Aylık arşivler: Eylül 2022

Tatil dönüşü sağlıklı beslenme tüyoları

Yaz aylarının seyahatlerin artması nedeniyle beslenme düzenimizin bozulduğunu ve tartıda kilo artışı gördüğümüz bir dönem olabileceğine değinen Dyt. Barış Yüksel, “Tatilde tükettiğimiz besinlerin kalori ve karbonhidrat yükü fazlalaştıkça kilo artışı yaşama riskimiz artacağı için tatil dönüşü vakit kaybetmeden sağlıklı bir beslenme düzenine dönmek faydalı olacaktır. Tatil sonrası en çok dikkat edilmesi gereken adım, yanlış diyetler yapmadan, sağlıklı bir beslenme düzeni ile kilo kaybı sağlamayı hedeflemektir” dedi.

 

Medical Park Gebze Hastanesi Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Dyt. Barış Yüksel, tatil dönüşü sağlıklı beslenme konusunda tavsiyelerde bulundu.

 

YANLIŞ DİYETLERDEN UZAK DURUN

 

Yaz aylarının seyahatler nedeniyle beslenme düzenimizin bozulduğunu ve tartıda kilo artışı gördüğümüz bir dönem olabileceğine değinen Dyt. Barış Yüksel, “Tatilde tükettiğimiz besinlerin kalori ve karbonhidrat yükü fazlalaştıkça kilo kaybetmemiz zorlaşacağından, tatil dönüşü vakit kaybetmeden sağlıklı bir beslenme düzenine dönmek faydalı olacaktır. Tatil sonrası en çok dikkat edilmesi gereken adım yanlış diyetler yapmadan, sağlıklı bir beslenme düzeni ile kilo kaybı sağlamayı hedeflemektir. Kilo kontrolü konusunda hedefinize ulaşmanızın zor olduğunu düşündüğünüz noktada bir beslenme uzmanına danışmanızı tavsiye ederiz” diye konuştu.

 

UZUN SÜRE AÇ KALMAK KİLO VERMEK İÇİN DOĞRU YÖNTEM DEĞİL

 

Özellikle çok düşük kalorili beslenmenin ve uzun süre aç kalarak kilo vermeye çalışmanın kilo kontrolünde en yanlış yöntemler olarak kabul edildiğini söyleyen Dyt. Barış Yüksel, “İki diyet yönteminde de vücudumuz; ihtiyacı olan besinler sağlanmadığı takdirde metabolizmamızı yavaşlatarak kiloyu koruma eğilimine geçer, bu durum da kilo vermeye çalışırken tam tersine bir kilo artışı veya metabolizmada yavaşlama ile birlikte alınan kiloların kalıcılaşmasını sağlayabilir” şeklinde konuştu.

 

VÜCUDUNUZA UYGUN BİR KOLORİDE BESLENİN

Tatil dönüşü nasıl beslenebileceğimiz konusunda açıklamalarda bulunan Dyt. Barış Yüksel “Kilo artışı yaşadığımız sürecin sonrasında öncelikle yapmamız gereken vücudumuza uygun bir kaloride beslenmek, bu kaloriyi sağlıklı kaynaklardan sağlarken, az az ve sık sık bir beslenme modeli uygulayarak besin alımı gerçekleştirmektir” ifadelerini kullandı.

 

Dyt. Barış Yüksel, özellikle dikkat edebileceğimiz durumları şöyle sıraladı:

 

  • Hayvansal kaynaklı, yağlı ve yüksek kalorili gıdalar yerine antioksidan, vitamin ve mineral deposu sebze ve meyveleri daha fazla tüketmeye çalışmalıyız.
  • Gün içerisinde vücudumuzun ihtiyacı olan suyu aldığımızdan emin olmalıyız. Kış aylarında su ihtiyacımız 2-2,5 litre iken yaz aylarında bu ihtiyaç 3-3,5 litreye kadar çıkmaktadır.
  • Su tüketiminizi yemek sırasında değil, öğün aralarında yemeklerden 30 dakika önce veya 30 dakika sonrasında tercih etmeye çalışın.
  • Doygunluk sağlayacak olan lifli çiğ sebzeleri her öğününüze dâhil etmeye çalışın.
  • Sıvı ihtiyacınızı karşılarken çay-kahve ve meyve suyu, gazoz gibi yüksek kalorili içeceklerden uzak durmaya çalışın. Bunlar yerine, ayran ve kefir iyi tercihler olacaktır.
  • Öğünlerinizi az az ve sık sık olacak şekilde planlayın. Bu tip beslenme metabolizmanızı çalıştıracak ve kan şekeri düzeninizi sağlayarak açlığı kontrol edebilmenize yardımcı olacaktır.
  • Bir uyku düzeni edinin. Tatillerde uyku düzenimizin değişmesi kilo vermemizi engelleyebilecek bir durumdur. Bu yüzden düzenli bir uyku zamanı belirlemek faydalı olacaktır.
  • Egzersiz ve düzenli yürüyüş yapmaya çalışın. Düzenli egzersizler kalp sağlığınızı korur ve kilo kontrolüne yardımcı olur.
  • Kilo verme konusunda bir beslenme uzmanına danışarak tüm bunları bir yol arkadaşı ile yapabilirsiniz.

 

ÖDEM ATMAK İÇİN YULAF VE YOĞURT TÜKETİN

 

Tatil sonrası ödem şikâyetleri olabileceğini ve bu konuda nasıl beslenilmesi gerektiğinden de bahseden Dyt. Yüksel, “Besin tüketimi ve uyku düzeninin değişmesi, karbonhidrattan zengin beslenme ve az su tüketimi ile birlikte ödem şikâyeti görülebilir” dedi.

 

Dyt. Yüksel, sağlıklı bireylerin geçici ödem şikâyetlerinden kurtulabileceği besinleri de şu şekilde paylaştı:

 

  • Ananas
  • Maydanoz, çiğ yeşillikler
  • Kabak, Salatalık
  • Yulaf
  • Yoğurt
  • Bitki çayı (günde 3 bardaktan fazla önerilmez)
  • Bol su tüketimi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sağlığı koruma hizmeti, tedavi hizmetinden önce geliyor!

Halk sağlığı bilincini tam olarak edinmiş toplumlarda diğer toplumlara göre gözle görülür kazanımlar elde edildiğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, dünya tarihinde halk sağlığı alanındaki çalışmaların hep bulaşıcı hastalıklar üzerinden geliştiğine dikkat çekti. Sağlığın kaybedilmeden sürdürülmesinin en etkili, ucuz ve sıkıntısız yöntem olduğunu vurgulayan  Sur, “Kaybedilen sağlığın geri kazanılmaya çalışılması, fiziksel ve ruhsal sıkıntılar, mali külfet getirmektedir ve bazen de sağlık geri kazanılamamaktadır. Bu açıdan iyice anlaşılmıştır ki sağlığı koruma hizmetleri tedavi hizmetlerinden önce gelir.” dedi. “Bireylerin sağlık bilinci sorumluluğu yalnızca kendilerine değil, topluma karşı bir yükümlülüktür” diyen Sur, sağlık okuryazarlığının yükseltilmesinin önemini vurguladı.

 

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada halk sağlığı ve önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Halk sağlığı çalışmaları bulaşıcı hastalıklar üzerinden oldu

Halk sağlığı çalışmalarının tarih boyunca hep yapılagelse de bunun sistemli bir şekilde yapılandırılma çalışmalarının bulaşıcı hastalıklar üzerinden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Örneğin karantina kelimesi İtalyanca’da limana yanaşacak gemilerin 40 gün boyunca içindekilerin şehre inmesinin yasaklanıp gemide izole edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Böylelikle şehrin bulaşıcı hastalıklardan uzak tutulması sağlanıyordu.” dedi.

 

Dünyadaki halk sağlığına ilişkin çalışmalardan örnekler veren Sur, “1850’li yıllarda Londra’da Avrupa’nın sürekli veba, kolera, çiçek gibi salgınlarla tehdit altında kaldığı dönemlerde 3-4 yılda önüne geçilmesi mümkün olmayan kolera salgınını Dr. John Snow’un koleranın su ile bulaştığını kanıtlayıp hastalık saçan pompayı mühürlemesiyle ilk epidemiyoloji uygulaması tarihe geçmiş oldu.” dedi.

 

1950’lerde halk sağlığının önemi anlaşıldı

1950’lere gelindiğinde savaş sonrası Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bireylerin tek tek hastalıklarının tedavi edilmesinin sonuçta bir fayda sağlamadığının anlaşıldığını kaydeden Sur,  “Çünkü bu insanlar tekrar hastalanıyorlardı. Böylelikle hastalığı yapan sebeplerin ortaya çıkarılması ve bu sebeplerin yok edilmesinin esas çözüm olduğu anlaşıldı. Bu anlayış halk sağlığı anabiliminin doğması anlamına gelir.” dedi.

 

Halk sağlığı çalışmaları insan ömrünü uzattı

Halk sağlığı çalışmalarının katkıları sayesinde insan ömrünün uzadığını kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “20. Yüzyılın ikinci yarısında dünyaya ortalama ömür olarak toplam 30 yıl armağan edilmiş, bunun sadece 4 yılı tedavi hizmetlerindeki başarılarla elde edilmiş geri kalan 26 yıllık ortalama ömür uzaması halk sağlığının başarısı olarak tarihe geçmiştir.” dedi. 

 

20. Yüzyılda özellikle bulaşıcı hastalıklarla mücadelede başarı sağlandığını ifade eden Sur, “Aşılama çalışmaları, antibiyotiklerin kullanımı, su ve gıdalarla bulaşın önüne geçilmesi, çevre sanitasyonunda ilerlemeler bu başarıya katkı sağlamıştır.” dedi.

 

Pandeminin etkisi hala sürmektedir

21. Yüzyıla gelindiğinde bilindik hastalıklara karşı sürdürülen mücadelelerde belirli bir aşamaya gelinmiş olsa bile ortaya çıkan yeni yeni hastalıkların bütün dünyada endişe yaratmaya devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Sur, pandeminin etkilerinin hala devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

 

“MERS, SARS, Ebola, Covid-19 buna örnek gösterilebilir. Özellikle yaklaşık 3 yıl önce ortaya çıkan Covid- 19 virüsünün yol açtığı pandemi hem süre olarak hem de hastalandırma-öldürme boyutu olarak tahminlerin çok üzerine çıkmıştır. Bütün dünyada toplumların sıkı önlemler aldığı durumda bile pandemi henüz atlatılamamıştır. Bütün toplumları alt üst edecek şekilde etkisi altına alan Covid – 19 pandemisinde virüsün yol açtığı hastalığa kesin bir tıbbi tedavi bulunamamış. Hastalığın yol açtığı olumsuzlukların azaltıldığı ilaç uygulamaları ve bakım yöntemleriyle yetinilmek zorunda kalınmıştır. Yine en etkili yöntem olarak halk sağlığının teknikleri öne çıkmış; izolasyon, maske ve mesafe ile korunma, el ve bulunulan ortam hijyeni sağlanması ve aşılama tek kurtuluş reçetesi olmuştur. Halk sağlığı ekiplerinin sahada filyasyon çalışmaları daha fazla kişinin daha fazla kişinin hastalığı edinmesini ve sağlık sistemine daha fazla yüklenilmesinin kısmen önüne geçilmiştir.”

 

Sağlığı koruma hizmetleri tedaviden önce gelir

“Sağlık kaybedildiğinde başka bir varlıkla telafisi olmayan bir cevherdir” diyen Prof. Dr. Haydar Sur, “Sağlığın kaybedilmeden sürdürülmesi en etkili, ucuz ve sıkıntısız yöntemdir. Kaybedilen sağlığın geri kazanılmaya çalışılması, fiziksel ve ruhsal sıkıntılar, mali külfet getirmektedir ve bazen de sağlık geri kazanılamamaktadır. Bu açıdan iyice anlaşılmıştır ki sağlığı koruma hizmetleri tedavi hizmetlerinden önce gelir. Bilinen ikinci gerçek ise şudur: Hiçbir profesyonel bir bireyin sağlığını kendisi kadar koruyamaz. O halde tek çare kişilerin kendi sağlığına sahip çıkmasıdır.” dedi. 

 

Sağlık okuryazarlığı yükseltilmeli

Kişilerin kendi sağlığına sahip çıkabilmesi için sağlık okuryazarlığı düzeyinin ülke çapında yükseltilmesine çalışılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydar Sur, “Bireylere düşen sorumluluk bu konuda bilinçlenmeye çalışmak, sağlıklarını korumanın önemini kavramak, kişisel yaşam tarzlarını sağlığa zarar veren madde ve davranışlardan uzak tutarak sağlıklı bir yaşam sürmeye çalışmaktadır. Bu şekilde hem sağlık harcamalarının azaltılmasına katkı verecek hem de sağlık sitemini gereksiz yere meşgul etmeyecektir.” dedi.

 

Sağlıklı yaşam tarzı tercih edilmeli

Prof. Dr. Haydar Sur, bireylerin mutlaka özen göstermesi gereken sağlıklı yaşam tarzı denince ilk akla gelenleri sağlıklı ve dengeli beslenme, günlük yaşamda hareketli olabilme ve spor yapma, stresten uzak durma, yeterli ve düzenli uyku alışkanlığı edinme ve sigara alkol ve diğer tiryakilik veren maddelerden kaçınma olarak sıraladı.

 

Prof. Dr. Haydar Sur, “Bireylerin sağlık bilincini artırmak ve sağlığa uygun yaşamak sorumluluğu yalnızca kendilerine karşı değil, topluma karşı bir yükümlülüktür.” dedi.

 

Halk sağlığı bilinci edinen toplumlar önemli avantajlar sağlıyor

Prof. Dr. Haydar Sur, halk sağlığı bilincini tam olarak edinmiş toplumlarda diğer toplumlara göre gözle görülür kazanımlar elde edildiğini belirterek bunları şöyle sıraladı:

 

– Sağlık sistemleri rahat çalışır ve gereksiz maliyetlere katlanmak durumunda kalmaz.

 

– Toplumun ortalama ömrü uzar. Örneğin Japonya’da ortalama ömür 85 iken Mali’de 51’dir.

 

– İnsanların beden ve ruh sağlığı olarak iyilik hali artar ve hayatın tadını çıkarırlar. 

 

– Yaşadıkları çevre temiz ve tertipli olur. Sağlığa tehdit oluşturan faktörler ortamdan uzaklaştırılmıştır.

 

– Gelecek nesillere genetik ve davranışsal açıdan daha sağlıklı olma zemini aktarılar. 

 

– Yaşlılarına, engellilerine, muhtaçlarına yardım eli uzatma şansları artar.

 

– Deprem, sel, yangın gibi felaketlerden mümkün olduğunca uzak dururlar, böyle bir felakete maruz kalsalar bile fazla can ve mal kaybı olmaz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları “Hayat Der Gülümserim” Oyunuyla Amasra Uluslararası Şehir Festivali’nde

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Hayat Der Gülümserim oyunuyla Amasra Uluslararası Şehir Festivali’nde seyirci karşısına çıkıyor.

 

Özen Yula’nın yazıp yönettiği Hayat Der Gülümserim, 3 Eylül 2022 Cumartesi günü 20.30’da Direk Harmanı Açık Hava Sahnesi’nde Amasra seyircisiyle buluşuyor.

 

Bu yıl ilk kez düzenlenen Amasra Uluslararası Şehir Festivali; yarışmalar, sinema, tiyatro gösterimleri, sergiler, mim sanatı, kukla yapımı, mask yapımı gösterileri, devlet opera ve bale ekibi dinletisi, çocuk senfoni orkestrası konseri vb. etkinliklerden oluşuyor.

 

Hayat Der Gülümserim

 

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

 

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Lise Öğrencisinden Kısa Film ile Uluslararası Başarı

Hisar Okulları Lise öğrencisinin Sinema – Edebiyat dersinde hazırladığı kısa film, uluslararası iki ayrı festivalden kabul aldı. 

100’den fazla ülkeden 5000’in üzerinde başvuru alan “Student World Impact Film Festival (SWIFF) ve “First-Time Filmmaker Sessions 2022”de Hisar Okulları lise öğrencisinin senaryosunu yazdığı, yönettiği ve oynadığı; yaşamın rahatsız edici seslerinden kendini müzikle izole eden bireyin sessizliğe kaçışını konu edinen “Loud” isimli kısa film gösterime girmeye hak kazandı.

 

100’den fazla ülkeden 5000’in üzerinde başvuru arasından seçildi

SWIFF, dünyanın dört bir yanındaki öğrencileri film yapmaya özendirmek için düzenleniyor. Dünyanın her yerindeki öğrenciler ve film yapımcılığı hayali olan herkesin ücretsiz katılım gerçekleştirebildiği festivalde bu sene 100’den fazla ülkeden 5000’in üzerinde başvuru yer alıyor.  Toplam 12 farklı kategoriden oluşan festivale, Hisar Okulları 11. sınıf öğrencisi Gül Ş. yaşamın rahatsız edici seslerinden kendini müzikle izole eden bir bireyin sessizliğe kaçışını konu edinen “Loud” isimli kısa filmiyle katılmaya hak kazandı. 

 

Festival aynı zamanda bağımsız filmlere ilginin artırılmasını amaçlanıyor

45 dakikadan daha az olan bağımsız kısa filmlerin gösterildiği First-Time Filmmaker Sessions festivali en iyi kısa filmleri ve özelliklerini seçmek yerine dünyanın her yerinden gelen birçok projeden farklı unsurlar taşıyan filmlere gösterim imkanı sağlıyor.  Kısa filminde yer alan müzikleri de piyanoda kendisi besteleyen Gül Ş.’nin filmi “Loud” 22 Ağustos – 5 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde gösterime girecek. 

 

“Görsel içerik üretimi, gençlerin kendilerini ifade etme becerilerine de destek oluyor”

Öğrencinin filminin 5000’inden fazla kısa film arasından seçilmesiyle gurur duyduklarını ifade eden Hisar Lisesi Müdürü Okan Uzelli; görsel iletişimin giderek önem kazandığı günümüz dünyasında; gençlerin bu alanda sadece bir tüketici olmayıp, yaratıcı içerikler üreten bireyler olmalarının ve kendilerini görsel araçlarla ifade etmelerinin de büyük önem kazandığına dikkat çekerek, bu alanda öğrencileri desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

 

Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Barış Has ise konuyla ilgili olarak; görsel içerik üretmeye yönelik çalışmaların öğrencilerin yaratıcılıklarını, kendilerini ifade etme ve planlama becerilerini daha üst seviyeye çıkardığına değinerek, gençlerin zamanlarının büyük bölümünü geçirdiği cep telefonu gibi iletişim araçlarının aynı zamanda bir görsel içerik üretim aracı olarak da değerlendirilebileceğini hatırlattı. Okulda aktif bir sinema kulübü ve öğrenciler tarafından hazırlanan kapsamlı bir sinema dergisini olduğunu ekleyen Has, öğrencilerin sinema sevgisini okulun akademik ve idari personelinin de paylaştığını ve Hisar Sinema Sohbetleri etkinliği ile katılımcıların film kültürü ve film inceleme pratiğini geliştirdiğini ifade etti. 

 

Hisar Okulları’nın eğitim modeli bilim, mühendislik, sanat ve tasarım alanlarını kapsıyor

Hisar Okulları kurulduğu ilk günden bu yana, dünya ile rekabet edebilen öğrenciler yetiştirmek üzere; bilim, mühendislik, sanat, tasarım gibi farklı alanların ilişkilendirildiği bir eğitim modeli ve akademik program sunuyor. Okul; en küçük yaşlarından başlayarak, her düzeydeki öğrenciler için ilgi alanları doğrultusunda deney ve gözlem odaklı bilgi ve beceri edinme fırsatları yaratıyor. Bu becerilerle donanmış öğrenciler yaşam yolculuklarına, sorun belirleme, çözüm üretme ve bu çözümleri sebatla uygulamaya koyma tecrübesiyle başlıyorlar. 1085 mezunu ve 1515 öğrencisiyle Hisarlılar ülkemize, dünyaya ve insanlığa faydalı olmak için düşünüyor ve çalışıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

2. Luma Kısa Film Festivali için Geri Sayım Başladı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SİNEMA KULÜBÜ VE AY YAPIM İŞBİRLİĞİYLE 

Hayal ettiği̇ kısa film projelerini̇ gerçekleştirmek isteyen öğrencileri̇ desteklemek ve genç yetenekleri̇ teşvik etmek amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Luma Kısa Film Festi̇vali, 24-27 Ekim tarihleri arasında, Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek

 

Yeditepe Üniversitesi Sinema Kulübü ve Ay Yapım’ın, hayal ettiği film projelerini gerçekleştirmek isteyen yetenekli gençleri desteklemek amacıyla düzenlediği Luma Kısa Film Festivali’nin ikincisi, 24-27 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 

 

Yalnızca öğrencilerin katılabileceği yarışmada öğrenciler “Kısa Film Yarışması”, “Kısa Film Senaryo Yarışması” ve “Uzun Metraj Film Senaryo Yarışması” olmak üzere üç farklı kategoride yarışacak.  15 Ağustos’ta başlayan başvurular, 18 Eylül Pazar gününe kadar festivalin web sitesi lumakisafilm.yeditepe.edu.tr adresi üzerinden yapılabilecek.  

 

Festival boyunca kısa film gösterimlerinin yanı sıra söyleşiler ve atölye çalışmaları da yapılacak.

 

KISA VE UZUN METRAJ SENARYO YARIŞMASI

 

Luma Kısa Film Festivali, üretim aşamasındaki projeleri destekleyerek genç yetenekli öğrencilerin senaryo yazmasını ve film çekmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. 

 

İlk aşamada Kısa Film Senaryo Yarışması kapsamında öğrencilerin kısa film senaryoları ve proje dosyaları değerlendirilecek. Finale kalan proje sahiplerinin ana jüriye yapacakları sunum sonrasında seçilen üç kısa film projesine ayrı ayrı 20.000 TL Kısa Film Yapım Desteği Ödülü verilecek. 

 

Uzun metraj senaryo yarışması sonucunda da bir projeye “En İyi Senaryo Ödülü” olarak 20.000 TL destek verilecek.

 

KISA FİLM YARIŞMASI

 

Festival kapsamında düzenlenen kısa film yarışmasında da Yeditepe Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü öğretim üyeleri ve kısa film yönetmenlerinden oluşan ön jüri ile sektörün önde gelen isimlerinden oluşan ana jüri üyeleri yılın en iyi 10 öğrenci filmini belirleyecek. Seçki içerisinden ana jürinin belirleyeceği bir filme “En İyi Kısa Film Ödülü” olarak 15.000 TL verilecek. Ayrıca 10 filmlik kısa film seçkisi festival kapsamında gösterilecek ve Yeditepe öğrencilerinin oylarıyla bir kısa filme de “İzleyici Ödülü” olarak 10.000 TL; jürinin belirlediği bir filme ise 10.000 TL mansiyon ödülü verilecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Usta Çı-Rock konseriyle geçmişe yolculuk yaptılar

Büyükşehir’in ustalar ile çıraklardan oluşan Usta Çı'Rock isimli Rock grubu bu kez Gölcük Anıkpark’ta vatandaşları coşturdu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Usta Çı'Rock konserleri hız kesmiyor. Rock müzik severlerini buluşturan ve oldukça ilgi gören konserler serisi bu kez Gölcük Anıtpark’ta gerçekleşti. 60 yaş üzeri ve genç üyelerin harmanlandığı grupta hafızalara kazınmış türkü ve şarkılar, Gölcük’te dinleyiciyle buluştu. Eskimeyen türkü ve şarkılarla adeta geçmişe yolculuk yapan vatandaşlar, yaklaşık 2 saat süren konserde keyifli anlar yaşadı.

 

70’LERDEN GÜNÜMÜZE

Büyükşehir’in organize ettiği konserde Usta Çı’Rock grubu 70’lerden günümüze gelen şarkılarla rüzgâr gibi esti. Vatandaşların beğenisini kazanan Usta Çı’Rock grubu, Anadolu Rock Müziği’nin temsilcileri olan Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray, İskender Doğan, MFÖ, Selda Bağcan ve Şebnem Ferah’tan seslendirdiği şarkılar ile Gölcüklülere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Bir döneme damga vuran şarkıların seslendirildiği konserde vatandaşlar, şarkılara eşlik ederek eğlenceli zaman geçirdi.

 

USTA ÇI-ROCK KONSERLERİ DEVAM EDECEK

Hayatın içinde kendisine yer bulmak isteyen yaşlıların, genç bireyler ile bir araya gelerek oluşturduğu bir müzik grubu olan Usta Çı’Rock konserleri vatandaşlarla bir araya gelmeye devam edecek. Usta Çı’rock Anadolu Rock grubunda Şef-Gitar-Klavyede Yetgin Kunter, Solist-Vokalde Nurgül Gezer, Deniz Mafizer, Kıvanç Canalkın ve Tahsin Keskin, Solo Gitarda Koray Kaptanoğlu, Bass Gitarda Mertcan Doğu, Klavye Orgda Özdemir Çimenot, Bateride Ferhan Şeker, Perküsyonda Yaşar Baytumur, Akustik Gitarda ise Özay Kaptanoğlu ve Flüt Gülşen Abdullaoğlu yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

MotoFest’te Manuş Baba ve Ebru Yaşar fırtınası

Dünya Motokros Şampiyonası’nın final yarışı Bitci MXGP Türkiye ile aynı anda yapılan Türkiye’nin en büyük entegre gençlik ve spor etkinliği Türkiye MotoFest Konserlerinin ikinci akşamında iki konserle sürdü. Manuş Baba, Afyonkarahisarlı hayranlarını mest ederken, Ebru Yaşar şarkılarıyla Afyonkarahisar’ı salladı.

 

Son zamanların en çok konuşulan ve ses getiren isimlerinden Manuş Baba, şarkılarıyla Afyonkarahisar’da esti geçti. Şarkılarına eşlik eden onbinlerce kişi, gönüllerince eğlendi.

 

EBRU YAŞAR COŞTURDU

Geçtiğimiz yılı bir albüm ve bir single ile kapatan Ebru Yaşar, konserlerinde fırtına gibi esmeye devam ediyor. Yediden yetmişe alanı dolduran on binlerce kişiyi coşturan şarkılarıyla Afyonkarahisar’ı adeta sallayan Ebru Yaşar, hayranlarıyla birlikte şarkı söyledi.

 

Büyük ilgi gören konserde gönüllerince eğlenen yaklaşık 50 bin kişi Ebru Yaşar’ın eğlenceli şarkılarıyla coştular.

 

Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinden gelen gençlere 50’ye yakın etkinliği ücretsiz sunan Türkiye MotoFest’de  akşam konserlerinde 5 gün boyunca 10 yıldız sahne alacak. 31 Ağustos’ta başlayacak Türkiye  MotoFest, 4 Eylül’de sona erecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

The ORGANICS by Red Bull 6. Bozcaada Caz Festivali’nde büyük ilgi gördü!

Her yıl büyük bir ilgiyle karşılanan Bozcaada Caz Festivali 26-28 Ağustos tarihleri arasında altıncı kez gerçekleştirildi. The ORGANICS by Red Bull altı farklı lezzeti ile dikkatleri çekerken, düzenlediği çeşitli atölye ve pop-up performanslar ile de ziyaretçilere keyifli anlar yaşattı. 

 

Bozcaada Caz Festivali, 26-28 Ağustos tarihleri arasında sahnesinde yeni yetenekler ve cazın ustalarını ağırlarken100 doğal kaynaklardan elde edilen içerikleri, dikkat çekici lezzetlerle harmanlayan Türkiye’nin ilk organik içerikli gazlı içecek serisi The ORGANICS by Red Bull; Simply Cola, Tonic Water, Bitter Lemon, Ginger Ale, Viva Mate ve ailenin en yeni üyesi Black Orange çeşitleriyle Bozcaada Caz Festivali’nde deneyimin bir parçası oldu.

 

Toplumsal cinsiyet eşitliği, ekolojik dönüşüm ve erişilebilirlik başlıklarındaki savunuculuk alanları üzerinde duran, bu yıl daha iyi bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla ve bir araya gelmenin gücüyle şifa bulmayı amaçlayan Bozcaada Caz Festivali’nde bu sene de The ORGANICS by Red Bull rüzgarı esti. 

 

Orta Cafe Bozcaada’da gerçekleşen Mix & Match Mokteyl Atölyesi’nde Twins Cocktail’in The ORGANICS by Red Bull çeşitlerine özel reçeteleri, miksolojist Onurcan Gençer anlatımı eşliğinde lezzetli mokteyllere dönüşürken, K Bozcaada Revma’daki Mum Atölyesi’nde katılımcılar yeteneklerini keşfetme şansı buldu. İlham verici paneller ve müzik dinletilerine de yer veren festival, misafirlerini Orta Cafe Bozcaada’da, The ORGANICS by Red Bull Pop-Up Performansları’nda ağırladı. Guillaume Perret ve Simge Pınar’ın eşsiz müziği adanın keyifli atmosferi ile birleşerek dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe’ye Yıldız Yağacak

Kartepe Belediyesi 6.Uluslararası Unutulmuş Değerler Festivali 07-11 Eylül tarihleri arasında misafirlerine kapılarını açıyor. Kartepe Kent Meydanı’nda yapılacak festival, dopdolu içeriğiyle 5 gün boyunca misafirlerini ağırlayacak. 

 

Kartepe Belediyesi 6’nci Uluslararası Unutulmuş Değerler Festivali 07-11 Eylül tarihleri arasında Kartepe Kent Meydanı’nda yapılacak. 5 gün sürecek olan festivalde Suzan Kardeşler, Eser – Ezgi Eyüboğlu, İmera ve Sonar Sarıkabadayı sahne alacak.  

 

6.UNUTULMUŞ DEĞERLER FESTİVALİ

Kartepe Belediyesi, unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş değerleri gün yüzüne çıkartıyor. Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ile Kartepe Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 6. Uluslararası Unutulmuş Değerler Festivali 07 Eylül Çarşamba günü saat 14.00’de stantların açılışı ile başlayacak. Çocuk Mehteran Takımı, Arnavutluk Tiran Kaltersia Halk Dansları gösterisi, çocuklar için animasyon gösterileri, zanaatkarların söyleşisi, Suzan Kardeş konseri sonrasında havai fişek gösterisi yapılacak.  

 

DOPDOLU SANAT, MÜZİK VE EĞLENCE

08 Eylül Perşembe günü resmi açılış töreni yapılacak olan Kartepe Belediyesi 6’nci Uluslararası Unutulmuş Değerler Festivali’nde çocuklara yönelik animasyon ve sahne gösterileri sonrasında keşkek ikramı, Tasavvuf Müziği sanatçısı Tarık Genç ve Eser – Ezgi Eyüboğlu konseri ile etkinlik devam edecek. 09 Eylül Cuma günü İmera, 10 Eylül Cumartesi günü Soner Sarıkabadayı ve 11 Eylül Pazar günü yapılacak olan bir çok etkinlikle festival sona erecek. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Alexandra Savior kendine özgü saykedelik melodileriyle Garanti BBVA sponsorluğunda 17 Eylül’de Zorlu PSM’de!

Efsane dizi ‘True Detective’ müziğiyle adından sıkça söz ettiren, genç yaşına rağmen müzik kariyerine 2 albüm, 3 tekli sığdıran, Arctic Monkeys’in vokalisti Alex Turner ile yaptığı iş birliğiyle dikkatleri üzerine çeken şarkıcı ve söz yazarı Alexandra Savior, Garanti BBVA Güz Konserleri kapsamında 17 Eylül akşamı Zorlu PSM’de sahne alacak.

 

Otis Redding, Jack White, Amy Winehouse ve Etta James gibi sanatçılardan ilham alarak kariyerine adım atan, ünlü diziler True Detective ve Truth Be Told’da çalınan şarkıylarıyla daha geniş çapta hayran kitlesine ulaşan Amerikalı sanatçı Alexandra Savior, 17 Eylül akşamı Zorlu PSM sahnesinde müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 2012 yılında Angus Stone’un “Big Jet Plane” şarkısına yaptığı cover’la 2013’te de Columbia Records bünyesine dahil olan Savior’ın müziği Arctic Monkeys’in vokalisti Alex Turner’ın dokunuşlarıyla müzikal anlamda olgunlaştı ve gelişti. Savior, 2017 yılında yayınladığı “Belladonna of Sadness” albümünden sonra 2019’da “The Archer”ı yayınladı. 10 derinlikli şarkıdan oluşan “The Archer” müzik oteriteleri tarafından sakin bir liman arayanlara ilaç olarak tanımlanan Savior’un albümünü 2020 yılında yayınladığı iki tekliyle “But You” ve “We’re Just Making It Worse” ile dinleyenlerinin kalbine dokunmaya devam etti. 

 

Amerikalı şarkıcı – söz yazarı Alexandra Savior “desert rock” olarak da tanımlanan atmosferik ve saykedelik melodileriyle 17 Eylül 2022 akşamı Garanti BBVA sponsorluğunda Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde olacak!

 

Garanti BBVA’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek Alexandra Savior konserinin biletleri passo.com.tr’de satışta.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı