Aylık arşivler: Ekim 2022

Sakarya’dan dört öğrencinin Darüşşafaka’daki eğitim yolculuğu başladı

Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından Darüşşafaka’ya 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda Sakarya’dan dört öğrenci katıldı. 

Cem, Toprak, Elif ve Azra Darüşşafaka Eğitim Kurumları’ndaki sekiz yıllık tam burslu, yatılı, nitelikli eğitim yolculuğu başladı. 

 

Annesi ve/veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli öğrencilere 8 yıl tam burslu ve yatılı kolej eğitimi sunan Darüşşafaka, 1.000’e yakın öğrencisiyle yeni ders yılına başladı. “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuyla çağın en ileri eğitim olanaklarını öğrencilerine sunan Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na bu yıl 47 ilden 149 yeni öğrenci katıldı.

Geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan Darüşşafaka Giriş Sınavı’nda başarılı olan, ardından gerçekleştirilen mali durum araştırması ve sağlık kurulu süreçlerinden geçerek Darüşşafaka’da okumaya hak kazanan 149 öğrencinin dördü ise Sakaryalı…

5. sınıftan başlayarak liseden mezun oluncaya kadar sekiz yıl boyunca tam burslu, yatılı, İngilizce ağırlıklı nitelikli eğitim hakkı kazanan Sakaryalı Cem, Toprak, Elif ve Azra koşullara uyan tüm öğrencileri Darüşşafaka Giriş Sınavı’na katılmaya davet ediyor. 

Tüm faaliyetlerinin temeline çağdaş, akılcı, eşitlikçi bir eğitim modelini koyan Darüşşafaka; öğrencilerine yeteneklerini keşfedip geliştirecekleri bir eğitim ortamı sunuyor. Bugün Darüşşafaka’da sınıflar 20 öğrenciden oluşuyor ve öğretmen başına ortalama beş öğrenci düşüyor. Dijital dönüşüm temelinde her öğrenci ve öğretmene tablet veriliyor. Türkiye’nin ortaöğrenim düzeyinde ilk robot takımını kuran, yapay zekâ sınıfını ve ilk Tekno Girişimcilik Gençlik Merkezi’ni açan, ilk 3D Printer Atölye ve Yarışması’nı düzenleyen Darüşşafaka’da öğrenciler; STEM (Science, Technology, Engineering and Math), kodlama, girişimcilik, dijital dönüşüm eğitimleriyle akademik olarak tam donanımlı entelektüel yetiştirilmekle birlikte 21. yüzyıl becerileriyle donatılıyor.

70’e yakın farklı kategori ve başlıkta sunulan Yetenek Atölyeleri sayesinde öğrenciler, sosyal becerilerini ve yeteneklerini geliştirme fırsatı yakalıyorlar. Aldıkları çok yönlü eğitimler sayesinde, sosyal ve kültürel anlamda tam donanımlı bireyler olarak yetişiyorlar.

 

Sakaryalı Cem’in hedefi cerrah olmak 

Gelecek sene kardeşinin de Darüşşafaka sınavına gireceğini belirten Cem, “Darüşşafaka eğitim yönünden mükemmel bir okul. Özellikle tabletle ders yapılması beni çok etkiledi. Bu yıl basketbol yetenek atölyesini seçeceğim. Koşullara uyan tüm öğrencilere Darüşşafaka sınavına katılmalarını tavsiye ediyorum. Seneye gelecekler arasında kardeşim de var. Onun da burada okumasını çok istiyorum.”   

 

Sakaryalı Toprak’ın hedefi hâkim olmak

Darüşşafaka’yı anaokulundan bu yana bildiğini belirten Sakaryalı Toprak, “Annem, ablalarım ve öğretmenim buranın çok güzel bir yer olduğunu söylüyorlardı. Kazandığımda çok mutlu oldum. Darüşşafaka çok güzel bir okul. Haftada 14 saat İngilizce eğitim alıyoruz. Önceden İngilizce kursuna da gittim ama bu kadar iyi bir İngilizce eğitim veren yer görmemiştim. Gelecek yıl Darüşşafaka Sınavı’na girmek isteyen arkadaşlar mutlaka sınava girsinler ve buraya gelsinler. İlk geldiğinizde ailenizden ayrıldığınız için üzülüyorsunuz ama bir müddet sonra geçiyor. Buradaki ablalar ve abiler de bizlere kardeşleri gibi davranıyor, öğretmenlerimiz bizlerin her şeyi ile ilgileniyorlar.” diyerek görüşlerini dile getirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi ‘’KADIN VARSA HAYAT VAR’’ Projesini başlattı

Seferihisar Belediyesi ve CHP Seferihisar İlçe Kadın Kolları ortak bir projede buluşarak özellikle tarım ve hayvancılık sektöründeki ekonomik kriz nedeniyle köylerinden göç etmemeye direnen aileler ve kadınlar için “Kadın varsa hayat var” projesini hayata geçirdi.

Sosyal, ekonomik, güvenlik ve ruhsal sağlıklarını desteklemek adına uzmanlar eşliğinde bir destek programı hazırlayan Seferihisar Belediyesi ilgili konularda kadınlara bilgilendirmelerde bulunacak. Başta Beyler, Turgut, Payamlı köyleri ile Tepecik mahallesinde yaşayan kadınlara ve ailelere verilecek eğitim desteği kademeli olarak Seferihisar’ın tüm köy ve mahallelerine yayılacak.
Kadınların karar alma mekanizmalarında etkin rol almasını sağlamayı hedefleyen projede yerel yönetimlerde “Dönüştürücü Eşitlik ve Toplumsal Cinsiyeti Anaakımlaştırma” yaklaşımı ile vatandaşlarla ortak çalışmalar yapılması planlanacak. Ayrıca proje kapsamında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konusunda da farkındalık yaratılarak anketler yapılacak ve veri toplanması sağlanacak. Aile Destekleri Sigortası hakkında bilgilendirmeler yapılacak.
Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ve CHP İlçe Başkanı Senem Gürer Solak’ın destekleriyle hazırlanan Projede eğitim başlıkları şöyle olacak;
Kadının Karar Alma Mekanizmalarındaki Rolü
Kadının Örgütlenmesi
Kadının Ekonomik Hakları
Kadın ve Siyaset
Toplumsal Cinsiyet Farkındalığı
Aile Destekleri Sigortası
Sağlıklı iletişim
İletişim problemleri
Eşler arası sağlıklı iletişim
Aile içindeki roller ve bireylerinin sorumlulukları

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İtfaiyeden minik öğrencilere yangın semineri

Eğitim hizmetlerine ara vermeden devam eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü Eğitim Birimi-KOBİTEM, okulların açılmasıyla birlikte öğrencilere seminer vermeye başladı.

 

YANGIN GÜVENLİĞİ SEMİNERİ

Eylül ayı itibari ile yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte Kocaeli İtfaiyesi, okullarda seminer vermeye başladı. Bu kapsamda İzmit ilçesi Gültepe İlkokulu’nda Yangın Güvenliği Semineri verildi. Seminer sonrasında ise tahliye tatbikatı gerçekleştirildi.

 

 

SEMİNER SONRASI TATBİKAT

Yangın güvenliği semineri kapsamında öğrencilere, karşılaşılabilecekleri yangın tehlikeleri, yangın durumunda yapılması gerekenler, acil çıkışlar, acil durumlarda 112 acil yardım hattı kullanımı ve acil durumlarda tahliye konularında bilgiler aktarıldı.

 

 

OKUL BAHÇESİNDE TOPLANDILAR

Seminerin ardından öğretmenlerin gözetiminde tahliye tatbikatı gerçekleştirildi. Öğrenciler, bulundukları salonu öğretmenleri ile birlikte kontrollü olarak terk ederek dışarı çıktı. Okul bahçesinde toplanma noktası olarak belirlenen yerde her sınıf kendi grubunu oluşturdu. Öğretmenleri tarafından yoklamanın yapılmasının ardından tatbikat sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Çalışanlar en çok kedi besliyor

İş yerinin alışveriş yeri Avansas, çalışanların kedi-köpek sahipliği oranlarını, tercih ettikleri mamaları ve bu tercihlerin altında yatan nedenleri araştırdı. Türkiye genelinde 4 bin 500’e yakın Avansas müşterisi ile gerçekleştirilen araştırmaya göre çalışanların yüzde 25’i kedi, yüzde 13’ü de köpek bakımından sorumlu olduğunu ifade ediyor. Köpeği olan pati severler kuru mama için bir seferde ortalama 200 TL ila 300 TL arasında harcama yaptığını belirtirken kedi sahiplerinin önemli bir kısmı 200 TL’den az olacak şekilde harcamasını gerçekleştiriyor. 

Son yıllarda Türkiye’de evcil hayvan sahipliği oranı hızla artış gösterirken, patili dostlarımız için ayrılan bütçeler ve tüketici tercihleri merak konusu oldu. Bu kapsamda Avansas, Türkiye genelinde yaklaşık 4 bin 500 yaptığı araştırmayla çalışanların evcil hayvan tercihlerini ve yaptıkları alışverişin detaylarını paylaştı. 

Araştırmaya göre küçük işletmelerde çalışanların yüzde 24’ü kedi, yüzde 8’i köpek, 5’i ise hem kedi hem de köpek sahibi olduğunu ifade etti. Orta büyüklükteki işletmelerde çalışanların ise yüzde 18’i kedi sahibi olduğunu, yüzde 8’i köpek, 4’ü ise hem kedi hem de köpekle birlikte yaşadığını paylaştı. Çalışanların toplam yüzde 25’inin kedi, yüzde 13’ünün köpek sahibi olması ise dikkat çekti. 

 

MAMADA SAĞLIKLI İÇERİK FİYATTAN ÖNEMLİ

Araştırmaya göre küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde çalışanlar mama alışverişi yaparken yüzde 36 oranla e-ticaret kanallarını tercih ettiğini paylaştı. İkinci tercih edilen kanal olan ‘eve yakın pet-shop’ seçeneği ise yüzde 19’la öne çıktı. 

Kedi ve köpek maması alışverişinde en önemli kriterler ise sağlıklı içerik, ihtiyaç duyulan besin değerlerini sağlaması ve yaşa uygunluk olarak yanıtlanırken bu unsurların fiyatın önüne geçmesi dikkat çekti. 

Patili dostlarımız için yapılan mama harcamaları da araştırmanın detayları arasında yer aldı. Kediler için tek seferde yapılan alışveriş ağırlıklı olarak 200 TL’den azken, köpekler için 200 TL ila 300 TL arasında olduğu belirtildi.

 

KEDİ İÇİN TAVUKLU, KÖPEK İÇİN KUZULU MAMA TERCİH EDİLİYOR

“Kediniz için tercih ettiğiniz mamada daha çok hangi tür protein kaynaklarını tercih ettiğinizi öğrenebilir miyiz?” sorusuna çalışanlar en çok çalışanlar tavuk ve somon balığı yanıtını verdi. Köpeklerde ise kuzulu mama tercih sebebi olurken bunu sığır eti, tavuk ve danalı mama izledi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

ViewSonic’in Yeni Akıllı Üyesi LED Projeksiyon Cihazı M1 Pro

Dünyanın önde gelen görsel çözüm sağlayıcısı ViewSonic, taşınabilir LED projeksiyon ailesinin yeni üyesi M1 Pro ile görsel-işitsel eğlencede zaman ve mekan sınırını ortadan kaldırıyor. Akıllı standı sayesinde kurulumu oldukça basit olan M1 Pro'nun akıllı standının 360 derece dönebilmesi ve otomatik trapezoid özelliğiyle görüntüler, herhangi bir yüzeye her açıdan kolaylıkla yansıtılabiliyor. Hafifliği ve kompakt boyutu ile dikkat çeken cihazdaki entegre Harman Kardon hoparlörler net ve güçlü ses performansı sağlarken, dahili pili ve taşınabilir şarj cihazı uyumluluğu sayesinde kullanıcısına büyük bir özgürlük sunuyor.

 

ViewSonic’in akıllı, hafif ve estetik yeni M1 Pro projeksiyon cihazı, her yere kolaylık taşınabiliyor. Minimalist tek parça tasarıma sahip cihaz, hareket halindeyken bile gerçeğe en yakın renkleri yansıtabiliyor. LED aydınlatmanın kullanıldığı Viewsonic’in yeni akıllı üyesi M1 Pro, şarj edilme özelliği sayesinde nerede isterseniz her an yanınızda olmanın garantisini sunuyor.

Akıllı stand ile 360 derece eğlence

Avuç içine dahi sığabilen ve ağırlığı yalnızca 950 gr olan yeni projeksiyon cihazı M1 Pro’nun akıllı standının 360 derece dönebilme özelliği, yansıtma ayarını kolaylaştırıyor. İkiye katlandığında lens kapağının yerine kullanılabilen metal stand ayrıca koruyucu bir örtü işlevi görerek cihazın taşınırken zarar görmemesini de sağlıyor.

 

Her açıdan mükemmel uyum

Görüntüyü her açıdan yansıtabilen M1 Pro’nun otomatik trapezoid düzeltme özelliği ve 4 köşe ayarı sayesinde görüntü açısı kolaylıkla ayarlanabiliyor. Böylece görüntüler istenen herhangi bir yüzeye, her yönden eşit şekilde yansıtılabiliyor.

 

Enerji verimliliği sağlıyor

Dahili bir pille çalışan taşınabilir projeksiyon cihazı bir güç kaynağına ihtiyaç duyulmadan 6 saate varan pil ömrü vadediyor. Bir güç bankası veya USB-C tipi şarj cihazıyla da uyumlu olan ve enerji verimliliği dikkate alınarak tasarlanan cihaz, 30 bin saatin üzerinde çalışma ömrüyle uzun yıllar keyifle kullanılabiliyor.

 

Yerleşik 5GHz hızındaki Wi-Fi bağlantısı sayesinde kullanıcıların diğer akıllı cihazları, M1 Pro ile kablosuz olarak eşleştirilebiliyor. Ayrıca, bir Bluetooth hoparlörüne dönüştürülerek sevilen müziklerin de dinlenebildiği cihaz hakkında daha fazla bilgi edinmek için viewsonic.com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Küresel Çip Kıtlığı Devam Ediyor

Tedarik zinciri zorlukları, dünya genelinde hem şirketleri hem de bireyleri olumsuz bir şekilde etkilemeye devam ediyor. BT endüstrisi ise yaşanan küresel çip sıkıntısı nedeniyle donanım tedariğinde 12 ayı aşan bir gecikme süreci yaşıyor. Şirketlerin, bu ve benzeri görülmemiş zamanda açıklarını hangi yolla kapatabileceği ve kendi pazarlarındaki varlıklarını korumak için gereken hızdaki dijital dönüşümü nasıl sürdürebileceği merak edilen konuların başında.

 

Küresel çip kıtlığının 2022'de düzelmeye başlaması beklenirken; BT endüstrisi, donanım tedariğinde hala 12 ayı aşan gecikmeler yaşıyor. Çip kıtlığı, hem tedarikçiler hem de müşteriler üzerinde olumsuz bir etki yaratırken; Goldman Sachs’ın konuyla ilgili yapmış olduğu bir araştırma durumu rakamlarla ortaya koydu. Bu kapsamda, çip kıtlığı dünya genelinde 169 farklı endüstriyi etkilerken, otomotiv endüstrisi 73 milyar dolarlık kayıpla en ağır darbeyi aldı.

 

Çip krizinin etkileri tüm BT sektöründe hissedilirken bu etki, pandemi sırasında uzaktan çalışmaya geçiş nedeniyle artan PC ve dizüstü bilgisayar talebiyle daha da kötüye gitti. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Intel kısa bir süre önce Arizona'da iki yeni tesis inşa etmek için 20 milyar dolarlık bir yatırım yaptığını duyurmuştu ancak çip üreticilerinin üretimi artırarak tedarik zorluklarını hafifletmeye çalışmasına rağmen kıtlığın önümüzdeki yıl boyunca devam etmesi bekleniyor.

 

Equinix Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Güreşcier konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Küresel çip krizi iki yılı aşkın bir süredir devam ediyor ancak çip üretiminin tam olarak ne zaman normal seviyelere döneceği henüz tam olarak netlik kazanmadı. Birçok işletme de çip ve donanım eksikliklerini kompanse edebilmek için bulut stratejilerini hızlandırma yolunu tercih etti. Sanal yazılım çözümleri, dakikalar içinde hazır olduğundan ve belirsiz bir ekonomik görünüme uygun bir dizi fayda sunduğundan dolayı işletmeler için uygun bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. Sanal yazılım çözümleri içinde yer alan hibrit bulut desteği, genellikle saf genel buluta göre daha uygun maliyetli ve güvenli bir seçenek olmasıyla avantaj sağlıyor. Sanal platformların, dijital dönüşümlerini hızlandırmak ve pazarlarında geçerliliğini korumak isteyen işletmelere çevik ve ölçeklenebilir bir çözüm yaratmasının yanı sıra iyileştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunması kritik bir önem taşıyor. Günümüzde şirketler için paylaşımlı sanal kaynaklar kullanmak ise kaçınılmaz gözüküyor. Biz de Equinix olarak talep dalgalanmaları ile başa çıkabilmek için gerekli olan donanıma büyük yatırımlar gerçekleştirdik. Bu yatırımlarımız sayesinde pandemi dönemi ve hala devam eden çip sıkıntısının yaşandığı süreç boyunca müşterilerimizin BT altyapısında esneklik sağlamayı başardık.”

 

Çip sıkıntısının işletmeler üzerindeki etkisini azaltmak için sanal bir BT çözümü gerek

 

Equinix’in 2022 Küresel Teknoloji Trendleri Anketi’ne katılan Türkiye’deki BT liderlerinin 52'si, işletmelerinin küresel tedarik zinciri sorunları ve kıtlıklarından muzdarip olduğunu ifade ederken; 55'i ise küresel çip sorununu işletmeleri için bir tehdit olarak nitelendirmişti. Çip tedariğindeki gecikmelerin, işletmeleri en az önümüzdeki 12 ay boyunca etkilemesi beklenirken, iş insanlarının kendi pazarlarındaki varlıklarını koruyarak dijital dönüşümlerini sürdürmek için “sanal” çözümler keşfetmeye başlaması gerekiyor. Equinix’in dünya genelinde yapmış olduğu ankete yanıt veren işletmelerin 83'ü, çip sıkıntısının işletmeler üzerindeki etkisini azaltmak için sanal bir BT çözümü düşündüklerini bildirdi. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

CNC performansında devrim yaratan teknolojilere büyük ilgi

Teknoloji devi Mitsubishi Electric, makine sektörünün Avrasya’daki en büyük buluşmasına ev sahipliği yapan MAKTEK AVRASYA Fuarı’na katıldı. İleri otomasyon teknolojileriyle sanayiye yüksek katma değer sağlayan Mitsubishi Electric, Türkiye’de ilk kez tanıttığı M8V serisi içinde yer alan M80V ve M800V CNC kontrol üniteleri ile sektör profesyonellerinin beğenisini kazandı. Akıllı üretim anlayışında ve otomasyonun geleceğinde çığır açan özellikleriyle fuarın en dikkat çeken teknolojileri arasında yer alan bu yeni seri ile şirket, katılımcılardan yoğun ilgi görürken “CNC (D)evrimine Katılın” mottosuyla altı gün süren bir teknoloji deneyimi sundu. 

 

İnovatif CNC ürünleriyle özellikle metal işleme sektörü başta olmak üzere dünya genelinde birçok alanda müşterilerine ve sektöre değer katacak çözümler sunan Mitsubishi Electric, “CNC (D)evrimine Katılın” mottosuyla MAKTEK Fuarı’na katıldı. Alanında ilk ve tek yerleşik Wi-Fi'ye sahip olan, sezgisel ve kullanımı kolay arayüzüyle üstün performans sunan M8V serisi CNC kontrol üniteleri, şirketin fuardaki yıldız ürünü oldu. CNC işlemlerinde yeni nesil çözümlerin bir temsilcisi olan M8V, müşterilerin verimliliklerini artırıyor ve akıllı imalat uygulamalarının hayata geçirilmesine yardımcı oluyor. Fuarda seri içinde yer alan M80V ve M800V ürünlerinin yanı sıra yüksek kalite PLC, Servo, Inverter, HMI ve robot gibi endüstriyel otomasyon ürünlerinin de yer aldığını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Mekatronik CNC Departman Müdürü Hakan Aydın, altı gün süren fuar kapsamında üreticilerden tam not aldıklarını belirtti. 

 

Akıllı, kullanıcı dostu ve emniyetli 

Dijital dönüşüm stratejilerini desteklemek için geliştirilen yeni M8V serisinin fuarın en dikkat çeken teknolojileri arasına girdiğini belirten Hakan Aydın; “Makine imalatçılarının yakın markaja aldığı bu seri, verimliliği artırırken akıllı imalat uygulamalarına olanak tanıyor. WLAN ağlarına doğrudan bağlanabilen ilk ve tek CNC çözümü olan M8V denetleyici serisi, veri odaklı akıllı imalat için gelişmiş IIoT’un hayata geçirilmesinde kilit rol üstleniyor. Kullanıcılar, bu seri ile tablet gibi bağlı cihazlar ile herhangi bir yerde ve zamanda CNC tezgâh takımlarını takip edebiliyor. M8V, özgün parazit giderme ve esnek tasarımı sayesinde makinelerin güvenilir bir şekilde izlenmesine imkân tanıyor. Ayrıca G-kod uzmanlığına sahip olmayan çalışanların bile kolaylıkla etkileşim kurabileceği bir denetleyiciye dönüşüyor. Etkileşimli panel ara yüzü, akıllı telefon kullanmaya benzer bir kullanıcı deneyimi sunarak 4 noktalı çoklu dokunma hareketlerini destekliyor” dedi. 

 

Kalite yükseliyor, çevrim süresi ve takım hataları azalıyor

Özel bir CPU, yenilikçi OMR-CC kontrol teknolojisi ve otomatik kesme yükü kontrolü gibi teknolojilerle işleme sürelerinin çok kısaldığını söyleyen Hakan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seri ile yüksek hassasiyete sahip sonuçlar elde edebiliyoruz. M8V, yüksek kalitede üretim yapmayı mümkün kılarken çevrim sürelerini önceki modellere kıyasla yüzde 11 oranında azaltıyor. Aynı zamanda takım yolu hatalarını da yüzde 15 oranında düşürüyor. Talaşlı işleme merkezlerinde yüksek sayıda akslar ile dakikada 540 kilo-blok kod gibi iki katına çıkan ince işleme kapasitesi, metal işleme uygulamalarına da avantajlar sağlıyor.”

 

Deneyimli ve yetkin ekiple sorunsuz hizmet

Mitsubishi Electric’in yüksek teknoloji ürünleriyle metal işleme sektörü başta olmak üzere birçok alanda üreticilere değer katacak çözümler sağladıklarını söyleyen Hakan Aydın; “Bir yandan mevcut ürünlerimizi müşteri geri dönüşleri ve ihtiyaçları doğrultusunda geliştirirken diğer yandan bir sonraki ürün grubu için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bütünleşik bir hizmet anlayışı ile satış öncesinde ve sırasında olduğu kadar satış sonrası hizmetlerde de titiz ve kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Deneyimli ve yetkin ekiplerimizle müşterilerimize sorunsuz bir hizmet sunmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Mitsubishi Electric Corporation Hakkında   

Güvenilir ve yüksek kaliteli ürünler üretmek konusunda 100 yılı aşkın deneyime sahip olan Mitsubishi Electric Corporation; bilgi işlem ve iletişim sistemleri, uzay geliştirme ve uydu iletişimleri, tüketici elektroniği cihazları, sanayi teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde kullanılan elektrikli ve elektronik donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında bilinen bir dünya lideridir. Mitsubishi Electric, “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) ruhuyla toplumu teknolojileriyle zenginleştirmektedir. Şirket 31 Mart 2022’de sona eren mali yılda 4.476,7 milyar yen* (36,7 milyar dolar) konsolide grup satışı gerçekleştirmiştir. 

* Tokyo Döviz Borsası’nın 31 Mart 2022’de ilan ettiği 1 USD=122 yen kambiyo kurundan hesaplanmıştır.  

  

Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki Faaliyetleri Hakkında  

“Evden uzaya” kadar pek çok farklı sektörde ileri teknoloji çözümleri ile öne çıkan Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları; klima sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, ileri robot teknolojileri, mekatronik CNC sistemler ile asansör ve yürüyen merdiven sistemlerinden oluşuyor. Potansiyeline ve gücüne inandığı Türkiye’yi önemli bir üretim üssü olarak konumlandıran Mitsubishi Electric, markanın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiyor. Türk sanayisinin fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışan Mitsubishi Electric, otomasyon teknolojileri ile dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray projesinde de dikkat çekiyor. Türkiye’de otomotiv ekipmanları, yarı iletken cihazlar, ulaştırma ve enerji sistemleri gibi pek çok farklı kulvarda da rol alan Mitsubishi Electric, kamu sistemleri alanındaki faaliyetleri kapsamında uçak ve uçuş güvenliğini artırmak amacıyla havalimanları için geliştirdiği radar teknolojisini Antalya Havalimanı’nda da uyguluyor. Uzay araştırma ve geliştirme sistemleri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Mitsubishi Electric, Türkiye’nin ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunan Türksat 4A ve 4B uydularının da üreticisi konumunda.  

 

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Hakkında   

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri; otomotiv, gıda, paketleme, metal ve PVC işleme makineleri gibi çeşitli alanlarda Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarına hızlı entegrasyon, üretkenlik, esneklik ve verimlilik konusunda katma değer sağlıyor. “Sanayi 4.0” olarak da adlandırılan yeni endüstri evresine e-F@ctory, yani dijital fabrika konseptiyle yanıt veriyor. Kontrolörler, sürücü ürünleri, güç dağıtım ve kontrol ürünleri, elektrik deşarj makineleri, lazer işleme makineleri, bilgisayarlı sayısal kontrolörler ve endüstriyel robotlar dâhil olmak üzere çok çeşitli otomasyon ve işleme teknolojileri geliştiren Mitsubishi Electric, fabrika sistemlerine kalite ve verimlilik sunuyor. Şirket, dünya çapındaki kapsamlı servis ağıyla müşterilerine doğrudan iletişim ve kapsamlı destek sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’deki finansal siber tehditler 2022’nin ikinci çeyreğinde 11 arttı

Kaspersky'nin Finansal Siber Tehditler raporuna göre, finans sektöründeki saldırılar giderek kurumsal odaklı hale geliyor ve tüketicilerden uzaklaşıyor. Kaspersky Security Network verileri, Türkiye'de kurumsal sektördeki kullanıcılara saldıran finansal siber tehditlerin, özellikle de bankacılık Truva atlarının sayısının 2022'nin ilk çeyreğinden ikinci çeyreğine yükseldiğini gösteriyor. Bankalar ve e-ticaretteki finansal kimlik avı girişimleri de bu dönemde artışa imza attı.

 

Bankacılık Truva atı, çevrimiçi bankacılık sistemleri, e-ödeme sistemleri ve plastik kart sistemleri aracılığıyla depolanan veya işlenen verileri çalmak için yaygın olarak kullanılan bir tür kötü amaçlı yazılımdır. Türkiye'de bankacılık Truva atlarının saldırısına uğrayan kurumsal kullanıcı sayısı, 2022'nin ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe kıyasla 11 arttı.

 

Finansal kimlik avı, bilgi çalmanın bir yolu olarak bölgede hızla ivme kazanıyor. Kimlik avı, dolandırıcıların tüketicileri finansal bilgilerini paylaşmaları için kandırmak üzere bankalardan, e-ödeme sistemlerinden ve diğer kuruluşlardan sahte uyarılar gönderdiği bir tür çevrimiçi dolandırıcılık yöntemine karşılık geliyor. Dolandırıcı tarafından gönderilen uyarılar, veri kaybı, kimlik bilgilerinin güncellenmesi veya şifrelerin, kredi kartı numaralarının, banka hesap detaylarının ve diğer gizli bilgilerin çalınmasına neden olan sistem arızasıyla ilgili olabiliyor. Kaspersky telemetrisine göre 2022'nin ilk yarısında Türkiye'de kuruluşlara yönelik toplam 388 bin 497 finansal oltalama saldırısı tespit edildi. En çok saldırıya uğrayanlar arasında ödeme sistemleri yer alırken (57), bunu e-ticaret siteleri (24) ve bankalar (19) izledi.

 

Kaspersky Teknik Uzmanlar Başkanı Emad Haffar, şunları söyledi: “İnternetsiz bir hayat bize tuhaf geliyor. O kadar ki, tüm finansal hayatımızı artık dijitale taşıdık. Ancak dijitalleşmenin büyüsüne kapılırken benzeri görülmemiş bir zorluk dalgasının da farkında olmamız gerekiyor. Finansal tehditler, insanların zaaflarının sömürülmesi eşliğinde giderek artan ve büyümeye devam eden bir gerçek. Bu tür gelişen ve karmaşık siber saldırıların önünde geçmeye çalışan işletmeler, dolandırıcılığı önlemeyi ve dolandırıcılığa yönelik işlemleri kontrol etmeyi bir odak noktası haline getirmeli, böylece dolandırıcılık riskini azaltmalı ve itibarın zedelenmesinin önüne geçmelidir.”

İşletmelerin finansal tehditlerden ve Kimlik Avı saldırılarından korunmasına yardımcı olmak için Kaspersky şunları öneriyor:

  • Siber savunmanın ilk hattı olarak kabul edilen çalışanlarınızı eğitin. Bunu sürekli bir öğrenme deneyimi haline getirin ve onlara dikkat etmeleri gereken kırmızı bayrakları öğretin.
  • Benzer şekilde, müşterilerinizi kimlik avı dolandırıcılığının kurbanı olmaya karşı korumak için siber güvenlikte yapılması ve yapılmaması gerekenler konusunda bilgilendirin.
  • Müşterinin cihazına gerçek zamanlı olarak kötü amaçlı yazılım bulaşıp bulaşmadığını proaktif olarak analiz eden ve algılayan Kaspersky Fraud Prevention çözümünü kullanın.
  • Kuruluşlar, görünürlüğü artırmak ve güvenlik operasyonlarını gelişmiş bilgilerle beslemek için Kaspersky Threat Intelligence çözümüne güvenebilir.

 

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş, dünya çapında bir siber güvenlik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelindeki işletmeleri, önemli altyapıları, devletleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi güvenlik çözümlerine ve hizmetlerine dönüşüyor. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, sofistike ve gelişen dijital tehditlerle savaşmak için önde gelen uç nokta korumasını ve bir dizi özel güvenlik çözümünü ve hizmetini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunuyor ve 250.000 kurumsal müşterinin kendileri için en önemli varlıkları korumasına yardımcı oluyoruz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dikkat! Boğaz ağrısında bu hataları yapmayın

Boğazda kaşınma, yanma, batma, gıcıklanma, yabancı cisim hissi… Besinleri yutmakta güçlük çekmek… Boğaz ağrısı, pek çok hastalığın en yaygın görülen ve ilk hissedilen belirtilerinden birini oluşturuyor. İyi veya kötü huylu kitlelerden yutma bozukluklarına sigaradan uyku apnesine reflüden bademcik iltihabına kadar pek çok etken sorumlu oluyor boğaz ağrısından. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, son dönemlerde enfeksiyona bağlı boğaz ağrılarının en sık Covid-19 nedeniyle geliştiğine dikkat çekerek, “Covid maruziyetinin erken döneminde PCR testleri negatif gelebilse de, viral yüke bağlı olarak semptomlar şiddetlendikçe testin pozitif çıkma olasılığı da artıyor. Bu nedenle şüpheli kişi veya ortam maruziyeti olan kişilerin kendilerini izole etmeleri ve kalabalık ortamlarda maske takmaları çok önemli” diyor.  

Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, boğaz ağrısında mutlaka hekime başvurmak gerektiğine de işaret ederek, “Boğaz ağrısında tedavi altta yatan nedene göre belirleniyor. Dolayısıyla hekime danışılmadan çeşitli yöntemlerle boğaz ağrısını gidermeye çalışmak solunum sıkıntısı, konuşma ve yutma güçlüğü gibi yaşam kalitesini düşürebilen sorunlara neden olabiliyor. Ayrıca süreç uzadıkça altta yatan hastalık şiddetlenebiliyor, bunun sonucunda da tedavi süresi uzayabiliyor” diyor. Peki hangi yöntemler üst solunum yolu enfeksiyon nedeniyle gelişen boğaz ağrısına karşı etkili olabiliyor? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, boğaz ağrısını dindirmek için neler yapmanız, nelerden kaçınmanız gerektiğini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

 

Sirkeli boğaz gargarası yapmayın!

Sirkeli gargara, boğaz ağrılarında sıkça başvurulan yöntemlerden biri. Ancak sirke gibi güçlü asidik kimyasallar mukozal yangıyı arttırabiliyor. Bu nedenle sirkeyle boğaz gargarası yapmak, özellikle reflü zemininde gelişen boğaz ağrılarında durumu ağırlaştırabiliyor.

 

Asitli ve aşırı sıcak gıdalar tüketmeyin

Sıcak ve baharatlı gıdalar boğazda antisepsi amacıyla tercih edilmekle birlikte, terlemeyi tetikledikleri için yükselme eğiliminde olan ateşi önleyebiliyorlar. Ancak aşırı sıcak ve yoğun baharatların kendileri de mukozada yangıyı artırabiliyor. Dolayısıyla şifa sağlayacağı düşüncesiyle aşırı sıcak ve baharatlı gıdalar tüketmek durumu düzeltmek bir yana süreci uzatabiliyor, hatta kötüleştirebiliyor.

 

Gece yanınızda su bulundurun

Gün içinde yudum yudum su içmemiz boğaz ağrısında hem rahatlatıcı etki sağlıyor hem lokal mikrop yükünü yutarak uzaklaştırmamıza katkıda bulunuyor. Boğazda etkin olan pek çok mikrop mide asidine dayanamıyor ve vücut kendi içinde mikrobu ortadan kaldırıyor. Gıcık tarzı öksürük uyku kalitesini de bozabiliyor. Dolayısıyla gece yanınızda bir miktar ılık su bulundurmanız ve gıcıklanma hissi geldiğinde suyu yudumlayarak içmeniz boğazınızı rahatlatacaktır.

 

Tuzlu boğaz gargarası yapın

Boğazınızdaki viral yükü azaltmak amacıyla tuzlu veya karbonatlı suyla sık boğaz gargarası yapmanızda fayda var. Bir su bardağı su, bir tatlı kaşığı tuz veya bir çay kaşığı karbonatla hazırlayacağınız çözeltiyi gün içerisinde kullanabilirsiniz. Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, gargara yaparken sıvıyı ağzınızda en az 20-30 saniye tutmaya özen göstermeniz gerektiğini belirterek, “Zira kısa süreli uygulamalarda yıkama yetersiz kalacağından mikrop yükü gerektiği gibi azalmayacaktır.” diyor.

 

Çinko ve C vitamininden zengin beslenin

Çinko ve C vitamini hem lokal hem sistemik bağışıklığın doğru çalışmasında etkin rol oynuyor. Bu nedenle badem, yer fıstığı, beyaz et ve kabak çekirdeği gibi çinko ile portakal, mandalina, brokoli, kırmızı biber ve maydanoz gibi c vitamininden zengin besinleri düzenli tüketmeyi alışkanlık edinin. Çinko ve C vitamini eksikliğiniz varsa doktor kontrolünde takviye almanız da fayda sağlayacaktır.

 

Ortamı iyi havalandırın

İç mekanlarda havada yeterli nem olmaması boğazda kuruluğa ve bunun sonucunda da boğaz ağrısının şiddetlenmesine yol açabiliyor. Dolayısıyla ortamı iyi havalandırmaya ve nemlendirmeye özen gösterin. Odanızı ideal hava sıcaklığı olan 21-23 derecede tutmanızda fayda var. Nemlendirme cihazlarını rutinde önermediklerine işaret eden Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, “Oda içerisinde kontrolsüz nem cihazı kullanılması mantar hiflerinde artmaya neden olabiliyor ki bu durum da ek solunum problemleriyle sonuçlanabiliyor. Oda nem oranı yüzde 20’nin altındaysa geniş ağızlı bir kabın içerisinde su koyarak dengeli bir hava sağlayabilirsiniz” diyor.

 

Bitkisel çaylara dikkat!

Bitki çayları lokal ağrı kesici etkilerinin yanı sıra sistemik olarak terlemeyi destekliyorlar ve bu sayede ateş kontrolüne de katkı sağlıyorlar. Karanfil ve tarçın eklenmiş ıhlamur çayları bu anlamda yan etki profili en düşük destekleyici çay içeriği arasında yer alıyor. Ancak bu tür çayları çok sıcak ve şekerli tüketmemeye özen gösterin.

 

Balın gücünden faydalanın, ancak…

Bal içeriğindeki zengin aminoasitler ve probiyotikler sayesinde bağışıklığa katkı sağlamakla birlikte, hasarlı mukoza yüzeyini kaplamasıyla da semptomlarda geçici rahatlama sağlıyor. Diyabet riskiniz yoksa, günde 3-5 yemek kaşığı (1 yemek kaşığı 21 gram veya 64 kcal) balı 2-3 porsiyona bölerek tüketebilirsiniz. Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, “Ancak bal oldukça kıymetli bir ürün olsa da özellikle diyabet hastalarının çok dikkatli tüketmeleri gerekiyor, aksi halde kan şekerinin ani dalgalanmaları bağışıklık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor.” uyarısında bulunuyor.

 

Sarımsak ve soğan tüketin

Doğal antimikrobik özellikleri nedeniyle sarımsak ve soğan boğaz ağrısını hafifletebiliyor. Dolayısıyla bu besinleri salatalarınız ile yemeklerinizde kullanmaya özen gösterin.

 

Uçucu yağlar etkili olsalar da…

Okaliptus, tıbbi nane, karanfil ve paçuli gibi uçucu yağların burun mukozasını açıcı etkilerinden ve antiseptik özelliklerinden buhar veya buhurdanlık yoluyla faydalanabilirsiniz. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, “Ancak yüksek doz ve uzun süre maruziyetinde özellikle ses teli ile gırtlak mukozasında ekstra ödeme neden olabileceğini de unutmayın” uyarısında bulunuyor.

 

Zencefil ile adaçayına dikkat!

Zencefil ve adaçayı şifalı bitkiler olmalarına karşın, boğaz ağrılarında yaygın tüketilen pastilleri, içerdikleri yüksek östrojen nedeniyle özellikle hamilelerde ve hormona duyarlı kanser öyküsü olan kişilerde tercih edilmemesi gereken takviyelerden. Zira kontrolsüz ve uzun süreli tüketimleri östrojene duyarlı tümör hücrelerinin bu hormonlar tarafından beslenmelerine neden olabiliyor.

 

Doktorunuz önermediyse, asla!

Boğaz ağrısında doktorunuz önermediyse vitamin takviyelerini asla kullanmayın. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, “Son yıllarda sık kullanılan D vitaminin kontrolsüz kullanımı kan kalsiyum seviyelerini yükseltebiliyor. Bu durum idrar yollarında taş gelişmesi riskini artırabiliyor.” diyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sahnede devlerin buluşmasına geri sayım başladı

Dünyaca ünlü keman virtüözü Roby Lakatos ve kanun virtüözü, bestekâr Göksel Baktagir, Tekfen Filarmoni’nin sonbahar konserlerinde dinleyiciyi birlikte coşturacak!

 

5 Ekim’de İstanbul Zorlu PSM, 6 Ekim’de ise CSO Ada Ankara’da daimî Şef Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni, İstanbul ve Ankara’da ünlü Macar kemancı Roby Lakatos ile birlikte, kanun ustası Göksel Baktagir’i de solist olarak ağırlayacak. 

  

Ekim ayında İstanbul ve Ankara’da düzenlenecek iki konserle 30. yıl kutlamalarına devam eden Tekfen Filarmoni, daimî şef ve sanat direktörü Aziz Shokhakimov yönetiminde, 5 Ekim’de İstanbul Zorlu PSM’de, 6 Ekim’de ise Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında CSO Ada Ankara’da dinleyicisiyle buluşacak.

Yüksek tempolu konserlerde, ülkemizin yetiştirdiği en başarılı kanun sanatçılarından Göksel Baktagir, doğaçlama yeteneğiyle dünya çapında üne kavuşan Roby Lakatos ve Ensemble ile, Baktagir’in eserleri üzerine enstrümanlarını karşılıklı konuşturacaklar. Tekfen Filarmoni ile uzun yıllar geleneksel saz solisti olarak konserler veren Göksel Baktagir, kanunuyla ayrıca Macarların geleneksel çalgısı olan cimbalom ile doğaçlama atışması yaparak, müzik severlere keyifli anlar yaşatacak.

Kanun gibi bir enstrümanı sol elle icra ederek farklı bir yöntem geliştiren ve yaptığı müziği cazla da birleştiren usta müzisyen Göksel Baktagir’in sözlü ve enstrümantal olarak 400 kadar eseri bulunuyor. Müziğe henüz sekiz yaşında, birçok enstrümanı çalabilen babası Muzaffer Baktagir’in gözetiminde başlayan Göksel Baktagir, ilk beste çalışmalarına ise 1988 yılında girdiği İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda öğrenciyken imza attı.

 

Kanunu Farklı Müzik Türleriyle Birleştiriyor

Kendi bestelerini ve müziğini seslendiren farklı konsept gruplarla Tunus, Kuveyt, Almanya, Fransa, Filistin, Cezayir gibi pek çok ülkede konserler vermeye devam eden Baktagir, 1984’ten bu yana, kanun icrasında özellikle “sol el” için geliştirdiği teknik üzerine çalışmalar yürütüyor. Temelde bir Türk müziği enstrümanı olan kanunun bakış açısını New Age, Caz gibi diğer müzik türlerine doğru genişletmesiyle de öne çıkıyor. 

 

 

Birbirinden Renkli 11 Eser İcra Edilecek

İstanbul ve Ankara konserlerinde, Göksel Baktagir’e ait eserler de ses bulacak. Sanatçının Gül Valsi, Kelebek ve Göçmen Kuşlar adlı eserlerinin icra edileceği konserlerde Roby Lakatos’un bestesi olan “Ateş Dansı” adlı eseri yorumlanacak. İzleyenlere tempolu ve renkli bir gece yaşatacak olan konserlerde ayrıca Beethoven’ın 7. Senfonisi ile Darius Blasband’ın “Nina”, Jerry Bock’un “Damdaki Kemancı”, Rimsky Korsakov “Yaban Arısının Uçuşu”, Astor Piazzola’nın “Chiquilín de Bachín”, Vladimir Cosma’nın “Siyah Ayakkabılı Sarışın” ve Victorio Monti’nin “Csárdás” eserleri farklı yorumlarla hayat bulacak. Gelmiş geçmiş en bilinen Rus şarkılarından olan geleneksel halk şarkısı “İki Gitar” da icra edilecek eserler arasında.

 

Tekfen Filarmoni’nin, 5 Ekim’de İstanbul Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde saat 20.30’da vereceği konserin biletleri passo.com’da, 6 Ekim’de CSO Ada Ankara’da saat 20.00’da sahnelenecek konserin biletleri ise biletinial.com’da satışa sunuldu. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı