UEDAŞ’ın saha çalışanlarına verdiği eğitimler, aksiyon dolu görüntülere sahne oluyor.

 

Güney Marmara’da 5 milyonun üzerinde nüfusa elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ, arıza onarım ve bakım ekiplerine düzenlediği eğitimlerle olası iş kazalarının önüne geçiyor.

 

Coğrafi koşulların yanı sıra atmosferik etkenlerin de önemli rol oynadığı elektrik dağıtım sektöründe, enerji sürekliliğini sağlarken ekiplerin iş sağlığı ve güvenliği de büyük önem taşıyor.

 

UEDAŞ’ın kendi simülasyon sahasında yılda en az 3 kez gerçekleştirdiği ‘havai hat eğitimi’ ile ekipler, sahadaki risklere karşı tecrübeleniyor. Havai hat eğitimlerinde elektrik direklerine, beton, ağaç ya da kafes direklerine iş güvenliği açısından nasıl tırmanılacağı , topraklamanın nasıl yapılacağı, elektrik enerjisinin kontrolü ve yapılacak işlerin pratik yolları gösteriliyor. Bu sayede telsize düşen ihbarlara en hızlı ve güvenli şekilde müdahale edilirken abonelerin kesinti noktasında mağduriyet yaşamaması sağlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çukurova Belediyesi Gülen Yüzler Semt Kreşleri verdiği eğitimlerle fark yaratmaya devam ediyor. Avrupa Dayanışma Programı Gönüllülük Faaliyetleri kapsamında çeşitli ülkelerden misafir ettiği gençlerle, “Yabancı Dil Yetenek Gelişim Programı” çalışması başlatarak, kreşlerdeki çocuklara müzikli ve danslı İngilizce eğitimi verilmeye başlandı. Tamamen ücretsiz olan ve eğlenceli aktivitelerle, çocuklara yabancı dil eğitimini sevdirerek öğretmeyi amaçlayan proje, Çukurova Belediyesi’nin yine Türkiye’ye örnek hizmeti olarak, ilk olma özelliği taşıyor. 

Çukurovalıların her zaman büyük ilgi gösterdiği, huzur ve güven içerisinde çocuklarını emanet ettiği, kaliteli yuva ve öğretim hizmeti aldıkları kreşler, bu sefer farklı bir proje için Avrupalı gençlere kapılarını açtı. Tesisler Müdürlüğü, “Yabancı Dil Yetenek Gelişim Programı” çalışmasını hayata geçirerek, Gülen Yüzler Semt Kreşlerinde çocuklara uygulamalı İngilizce eğitimlerine başladı.  Avrupa Dayanışma Programı Gönüllülük Faaliyetleri kapsamında İngiltere, Danimarka, Fransa, İtalya, Polonya, Gürcistan, İspanya ve Ukrayna’dan gelen 12 gönüllü çalışan, proje kapsamında 8 kreşte çocuklara İngilizceyi, kendilerine özgü yöntemlerle sevdirmeye ve öğretmeye çalışıyor. Düzenli olarak kreşlerde dersler vermeye başlayan yabancı ülkelerin gençleri, dans ve müziğin evrensel dili kullanarak, miniklere eğlenceli zaman geçirmesini sağlarken, diğer yandan da pratik ve uygulamalı tekniklerle yabancı dili kavramalarını sağlıyor. Avrupalı gönüllü gençler özveriyle çocuklarla yakından ilgilenirken, aileler ise Çukurova Belediyesi’nin ücretsiz olarak kreşlerde uygulamaya başladığı bu eğitim projesinden oldukça memnun olduğu açıklandı. 

 

DANS EDERKEN İNGİLİZCE ÖĞRENİYORLAR

Sınıflardaki çocuklar bir yandan eğlenirken, diğer taraftan da öğrenmenin en güzel örneğini sergiliyor. Derslerde müzik öğretmeni Bilal Tan Tipi’nin gitarından çıkan melodilerle ve kendilerine özel dans figürleriyle ingilizceyi çocuklara öğretmeye çalışan gönüllülerden biri olan ve diğer arkadaşları adına da açıklama yapan Fransa’dan Laura Masson dersler hakkında bilgi vererek, çocuklarla çok iyi bir iletişim yakaladıklarını, amaçlarının eğlenceli ders zamanları oluşturarak öğrenme yetilerini geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Küçük yaşlarda yabancı dili sevdirmek istediklerini ve bu şekilde ilerde okul hayatlarında hem tüm derslere hem de İngilizce öğrenmeye ilgilerinin daha da artacağını anlatan Masson, ayrıca Çukurova İlçesi’ni çok sevdiklerini, bu eğitim projesi kapsamında tanıştıkları Adana’ya ilerde tekrar gelmeyi şimdiden hayal ettiklerini dile getirdi.

Renkli görüntülerin eksik olmadığı eğitim programı, tüm kreşlerde 6 ay boyunca devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediyesi tarafından Esentepe ve Sümer Mahallelerinde gerçekleştirilen altyapı yenileme çalışmaları sürüyor.

Mahallelerde eski içme suyu borularında meydana gelen arızalardan kaynaklı su kesintilerine son vererek ulaşım konforunu arttırmak için yoğun bir çaba gösteren Nevşehir Belediyesi, Sümer ve Esentepe Mahallelerinde altyapı yenileme çalışması gerçekleştiriyor.

Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde Esentepe Mahallesi’nde bulunan Atilla Sokak, Oğuzhan Sokak ve Gültepe Sokak’ta toplam bin 350 metre içme suyu hattı imalatı gerçekleştirecek. Bu bölgedeki ekonomik ömrünü tamamlayan asbestli içme suyu borularını yeni nesil polietilen borularla değiştirecek olan belediye ekipleri, ayrıca mahallede ilk kez yağmur suyu hattı da oluşturacak.

Belediye ekipleri, yapacağı bin 200 metre yağmur suyu hattı ile sağanak yağışlarda mahallede meydana gelebilecek su baskını riskini ortadan kaldıracak.

Nevşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekipleri Sümer Mahallesi’nde ise Eyüp Sokak ve Seyit Taşçı Sokak’ta çalışma gerçekleştiriyor. Mahallede ana isale hatları ile birlikte toplam bin 950 metre içme suyu hattı yenileyecek olan ekipler, ayrıca 200 metre yağmur suyu imalatı yaparak Sümer Mahallesi’ni sağlam ve modern bir altyapıya kavuşturacak.

Her iki mahallede de altyapı yenileme çalışmalarının ardından sıcak asfalt serimi gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Paris'te insan tenine temas ettiğinde kumaşa dönüşen maddeyle tasarlanan elbise, podyuma yarı çıplak gelen Bella Hadid'in üzerine enjekte edildi. Hadid, bu elbiseyle moda tarihine geçerken kişiye özel kıyafetler, bitkisel deriler, 3 boyutlu numuneler, sanal giyinme deneyimleri gibi teknolojiler önümüzdeki yıllarda giyim sektörünün vazgeçilmezi olacak.

 

Tasarımlara esneklik sağlıyor

Moda teknoloji ve malzeme biliminin iş birliğinin giderek daha çok sinerji yaratmaya devam ettiğini aktaran Akademisyen-Yazar Ecehan Ersöz, "Dijital dünyada Moda 4.0 bu işbirliği ile tasarımlarda fark yaratmayı sağlıyor. Paris Fashion Week'te Bella Hadid'in spreyle giydirilmesinde de bunu ilginç şekilde gördük. Cilde temas edince buharlaşan ve form alan bir malzeme kullanıldı. Giysi modelin üstünde tasarlanarak şekillendi. Moda, bilim ve teknoloji sinerjisi bu sayede tasarımcıların tasarımlarına esneklik sağlayacak" dedi.

 

Tasarımcı-müşteri işbirliği artacak

Kimi bunun sadece bir şov olduğunu söylerken kimileri ise bu tarz çalışmaların önümüzdeki yıllarda sıkça karşılaşacağımızı belirtiyor.

İleride bu tekniğin yaygınlaşacağını düşündüğünü belirten Ecehan Ersöz ise "Bu sayede hem tasarımların kişiselleştirilebilirliği artacak, müşteri-tasarımcı işbirliği artacak, ölçü alma işlemi farklı bir boyut kazanacak. Podyumda sprey şekilde makineden çıkan köpüksü malzemenin şekil alabilir özellikte olması tasarımlarda esneklik sağlayacak. Burada teknoloji sayesinde modanın sanat ve estetikle buluşmasında sınırların aşılabileceğini söylemek mümkün" diye konuştu.

 

Sanal giyinme deneyimi

Peki, teknoloji sürdürülebilir modayı nasıl destekliyor? Ersöz'ün verdiği bilgilere göre öne çıkan uygulamalar şöyle:

 

3 boyutlu sanal numuneler: Geçmişte ürün numunelerinin tasarım ve alım satım yaşam döngüsünde fiziksel olarak varolması bir zorunluluktu. Bu numuneler hem tasarımcılara hem de perakende satın alma ekiplerine ürünün doğru bir temsilini sağlarken, üretim öncesi son haline karar verilene kadar 20 veya daha fazla numune gerektirebilirdi. Bununla birlikte, 3D teknolojisinin gelişimiyle, sanal numuneler hem tasarım hem de ürün geliştirme aşamalarındaki malzeme ve zaman israfını azaltan dijital bir yöntem oldu.

 

Alternatif tekstillerin kullanımı: Tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılan malzemelerin üretiminde son derece yüksek miktarda su kullanılıyor. Öyle ki bir pamuklu gömleğin yaratılması, bir kişinin 2,5 yılda içtiği kadar su gerektirebiliyor. Naylon ve polyester gibi sentetik malzemelerin üretimi sırasında ise daha az su kullanılsa da bu seferde tehlikeli sera gazları söz konusu olabiliyor. Burada da moda ve tekstiller için geri dönüştürülebilir, yenilenebilir, yeniden kullanılabilir ve sorumlu bir şekilde tedarik edilen sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi alternatifler sunmakta. Bazı çevre dostu tekstil alternatifleri, geri dönüştürülmüş lifler ve tarımsal atık ürünlerden elde edilen lifleri içerir. Bu yeni tekstil ürünleri, üretim sırasında daha az atık üreten, uzun süre dayanan ve biyolojik olarak parçalanabilen seçenekler sunabiliyor. Stella McCartney gibi tasarımcılar, biyo bazlı kürk gibi yenilikçi malzemeler kullanarak kapalı döngü ve sürdürülebilir iş modellerine öncülük ettiler. Bu yüzde 37 oranında bitki bazlı kumaş, geleneksel sentetiklere göre yüzde 30'a kadar daha az enerji ve yüzde 63'e kadar daha az sera gazı üretiyor. Ayrıca, Ananas Anam şirketinin ananas yaprağı lifinden ve mantarlardan yapılan bitkisel deri olan yenilikçi çevre dostu alternatifi de bahsetmeye değer. Yine alternatif malzeme kullanımına diğer bir örnekte Anke Domaske adlı Alman mikrobiyoloji öğrencisinin Üniversitede 'Kendi Giysilerini Yetiştir' projesinde süt, çay ve kahve çekirdekleri kullanması olmuştu.

 

Yüksek teknoloji malzemeler ve vegan deri: Teknolojinin modayı sürdürülebilir hale getirmesinin diğer yollarından biri de hayvanların hayatlarını kurtarmaktır. Danışmanlık firması Grand View Research (GVR), hayvansız ürünleri tercih eden tüketici sayısındaki artış ve hayvansız ürünler üretmenin düşük maliyeti nedeniyle küresel suni deri pazarının 2025 yılına kadar 85 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmektedir.

 

Otomasyon ile talep üzerine üretim: Hızlı moda yaklaşımı ile giysi üretip sonra satmak yerine, ürünler sipariş edilir ve üretilir. Günümüzde tek ve küçük seri üretimin maliyeti üretimdeki otomasyon ve inovasyon ile azalıyor artık. Talep üzerine üretim ile azalan iadeler ve garantili satışlar sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Yine 3D yani 3 boyutlu baskı, teknolojinin modayı sürdürülebilir hale getirmesinin bir başka yoludur. Bu tür baskıları, Iris Van Herpen yenilikçi tasarımcılar sayesinde Paris, Londra ve Milano podyumlarında çoktan yerini aldı. 3D baskı sektörde çok yaygın olan kumaş israfını önlemesi, 3D baskıdan yapılan kıyafetlerin hazırlanması uzun sürmediğinden sipariş üzerine üretilebilmesi nedeniyle çevre dostu olarak kabul edilmekte.

 

Mobil vücut taraması: Tasarımcılar ve üreticiler, müşterilerin vücut şekillerini "ortalamak" için tasarlanmış son derece sınırlı bilgilere dayanarak giysilerin boyutlarına karar verirler. Ücretsiz gönderim avantajı ile edeni uygun olmayan ürünleri iade etmek amacıyla birden fazla bedende giysi satın alımı ise maalesef ki hem müşteriye ulaşımı hem de iade dönüş yolu boyunca dev bir karbon ayak izi birikmesine, ürünlerin bu süreçte hasar görüp kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Tüketiciler, mobil vücut tarama ürünlerinden yararlandıkça, perakendeciler vücut şeklini daha iyi anlamak ve daha iyi oturan giysiler oluşturmak için ek veriler toplayabilir ve AR giysi deneme çözümleri sayesinde ürün iade oranlarını düşürebilir. Önümüzdeki beş yıl içinde artırılmış, sanal ve karma gerçeklik gibi teknolojiler yaygınlaştıkça, sanal giyinme deneyimleri sanal alışverişin geleceğine büyük oranda katma değer sağlayacak. Vücut taraması veya sensörlü beden ölçü yöntemleri ile üretici ve tasarımcılar bir skalaya bağlı kalmak yerine farklı vücut tiplerine uyacak giysiler oluşturabilir. Sonuç, daha az iade, daha yüksek dönüşüm oranı ve perakendenin çevresel ayak izini azaltmaya yardımcı olabilecek gelişmiş doğruluk ve verimlilik sağlayan vücuda daha iyi oturan giysiler ve memnun müşteriler olacaktır.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük bilişim teknolojileri (BT) altyapı hizmetleri sağlayıcısı Kyndryl, müşteri ve iş ortaklarının iş süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmaya hazır. Kyndryl, iş ortaklarının çığır açıcı teknoloji platformları oluşturmalarına yardımcı olan, açık ve ortak çalışma deneyimi sağlayan Kyndryl Vital'ı duyurdu. 

 

Kyndryl Vital, karmaşık sorunları yenilikçi bir yöntemle çözerken, müşteri ve iş ortaklarına ortak çalışma avantajı sağlayan bir platform. Tasarımcılardan oluşan küresel ekipler tarafından yönetilen Kyndryl Vital, insan merkezli yapısı ve titiz araştırma yaklaşımıyla birlikte yaratma deneyimine öncülük ediyor. 

 

Sistem, verileri kişilerin ihtiyaç ve davranışları paralelinde derin bir anlayışla bütünleştiriyor. Dataları; tasarım stratejisi, deneyim tasarımı, hikaye anlatımı, veri odaklı araştırma gibi teknolojilerle eşleştirilen Kyndryl Vital, yaratıcı çözümler sunarken öncü bir vizyon oluşturmanın da temelini atıyor. 

 

Çeviklik ve esnekliğin öneminin farkında olan Kyndryl Vital ekipleri, müşteri ve iş ortakları tarafından kullanılan mevcut sistemleri, yöntemleri ve araçları entegre eden bir yapı oluşturuyor. Bu bütünlüklü yaklaşım, açık ve uyumlu bir çalışma şekli oluşturmak için Kyndryl'in teknik uzmanlarının yanı sıra müşteri ve iş ortaklarının uzmanlarını da bir araya getiriyor. 

 

Kyndryl Vital Küresel Lideri Tom Rourke “Kyndryl Vital, kişilerin deneyimleri ile teknik yetenekleri arasındaki boşluğu dolduruyor ve müşterilerimiz ile iş ortaklarımızın sorunlarını çözüyor. Tasarımcı liderliğindeki yaklaşımımız, iş süreçlerinde karşılaşılan zorlukları derinlemesine anlamak ve etkileşim kurmak için bize güçlü bir temel sağlıyor. Kyndryl Vital, Kyndryl'in teknik uzmanlarıyla birlikte, müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın geleceğin kritik teknoloji sistemlerini inşa etmek için yenilikçi yaklaşımlar geliştirmelerini sağlayacak" diyor

Kyndryl Vital, yöneticilere karmaşık BT süreçlerine ilişkin gerçek zamanlı içgörüler ve kritik operasyonları özelleştirme konusunda benzeri görülmemiş bir kontrol sağlayan yeni entegrasyon platformu Kyndryl Bridge'e kadar uzanan bir bütünün parçası. Kyndryl Vital, müşterilerle ve teknik uzmanlarla yan yana çalışarak iş dünyasında karşılaşılan zorluklara çözümler üretiyor ve bu çözümleri hayata geçiriyor. Kyndryl Bridge, müşterilerin bu çözümleri, iş süreçlerinde tek bir platform altında sorunsuz bir şekilde yönetmelerini sağlıyor.

 

Kyndryl Vital ekipleri şu anda ABD, Kanada, Almanya ve İspanya'da bulunuyor ve yıl sonuna kadar daha fazla ülkede faaliyete geçilmesi planlanıyor. Bu çevik ve çok yönlü birlikte çalışma deneyimi, Kyndryl ile çalışmak isteyen yeni müşterilerin yanı sıra gelecekteki iş ihtiyaçlarını desteklemek için Kyndryl ile çalışma kapsamlarını genişletmek isteyen mevcut müşterileri de destekliyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

PwC Türkiye, kadrosunu yeni işe alımlarla güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye’de yaklaşık 2.400 çalışanıyla hizmet veren PwC, bu yıl 350’ye yakın yeni mezunu daha bünyesine dahil etti. 

 

Toplumda güven inşa etme ve önemli sorunlara çözüm üretme amacıyla hizmet veren PwC, 155 ülkede 327 bin çalışanıyla faaliyet gösterirken dünyada her yıl yaklaşık 100 bin kişiyi işe alıyor. Bu kapsamda, Yeni Mezun programıyla her yıl genç mezunları kadrosuna katan PwC Türkiye de son olarak 350’ye yakın genç yetenekle ekibini güçlendirdi. Türkiye genelinde farklı üniversitelerin ağırlıklı olarak İİBF ve STEM mezunu olan yeni çalışanların 52’si kadınlardan oluşuyor. PwC’nin gücüne güç katacak yaklaşık 350 yeni çalışan için Sapanca’da bir oryantasyon programı gerçekleştirildi. 

 

“Daha güvenilir ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için bir araya gelmiş bir ekibiz”

 

PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, yeni Mezun süreciyle ilgili “PwC’de biz bir ‘çözüm üretenler topluluğu’yuz. Daha güvenilir ve sürdürülebilir bir dünya, daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir araya gelen, çeşitli eğitim geçmişlerine sahip bir ekibimiz var. Yeni Mezun sürecimizle, kariyerlerine PwC’de başlamak isteyenlere, ilk günlerinden itibaren şirketimizi tanıma ve sunduğumuz fırsatlardan yararlanma imkanı sağlıyoruz. Bu yıl da Yeni Mezun programımıza başvuran, farklı eğitimlere ve donanımlara sahip olan, okullarını yeni bitirmiş yaklaşık 350 kişiyi seçerek kadromuza kattık. Kariyer yolculukları onları nereye götürürse götürsün, PwC’de edinecekleri deneyimlerin ve kuracakları ilişkilerin tüm çalışanlarımıza değer katacağına eminiz” diye konuştu.

 

1981 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren PwC Türkiye, sürekli öğrenmeye verdiği önemle çalışanları için birçok eğitim fırsatı sunuyor. PwC Avrupa oluşumunun bir parçası olan PwC Türkiye çalışanlarının dijital, teknik ve sosyal becerilerini eğitim programlarıyla desteklerken; açık iletişim platformları, hobi kulüpleri, şirket içi organizasyonları ve alumni ağıyla tüm PwC Ailesi için kapsamlı bir deneyim sunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin dört bir yanına doğal gaz ulaştıran Aksa Doğalgaz, faaliyet gösterdiği 27 il merkezi, 248 ilçe ve beldede Ekim, Kasım ve Aralık ayları boyunca bağlantı bedeline 3 taksit kampanyası başlattı.

 

Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtımcısı Aksa Doğalgaz, 4 milyonu aşkın abonesine doğal gaz konforu sunuyor. 34.843 kilometreyi bulan şebeke uzunluğuyla Türkiye’nin dört bir yanında doğal gaz dağıtımı gerçekleştiren Aksa Doğalgaz, yeni abonelerini de cazip avantajlarla buluşturuyor. Aksa Doğalgaz’ın ekim, kasım ve aralık ayı boyunca geçerli olacak yılın son kampanyasıyla yeni aboneler doğal gaz konforuna bağlantı bedeline 3 taksit kolaylığıyla ulaşabilecek. Üç ay boyunca sürecek olan kampanyadan vatandaşlar anlaşmalı banka kredi kartlarıyla yararlanılabilecek. Böylece çevreci, güvenli ve ekonomik enerji doğal gazın konforunu yeni aboneler de yaşayacak.

 

317 milyon ağaçtan oluşan orman…

 

Mutfakta yemek pişirmede tüpe göre 5 kat*, ısınmada ithal kömüre göre 3 kat* ve sıcak suda ise tüpe göre 5 kat* daha ekonomik olan doğal gazı aboneler evin her yerinde veya isterlerse yalnızca mutfakta da kullanabiliyor. Sürdürülebilir büyüme hedefiyle ilerleyen Aksa Doğalgaz, insan ve çevre merkezli faaliyetlerini başarıyla hayata geçiriyor. Geçen yıl 11,6 milyar metreküp gaz dağıtımı yapan Aksa Doğalgaz’ın hizmet verdiği bölgelerde doğal gaz kullanılması sonucu sadece 1 yılda 7,4 milyon ton daha az karbon emisyonu gerçekleşti. Bu oran, 317 milyon ağaçlık yaklaşık 4,5 milyon kilometrekarelik bir ormanın temizleyebileceği karbon miktarıyla eş değer.

 

* Karşılaştırmalar, Nisan 2022 piyasa verilerine göre yaklaşık olarak hesaplanmıştır.

** Bağlantı bedeline taksit kampanyasından anlaşmalı banka kredi kartı ile 01.10.2022 – 31.12.2022 arasında yararlanılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Kuruçeşme Muammer Aksoy, Barış ve Cumhuriyet Mahallesi Karayolu Sokak, 102. Sokakta üstyapı yenileme çalışmalarını sürdürüyor.

 

MUAMMER AKSOY VE BARIŞ CADDELERİ

Muammer Aksoy Caddesinde pmt serimine başlanıldı. Muammer Aksoy ve Barış caddelerinde İSU tarafından altyapı çalışmaları tamamlanan kısımlarda üstyapı imalatına geçilerek asfaltlama yapılıyor. Yolun temeli plent miks temel serimi sonrası asfaltlanan Muammer Aksoy Caddesi ve Barış Caddesi ile birlikte 950 metre uzunluğa sahip. Her iki cadde de eskimiş parke yol kaldırılarak asfaltlama yapılacak.

 

KARAYOLU SOKAK ASFALTLANDI

İzmit Cumhuriyet Mahallesi Karayolu Sokakta 1.300 ton aşınma, 1.450 ton da binder asfalt serimi yapıldı. Parke kaldırımları yenilenen Karayolu Sokakta çalışmalar tamamlandı. 800 metre uzunluktaki Karayolu Sokakta gerekli görülen kısımlarda yağmursuyu altyapısı yenilendi. Eskimiş ve bozulmaların meydana geldiği parkeler sökülerek yerine asfalt serildi.

 

 

SÖKÜLEN PARKELER DEĞERLENDİRİLİYOR

İzmit Kuruçeşme Mahallesinde 102. Sokak, Muammer Aksoy ve Barış caddelerinin eskimiş parkeleri de sökülerek yerine asfalt serimi ve kaldırım yenilenmesi çalışmalarına başlandı. Sökülen parkeler, Büyükşehir’in Solaklar Şantiyesine taşınarak Yol Bakım Timi tarafından Kocaeli genelinde muhtelif zamanlarda yapılan parke onarım çalışmalarında kullanılıyor.

 

 

102. SOKAK GENİŞLETİLECEK

Akpınar-TOKİ Konutlarına ulaşımın sağlandığı bağlantı yolu olan 102. Sokakta kavşak düzenleme ve yol genişletme çalışmaları yapılacak. 14 metre genişliğe çıkarılacak 102. Sokak asfaltlanarak genişletilecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Dağ Bisikleti Türkiye Şampiyonası 2.Etap Downhill Cup, Saraylı’da tamamlandı.

 

“Spor Kenti Gölcük” hedefiyle Kocaeli'ne birçok ulusal organizasyonu taşıyan Gölcük Belediyesi, bir Türkiye şampiyonasına daha ev sahipliği yaptı. Gölcük’ten Derince’ye Açık Su Yüzme Yarışı, Ragbi Büyük Kadınlar Türkiye Şampiyonası Finali, Geleneksel Rahvan At Yarışları Gölcük, Değirmendere, İhsaniye Koşuları, U-13 Kızlar Ulusal Futbol Turnuvası, Kum Futbolu, Plaj Voleybolu, Sokak Basketbol Turnuvaları ve birçok futbol turnuvasına ve sportif faaliyetler düzenleyen Gölcük Belediyesi, son olarak Dağ Bisikleti Türkiye Şampiyonası 2.Etap Downhill Cup heyecanını Saraylı’ya taşıdı.

 

61 USTA DAĞ BİSİKLETÇİSİ SARAYLI ORMANLARINDA YARIŞTI

Saraylı’nın ormanlık alanlarında hazırlanan özel parkurda düzenlenen ve büyük bir büyük heyecana sahne olan Dağ Bisikleti Türkiye Şampiyonası 2.Etap Downhill Cup’a; 3’ü yabancı olmak üzere Türkiye genelinden 61 usta dağ bisikletçisi katıldı. Zorlu parkurda yarışan usta sporcular, dereceye girmek için zamanla yarıştılar. Yarış sonrasında dereceye giren sporculara ödülleri, Saraylı da düzenlenen törenle takdim edildi.

 

ÖDÜL TÖRENİNE GENİŞ KATILIM

Düzenlenen ödül törenine; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Nihat Abiş, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AK Parti İlçe Başkanı Çetin Seymen, MHP İlçe Başkanı Derya Çavdar, Saraylı Muhtarı Abdulkadir Aktaş, Örcün Köyü Muhtarı Mustafa Uyar ve Gölcüklüler katıldılar. Törende dereceye giren sporculara ödülleri, Başkan Sezer ve davetliler tarafından takdim edildi.

 

GÖLCÜK’ÜN ADI SPORTİF FAALİYETLERLE DUYURULMAYA DEVAM EDECEK

Törende konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Türkiye Şampiyonası 2. Etap Downhill Cup’ta dereceye giren tüm sporcularımızı tebrik ediyor, katılan tüm sporcularımıza, yarış parkurunun hazırlanmasında büyük emeği olan Parkur Organizatörü Sayın Üzeyir Terzi’ye, Bisiklet Federasyonu Kocaeli Temsilcisi Sayın Mehmet Bozdemir’e, Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü personelimize can-ı gönülden teşekkür ediyorum. İlçemizin adının sportif faaliyetlerle ülkemiz genelinde duyurulması için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi.

 

DERECEYE GİREN SPORCULAR

Dağ Bisikleti Türkiye Şampiyonası 2.Etap Downhill Cup’ta Master B kategorisinde 1. Selim Şenok, 2. İlhan Sancaklı, 3. ise Fatih Celbiş oldu. Yarışlarda kadınlar kategorisinde 1. Binnur Özyılmaz, 2. Sibel Berk Öcal, 3. ise Ada Yılmaz oldu. Junior kategorisinde 1. Hikmet Berk Günday, 2. Bahadır Yıldırım, 3. ise Yiğit Kaan İşcan oldu. Master kategorisinde 1. Üzeyir Terzi, 2. Fehmi Gürkan,  3. Cenk Muharrem Sezgin oldu. Elite kategorisi 1.’si Burak Uzun, 2. Emir Malik Peker, 3. ise Yavuz Selim Aksoy oldu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Okula başlarken çocuklara işitme değerlendirmesi yapılmasının önemli olduğunu söyleyen Medical Park Yıldızlı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Erkan Vuralkan, “Sese tepkilerin azalması, televizyon izlerken yüksek sesli dinlemek, konuşma sırasında kelimeleri tekrarlatıyor olmaları, okul başarısında azalma çocuklarda işitme kaybının olabileceğini gösteren belirtilerdir” dedi.

İşitmenin insanlar için vazgeçilmez bir özellik olduğuna dikkat çeken Medical Park Yıldızlı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Erkan Vuralkan, “İşitme, yakın fiziksel çevremizde gerçekleşen olaylar hakkında süreklilik gösteren bir bilgi kaynağıdır. Fiziksel güvenlik için önemli olan uyarı sinyallerinin alınmasını sağlar, fiziksel beceriyi kazanmak ve sürdürmek için kişiye yardım eder, dünyanın geri kalanı ile bir bağ oluşturur, içgüdüsel olarak mental sağlığa katkıda bulunan duygusal bir bağ olur ve sosyal rahatlık sağlar” diye konuştu. 

 

GELİŞİMSEL GECİKMELERE YOL AÇABİLİR

İşitme kaybı nedeniyle dinleme güçlüğü yaşayan bebek ve çocukların gelişimsel gecikmeler bakımından risk altında olduğunu işaret eden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Erkan Vuralkan, “İşitme becerilerini ve dil gelişimini destekleyen işitme kaybının erken tanısı ve uygun müdahale programları ile bu riskler en az düzeye indirilebilmektedir. İşitme kayıplı çocuklar erken dönemde tanılanmadıkları ve tedavi edilmediklerinde ilk etkilenme dil ve konuşma gelişiminde başlar” açıklamasında bulundu.

 

ERKEN TANI ÖNEMLİ

Erken dönemde meydana gelen işitme kaybının çocuk üzerindeki etkileri olabildiğini belirten Prof. Dr. Erkan Vuralkan, şunları söyledi:

“Alıcı (receptive) ve ifade edici (expressive) iletişim becerilerinin gelişiminde gecikme (konuşma ve dil), dil geriliklerine bağlı meydana gelen öğrenme güçlükleri ve düşük akademik başarı, iletişim bozukluklarının yol açtığı sosyal izolasyon ve azalmış benlik saygısı, mesleki seçimler gibi etkiler ortaya çıkar. Bu nedenle işitme kaybının olumsuz etkilerini en aza indirmek için erken tanı ve müdahale stratejileri (tıbbi, odyolojik ve eğitimsel) oldukça önemlidir.”

 

OKULA BAŞLARKEN İŞİTME DEĞERLENDİRMESİ YAPILMALI

Okula başlarken çocuklarda işitme değerlendirmelerinin yapılması ve ebeveynlerin bu konuda duyarlığının önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erkan Vuralkan, çocuklarda işitme kaybını hissettiren belirtileri şöyle sıraladı:

“Sese tepkilerin azalması, televizyon izlerken yüksek sesli dinlemek, konuşma sırasında kelimeleri tekrarlatıyor olmaları, okul başarısında azalma çocuklarda işitme kaybının olabileceğini gösteren belirtilerdir. Bu belirtiler görüldüğünde öncelikle çocuk kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmeli, işitsel testler yapılmalıdır.”

 

İLAÇ TEDAVİSİ YA DA AMELİYAT UYGULANABİLİR

Çocukta işitme kaybı saptanması durumunda ne yapılması gerektiğine de açıklık getiren Prof. Dr. Erkan Vuralkan, “Bu işitme kaybı işitme organı ya da işitme sinirine bağlı ise işitme düzeyine göre cihaz önerilebilir. Geçirilmiş kulak enfeksiyonu ya da orta kulak yerleşimli sıvı gelişimi mevcutsa kulak burun boğaz hekiminin önerisine göre ilaç tedavileri ya da ameliyat uygulanabilir. Öncelikle ailenin dikkati ve çocuk üzerindeki izlenimleri hasta ile hekimi buluşturabilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı