Aylık arşivler: Ekim 2022

Egeli akademisyenler arı zehrinin peşinde

Türkiye’de arı zehrinin bilimsel ölçütlerde kullanılabilmesi için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından “Türkiye'nin Farklı Coğrafi Bölgelerinden Elde Edilen Anadolu Arısı Zehrinin Kimyasal İçeriğinin ve Biyoaktivitesinin Belirlenmesi’ projesi kapsamında başlatılan ve Türkiye genelinde yürütülen çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

 

Türkiye’de gittikçe yaygınlaşan arı zehrinin kullanımına yönelik Egeli akademisyenler çok geniş çapta araştırmalar yapıyor. Yürütücülüğünü EÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel’in üstelendiği projede Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy ve Ziraat Fakültesi Arş. Gör. Ekin Varol yer alıyor. Yapılan çalışma ile bölgesel bazda veriler elde edilerek arı zehrinin standardizasyonu ve apisötik ürün haline getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.

 

Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen projede, Türkiye'nin farklı bölgelerinden alınan arı zehri örneklerinin fiziksel, kimyasal özellikleri ve potansiyeli belirleniyor. Disiplinlerarası yapılan çalışma ile özellikle arı zehrinin üretimi konusunda ülkemiz arıcısına da teşvikler sağlanıyor. Toplumu yakından ilgilendiren, ekonomimize katkı koyacak olan bu proje dolayısıyla bilim ekibimizi tebrik ediyorum” dedi.

 

 

“Arı zehrinin ülkemize katma değeri oldukça yüksek”

 

Proje detayları hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Banu Yücel,  “Apiterapi, arı ürünlerinin insan, hayvan ve bitki sağlığında koruma ve tedavi edici özelliklerinin uygulamalı kullanım yöntemlerinin bütünü olarak kabul edilen tıbbi tamamlayıcı bir uygulamadır. Arı zehri, Apiterapide kullanılan arı ürünlerinden biridir. Ülkemizde katma değeri yüksek arı zehrinin pazarı hala sürdürülebilir nitelikte değildir. Yapılan çalışmalar, farklı bölgelerden farklı mevsimlerde toplanan arı zehri miktarının farklılığına dikkat çekmektedir. Çalışmamız, ülkemizin farklı coğrafi koşullarında üretilen arı zehrinin özelliklerinin belirlenmesi ve standardizasyonunun geliştirilmesi açısından önem taşıyor” dedi.

 

Çalışmada kullanılacak Anadolu arısı zehrinin kalitesini belirleyecek ilk detaylı araştırma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yücel, “Çalışmamızda, bölgesel bazda verilerin elde edilmesi, biyolojik aktivite testlerinin gerçekleştirilmesi, arı zehrinin standardizasyonu ve apisötik ürün haline getirilmesi için temel bilgi teşkil edecek. Anadolu arısı zehrinin bölgesel örneklemelerini yaparak kimyasal içerik ve biyoaktivitesinin karakterizasyonunu gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışma özellikle Anadolu arısı zehrinin kalitesini belirlemeye yönelik yapılacak ilk detaylı araştırma niteliğindedir” dedi.

 

EÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, “Ziraat Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel yürütücülüğünde arı zehri ile ilgili bölgesel bazda veriler elde ediyoruz. Bu veriler ışığında ülkemiz ekonomisine katma değer üretecek önemli Ar-ge çalışmaları yürütüyoruz. Multidisipliner bir anlayışla yaptığımız çalışmalar mühendislikten tıbba pek çok alanda arı zehrinin kullanımına olanak sağlayacak” dedi.

 

43 ilden 52 noktada örnek alındı

Saha çalışmalarında Türkiye’nin 43 ilinden ve 52 noktasından örnek aldıklarını belirten Arş. Gör. Ekin Varol ise, “Bu kapsamda saha çalışmalarında yaklaşık 15 bin kilometre yol kat ederek Türkiye’nin 43 ilinden ve 52 noktasından örnek aldık. Bu noktalarda hem örneklemeler gerçekleştirilmiş hem de arıcılarla görüşerek arı zehrinin toplanma ve muhafazası hakkında bilgi verdik. Projemizde görüşülen ve örnek alma sürecine dâhil olan arıcılar, Türkiye Arıcılar Birliği’nin projemize destekleri ile belirlendi. Bununla birlikte gidilen her bölgede Arıcı Birlikleri, Tarım İl Müdürlükleri ve Arıcılık Araştırma İstasyonları ile de görüşmeler sağladık. Özellikle proje sonuçlarımızda da önemli veriler aldığımız ve yıllardır ziyarete açık olmayan Doğu Anadolu’daki bazı bölgelerde Şırnak-Faraşin yaylası gibi ilk defa örnekleme yaptık. Projemizde analiz süreçleri devam etmekte olup, analizlerin bir kısmının gerçekleşeceği Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Özgür Üniversitesi ile işbirliklerimiz devam ediyor” dedi. 

Proje kapsamında akademisyenler; İzmir, Manisa, Muğla, Aydın, Kütahya, İstanbul, Kırklareli, Çanakkale, Bursa, Bolu, Balıkesir, Gökçeada, Eskişehir, Ankara, Isparta, Burdur, Konya, Yozgat, Niğde, Kırşehir, Sivas, Kayseri, Alanya, Antalya, Mersin, Adana, Antakya, Düzce, Samsun, Ordu, Rize, Artvin, Macahel, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzurum, Tuncel, Bingöl, Van, Şırnak, Hakkari, Yüksekova, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Kıbrıs (Lefkoşa ve Magosa)’tan örnekler topladı. Proje, Türkiye Merkez Arıcılar Birliği, Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Özgür Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştiriliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Buca’da örnek muhtar-belediye işbirliği

BUCA Belediyesi, kentteki temizlik hizmetlerinin en verimli biçimde gerçekleşmesi için örnek bir uygulama hayata geçirerek, Temizlik İşleri Müdürlüğü ve 47 mahalle muhtarı ile kampanya başlattı. Yoğun emek gerektiren sokak temizliğinde muhtarlarla ortak yapılan çalışma kapsamında, zaman da verimli kullanılınca her öğleden sonra bir mahallede dip bucak temizlik yapma imkanı doğdu.

 

Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın göreve geldiği günden bu yana “Gerçek makam sokaklardır” şiarıyla muhtar eşliğinde ilçede gerçekleştirdiği yurttaş ziyaretleri sonucunda mahallelerdeki temizlik konusu gündeme gelmişti. Ortak akıl ile çalışma prensibi gereği bu talepleri bir projeye dönüştüren Temizlik İşleri Müdürlüğü de kentteki sokakların temizliğinde muhtarlarla ortak hareket etmeye başladı.

 

HER GÜN 4 MAHALLE

Genel temizlik sistemine göre kendi alanının işlerini çok daha kısa sürede ve verimli bir biçimde gerçekleştiren ekipler de kalan zamanda bir mahalleye toplu biçimde detaylı temizlik yapmaya başladı. Toplamda 80 kişilik ekiple hava koşullarının elverdiği ölçüde her gün 4 mahallede geniş kapsamlı çalışma yürüten Buca Belediyesi, temizlik çalışmalarından ilkini Gaziler, Yaylacık, Yıldız ve Akıncılar mahallelerinde gerçekleştirdi

Bucalılara daha temiz ve sağlıklı sokaklarda yaşama imkanı sunmak amacıyla hizmet veren Temizlik ekipleri, girilmedik mahalle, temizlenmedik sokak bırakmamayı hedefliyor.

 

MUHTAR TEŞEKKÜRÜ

Temizliğin gerçekleştirildiği ilk mahalle olan Gaziler mahallesi muhtarı Kerem Şeker, çalışmalardan memnun olduklarını ifade ederek, Buca Belediyesi’ne çok teşekkür  etti. Şeker, muhtarlık olarak Belediye ile koordineli çalıştıklarını, Buca Belediyesi ekiplerinin  kendilerine her konuda yardımcı olduklarını belirterek Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’a çok teşekkür etti.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemer’de Meme Kanserine Farkındalık Etkinliği yapıldı

Kemer Anadolu Hastanesi ve Kemer Belediyesi iş birliğince meme kanseri farkındalık etkinliği yapıldı.
Kemer Belediyesi’nin destekleriyle her ay Atatürk Parkı’nda yapılan üreten ev hanımları buluşması kapsamında meme kanserine dikkat çekmek amacıyla etkinlik düzenlendi.
Etkinliğe, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun eşi Fikriye Topaloğlu, Kemer Anadolu Hastanesi yönetimi, ev hanımları ve davetliler katıldı.
Belediye Başkanı Topaloğlu ve beraberindekiler, etkinlik öncesi üreten ev hanımları buluşmasının yapıldığı alanı gezerek, ev hanımlarıyla sohbet etti, ev hanımlarının yaptığı el emeği göz nuru ürünleri tek tek inceledi.
Başkan Topaloğlu’nun eşi Fikriye Topaloğlu, meme kanseri farkındalık ayı dolayısıyla bir konuşma yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2004’den bu yana 1-31 Ekim tarihleri arasının meme kanseri farkındalık ayı olarak kutlandığını hatırlatan Fikriye Topaloğlu, “Meme kanseri, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda en sık görülen hastalıklardan biridir. Kadınlarda görülen kanserlerin yüzde 25’i meme kanseridir. Meme kanserinde erken teşhis çok önemlidir. Sağlıklı ve uzun bir ömür için tüm kadınların periyodik olarak kontrollerini yaptırmaları gerekiyor.” diye konuştu.
– Gökyüzüne 150 balon uçuruldu
Etkinlikte, meme kanserinin belirtileri, tedavi yöntemleri, yanlış bilinen doğrular gibi konularla ilgili bilgiler verildi.
Belediye Başkanı Topaloğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, Başkan Topaloğlu’nun eşi ve beraberindekiler, meme kanserine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla gökyüzüne 150 balon uçurdu.
Öte yandan günün önemine istinaden üreten ev hanımları buluşmasının yapıldığı alana gelenlere pembe karanfil dağıtıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ünlü Oyuncu Can Gürzap Sağlığına Kavuştu!

Prof. Dr. Altuğ Tuncer, uzmanlığı ve tecrübesiyle 888. vakasını gerçekleştirdi. 888. hastası; ekranların ve sahnelerin sevilen yüzü başarılı tiyatrocu Can Gürzap oldu. Aort anevrizması ameliyatı olan ünlü tiyatrocu, şifa ile sağlığına kavuştu.

 

‘Kendimi çok daha iyi hissediyorum’

Usta sanatçı Can Gürzap (78), tedavisinin ardından taburcu olurken, “Hocamız çok başarılı bir süreç yönetti. Tansiyonum artık daha düzenli. Çok büyük bir ameliyattı. 4 sene önce başlamıştı şikayetlerim. Daha önce farklı ameliyatlarda olmuştum. Ama bunda sonuç gayet iyi oldu. Hastane çalışanları ve Altuğ Bey’den çok memnunum. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Herkes güler yüzlü ve pozitifti. Kendimi çok iyi hissediyorum” dedi.

 

‘888. vakayı gerçekleştirdik’

Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Altuğ Tuncer, “Can Bey’in, karın damarı genişlemesi tıp dilinde aort anevrizması; halk dilinde karın damarın balonlaşması ile ilgili bir hastalığı vardı. Kapalı ameliyat yöntemi ile stent takılarak başarılı bir şekilde tedavi edildi. Bu ameliyatlarda en önemli nokta damarın hassas bir şekilde kontrol edilmesi ve patlamadan işlemleri gerçekleştirmektir. Damarı patlamadan yapılan bu ameliyatlarda başarı oranı hastanemizde oldukça yüksektir. Can Bey, bu işlemi gerçekleştirdiğim 888. hastam oldu. Şu an durumu gayet iyi, sağlıklı bir şekilde taburcu ettik” açıklamalarında bulundu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kings of Convenience’ın Heyecanla Beklenen İki Konseri de Büyüledi!

Zarif gitar ve piyano melodileri ile huzurlu vokalleri dinleyicileriyle buluşturan, ‘Misread’, ‘I’d Rather Dance with You’, ‘Mrs. Cold’ gibi akıllara kazınmış ve dillere dolanmış şarkılara imza atan indie folk-pop’un kült isimlerinden Kings Of Convenience, 30 Eylül ve 1 Ekim tarihlerinde iki gece üst üste gerçekleştirdiği konserleriyle müzikseverleri adeta büyüledi. Konser sonunda önce gönüllü iki hayranını ardından tüm dinleyicileri sahneye davet eden Kings Of Convenience, dinleyicilerle birlikte Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ni devasa bir diskoya çevirerek geceye damgasını vurdu.

 

Zorlu PSM, indie folk-pop denince akla gelen efsane isimlerinden Kings of Convenience’ı iki günlük konser maratonu ile Turkcell Sahnesi’nde hayranlarıyla buluşturdu. Armoni açısından zengin şarkılara, naif ve nazik tınılara sahip olan Norveçli ikili, dinleyicileri sakin ve keyifli bir yolculuğa çıkararak adeta mest etti. 4 bin kişinin iki gün boyunca katılım gösterdiği konser maratonunda Erlend Øye ve Eirik Glambek Bøe’den oluşan Kings Of Convenience, bir anda Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ni dev bir dans pistine çevirdi. 

1999 yılında Belle and Sebastian ve Coldplay ile müzik dünyasına yeni bir kapı açıp “Yeni Akustik Hareket”in öncüleri arasında yer alan Kings of Convenience, heyecanla beklenen konserinde; ‘Know How’, ‘Misread’, ‘I’d Rather Dance with You’, ‘The Weight of My Words’, ‘Cayman Islands’ gibi sevilen şarkılarını, hayranları tarafından aylardır gerçekleşmesi beklenen konserlerinde seslendirdi. Sakinliği, huzuru, neşeyi ve coşkuyu aynı anda deneyimleyen dinleyiciler, iki gece boyunca unutulmaz bir müzikal şölen yaşadı. Konser sonunda önce gönüllü iki hayranını ardından tüm dinleyicileri sahneye davet eden Kings Of Convenience, dinleyicilerle birlikte Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ni devasa bir diskoya çevirerek geceye damgasını vurdu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Müzik dünyasında ‘Tutku’ yaratacak

Profesyonel bir dansçı olan ve iki yıldır sürdürdüğü müzik eğitimi sayesinde şarkıcılık kariyerinde üzerine koyarak ilerleyen 6 Ekim 1999 İstanbul doğumlu Tutku Tarçın'ın ilk teklisi müzikseverlerle buluşuyor.



2019 yılında pandemi ile birlikte müzik özelinde başladığı sosyal medya paylaşımları ile çok kısa sürede büyük bir beğeni kazanan güzel şarkıcının seslendirdiği Saydırır isimli şarkının söz ve müziği ilişki uzmanı Aşkım Kapışmak'a ait.



Aynı zamanda gitar ve piyano çalabilen Tutku tüm bunların yanında dans eğitmenliği de yapıyor. Müzik kariyerinde dans ve müziği profesyonel anlamda birleştirip geliştirmek hedefinde olan Tutku'ya Saydırırşarkısının klibinde Sude Özmen'in koreografileriyle "2Day Dance" ekibinden güzel ve yetenekli dansçılar eşlik ediyor.



Yönetmen koltuğunda Eyüp Öztürk'ün oturduğu klibin Styling çalışmasını Büşra Işık yaparken, hikayesinin içinde adeta karakter halini alan unsurlardan makyaj ve saç tasarımı sırasıyla Ayaz Öztürk ve Ersan Eker'e ait.



Ve dikkat! Akıl ve umut verenlere inancı kalmayan tüm müzikseverler Remy Müzik etiketiyle yayımlanan Saydırır şarkısına 30 Eylül itibariyle tüm dijital kanallardan ulaşabilirler.

 

 

Tutku Tarçın Kimdir?



Tutku Tarçın, 6 Ekim 1999 İstanbul Doğumlu 2 senedir müzikal anlamda eğitim alan Tutku Tarçın aynı zamanda profesyonel bir dansçı. 2019 yılında pandemi ile birlikte müzik özelinde başladığı sosyal medya paylaşımları ile çok kısa sürede büyük bir beğeni kazandı.



Aynı zamanda gitar ve piyano çalabilen Tutku tüm bunların yanında Dans eğitmenliği de yapıyor. Müzik kariyerinde dans ve müziği profesyonel anlamda birleştirip geliştirmek Tutku'nun en büyük hedefi.

 

 

Şarkı Sözleri



Kısacık hayat ama zorluyor

Sonuna gidiyorum geliyorum olmuyor

Yanımda birileri durmuyor

Bi de akıl veren kendisini bilmiyor

Azıcık umut ama olmuyor

Yanına gidiyorum geliyorum görmüyor

Sözünde birileri durmuyor

Bi de umut vere vere vere olmuyor

Acıyı çeke çeke kendime sordum

Yanıma bi kadeh geçmişi koydum

Üzülüp üzülüp sarhoş oldum

Yolunda göremedim tahtımı bahtımı

İnsanlar geliyorlar

kalbimden kırıyorlar

Sanki bu kalp bana yasak

Kim kırdı unuttum

Soruyorum yine bakıp aynaya kendim

Bi de susuyorum ama susmuyor zihnim

Yine dalıyorum ama sohbeti derdim

Acımı bile bile durmuyor durmuyor

İnancım kalmadı say

Dünü odalara sakladım da

Girip oralara bakmadım

Çıkar ara ara saydırır

Kovdum gelen giden aklımdan

Bir bir atıyorum bi de sancımdan

Yine sustum kendime saygımdan

Ben de bir kulum benim hakkım var

Baştan sonu pek bilinmiyor canım

İnsanlar hep sınavlar

Zormuş vermek kalbini

Önce onlar hep kırarlar

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkent Kültür Yolu Festivali’nde Carmina Burana rüzgarı

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Başkent Kültür Yolu Festivali’nde dün akşam (1 Ekim 2022, Cumartesi) Carmina Burana rüzgârı esti.   Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Devlet Çoksesli Korosu’nun sezon açılış konseri olarak sahneye koyduğu Alman besteci Carl Orff’un ölümsüz kantatı Carmina Burana’ya Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankaralılar yoğun ilgi gösterdi. 

 

CSO Ada Ankara’da gerçekleşen Carmina Burana konserinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı şef Cemi’i Can Deliorman, Devlet Çoksesli Korosu’nu şef Burak Onur Erdem, Devlet Çoksesli Çocuk Korosu’nu ise şef Mine Özalp yönetti. Solistler Görkem Ezgi Yıldırım, Kaan Buldular ve Kevork Tavityan ise Carl Orff tarafından Münih yakınlarındaki bir manastırda bulunan 200 kadar şiir ve şarkıdan esinlenerek oluşturduğu ve aralarında ‘O Fortuna’nın da bulunduğu eserleri seslendirdi. 

Festival boyunca Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, farklı ülkelerden misafir ettiği konuk şeflerle 3 özel konserlerle klasik müzikseverlerle buluşmaya devam edecek. 4 Ekim’de Türkiye – Japonya Dostluk Konseri şerefine; Ertuğrul Fırkateyni Mürettebatına ithafen şef Seiji Mukaiyama ve Etsuya Kitani CSO’yu yönetecek.  14 Ekim’de Şef Victor Aviat yönetimindeki orkestra; Liszt Ödülü sahibi piyanist Nino Gvetadze ile Chopin ve C. Franck’in başyapıtlarından oluşan bir seçkiyi icra edecek. 21 Ekim’de ise Vladimir Ponkin’in konuk şefliğinde ve Kobe Flüt Yarışması’nda birinci seçilen solist Helene Boulegue, Birleşmiş Milletler’in  kuruluş yıl dönümü için hazırlanan romantik eserlerden oluşan bir programla CSO Ada Ankara’da sahne alacak.

 

Öte yandan Başkent Kültür Yolu Festivali’nin ilk gününde Büyük Tiyatro’da ise Tosca operası izleyenleri büyülerken, Küçük Tiyatro ise Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye koyulan Albert Einstein’ın hayat hikayesinin anlatıldığı ‘İzafiyet” oyununu ağırladı. Türkiye’nin en çok bilinen, izlenen ve sevilen müzikallerinden Hisseli Harikalar Kumpanyası da festival kapsamında Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde izleyicileri ile buluştu. 

  

Başkent Kültür Yolu Festivali 2 Ekim 2022, Pazar Programı

 

Konser

  • Şahin Növresli Trio / CSO Ada Ankara Ana Salon – 20.00
  • Jabbar & Deeperise / Gençlik Parkı – 20.00
  • Retrobüs / Ankara Hisar Kale Kapısı – 20.00
  • Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu / Ankara Mevlevihanesi – 20.00

Tiyatro:

  • Ankara DT – Altın Kız / CSO Ada Ankara Açık Alan – Kamyon Tiyatrosu – 14.00
  • Ankara DT – İzafiyet / Küçük Tiyatro – 20.00

Opera – bale – dans:

  • Hisseli Harikalar Kumpanyası / Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu – 20.00

Söyleşi: 

  • Gelenekten Geleceğe Çıkrıkçılar Yokuşu / CSO Ada Ankara Mavi Salon – 16.00

Çocuk etkinlikleri:

  • Karagöz Hacivat Gölge Oyunu Tasvir Yapım ve Oynatımı Atölyesi / Oda Tiyatrosu – 14.00
  • Çocuk Eğitim ve Deneyim Etkinlikleri / Anadolu Medeniyetleri Müzesi – 10.00-12.00 ve 14:00-16:00
  • Türk Pusat Müzesi ile Okçuluk Eğitimi ve Etkinliği / Roma Hamamı – 10.30-12.30
  • Müze Hatıram Atölyesi / Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi – 11.00-13.00

Açık hava etkinlikleri:

  • Orhan Altıntuğlu ile Ulus Gezileri / Festival Rotası – 09.00-16.00
  • Nazmi Kal İmza Günü / Galeri Z – 10.00
  • Uluslararası Satranç Turnuvası / Gökyay Vakfı Satranç Müzesi
  • Geleneksel El Sanatları Ebru Sanatı / Hacı Bayram Veli Camii – 14.00
  • Geleneksel El Sanatları Kaligrafi Sanatı / Hacı Bayram Veli Camii – 14.00

 

 

Başkent Kültür Yolu Festivali 3 Ekim 2022, Pazartesi Programı

 

Konser:

  • Mariza / CSO Ada Ankara Ana Salon – 20.00
  • Yamatolia, Türkiye-Japonya Müzikal Kültür Köprüsü / CSO Ada Ankara Mavi Salon – 20.30

Opera – bale – dans:

  • Tosca / Büyük Tiyatro – 20.00

Söyleşi:

  • Ankara Arkeolojik Kazı Çalışmaları Konferansları: Cebirli Kazısı, Prof. Dr. Mehmet Sağır / Anadolu Medeniyetleri Müzesi – 14.00
  • Ankara'nın Kalbi Gölbaşı / CSO Ada Ankara Mavi Salon – 14.00
  • Masal ve Hayat Bilgisi Söyleşisi / Güneş Galerisi – 14.30

Çocuk etkinlikleri:

  • Çocuk Eğitim ve Deneyim Etkinlikleri / Anadolu Medeniyetleri Müzesi – 10.00-14.00
  • Cumhuriyet Müzesi Eğitim Etkinlikleri "Ebru Çalışması" / Cumhuriyet Müzesi – 10.00-11.00
  • Sinemaya Gitmeyen Çocuk Kalmasın: Afacanlar / Ankamall Cinemaximum – 11.00

Açık hava etkinlikleri:

  • Köşebaşı Canlı Tarih / Hamamönü Meydanı – 16.00
  • Geleneksel El Sanatları Ebru Sanatı / Hacı Bayram Veli Camii – 14.00
  • Geleneksel El Sanatları Tokat Kumaş Baskı / Hacı Bayram Veli Camii – 14.00
  • Geleneksel El Sanatları Kaligrafi Sanatı / Hacı Bayram Veli Camii – 14.00

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

AKM’de 15 yıl aradan sonra Carmen operası sahnelendi

Kültür ve Turizm Bakanlığının beş şehirde çok daha kapsayıcı etkinliklerle yaygınlaştırdığı Türkiye Kültür Yolu Festivalleri bünyesinde düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin ilk gününde Carmen rüzgârı esti. İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından 15 yıl sonra Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sahnelenen eser ayakta alkışlandı.

 

Operadan baleye, tiyatrodan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten dijital sanatlara, sergilerden sohbetlere herkesin kendi beğenisine ve ilgisine uygun 1000’den fazla etkinlikle kapılarını açan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali tüm coşkusuyla sürüyor. Festivalin ilk gününde AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda dünya genelinde en çok sahnelenen operaların başında gelen, bestesi Fransız besteci Georges Bizet'e ait olan Carmen operası izleyicilerle buluştu. Biletleri günler öncesinde tükenen eser, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından 15 yıl sonra AKM’de sahnelenmesi açısından da sanatseverlerde büyük ilgi uyandırdı. İspanya’nın Sevilla şehrinde tütün fabrikasında işçi olarak çalışan ve güzelliğiyle herkesin aklını başından alan çingene kızı Carmen'in hikayesinin anlatıldığı eser, sanatseverler tarafından ayakta alkışlandı.

 

İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin sahneye koyduğu Carmen operasında orkestrayı Zdravko Lazarov yönetti. Dekor tasarımı Zeki Sarayoğlu’na, kostüm tasarımı Ayşegül Alev ve Gizem Betil’e, koreografisi Ayşem Sunal Savaşkurt'a, ışık tasarımı Giovanni Pirandello’ya ve dramaturjisi Ravivaddhana Monipong Sisowath'a ait olan eserin koro şefliğini Paolo Villa üstlendi. Nesrin Gönüldağ’ın “Carmen” rolü ile sahnede olduğu gecede “Don José” rolüne Ali Murat Erengül, “Micaëla” rolüne Ayten Telek, “Escamillo” rolüne ise Caner Akgün hayat verdi. “Zuniga” rolünde Mithat Karakelle, “Moralès” rolünde Şahin Dedemen, “Frasquita” rolünde Sevim Ateş, “Mercédès” rolünde Ceren Şahin, “Le Dancaïre” rolünde Alp Köksal, “Le Remendado” rolünde Çağrı Köktekin sahnedeydi.  

 

AKM’de Okay Temiz, açık havada Göksel, Emre Aydın ve 90’lar coşkusu

51 ayrı mekânda, 88 salon ve 5 açık hava sahnesinde, 6000’den fazla sanatçının yer aldığı festival kapsamında düzenlenen ilk gece konserleri de coşku ve ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin ve dünyanın sayılı perküsyon ustalarından Okay Temiz, AKM Tiyatro Salonu’nda müthiş bir performans sergiledi. Grand Pera’da, Şef Can Okan yönetiminde Genç Oda Orkestrası ve keman virtüözü Yury Revich seyircilerle buluştu. AKM Türk Telekom Açıkhava Sahnesi’nde ünlü sanatçı Göksel, Galataport Meydan Açık Hava Sahnesi’nde ise Emre Aydın dinleyen binlerce kişiye adeta bir müzik ziyafeti yaşattı. Şişhane Meydan Açık Hava Sahnesi’nde DJ Hakan Küfündür, Mansur Ark, Ragga Oktay ve Grup Vitamin’in “90’lar Türkçe Pop” konseri 90’lar ruhunu seyircilere bir kez daha hatırlattı.  

 

Etkinlik ve söyleşilere büyük ilgi 

Festival kapsamındaki etkinlikler ve söyleşiler de ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle başladı. AKM Çocuk Sanat Merkezi’ndeki ritim ve müzik atölyesi ile tiyatro şarkıları atölyesi çocukları hem eğlendirdi hem de müziğin eşsiz gücüyle tanıştırdı. AKM Müzik Kayıt Stüdyosu’ndaki mix teknikleri atölyesi müzikseverlerin tercihi oldu. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un çok yönlülüğü, Mısır Apartmanı’ndaki Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi’ndeki ilk sohbet etkinliğinde yazar Zafer Bilgi tarafından katılımcılara aktarıldı. Taksim Camii Kültür Merkezi’nde şair İbrahim Sadri, “Memleket Havaları” başlıklı söyleşisinde ziyaretçilerle buluştu. Galata Mevlevihanesi’nde ise anlatımlı sema gösterisi gerçekleştirildi. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin En Büyük Bağımsız İş Buluşması

Ulusal ve uluslararası birçok yatırımcının bir araya geleceği GESİFED-BESİAD İş İnsanları Zirvesi, 27-29 Ekim tarihleri arasında Bodrum’da gerçekleştirilecek. Katılımcılara hem networklerini genişletme hem de uluslararası pazarlara açılma imkânı tanıyan zirve, İş Tanıtım Toplantıları sayesinde ‘nokta atışı’ görüşmelere kapı aralıyor. Türkiye’nin en büyük bağımsız iş buluşmasına imza atacaklarını söyleyen GESİFED Başkanı Oktay Mersin “Amacımız sadece bire bir görüşmeler ile ticari anlaşmalar yapmak değil, uzaktan da ticaretin yapılabileceğini anlatmak” dedi. BESİAD Başkanı Neslihan Nazlıoğlu da katılımcılara ulusal ve uluslararası firmalar ile yeni iş fırsatları sunarak, bölge ekonomisini ileri bir seviyeye taşımayı hedeflediklerini kaydetti.

 

Bodrum Esnaf Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BESİAD) tarafından daha önce 8 kez düzenlenen ‘İş İnsanları Zirvesi’nin dokuzuncusu, bu yıl Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GESİFED) ve BESİAD iş birliğiyle 27-29 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bodrum Xanadu Otel’de düzenlenecek ‘9. GESİFED-BESİAD İş İnsanları Zirvesi’ne ulusal ve uluslararası alanda birçok sektör öncüsü katılım sağlayacak.

 

Katılımcılar; TR32 olarak bilinen Aydın, Muğla ve Denizli bölgelerinden iş insanının yanı sıra Romanya, Kosova, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova’dan yatırımcılarla da yeni ticari anlaşmalar yapma imkânı elde edecek. Gazeteci ve TV sunucusu Mesut Yar’ın moderatörlük görevini üsteleneceği etkinlikte, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın da aralarında yer aldığı konuklar ile söyleşiler gerçekleştirilecek. Şükrü Ünlütürk, Ozan Diren, İrem Oral Kayacık ve Onur Ünlü’nün katılımıyla küresel iklim krizine ilişkin geniş kapsamlı bir panelin gerçekleştirileceği zirvede, girişimcilik ve dijital markalaşma konusunda da panel düzenlenecek. Mavi Tur ve gala gecesi gibi keyifli etkinliklere de ev sahipliği yapacak iş zirvesi; B2B (yüz yüze) görüşmeler ile katılımcılara istediği firma ile bir araya gelme imkânı tanıyarak, ‘nokta atışı’ buluşmaların gerçekleştirilmesini sağlayacak.

 

Düzenleyecekleri iş zirvesi ile Ukrayna, Moldova, Romanya ve Azerbaycanlı yatırımcıları ulusal yatırımcılar ile bir araya getireceklerinin altını çizen GESİFED Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin, “Daha önceki deneyimlerimizden de yola çıkarak iş zirvelerinin yeni anlaşmalar için çok büyük önem taşıdığının farkındalığıyla hareket ediyoruz. Ancak zirvedeki amacımız sadece bire bir görüşmeler ile ticari anlaşmalar yapmak değil, uzaktan da ticaretin yapılabileceğini anlatmak. Girişimcilik konusunda Türkiye’yi dünya ile entegre hale getirmek gerekiyor. Bu bağlamda dijital markalaşma ve girişimcilik gibi konularda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli panel ve söyleşiler gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

 

İlk etapta kendi üyeleri arasındaki iş birliğini artırmak amacıyla başlattıkları iş zirvelerini her geçen yıl daha da kapsamlı hale getirdiklerini söyleyen BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nazlıoğlu ise “BESİAD olarak bünyemizde bulundurduğumuz 174 üyemiz ile birlikte Bodrum ekonomisinde ciddi bir söz sahibiyiz. Üyelerimizin bize kattığı bu güç ile birlikte zirvedeki katılımcılarımıza hem ulusal hem de uluslararası firmalar ile yeni iş fırsatları sunarak, ülkemizi ve bölgemizi ekonomik ve kültürel açıdan ileri bir seviyeye taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kamerun’la 7 Milyon Dolarlık Ticaret Anlaşması Yapıldı

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Türkiye-Kamerun Sektörler Arası B2B Platformunda her iki ülkeden 20 farklı sektör temsilcisi toplamda 7 milyon dolarlık ticaretin altına imza attı. 

 

‘Hedef Afrika’ diyerek 2023 sonuna kadar 15 Afrika ülkesiyle ekonomik ve ticari alanda somut iş birliklerini hayata geçirmeyi planlayan HBS Organizasyon, odağında Kamerun’un olduğu B2B platformundan istediği sonucu aldı. HBS Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı Sıraç Tanır, organizasyon günü sabahtan akşama kadar Türk ve Kamerunlu iş insanlarının yoğun bir tempoda ikili görüşmeler yaptığını, tek bir günde hedefledikleri rakamın üzerine çıkarak 7 milyon dolarlık bir ticaretin gerçekleşmesinden dolayı oldukça mutlu olduklarını söyledi. 

 

Hedefimiz Büyük ve Güçlü Türkiye 

Afrika’da ve Türkiye’de iş yapmak isteyen insanlarından gelen talepleri kurumsal bir kisveye büründürerek sektörel alım heyetleriyle Türk iş insanlarını / firmalarını bir araya getirmeyi görev edinen Sıraç Tanır, ‘Ben burada, ülkeme nasıl 1 dolar girer onun derdini taşıyorum. Neredeyse sembolik denecek rakamlarla bu organizasyonu tertip ettik. Cari açığın kapanmasına katkı vermek isteyen üretici firmalarımızın ihracatla tanışmalarını, pazara daha rahat girmelerini sağlamak amacıyla B2B organizasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Şu an için hedefimiz Afrika. Sonrasında tüm Dünya ile dirsek temasında olacağız. Kamerun’dan sonra Afrika kıtasından 15 ülke ile aynı çerçevede belki daha kapsamlı etkinlikler düzenleyeceğiz. Senegal bu doğrultuda ikinci hedef ülkemiz. Takım arkadaşlarımla bu manada bir güç birliği yaptık ve emin adımlarla gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz. Hedefimiz, Büyük ve Güçlü Türkiye’nin inşasına içten ve kalıcı katkılar sunabilmektir’ ifadelerini kullandı. 

 

Afrikalının Ticaret Modeli Bize Benziyor

HBS Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı Sıraç Tanır, Avrupa’ya ihracat yapmanın hem mevzuat hem de yüksek standartlar nedeniyle birçok şirket için kolay olmadığını, bu noktada Afrikalı iş insanlarının iş yapma modelinin Türklere oldukça benzediğine işaret ederek, ‘Yani Afrika’ya ihracat yapmak oldukça kolay ve basit. Bu yüzden KOBİ’lerimiz için Afrika’nın çok büyük bir potansiyel barındırdığına inanıyorum. Afrikalı iş insanları, esnaf mantığıyla çalıştığı için Türk şirketlerinin Afrika’da çok başarılı olacağına inanıyorum' dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı