadaki en şeffaf stablecoin olmaya devam ediyor ve Tether'i eleştirenlerin neden diğer tüm stabilcoinleri aynı standartta değerlendirmediği sorusunu akla getiriyor.

 

USD₮ Rakipleri

Pek çok sektör katılımcısı, Tether ile en büyük rakipleri arasındaki piyasa değeri farkının nasıl daraldığına dair yorumlarda bulundu. Ancak USD₮'nin 24 saatlik işlem hacmi ile rakipleri arasındaki fark, daha net ve daha önemli bir hikâye anlatıyor.

  

Örneğin Tether, geleneksel bankacılık sektörüne hizmet vermek yerine, uçtan uca alışveriş, havale gibi konularda gelişmekte olan ülkeler için bir özgürlük ve enflasyondan korunma aracı olarak en çok kullanılan para birimi olmaya odaklanmıştır.

 

Bu nedenle, son birkaç hafta içinde zahmetsizce kolaylaştırılan milyarlarca nakit kullanımı nedeniyle Tether'in piyasa değeri düşerken, Tether'in 24 saatlik işlem hacmi, en yakın rakibinin neredeyse 10 katı olmaya devam ediyor. Bu, günlük ticarette Tether'in faydasına işaret ederken benimsenme oranının da gerçek ölçüsünü yansıtmakta. 

 

USD₮'nin kripto endüstrisinin finansal sistemine entegrasyonunun ölçeği, en yakın rakibinden oldukça yukarıdadır. Bu, endüstrinin ve tüm kullanıcılarının Tether ve USD₮'ye duyduğu güvenin bir göstergesidir.

 

Tether'in rakiplerinin çoğu zaman zarar getirdiği de bir gerçek! İşletmeler her çeyrekte ve her yıl para kaybediyor. Yatırımcılar bu kapsamda kendilerine şunu sormalı; bu sürdürülebilir mi? Bu operasyonlar sonsuza kadar para kaybetmeye devam edebilir mi?

 

Tether'in USD₮'nin benimsenmesini teşvik etmek için yatırımcıların parasını yakmaya ihtiyacı yoktur. Bu benimseme, kullanıcılar gerçek faydayı USD₮'de bulduğu için her zaman organik olarak gerçekleşir.

 

Tether, tüm rakiplerinin bu piyasa koşullarına ayak uydurmaya devam edip edemeyeceğini görmek için sabırsızlanıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ingage ve Digivega’dan Metaverse’ün Türkiye’deki ilk otomotiv dijital stüdyosu

Ingage ve Digivega, Ford Dijital Stüdyo ile seçili Ford modellerini bulundukları yerde inceleme imkanı sunan bir Metaverse projesine imza atıyor. Ford’un teknolojideki öncü yaklaşımını bir adım öteye taşıyan projede, Ingage yönetmenliğinde Digivega’nın sunduğu hizmetler ile Ford, otomotiv sektöründe bir ilke imza atarak, Ford Dijital Stüdyo’yu Metaverse evrenine taşıyor. 

 

Ingage ve Digivega’dan tüm hatlarıyla Metaverse 

Son dönemde teknolojiye ilgi duyanların cazibe noktası haline gelen ve paralel bir sanal dünya özelliğiyle dikkat çeken Metaverse’te Ingage ve Digivega imzasıyla yeni bir proje başlıyor. 2017 yılından bu yana yaptığı teknoloji yatırımlarıyla Digivega ve markalarının tüm dijital varlıklarını tek çatı altında yönetebilen ve uçtan uca hizmet veren Ingage, şimdi de Metaverse evreninde Ford markası için Türkiye’nin ilk dijital stüdyosunu kuruyor.

 

 Ford Dijital Stüdyo Metaverse, Ford’un otomotiv dünyasıyla ilgili olarak müşterilerine çizdiği gelecek resminde ve bu resmin ardından yatan hikayede önemli bir yeri dolduruyor. Gerek markanın teknolojideki öncü rolünü vurgulaması gerekse tasarımı ve içeriğiyle dikkat çeken proje dönüşen otomobil dünyasının geleceğini şimdiden ortaya koyuyor.

 

Ingage ve Digivega üretti: Elektrikli araçlar, interaktif oyunlar

Metaverse’teki Ford Dijital Stüdyo’nun giriş katını ziyaret edenleri ilk olarak Avrupa’nın en güçlü, elektrikli ticari aracı E-Transit ile ikonik Ford Mustang’den ilham alan elektrikli SUV Mustang Mach E karşılıyor. Araçların üzerine tıklayarak detaylı bilgilerin yer aldığı web sitesine ulaşabilen ziyaretçiler, araç yanındaki QR Kodları telefonlarına taratarak araçların AR versiyonlarını da inceleyebiliyor. Ford Dijital Stüdyo’yu ziyaret edenler ise Ford Tourneo Courier, Ford Kuga ve Ford Puma modellerini detaylı olarak inceleme imkanına sahip oluyor. Aynı alanda Ford Türkiye’nin sosyal medya ve web sitesi linkleri aracılığıyla da dileyenler şirket hakkında daha ayrıntılı bilgiye ve son gelişmelere ulaşabiliyor.

 

Avatarlı müşteri hizmetleri

Ayrıca karşılama standında Digivega’nın konumlandırdığı gerçek personeller, avatarlarıyla her gün saat 12:00-22:00 saatleri arasında çevrimiçi olarak hazır bulunarak müşteriler ve ziyaretçilerle iletişim kuruyor.

 

Ingage ve Digivega’dan bir Metaverse projesi

Ingage yönetmenliğinde Digivega’nın proje geliştirme, arazi kiralama, yapı inşası, 3D uyarlama ve uygulamaları hatta nft üretimleriyle tam hizmet sağladığı Ford Dijital Stüdyo Metaverse’ün birinci katından, en üst katına kadar etkileşim, oyun, interaktivite bizleri karşılıyor. Ford araçların performanslarını deneyimleme imkanı sunan “Ford Performans Köşesi”, E-Transit ve Ford şarj istasyonunun bulunduğu hologramlı etkileşim alanı “Ford E Köşesi” bunlardan bazıları. Ford Dijital Stüdyo Metaverse’ün en üst katında ise etkinlikler için bir alan bulunuyor. Bu alanda ilerleyen dönemde etkinlikler, eğlenceler, buluşmalar ve partiler düzenleneceği de, yine mekandaki avatarlı müşteri hizmetleri çalışanlarından alınabilen bilgilerden bazıları.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

E-Ticaret, Payguru-Wix İş Birliğiyle Şimdi Çok Daha Kolay

Türkiye'nin lisanslı ilk mobil ödeme şirketi Payguru ile online ticarette varlık göstermek isteyen ya da işlerini internet üzerinden büyütmek isteyen şahıs ve işletmelere küresel bir SaaS platformu sunan Wix Ltd. (NASDAQ: WIX), üye işyerleri için ödeme alma seçeneklerini genişleten bir işbirliğinin duyurusunu yaptılar.

 

Bir TPAY Mobile şirketi olan Payguru ile Wix arasındaki işbirliği, Wix platformu üzerinden online ticaret yapan iş yerlerinin, müşterilerinden kısaca “Mobil Ödeme” olarak da adlandırılan ve doğrudan doğruya telekom operatörlerinin aylık faturalarına yansıtılan (Direct Carrier Billing – DCB tabanlı) ödeme kabul etmelerini mümkün kılıyor. Bu olanaktan yararlanmayı düşünen üye işyerleri, Payguru’nun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası onaylı ve denetimindeki ödeme platformunun gelişkin güvenlik ve raporlama avantajlarından da faydalanabiliyorlar.

 

“Payguru ile Mobil Ödeme” seçeneği, bir operatörden faturalı ya da ön ödemeli mobil aboneliği olan herhangi bir tüketicinin, bir banka hesabına, bir banka/kredi kartına ya da nakde ihtiyaç duymadan üye işyerlerinin elektronik ticaret sitelerinde alternatif bir ödeme çözümü ile hızlıca alışveriş yapmalarını sağlıyor. Tüketicinin ödemesi gereken tutar, arzu etmesi halinde doğrudan doğruya cep telefonu operatörünün kendisine her ay gönderdiği faturaya yansıtılabiliyor. Bu durum, işletmelerin bugüne kadar finansal sistemin dışında kalmış ve herhangi bir banka hesabı ya da kartı olmayan kesimlere ulaşmasını ve böylelikle müşteri tabanlarını büyütürken ülkenin finansal kapsayıcılığını genişletmelerine de katkıda bulunuyor.

 

Payguru’nun İş Geliştirme ve Operasyon Müdürü Ozan Tekin, Wix ile yapılan işbirliği hakkında şunları söyledi:

“Biz Wix ile anlaşma kapsamında gerçekleştirdiğimiz entegrasyon sayesinde, Payguru’nun mobil (Direct Carrier Billing-DCB) ödeme yöntemini de Wix’in becerilerine eklemiş olduk. Wix bizim alternatif tahsilat çözümümüzle hayatını kolaylaştırmak isteyen üye işyerlerini doğrudan Payguru’nun ‘onboarding’ sayfasına yönlendiriyor. Biz de akış süreçlerini hızlandırmakta olduğumuz mobil çözümümüzü ilgili firmaların emrine amade kılıyor, onların müşterilerinden ödeme alma süreçlerini basitleştirip kısaltıyoruz. Bir diğer deyişle, e-ticarete Wix kolaylığıyla atılan kuruluşlara operatör faturalandırmalı tahsilatın avantajlarını Payguru güvencesiyle rahat ve hızlı bir biçimde getiriyoruz. Dolayısıyla e-ticaret Payguru ve Wix işbirliği sayesinde şimdi daha kolay hale geliyor.”

 

Wix Payments Eş Başkanları Amit Sagiv ile Volodymyr Tsukur ise konuyla ilgili olarak, “E-Ticaret pazarı son birkaç yılda önemli ölçüde büyüdü. Bu yüzden Wix olarak ister yerel ister küresel ölçekte olsun, her işletmenin ihtiyacına uygun, geniş bir yelpazeden ödeme alternatifleri sunmamız çok önemli." dedi. Sagiv ve Tsukur sözlerini şöyle sürdürdü: “Wix kullanıcılarına işlerini sorunsuz ve verimli bir şekilde yürütmeleri için en uygun ve yenilikçi ödeme seçeneklerini sunmak için sürekli bir gayret içindeyiz. Payguru ile ortaklığımız sayesinde, yerel işletme sahiplerinin daha fazla müşteriye ulaşmalarına, başarılı ticari işlem oranını yükseltmelerine ve nihayetinde de gelirlerini artırmalarına yardımcı olabileceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tatil Sonrası Adaptasyon Yaşanmasında 10 Önemli Koruyucu Faktör

Tatil sonrasında ruh sağlığında sıkıntıya yol açabilecek belirtiler;

Tatil sonrası iş hayatına adaptasyon güçlüğü çoğu kişide görülebilmektedir. Bu durum son derece normaldir. Ancak bu adaptasyon süresinin uzaması kişilerin iş ve sosyal yaşamlarında bir takım sorunların oluşmasına neden olabilmektedir. Kişilerin tatil sonrası ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

 

Sosyal belirtiler

İnsanlara karşı savunmacı bir tutum sergilemek, sürekli hata bulmaya çalışmak, problemleri dışsallaştırmak, insanlara güvenmemek, iş yerinden ayrılmayı istemek, toplantılara ya da randevulara gitmek istememek gibi belirtiler görülebilir.

 

Zihinsel belirtiler

Muhakemede güçlük, düşük iş kalitesi, düşük verimlilik, konsantrasyonda güçlük, unutkanlık ve karar vermede güçlük gibi belirtiler görülebilir.

 

Duygusal belirtiler

Tükenmişlik hissi, isteksizlik ve ilgisizlik, olumsuz duygu deneyiminde artış, öfke kontrolünde güçlük, aşırı hassasiyet, öz güvende düşüş, endişe kaygı ya da depresif belirtiler görülebilir. 

 

Fiziksel belirtiler

Enerji kaybı ve yorgunluk, iştahsızlık uykuya dalmakta ya da uyanmakta güçlük ve bedensel ağrılar görülebilir.

 

Tatil sonrası adaptasyon güçlüğünün yaşanmasında 10 önemli koruyucu faktör

 

1. İyi olma halini tek bir nedene bağlamaktan kaçının

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki kişilerin yaşamdan aldıkları doyum ne kadar yüksekse psikolojik iyi olma halleri de o kadar yüksek olabilmektedir. Yüksek yaşam doyumu için kişinin gerçekliği ile beklentisi arasında bir dengenin olması gerekir. Dolayısıyla yaşamdan aldıkları doyum yüksek olan kişiler bu sürece daha rahat uyum sağlayabilmektedirler. Yaşam doyumunu arttıran tek faktör tatil süreci değildir. Kişiler iyi olma halini tek bir nedene ‘’tatile gitmeye’’ bağladıklarında sonucu hüsran olabilir. 

 

2. Tatil sürecine dair gerçekçi beklentiler oluşturun

Tatile gitmeye yüklenen anlamlar gerçekçi boyutta olması, tatil sonrası sendorumunun oluşmasını engellemede son derece önemlidir. Örneğin; günlük hayatında işi ya da partneriyle problemleri olan birinin ‘’bir tatile gitsem kendimi çok iyi hissedeceğim.’’ şeklinde düşünebilir ve bu düşüncesi kişide tatile gitme isteğini harekete geçirebilir. Mevcut düşünce tatil kavramına büyük beklentiler yükleyen bir düşüncedir. Bu düşünceye sahip olan kişi mevut problemin kendisini değil hissettiği duyguyu gidermek istiyor olabilir. Kişi tatile gittiğinde duygusal anlamda kendisini daha iyi hissedebilir, hissetmeyede bilir ancak tatil sonrası problemin halen devam ediyor olması kişinin mevcut iyi hissetme beklentisine uymayacağından, kişilerin duygusal anlamda güçlükler yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle kişilerin, tatilin kısa ve keyifli bir süreç olduğu ancak tatil kavramının iyi hissetme halini sonsuza kadar olumlu yönde etkileyecek sihirli bir değnek olmadığını düşünmeleri psikolojik iyi oluş ve yüksek adaptasyon açısından son derecede önemlidir. 

 

3.     İş hayatınızda var olan mevcut problemleri çözümlemeye odaklanın.

Yapılan çalışmalarda iş memnuniyet düzeyi yüksek olan kişilerin tatil sonrası daha fazla yüksek adaptasyon gösterdikleri görülmektedir. Bununla birlikte iş hayatındaki problemler ya da düşük memnuniyet düzeyi kişiyi tatil öncesi de strese sokabilmekte ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Dolayısıyla tatil öncesi örneğin ‘sorun yaşanılan kişiyle problemi konuşma, yardım isteme ya da iş yeri değişikliği’ gibi mevcut probleme yönelik çözüm odaklı yaklaşımlarda bulunmak psikolojik iyi oluş açısından son derece önemlidir. 

 

4.    Tatil öncesi işlerinizi biriktirmekten kaçının.

Tatile çıkmadan önce biriken işlerinizi azaltabildiğiniz kadar azaltın. Böylelikle tatil sonrası gelen sorumluluklarla baş edebilmeniz kolaylaşabilir.

 

5.    İş ve eğlenci hayatınızda denge kurun.

Dinlenme süreci sadece yıllık izin gibi tatil süreçleriyle ilişkili değildir. Kişilerin iş ve eğlence hayatında bir denge sağlıyor olmaları ruh sağlığı açısından son derece önemlidir. 

 

6.    Tatil bitti diye kendinizi eve kapatmaktan kaçının.

Tatil sonrasında hobilerinizle ilgilenin, sosyalleşmeye zaman ayırın ve sevdiklerinizle birlikte vakit geçirin. Özellikle spor yapmak serotonin hormonu düzeyini yükselterek, tatil sonrası hissettiğiniz olumsuz duygunun yoğunluğunun azalmasına yardımcı olacaktır. 

 

7.    Tatil sonrasında işlerin bütününe birden odaklanmak yerine parçalara bölerek planlamalar yapın.

Planlamalar başlangıçta kişide stres ve kaygı uyandırabilir. Ancak öncelikli tamamlanması gereken iş, proje ve toplantı gibi planların yapılması, belirsizliğin oluşturduğu olumsuz duyguyu azaltarak kişiyi uzun vadede rahatlatır. 

 

8.    Tatil sonrasında hayatınızla ilgili radikal kararlar vermekten kaçının.

Tatilin verdiği yüksek enerji ve motivasyon sizi yeni planlamalar yapmaya ya da hayatınızla ilgili önemli kararlar almaya itebilir. Ancak yüksek motivasyonla üzerine düşünülmeden ve planlama yapılmadan ‘iş yeri değişikliği, taşınma, yeni ve önemli bir proje’ gibi alınan kararlar uzun vadede kişiyi olumsuz etkileyebilir.

 

9.     Tatil sürecinde rutinlerinizi ve düzeninizi tamamen bozulmasına engel olun. 

Rutinler kişinin ruh sağlığında önemli bir koruyucu faktördür. Tatil sonrası rutinlerde bozulmalar görülebilir. Bu süreçte günlük rutinize dönebilmek için kendinize zaman tanıyın. Özellikle tatilden bir kaç gün önce örneğin akşamları rutin saatlerinizde yatmak ve erken uyanmak gibi günlük rutinlerinize dönmeye çalışın.

 

10.     Zorlandığınız durumlarda uzman desteği almaktan çekinmeyin. 

Tatil sonrası adaptasyonda yaşadığınız güçlükler giderek artıyorsa mevcut durumla baş etmekte güçlük yaşıyorsanız, duygu yoğunluğunuzda bir azalma olmuyor ya da duygunun şiddeti giderek artıyorsa, ve bu durum günlük hayatınızı, işinizi ve işlevselliğinizi olumsuz yönde etkilemeye başladıysa bu durumda psikoterapi desteği almanız psikolojik iyi olma haliniz açısından oldukça önemlidir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İdrar Yolu Enfeksiyonuna Doğal Çözüm: Cranberry

Tatil sezonunun açılmasıyla birlikte havuz dönemi de başladı. Özellikle havuza girilen tatil dönemlerinde, idrar yolu enfeksiyonu riskinin arttığı dönemlerde koruyucu bir destek olarak Cranberry kullanımı önem taşıyor. Havuz kaynaklı enfeksiyonların yaz tatilinde mağduriyet yaşatmaması için hijyen kurallarına dikkat edilmesinin önemini belirten Dr. Elif Pahsa, idrar yolu enfeksiyonlarında cranberry desteğinin faydalarını anlattı.
 

Tatilde güvenle kullanılabilir

Havuz enfeksiyonlarının en önemlilerinden bir tanesinin idrar yolları enfeksiyonu olduğunu belirten Dr. Elif Pahsa, özellikle kadınların erkeklere göre idrar yollarının anatomik olarak daha kısa olmasından dolayı bu riske daha çok açık olduklarına dikkat çekiyor. Küçük çocukların da uzun süre havuzda kaldıklarında ve hijyene tam dikkat edilmediğinde enfeksiyona açık hale gelebildiklerini aktaran Elif Pahsa, “Cranberry (turna yemişi)’nin idrar yollarında E. Coli bakterilerinin yapışmasını engellediği ve idrarla birlikte atılmasını sağladığı gösterilmiştir. Gebelerde de idrar yolu enfeksiyonu durumlarında hekimler olarak antibiyotik kullanımımız kısıtlı olabiliyor. Tedavi için kullansak bile tekrarlayan sistitlerde koruyucu olarak antibiyotik yerine cranberry ile güzel sonuçlar alabiliyoruz. Norveç merkezli 960 gebe üzerinde yapılan çalışmada da gebelerde güvenle kullanılabileceği gösterilmiş. Hastalığın akut döneminde antibiyotiğe ek olarak kullanımıyla semptomlar hızlı toparlayacaktır. Profilaktik yani koruyucu olarak da tatil dönemlerinde güvenle kullanılabilir” diyor.

 

Tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonunda cranberry etkisi

Cranberry’nin , Amerika yerlileri tarafından çok uzun yıllar üriner sorunlar için kullanıldığını belirten Pahsa, Bilimsel çalışmalar Cranberry’nin diğer birçok faydalı özelliğini ortaya koymuştur. Bu küçük meyvenin etken maddeleri sadece üriner problemlerden sorumlu olan bakterilerle savaşmakla kalmaz; aynı zamanda dişlerdeki plak oluşumuna neden olan bakterilere ve birçok mide ülserinden sorumlu olan Helicobacter Pylori’ye karşı da etkilidir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı güvenlidir. Cranberry meyvesinin etkisi PAC olarak kısaltılan proantosiyadinlerle gerçekleşir. Proantosiyadinler üriner enfeksiyonların 85’inden sorumlu bir bakteri olan E. coli üzerinde engelleyici mekanik bir etki yaratırlar. PAC’ler, E.coli’nin idrar yolu duvarına tutunmalarını sağlayan el ve kol görevi gören kıvrımlarına ve fimbrialarına yapışır; bu şekilde bakterinin idrar yolu yüzeyine tutunmasını ve çoğalmasını önler. Cranberry meyvesi aynı zamanda idrarı asitleştirme özelliği ile de tanınan bir bitkidir. İdrarın asitleştirilmesi de Escherichia coli bakterisinin üreyip çoğalmasını engelleyen bir faktördür. Cranberry meyve asitleri ile bakterinin ürettiği biyofilmi (bakterilerin birbirlerine yapışarak üremelerini sağlayan, bakteriler tarafından oluşturulan bir tür yapışkan) parçalar. Cranberry, idrar yolu enfeksiyonlarındaki tekrarlanmayı 40 oranında azaltabiliyor” açıklamasını yapıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Oktay Kaynarca Evolution Man markasının yüzü oldu

Kozmetik sektörünün iddialı markası Evolution Man yeni ürünü için Oktay Kaynarca ile anlaştı.

 

Doğaya ve insana olan saygısıyla kozmetik sektörüne adını altın harflerle yazdıran UKKO PHARMA kozmetik yeni saç bakım serumu ve şampuanı Evolution Man için Oktay Kaynarca ile anlaştı. Peru dağlarının zirvesinde yetişen ve Fransa'da işlemden geçen Maça bitkisinin özünden elde edilen şampuan ve saç serumunda, saç dökülme ve saç çıkarıcı aktif olarak SKINHAİRGUIM BIO kullanıldı. Avrupa'nın birçok ülkesinde Maça bitkisi aynı zamanda gıda ürünlerinde enerji verici olarak kullanılıyor.

 

'Kullandığımda güzel sonuçlar aldım'

 

Markanın reklam çekiminde yönetmen koltuğuna Nihat Odabaşı oturdu. Reklam çekimi için 3 aylık titiz bir ön hazırlık döneminin ardından çekimler iki günde tamamlandı. 'Senin olan sende kalır' mottosuyla kamera karşına geçen ünlü oyuncu Oktay Kaynarca "Ben kullanmadığım ve inanmadığım bir markanın ürünün reklamını yapmadım şimdiye dek. Kullandığımda da güzel sonuçlar aldım ve kullanacakların da memnun kalacağını düşünüyorum. Evolution Man reklam çekimleri Nihat Odabaşı'nın profesyonelliği sayesinde gayet güzel geçti ve çok güzel bir film çektik. Yolculuğu güzel olsun inşallah." dedi.

 

Dermatologlar tarafından kontrolden geçirilerek özel formüllerle hazırlanan Evolution Man tüm dünyada geçerliliği olan ERI 360(eco reponsible ingredient) sertifikaya sahip. Evolution Man saç derisindeki kan dolaşımını hızlandırır, dökülmeyi önler ve yeni saç çıkmasını sağlar. Saçın ihtiyacı olan tüm besin kaynağını sunar.

 

Oktay Kaynarca'nın marka yüzü olduğu Evolution Man Türkiye ile aynı anda tüm dünyada satışa çıktı. İnternetten de sipariş verebileceğiniz Evolution Man kısa bir süre için sadece 279 TL

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı