Aylık arşivler: Eylül 2022

Toplu ulaşıma İEF ayarı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültürpark’ta bugün açılacak 91’inci İzmir Enternasyonal Fuarı ve Terra Madre Anadolu 2022 Fuarı nedeniyle toplu ulaşım seferlerini artırdı. Gece dönüş yoğunluğuna karşı son sefer saatleri de uzatıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD ortaklığında işletilen İZBAN’da da fuara özel ek seferler olacak.
Kültürpark’ta 10 gün boyunca açık kalacak 91’inci İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) ve eş zamanlı olarak düzenlenen Terra Madre Anadolu 2022 nedeniyle toplu ulaşımda bazı düzenlemeler yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ulaşım kuruluşları ESHOT, Metro A.Ş., İzmir Tramvayı ve İZDENİZ’de, ziyaretçilerin fuara hızlı ve kolay ulaşımının yanı sıra gece saatlerinde çıkışları sonrası için önlemler alındı. Sefer sayıları artırıldı, son sefer saatleri de uzatıldı.
ESHOT’ta 94 hatta 370 ek sefer
ESHOT Genel Müdürlüğü, Konak Bahribaba Aktarma Merkezi ile Metro, Tramvay ve İZBAN bağlantılı aktarma merkezlerinden hareket eden 94 yoğun hattı, toplam 370 adet ek seferle güçlendirdi. Araçların son sefer saatleri, 01.00 ile 02.00 arasında değişen saatlere uzatıldı. Ayrıca 24.00 – 06.00 saatleri arasında çalışan Baykuş hatları da (910 Gaziemir-Konak, 920 Çiğli-Konak, 930 Bornova-Konak, 940 Buca-Konak, 950 Balçova-Konak) hizmet vermeye devam edecek. Çankaya, Montrö, Lozan ve Basmane gibi fuar çevresindeki önemli noktalarda koordinasyon için motorize ekipler görevlendirildi. Belirlenen hatlara ve sefer saatlerine ilişkin ayrıntılı bilgiye, ESHOT internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.
Metro ve Tramvay 7,5 dakikada bir
İzmir Metrosu ile Konak ve Karşıyaka tramvayları da İEF süresince seferlerini bir saat uzatacak. Bu hatlarda son seferler 01.20'de yapılacak. Mevcut tarifeye ek olarak yapılan düzenleme sonucunda, fuar dönemi boyunca İzmir Metrosu ve Konak Tramvayı'nda 20.00 – 01.20 saatleri arasında 7,5 dakikada bir, Karşıyaka Tramvayı'nda ise 10 dakikada bir sefer yapılacak. Sefer saatleri, Metro ve tramvayın internet sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından görülebilir.
Nostaljik tramvay fuarda
Çiğdem ve Boyoz adlı nostaljik tramvaylar, geçen yılki gibi bu yıl da İzmir Enternasyonal Fuarı’nda hizmet verecek; misafirlerini geçmişe götürecek. Her gün saat 18.00'den itibaren başlayarak 24.00'a kadar devam edecek turlar, 11 Eylül Pazar gününe kadar sürecek. 15 dakika sıklıkla çalışacak nostaljik tramvaylar Celal Atik Spor Salonu’nun karşısından hareket edecek.
İZDENİZ’de son sefer 02.45’te
Deniz ulaşımında da fuar süresince ulaşımı kolaylaştıracak önlemler alındı. 2-11 Eylül tarihleri arasında Karşıyaka-Alsancak-Karşıyaka hattında, saat 21.00’den sonra altı ek sefer yapılacak. Alsancak’tan son gemi 02.45’te kalkacak. Ayrıntılı sefer tarifesine, www.izdeniz.com.tr adresinden ulaşılabilir.
İZBAN da ek sefer yapacak
TCDD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla işletilen İZBAN da İEF için ek sefer yapacak. Fuar süresince her iki yöne de birer ek sefer düzenlenecek. Menemen istikametine gidecek tren; 01.35’te Alsancak’tan, 01.45’te Halkapınar’dan hareket edecek, 02.24’te Menemen’de olacak. Cumaovası yönüne gidecek ek tren ise 01.35’te Alsancak’tan, 01.43’te Hilal’dan hareket edecek; 02.14’te Cumaovası’na varacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Vodafone’un Uluslararası Dolaşım Hizmeti tüm Avrupa dahil 131 ülkede

Vodafone’un uluslararası dolaşım hizmeti sunduğu ülke sayısı tüm Avrupa dahil 131’e yükseldi. Vodafone Red’liler, “Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” paketleri ile bu ülkelerde tarife içeriklerini Türkiye’deymiş gibi rahatça kullanabiliyor.

 

 

Müşterilerine tarifenin ötesinde bir dünya sunan Vodafone Red, yurtdışı seyahatlerde sağladığı dolaşım (roaming) ayrıcalıklarıyla müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Uluslararası dolaşım hizmetinin kapsamını tüm Avrupa’yı da dahil ederek 104 ülkeden 131 ülkeye çıkaran Vodafone, Red’li müşterilerine “Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” paketleriyle söz konusu ülkelerde tarife içeriklerini Türkiye’deymiş gibi rahatça kullanma imkânı veriyor. Diğer yandan, “Red 40 GB Sınırsız Eğlence” tarifesinde olan müşteriler, “Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” hizmetini 4 gün boyunca ücretsiz kullanarak tam 400 TL değerinde fayda elde ediyor.

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: 

 

“Günümüzde, akıllı harcama yaptığını bilmek müşterilerimiz için çok önemli. Hedefimiz, müşterilerimize günlük ihtiyaç alanlarını adresleyen faydalar ve anlık kazanımlar sunmak. Bu hedefle Red dünyamızı baştan aşağı yeniledik ve yeni marka söylemimizi ‘Vodafone Red Ayrıcalıklarla Dolu’ olarak belirledik. Bu kapsamda, dolaşım alanında da önemli ayrıcalıklar sunuyoruz. Vodafone Grubu’ndan aldığımız güç ve global deneyimimiz ile Türkiye’deki müşterilerimiz için de fark yaratıyoruz. Son 3 yılın ortalamasına göre tüm roaming kullanımlarımızın 77’si Avrupa ülkelerinden geliyor. Bu doğrultuda biz de uluslararası dolaşım hizmetimizin kapsamını tüm Avrupa’yı da dahil ederek 104 ülkeden 131 ülkeye çıkardık. Red’liler, ‘Her Şey Dahil Pasaport Dünya’ paketleriyle söz konusu ülkelerde tarife içeriklerini Türkiye’deymiş gibi rahatça kullanabiliyor. Red'lilere hem kendilerini özel ve öncelikli hissettirecek, hem de yaşam tarzlarına uyan ayrıcalıklar sunmaya devam edeceğiz.”

 

İnternet kullanımına “Akıllı Aşım Koruması”

 

Türkiye'de bir ilk olan “Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” hizmeti, müşterilere tarifelerindeki ses, internet ve SMS haklarını 131 ülkede Türkiye'deki gibi özgürce kullanma imkânı sunuyor. Müşteriler, bulundukları ülke ve Türkiye yönüne yaptıkları ve kendilerine Türkiye'den yapılan aramalarda tarifelerindeki her yöne dakikaların tamamını kullanabiliyorlar. Benzer şekilde, tarifelerindeki her yöne SMS'leri bulundukları ülke yönüne ve Türkiye yönüne SMS göndermek için yurtdışındayken de kullanabiliyorlar. Son olarak, tarifelerindeki internetin tamamını yurtdışında da kullanabiliyorlar. Tarifelerindeki internet bittiğinde ise “Akıllı Aşım Koruması” kapsamında ilk 20 MB’ı 35,70 TL, sonraki her 50 MB’ı 81,59 TL olacak şekilde kullanım yapabiliyorlar.

 

Son 1 yılda 200 bini aşkın kişi kullandı

 

“Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” ürününü kullananlar, toplam 131 ülkede ülkesine göre günlük 99,90 TL veya 129,90 TL’ye tarifelerindeki tüm içeriği tıpkı Türkiye’deymiş gibi kullanabiliyor. En üst Red tarifesine gelen Red’liler ise 99,90 TL’lik paketten aylık 4 gün ücretsiz yararlanıyor. Üründe yer alan Akıllı Ücretlendirme Teknolojisi sayesinde yurtdışındayken kullanım yapılmayan gün hiçbir ücret ödenmiyor. “Her Şey Dahil Pasaport – Dünya” hizmetini 1 Nisan 2021 – 31 Mart 2022 tarihleri arasında 200 bini aşkın kişi kullandı.

 

Kapsam 104 ülkeden 131 ülkeye çıktı

 

Vodafone’un uluslararası dolaşım hizmetine dahil edilen ülkeler arasında Belarus, Bosna Hersek, Finlandiya, Slovakya, Andorra, Norveç, Cezayir, Mozambik, Senegal, Tunus, Afganistan, Azerbaycan, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Maldivler, Pakistan, Türkmenistan, Vietnam, Fas, İran, Güney Kore, Nepal, Tacikistan, Fransız Ginesi, İngiliz Virgin Adaları yer alıyor.

 

 

Başvurular vftr.co/redliol adresinden

 

Vodafone Red’in ayrıcalıklar dünyasını keşfetmek için Red’li olan veya olmayan herkes vftr.co/red adresini ziyaret edebiliyor. Red’li olmak isteyenler, online’a özel 15 indirimli fiyatlarla ve 24 saatte ücretsiz SIM kart teslimat seçeneğiyle vftr.co/redliol adresinden başvurabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert, SE Labs testinde en yüksek puanı aldı

Bağımsız güvenlik testi kuruluşu SE Labs, EDR ürünlerine ilişkin ilk karşılaştırmalı Kurumsal Gelişmiş Güvenlik değerlendirmesinde Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert'e 'AAA' derecesi verdi. Testte Kaspersky EDR Expert 100 "Toplam Doğruluk Derecelendirmesi" elde ederek her bir tehdidin tüm unsurlarını herhangi bir yanlış pozitif olmadan saptadı.

 

Siber suçların küresel maliyetinin 2025 yılına kadar 10,5 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu alanda yalnızca tehditlerin sayısı artmakla kalmıyor, aynı zamanda suçluların hedef ağları ihlal etmek için yeni araçlar ve yöntemler kullanmasıyla saldırılar daha karmaşık hale geliyor. Bu nedenle, işletmelerin tüm cihazlarda ağlarını güvence altına almak için sağlam ve güvenilir algılama ve yanıt araçlarına sahip olması büyük önem taşıyor.

 

SE Labs, her bir EDR ürününün ne kadar etkili olduğunu belirlemek için beş farklı siber güvenlik şirketinin tekliflerine karşı kapsamlı saldırılar gerçekleştirdi. Bunlar, saldırı ortamının mümkün olduğunca gerçekçi olmasını sağlamak için ATT&CK MITRE çerçevesi kullanılarak gerçekleştirilen saldırganların davranışlarına dayanıyordu. Testler Wizard Spider, Sandworm, Lazarus Group ve Operation Wocao olmak üzere dört farklı APT'nin toplam 17 saldırısından oluşuyordu. Ürünler belirli bir alandaki herhangi bir zayıflığın belirlenmesine yardımcı olma ve farklı aşamalarda saldırıyı tespit etme yeteneklerine göre puanlandı.

 

Kaspersky EDR Expert, tüm aşamalarda 17 saldırının her birini tespit etmeyi başardı ve 100'lük "Toplam Doğruluk Derecesi" aldı. Bu puan, ürünün "Algılama Doğruluğu" ve "Meşru Doğruluk" derecelendirmelerinden geldi. Bu ürünün yalnızca tüm saldırıları tanımlamakla kalmayıp, aynı zamanda herhangi bir yanlış pozitiften de kaçındığı anlamına geliyor. Sonuçlar Kaspersky'yi EDR ürünleri test edilen beş şirket arasında ilk sıraya yerleştirdi ve şirket SE Labs'in mümkün olan en yüksek "AAA" derecesini kazandı.

 

Kaspersky Tehdit Araştırmaları Başkanı Alexander Liskin, şunları söyledi: "Gelişmiş siber tehditler daha yaygın hale geldikçe, işletmelerin onları güvende tutmak için etkin siber güvenlik önlemlerine sahip olduklarından emin olmaları gerekiyor. SE Labs tarafından EDR ürünlerinin Kurumsal Gelişmiş Güvenlik değerlendirmesi, kalitelerini değerlendirmek için bilinen birkaç APT grubunun kapsamlı saldırılarına karşı mevcut güvenlik tekliflerini test ediyor ve en iyi çözümü belirlemek için gelişmiş puanlama sistemini kullanıyor. Kaspersky, 2019'da İhlal Tepki Testi adıyla duyurulmasından itibaren bu değerlendirmeye katılıyor. Kaspersky EDR Expert'in en üst düzeydeki yeteneklerine dair düzenli olarak takdir almaktan heyecan duyuyoruz. SE Labs, en gelişmiş ve şeffaf güvenlik testi metodolojisine sahip. Bu nedenle herkese açık olarak yaptıkları testlere güveniyoruz. Bağımsız testler, müşterilerimize sunulan koruma üzerinde bize ek kontrol sağlıyor ve şirketimizin gelişen tehdit ortamına ayak uydurmadaki başarısını doğruluyor.”

 

SE Labs CEO'su Simon Edwards da şunları ekledi: "Bir siber saldırının birçok farklı parçası vardır ve güvenlik ürünlerini değerlendirirken hepsini kullanmak önemlidir. Birini kaçırırken diğerini yakalayabilirler. Kaspersky EDR Expert ise hepsini yakaladı. Bu son derece etkileyici ve güven verici.”

 

Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert, şirketin kurumsal ağındaki tüm uç noktalarda görünürlük sunuyor ve üstün savunma yetenekleri sağlayarak karmaşık tehditleri ve APT düzeyinde saldırıları keşfetmek, önceliklendirmek, araştırmak ve etkisiz hale getirmek için rutin görevlerin otomasyonunu sağlıyor.

 

SE Labs'in testi sırasında Kaspersky EDR Expert'in performansını ayrıntılandıran raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

 

Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert hakkında daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edin.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

OPPO Developer Conference 2022’de Yeni Teknolojiler Tanıtıldı

OPPO, Developer Conference 2022'de Pantanal adlı platformlar arası akıllı sistemini, gelişmiş akıllı telefon-araç entegrasyonu sağlayan OPPO Carlink çözümünü ve OPPO Sense sağlık algoritmasını tanıttı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, Developer Conference 2022'de Pantanal adlı platformlar arası akıllı sistemini, gelişmiş akıllı telefon-araç entegrasyonu sağlayan OPPO Carlink çözümünü ve OPPO Sense sağlık algoritmasını tanıttı. OPPO, birlikte çalıştığı geliştiricilere ve içerik oluşturuculara destek olacak 2 milyar Yuan değerindeki planını da açıkladı.

 

OPPO Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ürün Sorumlusu Pete Lau, "Akıllı cihazların her yerde kendini göstereceği bir dünya bizleri bekliyor. Bu akıllı cihazlar sadece birbirine bağlanmakla kalmamalı, kullanıcılara hizmet sunmak ve Deneyimlerin İnternetinin geleceğini inşa etmeye yardımcı olmak için birbirleriyle entegre de edilmeli. Teknoloji ekosistemine sahip bir şirkete dönüşmeye devam ederken, herkese açık, karşılıklı fayda sunan ve sürekli gelişen bir ekosistem oluşturmak için global geliştiriciler ve ortaklarla güçlerimizi birleştirmeyi heyecanla bekliyoruz" dedi. 

 

Pantanal herkese tamamen açık entegrasyon imkânı sunuyor

OPPO Developer Conference 2022 etkinliğinde OPPO, farklı cihazlar ve sistemlerin, aradaki engelleri aşarak gerçek anlamda bağlantı kurmasını ve birlikte çalışmasını sağlamak üzere kendi geliştirdiği ilk çapraz platform sistemi olan Pantanal'ı tanıttı. Cihazlar arası algılama ve bilgi işlem yeteneklerine sahip Pantanal, kullanıcıların ihtiyaçlarını daha iyi anlayabiliyor, tahminler yürütebiliyor ve hizmetleri doğru zamanda doğru şekilde sunabiliyor. Geliştiricilerin birden fazla platformda hizmet geliştirmesini ve dağıtmasını kolaylaştıran bir platformlar arası sistem olan Pantanal, verimliliği artırıp maliyetleri azaltacak.

 

OPPO Carlink, akıllı telefonlar ile araçların entegrasyonunu sağlıyor

Araç içerisinde sunulan hizmetler ve eğlence servisleri konusunda akıllı cihazların daha fazla kullanılmasıyla birlikte OPPO, akıllı telefonlar ile araçlar arasındaki iş birliğini ve entegrasyonu sağlamak için OPPO Carlink çözümünü geliştirdi. OPPO Carlink, akıllı telefon ve otomobil şirketi iş birliklerine yeni bir model sunuyor. Kullanıcılar, halihazırdaki araç içi bilgi-eğlence sistemlerini değiştirmeden bir akıllı telefonun bilgi işlem gücüne ve uygulama ekosistemine erişebilirken akıllı telefonlar da yazılım desteğiyle araçlarda hizmet sunabiliyor.

 

OPPO Developer Conference 2022'de OPPO, akıllı cihazlar ile araçları entegre etme işinde birlikte çalışmak için SAIC Motor ile başlattıkları iş ortaklığını duyurdu. Ortaklık, OPPO'nun bu yılın başlarında Tesla China ile yaptığı ve Çin'deki Tesla Model 3 ve Model Y araçlarında dijital anahtar olarak OPPO akıllı telefonları kullanmayı içeren anlaşmanın bir adımı niteliğini taşıyor.

 

Ortak Ar-Ge çalışmalarıyla kusursuz ve akıllı IoT deneyimleri geliştiriliyor

Ürünler ve hizmetler konusunda zengin bir ekosistem geliştiren OPPO, donanım portföyünü de genişletmeye devam ediyor. Zenginleşen IoT ürün portföyünü dünya çapında 50'den fazla ülke ve bölgeye sunan OPPO, son üç yılda tüm kategorilerde 120'nin üzerinde büyüme kaydetti. 

 

Açık ve entegre bir ekosistem için global geliştiriciler güçlendiriliyor

Ürünlerini ve hizmetlerini birden fazla platformda kullanıcılara sunmak için 300.000'den fazla geliştirici ve 700.000 içerik oluşturucu OPPO'ya katıldı. OPPO Open Platform, uygulama hizmetleri, grafik işleme ve ara bağlantı gibi alanlarda geliştiricileri destekliyor. Bunun yanında OPPO, geliştiricilerin ekosistem oluşturmasını desteklemek için, 2023 yılında Gravity Plan adlı girişimine 2 milyar Yuan değerinde kaynak tahsis edeceğini de duyurdu.

 

Koruyucu sağlıkla yaşam kalitesi yükseltiliyor

Sensör teknolojileri, algoritmalar ve veri bilimindeki ilerlemelerin ışığında OPPO, koruyucu sağlık yaklaşımıyla gerçekleştirdiği çalışmalarla kullanıcılarının sağlığını iyileştirmeyi hedefliyor. OPPO Developer Conference 2022'de OPPO, kendi geliştirdiği OPPO Sense algoritmasını ilk kez duyurdu. Algoritma, kardiyovasküler sağlık, fitness ve uyku takibinde çığır açıyor. Ayrıca, belirli kronik hastalıkların başlangıcını tespit etmeye yardımcı olmaya odaklanan OPPO, IoT ürünleri arasındaki bağlantıyı güçlendirmek ve tasarlanan sağlık yönetimi uygulamalarını, donanımları ve hizmetleri geliştirmek için global ortaklarla sürdürdüğü iş birliklerini daha da ileri taşıyacak.

 

Etkinlik kapsamında OPPO, ilk OPPO Research Institute Innovation Accelerator ile ilgili son bilgileri de paylaştı. Program, teknoloji profesyonellerinin ve girişimcilerin yenilikçi çözümlerini hayata geçirmek ve OPPO ile daha iyi bir gelecek yaratmaya ilham vermek adına bu yılın başlarında başlatılmıştı. 39 ülke ve bölgeden gelen 536 başvuru arasından, kazanan on teklif seçildi. Her teklif, Erişilebilir Teknolojiler ve Dijital Sağlık alanlarındaki zorluklara yenilikçi çözümler sunuyor. Kazanan on teklif 46.000 dolar hibe alacak ve sunulan fikirlerin daha da geliştirilip hayata geçmesine yardımcı olmak için OPPO ve iş ortakları tarafından desteklenecek.

  

"İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik" marka misyonuyla OPPO, geliştiricilerle ve diğer iş ortaklarıyla, birlikte çalışmayı kolaylaştıran açık bir platform oluşturmaya yönelik çabalarını sürdürüyor. OPPO, daha fazla geliştirici ve iş ortağıyla güçlerini birleştirerek ekosistemini zenginleştirmeye ve genişletmeye devam edecek; böylece dünya çapında daha fazla kullanıcıya sorunsuz bağlantı imkânı ve akıllı deneyimler sunacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Uyaran Eksikliği Otizmle Karıştırılıyor

0-2 yaş döneminde ortaya çıkan, konuşma ve iletişim problemleriyle kendini belli eden uyaran eksikliği, erken tanı ve terapi süreciyle tedavi edilebiliyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dil ve Konuşma Terapisti Mehmet Hayri Mazlum Şahin, uyaran eksikliğiyle ilgili merak edilen konularda bilgi veriyor. 

 

Çocuğunuz yeterli düzeyde konuşamıyor, akranlarıyla iletişimde ve etkileşimde sorunlar yaşıyorsa… Davranış problemleri sergiliyor, istediği olmayınca ağlayıp bağırıyorsa… İnatçı ve sinirliyse… Sosyal uyumu yeterli değilse, davranış sorunları varsa bunun nedeni uyaran eksikliği olabilir. Uyaran eksikliğinin, otizmle sık sık karıştırılan bir sorun olduğunu söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dil ve Konuşma Terapisti Mehmet Hayri Mazlum Şahin, uyaran eksikliğini şöyle anlatıyor: “Uyaran eksikliği, 0-2 yaş döneminde çocuğun uyaranlara çok az maruz kalması sonucu ortaya çıkar. Ebeveynden bağımsız büyüyen, teknolojik aletlerle fazlaca vakit geçiren çocuklarda görülür. Bu tip durumlarda çocuk Çevreden gelen sesler, duyu, tat, şekiller, nesneler, kavramlar, yönergeler, sosyal ortamlar, ebeveynler ile geçirilen zaman, oyunlar gibi uyaranlara ulaşamamış olur. 2 yaşından sonra genel gelişimlerinde problemler görülmeye başlanır. Repertuvarlarındaki sözcük sayısı çok azdır ya da hiç konuşamıyordur. Sesli uyarılara cevap vermediği için ebeveynler çocuklarında farklı birçok problemden şüphelenebilir.”

 

Ebeveynleriyle iletişimi kısıtlı olan çocukta uyaran eksikliği görülebiliyor

Uyaran eksikliğini otizmden ayıran en önemli etmenin uyaran eksikliği olan çocukların sosyal iletişimi otizm tanısına sahip çocuklara kıyasla daha iyi olması olduğuna dikkat çeken Dkt. Şahin, uyaran eksikliğini tetikleyen en önemli etmenlerin yoğun televizyon, tablet ve telefon kullanımı, genel gelişimsel sorunları, ebeveynlerle iletişimde kısıtlılık, zayıf duygusal bağlantı ve duyusal uyarımların bozukluğu olduğunu anlatıyor. Dkt. Şahin, uyaran eksikliğine bağlı sorun yaşayan çocukların en sık gösterdikleri davranış ve konuşma problemlerini şöyle sıralıyor: 

  • Konuşma gelişiminin yaşıtlarından geri olması,
  • Sadece vokal sesler çıkarması veya repertuarında birkaç sözcük ile konuşuyor olması,
  • Kendi istediği olmadığı zaman bağırma, ağlama ve öfke krizleri,
  • Konuşma anlaşılırlığının sınırlı olması,
  • Söylenenleri bazen anlayıp bazen anlamaması,
  • Söylediğiniz şeyin kendi istediği ve anladığı şekliyle yapıyor olması,
  • Sosyal hayata, akranlara ve çevreye karşı uyum sorunlarının yaşanması.

 

 

Ailedeki eğitimle tedavi daha hızlı ilerleyebilir

 

Erken tanı ve doğru terapi süreciyle uyaran eksikliği sorununun giderilebileceğini anlatan Dkt. Şahin, bu durumun süresinin ailenin çabasına, uzmanın yeterliliğine ve çocuğun uyaran eksikliği derecesine bağlı olarak değişebileceğini altını çiziyor. Uyaran eksikliğinin uzman desteğiyle ortadan kalkabilen bir durum olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Dkt. Şahin, “Eğer belirtiler önemsenmez ise ilerleyen dönemlerde çocukta duygusal eksiklikler, akademik yetersizlikler, sosyal geri çekilmeler ve psikolojik sıkıntılar görülür. Uyaran eksikliğinde en önemli nokta aile eğitimidir. Ailenin eğitimi ve uzmanın öngörüleriyle çocuk tedavide daha hızlı ilerleme sağlar. Çocuğun tablette ve televizyonda geçirdiği süre 20 dakikadan fazla olmamalı, bunun yerine çocuk aile ve akranları ile sosyalleşmeli ve sosyalleşeceği alanlarda bulunulmalı. Aile, uzmanın verdiği eğitim planına harfiyen uymalı evde çalışılmalı. Çünkü en doğal öğrenmeyi ebeveynlerden ev ortamında öğrenir. Ebeveynler uzmanla sürekli temasta olmalı ve süreç etkileşim halinde yönetilmeli” diyor.

 

Dkt. Şahin, uyaran eksikliği olan çocukların ebeveynlerine şu önerilerde bulunuyor: “Çocuğunuzu mümkün olduğu kadar çok uyarana maruz bırakın. Çocuğunuzla sürekli iletişim halinde olun, konuşurken göz kontağı kurmaya çalışın. Çocuğun sosyal gelişimini destekleyin. Sık sık dışarıya çıkarıp akranları ile oyun oynamasını sağlayın. İşlevsel oyunlara ağırlık verin. Televizyon, tablet ve telefon gibi teknolojik aletlerden uzak tutun.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 Fabrikası NG Kütahya Seramik’ten

Sektörün öncü markalarından NG Kütahya Seramik, yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan fabrika, Türk seramik sektöründe ilkleri bünyesinde barındırıyor.

 

Tamamı öz sermayeden oluşan yaklaşık 2 Milyar TL değerindeki yeni fabrika yatırımı baştan sona Endüstri 4.0 teknolojisi ile öne çıkıyor. Tek çatı altında üretim yapan Türkiye’nin en büyük seramik fabrikası olma özelliğini taşıyan tesis, 3 faz halinde planlandı. Fabrikanın ilk fazı devreye alındı. Geriye kalan 2 fazı da devreye alındığında bölgeye 1000 kişilik istihdam sunulmuş olacak. 110 bin metrekare büyüklüğündeki fabrika, günlük 30 bin metrekare üretim teknolojisine sahip. 

 

Türkiye’nin en büyük milli sermaye gücünün temsilcilerinden NG Kütahya Seramik, sektörün gelişimine yön veren öncü adımlar atmayı sürdürüyor. NG Kütahya Seramik imzası taşıyan yeni fabrika, 110 bin metrekarelik alanda günlük 30 bin metrekarelik üretim kapasitesine sahip. Fabrika aynı zamanda Türkiye’nin seramik sektöründe Endüstri 4.0 kullanarak üretim yapan ilk fabrikası olma özelliği taşıyor. Endüstri 4.0 kapsamında fabrikada yapay zekâya sahip sensörlü robotik makineler üretim yaparken çevreye duyarlı kimliğiyle enerjisini de kendisi üretiyor.  Öte yandan Türkiye’de ilk olarak seramik üretiminde DDG (Dijital Decoration &Glazing) teknoloji kullanılan fabrika özelliğine sahip. 

 

Açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı fabrikanın kurdele töreninde, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, NG Kurucu Başkanı Nafi Güral, NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral ve Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli yer aldı.

 

 

NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral: “Her gün 90 kamyon seramik üretiyoruz”

NG Kütahya Seramik olarak pandemi döneminde de yüzde 100 kapasite ile üretim gerçekleştirmelerine rağmen, yurt içi ve yurt dışı odaklı talepler karşısında yeni fabrika yatırımına yönelmek zorunda kaldıklarını belirten Güral, “Günlük 90 bin metrekarelik üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük seramik üreticilerinden biriyiz. Her gün 90 kamyon seramik üretilerek Türkiye’ye ve dünyanın farklı ülkelerine gönderiyoruz. Pandemi döneminde hem yurt içinden hem de özellikle Avrupa ve Amerika kıtası olmak üzere yurt dışından ciddi taleple karşılaştık. Yeni fabrika yatırımımız ile bu talepleri karşılamanın ötesinde, Türkiye ve dünyadaki pazar payımızı da artırmayı hedefliyoruz.” 

 

 

Seramikte tek çatı altında üretim yapan Türkiye’nin en büyük fabrikası

Tamamı öz sermayeden oluşan yaklaşık 2 milyar TL’lik yatırımla, 3 etap halinde tamamlanacak olan yeni fabrikanın baştan sona Endüstri 4.0 teknolojisi kullanarak üretim yapan Türkiye’nin ilk fabrikası olacağını vurgulayan Güral, “Tüm üretimi tek çatı altında yapan Türkiye’nin en büyük seramik fabrikasına imza atıyoruz.” dedi. 

 

Güral, yeni yatırıma ilişkin şu bilgileri paylaştı: 

NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral: “Endüstri 4.0’a geçiş yapan Türkiye’deki ilk dünyadaki 7’inci şirketiz

“2020 başında fizibilite çalışmalarına başladığımız yeni fabrika yatırımımızı, pandemiye rağmen hızla olgunlaştırdık. Artan talep ve ülkemize olan güvenimizle yatırımımızı şekillendirdik. 30 yılı aşkın süredir olduğu gibi teknolojik donanımız için İtalya ile işbirliği kurduk. Fabrikamızın toplam maliyeti ise yaklaşık 2 Milyar TL civarında. Fabrika 3 faz halinde planlandı. Fabrikanın ilk fazı devreye alındı. Geriye kalan 2 fazı da faaliyete geçtiğinde bölgeye 1000 kişilik istihdam sunmuş olacağız. 110 bin metrekarelik kapalı alanda, günlük 30 bin metrekarelik kapasitesiyle seramik sektöründe Endüstri 4.0’a geçiş yapan Türkiye’de ilk, dünyada 7’inci şirket olarak anılacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Endüstri 4.0 teknolojisi kullanarak üretim yapan Türkiye’nin ilk fabrikası olarak aynı zamanda DDG (DigitalDecoration&Glazing) teknolojisini Türkiye’de ilk, dünyada da 7’inci uygulayan şirket unvanına sahip olacağız. Dünyanın en büyük ebatlı seramik üretimimizi destekleyeceğimiz fabrikamızda, tamamen yer karoları üreteceğiz. Yeni fabrikamız ile üretimimizi hem nitelik hem de kalite olarak üstün bir boyuta taşıyacağız.” 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Fuzul Tasarruf Finansman, Nevşehir’deki ilk şubesini açtı

Türkiye’deki şubelerine her geçen gün yenilerini ekleyerek, yüz binlerce kişinin ev ve otomobil ihtiyacına çözüm sunan Fuzul Tasarruf Finansman, Nevşehir’deki ilk şubesini açtı. Nevşehir’deki yeni şube ile Fuzul, şube sayısını 108’e, şehir sayısını ise 59’a ulaştırdı.  

 

Türkiye’nin dört bir yanında şube yatırımlarına devam eden Fuzul Tasarruf Finansman, Nevşehir’deki ilk şubesi ile faizsiz ev ve otomobil sahibi olmak isteyenlere hizmet verecek. Nevşehir, Kapucubaşı Mahallesi Millet Caddesi’deki yeni şube ile Türkiye genelindeki şube sayısını 108’e taşıyan Fuzul, ulaştığı şehir sayısını da 59’a yükseltti.  

 

 

“Ülkemizin ekonomisine de istihdamına da güç katıyoruz”            

 

Şube yatırımlarına, şehirdeki insanların konut ve otomobil ihtiyaçlarını detaylı bir şekilde değerlendirdikten sonra karar verdiklerini belirten Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal; “Şirket olarak özellikle sabit gelirli çalışanların faizsiz, peşinatsız ve kredisiz bir şekilde kendi bütçelerine uygun ödeme şartlarını belirleyerek ev ve otomobil sahibi olmalarını sağlıyoruz. Nevşehir de bu anlamda böyle bir sisteme ihtiyaç duyan bir şehrimizdi. Nevşehir’deki ilk şubemizle insanlarımızın ev ve otomobil ihtiyaçlarında başvurabilecekleri finansmanın kaynağı olacağız. Ayrıca Nevşehir’de yaşayanlar, Fuzul ile çatılı iş yeri sahibi de olabilecek. Böylece sadece insanların ev ve otomobil hayallerini gerçeğe dönüştürmekle kalmayacak, kendi işinin patronu olmayı hedefleyen, üreterek ülkesine katma değer sağlamak isteyenlere de destek olacağız. Fuzul olarak her geçen gün yenilerini açtığımız şubelerimiz ile sadece şirket olarak büyümekle kalmıyor, ülkemizin ekonomisine de istihdamına da güç katıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TSB Başkanı Benli: “BES Fonları Uzun Vadede Enflasyonun Üzerinde Kazandırıyor”

14 milyon katılımcısıyla BES’in en çok ilgi gören tasarruf tercihlerinden olduğunu vurgulayan TSB Başkanı Atilla Benli: “Emeklilik yatırım fonları orta ve uzun vadede TÜFE ve BIST-100 endeksinden daha başarılı bir performans sergiledi. 2022 yılında özellikle hisse senedi ağırlıklı fonlar yılbaşından bu yana 74’e yakın getiri sağladı.”

 

 

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, 19 yılda büyük başarılara imza atan Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) akla gelen ilk tasarruf araçlarından biri olduğunu söyledi. BES’in cazip bir tasarruf aracına dönüşmesinde “Uzun vadeli yatırım enstrümanları arasında BES fonlarının dikkat çekici getirilerinin ve devletimizin sisteme olan inancı ile yeni teşvikler sunmasının” rol oynadığını belirten Benli2023 yılı sonu için belirlediğimiz 17 milyon katılımcı ve 500 milyar TL fon büyüklüğü hedefimizi daha da erkenden yakalayabiliriz.” dedi.  

 

TSB Başkanı Benli, BES’in, katılımcıların orta ve uzun vadeli yatırım yapmasını destekleyen ve risk profillerine uygun fonları tercih etmelerine imkân sağlayan bir özel emeklilik sistemi olduğunun altını çizdi. Benli, emeklilik döneminde refah kaybını önlemek için tasarruf yapan katılımcıların kısa vadeli getiriler yerine, BES’in uzun vadeli getirilerine odaklanmalarının önemini hatırlattı.

 

 

BES’te uzun vadeli yatırım kazandırıyor

 

,Emeklilik yatırım fonlarının sağladığı kazançlara bakıldığında, fonların enflasyonun üstünde bir getiri sağladığını söyleyen TSB Başkanı, BES’in, dünyada benzeri olmayan teşviklerle geleneksel tasarruf araçlarından ayrıştığını vurguladı. Her türlü risk profiline uygun fonun bulunduğu Sistem’de kısa vadeli yatırım tercihleri ekonomik dalgalanmalardan etkilenebilse de uzun vadeli fonlar sayesinde ciddi kazanımlar elde edilebiliyor. 

 

Sistemin uzun vadeli yapısına uygun tercihlerin katılımcıları koruduğunu ve birikimlerini ciddi anlamda büyüttüğünü vurgulayan Atilla Benli şu açıklamalarda bulundu: “BES’te uzun süre kalan mutlaka kazanıyor. 5 ve 10 yıllık dönemlere bakıldığında, emeklilik yatırım fonlarının ortalama getirisi, TÜFE ve BIST-100 endeksinden daha yüksek2022 yıl başından itibaren ise piyasa gelişmeleri çerçevesinde BES fonlarının ağırlıklı ortalama getirisi 26 Ağustos 2022 itibarıyla 34 civarında. Yaklaşık 8 aylık dönemde, özellikle hisse senedi ağırlıklı emeklilik fonları başarılı performans sergiledi ve yılbaşından bu yana 74’e yakın getiri sağladı. Öte yandan, 26 Ağustos 2022 itibarıyla BES fonlarının ağırlıklı ortalama getirisi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla 78 civarında gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre hisse senedi ağırlıklı fonların getirisi ise 120’yi aştı.” 

 

        

BEFAS ve robotik uygulamalar sistemi büyütüyor”

 

“1 Temmuz 2021’de hayata geçen BEFAS ile birlikte, katılımcılarımız BEFAS’ta sunulan tüm emeklilik şirketlerinin fonlarına doğrudan erişebiliyor ve birikimlerini istedikleri fonda yatırıma yönlendirebiliyor. diyen TSB Başkanı Benli sözlerini şöyle sürdürdü: 

“BEFAS’ın hayata geçmesi ve robotik uygulamaların kullanımının yaygınlaşmasıyla 2019 yılından bu yana fon dağılımı değişikliği hakkının kullanım oranı istikrarla artarak yüzde 21’e yükseldi. Fon dağılım değişikliği hakkının yılda 6’dan 12’ye çıkarılmasıyla katılımcılarımız, birikimlerini gelişen piyasa dinamiklerine uygun olarak farklı fonlara yönlendirebiliyorlar. Bu sayede BES katılımcılarının memnuniyetlerinin de katlanarak arttığını görüyoruz.”

 

BES’li olmanın birçok avantajı olduğunu ifade eden Benli, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Devletimiz politika belgelerinde ve ekonomi paketleri içinde mutlaka BES’e değiniyor. Devlet katkısının 30’a çıkarılması, 18 yaş altının sisteme girişine imkân sağlanması, vakıf ve sandıklardan BES’e aktarımı, döviz yatırımları karşılığında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı imkânı, birikimlerin kısmen çekilmesi ve sistemdeki birikimlerin temlik edilmesine yönelik getirilen düzenlemeler ile BES’i çok daha iyi seviyelere taşıyabileceğimizi düşünüyoruz. Ülke ekonomisine katma değer sağlamak, sigorta sektörünü büyütmek, ürünlerimizi sigortalılar lehine geliştirmek ve ürünlerimizin kullanımlarını yaygınlaştırmak, Birliğimizin var oluş nedenleri. Her çalışmamızda olduğu gibi BES için de bu amaçlar doğrultusunda gerekli adımları atmaya, gelişim alanlarını tespit ederek, doğru iyileştirmeleri yapmaya devam edeceğiz.

 

Bugüne kadar BES’ten emekli olanların sayısının 187 bini aştığını açıklayan Başkan Benli, Sistemin 2022 yılı başından Ağustos ayına kadar ciddi bir büyüme yaşadığının altını çizdi. 2021 yılı sonunda BES ve OKS’de Devlet Katkısı dâhil 244 milyar TL seviyesindeki fon büyüklüğü, 26 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla Devlet Katkısı dahil olmak üzere 342 milyar TL’ye ulaştı. Toplamda 775 bine yakın yeni katılım ve 1,1 milyonun üstünde sözleşme sayısı ile katılımcı sayısında 14 milyon eşiği aşıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Aksa Enerji, FTSE Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri Endeksi’nde büyük ölçekli şirketler liginde

Piyasa değerini yüzde 141 artıran Aksa Enerji, Financial Times Stock Exchange (FTSE) Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri Endeksinde büyük ölçekli şirketler arasında yerini aldı.

 

Uluslararası arenadaki yatırımlarıyla küresel bir enerji şirketi olan Aksa Enerji, FTSE Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri Endeksi sıralamasında orta ölçekli şirketler endeksini de atlayarak küçük ölçekli şirketler endeksinden büyük ölçekli şirketler endeksine dahil edildi. 

 

FTSE Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri Endeksi yılda iki kez şirketlerin piyasa değeri sıralamaları baz alınarak oluşturuluyor.  16 Eylül 2022 tarihi itibarıyla efektif olacak değerlendirme sonucu kapsamında, Aksa Enerji, 2021 Aralık – 2022 Haziran döneminde gösterdiği başarılı performansla piyasa değerini yüzde 141 artırarak orta ölçekli şirketler endeksini de atlayıp büyük ölçekli şirketler endeksine dahil edildi. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Katar Turizm, Doha’nın İkonik Gökdelenlerini Keşfetmeye Çağırıyor

Katar Turizm (Qatar Tourism), ülkenin başkenti Doha'da yer alan mimari ve mühendislik harikası olarak tanımlanan gökdelenleriyle 3 Eylül Dünya Gökdelen Günü'nü kutluyor.

 

Katar Turizm, Gökdelen Günü'nü kutlamak için meraklılarını Doha'daki 40 kattan uzun ve en özgün binaları keşfetmeye çağırıyor. Geçtiğimiz yıllar içinde Katar'ın başkenti Doha, gelişerek değişti. Gündüzleri şehir manzarasını özgün kılan ve geceleri şehir silüetini aydınlatan çeşitli muhteşem yapılar karşısında ziyaretçiler, şaşkınlıklarını ve hayranlıklarını saklamıyor. 

Katar Turizm Operasyon Direktörü Berthold Trenkel, “Katar'ın eşsiz kültürel ve tarihi mirası, başkenti oluşturan geleneksel kulelerden geleceğe dönük gökdelenlere kadar tüm binalar içinde yaşıyor. Yerel kültür, gelenekler ve coğrafya unsurları buradaki gökdelenlerin tasarımını onlarca yıldır büyük ölçüde etkiliyor ve bu etkenleri bugün inşa edilen yeni yapılarda hâlâ görüyoruz. Gelenek ve modernitenin bu karışımı, tartışılmaz bir şekilde Katar'a özgü ve özünde Doha'ya bağlı bir silüet yaratıyor.”

İşte Doha'da görülebilecek en ilginç 10 gökdelen:

 

  • Raffles Doha and Fairmont Doha

Birbirine bitişik iki kulede yer alan Raffles Doha and Fairmont Doha, 2022'nin en sabırsızlıkla beklenen otel açılışlarına ev sahipliği yapacak. Bu simgesel bina, Katar'ın ulusal ambleminde tasvir edildiği gibi birer pala kılıcı şeklinde ve iç içe tasarlanmış 40 katlı iki kuleye sahip. Kulelerin altında bir şahin yuvasından esinlenilmiş bahçeler bulunuyor. Bu muhteşem bina, ziyaretçileri mutlaka görülmesi gereken bir yerde kalmaya, yemek yemeye ve kendilerini şımartmaya davet ediyor. 

 

  • The Torch Doha

Aspire Kulesi olarak da bilinen 300 metre uzunluğundaki bu gökdelen, Katar'ın en yüksek binasıdır. 51 katlı kule devasa bir meşaleyi temsil edecek şekilde tasarlanmış ve kulenin zirvesinde, 2006 yılında Asya Oyunları'nda yakılan ateşi tutan taç yaprağı şeklinde bir ok yer alıyor. Torch Doha şu anda beş yıldızlı bir otel ve 47. katında ise bulunduğu yerde dönerek Doha silüetinin panoramik bir manzarasını sunan Three-Sixty restoranı bulunuyor. Otelin eşsiz silueti, geceleri kilometrelerce öteden görülebilen bir ışık gösterisi sunuyor. 

 

  • Rosewood Doha

2023'te açılacak Rosewood Doha, ilhamını denizin altında buluyor. Bitişik iki kulenin etrafına delikli, mercan benzeri beyaz cepheler sarılarak binalardaki ısı erişiminin sınırlandırılmasına yardımcı oluyor. Katarlı ünlü mimar İbrahim M. Jaidah tarafından tasarlanan yapıda tasarım yaklaşımının odak noktası çevredeki doğal alana saygı duymak olarak tanımlanıyor.

 

 

  • Doha Kulesi

Burj Doha olarak da bilinen Doha Kulesi, şehrin silüetindeki en belirgin yapılardan biridir. Doha Kulesi gündüzleri parıldayan gümüş bir kubbedir ve geceleri altın bir ışık sarmalıyla canlanır. Bina, Katar Ulusal Müzesi'nin simgesel tasarımının da arkasında yer alan ünlü Fransız mimar Jean Nouvel tarafından tasarlandı. 46 katın tamamı, binayı renkli şehir silüetinde öne çıkaran 3.625 adet özel yapım LED armatürle bezeli. 

 

  • Al Mana Tower

Gökyüzüne uzanan delici bir ucu ve kendine özgü kenarları olan Al Mana Kulesi, yer çekimine meydan okuyor gibi görünüyor. Batı Körfezi'nin kenarında yer alan 57 katlı bu çarpıcı gökdelen, devrilecekmiş izlenimi veriyor. 

 

  • Palm Towers

Bölgeye özgü olan palmiye ağacı barış ve refahı sembolize ediyor. Palmiye ağacını bina tasarımına dahil ederek Arap kültürüne ve geleneğine gönderme yapan Palm Towers, bir palmiye ağacının gövdesini taklit eden çıkıntılı açılar ve altıgen yapılara sahip.

 

 

  • Qatar Navigation Tower

Bu 53 katlı bina, çalışan bir güneş saati olarak işlev görmesi bakımından sıra dışıdır. Binadaki iki dar panel, güneşin doğuşu ve batışına paralel olarak doğuya ve batıya, iki büyük kavisli panel ise kuzeye ve güneye bakar ve bir seyir pusulası oluşturmak için birleşir. 

 

  • Tornado Tower

Adından da anlaşılacağı gibi bu kule, çölde bir kasırgayı temsil etmek üzere tasarlanmıştır. Kasırganın dönme kuvveti binanın dış tarafında, ünlü Alman ışık sanatçısı Thomas Emde'nin tasarladığı kinetik bir ışık heykeliyle betimleniyor. Programlanabilir aydınlatma sistemi, geceleri çarpıcı görsel efektler oluşturmak için 35.000'den fazla aydınlatma deseni varyasyonu üretebilir.

 

  • World Trade Center Doha

Doha silüetinin merkezinde yer alan bu 51 katlı binanın tabanında bir küre ve tepesine yakın ayrı bir dairesel disk bulunmaktadır. Diskte bulunan ve belirli bir düzene sahip LED ışıkları, geceleri dönen bir zemin ya da birçok şehirlinin benzettiği şekilde, bir uzay gemisi görünümüne sahip. 

 

  • Al Bidda Tower – Dönen aynalar

Bir hortumdan ilham alan bir diğer yapı olan 43 katlı Al Bidda Tower, aynalı dış panellerden oluşan bükümlü bir cephe ile süslenmiştir. Çapraz dış paneller, Katar'ın sürekli gelişen kültürünü ve ekonomisini temsil etmeyi amaçlayan tasarımla, binanın tepesine ulaştıkça yavaş yavaş genişliyor. Kule, belirli bir açıya sahip panellerinden gün boyunca güneş ışığını yansıtır ve geceleri özel olarak tasarlanmış bir dış aydınlatma sistemine sahiptir. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı